Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Tüm Reklamları Kapat
Ufuk Derin
Aktaran 29 Temmuz 2 dk.

Yeni bir çalışma, doğu Avustralya kambur balinalarının, insan faaliyetlerinin okyanusta sınırlı olduğu COVID-19 pandemisinin ilk yılında daha sağlıklı ve daha az stresli olduklarını ortaya koydu. Makalenin başyazarı Jake Linsky ve Queensland Üniversitesi'nden bir araştırmacı ekibi, Brisbane yakınlarındaki North Stradbroke Adası açıklarındaki sularda balinaların deri ve yağ örneklerini almak için oklar kullandı.

Marine Environmental Research dergisinde yayınlanan araştırma, Boston'daki New England Akvaryumu bilim insanlarının 11 Eylül terör saldırılarından kısa bir süre sonra Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan saldırılar sonrasında yaptıkları çalışmaya benzer sonuçlar buldu.[1] Saldırılardan sonra uçaklar ve ticari gemiler durma noktasına geldi ve bilim insanları takip eden haftalarda Kuzey Atlantik sağ balinalarının dışkılarında daha düşük stres hormonu seviyeleri tespit etti.

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Başkan
2 gün önce
Gerçeklik ile propaganda arasındaki mesafe, bir ülkedeki demokrasinin kalitesini anlamak için önemli bir göstergedir.
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Emir Akbaş
Emir Akbaş
97K UP
Üye 4 gün önce 1 Cevap
Bu durumu nasıl anlamlandırabileceğimi bilmiyorum. Sizin fikrinize göre neden inanmak istemiyorlar?
133 görüntülenme
7
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
351K UP
Aktaran 1 gün önce 3 dk.

Birisinin sizin hakkınızda konuşması ile sizi görmezden gelmesi arasında bir seçim yapsanız hangisini daha makul bulacağınız, Shakespeare'den bir soru olmasa da Mississippi Üniversitesi'nden bir profesörün öncülük ettiği araştırma ekibinin cevaplamaya çalıştığı bir konuydu. Uzun yıllardır dışlanma üzerine yapılan araştırmalar, bir yabancının sizi kısa bir süreliğine bile görmezden gelmesi gibi küçük şeylerin, kendimizi kötü ve değersiz hissetmemize neden olabileceğini gösteriyor. Mississippi Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan Andrew Hales şunları söylüyor:

İşin içine bir de dedikodu girince iş çok daha karmaşık bir psikolojik bilmeceye dönüşüyor. Hales şöyle devam ediyor:

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ahmet Uğur Avcı
Yazar 1 gün önce 9 dk.

Aile içi sorunlar, ekonomik zorluklar, salgın hastalıklar, doğal afetler, toplumsal travmalar, okul ya da iş hayatındaki baskılar… Stres kaynakları hayatımızın her döneminde bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bu zihinsel yük göz ardı edilmemeli; çünkü stres ister akut (hızlı ilerleyen veya kısa süreli), ister kronik (uzun süreli veya süreğen) olsun kalbimiz üzerinde önemli bir baskı oluşturuyor. Söz konusu baskı, özellikle risk altındaki kişiler için, kalp krizini (akut miyokard enfarktüsü) bile tetikleyebilecek kadar ciddi sonuçlar doğurabilir!

Stres birçok farklı yoldan kalp-damar (kardiyovasküler) sistemi sağlığını etkiler. Uzun vadede, halk arasında "damar sertliği" olarak bilinen, damarların daralıp tıkanmasına yol açan ateroskleroz gelişiminde rol oynar. Bu da zamanla koroner arter hastalıkları gibi ciddi rahatsızlıkların temelini oluşturur. Akut dönemde ise daha dramatik etkiler ortaya çıkabilir. Özellikle hali hazırda koroner arter hastalığı bulunan kişilerde, strese bağlı gelişen ani bir elektrofizyolojik sapma, ani kalp durmasına kadar varabilecek trajik sonuçlara neden olabilir. Bilimsel çalışmalar depremler, terör olayları ve hatta futbol maçlarının bile ani kardiyak olayları tetikleyebileceğini göstermektedir.

3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mehmet Ali Döke
Çeviren 19 Ekim 2016 12 dk.

Canlılar doğaları gereği rekabetçidir; fakat işbirliği de yaygındır. Genler, genomlarda işbirliği yaparlar; hücreler, dokularda işbirliği yaparlar; bireyler, toplumlarda işbirliği yaparlar. İçlerinde toplu eylemin bireyler arasındaki işbirliğinden doğduğu hayvan toplumları yüksek düzeyde toplumsal karmaşıklık sergilerler. Bu gibi toplumlar yalnızca böcekler, memeliler ve kuşlar arasında yaygın olmayıp amip gibi basit türlerde bile görülürler (Görsel 1).

Hayvan toplumları yapı bakımından üreme yetisine sahip tek bir dişinin yüzlerce, binlerce, hatta milyonlarca kısır işçi tarafından desteklendiği tümtoplumsal (ösosyal) böcek kolonilerinden bir veya daha çok üreyen birey ile az sayıda üremeyen bireyden oluşan ve işbirliği yaparak üreyen omurgalı topluluklarına kadar değişiklik gösterirler. Toplu halde yaşayan türlerin çeşitliliği göz önüne alındığında neden bazı türler karmaşık toplumlar oluşturur da onlarla yakın akraba olan diğer türler oluşturmazlar? Bu toplumlar içinde neden bazı bireyler üremeye yatkınken diğerleri kendi üreme çabalarını erteleyip başkalarının yavrularını yetiştirmeye yardımcı olurlar? Bu ve başka soruların yanıtlarını belirlemek, toplulukların nasıl ve neden oluştuklarını ve topluluklar içerisinde bireylerin davranışsal rollerinin nasıl belirlendiğini düşünmeyi gerektirir. 

62
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Seda Sert, Emre Akman Ve Hüseyin Atala
Seda Sert, Emre Akman Ve Hüseyin Atala Seslendiren 9 Ağustos 12:09
Dopamin ve beyin sinyalleri arasındaki yeni ilişki - Büyük dil modellerinin geliştirilmesi için yeni adımlar - Hepsi ve daha fazlası bu bolümde!
19
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Mayıs 2019 48 dk.

Uyku, birçok hayvan türünde ortak olarak paylaşılan bir özelliktir. 2012 itibariyle Türkiye’de doğan bebeklerin ömür uzunluğu beklentisi ortalamada 75 yıl civarıdır. Bu kadar yaşayacak insanların ortalamada 25 yıllarını gözleri ve algıları kapalı bir şekilde, uyku halinde geçireceklerini düşünürsek, uykunun türümüz için ne kadar önemli olduğunu fark etmek mümkündür. Sadece türümüz için de değil… Neredeyse beynin ilk evrimleştiği zamanlardan beri çeşitli uyku formları da canlılara eşlik etmiştir. Bu durumda, eğer ki evrimsel tarihimizi aydınlatmak, beyinlerimizin nasıl çalıştığını anlamak ve kendimizi daha iyi tanımak için uykunun nasıl evrimleştiğini ve neden var olduğunu anlamamız gerekmektedir. Günümüzde uykunun hem evrimine, hem de canlılardaki işlevine yönelik çok kapsamlı ve çok yönlü birçok araştırma yürütülmektedir. Bu yazıda, güncel uyku araştırmalardan bazı örnekler ve sonuçlar sunarak sizlere sadece uykuyu, evrimini ve hayatımızdaki yerini anlatmakla kalmayacağız; aynı zamanda uykuyla yakından ilişkilendirilen birçok ilginç konuyu (örneğin rüyaları, uyku sırasındaki düşme hissinin neden yaşandığını, vb.) en temel düzeyde ve basit bir dille anlatmaya çalışacağız. Umarım faydalı olacaktır.

Eğer ki uykuyu anlamak istiyorsak, öncelikle onu tanımlamamız gerekmektedir. Ancak biz insanlar da dâhil olmak üzere binlerce farklı hayvan türünün her gün saatlerce yaptığı bu davranışı tanımlamanın çok da kolay olmadığı görülecektir. Merriam-Webster sözlüğü uykuyu “gözlerinizin ve bilincinizin kapalı olduğu doğal dinlenme hali” olarak tanımlamaktadır. Bu daha ziyade halka yönelik ve bilimselliğe pek de ağırlık vermeyen bir tanımdır. Türk Dil Kurumu ise bu olguyu “Dış uyaranlara karşı bilincin, bütünüyle veya bir bölümünün yittiği, tepki gücünün zayıfladığı ve her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı dinlenme durumu” olarak tanımlamaktadır. Bu tanımın özellikle “her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı” kısmının aslında bir yanılgı ve hata olduğunu yazının ilerleyen kısımlarında göreceğiz. Bu hatadan biraz daha arındırılmış ve biraz daha bilimsel bir tanım, Macmillian tarafından basılan Öğrenciler İçin Sözlük’te bulunabilir: “Uyku, bilinç düzeyinin değiştiği, duyusal aktivitenin ve neredeyse tüm istemli kasların baskılandığı doğal olarak kendini tekrar eden bir durumdur.”

351
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Söz
Fazilet Toros
Alıntıyı Ekleyen 6 gün önce
Gözlem ile onun yorumu arasında geçimsiz bir sınır yoktur; çünkü gözlem dediğimiz şey, verinin değil, veriye anlam yükleyen zihinsel çerçevenin bir ürünüdür.
Kaynak: https://www.mokitasosyal.com/felsefe/bilim-felsefesi-uzerine-dusunceler/
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Emir Akbaş
Emir Akbaş
97K UP
Bilime meraklı bir genç... 3 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, çınar develi tarafından sorulmuştur.

W bozonu temel bir parçacıktır. Z bozonuyla birlikte, evrenimizdeki maddenin davranışını yöneten dört temel kuvvetten biri olan zayıf kuvvetten sorumludur . Madde parçacıkları bu bozonları değiştirerek etkileşime girebilir, ancak yalnızca kısa mesafelerde.

[1]+1 veya -1 yüküyle W bozonu parçacıkların kimliğini değiştirebilir. Yıldızların yanmasına izin verenler de dahil olmak üzere birçok nükleer süreçten sorumludur. Bu yanma ayrıca daha ağır elementler yaratır ve bir yıldız öldüğünde bu elementler gezegenler ve insanlar için yapı taşları olarak uzaya fırlatılır.

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. home.cern. W Bozonu: Güneş Işığı Ve Yıldız Tozu. Alındığı Tarih: 11 Mayıs 2025. Alındığı Yer: home.cern | Arşiv Bağlantısı
6
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Çağrı Mert Bakırcı
İnceleyen8 29 Kasım
Gerçekten harika bir kitap ve Anaximander hakkında bildiklerimizi güzel bir şekilde aktarıp kendisinin (ve Thales'in) nasıl büyük bir devrim başlattığını çok güzel bir şekilde gösteriyor. Tabii Anaximander ve Thales hakkında o kadar çok az sayıda şeyi, o kadar dolaylı yollardan biliyoruz ki kitap bu konularda ister istemez biraz tekrara düşüyor. Ama Carlo Rovelli konuları o kadar müthiş bir şekilde birbirine bağlamış ve fikirlerini o kadar berrak bir şekilde anlatmış ki bu kısıtlılık hiç rahatsız etmedi. İlk bilim insanı ve ilk natüralist olması bakımından Anaximander'i anlamadan modern bilimi anlamamız imkansız, o nedenle herkese kesinlikle tavsiye ediyorum (sanırım Türkçesi yok ama umarım en kısa sürede çevrilir).

Sadece Anaximander'le ilgili bilgiler kısıtlı olduğu için bir noktadan sonra din-bilim ilişkisine girmiş ve o kısımların Anaximander'le bağı birazcık muğlak kalmış. "İlk natüralist" olması üzerinden elbette bağlanıyor ama Rovelli konuyu Anaximander'den çok fazla çıkarmış, aslında fikirlerini öğrenmemiz açısından iyi de yapmış ama biraz konu dağılmış gibi hissettiriyor, keşke Anaximander'le ilgili bildiklerimize daha çok odaklansaydı.
Kitap
8.5/10
(4 Kişi)
Puan Ver
The Birth of Science
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
28
3 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, hayat için, başarı için en hakiki yol gösterici ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
43
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 20 Ekim 2018 15 dk.

Beynimizi çok kapsamlı ve gelişmiş bir bilgisayar olarak düşünmeye meyilliyizdir. Çünkü tıpkı bir bilgisayar gibi, etraftan gelen verileri toplar, belli bir merkezde işler ve genler ile çevrenin belirlediği bir altyapı çerçevesinde bu uyaranlara uygun bir cevap üretir. Örneğin ateşe dokunmaktan uzak durur, yemek arar, üremeye çalışır, su peşinde gideriz. Bu yaklaşım öyle yaygındır ki, New Scientist dergisinin 18 Ekim 2018 tarihli bir yazısının başlığı şöyle der: "Beyniniz, 100 milyar mini-bilgisayarın bir arada çalışması gibidir!"

Buna karşılık bazı psikolog ve sinirbilimciler (ve kimi zaman bilgisayar bilimciler de), beynimizin bir bilgisayar olamayacağını, bunun aşırı basite indirgenmiş ve düpedüz yanıltıcı bir metafor olduğunu söylemekte. Bu yazının okurlarının, beynin bilgisayar metaforuna alışık olduğunu tahmin ettiğimizden, tersten başlayalım ve beynin neden bir bilgisayar olmadığı iddiasını anlamak için, Kaliforniya'daki Amerikan Davranışsal Araştırma ve Teknoloji Enstitüsü'nden psikolog Dr. Robert Epstein'in şu sözlerine kulak verelim (makalesinin tamamına Türkçe olarak buradan erişebilirsiniz):

154
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yiğitcan Kaya
1 gün önce
İzmir topluluğumuzdan Lokman kardeşimiz elim bir kaza sonucu vefat etmiş ve biraz önce öğrendiğimde çok üzüldüm. Kendisini tanımıyorum maalesef ve artık hiç  tanıyamayacağım, fakat şunu öğrendim ve gördüm ki, ben ve topluluğumuz onu unutmayacak. Ayrıca bu deneyimlediğim olay bana şunu gösterdi ki, bir gün ben de gittiğimde arkamdan beni de kalpten anarak hatırlayacak bir topluluğum olacak. İlk defa kendimi bir yere koşulsuz ait hissettim ve bu vesileyle hüznün/acının tatlı tebessümünün bu olduğunu fark ettim, neyse fazla uzatmadan.  İyi ki sizinleyim iyi ki bilimleyim. Tüm hepinize teşekkür eder ve iyi geceler dilerim. 
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ömer Can Mutlu
Gözlemi Yapan 3 gün önce Türkiye, İzmir
Yetişkin Dişi.
Tarih: 6 Mart 2025
Enlem: 38.4592827561
Boylam: 27.2038617065
Dış bağlantılar: https://www.inaturalist.org/observations/264343027
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala Seslendiren 3 gün önce 21:10
Plastiklerin Kalbe Zararı - İyonlaşmada Yeni Bulgular - Aşı Kolunun Antikora Etkisi... Hepsi ve daha fazlası bu bölümde!
7
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bunu sadece Evrim Ağacı'nın eskileri bilir. 2010 yılında kurulan Evrim Ağacı'nın en önemli parçalarından biri, evrim ve ilgili konularda ürettiğimiz devasa Makale Arşivi'mizdi. Bu arşivimiz, her geçen gün daha da büyüyen şekilde yoluna devam ediyor. Nostalji yapmak isteyenlere önerilir!

Discord
Tüm Reklamları Kapat
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close