Pomodoro Tekniği: Bir Domates, Daha Verimli Çalışmanızı Sağlayabilir mi?
Kendinizi son dakikada projeleri tamamlıyorken mi buluyorsunuz? Bir göreve harcadığınız zamanı göz önünde bulundurarak daha başarılı olmayı hiç dilediniz mi? Yoksa hayatta yaptığınız işlerden daha iyi sonuçlar almak mı istiyorsunuz?
COVID-19 pandemisiyle birlikte çoğumuz evde çalışmaya başladık. Birçoğumuz odaklanma konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Zaman planlamasını yapmakta zorlanıyoruz ve bu bizi mutsuzluğa sürüklüyor. Evde çalışmak evdeki sayısız dikkat dağıtıcı faktörler yüzünden zorlaşıyor. Bu yazıda Pomodoro tekniğiyle nasıl biraz daha mutlu, biraz daha başarılı ve biraz daha başarılı olunur onu anlatacağız.
Ancak bu yöntemin uygulanabilirliğine herkes katılmayabilir. Pomodoro Yöntemi'ne tutkulu olan her kişi için, sonuçları eleştiren başka bir kişi daha vardır. Pomodoro Tekniği sizin için uygun mu? Kişisel tercih meselesi... Ancak tekniği kullanmanın yararlarını merak ediyorsanız, bu yazıda bu tekniğin denemeye değer olup olmadığına karar vermeniz için gereken temel bilgileri paylaşacağız.
Daha üretken olmanıza yardımcı olmak ve konuyu daha anlaşılır kılmak için, “Parkinson Yasası” adlı basit bir kuralı açıklayalım.
Parkinson Yasası Nedir?
1955 yılında, ünlü bir İngiliz tarihçisi, yönetim teorisyeni ve yazarı olan Cyril Northcote Parkinson, “Çalışmanın tamamlanması için gereken zamanı dolduracak şekilde, çalışmayı bitirdiğimiz sürenin uzadığını” iddia etti.
Bu, kendimize bitirmeniz gereken bir iş için zaman kısıtlamaları verirsek, daha kısa sürede daha fazla iş yapabileceğimizi gösterir. Örneğin, üç saat sürmesi gereken bir görevde kendimize psikolojik olarak bir haftada bitirmesi için izin verirsek görev karmaşıklık içinde genişler, daha zor görünür ve tüm haftayı doldurur. Daha fazla zamanımızı daha çok çalışma ile doldurabilecekken, tek bir görevi tüm hafta boyunca bitirme konusunda artan miktarda stres ve gerginliğe sahip oluruz.
Bu, öğrencilerin neden sınavlardan önce sabahlamayı seçtiklerini veya insanların projeleri neden son dakikada tamamladıklarını açıklayabilir. Ancak, görevlerimizin her birine doğru miktarda zaman atayabilirsek, zaman kazanabiliriz ve artık görevler çok karmaşık görünmeyecektir.
Tim Ferriss'in 4 Saatlik Çalışma Haftası kitabını ele alalım. Bu kitapta Ferriss, son tarihin (bir işin bitirilmesi için verilen sürenin sonunun) insanlar üzerindeki zihinsel etkisinden bahsediyor. Bir projeyi tamamlamanız için sadece 1 gün verilirse, zaman baskısı ile projeyi yapmaya odaklanmanız gerekir ve projeyi bitirirsiniz. Ancak aynı görevi yapmak için 1 hafta verildiğinde, muhtemelen ilk altı günü projeyi düşünmekle geçireceksiniz. Sonunda, her iki son ürün de muhtemelen aynı olacaktır. Az bir zaman dilimine ne kadar iş sığdırabileceğinize şaşıracaksınız. Sonuçta, başarınızın %80'i, çabalarınızın sadece %20'sinden geliyor gibi gözükmektedir.
Gördüğünüz gibi, bir görevi tamamlamanız için ne kadar çok zaman ayırırsanız, o kadar uzun süre ertelersiniz. Zamanınızı en etkili şekilde yönetmek için, istediğiniz zamanı kısaltmanız gerekir. Temel mantık basit: 1 yılda bir şey yapmanız gerekiyorsa, bunu yapmanız 1 yıl sürecektir. 1 ayda bir şey yapmanız gerekiyorsa, 1 ay içinde yapılacaktır.
Bir göreve iki dakikalık bir zaman sınırı atayıp ve görevin o zaman sınırı içinde yapmak için yeterince kolay olmayacağını iddia edip bu yasayı çürüttüğünüzü düşünebilirsiniz. Ancak Parkinson Yasası, bir tür sihir değil; gözlemdir. Gözlemlenmiştir, çünkü insanlar gerçekte bir şeyleri başarmak için ihtiyaç duyduklarından daha fazla zamana sahip olma eğilimindedirler. Tek yapmanız gereken kendinize o işin bitmesi için şişirilmiş sürelerden ziyade uygulanabilir bir süre tanımaktır. Bu gözlemi test edip, bazı görevlerin ne kadar hızlı tamamlanabileceğini deneyimlediğinizde kendinize oldukça şaşıracaksınız.
Kendi yeteneklerinizi veya bir görev atadığınız kişinin yeteneklerini değerlendirirken nesnel olmanız ve gerçeklere bağlı kalmanız gerekir. Güçlü ve zayıf yönleriniz nerede yatıyor ve bu projenin ne kadarı projeyi bitirmeniz için sizi teşvik edecek? Bu, bir görevi tamamlamak veya bir projeyi bitirmek için gereken doğru süreyi belirlemenize yardımcı olacaktır.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Ayrıca insanlar eksik söz vermeyi istemez ve daha iyiyi hedeflemek ister. İnsanlar vaatlerini yerine getirmeye çabalar; çünkü yerine getirilmiş ve memnuniyet sağlamış vaatler ilişkileri sürdürmek için gerekli olan temeli kurar. Büyük vaatler, büyük yükümlülükler ve büyük beklentiler anlamına gelir. Beklentiler karşılanmazsa, insanlar üzülür ve hayal kırıklığına uğrarlar. Sözleriniz, başkalarına ne kadar güvenilir olduğunuzu göstermeye yardımcı olur. İnsan beyni tutarlılık bekler, bu nedenle birisi bir söz verdiğinde, beyniniz vaat edilen her şeyin olacağına rahatlıkla inanır. Ancak söz yerine getirilmediğinde, beyninizin beklediği tutarlılık ortadan kalkar. Bu insanlarda hayal kırıklığına yol açar ve insanların sizi algılama şeklini değiştirir.
Çalışmanızda kendinize yetersiz veya büyük vaat vermemek için kendinize makul sınırlamalar verin. Bir proje üzerinde çalışırken kendinize bir son tarih verin ve size güvenenlerin size verdikleri son tarihten önce o projeyi bitirmiş olun. Bu şekilde, işi beklenenden önce yapacaksınız. Parkinson Yasasını kullanmak önemlidir; çünkü zaman kaybetmenizi ve görevleri olması gerekenden daha karmaşık hale getirmenizi önler. Bu, yüksek kalitede olan çalışmalara ve daha fazla projeyi üstlenmeye ya da kişisel etkinliklere daha fazla zaman ayırmanız için daha fazla boş zamanı sağlamanıza yardım eder.
Hedefleriniz üzerinde kısa süreli kısıtlamalar oluşturmaya başlayın ve ne kadar üretken olabileceğinizi ve işinizin kalitesinin ne kadar değiştiğini görün.
Zamana karşı koşun. Zamana karşı kazanmak zorundasınız; kısa yol kullanmadan ve düşük kaliteli çıktı üretmeden kendinizi rakibinizmiş gibi yenmeye çalışın. Bu, özellikle kendi sürelerinizi ciddiye almakta sorun yaşıyorsanız faydalıdır.
Cyril Parkinson, iş hayatının verimsizliklerini tanımlamak için gözlem yaptı. Bu gözlem en basit şekliyle, kendimizi istediğimiz kadar nasıl yönetemediğimizle ilgilidir. Dikkatimizin sürekli olarak bölündüğü dijital çağda, en değerli kaynağımızı korumak için Parkinson yasasını kullanmak iyi olur.
Zaman... Ortalama insan yaşamında 675.450 saat vardır. Boşa harcanan her saat, geri alamayacağınız bir saattir. Her gün çok çalışıyorsanız, ancak ölçülebilir sonuçlar almıyorsanız, hayatınızı boşa harcıyorsunuz demektir. Her seferinde bir saat...
Profesyoneller olarak, görevlerimizi yerine getirdiğimizden emin olmak için zamanımızı ve enerjimizi dengelemek için mücadele ediyoruz. Ancak, günün sonunda çok az başardığımızı gördüğümüzde kendimizi tüketiyoruz. Bu bizi endişeli ve stresli hissettirir. İşleri yapmak zordur, özellikle de evde çalışıyorsanız ve çalışırken ödenmesi gereken faturalar, evde organize edilecek bir çekmece, kız kardeşinize bir telefon görüşmesi gibi şeyler yapmanız aklınıza geliyorsa... Her zaman evde yapacak başka bir şeyler var gibi görünüyor.
Bu gibi durumlarda, Pomodoro Tekniği kendimize zaman atayıp yapılacaklar listemizden daha fazla şeyin kesilmesine yardımcı olmak için yararlı bir araç olabilir.
Pomodoro Tekniği: Bir Domates Sizi Nasıl Daha Mutlu Yapar?
Hayatımızı iyileştirmenin olumlu bir yolu, her gün yeni bir şey okumak ve öğrenmek. İş görevleri, kişisel projeler, uzun yapılacaklar listeleri ve gelen kutunuzu dolduran sürekli e-postalarla bombalandınız. Olası bir çözüm, Pomodoro Tekniği adı verilen popüler bir zaman yönetim sistemini kullanmaktır.
Pomodoro Tekniği, konsantre olmanıza ve gerçek işi yapmanıza yardımcı olacak bir yöntemdir. Basit ve kolaydır. Projeler üzerinde rastgele çalışmak yerine, önemli görevler için bir plan oluşturun ve her biri üzerinde tamamen odaklanmış bir zihniyetle çalışın. Pomodoro Tekniği, odağınızı ve üretkenliğinizi artıracak bir zaman yönetimi çerçevesidir. Sizi zamana karşı mücadele etmek yerine, sahip olduğunuz zaman içinde çalışmaya teşvik eder.
Pomodoro tekniği, sahip olduğu zamanda ne yaptığını izlemek isteyen evde çalışanlar, daha etkili ders çalışmak isteyen öğrenciler ve iş yerinde veya kişisel projelerinde kendilerini geliştirmek isteyen herkes tarafından kullanılabilir. Pomodoro Tekniği, uygulamaya konması gereken en basit verimlilik yöntemlerinden biridir. Tek ihtiyacınız olan bir zamanlayıcı, kağıt ve kalem.
Peki bu tekniği kim buldu?
Pomodoro Tekniği, 1990'ların başında yazılım geliştiricisi, girişimci ve yazar Francesco Cirillo tarafından icat edildi. Francesco Cirillo, bu tekniği keşfettiği sırada Roma'daki bir işletme okulu olan Guido Carli Uluslararası Üniversitesi'nde öğrenciydi. Cirillo, şöyle diyor:
- Dış Sitelerde Paylaş
Her gün okula gittim, derslere katıldım ve ne yaptığımı gerçekten bilmediğim bir şekilde çalıştım. Sınav tarihleri çok hızlı geldi ve zamana karşı kazanmamın hiçbir yolu yoktu. Kolayca dikkatim dağılıyordu ve odaklanamıyordum. Bu yüzden kendime meydan okumaya karar verdim: 10 dakika boyunca kesintisiz olarak çalışmak.
Birkaç deneme, uygulama ve tekrarlama ile Pomodoro Tekniği Cirillo'nun çalışma sürecini geliştirmiş ve 10 dakika artık 25 dakikaya çıktı. 25 dakika boyunca odaklanıyormuş. Cirillo'nun ana çıkış noktası, daha az zaman ve olması gereken çaba ile daha iyi sonuçlar elde etmenin yollarını bularak her zaman verimliliği artırmak oldu. Birkaç yıl sonra, bu tekniği bir Avrupa bankası için yazılım geliştiricisi olarak çalışırken kullandı ve iş arkadaşlarının verimliliğini artırdığını buldu. 25 dakikalık çalışma oturumu dikkati en üst düzeye çıkarıyor ve kesinti olasılığını en aza indiriyordu.
Günümüzde Francesco Cirillo, Berlin'de bulunan ve dünyanın en büyük şirketlerinin çoğunda çalışan bir danışmanlık şirketi olan Cirillo Consulting'in sahibidir. Cirillo, 20 yılı aşkın bir süredir yazılım endüstrisinin ön saflarında çalışmaktadır. Kariyerinde yeni kurulan şirketlere, çok uluslu şirketlere ve çeşitli kurumlara serbest danışman olarak binlerce profesyonel, geliştirici, yönetici ve yazılım ekibine danışmanlık yaptı.
Metodolojisi basittir: Herhangi bir büyük görev veya görev dizisiyle karşı karşıya kaldığınızda, işi kısa, zamanlanmış aralıklara bölün. Her bir aralık “Pomodoros” olarak adlandırılır. Bu, beyninizi kısa süreler boyunca odaklanmak için eğitir ve işi bitirmiş olmanız gereken son tarihleri hiçbir zaman kaçırmazsınız. Pomodoro tekniği zamanla dikkat sürenizi ve konsantrasyonunuzu artırmanıza hatta daha verimli ve daha başarılı olmanıza yardımcı olabilir.
Neden Domates?
Pomodoro, İtalyanca'da domates anlamına gelir. Cirillo üniversite öğrencisiyken domates şeklindeki zamanlayıcı ile 25 dakikalık çalışmalarını takip ederdi. Teknik adını domates şeklindeki mutfak zamanlayıcısından alır. Her bir çalışma aralığı Pomodoro olarak bilinir.
Neden Bir Mutfak Zamanlayıcısı?
Mutfak zamanlayıcısının bir Pomodoro için iyi çalışmasının iki nedeni vardır. İlk olarak, bir zamanlayıcıyı sarmanın fiziksel eylemi, görev üzerinde çalışmaya başlamak için zihinsel bağlılık verir. İkincisi, zamanlayıcının sesi bir aciliyet hissi yaratır ve sizi göreve adamaya devam etmenizi sağlar.
Pomodoro Tekniği'nde 5 Aşamalı Süreç:
Pomodoro tekniğini uygulamak için 5 aşamalı süreç:
- Görevlerinizi listeleyin. Her günün başında, ele almak istediğiniz şeyleri seçin ve bunları yapılacaklar listenize yazın. Tüm bu görevleri önceliğe göre sıralayın. Görevinizin üzerinde çalışmak için gereken toplam Pomodoroyu seçin.
- Bir zamanlayıcıyı 25 dakikaya ayarlayın. Bir Pomodoro'nun sonuna yaklaştığınızda ve işiniz neredeyse bittiğinde, zamanınız tükenmeden bitirmek için zamana karşı heyecan verici bir yarış meydana gelir. Zamanla birlikte koşmaya başlarsınız. Normalde yavaş çalışıyor olsanız bile heyecan sizi daha hızlı çalışmaya motive eder. Bu kısa motivasyon patlamaları zamanla artacaktır ve yaptığınız iş daha başarılı olacaktır.
- 25 dakikalık kesintisiz çalışma ve beş dakikalık bir aradan oluşan 30 dakikalık bir oturumla başlayın. Görev üzerinde 25 dakika çalışın. Tüm dikkat dağınıklıklarından ve çok görevli dürtülerden kaçının. Önümüzdeki 25 dakika boyunca kendinizi göreve bırakarın. Aniden yapmanız gereken başka bir şey olduğunu fark ederseniz, görevi bir kağıda yazın. Zamanlayıcıyı, ne kadar zaman kaldığını açıkça görebilecek şekilde konumlandırın. Zamanlayıcı çaldığında, mevcut etkinliğin geçici olarak bittiğini gösterir. Bir Pomodoroyu tamamladınız demektir. Yapılacaklar listesindeki görevin üstünü çizebilirsiniz.
- Enerjinizin yenilenmesi için 5 dakikalık bir mola verin. Nefes alın, meditasyon yapın, bir fincan kahve alın, kısa bir yürüyüşe çıkın veya rahatlatıcı bir şey yapın (yani çalışmanızla ilgili olmayan şeyler). Bacaklarınızı germek, masanın neden olduğu sırt ve omuz ağrısının başlamasını önler. Aynı şekilde, zihninizin birkaç dakika dolaşmasına izin vermek, iş günü tükenmişliğini azaltır ve fiziksel ve zihinsel olarak iyi hissettiğinizde, daha fazlasını yaparsınız. Beyniniz daha sonra size teşekkür edecektir. Daha sonra başka bir Pomodoro başlatın. Ve sonra bir tane daha. Ve sonra bir tane daha.
- Dört Pomodoroyu tamamladıktan sonra 20-30 dakikalık bir mola verin. Dört pomodoroyu tamamladıktan sonra daha uzun bir mola verebilirsiniz. Beyniniz bu zamanı yeni bilgileri özümsemek ve bir sonraki Pomodoro turundan önce dinlenmek için kullanacaktır.
Sonuçlarınızı gözden geçirin. Günün sonunda yapılacaklar listenizi inceleyin; değerli bilgileri sizin ortaya çıkaracaktır. Bitirilmiş görev sayısı, gelecekteki projelerin bitme süresini tahmin etmenize yardımcı olacaktır. Yarının veya gelecek ayın görevlerini yerine getirmenin kaç Pomodoro olduğunu doğru bir şekilde tahmin edebileceksiniz. Ayrıca üretkenliğinizi de ölçebileceksiniz; her gün tamamladığınız Pomodoro sayısı, işe ne kadar odaklandığınızı yansıtacaktır.
Zamanla birlikte çalışmayı, tükenmişliği ortadan kaldırmayı, dikkat dağıtıcı unsurları yönetmeyi, daha iyi bir iş-yaşam dengesi oluşturmayı yalnızca bir kalem, bir kâğıt ve bir mutfak sayacı kullanarak öğrenin!
Unutmamanız Gereken 4 Kural
Sonuçlarınızı en üst düzeye çıkarabilecek dört kuralı aşağıda bulabilirsiniz:
Kural 1: Aralar, İsteğe Bağlı DEĞİLDİR!
Zil çaldığında, işi bırak , kalk ve 5 dakika ara ver. Zihninizin rahatlaması ve bir sonraki görev için enerji alması için bu süreye ihtiyacınız var.
Kural 2: Süre Uzunluğu = Görev Zorluğu
Bir göreve tamamen odaklanmış olarak harcadığım gerçek süre, zorluk derecesine bağlıdır. Kolay görevler yani düşük konsantrasyon seviyeli görevler 2 Pomodoro, daha zor görevler yani yüksek konsantrasyon seviyeli görevler 4 Pomdoros zaman bloklarında tamamlanabilir. Yaptığınız Pomodoro sayısı, gerçekten dikkati dağınık hissetmeden ne kadar süre odaklanabileceğinizle ilgili olmalıdır.
Kural 3: Yarım İş, Bitmiş İş Değildir!
Francesco Cirillo'nun üstünde durduğu bir şey, yarı tamamlanmış Pomodoro 'un sayılmamasıdır. Diyelim ki bir göreve 10 dakika ara verdiniz. Bu göreve baştan başlamak zorunda olduğunuz anlamına gelir. Bu, görevde kalmak ve mevcut Pomodoro'nuzu atlatmak için bir teşvik görevi görür. Ama isterseniz baştan başladığınız Pomodoro'nun süresini uzatabilirsiniz. Bu örnekte görüldüğü gibi kalan 15 dakikayı bir sonraki Pomodoraya ekleyerek yeniden başlattığınız pomodoroyu 40 dakikaya çıkarabilirsiniz. Ya da 25 dakikadan Pomodorolara devam da edebilirsiniz. Size kalmış.
Kural 4: Toplu İşle İlgili Pomodoros
25 dakikadan kısa süren görevleri ayrı ayrı yapmak yerine birlikte gruplanmalıdır.
Kural 5: Kesintiler
Deneyimler, görevin ortasında olduğunuzda kesintilerin olabileceğini göstermektedir. Cirillo, tutarlı bir şekilde gerçekleştirilebilecek Pomodoro sayısını arttırırken, işlenmemiş kesintileri en aza indirmek için etkili bir strateji tasarladı.
İki tür kesinti vardır: iç ve dış.
İç kesintiler genellikle eldeki göreve odaklanmak için çok az konsantrasyona sahip olmakla veya hiç konsantrasyona sahip olmamakla ilişkilidir. Yiyecek bir şeyler için ayağa kalkmak veya sosyal medyanızı kontrol etmek iç kesintilerdir.
Dış kesintiler, diğerleri iş akışınızı bozduğunda gerçekleşir. Kalabalık bir ortamda çalışıyorsanız dış kesintiler çok yaygın olabilir. Bunlar gelen bir telefon görüşmesi veya yardım isteyen bir meslektaş olabilir.
Bu durumlarda Cirillo şu stratejisini önerir :
- Bilgilendir: Etkili bir şekilde bilgilendirin. Şu anda meşgul olduğunuzu kişiye nazikçe söyleyin.
- Müzakere Et: Kesintiyi yeniden planlamak için hızlıca görüşün. Çalışmayı bitirdikten sonra kişiye geri döneceğinizi söyleyin.
- Geri Arama: Anlaşıldığı gibi, sizi kesintiye uğratan kişiyi geri arayın. Pomodoro'nuz bittiğinde kişiye geri dönün.
Daha sonra yapılacaklar listenize kesintileri eklediğinizden emin olun. Aklınıza hemen dikkat etmeniz gereken bir görev geldiğinde sayfanın sonuna planlanmamış ve acil olarak ekleyin. Nihayetinde, mevcut Pomodoro'yu bitirmeye çalışın. Kuralı hatırlayın: Bir Pomodoro başlarsa, zamanlayıcının çalması gerekir. Yani bu kesintilerin doğasını tersine çeviriyoruz. Basitçe, artık kesintilere bağımlı değiliz, kesintiler bize bağlıdır. Verimliliğimizi korumanın en iyi yolu Pomodoro'yu korumak ve görevinizi tamamlamaktır.
Resmi Pomodoro web sitesine göre, muhtemelen bir ya da iki gün içinde iş ya da eğitim sürecinizde bir fark görmeye başlayacaksınız. Tekniğin gerçek ustalığı yedi ila yirmi gün arasında sürekli kullanım gerektirir.
Büyük ve çeşitli bir yapılacaklar listeniz varsa, Pomodoro Tekniği'ni kullanmak, sizi katı zamanlamaya bağlı kalmaya zorlayarak projeler arasında daha hızlı bir şekilde çalışmanıza yardımcı olabilir. Faaliyetlerinizin sürekli zamanlaması sizi görevleriniz için daha hesap verebilir hale getirir ve ertelemek için harcadığınız zamanı en aza indirir.
Pomodoro Çalışıyor, Çünkü Bilim!
Urbana-Champaign'daki Illinois Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, 2011'de Cognition dergisinde yayınlanan önemli bir araştırmada kısa zihinsel molaların odaklanmamızı sağladığını buldular. 2011'de yapılan diğer bir başka çalışmada, molaların yargı üzerinde derin etkileri olabileceği bulundu. Sık aralar zihnimizi taze ve odaklanmış tutar.
Pomodoro Tekniği'nin Eksileri Var Mı?
Bazı eleştirmenlere göre, Pomodoroların "ya hep ya hiç" ilişkisi içinde olması tekniğin zayıf yönüdür. Yani ya görevinizi bitirmek için doğrudan 25 dakika çalışıyorsunuz ya da bir Pomodoroyu tamamlayamıyorsunuz. Görevin üstünü çizmenin ölçülebilir bir ilerleme işareti olmasından dolayı, eğer Pomodoro görevinizi bitiremeyeceğiniz ihtimali varsa otuma başlamaya çekinebilirsiniz.
Örneğin, diyelim ki 16:30'da bir toplantın var. Şu anda saat 16:10, yani şimdi ve toplantı arasında sadece 20 dakikan var. Bu durumlarda bir Pomodoro başlatamayacaksın çünkü zaten tamamlayacak kadar vaktin olmayacaktır.
Bir eleştirmen, Pomodoro tekniğinin biraz saçma olduğunu iddia ediyor ve şöyle diyor:
Masamızda bir zamanlayıcı bileti olmadan kendimizi gerçekten konsantre tutamıyor muyuz? Projelerinde çalışırken konsantrasyonunu korumak için zamanlayıcı kullanan bir inşaat mühendisi gördünüz mü? Diğer ciddi profesyoneller gibi, yaptığım iş üzerinde saatlerce yoğunlaşabilirim. Zamanlayıcıyı mutfağına geri koy ve daha profesyonel ve etkili bir şekilde çalışmaya başla.
Enterpreneur dergisi için yazan Tonya Dalton ise şöyle diyor:
Çoğu zaman bize uygun olmayan sistemlere kendimizi uydurmaya çalışırız. Bu nedenle, geçmişteki üretkenlik çabalarınız başarısızlıkla sonuçlanmış olabilir. Pomodoro Tekniği gibi katı sistemler, "gerçek" hayatta işe yaramazlar; çünkü üretkenlik; size, sizin kişisel hedeflerinize ve yaşamak istediğiniz hayata göre özelleştirilmiş bir sisteme sahip olmalıdır.
Üretkenlik hakkında detaylı incelemelerin yer aldığı Productivityist sitesinde ise şöyle yazıyor:
Pomodoro Tekniği'ni uzunca bir süre denedim. Bir mutfak zamanlayıcım vardı. Telefonumda uygulamaları vardı. Google Chrome için eklentilerim vardı. Ancak ben, "multi-tasking" [aynı anda birden fazla işi yapmaya çalışma] fikrini beğenmiyorum ve bence Pomodoro Tekniği, "single-tasking" [aynı anda birden fazla işi yapmama] maskesi ardına saklanan bir multi-tasking sisteminden ibaret. Yöntemin kendisi dikkat dağıtıcı ve bir sistemin özelliği dikkat dağıtmak olmamalı. Üretkenlik için gereken sistemler, arka planda çalışmalıdır ve size özgürlüğünüzü kazandıracak bir altyapıya sahip olmalıdır; üretkenlik hapisanesinde bir gardiyan olarak davranmamalıdır.
Üretkenlik konusunda dijital araçlar geliştiren Monday.com sitesinden Laura Binder ise, tekniğin sorunları arasında aşırı katı ve müdahaleci olmasından, bazı durumlarda kuralları ihlal etmenin kaçınılmaz olduğundan, açık ofis ortamında uygulamanın imkansız olmasından ve gerçeklikten kopuk bir yöntem olmasından bahsediyor. Tekniği test ettikten sonra şöyle yazıyor:
Eğer sessiz bir ortamda çalışıyorsanız ve disiplin ile düzeni seviyorsanız (veya bunları sevmiyorsanız bile, bu tarz bir müdahaleye gerçekten ihtiyaç duyuyorsanız), o zaman Pomodoro Tekniği, bir proje veya görevde hızlı bir şekilde yol almakta sizin için inanılmaz verimli ve tatmin edici bir yol olabilir. İşinizi tamamlamak için ihtiyacınız olan her şeye sahipseniz, bu yöntem sayesinde oturup, onu gerçekten yapabilirsiniz. Eğer erteleme ve telaşlılık problemi çekiyorsanız, bu yöntem size yardımcı olabilir.
Sonuç
Bazılarına 25 dakikada bir 5 dakikalık mola çok verimli görünmüyor olabilir. Ama dürüst olalım. Gerçekten önemli olan şeylere odaklanmak zor. Hepimiz, dikkatimizi dağıtırız. Hangi çalışmayı yaptığımıza bağlı olarak ortalama bir kişi tipik bir sekiz saatlik iş gününde üç ila altı saat boyunca üretken olur. Sosyal medyamızı kontrol ediyoruz, haberleri okuyoruz, kahve makinesinin yanına gidiyoruz.
Bu beş dakikalık dinlenme süresi, genellikle dikkatinizi dağıtacak her şeyi yapmanız için vardır. E-postanızı kontrol edin, Instagram'a gidin, kafanızı temizlemek için ne gerekiyorsa yapın ve bir sonraki işinize hazır olun. Pomodoro ile sadece işinizi planlamakla kalmıyor, dikkat dağıtıcı şeylerinizi de planlıyorsunuz. Kendinize bu kaçınılmaz dikkat dağıtıcı etkenler etrafında üretkenliğinizi en üst düzeye çıkarma yeteneği veriyorsunuz. Bu, ne kadar verimli zamanınız olduğunu tam olarak bilmeniz ve bununla ne yapacağınıza daha iyi karar verebileceğiniz anlamına gelir. Başka bir deyişle, Pomodoro bu kaosun içinde hüküm sürmenize yardımcı olur, böylece işinizi gerçekten halledebilirsiniz. Bu teknik dikkati dağılmış veya bunalmış hisseden herkesin neyin önemli olduğuna odaklanmasına yardımcı olabilir. Hepimizin işyerinde karşılaştığı dikkat dağınıklıklarının saldırısı göz önüne alındığında, bu bir süper güç.
Göreviniz ayarlandı. Üzerinde çalışıyorsun. İlk tura 18 dakika var. Telefonuna bir bildirim geldi. Ne yaparsın?
Pomodoro turuna sadık kalırsınız ve çalışmaya devam edersiniz! Zamanlayıcınız yedi dakika sonra çaldığında bildirime bakarsınız, iş akışınızı bozmadan… Ve sonra beş dakikalık zamanlayıcınız söndüğünde, neyin önemli olduğuna odaklanarak tekrar çalışmaya başlayabilir ve bir sonraki mola sırasında dikkatinizi dağıtabilirsiniz.
Pomodoro Tekniği’ni sadece iş ile ilgili alanlarda kullanmak zorunda değilsiniz. Koşmada, okumada veya çizimde uygulayabilirsiniz. Pomodoro Tekniği ile yaşamınızın diğer yönlerinde de deneyebilirsiniz. Zaman yönetimini ve bir görevi tamamlamanın ne kadar süreceğini daha iyi anlarken, işinizi domates büyüklüğündeki ısırıklara bölüp yönetilebilirsiniz.
Pomodoro Tekniği ile ilgili en iyi şeylerden biri ücretsiz olmasıdır. Sadece bir mutfak zamanlayıcısına ihtiyacınız var. Bilgisayarınızda veya telefonunuzda kendinize en uygun olan herhangi bir zamanlayıcı uygulamasını da ücretsiz indirip kullanabilirsiniz. Yani deneseniz ve nefret etseniz bile hiç para kaybetmediniz.
Ayrıca, Pomodoro'nun sadece bir yöntem olduğunu ve sizin için işe yarayıp yaramayabileceğini unutmayın. Teknik esnek ama eğer uymuyorsa çalışmanızı onun içine sokmaya çalışmayın. İnsanların kendileri için neyin işe yaradığını bilmesi için teknikleri denemesi gerekir.
Bilimsel araştırmalar herkes için işe yarayan belirli bir çalışma programı olmadığını göstermektedir. Herkesin kendi ideal üretkenlik sistemini bulmak için deney yapması gerektiğini söyler. Vücudun bir dizi döngüsü, sirkadiyen ritmi var ve bunlardan maksimum fayda sağlamak için vücudunuzu eğitmelisiniz. Deneme yanılma, ritminizi bulmanın en iyi yoludur. Nihayetinde, bazı insanlar saatlerce çalışabilecekken bazı insanlar çok daha uzun molalara ihtiyaç duyar. Ancak hiçbir teknik herkesin aynı şekilde çalışmasına izin vermez. Hepimizin farklı beyinleri var, bu yüzden kendi benzersiz üretkenlik tarzınızı kucaklayın.
Ama sandalyeye oturmak ve işe başlamakla uğraşıyorsanız, bu, başlamak için harika bir yoldur.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 44
- 29
- 20
- 16
- 11
- 11
- 5
- 3
- 2
- 1
- 1
- 0
- B. Baird, et al. Inspired By Distraction: Mind Wandering Facilitates Creative Incubation. (31 Ağustos 2012). Alındığı Tarih: 27 Nisan 2020. Alındığı Yer: Sage Journals | Arşiv Bağlantısı
- S. Danziger, et al. Extraneous Factors In Judicial Decisions. (26 Nisan 2011). Alındığı Tarih: 27 Nisan 2020. Alındığı Yer: National Academy of Sciences | Arşiv Bağlantısı
- A. Ariga, et al. (2011). Brief And Rare Mental “Breaks” Keep You Focused: Deactivation And Reactivation Of Task Goals Preempt Vigilance Decrements. Cognition. | Arşiv Bağlantısı
- J. F.Bryan, et al. Parkinson's Law As A Goal-Setting Phenomenon. (27 Nisan 2020). Alındığı Tarih: 27 Nisan 2020. Alındığı Yer: Organizational Behavior and Human Performance-Elsevier Science Direct | Arşiv Bağlantısı
- F. Cirillo. (2018). The Pomodoro Technique. Yayınevi: Random House.
- T. Dalton. Why The Pomodoro Technique Is Failing You. (12 Haziran 2019). Alındığı Tarih: 27 Nisan 2020. Alındığı Yer: Enterpreneur | Arşiv Bağlantısı
- M. Vardy. The Problem With The Pomodoro Technique. (27 Nisan 2020). Alındığı Tarih: 27 Nisan 2020. Alındığı Yer: Productivityist | Arşiv Bağlantısı
- L. Binder. We Tried It: The Pomodoro Technique (Productivity Hack). (13 Eylül 2019). Alındığı Tarih: 27 Nisan 2020. Alındığı Yer: Monday | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/12/2024 04:57:51 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/8615
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.