Kuzey Amerika'daki Fosil İnsan Ayak İzlerinin Dünya'daki En Eski Ayak İzi Fosili Olduğu Doğrulandı!

Eylül 2021'de US Geological Survey'den araştırmacıların oluşturduğu uluslararası bir ekip, White Sands Ulusal Parkı'nda bulunan fosil ayak izlerinin 21.000 ila 23.000 yıllık olduğunu duyurmuştu. Bu tahmin, Kuzey Amerika'daki insan varlığının daha önce düşünülenden birkaç bin yıl daha eski olduğu ve kıtanın ilk sakinlerinin ve mega faunasının Pleistosen çağının sona ermesinden birkaç bin yıl önce bir arada bulunduğu anlamına geliyordu.

2021'deki bu araştırmanın sonuçları, toplumun hayal gücünü harekete geçiren ve bilim camiasında tarihlerin doğruluğu konusunda muhalif yorumları teşvik eden küresel bir tartışma başlatmıştı. USGS araştırma jeologu ve White Sands ayak izlerinin yaşını doğrulayan yeni yayımlanan bir çalışmanın yazarlarından Jeff Pigati şöyle söylüyor:

Arkeoloji camiasının bazı çevrelerindeki ilk tepki, tarihlememizin doğruluğunun Son Buzul Maksimum döneminde Kuzey Amerika'da insanların var olduğu gibi olağanüstü bir iddiada bulunmak için yetersiz olduğu yönündeydi. Ancak bu yeni araştırmadaki metodolojimiz gerçekten işe yaradı.

Tartışma, radyokarbon tarihleme yoluyla elde edilen tarihlerin doğruluğuna odaklanıyordu. White Sands'teki ayak izlerinin yaşı, başlangıçta fosilleşmiş izlerde bulunan yaygın su bitkisi Ruppia cirrhosa'nın tohumlarının tarihlendirilmesiyle belirlenmişti. Ancak su bitkileri, atmosfer yerine suda çözünmüş karbon atomlarından da karbon elde edebileceğinden ölçülen yaşları olması gerekenden büyük bulunabilir. USGS jeologu ve güncel Science'ta yayımlanan makalenin başyazarı Kathleen Springer konu hakkında şunları söylüyor:

Orijinal çalışma yayımlanırken bile sonuçlarımızı birden fazla kanıtla test etmek için hızla ilerliyorduk. Güçlü jeolojik, hidrolojik ve stratigrafik kanıtların yanı sıra orijinal tarihlememize de güveniyorduk, ancak bağımsız kronolojik kontrolün önemli olduğunu biliyorduk.

Takip çalışmaları için araştırmacılar, kozalaklı ağaç poleninin radyokarbon tarihlemesine odaklandılar; çünkü polen karasal bitkilerden geldiği için Ruppia gibi su bitkilerinin tarihlendirilmesinde ortaya çıkabilecek potansiyel sorunların yaşanması daha az olasıydı. Araştırmacılar, tarihlendirdikleri her örnek için yaklaşık 75.000 polen tanesini izole etmek için dikkat gerektiren prosedürler uyguladılar. Daha da önemlisi, polen örnekleri orijinal tohumlarla tamamen aynı katmanlardan toplandı; böylece doğrudan bir karşılaştırma yapılabildi. Polen yaşının her seferinde istatistiksel olarak ilgili tohum yaşına eşit olduğu görüldü. USGS araştırma coğrafyacısı ve güncel Science makalesinin ortak yazarı David Wahl konu hakkında şöyle söylüyor:

Polen örnekleri aynı zamanda ayak izlerinin ait olduğu dönemdeki daha geniş çevresel şartları anlamamıza yardımcı oldu. Örneklerdeki polenler, genellikle soğuk ve ıslak buzul koşullarında bulunan bitkilerden geliyordu. Bu durum, günümüzde orada bulunan çöl bitki örtüsünü yansıtan kıyı ovasından gelen polenlerle tam bir tezat oluşturuyor.

Ekip, polen örneklerine ek olarak kuvars tanelerinin gün ışığına en son ne zaman maruz kaldığını tarihlendiren optik olarak uyarılmış lüminesans adı verilen farklı bir tarihleme türü de kullandı. Bu yöntemi kullanarak, ayak izi taşıyan katmanlarda toplanan kuvars örneklerinin en azından 21.500 yaşlarında olduğunu buldular ve bu da radyokarbon sonuçlarına daha fazla destek sağladı.

Yaklaşık olarak aynı yaşa işaret eden üç farklı kanıt dizisinin yanlış veya taraflı olma olasılığı oldukça düşük olduğundan, bir arada değerlendirilince bu kanıtlar ayak izlerinin 21.000-23.000 yıllık yaş aralığına sahip olması iddiasına güçlü bir destek sunuyor.

Araştırma ekibinde USGS, Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı, Ulusal Park Servisi ve akademik kurumlardan bilim insanları yer aldı. White Sands'de devam eden çalışmalar ise Son Buzul Maksimum sırasında insanların güney New Mexico'da evrilmesine olanak sağlayan çevresel koşullara odaklanıyor.