Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Analist 8 Ekim 2011 2 dk.

Hindi etinin uyuşukluk üzerinde gözle görülür bir etkisi bulunmamaktadır.

Bu mit, hindi etinde bulunan triptofan (tryptophan) isimli bir kimyasalın varlığından doğmuş ve yayılmıştır. Triptofan, vücudumuzun üretemediği, dışarıdan almamız gereken aminoasitlerden biridir. Aynı zamanda uyuşukluk ve uyku haline neden olan bir dizi kimyasal tepkimenin ham maddesidir. Vücudumuz triptofanı kullanarak niyasin ya da nikotinik asit olarak da bilinen B3 Vitamini'ni üretir (ayrıca B6 vitamini üretiminde de kullanılmaktadır). Bu vitamin de, vücudumuzda sakinleştirici bir etkisi olan ve uykuyu düzenleyen serotonin hormonunun salgılanmasına yarar. 

18
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Ece Müker
Ece Müker
510K UP
4 gün önce
NASA’nın Hubble Uzay Teleskobu’ndan ve Avrupa Gaia misyonundan elde edilen yeni veriler, Samanyolu ve Andromeda galaksileri arasındaki gelecekteki etkileşimin beklendiği gibi doğrudan bir çarpışma olmayabileceğini ortaya koydu.
Önceki modeller, iki galaksinin yaklaşık 4 milyar yıl içinde çarpışarak dev bir eliptik galaksi oluşturacağını öngörüyordu. Ancak yeni ölçümler, Andromeda’nın rotasının biraz eğik olduğunu ve çarpışma yerine yandan bir “sürtünmeli geçiş” yaşanabileceğini gösteriyor.
Bu, Samanyolu’nun yapısal bütünlüğünü koruyabileceği anlamına geliyor. Yine de galaksiler arasındaki kütleçekimsel etkileşim, yıldız sistemlerinde büyük değişimlere yol açabilir.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 6 gün önce 3 dk.

Kuzey Kutbu'nda bahar gelince milyonlarca kuş yavrularını büyütmek için bir araya geliyor. Bu dönemde her yerde yavru kuşların cıvıltıları duyulur ve tüylerle kaplı minik yavruları her yerde görebilirsiniz. Bu durum, 73 milyon yıl önce de aynıydı. Bu hafta Science dergisinin kapağında yer alan bir makale, kuşların kutup bölgelerinde yuva yapmasına dair bilinen en eski örneği belgeliyor.[1] Makalenin baş yazarı ve Princeton Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan Lauren Wilson, şöyle anlatıyor.

Wilson, bu makalenin Alaska Fairbanks Üniversitesi’ndeki yüksek lisans tez çalışması sonucunda ortaya çıktığını belirtiyor. Alaska'daki bir kazı alanından toplanan düzinelerce minik fosilleşmiş kemik ve dişi inceleyen Wilson ve ekibi, dinozorların da bu topraklarda dolaştığı dönemde Kuzey Kutbu'nda üreyen farklı kuş türlerini tespit etti. Bunlar arasında dalgıç kuşlar, martı ve ördek ve kaz gibi kuşlara benzeyen birkaç kuş türü vardı. Makalenin yazarlarından Alaska Üniversitesi Kuzey Müzesi direktörü ve Wilson'ın yüksek lisans tez danışmanı Pat Druckenmiller, çalışmayı şöyle özetliyor:

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 1 Kasım 2014 16 dk.

Her ne kadar halk arasında ayıp olarak görülüp utanç kaynağı olsa da, penis, vajina, meme ve testis gibi organların türümüz ve genel olarak hayvanların var oluşu için ne kadar önemli araçlar olduğu aşikardır. Dolayısıyla bu tabuları yıkıp, son derece doğal ve sıradan bir olgu olan, biyolojik varlığımızın yegâne kaynağı olan seksin detaylarından haberdar olmamız gerekiyor. Örneğin penis ile ilgili benzer bir içeriğimizi buradan görebilirsiniz. Cinsellik ile ilgili tüm yazılarımızı buradan görebilirsiniz. Konuyla ilgili bir yazı dizimizi buradan okuyabilirsiniz.

Eğer cinsel organlardan söz edilmesi sizi rahatsız ediyorsa, bu noktada okumayı kesmenizi tavsiye ederiz. Ancak eğer ki varlığımızın nadide sebeplerinden biri olan bu organı tanımak istiyorsanız, faydalı olacağını umduğumuz bu yazımızı okuyabilirsiniz. İyi okumalar.

284
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Zehra Zehra
Zehra Zehra
1,542 UP
Gözlemi Yapan 4 gün önce Türkiye
Kedinin burnuna doğru ve burnundan şeffaf bi şeyin geldiğini farkettim sümüğe benziyor Sizce kedinin bu burnundan gelen şeffaf şey nedir?
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
510K UP
Eseri Ekleyen 3 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat
Esra Akkoyun
Esra Akkoyun
3,475 UP
Çeviren 14 Ağustos 2018 11 dk.

Bir kişinin genlerinin davranışı sadece genlerin DNA dizilimine bağlı değildir, epigenetik faktörler de gen davranışlarını etkiler. Bu faktörlerdeki değişiklikler hastalıkta önemli bir rol oynayabilir.

Dış çevrenin genler üzerindeki etkisi hastalığa yol açabilir ve bu etkilerin bazıları insanlarda kalıtsal olabilir. Çevresel faktörlerin bir bireyin yavrusunun genetiğini nasıl etkilediğini araştıran çalışmalar tasarlamak zordur. Fakat toplumsal düzenin oldukça merkezileştirilmiş olduğu bazı bölgelerde, aileleri etkileyebilecek çevresel bilgi elde edilebilir. Örneğin İsveç bilim insanları son zamanlarda beslenmenin kalp ve damar hastalıkları ve diyabetle ilişkili ölüm oranını etkileyip etkilemediğini ve bu etkilerin ebeveynlerden çocuklara ve torunlara geçip geçmediğini inceleyen araştırmalar yürüttüler (Kaati et al., 2002). Bu araştırmacılar İsveç’teki ailelerin 1980’lerden başlayarak üç nesil boyunca yıllık mahsullerinin ve yiyecek fiyatlarının kayıtlarını inceleyerek bireylerin yiyeceğe ne kadar erişimi olduğunu tahmin ettiler. Araştırmacılar, bir babanın ergenliğinden hemen önceki gelişiminde kritik bir dönem boyunca yeteri kadar yiyeceğe erişimi olmadığı durumlarda, erkek evlatlarının kalp ve damar hastalıklarından ölme olasılığının daha düşük olduğunu buldular. Baba tarafından büyükbaba için bu kritik dönem boyunca yiyeceğin bol olması durumunda, çocukların diyabetle ilişkili ölümleri önemli ölçüde artıyordu. Aşırı yiyeceğin babanın dönemine denk düşmesi durumunda ise çocukların diyabetle ilişkili ölümleri azalıyordu. Bu bulgular, diyetin bir ailedeki erkekler tarafından nesilden nesile aktarılan  gen değişikliklerine sebep olabildiğini ve bu değişikliklerin bazı hastalıklara karşı hassasiyeti etkileyebildiğini göstermektedir. Peki, bu değişiklikler nelerdir ve nasıl hafızada tutulur? Bu tarz soruların cevapları epigenetik kavramının içinde yer alır.

95
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Asım Özmen
Asım Özmen
29K UP
Öğrenciyim 2 gün önce Sen de Cevap Ver

Öncelikle hangi alt tip olduğunu anlaman gerekiyor kısaca özetlemek gerekirse

DEHB'yi üç alt tipe indirgeyebiliriz bunlar;

1)Dikkat Eksikliği Tipi (DEHB-D): Bu alt tip, temel olarak dikkat eksikliği belirtileri gösterir. Hiperaktivite ve dürtüsel davranışlar daha az belirgindir. Bu kişiler, genellikle dikkatlerini toplamakta güçlük çekerler, sık sık unutkanlık yaşarlar, görevleri tamamlamakta zorlanırlar ve kolayca dikkatleri dağılır. Hiperaktivite belirtileri daha hafif olabilir.

Tüm Reklamları Kapat

2)Hiperaktivite/İmpulsivite Tipi (DEHB-Hİ):Bu alt tip, özellikle hiperaktivite ve dürtüsel davranış belirtileri gösterirken dikkat eksikliği belirtileri daha az belirgin olabilir. Bu kişiler, sık sık yerinde duramazlar, sürekli olarak hareket etme ihtiyacı hissederler, sık konuşurlar ve dürtüsel davranışlarda bulunabilirler.

3)Karma Tip (DEHB-K): Bu alt tip, dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsel davranış belirtilerinin bir kombinasyonunu gösterir. Kişi hem dikkat eksikliği hem de hiperaktivite/dürtüsel davranış belirtilerini deneyimler. Bu alt tip, DEHB'nin en yaygın görülen alt tipidir.

Kendi adıma konuşacak olursam bende karma tip var fakat herhangi bir şekilde ilaç tedavisi görmeden hayatımı sürdürebiliyorum.Bunu yaparken özellikle ödül sisteminden oldukça yararlanıyorum mesela 1 denemeyi tyt denemesini bitirmeden hareket etmeye başlamayacağım diyerekten denemeye başlıyorum eğerki bunu başaramazsam kendime bazı cezalar veriyorum (örneğin oyun oynamamak,10 dk olduğum yerde oturmaya çalışmak gibi ufak ve kısmen zararsız cezalar)Cezalara ve kendine belirlediğin planlara rağmen hala yerinde durmakta ve odaklanmakta zorlanıyorsan işini bilen bir doktordan yardım istemen senin için en iyisi olabilir.(Fakat bu sürecin öyle birkaç günde etki etmeyeceğini söylemek istiyorum 10 sayfa odaklı bir kitap okuma seansından 15 sayfalık bir seansa ulaşmam neredeyse 1 ayımı aldı o yüzden kendini çok hızlı bir sonuca hazırlamanı önermiyorum)

Kaynaklar

  1. Eyüp Sabri Ercan. Dehb Tedavisi. Alındığı Tarih: 6 Haziran 2025. Alındığı Yer: eyüpsabriercan | Arşiv Bağlantısı
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İşte Bilim
İşte Bilim
3,027 UP
2 gün önce
NASA'nın SunRISE (Güneş Radyo İnterferometre Uzay Deneyi) ekibi, görevin fırlatma tarihini gözden geçiriyor ve fırlatmanın Eylül ayından önce olmaması bekleniyor. Heliofizik görevi, ABD hükümetinin yüklerini taşıyan bir United Launch Alliance Vulcan-Centaur roketinde bir yolculuğu paylaşıyor.

SunRISE görevi , uzay araçlarını ve astronotları tehlikeye atabilecek güneş enerjili parçacık fırtınalarını tespit edecek.

2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çınar Ege Bakırcı
Yazar 20 Ocak 2015 6 dk.

Hepimiz Güneş Sistemi'ndeki 8 gezegenin ismini Güneş'e olan sırasıyla sayabiliriz. En azından öyle umuyoruz; eğer emin değilseniz, sırası şöyle: Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve son olarak, Neptün. Ancak bu gezegenlere neden bu isimlerin verildiğini çoğu insan tam olarak bilmiyor. Biz de bu sorunu çözerek, gezegenlerin isimlerinden kısaca bahsetmek istedik. 

Öncelikle genel bir kuraldan bahsedelim: teleskop tam olarak icat edilene kadar bilinen 5 gezegene (Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter, Satürn) Romalılar hep kendi tanrılarının isimlerini vermişlerdir. Sonradan keşfedilen gezegenlerden olan Neptün'e de Roma Tanrısı'nın adı verilmiştir. Tabii günümüzde bu tanrılara artık inanan pek kimse kalmadığı için, onlara "mitolojik tanrılar" adı verilmektedir. Bunun haricinde bu tür isimlendirmenin yalnızca 2 adet istisnası vardır: Dünya ve Uranüs. Bunların hepsini sırasıyla izah edeceğiz. Şimdi isimlerin nereden geldiğine, baş döndürücü fotoğraflarıyla birlikte, tek tek bakalım:

163
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meriç Öztürk
Seslendiren 5 gün önce 25:31
Uzaydan gelen mesaj "Free İmamoğlu" mu diyor? Bir garip sinyal deyip geçmeyeceğiz! Astrositlerin üstüne vazife mi hafıza oluşumuna yardımcı...
5
Mehmet Yılmaz
Üye 14 Mart 2021 4 Cevap
Topaklanmayı önleyici olarak kullanılan E536 (potasyum ferrosiyanür), E551 (silikon dioksit) gibi maddeler vücuda zararlı mıdır?
22,977 görüntülenme
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eftal Oturakçıibogil
Çeviren 13 Mayıs 2024
Dünya’dan daha büyük olan bu alanı Güneş’in yüzeyinde herhangi bir büyütmeye ihtiyaç duymadan görebilirsiniz! Çok güçlü ve birbiriyle iç içe geçmiş manyetik alanlardan ve de sayısız güneş lekelerinden oluşan bu bölgenin adı AR 3664. Güneş'te yakın zamanlarda gözlemlenen en büyük enerjik alanlarının olduğu ve enerji parçacıklarının patladığı bölge, aynı zamanda Dünya'mızdaki auroraların da sebebidir. Ancak AR 3664’ün neden olduğu gibi Güneş üzerindeki aktif bölgeler tehlikeli olabilir. Bu bölgelerin koronal kütle atımları henüz tamamlanmamıştır. Bu tür atımlar uydularımıza veya elektrik şebekelerimize hasar vermektedir. İtalya’nın Civitavecchia kentinde çekilen fotoğrafta Güneş üzerindeki inanılmaz büyük olan aktif bölgeler görüntülenmiştir. Görüntü, sadece Güneş'in yüzeyini çok kısa pozlamalarla çeken birçok fotoğrafın birleşimi ile yapılmıştır, ancak gerçek görüntüyü birebir yansıtmaktadır. AR 3664 dönme sebebiyle Dünya'dan uzaklaşmaktadır ama bölge bir kere daha Dünya'ya etki edecek kadar uzun süre buralarda kalabilir.
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Emir Akbaş
Emir Akbaş
101K UP
İnceleyen10 22 Aralık
Ne kadar dizinin iptali için üzülsemde "The Soicety" ilk ve tek sezonunda anlattığı konular açısından beni tatmin etti diyebilirim.Bazıları için klasik bir ergen dizisi olarak görülebilir ancak dizinin ele aldığı toplum,insan ve buna bağlı olarak gelişen davranışlar gibi derin,değişken ve felsefik konular diziyi bu algıdan uzaklaştırır diye düşünüyorum.Dizide ilk önce dağınık olan,etraflarında onları yargılacayak bir kimseler olmayan bir genç topluluğun buna bağlı olarak başta özgürce davranıp sonrasında içinde oldukları durumun tamamen farkına vardıktan sonra bir tür minyatür devlet diye düşünebileceğimiz topluluk kurması anlatılıyor.Tabii topluluk varsa(özellikle bir başkanı ve yöneteni olan) burada karşı düşüncelere sahip insanlar,bununla birlikte gelecek isyanlar veya ihanetler aslında günümüz devletlerinin yapılarını daha net bir şekilde görmemize olanak sağlıyor.Bilmiyorum belki fazla uzattım ama bu dizi için değer diye düşünüyorum.İzlemenizi tavsiye ederim.
10.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
10
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

Sümeyye Ak
Üye 2 gün önce Henüz cevap yok.
Osmanlı tarihine sağlam ve sistemli bir giriş yapmak istiyorum. Video içerikler, kitaplar, güvenilir kaynaklar veya tarihi filmler üzerinden öğrenmek istiyorum. Tavsiyelerinizi sıralı ve seviyeye uygun şekilde verirseniz çok sevinirim.
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 2 hafta önce İzmir₺9.000,0015 Haziran
Sanat, Origami ve Matematik: Geometrik Bir Yolculuk
15 Haziran 2025 15:00 tarihinden 22 Haziran 2025 12:00 tarihine kadar.

Bu etkinlik, sanat, origami ve matematik arasındaki derin bağı keşfetmeyi amaçlamaktadır. Sanatın estetik ve yaratıcı yönü ile matematiğin analitik ve sistematik yapısını bir araya getirerek, katılımcılara farklı bir bakış açısı kazandırmayı hedeflemektedir. Altın oran, simetri, fraktallar ve mandala çizimi gibi konularla matematiğin sanattaki izlerini takip edeceğiz. Origami ile Platonik cisimleri katlayarak geometrik yapıları anlamlandıracağız. Düğüm teorisi ve yüzeyler üzerine çalışmalar yaparak matematiğin geometrik topoloji alanındaki konulara odaklanacağız.

Katılımcılarla birlikte, soyut matematiksel kavramları uygulamalı çalışmalarla deneyimleyerek teorik bilgileri sanatsal ve uygulamalı çalışmalarla pekiştireceğiz. Analitik ve yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmek isteyen herkes için ilham verici bir etkinlik!

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close