Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Pedram Türkoğlu
Yazar 3 Nisan 2018 1 dk.

Hindistan'ın Mumbai şehrinde 30 cm'lik ve 1.9 kg'luk şimdiye kadarki en büyük beyin tümörü tespit edildi ve 7 saatlik bir operasyon ardından başarıyla çıkarıldı.

Operasyon sırasında hasta, tam 3,5 litre kan kaybettiği için 11 ünite kan gerekti. Tümörün %10'luk kısmı kafatası içinden oksipital loba baskı yaptığı için hastaya görme kayıpları yaşattı. Geriye kalan %90'lık kısım, kafatası (cranium) ile scalp (kafa derisi) arasında büyüyordu.

18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 23 Nisan 2016 3 dk.

Biyoloji derslerinin vazgeçilmez kalıplarından birisidir: Üreme sırasında mitokondrilerimizdeki DNA (mtDNA) sadece anneden yavruya aktarılır, asla babadan yavruya aktarılmaz! Bu nedenle mtDNA'yı takip ederek dişi tarafının evrimsel geçmişini inceleyebiliriz. Evet, mtDNA'nın çoğunlukla anneden yavruya aktarıldığı doğru; ancak bu, her tür için geçerli değil! 

Örneğin, Mytilidae ailesinden olan ve yaygın olarak tanıdığımız kabuklu midyelerin çoğunda mtDNA sadece babadan yavruya aktarılır. Ancak bu tuhaflığı görmek için illa bizden uzak türlere bakmamıza gerek yok. Örneğin, 1999 yılında yapılan bir çalışmada, en yakın kuzenimiz şempanzelerde babadan yavruya mtDNA geçebileceğine dair bir vakaya rastlandı. Dahası, 172 koyun üzerinde yapılan araştırmada, bazı akrabaların mtDNA'sının kimi zaman babadan yavrulara aktarıldığı tespit edildi. Bunun haricinde tavuklarda ve Drosophila simulans gibi meyve sineklerinde de babadan yavruya aktarılan mtDNA örneklerini görebiliyoruz.

36
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 5 gün önce 10 dk.

Yeryüzü biyotasının evrimsel tarihçesi, belirli dönemlerde dev boyutlara ulaşan çok sayıda organizmanın ortaya çıkışına sahne olmuştur. Bu devasa türler arasında özellikle Mezozoik Zaman'da baskın olan Sauropoda kladına ait dinozorlar, ekstrem morfolojik oranları ve dev vücut kütleleriyle öne çıkmaktadır. Uzun servikal omurlar ve kitlesel hacimleriyle Diplodocus, Brachiosaurus ve benzeri sauropodlar kara ekosistemlerinin tarihsel olarak en büyük tetrapodları arasında sayılmaktadır. Bunun yanında, Tyrannosaurus rex ve Spinosaurus gibi yırtıcı türler, hem bilimsel araştırmaların hem de popüler kültürün etkisiyle "devlik" denince zihinlerde yer eden isimler olmuştur.

Ancak devasa canlılar sadece kara ile sınırlı değildir. Günümüz denizlerinde yaşayan ve şimdiye dek var olmuş en büyük hayvan olarak kabul edilen mavi balina (Balaenoptera musculus), bu unvanın yaşayan temsilcisidir. Yine de 2023 yılında keşfedilen ve boyutlarıyla mavi balinayı tahtından edebileceği düşünülen Perucetus colossus gibi türlerin buluntuları, doğanın büyüklük rekorlarının sürekli kırılmasına neden olmaktadır.[1]

12
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 21 Mart 2013 14 dk.

21 Mart Dünya Down Sendromu Günü olarak belirlenmiştir. Bunun özel bir anlamı bulunur: 21 Mart, yani 21.3 gösterimi, Down sendromunun ana nedeni olan 21. kromozomun üçlenmesi (üç katına çıkması) olayına işaret eder. Biz de, Evrim Ağacı ailesi olarak, bu inceleme yazımızı tüm Down sendromlu okurlarımıza ve Dünya'daki tüm Down sendromlu türdaşlarımıza ithaf ediyoruz! 

Down Sendromu, az önce de belirttiğimiz üzere, bir bireyde 21. kromozomun 2 yerine 3 kopyası olmasından kaynaklanan bir kromozomal bozukluktur. Bu sebeple trizomi 21 olarak da bilinmektedir ("trizomi", "üçlenme" anlamına gelir). Aşağıda Down sendromlu bir erkeğe ait bir hücrenin içerisindeki koromozomların dağılımı gözükmektedir.

116
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Emre Ertürk
Emre Ertürk
29K UP
Çeviren 21 Nisan 2018 17 dk.

Yukarıdaki videoda, Dr. Michael Nachman'ın kaya cep farelerinin evrimi üzerine yaptığı araştırmanın sonuçlarını öğrenecek ve evrimi net bir şekilde, gerçek bir örnek üzerinden göreceğiz.

İnsanların olduğu her yerde fareler de vardır. Neredeyse hiçbir hayvan bizim tarafımızdan oluşturulan yaşam alanlarına bu kadar iyi uyum sağlamamıştır. Bu nedenle, Almanya’nın Plön şehrindeki Max-Planck Evrimsel Biyoloji Enstitüsü’nden Diethard Tautz için evrimin çalışma şekline model sistem olarak bu küçük kemirgeni kullanmak daha akla yakın geldi.

58
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meriç Öztürk
Meriç Öztürk
315K UP
Yazar 25 Nisan 2013 12 dk.

Rosalind Elsie Franklin, 25 Temmuz 1920 tarihinde Londra’nın Notting Hill adlı kasabasında Ellis ve Muriel Franklin çiftinin beş çocuğundan ikincisi olarak dünyaya geldi. Annesi ve babası son derece eğitimli ve sosyal bilinci yüksek Yahudi ailelerinden geliyordu ve gerek dinlerine, gerekse Nazi Almanyası’ndan eziyet görmüş halklarına yardım etme içgüdülerine oldukça bağlılardı. Babası Ellis Arthur Franklin, azımsanamayacak boyuttaki aile servetini korumaya devam ederken, bir yandan da bankacılık yapmayı sürdürüyordu.

Rosalind sıra dışı bir çocuktu. Sürekli üç erkek kardeşiyle birlikte vakit geçirmesinden dolayı erkek çocukların ilgilendiği her türlü oyunla ilgileniyor, rekabeti her şeyden çok seviyordu. Yaşıtları gibi oyuncak bebeklerle oynamıyor, sürekli resim çiziyor, aletler icat ediyor ve yazı yazıyordu. Rosalind bu yeteneklerini, gelecekte moleküler modellerini ve ekipmanlarını yapmakta kullanacaktı. 

91
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Orçun Deniz Can
İnceleyen10 2 gün önce
Dizi, insanların ve hayvanların yan yana yaşadığı alternatif bir dünyada geçiyor ve çoğunlukla Hollywoo'da geçiyor (isim D tabelasından çalındıktan sonra değişiyor). BoJack Horseman dizisi ismini aldığı ana karakterimiz olan BoJack Horseman'ın, yetim kalmış üç insan çocuğu yetiştirmeye çalışan genç bir bekar atı merkez alan, 1990'larda yayınlanmış bir sitcom olan Horsin 'Around'un eski yıldızı'nın başarılı oyunculuk günlerini geride bırakmasının ardından girdiği varoluşsal krizle başlar. Ayrıca BoJack içki ve uyuşturucuya olan bağlılığı ve bunun doğurduğu umursamazlıkla hayatına devam eder. Aynı zamanda BoJack'in evindeki kanepesinde bir süredir onunla beraber kalan Todd'la tanışırız, kendisi pek başarılı değildir aynı zamanda hep birilerine yük olmuştur ve BoJackta tam bu sebepten dolayı Todd'a karşı sürekli ileri geri laf eder ama içten içede onsuz yapamaz. Elbette birde hem menajeri hemde sevgilisi aynı zamanda bir kedi olan Prenses Carolyn var, ki oda BoJack'e ne kadar aşık olsada bir yandan da asla BoJack ile bir geleceği olamayacağı gerçeğinin farkındadır, ki öyle ya da böyle bu karakterlerin BoJack'in bu dizide anlatılan hikayesinde çok ama çok büyük rolleri vardır. Hikaye bir gün BoJack'in kendi oto-biyografi kitabını yazma serüveniyle başlıyor. BoJack'in hayatında çok büyük role sahip olacak hayalet yazarı Diane Nguyen ilede bu oto-biyografi vesilesiyle tanışıyor. Zaten tanışıklığı olan aynı zamanda Diane'inde erkek arkadaşı olan Mr.Peanutbutter da var tabi sevimli sempatik bir köpek. Genel hatlarıyla dizi bu karakterler etrafında dönüyor, dolanıyor.

Hepsinden öte benim gibi sık sık hayatın anlamını sorgulayan ve genelde bir anlamı olmadığını ve eninde sonunda ölüm varsa uğraşmanın gereği olmadığını savunan birisine ilaç gibi gelmiş bir dizidir. Ne zaman BoJack'e baksam hep kendimden bir parçamı görürüm, hayattan ve kendinden vazgeçmiş, kendini salmış ve bu düzenden kurtulmayı denesede bir türlü kurtulamamış bir kişidir BoJack Horseman ve bu bana hep kendimi ve olası sonumu hatırlatıyor. Ayrıca bölümlerin başındaki İntro müziğiyle, bölümlerin sonundaki Outro müzikleri dizinin temasını ve tonunu adeta yaşatıyor, o boşluk hissini bölüm sonunda bir anda gelen siyah ekran ve o başlayan mistik outro müziğiyle izleyicilere hissettirebilen nadir eserlerdendir, arada açar dinlerim, hatta Mr.Peanutbutter'ın telefon müziğini kendim kullanmaya başladım diziyi bitirdiğim gün, bu güzel deneyimi asla unutmayayüm diye şahsen ben o derecede seven birisiyim ve sizinde sevebiliceğinize inanıyor ve izlemenizi sonuna kadar öneriyorum.

10/10
10.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Yönetmen: Amy Winfrey
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Pınar Cakova
Çeviren 5 gün önce 5 dk.

Gıda takviyeleriyle ilgili reklamları izlediğinizde veya süpermarket reyonlarında dolaştığınızda yediklerinizin yeterince besleyici olmadığı izlenimine kapılabilirsiniz. O halde antioksidanlar gibi faydalı bileşenleri pratik bir hap haline getiren takviyelerden destek almak varken kendinizi neden sadece meyve sebze tüketmekle sınırlayasınız ki?

Bu mantıklı bir fikir gibi görünüyor. Eğer brokoli ve havuç gibi yiyeceklerde doğal olarak bulunan antioksidanlar sağlığımız için faydalı ise aynı bileşenleri içeren bir takviyeler de faydalı olmalı, değil mi? Ancak durum tam olarak öyle değil!

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
505K UP
5 gün önce
Brown ve Bern Üniversitesi’nden bilim insanları, 86.000’den fazla Mars görüntüsünü makine öğrenimi ile analiz ederek, Mars yamaçlarında görülen gizemli çizgilerin sıvı suyla değil, kuru toz kaymalarıyla oluştuğunu ortaya koydu. Bu çizgiler, geçmişte Mars’ta yaşam olasılığına dair umut verici işaretler olarak değerlendirilmişti. Ancak yeni çalışma, çizgilerin rüzgar ve yüzey tozu gibi kuru süreçlerle ilişkilendirildiğini gösteriyor. Bu bulgu, gelecekteki Mars görevlerinin hedeflerini ve olası biyolojik kontaminasyon risklerini de yeniden şekillendirebilir.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ayşenaz Subaşı
İnceleyen10 4 gün önce
Tek kelimeyle inanılmaz bir film. Çıktığından beri 3 kere izledim, kesinlikle en sevdiğim ilk 10 film listesinde yerini aldı.
Öncelikle, bu film özellikle kadınlara dayatılan güzellik algısının ne kadar yıpratıcı olabileceğini çarpıtıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
Filmin rahatsız edici yapısı, izleyiciye gerçek hayatta çoğu kadının yaşamını etkileyen bazı yaptırım ve eleştirilerin ciddiliğini tokat atar gibi anlatıyor adeta. Oyunculuklar, efektler, müzikler, kostümler, çekim açıları, renk teorisinin kullanımı... Her şeyiyle mükemmel bir film.
Film
6.0/10
(9 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : The Substance
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Eser
Mitek Papilio
Mitek Papilio
149K UP
Eseri Ekleyen 6 gün önce Kitap
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
Burak Albayrak
Ekleyen 18 Ekim 2023 49 dk.

Prader-Willi Sendromu; metabolik, endokrin, nörolojik sistemler üzerinde sayısız etkileri olan, davranışsal ve zihinsel zorluklarla seyreden nadir ve karmaşık bir genetik hastalıktır. Prader-Willi Sendromu temel olarak yaşamın ilk yıllarında beslenme güçlükleri ve hipotoni ile karakterizedir. Sendromdan etkilenen birçok hasta büyüme hormonu eksikliği nedeniyle boy kısalığı gösterir.

Bu bireyler aynı zamanda hipotalamik disfonksiyona sahiptir ve bu da hipogonadizm, hipotiroidizm, merkezi adrenalin yetmezlik ve düşük kemik mineral yoğunluğu gibi çeşitli endokrinopatilere yol açar. Bu nedenle bu hastaların yaşamları boyunca bir endokrinolog tarafından yakından takip edilmesi gerekir.

46
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 9 Aralık 3 dk.

Uluslararası bir arkeolog ekibi, İspanya'daki bir mağarada okçulukta kullanılan bugüne kadar bilinen en eski yay kirişlerini buldu. Ekip, bu av araçlarının yaklaşık 7.000 yıl önce İber Yarımadası'nı yurt edinen Neolitik dönem insanları tarafından yapıldığını düşünüyor. Yay kirişleri ve ok şaftlarında kullanılan malzemelerin analizi, bunların üç farklı hayvanın tendonlarından ve çeşitli yerel ağaçlardan yapıldığını ortaya koydu. Scientific Reports dergisinde yayınlanan bulgular, tarih öncesi insanların dönemin şartlarına göre yüksek bir teknik beceriye sahip olduğunu gösteriyor.[1]

Bilim insanları, fırlatılabilir mızraklar veya yay-ok gibi atılarak kullanılan silahların Avrasya'da yaşayan modern insanlar arasında 45.000 yıl önce, Üst Paleolitik dönemde aniden ortaya çıktığını düşünüyordu. Ancak, 2022 yılında yapılan bir çalışmada aynı bölgede bulunan ve modern insanlara ait olan 54.000 yıllık diş kalıntıların bulunması bu tarihi yaklaşık 10.000 yıl geri çekti. 2023 yılında yapılan bir diğer çalışma ise yay ve okların modern insanlar tarafından kıtalararası yolculukta kullanılmış olabileceğini öne sürdü.

12
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
354K UP
Aktaran 3 gün önce 2 dk.

Öğrencileri yapay zekanın yön verdiği bir dünyaya hazırlamak, üniversiteden çok önce başlıyor. South Florida Üniversitesi (USF), Tampa Bay bölgesi ve ülke genelindeki sınıflara yapay zekayı entegre etmek için okul öncesinden 12. sınıfa kadar olan eğitimcilerle işbirliği yaparak gelecek nesillerin temel becerileri erken yaşta geliştirmelerini sağlıyor.

USF Eğitim Fakültesi’nden Profesör Zafer Ünal, öğretmenler için 1.000’den fazla ücretsiz yapay zekâ aracı içeren çevrimiçi bir platform olan TeacherServer’ı geliştirdi. 2024’te hayata geçirilen platformun kullanıcı sayısı kısa sürede patladı. Bugün yaklaşık 1,25 milyon öğretmen, ders planlama, sınav hazırlama, sunum oluşturma gibi işlerde bu araçlardan faydalanıyor. Ünal şöyle diyor:

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ulaş Şaroğlu
Etkinliği Ekleyen 2 gün önce IstanbulÜcretsiz31 Mayıs
Uluslararası İTÜ Bilim ve Mühendislik Zirvesi (İngilizce)
31 Mayıs 2025 10:00 tarihinden 02 Haziran 2025 16:00 tarihine kadar.

📅 31 Mayıs – 2 Haziran 2025 tarihlerinde, İTÜ Maçka Kampüsü Mustafa Kemal Amfisi'nde düzenleyeceğimiz International ITU Science and Engineering Summit (SES 2025) etkinliğimiz sizlerledir.

📌 Etkinliğimizin programı ve konuşmacı listesine aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz:

🔗 https://indico.itu.edu.tr/event/5

📌 Bu ve bu tarz etkinliklerimizden haberdar olmak için kulübümüzün İnstagram sayfasını takip edebilirsiniz:

🔗 https://www.instagram.com/itufmk/

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mert Toprak Akay
Üye 13 saat önce Henüz cevap yok.
Burası soru için umarım kötü bir yer değildir. 15 yaşında 166 cm boya ve 83 kg kütleye sahibim. Gördüğünüz gibi hem boyum hem de kütlem yaşıma göre kötü düzeyde. Asıl etken genetik olsa da boyumun böyle kalmasını istemiyorum. Bu konuda kendim etkili bir şekilde neler yapabilirim. Yardımcı olursanız sevinirim. Kaynak bırakırsanız daha iyi olur.
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sudaki Tutulma

Tutulmalar çiftler halinde meydana gelme eğilimindedir. Yılda iki kere, yaklaşık 34 gün süren tutulma mevsiminde Güneş, Dünya ve Ay hizalanabilir. Ardından, 14 günden biraz daha fazla bir süre ile birbirinden ayrılan Ay’ın dolunay ve yeni ay evreleri, Ay ve Güneş tutulması meydana getirir. Parçalı tutulmalar, herhangi bir tutulma mevsiminde sıklıkla oluşurlar. Ancak kimi zaman tek bir tutulma mevsimi süresince hem yeni ay hem de dolunay evreleri sırasında gerçekleşen hizalanma, tam ya da halkalı Ay ve Güneş tutulması çifti oluşturacak kadar yakındır. Bu seferki tutulma mevsiminde, 26 Mayıs’taki tam Ay tutulmasını takip eden yeni ay, kuzeydeki gölge yolu boyunca izlenebilen halkalı bir Güneş tutulması meydana getirdi. 10 Haziran’da kaydedilmiş bu tutulma görseli, parçalı bir gün doğumu göstermekte. Tutulma, kuzeydoğu ABD’de, Connecticut, Stratford’taki bir balıkçı iskelesinden fotoğraflandı.

12 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı & Telif Hakkı: Elliot Severn
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close