Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Özgün Kabacaoğlu
Yazar 2 Ağustos 2020 11 dk.

Evrimsel süreç dünyanın bir gerçeğidir. Darwin, her ne kadar evrim teorisini, canlılığın bugüne nasıl geldiğini açıklamak için geliştirmiş olsa da bu teorinin belli başlı savları, insanlığın teknolojik gelişimi ya da bireysel yolculuğumuz gibi çok çeşitli alanlarda kullanılabilir. Bu alanlardan birisi de toplumsal gelişimdir.

İnsanlar, aynı aslanlar gibi akrabası oldukları memeliler ve-veya diğer birçok başka canlı türü gibi, belli bir birliktelik yani bir arada yaşama pratiği ile var olabilmektedirler. Evrimsel süreç de bu bir arada var olan insan dahilinde anlamlıdır. Zira insanlar, doğal seçilim mekanizması içinde ayakta kalmak amacıyla, avlanmak zorundadırlar ve bu işi en uygun şartlarda gerçekleştirmek mecburiyetindedirler. Lakin ilk insanlar bu noktada bir handikap yaşamışlardır. Bu handikap avlarını yalnız yakalayamamaları ve belki de daha önemlisi elde ettikleri besinleri yalnız koruyamamalarından ileri gelmektedir. İlaveten insan biyolojisinin gereği, insanlar yalnız başlarına üreyemezler. Hayatta kalmak ve üremek güdüleri de insanları bir arada olmaya itmektedir. Nitekim bir arada olmanın ve buna uygun hareket etmenin evrimsel süreçte artı değer kattığını öne süren çalışmalar da vardır.

35
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 1 Aralık 2019 16 dk.

Mutlaka fark etmişsinizdir: İnsanlar arasındaki bireysel farkların çok barizdir; fiziksel açıdan olsun, yüz görünümü olsun, hepsi farklıdır... Ama örneğin bin tane Ankara kedisine de baksanız, hepsi birbirine benzerdir. Şempanzeler ve diğer maymunlar da öyle. Sincaplar mesela... Peki ya yunuslar, balinalar? Hepsi birbirinin aynısı! Acaba var da biz mi göremiyoruz? Tıpkı kaplanların ya da çitaların üzerilerindeki çizgilerin parmak izi niteliği taşıması gibi? İnsanların hepsinin farklı olmasının kökeni nedir? Bu farklar, hayvanlarda var mı? Sanıyoruz insanların, tüm omurgalı hayvanlar içindeki en düşük çeşitliliğe sahip hayvan türü olduğu gerçeği, bu algınızı sorgulamanıza neden olacaktır.

Tabii bu argümanın bir diğer versiyonu da insan toplumlarının içinde görülür: "Çinlilerin hepsi birbirine benzer!", son derece yaygın bir argümandır. Benzer şekilde diğer Uzak Doğu ve Asya toplumlarından olan insanların da çok benzer olduğu iddia edilir. Halbuki her bir türün içerisinde, akıl almaz sayıda, hatta sonsuz sayıda farklılıklar bulunmaktadır ve çevre koşulları altında bu farklılıklar canlılara çeşitli üstünlükler ve zayıflıklar sağlamaktadırlar.

152
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ömer Görür
İnceleyen10 5 gün önce
She-Ra, renkli bir çizgi dizi.

Öncelikle, bu She-Ra'da -ATLA'dakiler gibi- sizi ekrana kilitleyecek kadar kaliteli aksiyon sekansları yok, görsellik zaman zaman etkileyici olsa da Love, Death and Robots'takiler gibi şaheser değil. Dünya inşası ve sihir sistemi de "iyii" ile kalitesiz arasında seyrediyor.
Ama ben bu diziye bayıldım. Hatta en sevdiğim çizgi dizi olmayı başardı, diğerlerine karşı duyduğum tüm nostaljiye rağmen.

Çünkü She-Ra, renkli bir dizi.

Şimdi bununla ne kast ettiğime gelmeden önce, karakterlerine değinmek istiyorum. She-Ra'da dümdüz diyebileceğimiz bir karakter bulunmamakta, her bir karakter farklı geçmişte, farklı travmalara, iyi ve kötü yanlara sahip gerçek kişiler. Özellikle ana karakterimiz Adora ve onun baş düşmanı Catra. İlk bakışta aslında özellikle Adora "klişe" bir iyi karakter gibi hissettirse de, ilerleyen sezonlarda neden "klişe" hissettirdiğini ve aslında çok daha fazlası olduğunu öğreniyoruz. Catra ise... spoiler vermek istemediğimden şöyle anlatayım: Hayır, Zuko gibi değil.
Yan karakterlerde en az ana karakterlerimiz kadar iyi yazılmış. Yani "renkler" haricinde izlemek için yine de bir neden var: Karakterler.

Şimdi renklere gelelim.
She-Ra'nın yaratıcısı ND Stevenson, bu dizidekilerde dahil yarattığı tüm karakterler için şunu diyor: Aksi belirtilmediği sürece herkes eşcinseldir. Evet... Tabii ki dizide bu denli LGBTQ+ karakter var diye en sevdiğim dizi oldu demiyorum. Şöyle ki, bu dizide ne toksik cis erkekler var, ne o "klişe" gey erkekler var. Mesela Bow karakterine bakalım. Bow, neredeyse hiç bir "toksik erkek" davranışı sergilemiyor, giydiği kıyafetler oldukça feminen, zaman zaman erkeklere yürüdüğü oluyor. Ama maskülen denebilecek davranışlar sergiliyor. Kızlardan hoşlandığını da görüyoruz. Anlatmak istediğim, Bow bir "Cis" veya "Gey" değil. Bow, Bow. Queer kimliği onu tanımlamıyor.
Kabul en azından cinsel yönelim bakımından bunu yapan dizileri artık görüyoruz ama cinsiyet kimliği konusunda hala pek alışagelmiş değil. Dahası She-Ra'nın geçtiği evrende muhtemelen böyle terimler yok. Yani geleneksel kadın veya erkek rolleri yok. Heteroseksüel veya eşcinsel gibi terimler yok. Herkes, olduğu kişi. Bir kalıba sığdırılmadan.
Ve bu tarz "renkli" bir toplumu görmek benim için oldukça tatlıydı.
10.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : She-Ra and the Princesses of Power
Yönetmen: ND Stevenson
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Huseyin Atalay
Gözlemi Yapan 3 gün önce
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Serkan Yasin Dirice
İnceleyen10 10 Kasım 2021
“Tek mekan” konseptiyle çekilen en iyi filmdir bana göre. Siyah-beyaz olmasından dolayı uzun süre izleme listemde bekletmiştim ancak kesinlikle hiç düşünmeden direkt izlenilmesi gereken bir film. Oyunculuklar muhteşem, senaryo gayet sürükleyici, diyaloglar ustalıkla yazılmış. Kesinlikte tavsiye ederim. 9.5/10
9.8/10
(154 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : 12 Angry Men
Yönetmen: Sidney Lumet
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Seda Baştürk
Seda Baştürk
194K UP
Çeviren 25 Aralık 2020
Avcı, bir diğer adıyla Orion, kuzeyde kış akşamlarında her zaman yana doğru eğilmiş bir biçimde görülür. Avcı Takımyıldızı’nın tanıdık yıldızları, bu renki gök manzarasında ağaçların üzerinde ışıldıyor. Bir yıldız olmayan ancak çıplak gözle görülebilen Büyük Orion Bulutsusu, Avcı’nın Kemeri’nin altında parlıyor. Kameranın pozlaması, yıldız oluşum bölgelerinin sönük pembemsi parıltısını da ortaya çıkarıyor. Orion’un omzundaki devasa yıldız Betelgeuse, ılık ve sıcak karasal ışığa sahiptir. Bir diğer tanıdık dev yıldız olan Aldebaran da öyledir. Boğa Takımyıldızı Taurus’un alfa yıldızı olan Aldebaran, Hyades Kümesi‘nin tanıdık V şekli ile yıldızlı karenin üstüne doğru bulunabilir.
7
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tuğçe Barut
Yazar 29 Mayıs 2022 31 dk.

Çevre, organizmaların ya da ekolojik toplulukların doğrudan etkileşim içinde oldukları fiziksel, kimyasal, biyolojik, sosyal ortamların ve şartların bütünüdür. İnsanlar için bütün bu faktörlerin yanında kültürel ve ekonomik etkiler de çevre tanımına katkı sağlamaktadır.

Kelime anlamı olarak çevre kirliliği; canlı ve cansız varlıklara zararlı maddelerin engellenemez boyutta çevreye yayılmalarına denir. Kirleticiler, orman yangınları ya da volkanik küller gibi doğal olaylar olabilir ancak kirlilik olarak bahsettiğimiz terim daha çok antropojenik kaynakların, yani insan yapımı kirletici kaynaklarının yol açtığı sorunları temsil etmektedir.

62
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 13 Temmuz 2021 23 dk.

Bir lambanın düğmesine bastığınızda, odanızdaki ışık anında yanar. Bir lambanın düğmesine bastığınızda, Edison lambası (enkandesan lamba) gibi bir lambayı oluşturan bir filament, yani incecik bir iplik üzerinden geçen güçlü bir elektrik akımı, filamenti oluşturan maddenin atomlarını ısıtır ve ısınan filament etrafa fotonlar saçar. Bunun temellerini, ışık hızının nereden geldiğiyle ilgili yazılarımızda ve videomuzda anlatmıştık. Ama buradaki kritik soru şu: Filamenti ısıtan elektrik enerjisi nereden geliyor? Dahası, o yazımızda ışık hızının anında ışık hızına ulaştığını söylemiştik. Peki elektriğin hızı da ışık hızında mı? Eğer öyleyse, elektrik de anında ışık hızına mı ulaşıyor? Değilse, elektriğin hızı ne kadar, ne düzeyde?Sahi, elektrik dediğimiz şey ne? Bunca elektron nereden geliyor?

Eğer elektriğe dair kafanızda soru işaretleri varsa ve özellikle de okullarda öğretilenler nedeniyle elektriğin su gibi akan veya suyun akarken iş yapması gibi akarken iş yapan bir olgu olduğuna inandırıldıysanız, bu yazımızda insan medeniyetini mümkün kılan elektriği daha doğru tanıma imkanınız olacaktır.

92
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gülsevinç Ay
Çeviren 23 Mart 2018 12 dk.

Hayvanlar çevrelerinden aldıkları bilgileri bir yere hareket etmek, aktiviteleri için zamanlarını ayarlamak, miktarı değerlendirmek veya geçmişi hatırlamak için nasıl kullanırlar?

Bir kovanın derinliklerinde, bir bal arısı (Apis mellifera) çılgınca dans eder. O dans ettikçe diğer bal arıları arka ayakları ve antenleri ile onun vücuduna dokunarak çevresine toplanır. Daha sonra bu gözlemciler birer birer dansı bırakır, kovan girişine yönelir ve aynı yöne doğru uçarlar. Çünkü dans eden arı bol yiyecek kaynağına olan mesafeyi ve besin kaynağının yönünü onlara bildirmiştir (Görsel 1). Bir saat içerisinde işçi (yiyecek toplayıcı) arılar dönerler ve kendi dansları ile diğer işçi arılara yiyecek kaynağının yerini göstermeye hazırdırlar.

88
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yunus Sahin
Seslendiren 1 gün önce 5:04
2013 sayımlarına göre Çin'in nüfusu 1.357 milyar, Hindistan'ın nüfusu 1.252 milyardır. İkisinin toplam nüfusu, tüm Dünya'nın %35'inden fazlasına denk...
2
Mücahid Köse
Çeviren 5 gün önce 4 dk.

Bilim insanları, iyi bir sınıflandırma sistemine sahip olmayı oldukça önemserler. Nesneleri kategorize etmek ve onları etiketlendirmek birçok bilimsel süreç için kritik bir adımdır; üstelik titizlikle hazırlanmış taksonomik tabloları bir bütün halinde gözden geçirmek de bilimsel sürecin en tatmin edici yanlarından biridir. Aristoteles'in ilk bilim insanlarından biri olarak kabul edildiği düşünüldüğünde dünyayı kategorilere ayırmaya bu kadar düşkün olması pek de şaşırtıcı değildir. Aristoteles, hayvanları "kanı olanlar" ve "kanı olmayanlar" diye ayırdı; bazılarını "karada yaşayanlar", diğerlerini "denizde yaşayanlar" olarak sınıflandırdı.[1] Ancak en ünlü Aristoteles kategorilerinden biri, Batı düşüncesinde tüm canlılar üzerine olan anlayışı şekillendiren bir ayrımdır. İşte bu ayrım, "ruhun (bilincin) bölünmesi" olarak bilinir.[2]

Aristoteles, her biri bir öncekinin üzerine inşa edilen üç tür ruh (bilinç) olduğunu savunmuştur.[3] Bunlar şu şekildedir:

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sema Tezel
Seslendiren 14 Ocak 2024 5:05
Buradaki yazımızda anlattığımız gibi, yüksek miktarda gözyaşı salgılamanın (ağlamanın) 3 farklı çeşidi vardır: nemlendirici gözyaşı salgısı, refleks gözyaşı...
45
Mücahid Köse
Çeviren 21 Nisan 2021 10 dk.

2013 yılında, Amerika'nın Oregon eyaletinde polis, Curtis W. Croft adlı bir adamın arka bahçesinde yasadışı olarak kenevir yetiştirdiğine dair bir ihbar aldı. Polisler, ilk olarak Google Earth'ü kontrol etti. Gerçekten de, dört aylık uydu görüntüsü, Croft'un arazisinde büyüyen düzenli ve sıralı marihuana bitkilerini gösteriyordu. Polisler, Croft'un evine baskın yaptı ve 94 adet Cannabis bitkisi ele geçirdi. 2018'de ise Brezilya'nın Amapá eyaletinde polisler, ağaçların kesildiği bölgeleri tespit etmek için gerçek zamanlı uydu görüntülerini kullandı ve bir bölgedeki ağaçların yasadışı olarak odun kömürü üretmek için kullanıldığını fark etti. Sonrasında polisler, olayla bağlantılı olan sekiz kişiyi tutukladı.

Uydu görüntüleri, her yıl daha net bir hale geliyor. 2008 yılında yörüngede 150 Dünya gözlem uydusu bulunurken günümüzde bu sayının en az 768 olduğu biliniyor. Uydu şirketleri, aldatıcı bir şekilde, her ne kadar 24 saat gerçek zamanlı izleme sunmadıklarını iddia etseler de durum tam tersini gösteriyor. Amerika özelinde gizlilik savunucuları, uydu görüntülerindeki yenilik hızının, ABD hükümetinin teknolojiyi düzenleme kabiliyetini geride bıraktığı konusunda uyarılarda bulunuyor. Şimdi daha katı sınırlar uygulamaya konmazsa, bir gün suç örgütlerinden reklam şirketlerine ve hatta bireysel kullanıma kadar herkes, devlet kurumları için ayrılmış gözetleme araçlarına erişebilecek. Bu, şu anlama geliyor: Herhangi bir kişinin, herhangi bir anda başkası tarafından izlenebilmesi mümkün olacaktır.

32
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Genetik Analize Giriş

Evrimi anlamak, genetiği anlamaktan geçer. Genetiği anlamak ise, Genetik Analize Giriş yoluyla genetik bilimine sağlam bir giriş yapmakla olur. Bu kitap, modern bilimi kavramanızda ihtiyacınız olan genetik temeli tüm detaylarıyla sağlayacaktır.

Notlar:

  1. Bu kampanya, Palme Yayıncılık tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.
Devamını Göster
₺1,190.00
Genetik Analize Giriş
Çınar Civan
Yazar 10 Eylül 2022 5 dk.

Papağanlar (veya bilimsel adıyla "Psittaciformes" veya "psitasinler"), toplamda 92 ayrı cins altında kategorize edilen 398 tür ile temsil edilen, çoğunlukla tropik ve tropik-altı coğrafyaların sıcak topraklarında yaşayan; kalın dilli, etli, parlak tüylü kuşlardır.

Papağanlar; kuzgunlar, kargalar, alakargalar ve saksağanlar ile birlikte yeryüzünde yaşayan en zeki kuş türleri arasındadırlar. Bazı papağanlar insan seslerini taklit edebilirler ve bu nedenle sıklıkla evcil hayvan olarak hapsedilirler: Günümüzde 50 milyon civarında papağan (papağanların toplam popülasyonunun tahminen %50'si kadarı) kafeslerde hapsedilmiş halde yaşamaktadır. Kafese kapatılan papağanlarda delirme ve aşırı korku gibi psikolojik problemler görülür ve ömürleri neredeyse yarı yarıya kısalır: Papağanlar doğal ortamlarında ortalama 70 yıla kadar yaşayabilirken, kafeste beslenen papağanlar ortalama 30 ila 45 yıl arasında yaşayabilirler. Ayrıca yaşayan papağan türlerinin %30'undan fazlası tükenme tehdidiyle yüz yüzedir ve bu oran, benzer kuş grupları arasındaki en yüksek değerdir.

32
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mert Yagar
Üye 30 Nisan 2024 1 Cevap
Bir sayının bir kuvvetinden önceki pozitif kuvvetlerinin toplamını bulmak için xʸ - 1 / x - 1 formülünü buldum. Birkaç kez farklı sayılarla denedim ve işe yaradı. Acaba hep işe yarayan bir şey mi?
271 görüntülenme
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Hakan Yıldırım
Sade vatandaş 1 gün önce Sen de Cevap Ver

Doğrudan hayır, ama bazı astronomik yöntemlerle yaklaşık hesaplar yapılabilir.

Paralaks Yöntemi (Yakın yıldızlar için, teleskop + sabır gerekir)

Nasıl çalışır?

Tüm Reklamları Kapat

• Dünya’nın yörüngesinde hareket ettiği iki farklı zaman noktası (örneğin Ocak ve Temmuz) arasında aynı yıldızı gözlemlersin.

• Yıldızın arkasındaki yıldızlara göre konumunun çok az değiştiğini fark edersin.

• Bu açısal değişime “paralaks açısı” denir.

• Bu açıyı ölçersen, trigonometri ile uzaklığı bulabilirsin:

Tüm Reklamları Kapat

d = \frac{1 \text{ AU}}{\tan(p)} \quad \text{(p: paralaks açısı)}

Ancak bu, çok küçük açılarla çalışır ve hassas teleskop + ölçüm gerekir. Amatör teleskopla ancak çok yakın yıldızlarda (4–5 ışık yılı) denenebilir.

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close