Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
İşte Bilim
İşte Bilim
3,027 UP
3 gün önce
Evrenin %95’i görünmezdir: Tüm yıldızlar, gezegenler ve galaksiler yalnızca evrenin %5’ini oluşturur. Geri kalanı karanlık madde ve karanlık enerjiden oluşur—ne ışık yayarlar ne de soğururlar, sadece kütleçekimsel etkileriyle varlıkları anlaşılır. Bildiğimiz fizik, evrenin büyük kısmını hâlâ açıklayamıyor.




2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Ağustos 2022 25 dk.

Kuantum dolanıklık (kısaca "dolanıklık" veya "dolaşıklık"), bir grup parçacığın her birinin kuantum durumunun, parçacıklar birbirinden çok uzak mesafeler boyunca ayrılmış olsalar bile, diğerlerinin durumundan bağımsız olarak tanımlanamayacağı şekilde oluşturulduğu, etkileştiği veya uzamsal yakınlığı paylaştığı zaman meydana gelen, fiziksel bir olgudur. Daha kısa tabiriyle kuantum dolanıklık, iki veya daha fazla parçacığın fiziksel özelliklerinin ("kuantum durumlarının") aralarındaki mesafeden bağımsız olarak birbirini etkileyebilmesidir. Kuantum dolanıklık konusu, klasik fizik ile kuantum fiziği arasındaki uyumsuzluğun merkezinde yer alır: Dolanıklık, klasik mekanikte bir karşılığı olmayan ama kuantum mekaniğinde yer alan ana özelliklerden biridir.

Kuantum dolanıklık, aslında sadece atom altı parçacıklara özgü bir özellik değildir; fakat dolanıklığın yeterince uzun süreler ve yeterince uzak mesafeler boyunca korunmaya devam edebilmesi için, dolanık parçacıkların olabildiğince küçük seçilmesi gerekmektedir. Parçacıklar büyük seçilecekse de dolanıklığın bozulmayacağı şartların genellikle laboratuvar ortamında hassas bir şekilde yaratılması ve korunması gerekmektedir. Bugüne kadar bu şartlar altında kuantum dolanıklık, deneysel olarak, hem fotonlar gibi kütlesiz parçacıklar, hem nötrinolar ve elektronlar gibi hafif parçacıklar hem de buckyballs gibi büyük moleküller ve hatta küçük elmaslar ile gösterilmiştir.[7][8][9][10][11] Kuantum dolanıklık; iletişim, hesaplama ve kuantum radarı gibi birçok sahada aktif olarak araştırılmakta ve geliştirilmektedir.

202
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Dilara Aydın
Dilara Aydın
72K UP
Yazar 1 Ocak 2022 19 dk.

Her organizmanın kendine özgü bir vücut yapısı vardır. Kollar ve bacaklar gibi özel vücut yapıları genel görünüm açısından benzer olsa da (nihayetinde her ikisi de kas ve kemikten yapılmıştır), şekilleri ve detayları farklıdır. Bir embriyo büyürken, vücudun farklı bölümlerinde yapıların nasıl geliştiğini belirleyen, "homeotik genler" adı verilen özel bir gen grubunun yaptığı işler sayesinde, kollar ve bacaklar farklı şekilde gelişir.

Bu "homeotik genler"in en meşhur ve önemlilerinden olan HOX geni, birbirinden farklı organizmaların normal embriyolojik gelişmelerini tamamlayabilmesi için gereken bilgiyi kodlayan, yüksek organizasyonlu canlılarda vücut şekillenmesi, organların oluşumu ve bunların vücut planı içinde olmaları gereken yerde bulunabilmelerini sağlayan, düzenleyici işlevde bir gen ailesidir. HOX genleri ("Hox genleri" olarak da yazılır), diğer genlere bağlanan transkripsiyonel düzenleyici (DNA'dan RNA'ya genetik bilgi aktarımı) faktörleri kodlamakta ve böylelikle hücre gelişmesine önemli katkı sağlamaktadır.[1] Örneğin bir böceğin HOX genleri, o böceğin belli bir segmentinde hangi uzuvların oluşacağını (kol mu, anten mi, bacak mı, kanat mı, vb.) belirlemektedir.

106
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 6 gün önce 4 dk.

Fareler kanalizasyonlarda dolaşmaya, hamamböcekleri mutfak köşelerinde saklanmaya başlamadan çok önce, istenmeyen başka bir misafir erken medeniyetleri rahatsız ediyordu. Biology Letters dergisinde yayımlanan yeni bir genetik çalışması, otel odalarınıza musallat olan ve kanla beslenen tahtakurularının şehirlerde dolaşan ilk haşereler olduğunu gösteriyor.[1] Ekip, tahtakurularının on binlerce yıldır insanları rahatsız eden tehdit olduğunu öne sürüyor. Araştırmada yer almayan Dresden Teknoloji Üniversitesi'nden evrimsel biyolog Klaus Reinhardt, çalışma hakkında şunları söylüyor:

Yine de bazı araştırmacılar, tahtakurularının bu unvanı gerçekten hak edip etmediği konusunda kararsız olduklarını söylüyor. Pek çok tahtakurusu türü hayatta kalmak için insanlara ve kana ihtiyaç duyar. Ancak bilim insanları, çok uzun zaman önce tahtakurularının tercih ettiği asıl avların sadece yarasalar olduğunu düşünüyor. Genetik kanıtlar, yaklaşık 245.000 yıl önce bazı tahtakurularının ilk insanlara geçtiğini gösteriyor.

12
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 10 Mayıs 2013 2 dk.

Evliliğin artıları ve eksilerini hesaplamak, arkadaşlarına çeşitli konularda söylenmek, duygulara olan bakışımızı değiştirmek haricinde Charles Darwin, Dünya'nın nasıl çalıştığını açıklamak amacıyla geliştirdiği teorisi üzerine 10 yıl harcadı. Bu kadar uzun zaman ayırması, kısmen teorinin derin entelektüel bilgi gerektiriyor olması, kısmen de halk gözünde kabul gören paradigmalara meydan okuyor olmasındandı.

Darwin, tüm bu süreç içerisinde teorisinin ana hatlarını geliştirebilmek için keşiş benzeri bir yaşam sürmek zorunda kaldı. 1842 yılında Londra'dan İngiltere'nin kasabalarından biri olan Downe'a taşındı ve burada Türlerin Kökeni isimli kitabına tam 17 sene ayırdı. Böylesine bir entelektüel istikrar; ancak sistematik, günlük ve aksamayacak bir ritmle sağlanabilirdi.

26
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 25 Ocak 2019
Karanlığa lanet okumaktansa bir mum yakmak yeğdir.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
35
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esra Akkoyun
Esra Akkoyun
3,475 UP
Çeviren 14 Ağustos 2018 11 dk.

Bir kişinin genlerinin davranışı sadece genlerin DNA dizilimine bağlı değildir, epigenetik faktörler de gen davranışlarını etkiler. Bu faktörlerdeki değişiklikler hastalıkta önemli bir rol oynayabilir.

Dış çevrenin genler üzerindeki etkisi hastalığa yol açabilir ve bu etkilerin bazıları insanlarda kalıtsal olabilir. Çevresel faktörlerin bir bireyin yavrusunun genetiğini nasıl etkilediğini araştıran çalışmalar tasarlamak zordur. Fakat toplumsal düzenin oldukça merkezileştirilmiş olduğu bazı bölgelerde, aileleri etkileyebilecek çevresel bilgi elde edilebilir. Örneğin İsveç bilim insanları son zamanlarda beslenmenin kalp ve damar hastalıkları ve diyabetle ilişkili ölüm oranını etkileyip etkilemediğini ve bu etkilerin ebeveynlerden çocuklara ve torunlara geçip geçmediğini inceleyen araştırmalar yürüttüler (Kaati et al., 2002). Bu araştırmacılar İsveç’teki ailelerin 1980’lerden başlayarak üç nesil boyunca yıllık mahsullerinin ve yiyecek fiyatlarının kayıtlarını inceleyerek bireylerin yiyeceğe ne kadar erişimi olduğunu tahmin ettiler. Araştırmacılar, bir babanın ergenliğinden hemen önceki gelişiminde kritik bir dönem boyunca yeteri kadar yiyeceğe erişimi olmadığı durumlarda, erkek evlatlarının kalp ve damar hastalıklarından ölme olasılığının daha düşük olduğunu buldular. Baba tarafından büyükbaba için bu kritik dönem boyunca yiyeceğin bol olması durumunda, çocukların diyabetle ilişkili ölümleri önemli ölçüde artıyordu. Aşırı yiyeceğin babanın dönemine denk düşmesi durumunda ise çocukların diyabetle ilişkili ölümleri azalıyordu. Bu bulgular, diyetin bir ailedeki erkekler tarafından nesilden nesile aktarılan  gen değişikliklerine sebep olabildiğini ve bu değişikliklerin bazı hastalıklara karşı hassasiyeti etkileyebildiğini göstermektedir. Peki, bu değişiklikler nelerdir ve nasıl hafızada tutulur? Bu tarz soruların cevapları epigenetik kavramının içinde yer alır.

95
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 2 hafta önce İzmir₺9.000,0015 Haziran
Sanat, Origami ve Matematik: Geometrik Bir Yolculuk
15 Haziran 2025 15:00 tarihinden 22 Haziran 2025 12:00 tarihine kadar.

Bu etkinlik, sanat, origami ve matematik arasındaki derin bağı keşfetmeyi amaçlamaktadır. Sanatın estetik ve yaratıcı yönü ile matematiğin analitik ve sistematik yapısını bir araya getirerek, katılımcılara farklı bir bakış açısı kazandırmayı hedeflemektedir. Altın oran, simetri, fraktallar ve mandala çizimi gibi konularla matematiğin sanattaki izlerini takip edeceğiz. Origami ile Platonik cisimleri katlayarak geometrik yapıları anlamlandıracağız. Düğüm teorisi ve yüzeyler üzerine çalışmalar yaparak matematiğin geometrik topoloji alanındaki konulara odaklanacağız.

Katılımcılarla birlikte, soyut matematiksel kavramları uygulamalı çalışmalarla deneyimleyerek teorik bilgileri sanatsal ve uygulamalı çalışmalarla pekiştireceğiz. Analitik ve yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmek isteyen herkes için ilham verici bir etkinlik!

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
364K UP
Aktaran 3 gün önce 3 dk.

Yahudi bir peygamberin adını taşıyan özel tasarlanmış bir yapay zeka programı, Kutsal Kitap arkeolojisinin en büyük buluntularından birinin yeniden incelenmesi gerektiğini öne sürüyor. "Enoch" adlı bu programla çalışan uluslararası bir araştırma ekibi, PLOS One dergisinde yayınladıkları yeni bir araştırmada Ölü Deniz Parşömenleri'nin bazılarının sandığımızdan daha eski olabileceğini düşündüğünü belirtiyor.[1]

Ölü Deniz Parşömenleri, şimdiye kadar yapılmış en dikkat çekici ve devrim niteliğindeki arkeolojik keşifler arasında yer alıyor. İlk belgeler 1946’da, Batı Şeria’daki Kumran Mağaraları’nda bulundu. Sonraki 10 yıl içinde araştırmacılar yaklaşık 15.000 parşömen ve parça topladı. Tarihçiler ve din bilimciler, M.Ö. 516 ila M.S. 70 tarihleri arasına tarihlenen İkinci Tapınak Dönemi’ne ait olduğu düşünülen bu belgeler üzerinde yıllarca çalışmaları sonucunda antik Yahudi ile erken Hristiyan yaşantısına dair değerli bilgiler öğrendiler.

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Çağrı Mert Bakırcı
Analist 7 Şubat 2020 4 dk.

Dünya'nın manyetik kutupları tersine dönmedi. Güneş batıdan doğmayacak; çünkü bunun olması için Dünya'nın manyetik kutuplarının değil, coğrafi kutuplarının yer değiştirmesi gerekirdi; yani Dünya'nın manyetik alanının değil, kendisinin baş aşağı dönmesi gerekirdi. Böylesine yıkıcı bir olay yalnızca devasa göktaşlarının ve başıboş gezegenlerle çarpışmanın etkisi altında yaşanabilir. Dünya, öngörülebilir milenyumlar boyunca aynı yönde dönecektir ve Güneş de doğudan doğup batıdan batmayı sürdürecektir.

Dünya Manyetik Modeli (WMM), 2020 yılı için 10 Aralık 2019'da güncellendi. Bu, her 5 yılda bir yapılan rutin bir güncellemedir. Son güncelleme 2015'te yapılmıştı (ve 15 Aralık 2014'te yayınlanmıştı), bir sonraki de 2025'te yapılacak. Yani bu konuda sıra dışı veya beklenmedik bir durum yok.

150
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Seda Baştürk
Seda Baştürk
194K UP
Çeviren 16 Aralık 2021
13/14 Aralık’ta Uruguay’ın güneyinden, Dünya‘dan çekilen bu görselde, ateş böcekleri mehtaplı bir kırsalda parıldıyor. O gece, her yıl gerçekleşen Geminid meteor yağmuru sırasında parçalı bulutlu olan gökyüzüne meteorlar düştü. Güneye bakacak biçimde hizalanan kamerayla, 1.5 saat boyunca kaydedilen kareler bu bileşik görseli oluşturmak için hizalandı. Yön, yağmurun kuzeye doğru olan saçılma noktasının tersinde olduğu için, Geminid meteorları güney ufkunun altındaki anti-saçılma noktasında birleşiyormuş gibi görünüyor. Saçılma ve anti-saçılma noktaları sadece perspektif etkisinden kaynaklanmaktadır. Dünya, gizemli 3200 Phaethon asteroidinin tozlu kuyruğunu süpürürken, Geminid meteor yağmurunu oluşturan toz tanecikleri gerçekte paralel izler boyunca hareket ediyor. Dünya‘nın atmosferine giren bu tozlar, saniyede yaklaşık 22 kilometre hızla hareket ediyor.
6
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Alkan Özkaraslanoğlu
İnceleyen 4 Şubat
İzlediğim ilk animelerden birisi, hatta ilk bile olabilir. Aradan yıllar geçtiği için tamamen unuttum ama bu animeyi izledikten sonra kesinlikle daha iyisi gelmedi. Hiçbir animeden bu animeden aldığım tadı aldığım tadı almadım.
Dizi
9.7/10
(60 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : モンスター
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Sezer Karakaş
Üye 1 gün önce Henüz cevap yok.
minoksidil tansiyon ilacı olarak kullanılan bir şeyken şimdi saç için güncellenmiş. ama zararları bilinmiyor. yanında finasterid kullanılıyor bu da prostat ilacı içinmiş ve dht hormonunu baskılıyormuş. bu iki ilacın vucuda zararları var mıdır kimse paylaşmıyor ama ciddi anlamda ikisi yan yana saç oluşumu yapıyor.
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close