Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Turan Tufan
Turan Tufan
65K UP
Yazar 11 Nisan 2011 12 dk.

Memelilerin bilimsel deneylerde kullanılmasının mümkün olduğunca kısıtlanması gerekliliği, biyomedikal çalışmaların farklı pek çok alanında hücre kültürlerinin geliştirilmesi ve kullanılmasına yol açmıştır. Hücre kültürleri mikrobiyolojide özellikle virüslerin üretilmesi ve tanımlanması, virüs aşılarının üretimi amacıyla kullanılmaktadırlar. Yeni yüzyılda ise kanser araştırmalarının hız kazanması ile özellikle kanser ilaçlarının geliştirilmesinde, etkilerinin saptanmasında hücre kültürleri özellikle büyük önem kazanmıştır.

İlk defa 1951 yılında Baltimore’da (ABD) servikal kanser nedeniyle takip edilen Afrika kökenli Amerikalı bir hastanın kanser dokularının laboratuvarda kültürü başarılabilmiştir. Henrietta Lack adındaki hasta kanserin yayılması sonucu ölmüş ancak ölümsüz hücrelerinin kültürü adına atfen HeLa adı ile dünya genelindeki laboratuvarlara talep nedeniyle dağıtılmıştır. Bu olayın ilginç diğer yanı ailesinin uzun yıllar bu hücrelerin tüm dünya genelinde yaşamaya devam ettiğinden haberdar olmamalarıdır. Kanser hücrelerinin ölümsüz olması ve çok kolay üretilebilmeleri çalışmalarda hücre kültürü gerektiren araştırmalara hız kazandırmıştır. Amerikan Tipi Kültür Koleksiyonu (American Type Culture Collection, ATCC) ve Avrupa Hücre Kültür Koleksiyonu (European Collection of Cell Culturu, EACC) hücreler için ana kaynaklardır ve 80 farklı türe ait 4000’den fazla hücre kültürünü bünyesinde bulundurmaktadır.

78
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Babür Erdem
Babür Erdem
218K UP
Yazar 9 Nisan 2011 8 dk.

Mustafa Kemal Atatürk, ömrü boyunca yüzlerle ifade edilecek sayıda kitap okumuş, çok çeşitli konulara kafa yormuş, tarihsel açıdan olduğu kadar bireysel olarak da oldukça ilginç bir liderdir. Örneğin, Atatürk'ün ilgilendiği konular askeri stratejiler ve modern hukuk gibi konular olduğu gibi, geometri ve modern bilim gibi bambaşka içerikli konulardır da. Okuduğu kitaplar arasında bizler için en ilgi çekici olanı, evrimsel biyoloji ile ilgili olanlardır.

Evrimsel biyoloji 1920 ve 30'larda tam anlamıyla hız kazanmakta, matematiksel altyapısı keşfedilmekte, genetik ile bağlantısı ayrılmaz bir şekilde kurulmaktadır. Bu dönemde evrimsel biyoloji son derece ilgi çekici ve derinlemesine bir araştırma sahası olduğu gibi, aynı zamanda bilimsel camiaya var oluşun yegane bilimsel açıklaması olarak çoktan kabul görmüştür de..

353
5
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Orhan Aydın
İnceleyen10 16 saat önce
Yedi edebiyat tutkununun bu güzel yolculuğunu içtenlikle kutluyorum. Zincir öykü tekniği, her birimizin hayata farklı açılardan bakmasına rağmen bir araya geldiğimizde nasıl bir uyum yakalayabildiğimizi gösteriyor. Bu birliktelik, farklılıklar içinde nasıl bir bütün oluşturabileceğimizi ve edebiyatın birleştirici gücünü ortaya koyuyor. Yolunuz açık olsun...
Kitap
10.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 19 Aralık 2012 2 dk.

Evet, yanlış duymadınız! Amerikan Hücre Biyolojisi Cemiyeti'nin, San Francisco'da düzenlediği yıllık bilimsel toplantıda sunulan bir makale, kadınlarda memeye uygulanan basıncın meme kanserine yakalanma riskini düşürdüğünü ortaya koydu. "Kanser hücrelerini geri çevirmek için, memeleri sıkın!" başlığı ile okunan makalede, kanser konusunda, genetik yapının çevre ile olan ilişkisine detaylıca değiniliyor. Araştırmanın başında bulunan Dr. Daniel Fletcher şöyle diyor:

Bir insan dişisinin ömründe, cinsel döngüsüne bağlı olarak meme dokusu büyür, küçülür ve değişir. Örneğin "acini" denen ve süt üretiminde görev alan, böğürtlen şeklindeki yapıyı oluşturmak için hücreler, organize bir şekilde dönerler. Daha önemlisi bu hücreler, gerektiği zaman üremeyi ve bölünmeyi durdururlar.

30
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
M. Özer
M. Özer
32K UP
Okuyucu 2 Temmuz 2023 Sen de Cevap Ver

İnsan seviyesine evrilecek canliya göre degisir dünya.suanda o evrimi basarabilecek canlilar başta kanguru,ayi ,yine maymunlar gibi canlilar gezegen hangi canliya firsat sunup önünü acarsa ama sartlar olustugunda evrilmeye cok yakin olanlar bunlar.ozaman dunyayi ele gecirecek olan canliya göre silbastan olabilir..mesela kanguru temelli dünya biraz daha güzel bir dünya olabilir.liderligi ayi ele gecirirse suanki insanlari bile arayabiliriz.tabi gezegende yasanacak olan feleketin şekli boyutu ve hayatin evrimi destekleyip hizlandiracak duruma gel.esi nekadar zaman alacak?onu bilemiyoruz.belki bir penguen dünyasi da olabilir uzun vadede.

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Firdevs Güven
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
Yapmak bilmektir , bilmek yapmaktır.
Kaynak: Bu söz, Fichte'nin felsefesinin özünü yansıtır, ancak doğrudan alıntılanmış bir pasaj bulunmamaktadır. - Benzer ifadeler, Fichte'nin takipçileri ve yorumcuları (örneğin, Hegel ve Marx) tarafından da kullanılmıştır. - Maturana & Varela'nın "Bilgi Ağacı" (1987) gibi eserlerde, bu düşünce biyolojik epistemolojiye uyarlanmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
İnsanlar doğaya zorla değil, onu anlayarak hükmederler. Bu nedenle bilim, sihrin başaramadığını başarmıştır. Çünkü doğayı büyüyle etkileme peşinde koşmamıştır.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
23
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Blog Yazısı
Behram Berat Yel
Blog Yazarı 3 dk.

Soruyu yakından incelediğimiz zaman aslında bu sorunun kendiyle çeliştiğini göreceğiz çünkü kara deliklere kara delik dememizin sebebi ışık saçmayı bırakın ışığı yutmasıdır. Ancak bu durum kara deliklerin kütlesi yüzünden biraz ilginçleşmektedir. Kara deliğe çok yakın maddeler incelendiği zaman kara deliğin yüksek kütle çekimine cevap olarak ışık saçtıkları gözlemlenmiştir ve bu durum ilk fark edildiği zaman kara deliklerin ışık saçtığı zannedilmiştir fakat buradaki gerçeklik bundan fazlasıyla uzaktır. Peki bu durum arkasında yatan gerçek nedir?

Kara delikler kütlesiz olan ışığın bile kaçamayacağı kadar güçlü kütle çekime sahip olan uzay bölgeleridir.[1] Bu söylediğimiz cümle eğer Newton'un kütle çekim yasasına uysaydı kara deliklerin ışık üzerinde hiçbir etkisinin olmaması lazımdı fakat kütle çekimin daha modern yasalara dayandığını biliyoruz. Bu modern teorilerden biri olan ve kütle çekimi uzay-zamanın bükülmesi olarak tanımlayan genel görelilik teorisi bize ışığın bükülmesiyle ilgili şunu vermektedir: Işık düz uzay-zamanda düz bir çizgide ilerlediğinden dolayı uzay-zamanın bükülmesi ışığın eğri bir yol izlemesine ve sapmasına neden olur. Normal şartlar altında kütle çekim sebebiyle ışığın bükülmesi Dünya'dan çıplak gözümüzle kadar küçük bir olaydır fakat kütle arttıkça bu bükülme artmakta ve gözlemlenebilecek seviyeye gelmektedir. Kara delikler de yüksek kütleleri sebebiyle uzay-zamanı ışığın gidebileceği her olası yolda bükmüş oldukları için ışık sonunda kara deliklerin içine doğru yol almaktadır. Sonuç olarak bir ışık demeti kara deliğin içine girdikten sonra herhangi bir çıkış yolu yoktur ve bu sebeplerden ötürü kara delik kara delik olarak adlandırılmıştır ve ışık saçmamaktadır.

13
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Melih Tuzla
Melih Tuzla
132K UP
Yazar 3 Şubat 2021 12 dk.

2010'da Nature'da yayınlanan bir makalede gördüğümüz üzere, Polonya'nın kuzeydoğusunda bulunan tetrapod ayak izleri, Tiktaalik roseae'den 10 milyon yıl yaşlı![1] Tiktaalik'ten 10 milyon yıl öncesinde, kendini yerden kaldırabilecek ve sürüngen benzeri yürüyüş tarzına sahip canlıların olması kafa karıştırıcı olabilir. Sonuç itibarıyla, madem Tiktaalik 'ten önce dört üyeliler (tetrapodlar) vardı, o halde ona neden balık ve tetrapod arası bir canlı diyoruz? Daha iyi anlamak için makaleyi biraz inceleyelim:

Makalede, Polonya bulgusundan önceki, Devoniyen çağı tetrapod ayak izlerinden bahsediliyor. Bunlar; Viktorya, Avustralya ve Valentia Adası, İrlanda. Buralarda bulunan ayak izlerinin Üst (bir ihtimal Orta) Devoniyen'den kaldıkları bulunmuştu ki bu zaman aralığı da, Elpistostege ve Tiktaalik gibi organizmalardan milyonlarca yıl öncesine denk geliyor.

103
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Yapay Zeka konusunda geliştirebilirsin.

Evrim Ağacı'na Destek Ol
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close