Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 12 Ağustos 2018 33 dk.

Modern bilim çerçevesinde evrimin nasıl gerçekleştiğini çok net bir şekilde bilmekteyiz. Ancak her bilim dalında olduğu gibi, oldukça iyi bildiğimiz süreçleri daha yakından inceledikçe, onlara dair çok daha ilginç ve ilk bakışta gözden kaçabilecek detayları keşfetmeye başlarız. İşte evrimsel biyoloji dahilinde Moleküler Evrimin Nötral Teorisi ya da kısaca Nötral Teori olarak bilinen teori, bu ilginç detayların en önemlilerinden birisidir. Ayrıca bu teori, Evrim Teorisi dediğimiz teorinin tek taraflı bir teorik altyapıdan gelmediğini, çok sayıda teorinin bir araya gelip, bir bütün olarak çalışarak, canlıların bugünkü çeşitliliğine nasıl ulaştığını açıklamamızı mümkün kıldığını göstermektedir. Bu da, Evrim Teorisi'nin bu kadar güçlü bir teori olmasının nedenlerinden sadece bir tanesidir.

Genel evrimsel süreci bilirsiniz, biz de bolca anlattık. Evrimin tamamını iki büyük aşamaya ayırmak mümkündür: Çeşitlilik Mekanizmaları ve Seçilim Mekanizmaları. İlki, popülasyon içinde durmaksızın çeşitlilik yaratan mekanizmalardır. Bunlar arasında mutasyonlar, kromozom çaprazlanması (crossing-over), yatay gen transferi gibi birçok mekanizma bulunur. Bunlar gerçekleştikçe, popülasyon içindeki genlere yeni varyantlar (çeşitler) katılır veya var olan varyantlar birbirleriyle karışır. Bu varyantlar, genler ve bu genlerin değişimi/karışımı yoluyla oluşur. Böylece popülasyon içi çeşitlilik dağılımı rastgele bir şekilde değişir. Ancak bu rastgeleliği eleyip, düzenli bir forma sokan ikinci basamak Seçilim Mekanizmaları'dır. Söz konusu var olan ve durmaksızın değişen çeşitlilik, çevresel etmenlere karşı her an sınava tabi tutulur. Kimi çeşitlilik, diğerlerine göre daha avantajlıdır ve o çeşitliliğe sahip bireylerin daha kolay hayatta kalmasına ve/veya daha kolay üremesine yardımcı olur. Böylece bu çeşitliliğe rastgele bir şekilde sahip olan bireyler daha kolay hayatta kalır ve/veya ürerler; bu sırada da kendilerini avantajlı kılan genleri gelecek nesillere daha sık aktarırlar. Bazı genlerden doğan bazı varyantlar ise, popülasyonun içinde bulunduğu çevre şartlarında diğer bireylere göre daha dezavantajlı konumda kalırlar. Bunlar ya daha az hayatta kalır ve/veya ürerler, ya da hiç hayatta kalamaz ve/veya hiç üreyemezler. Bu durumda, onları zayıf kılan dezavantajlı genler de gelecek nesillere ya hiç aktarılmaz ya da daha seyrek aktarılır. Böylece bu şekilde bol çeşitli varyantlar arasından, içinde bulunulan çevreye en uyumlu olan varyantların sayısı her nesilde birazcık artar; uyumsuz olanların sayısı ise her nesilde birazcık azalır. Böylece canlıların popülasyonunun geneli, çevrelerine giderek daha uyumlu hale gelecek biçimde değişir.

96
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 3 gün önce 6 dk.

Adeta bir "Neolitik çağ laboratuvarı" gibi olan Çatalhöyük, duvar resimleri ve kadın figürinleri kadar, hanelerinin örgütleniş biçimi ve tarımsal bilginin çevre bölgelere nasıl yayıldığı konularıyla da bilim insanlarını büyülemeyi sürdürüyor. Science dergisinde aynı gün yayımlanan ve ODTÜ ile Hacettepe Üniversitesi'nden araştırmacıların da yazarları arasında yer aldığı iki kapsamlı çalışma, antik DNA, izotop kimyası ve kantitatif arkeoloji verilerini bir araya getirerek bu yerleşimin toplumsal evrimini daha önce hiç olmadığı kadar ayrıntılı biçimde ortaya koydu. Bulgular yalnızca Anadolu'nun değil, tüm Eski Dünya'nın yerleşik yaşama geçiş sürecini yeniden düşünmemize zemin hazırlıyor.

Kazı ekibi, 400 bireyin genomunu analiz ettiğinde yerleşimin ilk evresinde (MÖ ~7100) mezarların neredeyse bütünüyle biyolojik aile üyelerini barındırdığını, ancak birkaç yüzyıl sonra aynı evlerin içinde genetik bağı bulunmayan bireylerin de birlikte gömüldüğünü belirledi. ODTÜ Biyolojik Bilimler Bölümü'nden Eren Yüncü şöyle diyor:

74
4
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eda Alparslan
Çeviren 28 Haziran 2023 6 dk.

Merriam-Webster sözlüğü "penguen" kelimesini "Güney yarımkürenin kısa bacaklı, uçamayan su kuşları familyasının (Spheniscidae) üyeleri" olarak tanımlar. Bu tanım aslında gayet basittir, ancak insanların kelimeleri kullanırken akıllarındaki şey genelde tanımlar olmaz. İnsanlar tanımlar yerine kavramları; yani bir kelimeyi duyduğumuzda aklımıza gelen sayısız özellik, fikir, örnek ve çağrışımları algılar.

Kavramlar, bir dili konuşurken anlatılmak isteneni anlatmak açısından oldukça önemlidir. Ancak yeni bir araştırmaya göre "penguen" gibi basit kelimeler bile insanlar için çok geniş bir aralıktaki farklı kavramlara karşılık gelebiliyor. Bu, penguenin tanımı hakkında bir fikir birliğimiz yok demek değil. Araştırmanın gösterdiği şey; bazı insanlar penguenleri kartaldan çok balinaya benzeyen, gürültülü ve tombul yaratıklar olarak algılarken diğerlerinin penguenleri yunustan çok devekuşuna benzeyen garip hayvanlar olarak görebilmesi.

22
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Osman Özer
Osman Özer
20K UP
20 saat önce
Videoyu izleyip geldim.
Bende web geliştiricisiyim. Bu güne kadar neden üye olmadım diye düşünüp kendimi yargılıyorum.  Utandım ya...
Özür dilerim Evrim Ağacı.

5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 14 Kasım 2014 32 dk.

7 Kasım 2014 tarihinde vizyona giren Yıldızlararası (Interstellar) filmi, senenin en çok beklenen filmi olarak büyük ses getirdi. Belki gişelere beklediği hızlı girişi yapamadı ve ABD'de Disney tarafından yapılan Büyük Kahraman 6 (Big Hero 6) isimli filmin gerisinde kaldı ama yine de gerek içeriği, gerek kurgusu, gerek görsel yapısı, gerekse de Evrim Ağacı olarak burada işlediğimiz gibi bilime olan katkılarıyla önemli miktarda ses getirmeyi başardı. Öyle ki, kolay kolay bilimkurgu filmlerini beğenmeyen, Dünyaca ünlü astrofizikçi Neil deGrasse Tyson'dan bile, buradan okuyabileceğiniz gibi bol miktarda övgü aldı. Filme yöneltilen ve hem destekleyen, hem de karşı olan sayısız eleştirinin yarattığı toz fırtınası yavaş yavaş dinerken, biz de filmin bilimsel olarak bir analizini sizler için yapmak istedik. Ayrıca filmin sonunda, karadeliğin içerisine girildiğinde ne olduğunu ve neler anlatılmaya çalışıldığını da, anlamayanlar için açıklayacağız. Umuyoruz ki faydalı olacaktır.

İlk olarak şunu söyleyelim: bu bir belgesel değildir, bir bilimkurgu filmidir. Dolayısıyla ele alacağımız eleştiriler, "Kesin ip var or'da!" diyormuşuz gibi anlaşılabilir. Fakat amaç bu değildir. Bilimkurgunun amacı, hayal gücünü tetikleyerek bilimin ileride görebileceği gerçeklerle ilgili ufkumuzu açmaya çalışmasıdır. Sadece salt bir sanat eseri olarak görüp tüm bilimsel doğasından sıyırmak, tamamen bilim olarak görüp içerisindeki noktaları abartmak kadar hatalı olacaktır. İkisi de yanlıştır. Dolayısıyla, mutlaka filme gitmenizi ve son yılların (hatta belki tüm zamanların) en başarılı bilimkurgu filmlerinden biri olduğunu düşündüğümüz Yıldızlararası'nı izlemenizi tavsiye ederiz. Biz tek kelimeyle "bayıldık". Özellikle sayısız bilimsel gerçeğin dahiyane bir şekilde aktarılması, filmi diğer pekçok bilimkurgu filminden ayıran çok özel bir nokta. Ancak filmin büyüleyici doğasından sıyrılıp "Ya acaba?" sorusunu sormaya başladığınız anda, artık bilimkurgu veya sanat değil, bilim yapıyorsunuz demektir ve bu yazımız, size katkı sağlayacaktır diye düşünüyoruz. Dolayısıyla sanatın bittiği yerle bilimin başladığı yeri iyi ayırt etmek gerektiği kanaatindeyiz. Benzer şekilde, Evrim Ağacı ekibi olarak filmin harika olduğu konusunda hemfikiriz. Ancak bu, bilimini analiz edip hatalarına değinemeyeceğimiz anlamına gelmiyor.

248
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 14 Şubat 2019
Eğer tarih tekerrürden ibaretse ve beklenmedik şeyler olmaya devam ediyorsa, bu, insanın deneyimlerinden ne kadar az öğrendiğini gösterir.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
23
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Eda Alparslan
Aktaran 3 gün önce 3 dk.

Günümüzün küresel sorunlarından biri olan iklim değişikliği, ineklerin diyetlerini etkilemesi nedeniyle yediğimiz peynirlerin besin değerlerinin yanı sıra dokusu, tadı ve rengini de değiştirebilir. Journal of Dairy Science dergisinde yayınlanan bir çalışma, Fransa'da pastörize edilmemiş peynir üretimi yapan Cantal adındaki şirkette tam da bunu gözlemledi![1]

Fransa'nın bu bölgesinde inekler genellikle bölgenin çimenlik alanlarında otlatılıyor. Ancak iklim değişikliğinin gittikçe daha da kötüleşen kuraklıklara yol açması nedeniyle bazı hayvancılar yem olarak mısır gibi alternatifler kullanmaya başladı. Elbette üreticiler, bu değişikliğin hayvanlarını nasıl etkileyeceğini merak ediyordu. Matthieu Bouchon, durumu şöyle özetliyor:

27
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Ecrin Güvenaltın
Alıntıyı Ekleyen 14 saat önce
Rüzgarın yönünü değiştiremezsin ama yelkenlerini ona göre ayarlayabilirsin .
Kaynak: Quote Investigator .
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 31 Ağustos 2021 34 dk.

Vücut geliştirme, vücuttaki kas ve tendonları kademeli bir şekilde artan dirence maruz bırakarak, yani giderek daha ağır yükler altına sokarak, iskelet kaslarının büyüklüğünü ve gücünü arttırmayı hedefleyen bir güç antrenmanıdır.

Çoğu durumda bu gelişmeyi sağlamak için, kütleçekim kuvvetinden faydalanılır: Büyük kütleler, Dünya'ya doğru daha büyük bir kuvvetle çekildiği için, bu kütlenin altına giren veya onu kaldırmaya çalışan kişiler daha büyük bir ağırlık kuvveti hissederler. Bir dambıl veya halterin yaptığı, kişinin kaslarıyla dengelemeye çalışacağı büyük bir kütle (dolayısıyla yere doğru büyük bir ağırlık kuvveti) görevi görmesidir. Düzenli olarak bu tür bir yük altına giren kaslar, burada detaylarını izah ettiğimiz fizyolojik süreçlerden geçerek irileşir ve güçlenirler.

231
5
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Tüm Reklamları Kapat
Alper Kaan Selçukoğlu
Aktaran 3 gün önce 3 dk.

2025 yılında Nature dergisinde yayınlanan bir çalışma polimer bazlı plastik atıkların, mikrobiyal sistemler kullanılarak tıbbi açıdan önemli kimyasallara (özellikle ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılan parasetamole) dönüştürülebileceği gösterdi.[1] Edinburgh Üniversitesi’nden Dr. Stephen Wallace’ın ekibi, Escherichia coli bakterisini genetik ve metabolik olarak yeniden düzenleyerek genellikle sadece laboratuvar ortamında gerçekleştirilebilen Lossen yeniden düzenleme reaksiyonu (İng: "Lossen rearrangement") adlı kimyasal reaksiyonu ilk kez canlı bir hücre içinde gerçekleştirmeyi başardı.[1]

Çalışmanın ilk aşamasında, yaygın olarak içecek ambalajlarında kullanılan PET (polietilen tereftalat) türevi plastik atıklar, kimyasal veya enzimatik hidroliz yoluyla temel monomer bileşenlerine (başlıca tereftalik asit ve etilen glikol) ayrıştırılmıştır. Bu monomer yapıtaşları, bakterinin yeniden programlanan metabolik yolları sayesinde çeşitli biyotransformasyon basamaklarından geçirilmiş ve ara ürün olarak p-aminobenzoik asit gibi farmasötik öncü moleküllere dönüştürülmüştür.

40
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce İzmir₺9.000,006 Temmuz
Modern Fizikten Parçacık Fiziğine
06 Temmuz 2025 15:00 tarihinden 13 Temmuz 2025 12:00 tarihine kadar.

İnsanoğlu tarihi boyunca etrafında gördüğü maddeyi ve gökyüzünde gördüklerini anlamaya, anlamlandırmaya çalıştı. Bu hedefte 20. yüzyılla beraber maddenin temel yapısı ve evrenle ilgili bilgilerimiz büyük oranda arttı. Bu bir haftalık derste, özel görelilik ve kuantum fiziğinin ortaya çıkışından, parçacık fiziğinde yaptığımız keşiflere kadar son yüz yıl içerisindeki gelişmeler anlatılacak, henüz cevabını bulamadığımız sorulara olası cevaplar anlatılacaktır.

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Mert Arslan
Mert Arslan
55K UP
İnceleyen4 19 saat önce
John Wick Serisinin devamı olan bu film açıkçası John Wick tarzı bir etki veriyor.Ben bu filmin incelemesini daha önce Doguqn Studios adlı kanaldan seyrettim.Ve John Wick Film serisinin devamını getirecek bir spinoff film olacak dedi.Ve Öyle bir spinoff filmi olarak çıktı.Ben şahsen seyretmedim.Seyredersem düşüncem bu filme karşı değişebilir.Ama Arada olan bir spinoff yapımı seyretmek John Wick serisini daha kolay bir şekilde anlamamı sağlayacak teşekkürler
Film
6.0/10
(5 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Asude Didar Özsoy
Yazar 29 Mart 2020 4 dk.

Elinizdeki telefon, masanızdaki kitap, ağaçlar, gezegenimiz, yıldızlar ve galaksiler. Tüm bunlar bilinen evrenin yalnızca %4,9’unu oluşturuyor. Geriye kalan kısım evrenin "karanlık" yüzü...

Planck uydusu ölçümlerine göre evrenin %68,3’ü karanlık enerji ve %26,8’i karanlık maddeden oluşuyor. Onlara "karanlık" dememizin sebebi evrenin bu gizemli parçalarını henüz tanımlayamıyor oluşumuz. Neye benzediklerini ve nasıl etkileştiklerini bilmiyoruz. Karanlık madde için son yıllarda ciddi çalışmalar yapılıyor olsa da karanlık enerji hala gizemini koruyor. O halde varolduğunu nereden biliyoruz?

156
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Kimya ve Biyokimya konusunda geliştirebilirsin.

Discord
Evrim Ağacı'ndan Mesaj
Teşekkürler, Çiğdem Adem!

Evrim Ağacı'na bugüne yaptığın tüm katkılar için çok teşekkürler! Evrim Ağacı'nda yayınladığın veya yayınlanmasına katkı sağladığın 3 içerik sayesinde Türkiye'de bilimsel bilgiye erişim bir o kadar kolay. Hep birlikte, daha da güzel işler başarmaya devam!

Devamını Göster
Teşekkürler, Çiğdem Adem!
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close