Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Kadir Biberoğlu
6 gün önce
Uçaklarda neden arabalardaki gibi 3 noktalı emniyet kemeri yok? Bu bilgiye internetten kolay bir şekilde ulaşılabilir aslında ama sizin videolarınızdan dinlemeyi çok isterdim. Ayrıca geçmiş yaşanılan deneyimler, uçağın tepe takla gelme ihtimali gibi videoda kullanılacak ihtimaller silsilesi ilgi çekebilir malum havacılık biraz ilgi çekiyor. Düzenli takipçinizim, sayenizde çok şey öğrendim.
-Kadir biberoğlu

2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Veli Sarıgül
Yazar 7 Aralık 50 dk.

İnsanlık tarihi savaşların, doğal afetlerin ve kitlesel ölümlerin gölgesinde şekillenerek sayısız trajik olaya sahne olmuştur. Bu olaylar yalnızca bireylerin hayatlarını değil, aynı zamanda toplumların sosyal dokusunu, kültürel yapısını ve tarihsel süreçlerini de geri dönüşü olmayan bir biçimde pek çok açıdan değiştirmiştir. Tüm bu trajedilerden geriye kalan tek tanıklar, geçmişin izlerini bugüne taşıyan ve bize döneminin ruhunu hissettiren sessiz tanıklar olan iskeletlerdir. İskeletler, bir zamanlar var olmuş hayatların, yaşanmışlıkların ve bir halkın tarihinin biyolojik bir arşivini taşır; başka bir deyişle geçmişin sesi, insanlık tarihine dair saklı kalmış pek çok gerçeği ortaya koyan birer belge niteliğindedir.

Adlî antropoloji, işte bu biyolojik arşivlerin sırlarını çözme görevini üstlenen bir bilim dalıdır. İnsan iskeletleri üzerinden, bireyin biyolojik kimliğini, yaşadığı dönemin izlerini ve yaşamına dair detayları gün yüzüne çıkarmak adlî antropolojinin en temel amacıdır. Her bir iskelet kalıntısı, geçmişin kesitlerini sunan bir nevi bulmaca parçasıdır; bu parça doğru şekilde çözülerse bir kişinin cinsiyetinden yaşına, boy uzunluğundan karşılaştığı hastalıklara, hatta yaşamı boyunca geçirdiği travmalar ve ölüm şekline kadar pek çok bilgiyi gün ışığına çıkarabilme potansiyelindedir.

23
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 4 gün önce 9 dk.

Pygmalion, Roma şairi Ovidius’un Metamorphōsēs (Dönüşümler) adlı eserinin onuncu kitabında yer alan mitolojik bir karakterdir. Sanatla ideal güzelliği birleştiren bu anlatı yalnızca Antik Çağ edebiyatında değil modern psikoloji kuramlarında da etkisini sürdürmüştür.

Pygmalion etkisi, bireylerin kendilerine yönelik beklentilere uygun biçimde davranışlarını şekillendirdiğini ifade eden psikolojik bir fenomendir. Başka bir deyişle, bir kişi hakkında beslenen olumlu (ya da olumsuz) beklentiler, o kişinin performansını ve öz-yeterlik algısını doğrudan etkileyebilir. Bu yazımızda Pygmalion mitinin anlatı düzeyindeki detaylarına değinilecek ve ardından bu mitin çağdaş psikolojide nasıl kavramsallaştırıldığı incelenecektir.

20
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 25 Eylül 2015 2 dk.

Bilim, Nirvana'nın "Smells Like Teen Spirit" isimli şarkısının tüm insanlık tarihinin en ikonik şarkısı olduğunu ilan etti.

Ufuk açıcı grunge parçası, Goldsmiths'teki Londra Üniversitesi'nden araştırmacıların hazırladığı 50 şarkılık bir listenin başında yer aldı. Liste, bilgisayar bilimci ve müzisyen Dr. Mick Grierson tarafından yazılan bir bilgisayar algoritması tarafından oluşturuldu. Algoritma, Rolling Stone ya da NME gibi "tüm zamanların en iyileri" şarkı listelerinden 7 tanesinde yayınlanan tüm şarkıları analiz etti. Bunu yaparken, her bir şarkıyı anahtarına, BPM'ine (dakikadaki vuruş sayısı), nota çeşitlerine, şarkı sözü içeriğine, karmaşık ses (timbre) çeşitliliğine ve ses varyansına odaklandı.

28
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
508K UP
Eseri Ekleyen 3 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Seda Baykal Köse
Yazar 25 Ocak 2017 43 dk.

Antik Yunan’daki çok önemli bilimsel düşünce temelleri uzun bir süre unutulmaya yüz tutmuştur. Bu miras daha sonra Müslümanlar tarafından tekrar keşfedilmiştir ve Müslümanlar bu mirası belki de tamamen unutulmaktan kurtarmışlardır. Antik Yunan medeniyeti ile karşılaşan Müslüman medeniyeti özellikle 8. ve 13.yy.’larda çok önemli bilimsel çalışmalar yapmıştır. Tarihte, 8. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar (kimi kaynaklara göre 15. yüzyıla kadar) olan dönem, İslam coğrafyasının Altın Çağı olarak bilinir. Bu zaman diliminde İslam alimleri üzerinde, Antik Yunan çalışmalarının tesirini fazlasıyla görmek mümkündür. Sorgulayıcı ve araştırmacı bakış açısı ile birlikte devralınan miras, Müslüman medeniyetinin yükselmesine olanak sağlamıştır.

Bu dönemde Müslüman bilimciler, canlılığın ortaya çıkışı ve gelişimi ile ilgili kendilerinde mevcut olan görüşlerden farklı olan açıklamalarla da tanışmıştır. Doğaya karşı bu yeni pencereden bakmışlar ve bu fikri kendi bakış açılarıyla hem geliştirmiş hem de daha sonra Avrupa medeniyetine bırakmışlardır. Bunu yaparken Antik Yunan’daki çalışmaları kendi dillerine çevirmiş ve bu çalışmalar üzerine kendi yorumlarını yapmışlardır.

183
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hüseyin Avcı
Yazar 18 Şubat 2024 18 dk.

Psikanalitik Teori çerçevesinde bilinç öncesi (veya "önbilinç"), bilinçten hemen önce gelen kısımdır. Bilinç öncesi, bilinçdışı ve bilinçli durumlar arasında yer alan zihinsel "tabakayı" ifade eder ve bilişsel mimari içindeki bilgi akışına ilişkin incelikli bir bakış açısı sunar. Psikanalitik Teori'ye göre düşünceler, belirli bir anda bilinçsiz olduklarında ancak bastırılmadıklarında, "bilinç öncesi" dönemdedir. Bu nedenle, Sigmund Freud tarafından Josef Breuer'e atfedilen bir ifadeyle, önbilinçteki düşünceler hatırlanmaya müsaittir ve kolayca "bilinçli hale gelebilirler".

Günümüzde bu tip konuları bilimsel perspektiften inceleyen bilişsel psikoloji, bir disiplin olarak zihinsel işleyişin gizemlerini çözmek için bilinçli ve bilinçsiz süreçlerin alanlarını araştıran, nöroloji ile iç içe olan psikolojinin bir alanıdır. Önbilinç kavramı da bu araştırma ortamında çok önemli bir konuma sahiptir. Bilişsel psikoloji bağlamında bilinç öncesi süreçler; şu anda bilinçli farkındalığın odak noktasında olmasa da nispeten kolaylıkla erişilebilen düşünceleri, anıları ve uyaranları kapsar. Bu eşik alanı, bilginin bilinçdışı rezervuardan bilincin ön saflarına aktarılmasının altında yatan mekanizmaları açıklamaya çalışan araştırmacılarla birlikte, bilimsel araştırmaların odak noktası haline gelmiştir.

22
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Berat Mutluhan Seferoğlu
Yazar 9 Şubat 2020 49 dk.

Metafizik, günümüzde felsefedeki anlamından farklı imalara sahip olan bir terim. Günlük hayatta metafizik denince pek çok insanın aklına gelen ilk şeyin fizikötesi, doğaüstü, mistik, okültist, ‘uçuk kaçık’ şeyler olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle felsefeyle ilgilenen biri metafizik çalıştığını söylediği zaman birbirine zıt iki tür tepki geldiğini görüyoruz. Ya bu kişinin saçma sapan şeylerle uğraştığı, bir tür bilim karşıtı olduğu ve ‘uçuk’ bir takım inançlara sahip olduğu düşünülüyor; ya da metafiziğin gündelik hayattaki anlamına sıcak bakan insanlar bu kişiyi ‘kendilerinden biri olduğu’ düşünülüyor.

Ancak felsefedeki anlamıyla metafizik böyle bir şey değil. Burada metafizik teriminin gündelik kullanımının yanlış olduğunu ve felsefedeki kullanımının doğru olduğunu söylemek istemiyoruz. Sadece bu yazıda kastettiğimiz anlamıyla metafiziğin farklı bir şey olduğunu söylüyoruz. Ancak kastettiğimiz şey bir metafizikçinin doğaüstü inançlarının olamayacağı ya da bilim karşıtlığı yapamayacağı da değil. Kastettiğimiz şey, bunların felsefedeki anlamıyla metafiziğin asli unsurları olmadıkları...

210
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Evrimsel Biyoloji konusunda geliştirebilirsin.

Simay Aladağ
Çeviren 4 gün önce 3 dk.

28 Nisan'da eBioMedicine'de yayınlanmış bir rapora göre, 2018 yılında dünya genelinde 55-64 yaşları arasında olan kişilerin 2,6 milyondan fazlası kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle öldü. Bu ölümlerin yüzde 13,5'i ftalat adı verilen ve evlerimizde sıklıkla kullandığımız plastiklerde yaygın olarak bulunan bir kimyasala maruz kalmayla ilişkili olabilir.[1]

Ftalatlar şampuanlarda, losyonlarda, gıda ambalajlarında, kan torbaları gibi tıbbi malzemelerde bulunan bir grup kimyasal maddedir.[2] Bu kimyasallar genellikle plastikleri daha yumuşak ve daha esnek hale getirmek için kullanılırlar.

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Orçun Deniz Can
İnceleyen10 4 gün önce
Metacritic'ini, IMDb puanını bilmem ama Türkçe dilinde izlemeyi geç, Türkçe altyazıyla bile izlemedim(b1 ingilizcem var)ama beni çok etkiledi ve neden bilmiyorum ama hayatın anlamını bir kez daha sorgulamaya itti.

Aklımda deli sorular ve tek emin olduğum bu filmin bir harika olduğu ve Mena Suvari'nin dünyadaki en güzel kadın olduğu.

"Man,oh man."
10.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : American Beauty
Yönetmen: Sam Mendes
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Sarp Akman
Sarp Akman
97K UP
Üye 6 gün önce 1 Cevap
Bir ormanda yada bilmediğiniz, büyük bir mağazada dolaşırsınız ve bir bakmışsınız yine aynı yerdesiniz. Oysa o kadar yürümüştünüz. Bu durumun nedeni nedir? Başka canlılarda da aynı durum görülür mü?
283 görüntülenme
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 2 Aralık 2012 22 dk.

Bu makalemizde, 1 Aralık Dünya AIDS Günü'nün başrol oyuncusu ve Dünya çapında 30 milyon insanın katili, 34 milyon insanınsa tehdit unsuru olan AIDS (Acquired Immunodeficiency Syndrome: Edinsel Bağışıklık Yetmezliği Sendromu) hastalığının kaynağı HIV (Human Immunodeficiency Virüs: İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) isimli virüsü tanıyacağız ve bu virüsün evrim açısından önemini göreceğiz. Umuyoruz ki hepinize faydalı olacaktır. 

HIV isimli virüs ("HIV virüsü" kullanımı edebi olarak yanlıştır), Lentivirus isimli bir cinsin altında bulunan bir virüs türüdür. Esasında virüsler, zorunlu hücre içi parazitleridir. Nükleik asitleri ya (tek/çift iplik) DNA ya da (tek/çift iplik) RNA'dan oluşur. DNA ve RNA beraber bulunmaz. En içerde nükleik asit ve onu saran, koruyan, morfolojisini veren kapsid (kılıf) bulunur. Bütün virüsler kendi kapsid proteinlerini kodlarlar. Birçok kaynak tarafından "cansızlıktan canlılığa geçiş" veya "canlılık özelliği gösteren ama canlı olmayan biyokimyasal moleküller" şeklinde tanımlanır. Aynı zamanda birçok mikrobiyoloji/viroloji kaynağında da "hücresel olmayan yaşam" veya "psödo (yalancı) canlı" gibi ifadeler kullanılabilir. Ancak genetik materyallerinin bulunuyor olması, onların taksonomik olarak sınıflandırılabilmesini sağlamaktadır. Bu yüzden, onların da kendi evrimsel geçmişleri analiz edilebilmekte ve sınıflandırmaları yapılabilmektedir.

102
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 14 Şubat 2019
Vakit, teknolojimizi ufaltma, basitleştirme ve şiddetten arındırma yönünde elden geçirme vaktidir.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
25
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Mustafa Kandemir
İnceleyen 15 Mart
Başarmak Nedir?

Doğduğumuz andan beri yarışın içine sokuluyoruz. Erken konuşmamız, erken yürümemiz bekleniyor, akranlarımıza göre. Okula gidiyoruz büyük bir yarışın içine atılıyoruz. Hiçbir şeyden haberi olmayan küçük birer çocuk olarak birbirimizle rekabete zorlanıyoruz. Büyüdükçe rekabet ettiğimiz kişiler de çoğalıyor. Önce iyi bir lise için sonra iyi bir üniversite için yüz binlerce kişiyle mücadeleye ediyoruz. İyi bir işe girmek için yine bir mücadele. Bitiyor mu? Hayır! Yakışıklı, güzel, zengin vb. birini bulmak zorunluluğu hissediyoruz. Arabanın en yenisi evin en iyisi için çabalıyoruz. Sonra çocuklarımızı bizimle aynı kaderi yaşamaya zorluyoruz. Bunlardan birisini bile önemsemesek çevremiz tarafından ya dışlanıyor ya da dışlandığımızı hissediyoruz. Kendimizi sahip olduğumuz özelliklerle değil de sahip olduğumuz eşyalarla tanımlıyoruz. Bizi bu cenderenin içine hem toplum hem de ne yazık ki en yakın çevremiz, ailemiz atıyor. Sanki hayata geliş amacımız başarmak hep başarmak oluyor. Birbirimizi başarılarımıza(!) göre değerlendirir oluyoruz.

Amerigo Vespucci’nin hikayesi bana biraz da bu ‘başarma’ oyununu sorgulattı. Zweig onun ne kadar güvenilir bir kişi olduğunu ortaya çıkarıyor. Her ne kadar Amerika’yı o keşfetmese de yeni dünya onun adıyla anılıyor. Peki bu başarısı nereden kaynaklanıyor? Tamamiyle kendi inisiyatifi dışında gelişen olaylarla. O hayatını yaşamaya çabalarken bir şey başaramıyor gerçekte. Yaşadığı devirde tanınmadığı gibi ölümünden sonra da sahtekarlıkla suçlanıyor. Yukarıda bahsettiğim ‘başarma yarışında’ kaybedenlerden biri olarak görünüyor. Ama tarih hakkını veriyor. Belki ilki başaran birisi olmuyor ama medeniyetimiz sürdüğü sürece adı unutulmayacaklar biri oluyor.

Nedir başarmak? İç huzuru bulmak mı, yoksa yaşanılan devrin değişmeye mahkum anlayışları doğrultusunda parmakla gösterilmek mi?

Unutmamak lazım, mezarlıklar bazı şeyleri başardıkları kadar bazı şeyleri de başaramayanlarla ve onları takdir edenler veya eleştirenlerle dolu.
Kitap
9.3/10
(7 Kişi)
Puan Ver
Tarihsel Bir Yanlışlığın Hikayesi
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
508K UP
2 gün önce
NASA’nın MAVEN (Mars Atmospheric and Volatile EvolutioN) uzay aracıyla yürüttüğü araştırma, Mars’ın atmosferinde su kaybına neden olan “sputtering” (sıçrama) adı verilen bir süreci gözler önüne serdi. Bu süreçte, güneşten gelen yüklü parçacıklar (ağır iyonlar), Mars atmosferine çarparak nötr atom ve molekülleri uzaya fırlatıyor.

Mars, milyarlarca yıl önce suya sahipti, ancak gezegenin manyetik alanını kaybetmesiyle birlikte atmosferi ve suyu güneş rüzgarlarına maruz kaldı. Sputtering, bu atmosfer kaybının önemli bir nedeni olarak öne çıktı. Araştırma ekibi, argon gazının yüksek irtifalarda nasıl sıçradığını gösteren bir harita oluşturarak bu süreci ilk kez doğrudan gözlemledi.

Bu bulgular, Mars’ın yaşanabilirlik geçmişine dair önemli ipuçları sunarken, gezegenin neden günümüzde kuru ve ince atmosferli olduğunu anlamaya katkı sağlıyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Deha Kaykı
Deha Kaykı
199K UP
Aktaran 4 gün önce 3 dk.

ArXiv'de ön baskı olarak yayımlanan yeni bir çalışma, karanlık maddenin evrenin ilk yıldızlarında yalnızca kütle çekimsel değil, kimyasal evrimsel süreçlerde de etkili olabileceğini öne sürüyor. Lina Yıldız ve Deha Kaykı tarafından, GTIIT’te (Guangdong Technion – İsrail Teknoloji Enstitüsü) görev yapan fizikçi Prof. Dr. Marcelo F. Ciappina danışmanlığında yürütülen bu çalışma; yıldız içi termodinamik yapılar ve nükleer tepkimelerin karanlık madde kaynaklı enerji enjeksiyonu ve istatistiksel dağılım değişimleri ile nasıl dönüştürülebileceğini kapsamlı bir model üzerinden ele alıyor. Bu yaklaşım, karbon ve nitrojen gibi biyojenik elementlerin üretiminde artışa, oksijen sentezinde ise azalmaya yol açan bir nükleosentez senaryosunu simüle ederek özellikle karbon açısından zengin ve metal bakımından yoksul (CEMP) yıldızların gözlemsel spektrumlarıyla yüksek uyum gösteriyor.

Araştırma, klasik yıldız evrimi modellerinin açıklamakta yetersiz kaldığı CEMP-no yıldızlarının anomalik C/O oranlarını karanlık madde etkisi ile açıklamayı hedef almaktadır. Bu bağlamda, karanlık maddenin yalnızca kütleçekimsel etkilerle değil, aynı zamanda termodinamik yapılar üzerindeki etkileriyle de erken yıldızlarda nükleer tepkime dengelerini değiştirebileceği varsayımı öne çıkarılmıştır. Özellikle zayıf etkileşimli kütleli parçacıkların yıldız çekirdeklerinde termalleşerek çift yok oluş süreçleri aracılığıyla ısı enjekte edebileceği fikri, çalışmanın hesaplamalı temelini oluşturmaktadır.

11
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Adam Hussein
Adam Hussein
106K UP
İnceleyen 4 gün önce
ben bu kitabı 13 yaşımda okudum ilk 20 30 sayfasını sıkılarak okudum lakin raskolnikov suçu işledikten sonra gerilim başladı. ve psikolojiyi seven bir insan olarak kitabın anafikrinini şöyle söyleyebilirim
toplum mu suçu şekilendiriyor
yoksa
suç mu toplumu şekillendiriyor
bu kitab benim rus edebiyatımla girişim oldu ve girişi beğendım ,ondan önce hiç rus edebiyatı okumamışımdır ama su. ve cezadan sonra rus edebiyatına atıldım ve şuanda net 20 30 tane rus edebiyatı kitabım var ve onları okuyorum .
ben bu kitabın her yaştan bir okuyucu kitlesine sahip olduğunu düşünmüyorum ama kesinlikle şuanki toplumda yaşayan her bireyin bu kitabı okuması gerektiğini düşünüyorum
bu benim 2. kez okumaya karar verdiğim ilk kitab
Kitap
9.2/10
(12 Kişi)
Puan Ver
Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi XLV (45) - Rusça Aslından Çeviren: Mazlum Beyhan
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Gökalp Selamet
Çeviren 15 Haziran 2023 5 dk.

Seçim yanılsaması, insanların yaşamları üzerinde gerçekte olduğundan daha fazla kontrol sahibi olduklarına inanmalarına neden olan bilişsel bir önyargıdır. İnsanların satın alma kararlarını kontrol edebildiklerini hissetmelerini sağlamak için reklamcılık ve pazarlamada sıklıkla kullanılır. Aslında seçim yanılsaması, ideal olmayan kararlara yol açabilen yanlış bir kontrol duygusudur.

Seçim yanılsaması nispeten yeni bir kavramdır. Terim, ilk kez Amerikalı filozof ve psikolog William James tarafından 1896'da yayınlanan "İnanma İradesi" başlıklı makalede kullanıldı.[1] Makalede James, seçimlerin zorlanabilir veya önlenebilir olduğunu ve "seçmeme olasılığı olmayan, tam bir mantıksal ayrışmaya dayalı her ikilemin, bu türden zorunlu bir seçim olduğunu" savunuyordu.

33
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ekin Baran Sunar
Seslendiren 27 Ağustos 2019 9:55
Her nedense denizkızları gerek tarih boyunca insanların, gerekse de Evrim Ağacı okurlarının dikkatini çekmiştir. Ne yazık ki denizkızları gerçek değildir....
26
Söz
Rasul Nurullazade
Alıntıyı Ekleyen 4 gün önce
Evrim, kör bir şekilde işleyen doğal bir süreçtir.
Kaynak: Evrenin Karanlığında Evrimin Işığı
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close