Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Sena Küçükkıvanç
5 gün önce
Ah OpenAI... Yine büyük stratejiler, yine göz boyamalar. Duyduk ki, "kâr amacı gütmeyen" statüsünden vazgeçip "halka hizmet" maskesi altına sığınmışlar. Kâğıt üzerinde ne kadar da asilce, değil mi? Ama detaylara indiğimizde ne görüyoruz? "Sınırlı kârlı LLC" yapısından, "SINIRSIZ KÂRLI Kamu Yararına Şirket" (PBC) modeline geçiş. Anahtar kelime: SINIRSIZ KÂR. Bravo! Gerçekten insanlık için büyük bir fedakarlık. Şeffaflık abideleri resmen.
Bu "yeni" yapıları, kâr amacı gütmeyen bir üst kurul tarafından denetlenecekmiş ve bu kurul aynı zamanda hissedar olacakmış. Yani, daha iyi bir halkla ilişkiler stratejisiyle, daha az sürtünmeyle ceplerini doldurmaya devam edecekler. Planları da pek zekice: Yapay zekanın ne kadar "korkunç" olduğunu her yerde anlatıp, politikacıları da "onu insanlık yararına bir kafeste tuttuklarına" ikna etmek. Alkışlanası bir kurnazlık. Anthropic ve xAI da aynı yolda ilerliyormuş zaten, şaşırdık mı? Hayır.
Bir de şu komik duruma bakın: Sözde dünyanın en iyi 50 programcısından birine denk yapay zekaları var ama gidip bir VS Code çatallaması olan Windsurf'e tam 3 MİLYAR DOLAR bayılıyorlar. Cidden mi? Madem elinizde bu kadar üstün bir yapay zeka var, neden kendi kod düzenleyicinizi ona yazdırmıyorsunuz? Bu, ya yapay zekanızın iddia ettiğiniz kadar matah olmadığının ya da stratejilerinizde ciddi tutarsızlıklar olduğunun bir göstergesi. Belki de her ikisi.
Piyasada "giderek daha az baskın" hissetmeleri de cabası. Gemini 2.5, özellikle kodlama ve web geliştirme arenalarında ortalığı kasıp kavururken, OpenAI'ın LiveBench gibi "kontaminasyondan arındırılmış" testlerdeki liderliği ne kadar daha sürer, merak konusu. Kendi benchmark'larında bile bir önceki sürümlerine göre geride kalmaları da manidar.
Piyasada kalıcı olmak için daha şeffaf ve tutarlı olmaları gerekirdi, ama onlar şov yapmayı tercih ediyorlar. Bakalım bu "dâhiyane" stratejilerle nereye kadar sürecek.
Kasaları yatırımcılara sonuna kadar 'open', gerisi hikaye...







10
3 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Analist 3 Mayıs 2014 6 dk.

Karl Marx, her ne kadar Darwin'in eserlerine ve kitaplarına bir hayranlık besliyorsa da, Das Kapital'i hiçbir zaman Darwin'e ithaf etmek istemedi. Darwin'in gönderdiği mektuplar arasında bir kitabın kendisine ithaf edilmesini nazikçe reddettiği doğrudur. Ancak bu ret, Das Kapital'e yönelik değil, Marx'ın kızı Eleanor ile ilişki yaşayan İngiliz biyoloji öğretmeni Edward Aveling'in kaleme aldığı "Students' Darwin" (Öğrencilerin Darwin'i) isimli kitaba yöneliktir. Dolayısıyla Darwin'in red mektubunun Das Kapital veya Marx ile herhangi bir ilişkisi yoktur.

Francis Wheen tarafından yazılan Karl Marx başlıklı biyografide, Marx'ın mektupları arasında 13 Ekim 1880 tarihine ait, Darwin'den gelen bir mektup bulunduğu anlatılmaktadır. Yukarıdakinden sonra gelen bu ikinci mektupta şunlar yazar:

31
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 19 Mart 2019 8 dk.

Bir avukatın işi, bir müşteriyi (müvekkili) hukuki konularda savunmaktır. Yine de, bir avukatlık bürosuna gittiğinizi ve açmayı düşündüğünüz bir dava için onlara danıştığınızı düşünün. Ofislerinden elinizi kolunuzu sallayarak, hiçbir ücret ödemeden çıkma ihtimaliniz nedir? Özel bir tanışıklığınız yoksa, sıfır. Avukatlar, hukuk bilgilerinden faydalanmanız için sizi saat, hatta kimi zaman dakika başı ücretlendirirler. Aynı durum mali müşavirlik, hekimlik, mühendislik gibi bilgi ve uzmanlık odaklı mesleklerin hemen hepsinde geçerlidir. Üstelik bu bilgilerin birçoğu, halka açık ve çoğu durumda ücretsiz olarak erişilebilir olmasına rağmen!

Ama bu mantıklıdır: Kimsenin eski dava kararlarını okuyup, kendi spesifik durumunu tespit edecek vakti yok. Kimsenin tüm vergi yasalarını, akışkan denklemlerini, kalp rahatsızlıklarının semptomlarını öğrenmeye vakti yok. Dolayısıyla kendi vaktimizden kaybetmemek için, bir uzmanın vakti ve bilgisine para öderiz. Bunda herhangi bir sorun yok.

113
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Saiko X
Üye 14 saat önce 1 Cevap
öncelikle herkese merhaba benim tanıdığım iki insan yada iki arkadaşım diyelim ikisinde de tek göz şaşılık var şuan aklıma takıldı acaba bunlar evlenirse çocuklarının şaşı olma ihtimali nedir?
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kerem Aydın
Kerem Aydın
100K UP
20 saat önce
aktif komuniteler arıyorum, bilim, satranç, matematik, dil. grubunuz varsa haber verir misiniz
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Övgü Kayadelen
Çeviren 29 Ağustos 2019 49 dk.

Zarar vermek ile zarar verilmesine izin vermek arasında ahlaki açıdan bir fark var mıdır? Eğer yoksa, pasif ötenazinin izin verilebilir olduğu şartlarda aktif ötenaziye ahlaki bir itirazın da olmaması; bir savaşta toplam ölüm sayısını en aza indirebilmek için masum sivillerin bombalanmasına itiraz edilmemesi gerekir. Bunun yanında, üçüncü dünya ülkelerinde yetersiz beslenmeden, susuzluktan, kızamıktan ölen milyonlarca çocuğun ölümünü engellemekteki başarısızlığımıza bir itiraz, daha doğrusu feryat edilmelidir. Bu soru, sonuççuluğun (İng: "consequentalism) doğru olup olmamasıyla ilgili gibi görünüyor; zira sonuççular zarar vermenin; basitçe zarar verilmesine izin vermekten daha kötü olmadığına inanırlarken, sonuççuluğa karşı çıkanların neredeyse tamamı aksi fikirdedir.

Peki zarar vermekle sadece zarara izin vermek arasında ahlaki bir fark var mı? Bu soruya ait yaklaşımları iki geniş türe bölebiliriz: İlki, örnek kullanarak (zıtlık stratejisi) ya da farklılığın kesin tabiatından bağımsız olduğu söylenen varsayımlar yolu ile farklılığın tabiatıyla ilgili hiçbir şeyden bahsetmeden soruya cevap vermeyi deneyenler. İkinci olarak, farklılığı derinlemesine analiz eden ve bu ahlaki soruya kendi temel tabiatının bir cevap gerektirdiğini göstermeye çalışanlar.

103
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Mitek Papilio
Mitek Papilio
148K UP
Eseri Ekleyen 5 gün önce Kitap
Puan Ver
Orjinal Adı : Myths and Marvels of Astronomy
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Şehmus Savaş🚀🧑‍🚀🔭
İnceleyen10 11 Mayıs 2023
Şeker Portakalı, José Mauro de Vasconcelos tarafından yazılan bir eserdir. Gerçekten güzel bir kitaptır. Okumanızı tavsiye ederim.
9.5/10
(192 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : O Meu Pé de Laranja Lima
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
16
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eylül Er
Eylül Er
61K UP
Çeviren 30 Temmuz 2020 27 dk.

1930-40’larda sigara içmek hem erkeklerde hem de kadınlarda bir norm haline geldi ve birçok hekim de o dönem sigara içiyordu. Aynı zamanda, halk arasında sigaranın sağlığa zararlarıyla ilgili endişeler de artışa geçmişti. Tütün şirketleri, stratejik bir hareketle doğrudan hekimlere atıfta bulunan reklamlar tasarladılar. Hekimleri içeren reklam kampanyaları, 1950'lerin başlarına doğru gelişirken, tütün şirketlerinin yetkilileri, tüketicilerini kendi markalarının güvenli olduğuna dair inandırmak için "hekim imajı"nı kullandılar.

Bu reklamlar ayrıca, sigara aleyhinde çoktan sistematik sağlık kanıtlar birikmiş olmasına rağmen, tekil doktorların klinik yargılarının sigara içmenin zararlarının belirleyicisi olmaya devam etmesini öneriyordu. Bununla birlikte, 1954'e geldiğimizde, endüstri stratejistleri, sigaraları etkileyen sağlık kanıtıyla ilgili artan kamuoyu endişesi karşısında reklamlardaki doktor imgelerini artık güvenilir bulmamaya başlamıştı.

115
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 17 Ekim 2013 10 dk.

Evrimsel biyologlar ve paleontologların hummalı çalışmaları sayesinde, bugün bildiğimiz ve keşfettiğimiz türlerin istisnasız tamamının çeşitli evrimsel süreçlerden geçerek bugüne geldiklerini net olarak biliyoruz. Tekil olarak bazı türlerde elbette soru işaretleri, bilinmeyenler, gizemler bulunuyor. Ancak zaten bunlar da olmasaydı, bilimin ilerlemesi mümkün olmazdı. Fakat bu bilinmezlerin hiçbiri evrimsel biyoloji ile uyumsuz, evrimin gerçekliğine şüphe düşüren, evrim teorisini çürütebilecek nitelik ve nicelikte olan unsurlar değildirler. Zaten artık bu şekilde tekil örneklerle evrim teorisini çürütmek de olanaksızdır. Evrimin ise zaten çürütülemez bir doğa yasası olduğunu, evrim ile evrim teorisinin farklı konular olduğunu şuradaki yazımızda detaylıca ele almıştık; meraklı okurlarımız o yazıya göz atabilirler.

Bu hummalı çalışmalar sayesinde yapılan keşifler, bazı ilginç gerçekleri de ortaya çıkarmıştır. Bazı türlerin, bir vücutsal bütünlük olarak, eş zamanlı bir biçimde, tüm özelliklerinin aynı anda değişimiyle evrimleşmediği, bazı parçalarının farklı zamanlarda evrimleşerek, farklı nitelikler kazandığı anlaşılmıştır. İşte bu şekilde, türlerin farklı vücut parçalarının ya da görevlerinin, farklı hızlarda ve zaman dilimlerinde, her birinin ayrı ayrı, binlerce nesilde evrimleşmesine mozaik evrim veya modüler evrim adı verilir. Bu şekilde evrimleşen türlere ise mozaik türler veya modüler türler denir.

82
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala Seslendiren 2 gün önce 21:10
Plastiklerin Kalbe Zararı - İyonlaşmada Yeni Bulgular - Aşı Kolunun Antikora Etkisi... Hepsi ve daha fazlası bu bölümde!
7
Burak Albayrak
Burak Albayrak 22 Kasım 2022 Sen de Cevap Ver
Bu soru, Selçuk Ataselim tarafından sorulmuştur.

Merhaba,

Bozukluğun adı güncel tanı kılavuzlarında Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu olarak geçiyor. Bozukluğun gelişimiyle ilgili kapsayıcı tek bir açıklama mevcut değil. Zaman içerisinde, bozukluğu farklı açılardan açıklamaya çalışan çeşitli modeller ortaya atılmıştır, bu açıdan hastalığın teorik etiyolojisi oldukça karmaşık ve her birine burada değinmek mümkün değil.

Kişilik, çoğu birey için kendi zihninde algıladığı ya da temas kurduğu ayrı bir olgu değildir; bireyin kendisidir, bir bütündür. Bu nedenle, Dissosiyatif Kimlik Bozukluğuna adını veren dissosiyatif fenomenin psikopatolojisi yeterince iyi anlaşılmadığında, insanların "kişilik bölünmesini" kavramsallaştırması genelde zordur. Çünkü kişilik, bireyin düşündüğü, hissettiği ve davrandığı doğal yoldur, kendisinden ayırabileceği bir şey değildir. Bu açıdan hastalığın tanımı (yani ne olduğu), kişilik sistemi ve psikopatolojisi gibi farklı başlıklar hakkında detaylı bilgi almak için Evrim Ağacı'nın şu yazısını okuyabilirsiniz.

Tüm Reklamları Kapat

Hastalığın gerçek olup olmadığıyla ilgili sorunuz doğrudan "evet gerçek! / hayır gerçek değil!" gibi bir cevap vermek mümkün değil.

Bozuklukla ilgili en sık eleştirilen nokta teşhisin genellikle, duruma yol açtığı düşünülen kötü muamelenin yaşanmasından çok sonra konulmasıdır. Çünkü hastalığın kabul edilen yaygın nedeni olan bu kötü muamele (aşırı fiziksel veya cinsel istismar içeren erken dönem çocukluk travmaları), hasta tarafından geriye dönük olarak sunulur ve dolayısıyla nesnel doğrulamadan yoksundur.

"Bölünen"kimlikler/kişilikler çoğu durumda birbirleriyle aynı anda var olmazlar. Travmatik olay anında, kişi o süreci yaşamamak için (bir savunma mekanizması olarak) diğer kimliği ortaya çıkarır, fakat kendisi o an için amnezi yaşar (yani o anı unutur).

Bu noktada yapılan eleştirilerin odağı, sizin belirttiğiniz gibi "hastaların sorumluluktan kaçmak için bir şeyler uydurmasından ziyade (ki bozukluğa sahip bireylerin hayatlarında işlev görememe noktasına gelebildikleri unutulmamalıdır, hastaların sırf sorumluluktan kaçmak için yıllar boyunca süren seanslara para ödemeleri veya buna zaman ayırmayı kabul etmeleri pek mantıklı değildir), amnestik durumlarda yaşanabilen "konfabulasyon" gibi çeşitli bellek hataları nedeniyle hasta öyküsünün geçerliliğiyle ilgilidir. Fakat konfabulasyon tek başına unutulup hatırlanan anıları geçersiz saymak için yeterli değildir, üstelik sırasında kurtarılan veya sonradan hatırlanan anılar sıklıkla doğrulabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Bazı uzmanlar bozukluğun terapist kaynaklı olduğunu (hastalar yarı sedatif haldeyken uygulanan yanlış hipnoz teknikleri) iddia etmişlerdir. Ancak bildiğim kadarıyla bununla ilgili de iddiayı destekleyecek bir kanıt sunulmadığı için bu ve benzeri eleştiriler spekülatif olmaktan öteye geçmemiştir. (Bu karşıt iddialarla ilgili kapsamlı bir tarama yapmadığını belirteyim, farklı iddiaların her biri için kaynak araştırması yapmak isteyebilirsiniz.)

Her ne kadar Amerikan Psikiyatri Birliği gibi kurumlar bozukluğu gerçek olarak kabul edip, buna yönelik kılavuzlar oluştursa da, klinik bir tanı olarak Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu'nun (özellikle etiyolojisinde) daha farklı bir açıklanmaya ihtiyaç duyduğu bazı noktaları olduğunu söylenebilir. Fakat herhangi birinin bozukluğun gerçek olmadığını söyleyebilmesi (en azından dikkate alınabilmesi) için yıllar içinde biriken, onlarca vaka çalışması ve yayınlanmış makalelerden oluşan literatürün (yani"zırvaların") altından kalkması gerekir.

Kaynaklar

  1. P. Mitra, et al. (2022). Dissociative Identity Disorder. StatPearls [Internet]. | Arşiv Bağlantısı
  2.  Mayo Clinic. Dissociative Disorders - Symptoms And Causes. (17 Kasım 2017). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2022. Alındığı Yer:  Mayo Clinic | Arşiv Bağlantısı
  3. J. Drescher. What Are Dissociative Disorders?. (1 Ekim 2022). Alındığı Tarih: 22 Kasım 2022. Alındığı Yer: Psychiatry | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
6
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Demet Çetin
Demet Çetin Seslendiren 1 Mayıs 2019 11:18
Ben Maria Skolodowska… 7 Kasım 1867’de Rusya İmparatorluğu’nun Varşova şehrinde doğdum… şaşırdınız mı? Haklısınız, beni Marie Curie adında bir Fransız...
42
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

Sihirli Ağaç Evi -Çizgi Roman- 4: Korsanların Hazinesi

Dünya çocuklarının sevgilisi Sihirli Ağaç Evi şimdi çizgi roman!

ADADA HAZİNE ARAYAN BİR KORSAN VAR!

Yeni Sihirli Ağaç Evi macerasında Tim ve Lea kendilerini rüya gibi bir sahilde buluyorlar. Her şey muhteşem başlıyor… ta ki korsanlar gelene kadar. Korkunç Kaptan İri Kemik gömülü bir hazinenin peşinde. Dahası Tim ve Lea’nın hazinenin yerini bildiklerine emin ve gözünün önünden ayrılmalarına izin vermiyor! Bakalım iki kardeş, Kaptan İri Kemik’in elinden kurtulmayı başarabilecek mi?

Tim ve Lea ile zamanda yolculuğa hazır mısın?

Sihirli Ağaç Evi serisi hakkında:

Küçük okurları hem okuma keyfi hem de tarihteki farklı kültürlerle tanıştıran Sihirli Ağaç Evi serisi bu yönüyle sadece dünyanın dört bir yanındaki çocukların değil, anne babalar ve eğitimcilerin de gözdesi oldu.

New York Times çoksatanlar listesinde bir numaraya kadar çıkıp beş yıldan uzun bir süre bu listede kalmayı başaran, 33 dilde 130 milyondan fazla satan bu ödüllü seri, şimdi rengarenk ve soluksuz okutan çizimleriyle çizgi roman formatında okurunun karşısında. 

Devamını Göster
₺215.00
Sihirli Ağaç Evi -Çizgi Roman- 4: Korsanların Hazinesi
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close