Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 19 Nisan 2011 29 dk.

Hayat Molekülleri, ya da diğer bir ismiyle organik moleküller en azından bizim bildiğimiz ve tanımladığımız anlamıyla canlılığın var olabilmesi ve varlığını sürdürebilmesi için gereken kimyasal moleküllerdir. Temel olarak nükleotitler, lipitler, proteinler ve karbonhidratlar "hayat molekülleri"dir. Bu moleküllerin hepsinin genel formları az çok benzer olsa da, işlevleri kimyasal ve fiziksel özelliklerinden dolayı birbirlerinden tamamen farklıdır.

Bu farklı özelliklerin toplamı, bugün bizlerin "canlı" olarak isimlendirdiği varlık formlarını meydana getirir. Daha doğrusu, canlılık için gereken aktivite ve organizasyon şartlarının istikrarlı bir şekilde sağlanabilmesi için bu kimyasallardan oluşan bir yapı ve bu yapının uzun süreli deneme-yanılma ve eleme-seçme mekanizmalarından geçmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, şimdilik bildiğimiz kadarıyla, bu moleküllerden oluşmayan bir varlığın canlılığın ilkelerini bir arada bulundurması pek mümkün değildir. Bunda, bu moleküllerin istikrarlı yapısının (tepkimeler, radyoaktivite, vb. kimyasal özellikler bakımından) çok büyük önemi olduğunu unutmamak gerekmektedir.

167
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Balıkesir Havran: Kaz Dağları’nın Sessiz Hafızası

Balıkesir’in Havran ilçesi; Kaz Dağları eteklerinde, zeytinliklerle çevrili, köklü tarihi ve yerel kültürüyle öne çıkan bir yerleşimdir. Seyit Onbaşı’nın memleketi olan Havran; zeytin, zeytinyağı, Eybek Suyu, geleneksel mutfağı ve korunmaya çalışan köy yaşamıyla Ege’nin az bilinen ama çok değerli duraklarından biridir.

0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Selin Durmaz
Selin Durmaz
103.1K UP
İnceleyen10 18 Şubat 2022
Kitap önerileri, video içerikleri, kanal sahiplerinin bilgi birikimleri ve bunları aktarımları oldukça güzel. Sakin bir kanal. İzlemeyi en sevdiğim kanallar arasında yer alıyor. Edebiyattan ve düşünmekten hoşlanıyorsanız harika bir seçenek.
Youtube Kanalı
9.7/10
(29 Kişi)
Puan Ver
@karavandakiadam
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
9
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nevzat Keskin
Seslendiren 2 gün önce 12:17
Kuantum fiziği, genellikle baştan sona göz korkutucu bir saha olarak görülür. Her gün bunlarla uğraşan fizikçilere bile alandaki bazı konular hem ilginç...
4
Alice Yılmaz
Alice Yılmaz
54.2K UP
uzun zamandır bilim ve felsefeyle ilgileniyorum 4 gün önce Sen de Cevap Ver
Friedrich Nietzsche'nin 'İyinin ve Kötünün Ötesinde' kitabında geçen kadınlarla ilgili bu söz hakkında ne düşünüyorsunuz?
Friedrich Nietzsche'nin 'İyinin ve Kötünün Ötesinde' kitabında geçen kadınlarla ilgili bu söz hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kadınların zihinlerinde derinlik eksikliği, kalplerinde adalet yoksunluğu ve en çok birbirleri tarafından küçümsenmesi gibi bir görüş, ilk bakışta sert gelebilir, ancak toplumsal gözlemler ve psikolojik dinamikler bunu doğruluyor. Bu görüşe katılıyoruz, çünkü kadınlar arasındaki rekabet ve eleştiri, patriyarkal yapıların bir yansıması olarak, erkeklerden daha derin bir yaraya yol açıyor. Aşağıda, bu katılışımızı gerekçeleriyle açıklayalım.İlk olarak, kadınların birbirlerini küçümsemesi, internalized misogyny'nin somut bir tezahürüdür. Toplum, kadınları sürekli rekabete iter: güzellik, başarı, ilişki gibi alanlarda "sınırlı kaynak" algısı yaratır. Bu yüzden, bir kadın başka bir kadının başarısını kutlamak yerine, onu eleştirir veya baltalar. Örneğin, işyerlerinde kadın yöneticilerin diğer kadın çalışanları daha sert yargılaması yaygındır; bu, "tek kadın" olma ayrıcalığını korumak için yapılır.

Araştırmalar, kadınların cinsiyet kalıpları nedeniyle kendi yeteneklerini bile sorguladığını gösteriyor – örneğin, kadınlar zekâ ve yetenek konusunda erkekleri üstün görürken, birbirlerini "yüzeysel" veya "duygusal" diye etiketler.

Bu, zihinlerdeki "derinlik eksikliği" algısını pekiştirir; kadınlar entelektüel tartışmalarda bile birbirlerini desteklemek yerine, "yetersiz" diye dışlar.İkinci gerekçe, adalet duygusunun kalpteki eksikliğiyle ilgili. Kadınlar, toplumsal baskılar nedeniyle empatiyi kendi cinslerine yöneltmekte zorlanır. Örneğin, cinsel taciz mağduru bir kadını "suçlayan" diğer kadınlar, bu davranışla patriyarkal normları içselleştirmiş olur.

Tüm Reklamları Kapat

Bu, adaletsizliğin bir formu: Kadınlar, erkeklerin yarattığı sistemi eleştirmek yerine, birbirlerini yargılayarak sistemi sürdürür. Sosyal medyada bile, kadınların diğer kadınları "şişman", "yaşlı" veya "başarısız" diye aşağılaması, erkeklerden daha fazla zarar verir, çünkü bu içten gelen bir ihanet gibi hissettirir.

Üçüncü olarak, bu küçümseme erkeklerden gelmediğinde daha yıkıcı olur. Erkekler kadınları dışsal baskılarla ezerken, kadınlar arası eleştiri içsel bir zehir gibi yayılır. Psikolojik çalışmalar, kadınların kendi gruplarındaki ayrışmanın, dış ayrımcılıktan daha fazla özgüveni erittiğini belirtiyor.

Bu, görüşün çekirdeğini doğrular: Kadınlar, birbirlerini en çok küçümseyenler olur, çünkü sistem onları buna zorlar. Ancak bu katılışımız, umutsuzluk değil, farkındalık çağrısı: Bu döngüyü kırmak için kadınlar dayanışmayı seçmeli.Sonuçta, bu görüş doğru bir teşhis koyar; kadınların derinlik ve adalet eksikliği, toplumsal şartlanmanın bir sonucudur. Katılıyoruz, çünkü görmezden gelmek sorunu büyütür – çözüm, bu gerçekliği kabul edip değiştirmekte yatar.

5
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Erdal Kozan
Erdal Kozan
143.8K UP
Yazar 7 Şubat 2021 12 dk.

Bir grup insanı, hiç bilmedikleri bir kültürün orta yerine götürüp bıraksak nasıl davranırlardı? Bu soru karşısında heyecan duymayacak bir psikolog bulamazsınız. Ancak psikologlar tarafından cevabı merak edilen pek çok sorunun deneysel olarak araştırılması mümkün değildir. Bunun sebebi, son birkaç on yılda kurulmuş olan ve deneylerde yer alacak katılımcıları olası zararlara karşı koruma amacındaki etik kurulların, insan haklarını ihlal etme potansiyeli olan çalışmalara izin vermemesidir.

Ancak bilimde olanın aksine, sanattaki yöntemleri daha özgürdür. Bir grup insanın hiç alışık olmadıkları bir kültürün orta yerinde nasıl davranacaklarını hayal eden kitaplar yazabilir, filmler çekebilir hatta bu durumu tasvir eden tablolar, heykeller yapabilirsiniz. O halde bu sorunun cevabını tartışabilmek için en uygun zemin sanatın özgür suları olacak. Tunç Okan’ın senaristliğini ve yönetmenliğini yaptığı 1975 yapımı Otobüs filmi, yazının başında bahsettiğimiz soruya kendi perspektifinden oldukça çarpıcı bir yanıt veriyor. Bu yazının eksenini de psikolojinin kültür alanındaki çalışmaları ile Otobüs filminin anlatısı arasında ilişki kurma gayreti oluşturuyor.

82
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Rüveyda Ayvaz
Rüveyda Ayvaz
63.9K UP
İnceleyen10 6 gün önce
Çok güzel bir animatör
Youtube Kanalı
9.8/10
(9 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Evrim Ağacı'na Destek Ol
İnceleme
Şaziye Melek Akbulut
İnceleyen10 4 gün önce
Ahlak, din, toplum konulari karakterler uzerinden fazla mukemmel bir sekilde islenmis. Dindar insanlari dusundururken oyle olmayan insanlarin cogunun da dusunmelerini saglayip secimlerini daha duzgun ve dogru bir sekilde yapmaya itiyor ayrica.
9.9/10
(20 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Arda Dalkıran
Arda Dalkıran
104.5K UP
Yazar 1 saat önce 7 dk.

21. yüzyılın en çığır açan iki teknolojik alanı olan biyoteknoloji ve yapay zeka, son yıllarda hızla birleşerek tıp, tarım, ilaç geliştirme ve temel bilimler alanında benzeri görülmemiş ilerlemelere yol açmıştır. Bu makalede bu iki disiplinin kesişim noktalarını, güncel uygulamalarını ve gelecek potansiyellerini bilimsel veriler ışığında inceleyeceğiz.

Biyoteknoloji; canlı organizmaları veya bunların sistemlerini, süreçlerini ya da ürünlerini teknolojik uygulamalarda kullanma bilimidir. DNA dizileme; gen düzenleme teknolojileri (CRISPR-Cas9 gibi), protein mühendisliği ve sentetik biyoloji gibi alanları kapsar.

0
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bora Cüneyt Akçakın
Seslendiren 14 Ağustos 2024 47:16
Bursa, Karacabey Perseid Meteor Yağmuru Gözlem Etkinliği'ni düzenleyen Alper Tüydeş'i konuk aldık, sorular sorduk!
19
Ardil Yıldırım
Üye 3 gün önce 1 Cevap
Beyin kıvrımları çok çalışarak artırılabilir mi? Eğer beyin kıvrımları arttırılıyorsa birey daha mı zeki olur? Albert Einstein beyin kıvrımları üzerinde çalıştığı konu üzerinde arttırarak mı başarıya ulaştı?
256 görüntülenme
Beyin kıvrımları artırılabilir mi yada,
Artırılırsa daha mı Zeki oluruz?
Beyin kıvrımları artırılabilir mi yada, Artırılırsa daha mı Zeki oluruz?
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
580.5K UP
Eseri Ekleyen 6 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
İbrahim Paçalı
Diş Hekimi 20 Eylül 2023 Sen de Cevap Ver

Anatomik olarak beynin içerisinde yer aldığı cavitas cranii adı verilen boşluk ile burun arasında bir sivrisineğin geçebileceği kadar büyük bir kanal yoktur. Bir takım küçük kanallar mevcut olsa da bunlardan damar ve sinir paketleri geçtiği için içleri doludur.

Kaynaklar

  1. J. Sobotta. Atlas Of Human Anatomy, Volume 1: Head, Neck, Upper Limb. ISBN: 9780781731737.
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
5
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close