Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Yasin Kayalar
Yasin Kayalar
206K UP
4 gün önce
Yeni bir fiziğe, başka bir gerçekliğe...
Camın kendisi şeffaf olduğu için değil de görünür ışığı geçirip te arkasını görebildiğimiz için şeffaf zannederiz. Cam katı gibi görünen bir nesnedir. Camın kendisi görünür ışık dışındaki farklı dalga boylu bir ışık için saydam görünmeyip (gözün yapısına göre) opak görünebilir
Yani gerçekliğimizi ışığın özellikleri belirliyor. 

0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Fatma Nur İnakçı
Aktaran 3 gün önce 2 dk.

Herhangi bir zamanda Amerika Birleşik Devletleri nüfusunun yaklaşık %10'u majör depresif bozuklukla (MDD) mücadele ederken insanların %20'si yaşamları boyunca bu bozukluğun belirtilerini gösterebiliyor.[1]

Ancak bu kadar yaygın olmasına rağmen MDD tedavisinde kullanılan yöntemler, toplumun azımsanamayacak bir kesiminde yetersiz kalmaktadır. Standart tedavi yöntemi olan antidepresanlar, MDD hastalarının %30’unda etkili olmamaktadır.

23
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Osman Akman
Çeviren 6 Mayıs 2023
Bir çiçeğin yaprakları gibi dizelenmiş bu fotoğrafta günün geceye geçişi 16 gökyüzü pozuyla yaratıcı bir şekide gösteriliyor. En üstten saat yönünün tersine doğru ilerlediğinizde alacakaranlık gökyüzünün giderek daha da koyulaşarak geceye dönüşümünü göreceksiniz. Tutarlı bir ışık ve renk dengesi sağlanabilmesi için hesaplanarak kaydedilen her bir poz, 22 Nisan akşamında kaydedildi. Bu tarihte batı ufkunun yakınlarında hilal halindeki Ay ile Venüs gökyüzünündeki en parlak cisimler olarak görülebiliyor. Bu ikilinin, her bir fotoğrafta çiçeğin merkezine doğru yaklaşan bir daire çizdiğini görüyoruz. Alacakaranlık çiçeğinin merkezinin etrafında ise Sicilya'nın megalitik Argimusco kayalarının silüetlerini görüyoruz.
8
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ekin Baran Sunar
Uyarlayan 24 Ağustos 2019 27 dk.

Rusya ve Avrupa'dan fizikçiler, elektronik biliminin post-silikon/silikon-sonrası çağına girecek olan spin-dalga cihazlarının çekirdeğinde yer alan magnonik kristalleri oluşturmak için süperiletken/ferromanyetik sistemlerin kullanılma olasılığını gösterdiler.

Magnonikler, kısaca, bilgi iletmek ve işlemek için spin dalgalarını kullanma olanaklarını araştırır. Modern katı hal fiziğinin bir alt alanı olarak düşünülebilecek modern bir manyetizma alanıdır; dalgaları ve manyetizmayı birleştirir, asıl amacı nano yapılı materyallerdeki spin dalgalarının davranışını araştırmaktır. Fotonikler, fotonlar ve elektromanyetik dalgalar ile ilgilenirken, magnoniklerin odağı, manyetik momentlerin oryantasyonunun harmonik salınımlara olan dönüş dalgaları veya magnonlar üzerindedir. Ferromanyetik malzemelerde, elektronların manyetik momentleri, yani bunların dönüşleri manyetik bir alanda hizalanır. Manyetik bir sistemde gözlemlenen spin/dönüş hizalama dalgalarına, spin dalgaları denir.

48
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Altay Kenger
Seslendiren 7 Nisan 2020 9:30
İnsan nüfusunun artmasına bağlı olarak yeni bulaşıcı hastalıklar da gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Çok sayıda insanın birbirleriyle ve hayvanlarla iç...
28
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 3 gün önce 32 dk.

Büyük Bizon Katliamı, 19. yüzyılın ikinci yarısında Kuzey Amerika'da milyonlarca Amerikan bizonunun sistematik olarak yok edilmesi sürecidir. Bu katliam yalnızca avcılığın kontrolsüz yayılmasından değil aynı zamanda Amerikan hükümetinin ve ordusunun bilinçli politikalarından kaynaklanmıştır. Bu süreç, günümüzde literatürde Büyük Bizon Katliamı (Ing: Great American Buffalo Slaughter) olarak tanımlanmakta ve hem ekolojik tarih hem de sömürgecilik çalışmaları açısından kritik bir dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir.

Amerikan federal hükümeti ve askeri otoriteler, yerli halkların başlıca geçim ve kültürel yaşam kaynağı olan bizonları hedef alarak direniş gücünü kırmayı ve rezervasyon sistemine geçişi hızlandırmayı amaçlamıştır. Özellikle demiryollarının batıya doğru genişlemesiyle birlikte, endüstriyel düzeye ulaşan avcılık faaliyetleri bizon nüfusunda çok ciddi bir düşüşe neden olmuş; türün tahmini 30 ila 60 milyon arasında olan birey sayısı 19. yüzyılın sonuna gelindiğinde 1.000’in altına kadar gerilemiştir. Bu durum Kızılderili kabilelerin ekonomik bağımsızlıklarını yitirmelerine ve zorla yerinden edilmelerine zemin hazırlamıştır.

35
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evren Yıldız
Yazar 18 Ağustos 2023 8 dk.

Çobanaldatan (Caprimulgus europaeus), Avrupa'da ve ılıman Asya'da yaşayan bir gece kuşudur. En sık alacakaranlıkta ya da seher vakti aktiftir. Genel olarak koyu kahverengi ve grinin oluşturduğu alacalı bir görüntüsü vardır. Omuz ve kanat üzeri sarımsı çizgilidir. Alt kısımlar grimsi kahverengi üzeri koyu kahverengi çizgilidir. Bu görüntü ona kamuflaj özelliği kazandırır. Geniş beyaz bıyık altı çizgisi bulunur. İris koyu kahverengi, küçücük gaga siyahtır. Ağzını oldukça geniş açar. Erkeğin beyaz boğaz lekesi bulunur, en dıştaki üç el teleğinde ve dış kuyruk teleklerinde beyaz lekeler vardır. Dişi bu beyaz lekelere sahip değildir, daha küçük ve daha açık renkli bir boğaz lekesi bulunur.[1][2] Ölçümlere göre çobanaldatanlar 24.5-28 cm boya, 52-59 cm kanat açıklığına erişebilir. Erkekler 51-101 g, dişiler ise 67-95 g'dır. 

Çobanaldatanlar, yerde yuva yapan kuşlardır ve yuva yaparken rahatsız edilmeye karşı savunmasızdırlar. Sivri kanatları ve uzun kuyrukları vardır ve gri-kahverengi, alacalı tüyleri gün boyunca kamuflaj sağlar. Erkekler kanatlarını çırparak ve kanatlarında beyaz lekeler göstererek dişileri cezbeder.

48
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
İlhan Taşlı
İnceleyen10 9 Haziran 2023
Her toplumun, bireyin, görüşün bir Tanrı anlayışı vardır. Özellikle, 12. yüzyılda gelişen tasavvuf anlayışının günümüz Tanrı anlayışına etkileri büyüktür. Peki ama Kur'an ayetlerinde "Allah" kendini bize nasıl tanıtmakta ve ne şekilde ifade etmektedir.
Turan Dursun bu eserinde; ayetlerin yanı sıra, sahih hadislerden de yola çıkarak, İslam'ın ve o dönemin Tanrı anlayışını tüm yalınlığı ile önümüze koyuyor. Günümüz tasavvuf anlayışı ve o dönemin yalın hali arasındaki farklar çok şaşırtıcı.
Kitap
7.5/10
(18 Kişi)
Puan Ver
Tanrı ve Kur'an
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
20
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Fazilet Toros
Alıntıyı Ekleyen 2 gün önce
Sesleri düzenli bir şekilde sıralayarak onlara anlam yükleyip anlaşma ve haberleşme aracı olarak kullanabilmek, tabiatta yalnız insanda görülen bir yetenektir. İnsanı hayvandan ayıran özelliklerin başında, insanın şekillenmiş sesler aracılığıyla anlaşabilme yeteneği gelir. Yalnız bu yetenek, insana, tabiata hakim olma gücünü vermektedir. Çeşitli araçları kullanabilen maymun, bütün uğraşlara rağmen sesi boğumlayamamıştır. Papağanın taklit yoluyla çıkarabildiği ses fonetik, psikolojik ve fizik bakımından hayvan sesidir.
Kaynak: Üniversite Öğrencileri İçin Türkçe Kitabı ( Birinci Cilt) -1985, Anadolu Üniversitesi-
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gökhan Demirbilek
Çeviren 2 hafta önce 29 dk.

Evrenin başlangıcından bu yana, hidrojen çok açık arayla en baskın element olagelmiştir. Hidrojenin hemen ardındansa helyum gelir. Şaşırtıcı şekilde, evrendeki üçüncü en baskın elementi oksijendir ve onun arkasından da karbon gelir. Aşağıdaki grafik, atom numarası düşük elementlerin evrendeki yoğunluklarını göstermektedir. Bu grafikte dikey eksenin logaritmik ölçekte olduğuna dikkat edilmelidir. Bu, dikey düzlemde bir birim artışın evrendeki asıl yoğunluk değerinin on katı bir artışı temsil ettiği anlamına gelir.

Bu grafikte bazı eğilimler çok barizdir. Bunlardan bir tanesi, testere dişi gibi bir örüntüye neden olan, çift atom numarasına sahip elementlerin komşuları olan tek sayılı elementlere göre kayda değer şekilde daha baskın olduğu gerçeğidir. Bunun nedeni, yıldızlardaki birçok temel füzyon reaksiyonunun, helyum-4 atomlarının çekirdekleri (2 proton + 2 nötron) olan alfa parçacıkları (a) ile yüksek miktarda kinetik enerjinin (çok hızlı hareket ederler) birleşimi olmasıdır. İki alfa parçacığı, birlikte berilyum atomunun çekirdeğini (4Be8) oluşturabilir. Ancak, böyle bir kombinasyon çok kararsızdır ve neredeyse anında yine iki alfa parçacığına ayrılır. (Yarı ömrü 7 x 10-17 sn'dir.)

22
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Zeynep Süter Görgüler
Yazar 6 Mayıs 2019 23 dk.

İnternet temelli yeni medya uygulamaları, bireylerin ve kurumların iletişim kurma pratiklerini ve aynı zamanda bilginin üretim ve tüketim süreçlerini, çevrimiçi ortama taşıyarak ağ tipi yeni bir toplum modeli inşa etmektedir. Türkiye’nin içerisinde bulunduğu Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından oluşturulan İnternet Kullanıcıları İçin İnsan Hakları [Human rights for internet users] (2014) başlıklı kılavuzda, kültürel/bilimsel üretim pratiklerine yön veren düşünce ve ifade özgürlüğü, bilgiyi (yeniden)- yaratma/paylaşma araştırma ve kültür eserlerine erişim özgürlüğü, açık veri kaynağı oluşturma ve serbest lisanslama gibi demokratik değerler öne çıkmaktadır. Araştırma kapsamında, çeviri ve yeniden çeviri hareketi, bilginin yeniden üretim eylemine dönüşmektedir.

Bu çalışmanın amacı, Evrim Ağacı adlı açık bilim topluluğu tarafından Darwin teorisine ve uygulama alanlarına ilişkin yürütülen yeniden çeviri hareketlerine yönelik netnografik bir çözümleme gerçekleştirmektir. Araştırmanın birincil dayanağını oluşturan Çeviri Sosyolojisi yaklaşımı bağlamında John Heilbron ve Gisèle Sapiro, çeviriyi toplumsal bir pratik ve uluslararası düzlemde gerçekleşen kültürel değiş-tokuşların itici gücü olarak ele almak gerektiğine dikkat çekerek, çeviri pratiğine katılan birey ve kurumlardan oluşan tüm eyleyicilerin çeviri çözümlemelerine dahil edilmesinin zorunluluğuna vurgu yapmaktadırlar (2008: 43). Çeviri Sosyolojisi, çeviri ürünün nasıl ortaya çıktığı ve arkasında görünmeyen yapıların nasıl işlediği ile eyleyicilerin neyi/nasıl deneyimledikleri üzerine yoğunlaşmaktadır (Demirel Bogenç, 2014: 408-409). Çevirinin, farklı gerçeklik düzlemlerinde üretilen ve çoklu mekanizmaların bir arada işlediği bir eylem şekli olduğunu kabul eden Çeviri Sosyolojisi, bu sürecin oluşmasında iş başında olan toplumsal değişkenleri teşhis etme görevini üstlenmektedir. Ağ temelli yeni toplumsallıkların (Castells, 2010, 2015; Gerbaudo, 2012), çeviri alanı üzerinde yarattığı karşı konulamaz etkilerine yakından bakıldığında, çeviri alanında yaşanan toplumsal dönemeçle birlikte ortaya çıkan dijital açılımın önemi giderek artmaktadır. Bununla birlikte, dijital ortam (yeniden)- çeviri pratikleri kapsamında öne çıkan kavramsallaştırmalar, bu doğrultuda çalışmanın ikincil düzlemdeki kavramsal altyapısını oluşturmaktadır. 

69
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

İnceleme
Yusuf Sinan Yerli
İnceleyen 3 gün önce
Yazarın kitabın açıklamasında bahsettiği gibi bir baskı yöntemi ile insan davranışlarını ve duygularını otomatikleştirmek,nefes alan bir makine haline dönüştürülmesinin bireyin kendisine yapılan en büyük zarar olduğunu anlatan bir roman. Eserin içerisinde yer alan olaylar ile insanı duyguların en uç örneklerini okuduğumuz gibi baş karekterin bu özelliklerini kaybetmesi sonucu olan olaylar örgüsünü okuyoruz. Yazarın bazı duyguları örneğin şiddet,öfke,haz,sevinç,mutluluğu çok üst düzeyde betimlediği için roman okuyucuyu adete içerisine hapsediyor kitabın zaman akışı içersinde adeta kayboluyorsunuz karekterlerle empati kurmaya başlıyorsunuz ki bu çok tuhaf hissettiriyor. Olaylar silsilesi genellik tehlikeli ve çoğunlukla kişinin ruh halini ve düşünce yapısını sorgulatan cinsten olmasına rağmen yazarın eser içerisinde verdiği mesajı çok net bir şekilde görmenize ve anlamanızı sağlıyor. Özellikle günümüzde medya,gündem,toplumsal olaylarla insanları bir yöne doğru itme çabasına karşı okunması gereken bir kitap ayrıca tüm bu ciddi şekilde incelenmesi gereken olayları sarkastik bir şekilde anlatması ve sınırları olmadan yaşayan bir grup gencin hayat hikayesinden bahsetmesi okunmaya değer bir şekilde anlatması okuyucuyu asla sıkmıyor
9.8/10
(28 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : A Clockwork Orange
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Duru K.
Duru K.
72K UP
Blog Yazarı 2 dk.

Anne karnındaki bebeklerin yüz ifadelerini inceleyen bilim insanları, bebeklerin anne karnındayken çeşitli koku ve tatlara farklı tepkiler verdiğini gösteren ilk doğrudan bulgulara ulaşmışlar.

Durham Üniversitesi Psikoloji Bölümü Fetüs ve Yenidoğan Araştırma Labaotuvarının öncülüğünde bir çalışmada, 100 hamile kadında 4D ultrason taraması yapılmış ve doğmamış bebeklerin annelerinin yediği yiyeceklere maruz kaldıktan sonra nasıl tepki verdikleri incelenmiş.

10
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esat Kudret
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim. 5 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Ali Efe Aygır tarafından sorulmuştur.
Sizce işlenen bir suçun toplumun/insanlığın yararına olması o suçu bir nebze de olsa meşrulaştırır mı?
Sizce işlenen bir suçun toplumun/insanlığın yararına olması o suçu bir nebze de olsa meşrulaştırır mı?

Hiç Kimse Yaşasın Kötülük Demez!

Fakat ister iradi ister sonuçları itibarı ile objektif olarak kötülüğe vesile olabilir.

Suç ve cezada meşruluk sadece meşru müdafaa için öngörülen bir kavramdır. Eğer bunu bu çerçeveden çıkarır isek türümüzün akla bulamayacağı hiçbir tercih ve davranış kalmaz.

Tüm Reklamları Kapat

Diğer bir meşruluk türü ise, yasal-hukuksal sınırlamaların türümüzün geldiği siyasi, ekonomik, kültürel ve buna dayalı olan etik seviyesinin gerisinde kalışının, hiç kimseye zarar vermeden ve fakat bunu kullanana artı olarak dönüşüne yöneliktir.

Örneğin deprem sonrası çaresiz ve açıkta kalan bir insanın barınabileceği bir gece kondu yapması, grev hakkının yasalarca tanınmadığı bir ülkede fiili greve gidilmesi, gerek barınma hakkının temel bir hak oluşu gerekse emeğin en yüce değer oluşu nedeni ile meşru sayılır. ( O ülkede hukuk var ise, çünkü yasa ile hukuk çok farklı şeylerdir.)

Niyetin kendisi her ne kadar önemli olsa da önemli olan o niyetin vesile olduğu sonuçların etkilerinin niyetin sahibi ile sınırlı olup olmayacağıdır. Yoksa bir katil bile işleyeceği cinayeti önce kendi kafasında meşrulaştırır.

Diğer bir temel ayrıntı ise, iyi niyetlerle de olsa suç olduğu bilinen şeyin yapılması durumunda başkalarının kaderini tek taraflı olarak belirleme hakkını bize tanıyıp tanımadığıdır.

Tüm Reklamları Kapat

Düşünün ki bir doktorsunuz ve sabaha çıkmama ihtimali olan, cihazlara bağlı bir hastanız var. Katlanılmaz acı çekmesi velev ki kendisine sorma imkânınız olduğunda size onay vereceğini bilseniz bile size fişleri çekme hakkı vermez. Çünkü bu, başkalarının kaderini, hiçbir onayları ve dahli olmadan tayin etmedir ve inanç temelinde “tanrılar” bile kendilerine bu yetkiyi tanımamıştır.

Aksi durumda bugün insanlığın yararına en büyük hizmeti sağladıkları gerekçesiyle; Hitler Faşizminin Jozef Mengele’si ve insanlık dışı deneyleri ile, ile modern dünyanın jandarması ve emperyalizmin mihmankarı ABD ve tüm dünyaya acı, kan, gözyaşı ve ölüm ihracı ile, kişi ve devlet bazında baş tacı edilir, en büyük insanlık ödülü onlara verilirdi. Sevgiyle…

Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yusuf Öksüz
4 gün önce
Yapay zeka hiç olmasaydı keşke. 
2
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çınar Civan
Çeviren 25 Eylül 2023 4 dk.

İklim değişikliğiyle mücadele hedefinin bir parçası olarak giderek daha fazla kişi, benzinle çalışan alternatiflerine göre çok daha az karbondioksit emisyonuna neden olan elektrikli araçlar kullanıyor. Peki, bu elektrikli araçlarda bulunan bataryalar nasıl çalışıyor? Bir elektrikli aracın ne kadar mesafe katedebileceğini ve ne kadar süre dayanacağını hangi etmenler belirliyor?

Bataryalar, elektrot adı verilen iletken bir katının iki plakası arasında iyonları veya yüklü parçacıkları hareket ettirerek enerji depolar. Elektrot malzemelerinin kimyasal bileşimi; ne kadar enerji depolayabilecekleri, ne kadar süre çalışabilecekleri ve kullanım sürecinden sonra ne kadar hızlı şarj olacakları gibi özellikleri belirler.

38
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Doğu Can Şahin
Makine Mühendisliği Öğrencisi 24 Şubat 2021 Sen de Cevap Ver

Merhaba,

Yakın bir zamanda benzer bir soruyu cevaplamıştım, buradan o cevaba oluşabilirsiniz.

Kısaca bu soruya da cevap vereyim. Evet akışkanın kinetik enerjisi daralma kısmında artıyor, fakat bu enerji nereden geldi? Akış ile ortam arasında herhangi bir enerji transferi olmadan bunu gözlemleyebiliyoruz. Termodinamiğin 1. Yasası’na göre de enerji yoktan var edilemez. O zaman akışkanın sahip olduğu başka bir enerji türü var ve bu enerji daralma bölgesinde kinetik enerjiye dönüşüyor. İşte bu enerji formuna akışkanın durgun/statik enerjisi diyoruz ve kendini statik basınç olarak gösteriyor.

Tüm Reklamları Kapat

Yani olay tamamen enerji dönüşümünden ibaret, tıpkı gerilmiş bir yayın kinetik enerjisi artarken potansiyel enerjisinin azalması durumundaki gibi. Akışkan hızlanmak için gereken enerjiyi statik enerjiden karşılıyor. Diğer cevaba da bakmanızı tavsiye ederim, orada biraz daha detaylı bir cevap mevcut.

215 görüntülenme
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Evrim Ağacı'na Destek Ol
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close