Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat
Zeki Doruk Erden
Yazar 28 Şubat 2019 24 dk.

Yapay zekanın ve akıllı makinelerin insanları işsiz bırakacağı ve ekonomiyi kökünden sarsacağı senaryosu, aşağı yukarı elli senedir dinlediğimiz bir hikaye. Bu elli senenin önemli bir kısmı boyunca bu senaryo kimileri için bilimkurgu, kimileri içinse “oldu/olacak” şeklinde, pratikte görünür önemli bir karşılığı olmadan kaldı.

Eğer teknoloji haberlerini takip ediyorsanız, son birkaç yılda bu durumun biraz değişmeye başladığını fark etmişsinizdir. Özellikle 2012’den beri geliştirilen yeni yöntemler ve bunların son 10 senede toplanılan devasa boyuttaki veri ile bir araya getirilmesi, “gerçekten akıllı makineler” konseptini bilimkurgu olmaktan çıkarıp belki de ilk defa, ciddi bir meseleye dönüştürüyor. Peki, bu noktaya nasıl gelindi? 2012’den beri yaşanan gelişmelerin, geçen asrın gelişmelerinden farkı ne? Yoksa şu an konuya duyulan ilgi de, yapay zekanın popülerlik kazandığı daha önceki dönemlerde de olduğu gibi, şişirilmiş ve yakında sönecek bir heyecandan mı ibaret?

155
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatma Nur İnakçı
Aktaran 6 gün önce 2 dk.

Herhangi bir zamanda Amerika Birleşik Devletleri nüfusunun yaklaşık %10'u majör depresif bozuklukla (MDD) mücadele ederken insanların %20'si yaşamları boyunca bu bozukluğun belirtilerini gösterebiliyor.[1]

Ancak bu kadar yaygın olmasına rağmen MDD tedavisinde kullanılan yöntemler, toplumun azımsanamayacak bir kesiminde yetersiz kalmaktadır. Standart tedavi yöntemi olan antidepresanlar, MDD hastalarının %30’unda etkili olmamaktadır.

32
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 28 Aralık 2016 28 dk.

Çamların neden hem "yeni yıl" hem "Noel ağacı" olarak kullanıldığını hiç düşündünüz mü? Veya Noel Bayramı ile yılbaşının neden bu kadar yakından ilişkilendirildiğini? Birçokları bunun "Hristiyanlara özenme" olduğunu iddia etse de, yeni yılın da, bir kutlama ağacı olarak çam ağaçlarının da tarihi, Hristiyanlık'ın icadından çok daha önceye uzanmaktadır. Dahası, yeni yıl kutlamalarının ve Noel Baba gibi figürlerin kökeni de Hristiyanlık'tan çok daha antiktir.

Bu yazımızda bu konuyu işleyip, her yıl tekrar eden bir döngüyü sonlandırmak istiyoruz. Çünkü bildiğiniz üzere Türkiye'de her sene birileri çıkıp "Noel Hristiyan bayramıdır, kutlanmamalıdır!" diyor, sonra hemen bir grup diğer insan türeyip, "Noel'i ve yılbaşını Türkler icat etmiştir, Hristiyanlar bizden çalmıştır." diyerek yerli ve millileştiriyor, herkes duymak istediğini duyduğu ve karşı tarafı "kitlediği" için mutlu oluyor ve zaten en başından kutlayacaksa kutluyor, kutlamayacaksa kutlamıyor; yani hiçbir şey değişmiyor. Ta ki ertesi sene aynı anlamsız döngü yaşanana kadar...

88
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Umut Karip
Umut Karip
184K UP
Yazar 24 Şubat 2024 23 dk.

Sihirli mantarlar (İng: "magic mushrooms") olarak anılan mantarlar, metaboliti yani metabolizması tarafından üretilen kimyasal bileşiği psilosibin (4-fosforiloksi-N,N-dimetiltriptamin) olan mantarlardır. Bu mantarlar, şapkalı mantar türlerini içinde bulunduran bazidiyomisetler (İng: "basidiomycetes") mantar grubunda yer alır. Genel kanının aksine, bir veya birkaç tane sihirli mantar türü yoktur: Sihirli mantarlar, 200'den fazla farklı mantar türünü içerir! Bu mantarların içerdiği psilosibin miktarları türe, mantarların yetiştiği ortama ve tükettiği besinlere göre değişiklik gösterir.

Psilosibin içeren mantarların insanlar tarafından 5,3 milyon yıldır kullanıldığı tahmin edilmektedir. Sihirli mantarlar, tarih boyunca çeşitli amaçlarla kullanıldığı gibi, çeşitli isimlerle de anılmıştır. Örneğin, dini ve iyileştirici ritüellerinde sihirli mantarları kullanan Güney Amerikalı Aztek yerlileri, bu mantarlara "Tanrı'nın eti" anlamına gelen "teonanacatl" adını vermiş ve mantarları "kutsal" kabul etmiştir. Bu isim, bu mantarların doğada bulunan sıradan mantarlardan farklı şekilde konumlandırıldığını, aynı zamanda manevi boyutlarının da bulunduğunu göstermektedir. Bu anlamda enteojen (İng: "entheogen") olduğu söylenebilen sihirli mantarlar, ruhani amaçlarla ritüellerde veya dini bağlamlarda kullanılmaktadır.

56
4
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 27 Şubat 2016 1 dk.

Jurassic World, 2015 yılında müthiş bir izlenme grafiği çizerek gösterime girdi. Peki dinozorları filmdeki gibi yeniden hayata döndürebilir miyiz?

Jurassic Park'ta bilim insanları, kehribar içindeki sivrisineklerin midelerindeki emilmiş kandan 80 milyon yıllık dinozor DNA'larını çıkarıyor. Gerçekte ise bu pek mümkün değil; çünkü DNA’nın 65 milyon yıl önce yok olmuş dinozorlardan günümüze kadar korunmuş olması teorik olarak imkansız.

32
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Mehmet Emir Çakır
Türü Ekleyen 12 saat önce
Strigopoidea, halk arasında bilinen adı ile Yeni Zelanda Papağanları; Psittaciformes (Papağanlar) takımının altında bulunan bir süperailedir. Yeni Zelanda Papağanlarını içerir. İsminden anlaşılacağı üzere bu süperaile altındaki türler, Yeni Zelandada yaşamaktadır.
1
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce İzmir₺9.000,0013 Temmuz
Fiziğin Felsefesi (İngilizce)
13 Temmuz 2025 15:00 tarihinden 20 Temmuz 2025 12:00 tarihine kadar.

The main objective of this event is to clarify the relationship between physics and philosophy. Another aim is to uncover the philosophical foundations of physical theories, introduce conceptual problems, and develop discussion skills on these topics. Therefore, philosophical theories proposed in areas such as space, time, quantum mechanics, matter-energy, the mathematical structure of nature, and the nature of physical laws will be addressed from both historical and contemporary perspectives.

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Ufuk Derin
6 gün önce
East Tennessee State Üniversitesi yakınlarında bulunan 16 inç uzunluğundaki dev salamander fosili, bölgenin amfibi çeşitliliğinin şekillenmesinde önemli rol oynadığını ortaya koydu. Dynamognathus robertsoni adı verilen bu tür, güçlü çenesi ile günümüzde sadece güney Alabama'da yaşayan Red Hills salamanderinin ataları arasında yer alıyor. Araştırmacılar bu gibi büyük yırtıcıların 12 milyon yıl önce başlayan hızlı evrimsel değişimi tetiklediğini düşünüyor.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ata Yiğit Tokmak
İnceleyen10 4 gün önce
Güzel videolar çekiyor
Youtube Kanalı
9.5/10
(779 Kişi)
Puan Ver
@BarisOzcan
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
“Time is an Illusion” tişörtü, zamanı ve evreni farklı bir bakış açısıyla sorgulayanlar için tasarlandı.

Felsefi bir dokunuşla, zamanın göreceli ve şekil değiştirilebilir doğasını simgeliyor.

Hem bilimsel düşünceye hem de felsefi sorgulamalara ilgi duyanlar için mükemmel bir seçenek.

%100 pamuklu kumaşıyla rahat, kaliteli baskısıyla uzun ömürlü kullanım sağlar. Zamanın ötesine geçmeye hazır mısınız? 🤩

Tişörtü satın alarak bilimsel çalışmalarımıza katkıda bulunmak için, hikayemizdeki linki ve Agora Bilim Pazarı’nı ziyaret edebilirsiniz. 🌐
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 6 gün önce 32 dk.

Büyük Bizon Katliamı, 19. yüzyılın ikinci yarısında Kuzey Amerika'da milyonlarca Amerikan bizonunun sistematik olarak yok edilmesi sürecidir. Bu katliam yalnızca avcılığın kontrolsüz yayılmasından değil aynı zamanda Amerikan hükümetinin ve ordusunun bilinçli politikalarından kaynaklanmıştır. Bu süreç, günümüzde literatürde Büyük Bizon Katliamı (Ing: Great American Buffalo Slaughter) olarak tanımlanmakta ve hem ekolojik tarih hem de sömürgecilik çalışmaları açısından kritik bir dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir.

Amerikan federal hükümeti ve askeri otoriteler, yerli halkların başlıca geçim ve kültürel yaşam kaynağı olan bizonları hedef alarak direniş gücünü kırmayı ve rezervasyon sistemine geçişi hızlandırmayı amaçlamıştır. Özellikle demiryollarının batıya doğru genişlemesiyle birlikte, endüstriyel düzeye ulaşan avcılık faaliyetleri bizon nüfusunda çok ciddi bir düşüşe neden olmuş; türün tahmini 30 ila 60 milyon arasında olan birey sayısı 19. yüzyılın sonuna gelindiğinde 1.000’in altına kadar gerilemiştir. Bu durum Kızılderili kabilelerin ekonomik bağımsızlıklarını yitirmelerine ve zorla yerinden edilmelerine zemin hazırlamıştır.

51
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ecrin Güvenaltın
İnceleyen3 6 gün önce
Bu filmin ana konusu ne kadar yapay zekanın tehlikeli olduğunu anlatmaya çalışması olsada bu konuyu daha iyi anlatabilirdi . Bu film bana göre biraz abartılı geldi . Filmi izlememiş olanlar için filmden sahneleri anlatmayacağım ama bir robotun bu kadar güçlü olup yenilmesi bana saçma geldi . Filmdeki cinayetler benim sadece midemi bulandırdı . Film bana duyguları iyi yansıtmadığını düşünüyorum. Ne korktum , ne şaşırdım sadece bazı yerlerde iğrendim . Tavsiye edermiyim çok değil lakin Yoklukta izlenebilir .
Film
2.7/10
(3 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Itamar Shatz
Itamar Shatz
499K UP
Yazar 16 Nisan 2022 11 dk.

Projeksiyon önyargısı, insanların şu anda hangi kişisel zevklere, inançlara, özelliklere sahiplerse, gelecekte de aynı özelliklere sahip olacaklarını varsaydıkları bilişsel bir ön yargıdır. Şu an oldukları kişi, adeta bir projeksiyon gibi geleceğe de yansıyacakmış gibi hareket eder, bunu yaparken birey olarak zaman içinde nasıl değişebileceklerini görmezden gelirler.[1]

Bu, insanların neyi, nasıl düşündüklerini, ne söylediklerini ve ne yaptıklarını kayda değer düzeyde etkileyebilen bir ön yargıdır. Bu yazıda hem projeksiyon ön yargısının ne olduğuna dair bilgiler vereceğiz hem de bu yargıyla nasıl mücadele edilebileceğine dair bazı önerilerde bulunacağız.

48
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 10 Nisan 2015 4 dk.

Örümcekler insanlar olarak bizlerin evrimi sırasında bize o kadar büyük tehdit unsurlarıydılar ki, örümcek korkusu (araknafobi) DNA'mızın bir parçası haline geldi. Afrika'da insanlar yeni yeni evrimleşirken, örümcekleri erkenden fark ederek onlardan uzak durmayı başaran atalarımız, diğer türdaşlarımıza göre daha fazla hayatta kaldılar. New York'ta bulunan Columbia Üniversitesi'nden Joshua New şöyle söylüyor:

Bu fikirlerden yola çıkan araştırma, bir örümceği ne kadar hızlı tespit edebildiğimizi inceledi. Araştırmada denek olarak kullanılan 252 insandan büyük bir çoğunluğu, yine korku tetikleyici diğer fotoğrafların bulunduğu deste arasından örümcekli olanları çok daha hızlı bir şekilde ayırt edebildi.

43
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
İstanbul Y.
İstanbul Y.
21K UP
İnceleyen7 17 Haziran 2024
Felatun Bey ile Rakım Efendi bana göre edebi açıdan dönemine göre oldukça iyi bir romandır.

Roman Batı ile Doğu oldukça iyi anlatmış ve eğer Batı-Doğu çatışması ile ilgili romanlara başlamak isteyen biri iseniz okunması oldukça tavsiye ettiğim bir romandır. Çünkü hikaye de alafranga ile alaturka şahısların çeşitleri (ideal alaturka insanı, yabancılaşmış alafranga insanı vb.) tasvir edilmiştir.

Romanda ayrıca 19. yüzyılda toplum düzeni, aile düzeni, kadın ile erkeğin farklılıkları ve görevlerini hem alafranga hemde alaturka tarzda olacak şekilde belirtilmiştir. Kitapta Osmanlı içindeki etnik köken farklı olanların yer alması da toplumu her insandan inceleme fırsatı sunmaktadır. Ayrıca din, gelenek, görenek, sosyal yapı, sosyal statü, eğitim gibi birçok unsuru içinde de bulundurmakta ve incelenmektedir.

Ama beni en çok rahatsız eden kısım romanda hikayede alaturka tarzını öne çıkararak alafranga durumunu biraz az belirtmeleriydi. Örneğin ideal alaturka insanını temsil eden Rakım'ın yaşamı ile hayatını oldukça detaylı olarak anlatılmış iken yozlaşmış alafranga insanı olan Felatun'un yaşamı ve hayatı o kadar anlatılmadığını düşünüyorum.

Romanı yinede zevkle okudum ve okunmasını tavsiye ettiğim kitaplar arasındadır.
8.0/10
(6 Kişi)
Puan Ver
Günümüz Türkçesiyle Ahmet Mithat Efendi
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ahmet Öztekin
Yazar 29 Temmuz 13 dk.

Paleontolojide, atların evrimi en iyi belgelenen süreçlerden biridir.[1] Binlerce yıl boyunca en önemli ulaşım araçlarından biri olan bu memeliler, günümüzde de motorlu taşıtlarda kullanılan "beygir gücü" birimiyle etkilerini sürdürmektedir. Peki, atlar ne zaman ve nasıl evcilleştirildi? Bu süreçte hangi evrimsel ve genetik değişiklikler yaşandı? Gelin, bu soruların cevaplarını birlikte keşfedelim.

Atların evcilleştirilme süreci; özellikle Avrasya bozkırlarında, günümüz Ukrayna ve Rusya topraklarının geniş steplerinde başlamıştır. Bu bölge, atların doğal yaşam alanı olan geniş alanları ve besin kaynaklarını bolca sunan ekolojik koşullarıyla evcilleştirme süreci için ideal bir ortam sağlamıştır.[9]

19
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ecrin Güvenaltın
Ben bir sayısal okuyan bir öğrenciyim. 5 gün önce Sen de Cevap Ver

Farklı fazlarda titreşimler = Süperpozisyon + Girişim + Decoherence[1]

Şimdi bu kuantum parçacığa farklı fazlarda titreşim verirsen ne olur?

a) Dalga girişimi oluşur

Tüm Reklamları Kapat

İki dalga aynı frekansta ama farklı fazlardaysa, yapıcı veya yıkıcı girişim olur.

Bu, parçacığın uzay-zamandaki olasılık dağılımını şekillendirir.

Örneğin, elektronun "nerede bulunma ihtimali" farklı desenler çizer.

b) Kuantum süperpozisyonu çeşitlenir

Tüm Reklamları Kapat

Parçacık birden fazla enerji düzeyinde, birden fazla yerde aynı anda bulunabilir.

Farklı fazlarla bu durum zenginleşir. Hatta bu tür faz manipülasyonları, kuantum bilgi işleminde kullanılır.

c) Enerji geçişleri ve rezonans etkisi olabilir

Eğer uygulanan titreşimler doğru enerjiye sahipse, parçacık enerji seviyeleri arasında zıplayabilir (bkz. Rabi osilasyonu).

Bu prensiple atom saatleri ve kuantum bilgisayarları çalışır.

d) Decoherence riski artar

Fazlar rastgele olursa, sistem çevreyle etkileşir, kuantum özelliklerini kaybeder. Bu “decoherence” olur. Süperpozisyon biter, parçacık klasik davranmaya başlar.

🚀 SONUÇ:

Eğer bir kuantum parçacığına değişken fazlarda titreşim uygularsan:

> Dalga fonksiyonu karmaşık desenlere dönüşür

Tüm Reklamları Kapat

Girişim desenleri oluşur veya yok olur

Enerji seviyeleri arasında geçişler tetiklenebilir

Kuantum bilgi işleme (qubit kontrolü) yapılabilir

Tüm Reklamları Kapat

Ama kontrolsüz fazlar, decoherence'a yol açabilir

Kaynaklar

  1. MIT OpenCourseWare. Video Lectures | Quantum Physics I | Physics | Mit Opencourseware. Alındığı Tarih: 1 Temmuz 2025. Alındığı Yer: MIT OpenCourseWare | Arşiv Bağlantısı
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mert Karagözoğlu
Çeviren 12 Temmuz 58 dk.

Saha çalışması, antropolojinin en önemli uygulamalarından biridir ve diğer kültürleri yerel çevrelerinde gözlemleyerek çalışmak amacıyla uzak bölgelere seyahat etme geleneğinin takibinde ortaya çıkmıştır. Antropolojinin tüm alt alanlarında bilgi edinmek amacıyla belirli şekillerde saha çalışmaları yapılmaktadır; ancak yöntemler alandan alana farklılık gösterebilmektedir. Buna uygun olarak saha çalışmaları, günümüzde şehir antropolojisinde bir kimsenin memleketi, görsel veya dijital antropolojide internet, etnotarih veya müze antropolojisi bağlamında ise üniversite arşivleri ve müzelerde bulunan koleksiyonları da içerecek şekilde genişlemiştir.

Birçok insan, insanlık tarihinin geçmişine doğal bir hayranlık duymaktadır. Belki de bizlerden daha önce yaşamış insanların bıraktığı nesnelerde kendimizi görebilmemizden kaynaklanan bu hayranlık, geçmiş medeniyetlerin beşeri kültürel eserlerinde, tapınaklarında ve kalıntılarında kendini göstermekte; antik dönemde yaşamış insanların düşünce ve dünya görüşlerini aydınlattığımız bu yolculukta ilk adımı atmamızı sağlamakta; bazen karşımıza dev insanlar, ejderhalar ve hatta dünya dışı varlıkları içeren mitler çıkmaktadır. Bununla beraber, çağdaş arkeolojide insan geçmişini araştırmak için elbette daha az tahmine dayalı yöntemler kullanılmaktadır ve alanın temelini bilimsel yaklaşımlar ve teknikler oluşturur.

14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Erim Başkütük
Gözlemi Yapan 5 Kasım 2023 Türkiye, Tekirdağ
5
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Anıl Şahinbaş
Seslendiren 31 Ocak 2020 7:32
Bu fotoğrafa iyi bakın. Bu, Güneş'imizin yüzeyine ait bugüne dek çekilmiş en yüksek çözünürlüklü fotoğraf. Fotoğrafın sol kenarından sağ kenarına kadar...
22
Tüm Reklamları Kapat
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim ve bilimseverler sıkıcı değildir! Evrim Ağacı Etkinlik Platformu'nu kullanarak bulunduğun şehirde veya internet üzerinde toplantılar, etkinlikler, buluşmalar düzenleyebilir, diğerlerinin düzenlediği etkinliklere katılabilirsin. Ayrıca eğer bilimle ilgili bir iş, staj, burs veya eğitim arıyorsan veya bu pozisyonları dolduracak bilimseverler, bilim insanları ve öğrenciler arıyorsan, Evrim Ağacı İlan Platformu'nu kullanarak Türkiye'deki ve Dünya'nın her yanındaki bilimseverlerin oluşturduğu ağa katılabilir, bu ağa güç katabilirsin!

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close