Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Hakan Orhan
Hakan Orhan
59K UP
Uyarlayan 2 gün önce 4 dk.

Yaklaşık yüz yıl önce, 29 Mayıs 1919'da bir güneş tutulması sırasında yapılan ölçümler, Einstein’ın genel görelilik teorisini doğruladı. Bundan daha önce ise Einstein, ışığı anlama biçimimizi kökten değiştiren özel görelilik teorisini geliştirmişti. Bu teori günümüzde bile parçacıkların uzayda nasıl hareket ettiğini anlamamıza rehberlik ediyor ki bu da uzay araçlarını ve astronotları radyasyondan korumak için hayati bir araştırma alanı.

Özel görelilik teorisi, ışık parçacıklarının, yani fotonların boşlukta saatte yaklaşık 1.079.252.848 km gibi sabit bir hızla yol aldığını gösterdi. Bu hız, ulaşılması son derece zor ve de bu ortamda aşılması imkânsız bir hızdır. Ancak uzayın her yerinde, kara deliklerden Dünya’ya yakın çevrelere kadar parçacıklar gerçekten inanılmaz hızlara çıkmaktadır; bazıları ışık hızının %99,9’una kadar ulaşmaktadır.

4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 22 Haziran 2011 12 dk.

Evrimsel biyolojinin gelişmesi ve interdisipliner olarak hemen her bilim dalında kullanılmaya başlanmasıyla birlikte artık kesin olarak biliyoruz ki insan da sıradan bir hayvan türüdür. Her canlı gibi, insan da diğer tüm canlılarla evrimsel bir geçmişi paylaşmaktadır.

Benzer şekilde kesin olarak bildiğimiz bir diğer nokta, insanın bu akıl almaz sayıdaki canlıların her biriyle akraba olduğu, ancak en yakın akrabasının Pan cinsi, yani şempanzeler ve bonobolar olduğudur. Ondan sonra sırasıyla goriller ve orangutanlar gelir.

142
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tavsiye Makale Çeviri
İsmail Güderer
Çeviren 10 Aralık 2013 2 dk.

Adeliade Üniversite’sinden evrimsel biyoloji uzmanlarına göre, insanlar kendilerini, binlerce yıldır hayvanlar aleminden daha zeki oldukları konusunda (aksi yönde giderek artan verilere rağmen) kandırıyorlar. Üniversitenin tıp bilimleri bölümünde konuk araştırmacı olan Dr. Arthur Saniotis şöyle diyor:

Dr. Saniotis, insanların üstün zekaya sahip olduğu inancının, 10.000 yıl kadar önce Tarım Devrimi’ne bağlı olarak tahıl üretimi ve hayvanların evcilleştirilmesi ile ortaya çıktığını düşünüyor. Bu inanç, insanları yaradılışın üstün türü olarak gören organize dinlerin ortaya çıkışı ile hızlı bir şekilde yayıldı. Dr. Saniotis:

21
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 3 hafta önce İzmir₺9.000,0015 Haziran
Mekanobiyoloji: Canlı Dokuların Mekanik Şifresi
15 Haziran 2025 15:00 tarihinden 22 Haziran 2025 12:00 tarihine kadar.

Mekanobiyolojinin temel kavramları; özellikle hücrelerin birbirleriyle ve çevreleriyle etkileşimlerinde, hücre bölünmesinden hücre farklılaşmasına ve ölümüne kadar farklı hücresel süreçlerin temellerinde mekanik etkilerin rolünü anlamak için disiplinler arası bir yaklaşım.

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Görkem Bakırcı
Yazar 2 gün önce 29 dk.

Doğada her an etrafımızda gerçekleşen pek çok olay, aslında basınç sayesinde ortaya çıkmaktadır. Basınç, sıvılar, gazlar ve katı cisimler arasındaki etkileşimlerin anlaşılmasında önemli bir yer tutar. İster deniz seviyesinde bir atmosferik basıncı ölçüyor olalım, ister bir sıvı içindeki basıncı inceliyor olalım, bu kavramın pratikteki yeri çok büyüktür. Peki, basınç tam olarak nedir ve günlük yaşamımızda nasıl bir rol oynar? Bu yazıda, basıncın tanımından, çeşitlerine ve hayatımıza olan etkilerine kadar detaylı bir inceleme yapacağız.

Topuklu ayakkabıyla yere basan ortalama kiloda bir kadın, 6.000 kilogram (6 ton) gibi devasa bir kütleye sahip filden daha fazla basınç uygular. Peki nasıl olur da 60 kilogram olan bir kadın, 6 tonluk devasa bir hayvandan daha fazla basınç yaratabilir? Bir kutup ayısının üzerinde yürüdüğü buzun kırılmaması için yürümek yerine sürünerek ilerlemesi, kedilerin ve diğer pençeli yırtıcıların pençelerinin sivri bir yapıda olması, martı ve ördek gibi canlıların ayaklarının perdeli olması bu ilginç karşılaştırmanın doğada gördüğümüz örneklerdir. Hayli ilgi çekici olan bu örnekleri anlayabilmek için katılarda basıncı anlamamız gerekmektedir.

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Merve Yağmur Şahin
Çeviren 15 Haziran 2017 4 dk.

Salonunuzda hangisinin asılı olmasını tercih edersiniz? Boş bir sandalye resmi mi yoksa o sandalyede oturan birinin resmi mi?

Bakışlarımız doğal olarak diğer insanların üzerindedir ve hatta bilinmeyen birinin resmi bile örtünün üzerinde veya kanepenin arkasında abes durmazken boş bir sandalyenin resmi tuhaf olurdu.

29
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Ekleyen 4 Haziran 2022 20 dk.

Martin-Bell Sendromu olarak da bilinen Frajil X Sendromu, öğrenme güçlükleri ve bilişsel bozulma dahil olmak üzere bir dizi gelişimsel soruna neden olan genetik bir durumdur. Genellikle bu rahatsızlıktan erkekler, kadınlardan daha şiddetli etkilenir.

Frajil X Sendromuna sahip bireylerin yaklaşık üçte biri, iletişimi ve sosyal etkileşimi etkileyen otizm spektrum bozukluğu özelliklerine sahiptir. Erkeklerin çoğunda hafif ila orta düzeyde zihinsel engel bulunurken etkilenen kadınların yaklaşık üçte biri zihinsel engellidir. Sendromdan etkilenen çocuklar genellikle 2 yaşına kadar konuşma ve dil gelişimini geciktirir. Ayrıca, yerinde duramama veya dürtüsel eylemler gibi hiperaktif davranışlara sahip olabilir.

54
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meriç Öztürk
Seslendiren 1 gün önce 28:49
Uzun yaşamın sırrı renklerde mi? - Yapay zekaya aşık olan çocuğa ne oldu? Bilim insanları nasıl bir önlem alacak? - Masaj yaparak beynininizi yenileyebileceğinizi...
2
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Bilime Dair Her Şey konusunda geliştirebilirsin.

Merhabalar benim sorum şu şekilde. Eğer uzayda en az bizim kadar zeki başka bir yaşam formu ile tanıştığımızda, bizim dünyamızda ve bize göre geçerli olan fizik, matematik, kimya gibi bilim kanunları onlarda da aynı şekilde geçerli olur mu?
113 görüntülenme
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Pelin Yaşar
Pelin Yaşar
105K UP
Türü Ekleyen 2 gün önce
Melanargia larissa, Nymphalidae familyasına bağlı, genellikle kara ve beyaz desenli kanatlara sahip bir kelebek türüdür. "Dama kelebeği" olarak da bilinir. Türkiye'de yaygın olarak step ve dağlık bölgelerde, özellikle 1000 m üzeri rakımlarda görülür. Tırtılları buğdaygil familyasındaki bitkilerle beslenir. Kanatlarındaki göz benekleri ve dama desenleriyle kolayca tanınır.
3
Söz
Batuhan Aslan
Batuhan Aslan
20K UP
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
Osmanlılar, yapacakları askerî harekâtın kapsamıyla orantılı şekilde dikkatli ve hazırlıklı davranmadıkları için, daha çok duygu ve hırslarının etkisi altında hareket ettiklerinden Viyana'ya kadar gittikleri halde, geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Ondan sonra, Budapeşte'de de duramadılar, geri çekildiler; Belgrat'ta da yenilip geri çekilmek zorunda bırakıldılar. Balkanlar'ı bıraktılar. Rumeli'den çıkarıldılar. Bize, içinde henüz düşman bulunan bu vatanı miras bıraktılar. Bu son vatan parçasını kurtarırken olsun, hırslarımızdan, duygularımızdan vazgeçerek dikkatli davranalım.
Kaynak: Sayfa 429 (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları)
Kitap
9.8/10
(108 Kişi)
Puan Ver
Gençler İçin Fotoğraflarla
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Abdulkadir Özcan
17 saat önce
Geçen gün çölyak hastalığına yol açan HLA-DQ2 ve HLA-DQ8 genlerinin, özellikle Kafkas kökenli toplumlarda neden bu kadar yaygın olduğunu düşünürken aklıma şöyle bir senaryo geldi. Genetik olarak bu kadar yüksek oranlarda bulunmalarına rağmen çölyak hastalığının kendisi oldukça nadir. Bu çelişki, sanki bu genlerin bir zamanlar avantaj sağladığı ama bugün bir bedel olarak karşımıza çıktığı izlenimini uyandırıyor.

Belki de tarım öncesi dönemde, Bereketli Hilal gibi bölgelerde yaygın olan bir patojen (bir virüs, bakteri ya da mantar), buğday ya da arpa proteinlerine yapısal olarak benzeyen yüzey proteinleri geliştirerek evrimleşmişti. Bu moleküler taklit, bitkinin savunma sistemini atlatmak ya da bu bitkileri tüketen hayvanlara daha kolay bulaşmak için bir strateji olabilir. Hatta belki de bu patojenin hedefi, bu tahıllarla beslenen küçük memeliler, kuşlar veya böceklerdi. İnsanlar da bu ekolojik döngüye, ya enfekte hayvanları tüketerek ya da doğrudan yabani tahıllarla temas ederek dahil olmuş olabilir.

Eğer öyleyse, bu patojenin taklit ettiği protein yapılarını tanımakta daha başarılı olan bağışıklık sistemine sahip bireyler – yani HLA-DQ2/DQ8 genlerini taşıyanlar – hayatta kalma avantajı kazanmış olabilir. Böylece bu genler, tarım başlamadan önce bile pozitif seçilim yoluyla yayılmış olabilir.

Ancak tarım devrimiyle birlikte gluten, artık sadece bir iz değil, diyetin temel unsuru haline geldi. Bağışıklık sistemi ise hâlâ geçmişteki tehdidi hatırlıyor ve onu tanımaya programlı. Böylece glutenin kendisi bir tehdit gibi algılanmaya başlanmış olabilir. Yani çölyak hastalığı, aslında geçmişte sağladığı hayatta kalma avantajının bugün açığa çıkan bir yan etkisi olabilir.

1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Habil Temiz
İnceleyen6 1 gün önce
Başlangıcı gerçekten bir John Wick Spin-Off'u gibi başlasada,ilerleyen vakitlerde aksiyonun yerini neredeyse bilim kurgu alan,birçok yapımda önemli işler barındıran yıldızları gereksiz harcayan,izlediğimiz 'gerçek' aksiyonun ve dikkat çekici anların neredeyse çoğunu sadece John Wick tarafından izlediğimiz, artık aşina olduğumuz 'intikam' senaryolu bir yapım olmuş.Yerinde aksiyonlar ve sahnelerin yanı sıra dikkat çekici atmosfere ve bunun bir sadece spin-off olduğunu hatırlatsada,Ana de Armas'ın ciddi bir rolü kaldırabilip kaldıramamasını sorgulattı.Yine de oyuncuların ve yapım ekibinin bir spin-off olması için elinden geldiğince uğraşları belli oluyor.
Film
6.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Altay Kenger
Seslendiren 26 Kasım 2019 5:42
Araştırmacılar Dünya’da canlılığın başlangıcını anlamaya çalışırken bir ikilemle karşılaşmaktadırlar: Su günümüzde bilinen tüm yaşam formlarının olmazsa...
21
İnceleme
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye İnceleyen10 17 Şubat 2023
Daniel Keyes tarafından kaleme alınan Algernon'a Çiçekler isimli eser; var olan toplumsal kalıpların (ister üstüne çıkalım ister altına inelim) dışında olan bireylerin toplum ve çevre tarafından ötekileştirilmeleri ve dışlanmalarını Charlie Gordon üzerinden anlatıyor.
10.0/10
(19 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Flowers for Algernon
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayça Karaca
Ayça Karaca
64K UP
Gözlemi Yapan 29 Eylül Türkiye, İstanbul
Ağaçlık alanda bir taşın altı.
5
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close