Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 28 Haziran 2011 31 dk.

Ekim-Kasım 2014 aylarında o kadar fazla ve o kadar kaliteli bilim kurgu filmleri çıktı ki, hepsine yetişip kapsamlı analizler yapmamız oldukça güç oluyor. Yıldızlararası (Interstellar) için yazdığımız detaylı analiz, sadece birkaç haftada binlerce defa paylaşıldı ve hatta StumbleUpon'da da karşımıza çıkan bir içerik haline geldi. Ancak Yıldızlararası'nın etkisine kapılıp, bilim kurgunun bir diğer önemli eserini es geçmemek gerekiyor: dilimize tuhaf bir şekilde Evrim olarak çevrilmiş olan, aslında "üstünlük, aşkınlık" anlamına gelen, orijinal adı Transcendence...

Yıldızlararası bizi Evren'in ve modern fiziğin sınırlarına götürürken, Transcendence bizleri beynimizin müthiş dünyasına çekiyor, nanoteknolojiden gücünü alan yapay zekanın gelecekte ne seviyeye gelebileceğine dair net bir görüntü sunuyor. Tıpkı Yıldızlararası gibi, Transcendence da çok uzak olmayan bir gelecekte geçiyor. Peki filmde gösterilenler ne kadar gerçekçi? Yapay Zeka gerçekten bu kadar zincirlerini kırıp, sınır tanımaz hale gelebilir mi? Beynimizi bir makinaya indirgemek mümkün mü? Anılarımız, bir USB bellek ile kıyaslanabilir özellikte midir? Nanoteknoloji, hiper-hızlı kendi kendini yenileme ve hiper-hızlı kendi kendine organizasyon gibi teknolojileri mümkün kılabilir mi? Kuantum bilgisayarlar, bugüne kadar var olmuş bütün insanların toplam zekasından kat kat daha zeki hale gelebilir mi? Bir makina hissedebilir, şahsi emellerine göre tercihlerde bulunabilir, duygulara sahip olabilir, insanları kontrol edebilir ve hepsinden önemlisi, kendine ait bir "benliğe" sahip olabilir mi? Bu yazımızda bu sorulara değinecek ve modern bilimin ışığında bazı bilgiler vereceğiz. 

134
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 30 Nisan 2011 1 sa.

Genel olarak, fosiller üzerinden ilerleyeceksek, bilmemiz gereken şey, yer kabuğunda derinlere indikçe, zamanda geriye gittiğimizdir. Çünkü ilk fosilleşen kemikler, yer katmanlarının en altında yer alır, fosilleşmenin gerçekleşmesinden sonra günümüze kadar, o katmanın üzerine birçok yer katmanı oluşmuştur. Bu sebeple derinlerden yüzeye yaklaştıkça, zamanda yolculuk yapıp geçmişten günümüze ulaşırız. Bugünün kemikleri de, geleceğin yeryüzü için derin katmanlarda yer alacaktır. Bunu bilmekte fayda var. Ayrıca arkeoloji, paleontoloji ve paleoantropoloji son derece yavaş ilerleyen, sonuçların çok uzun sürelerde alınabildiği bilim dallarıdır. Filmlerden veya çeşitli kaynaklardan sanıyoruz izlemişsinizdir, ancak devasa bir dinozorun kemikleri veya antik bir buluntunun yeryüzüne çıkarılabilmesi için diş fırçalarına benzer çok ufak ve yapıya zarar vermeyecek aletlerle, milim milim kazmak gerekmektedir.

Çok yavaş ilerlemek zorundalar, çünkü fosiller çok hassastırlar ve kolayca dağılabilirler. Üstelik sadece kazı işleri de değil; fosiller çıkartıldıktan sonra laboratuvarlara taşınması, onlarca farklı test ve analizden geçirilmeleri, test sonuçlarının başka bilim insanlarınca tekrarlanıp onaylanması süreci oldukça sancılıdır. Bu da, bilim insanları olarak bizlerin evrimsel kanıtlara ulaşma hızımızı düşürmektedir. Bu sebeple muhtemelen gezegenimiz içerisinde bulunabilecek fosillerin milyonda birine bile henüz ulaşabilmiş değiliz. Orada bir yerlerde, sayısız fosil yüzeye çıkmayı bekliyor. Ancak bu, elbette evrimsel analiz açısından çok büyük bir dert değildir, çünkü eldeki verilerle dahi sayısız türün evrimi kolaylıkla ispat edilebilmekte, bilip bilebileceğiniz neredeyse her türün evrimsel geçmişine dair iyi kötü bazı fosil izleri elimizde bulunmaktadır. Kimi zaman bu fosiller eksiksiz geçişleri göstermekteyken, kimi zaman aradaki bazı basamaklar henüz keşfedilmemiş olabilir. Ancak bu ikinci gruptaki evrimsel örnekler dahi, aradaki evrimsel geçişi (eksikliklerden ötürü biraz sıçramaları olsa bile) net bir biçimde gözler önüne sermektedir. Kısaca evrim, aklınıza gelebilecek her tür ve bu türlerin atalarına ait fosil kayıtlarıyla gösterilebilmektedir. Hele ki söz konusu tür grubu insansılar, yani günümüz modern insanları ve atalarıysa...

359
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Buğra Ünal
Seslendiren 29 Temmuz 35:37
⁠Gizliliğe Grok Yok - Tövbekar Crowdstrike - AMD'den temkinli geri çağırma
25
Eda Alparslan
Aktaran 4 gün önce 3 dk.

Günümüzün küresel sorunlarından biri olan iklim değişikliği, ineklerin diyetlerini etkilemesi nedeniyle yediğimiz peynirlerin besin değerlerinin yanı sıra dokusu, tadı ve rengini de değiştirebilir. Journal of Dairy Science dergisinde yayınlanan bir çalışma, Fransa'da pastörize edilmemiş peynir üretimi yapan Cantal adındaki şirkette tam da bunu gözlemledi![1]

Fransa'nın bu bölgesinde inekler genellikle bölgenin çimenlik alanlarında otlatılıyor. Ancak iklim değişikliğinin gittikçe daha da kötüleşen kuraklıklara yol açması nedeniyle bazı hayvancılar yem olarak mısır gibi alternatifler kullanmaya başladı. Elbette üreticiler, bu değişikliğin hayvanlarını nasıl etkileyeceğini merak ediyordu. Matthieu Bouchon, durumu şöyle özetliyor:

42
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Geveze: Kafamızın İçindeki Dırdırcı Ses ve Onu Dizginlemenin Yolları (Ethan Kross)

Benzersiz bir becerimiz var: iç sesimiz. Hedeflerimize ulaşabilmemizi, yaratabilmemizi, mutlu anlarımızı zihnimizde tekrar tekrar yaşayabilmemizi ve kim olduğumuzu tanımlayabilmemizi ona borçluyuz. Ama bu bilgelik kaynağı, en çok ihtiyaç hissettiğimiz anlarda en acımasız düşmanımıza dönüşebiliyor. Acı veren duyguları aklımıza sakız yapıyor, utanç dolu anlarımızı zihnimizde tekrar tekrar canlandırıyor, bizi düşüncelerimizin kıskacından kurtarmıyor, aksine sinsi bir şeyin doğmasına yol açıyor: dırdırcı iç ses.

İç sesin hem yardımsever bir süper güç hem de bizi yaralayan yıkıcı bir kriptonit olmasının yarattığı kaçınılmaz gerilim, insan zihninin en büyük bilmecelerinden biri. Peki yok mu onu dizginlemenin bir çaresi?     

Ödüllü nörobilimci ve psikolog Ethan Kross büyük yankı uyandıran kitabı Geveze’de sayısız vaka ve araştırmadan yararlanarak, iç sesi dizginlemek için bir dizi araca sahip olduğumuzu gösteriyor. Aslında hep gözümüzün önünde olan ama farkında olmadığımız; kullandığımız sözcüklere, anlattığımız hikâyelere, sevdiklerimizle yaptığımız konuşmalara, alışkanlıklarımıza, hatta bazen tuhaf ritüellerimize gizlenmiş araçlar. 

Etkileyici, sürükleyici, aynı zamanda da özgün bakış açıları ve ipuçlarıyla dolu Geveze, kendinizle yaptığınız konuşmaları sonsuza dek değiştirecek ve daha mutlu, daha üretken bir yaşam sürmenize yardımcı olacak bir kitap.

Devamını Göster
₺279.00
Geveze: Kafamızın İçindeki Dırdırcı Ses ve Onu Dizginlemenin Yolları (Ethan Kross)
Ozan Zaloğlu
Ozan Zaloğlu
313K UP
Uyarlayan 20 Eylül 2016 1 dk.

Günümüzde bir şeyin imkânsız olduğunu düşünüyorsanız, size yeterince olumlu düşünmediğinizi söylerler. Kendinizi "kazanırken" hayal etmeniz gerekmekte olduğu iddia edilir. Fakat bu, çoğu zaman hiçbir işe yaramaz. Tam tersine, eğer ki başaramayacağınıza inanıyorsanız, bunun aksine inanmaya çabalamak kaygılarınızı yersiz yere daha da artırıp size engel olabilir!

Bazen zor bir hedefe ulaşmanın en iyi yolu, bunun mümkün olduğuna kendinizi inandırmaya çalışmaktan vazgeçip hedefe doğru adım adım ilerlemektir. İdare edemeyeceğimiz sonuçlara duygusal yönden bağlandığımızda, endişeli olmaya daha meyilli hale geliriz ve bu sebeple aşırı çaba sarf ederiz. Fakat kazanmak için harcadığımız çabayı yönetebilirsek elimizden gelenin en iyisini yapabiliriz. 

45
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Feyza Ödemiş
Alıntıyı Ekleyen 24 Haziran 2023
Fırtına ikiye ayırıncıya dek ağaç gövdesinin ne denli çürümüş olduğu anlaşılmaz, sapasağlam görünür göze.
Kaynak: Vakıf (1.kitap)
10
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj
Teşekkürler, Cem Ergünay!

Evrim Ağacı'na bugüne yaptığın tüm katkılar için çok teşekkürler! Evrim Ağacı'nda yayınladığın veya yayınlanmasına katkı sağladığın 8 içerik sayesinde Türkiye'de bilimsel bilgiye erişim bir o kadar kolay. Hep birlikte, daha da güzel işler başarmaya devam!

Devamını Göster
Teşekkürler, Cem Ergünay!
youtube ana sayfama herkes çıkıyor hatta yıllar önceki videolar bile çıkıyor peki benim youtube kanalım niye önerilere düşmüyor
110 görüntülenme
Youtube algoritması neden çok saçma?
Youtube algoritması neden çok saçma?
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
41K UP
Gözlemi Yapan 4 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı İlçesi Akyazı köy yolu üzerinde gözlemlenmiştir.
4
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ömer Ekmel Kara
Yazar 5 gün önce 5 dk.

2024 yılının mayıs ayında Nielsen ve arkadaşları tarafından yayımlanan bir araştırma, dövme yaptırmanın lenf kanseri riskini artırabileceği yönündeki bulgularıyla medyada geniş yankı uyandırdı.[1] Hemen ardından, Danimarka’da Clemmensen ve ekibi tarafından yapılan ve ikiz bireyleri kapsayan bir diğer çalışma da dövme ile lenf ve deri kanseri arasında istatistiksel bir bağlantı olabileceğini öne sürdü.[2] Peki, bu çalışmalar gerçekten dövme ile kanser arasında anlamlı bir ilişki kurabildi mi? Bu çalışmaların bulgularını sağlıklı bir şekilde değerlendirebilmek için öncelikle dövmenin vücuttaki genel etkisini ve araştırmanın neden dövme ile kanser arasında bir ilişki aradığını anlamak gerekir.

Dövme, binlerce yıldır insanlar tarafından dini, kültürel veya estetik nedenlerle kullanılan bir ifade biçimidir. En eski dövme örneklerinden biri, Alp Dağları’nda bulunan "Buz Adam Ötzi"ye aittir. MÖ 3370–3100 yılları arasında yaşadığı belirlenen Ötzi’nin vücudunda çeşitli dövme izlerine rastlanmıştır. Benzer figüratif dövmeler, Antik Mısır'da hem erkek hem kadın mumyalarında bulunmuştur.[3]

38
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bunu sadece Evrim Ağacı'nın eskileri bilir. 2010 yılında kurulan Evrim Ağacı'nın en önemli parçalarından biri, evrim ve ilgili konularda ürettiğimiz devasa Makale Arşivi'mizdi. Bu arşivimiz, her geçen gün daha da büyüyen şekilde yoluna devam ediyor. Nostalji yapmak isteyenlere önerilir!

Yaşam Ağacı Gözlemi
Selma Demirel
Gözlemi Yapan 12 Temmuz 2023
Bolu Merkez Sazakkınık Köyü 40.765823 enlem ve 31.828466 boylam
26
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Refikcan Filiz
İnceleyen10 11 Mayıs 2024
Muhteşem! Akıcı bilim anlatıcılığı ile bilim sever gençleri peşinde sürükleyen Carl Sagan'dan her zaman olduğu gibi muhteşem bir eser! Kitap kapağında da yer aldığı gibi "insanın uzaydaki geleceğine bakış" sunan bir kitap. Okurken düşünmemek ve büyülenmemek elde değil. İnsanlığın yaptığı ve yapacakları şeyler üzerine temel bir kaynak. Voyager görevini anlatırken etkilenmemek elde değil...
10.0/10
(25 Kişi)
Puan Ver
İnsanın Uzaydaki Geleceğine Bir Bakış
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
11
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Öykü Zehir
İnceleyen9 5 gün önce
Kurzgesagt şüphesiz ingilizce eğitim videolarında, Youtube'da bulunan oldukça kaliteli kanallardan birisi. İzleyiciye aktardığı konular ilgi çekici ve toplumun genelini ilgilendiren konular olduğu için normal bir vaziyette bilimle ilgilenmeyen kişilerin dahi arada açıp izlediği bir kanal.

Kurzgesagt'ın en büyük probleminin çok yüzeysel anlatması ve az bilgi vermesi olduğu fikri birçok kişi tarafından kabul görüyor. Ben bu yüzeysellikten pek hoşlanmasam da, bu basitliğin yanlışlıkla yapılan bir kusur değil, bilerek yapılan ve kanalın daha çok izleyici çekmesini sağlayan bir unsur olduğunu düşünüyorum. Sonuçta bu kanalın animasyonları halkın çoğunluğunun anlayabileceği kadar basit olmalı, yoksa izleyicisi olmaz.

Yine de bu yüzeysellik bazen çok fazla oluyor ki, videoyu kapatıp kendim araştırasım geliyor. Bu yüzden aktardıkları bilgiler biraz daha derine inse gerçekten çok iyi olur. Böylelikle biraz daha derin bilgilerle ilgilenen kişilerde bu animasyonlardan faydalanabilir. Lakin bu yüzeyselliğin iyi yanı, o videonun konusuna yeni giriş yapacak kişilere o konuyla ilgili genel bir fikir vermesi.

Sonuç olarak Kurzgesagt'ın halkın geneline hitap etmekte ve daha fazla kişiyi bilimle tanıştırmakta oldukça başarılı olduğunu, fakat bunu yaparken halihazırda bilimle haşır neşir olan kişilerin isteklerini karşılamayı çok az da olsa geliştirebileceğini düşünüyorum. Onun dışında animasyonların kalitesiyle birlikte, yeterince başarılı bir kanal olduğu kanaatindeyim.
9.8/10
(484 Kişi)
Puan Ver
@kurzgesagt
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
10
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Akın Karahasan
Yazar 21 Nisan 2020 27 dk.

Değerli okurlarımız, bu yazımızda sizlere FOTON-M3 projesinin tardigradlara odaklı üç misyonundan biri olan RoTaRad (Rotiferler, Tardigradlar ve Radyasyon) misyonundan bahsedilecektir. RoTaRad misyonu rotiferler ve tardigradlar üzerine gerçekleştirilmiş olmasına rağmen yazımızda sadece tardigradlar üzerindeki deneylere ve sonuçlara odaklanılmıştır. Uzay ortamındaki stres faktörlerinin tardigradlar üzerindeki etkilerini belirlemek adına oluşturulan diğer iki misyon olan TARDIS ve TARSE ile ilgili yazılarımıza linklere tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Tardigradlar veya su ayıları, dünyadaki en zorlu hayvanlar olmaya adaydır. Bu metazoanlar, tüm dünyada derin deniz bölgeleri, gelgit bölgeleri, göller, nehirler, Himalaya dağları, tropiklerin yeşil yağmur ormanları, en kurak çöller ve Kuzey Kutbu'nun sert tundrası gibi çeşitli habitatlarda bulunabilmektedirler. Bununla birlikte, tüm tardigradlar aktif olabilmek için su filmine ihtiyaç duyar. Karasal habitatlarda, nemin fazla olduğu ortamlarda yetişen yosunlarda ve likenlerde bulunurlar. Çevresel strese maruz kaldığında bu yarı karasal tardigradlar kriptobiyoz adı verilen “askı” durumuna girebilirler. Kendilerini gözlemleme fırsatı bulduk. Yaşam Ağacı projemizdeki gözlem kaydımıza buradan ulaşabilirsiniz.

84
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

İnceleme
Müge Gül
Müge Gül
51K UP
İnceleyen 3 gün önce
John Gribbin kalemine aşina olduğum ve takip ettiğim bir bilim insanı. Astrofizikçi olan Gribbin ayrıca hatırı sayılır bir bilim yazarı. Bilim Tarihi gibi bir alanı okumak için ondan daha iyi bir alternatif bulamayacağım içim bu çetin yolculuğa onunla çıkmaya karar verdim. Epey uzun bu yolculukta birbirinden önemli bilim insanları hakkında onlarca yeni şey öğrenme fırsatı buldum. Rönesanstan Newton Devrimine, Kimya dan Darwin Devrimine, Klasik bilimden iç ve dış uzay a, birçok başlığın altında birbirinden önemli bilim insanlarıyla tanıştım. Hem çok zevkli hem de eğlenceli bir şeyler yaparken bir yandan da bilimle ilgili yeni ufuklar açmak isteyenlere şiddetle öneriyorum.
Kitap
Puan Ver
Rönesanstan Günümüze Modern Bilimin Tarihi
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 3 Aralık 2015 17 dk.

Yer çekimi, Dünya üzerindeki cisimlerin yere, yani Dünya'ya doğru düşme eğilimine verilen isimdir. Kütle çekimi (veya kısaca "kütleçekim") ise, uzay içindeki iki cismin birbirine doğru hareket etmeye meyilli olmasını ifade etmekte kullandığımız bir doğa yasasıdır.

Yer çekimi, kütleçekim yasasının Dünya özelindeki ismidir. "Yer çekimi", "kütle çekimi" ve "kütleçekim" gibi terimler arasında fiziksel olarak hiçbir fark bulunmamaktadır; sadece kütleçekim yasası ilk olarak Dünya'da fark edildiği için, Türkçede bu şekilde bir isim almıştır. Fakat yer çekimi tabiri, "Yer" (yani "Dünya") ile sınırlı olduğu için, kısıtlayıcı olabilir ve bu nedenle daha ziyade kütleçekim sözcüğü kullanılmaktadır.

207
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Selen Gündüz Ve Meriç Öztürk
Selen Gündüz Ve Meriç Öztürk Seslendiren 6 gün önce 35:16
Dijital çağda çocuk olmak da zor ebeveyn olmak da... Kaç yaşından itibaren çocuklara tablet-telefon verilmeli? Teknoloji sınırlandırılması nasıl yapılmalı?...
11
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce İzmir₺9.000,006 Temmuz
Biyoloji, Termodinamik ve Görelilikte Dönüşen Paradigmalar
06 Temmuz 2025 15:00 tarihinden 13 Temmuz 2025 12:00 tarihine kadar.

Kuantum süperpozisyon ve dolaşıklık gibi olgular üzerindeki kontrol gücümüzün artması, kuantum bilimi ve teknolojilerinde ikinci bir devrim için yeni bir düşünsel zemin oluşturdu. Bu etkinlikte, bu kuramsal enformasyon kavramlarının moleküler biyoloji, enformasyon termodinamiği ve nedensel görelilik gibi farklı alanlarda tetikleyebileceği derin değişimleri ve bu süreçte bu kavramların kendilerinin geçirebileceği dönüşümleri tartışacağız. Ayrıca, oda sıcaklığında ve makro ölçekte çalışan kuantum teknolojilerinin geliştirilmesine giden alternatif yolları hayal ederek, üçüncü kuantum devrimine nasıl ulaşabileceğimize dair varsayımlarda bulunacağız.

Devamını Göster
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim ve bilimseverler sıkıcı değildir! Evrim Ağacı Etkinlik Platformu'nu kullanarak bulunduğun şehirde veya internet üzerinde toplantılar, etkinlikler, buluşmalar düzenleyebilir, diğerlerinin düzenlediği etkinliklere katılabilirsin. Ayrıca eğer bilimle ilgili bir iş, staj, burs veya eğitim arıyorsan veya bu pozisyonları dolduracak bilimseverler, bilim insanları ve öğrenciler arıyorsan, Evrim Ağacı İlan Platformu'nu kullanarak Türkiye'deki ve Dünya'nın her yanındaki bilimseverlerin oluşturduğu ağa katılabilir, bu ağa güç katabilirsin!

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Cem Kara
Cem Kara
108K UP
Üye 12 Ağustos 2020 2 Cevap
Dinin ortaya çıkış sebebini ve insana olan faydalarını biliyoruz. Dinin bir grup insanı yönetmek için icat edilmiş bir kurum olmasından ziyade daha bireysel yönünü önemsiyorum. Din insanın ölüm korkusunu yenmesini sağlar. Ölüm korkusu ise hiç de yabana atılacak bir korku değildir.
443 görüntülenme
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ay'ın Uzak Yüzü

Ay, kütleçekim kilitlenmesi nedeniyle Dünya’ya hep aynı yüzünü gösterir; bu duruma “eşzamanlı dönüş” adı verilir. Yani Dünya’dan bakanlar yalnızca Ay’ın yakın yüzünü görebilir. Ancak Ay yörüngesinden bakıldığında, onun uzak yüzü de tanıdık hale gelir. Nitekim bu net görüntü, Ay Keşif Uydusu’nun geniş açılı kamerasıyla elde edilen bir mozaik ve doğrudan Ay’ın uzak yüzüne odaklanıyor.Kasım 2009 ile Şubat 2011 tarihleri arasında çekilen 15.000’den fazla kareden oluşturulan bu küresel mozaiğin en yüksek çözünürlüklü versiyonu, yüzey detaylarını 100 metre/piksel ölçeğinde gösterebiliyor. Dikkat çekici olan ise, uzak yüzeyin sert, engebeli ve kraterlerle dolu yapısının, yakın yüzdeki düz ve koyu renkli Ay denizleriyle belirgin biçimde farklılık göstermesi.Bu farkın en olası nedeni, uzak yüzeydeki kabuğun daha kalın olmasıdır. Bu kalınlık, Ay’ın iç kısmındaki eriyik maddelerin yüzeye ulaşmasını zorlaştırarak, Ay denizlerinin oluşmasını büyük ölçüde engellemiş olabilir.

28 Haziran 2025 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı: NASA / GSFC / Arizona State Univ. / Lunar Reconnaissance Orbiter
Çeviren: Sabri Küsüroğlu

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close