Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Nevzat Keskin
Seslendiren 3 gün önce 12:17
Kuantum fiziği, genellikle baştan sona göz korkutucu bir saha olarak görülür. Her gün bunlarla uğraşan fizikçilere bile alandaki bazı konular hem ilginç...
5
Tüm Reklamları Kapat
Sibel Özkan
Sibel Özkan
160.7K UP
Çeviren 18 saat önce 13 dk.

Modüler formlar, yüzyıllardır matematikçilerin ilgisini çekmiştir. Çoklu yapıları sayesinde, matematiğin çeşitli alanları arasında bir köprü oluştururlar. Modüler formlar; analiz araçları, Sayı Teorisi yapıları veya Galois Teorisi kullanılarak tanımlanabilir. Bununla birlikte görselleştirilmeleri zorlu bir görev olmaya devam etmektedir. Burada zorluk, dört boyutlu bir uzayı sezgisel olarak hayal edememekten kaynaklanmaktadır. Bu makalede, belirli modüler formların uzayda nasıl davrandığını grafiksel olarak göstereceğiz. Nihai hedef; estetik düşünceyi, matematiksel titizlikle birleştirebilecek Escher benzeri bir modüler form temsili oluşturmaktır.

Modüler formlar, Karmaşık düzlemin ( C\Complex ile ifade edeceğiz) bir bölümünden (üst yarım düzlemi) C\Complex' ye yapılan uygulamalardır. C\Complex, 2 boyutlu bir vektör uzayı olduğundan 4 boyutlu uzayları temsil etmemiz gerekir. 4 boyutlu uzayın temsili sorunu, matematikçiler için merkezi bir konu olmuştur. Bu temsilin iki standart yolu vardır; birincisi renkleri kullanmak, ikincisi ise uzaya özgü topolojik özellikleri kullanmaktır.

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meryema Şermet
Meryema Şermet
111.0K UP
4 gün önce
Neden, uzun zamandır bu tarz videolar gelmiyor. Özellikle bizim sorduğumuz soruları YouTube'da video üzerinden cevaplandırması çok iyi olurdu, yeniden:)

6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mert Karagözoğlu
Çeviren 10 Haziran 2024 1 sa.

Randy Haas, Peru'da bulunan And Dağları'nda 9 bin yıl önce ölmüş ve av malzemeleriyle gömülmüş bir insanın iskeletine rastlar. İskelet, genç bir kadına aittir ve beraberinde bazı sorular getirir; insanlık tarihi boyunca gerçekten yalnızca erkekler mi avlanmıştır?[1]

Daniel Miller, Brezilya, Kamerun, Şili, Çin, İrlanda, İtalya, Japonya, Doğu Kudüs ve Uganda dahil olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde insanların akıllı telefonlarını nasıl kullandıklarını araştıran küresel bir araştırma ekibinin bir üyesidir. Araştırma, akıllı telefonların farklı kültürel bağlamlarda yerine getirdiği fonksiyonları aydınlatmayı hedeflemektedir. İrlanda'ya odaklanan Miller da akıllı telefonlarımızın bireysel bir avatara dönüştüğünü; telefonu kullanan kişinin sosyal kimliğinin ifade edilmesinde ve canlandırılmasında rol oynadığını öne sürer.[2]

41
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Beste Kesmen
Beste Kesmen
52.1K UP
Çeviren 5 gün önce 3 dk.

Bu soruyu cevaplamadan önce, başka bir soru üzerine düşünmemiz gerekiyor: "Sanat nedir?" Sanat, insanların fikirlerini ve duygularını paylaşmak için yarattığı bir şeydir. Başkalarının da bir şeyler düşünmesini veya hissetmesini sağlayabilir. Sanat; müzik, hikâye, resim veya çizim dahil olmak üzere birçok şey olabilir.

Mağara resimleri genellikle "üretilen ilk sanat eserleri" olarak adlandırılır. Ancak bu resimleri yaratan insanların, onları gizemli ve güçlü bulmuş olmaları muhtemeldir; bu da bizim bugünkü düşündüğümüz sanattan oldukça farklıdır.

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 21 Ocak 2019
İnsan, doğası gereği politik bir hayvan türüdür.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
24
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 12 Aralık 2013 2 dk.

Araştırmalar, babaların çiftleşme öncesi diyetleri (yedikleri yiyecekler ve içtikleri içecekler), yavrunun sağlığında büyük bir önem taşıdığını düşündürüyor.

Tüm dikkati anneler çeker. Ancak McGill araştırmacısı Sarah Kimmins'in yürüttüğü bir çalışma, erkeklerin çiftleşme öncesi diyetlerinin yavrunun sağlığı konusunda eşit derecede önemli olabileceğini ortaya koydu. Aynı zamanda Batı diyetlerinin ve yiyecek güvensizliğinin uzun dönem etkileriyle ilgili endişeleri de yeniden gün yüzüne çıkarıyor.

40
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Aslıhan Niksarlı
Yazar 4 Ocak 2022 16 dk.

Orangutan (Pongo), Endonezya ve Malezya yağmur ormanlarına özgü bir kuyruksuz maymun cinsidir. Günümüzde sadece Borneo ve Sumatra'da bulunsalar da, Pleistosen Dönem'de, yani günümüzden 2.5 milyon yıl öncesine kadar olan dönemde, Güneydoğu Asya ve Güney Çin boyunca geniş bir alanda yaşamışlardır.

Orangutanlar cinsel olarak dimorfiktir, yani dişileri ve erkekleri arasında ciddi anlamda boyut ve şekil farkı vardır. En belirgin fark yüz morfolojilerinde görülür. Erkeklerin yanak yastıkları daha geniş ve yana doğru uzanırken, dişilerin yüz hatları daha sivridir. Erkek orangutanların bir diğer benzersiz özelliği ise daha da iri görünmelerine sebep olan uzun, kalın tüyleri ve vokalizasyon için kullandıkları boğaz keseleridir. Erkekler olgunlaştıkça boğaz keseleri de çok daha büyük hale gelir.

84
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Haluk Ertan
Haluk Ertan
75.5K UP
Yazar 5 Eylül 2020 55 dk.

“Abiyogenez” üzerine yazmaya karar veren kişi oldukça zor bir işe kalkıştığını bilir. Çünkü, cansız maddelerden canlının oluşum sürecini tanımlayan kavram, bilimin en önemli ama aynı zamanda en karmaşık araştırma alanı olan “Yaşamın (canlılığın) Kökeni” konusunun merkezinde yer alır. Bundan dolayı, sözlü olsun yazılı olsun bütün kültür tarihi boyunca insanlık, bu sorunla ilgili sayısız çeşitlilikte bilgi ve düşünce ortaya koymuştur ve bu uğraş günümüzde de devam etmektedir.

Deneysel bilimin güçsüz olduğu antik dönemlerde, “Nereden geliyoruz?” sorusuna yanıt bulma ihtiyacını, kadim inançlar ve folklorik efsaneler karşılamıştı. Daha sonra tek tanrılı göksel dinlerin dogmaları ve felsefe devreye girdi. Binlerce yıllık bu entelektüel çabanın ortaya koyduğu devasa külliyat, insan bilincini derinden etkiledi ve bu etkinin hâlâ sürdüğü herkesin bildiği bir gerçek. Başka bir anlatımla, ele alınan konu, efsanelerin, mitolojinin, dogmaların, safsataların, önyargıların gerçek sanıldığı ve çağdaş bilimin henüz yeni araştırdığı bir alanda kalem oynatmaktır. Fakat öte yandan, bilimin açıklayamadığını hiçbir şeyin açıklayamayacağı gerçeği bizlere, yaşamın yani canlının kökeniyle ilgili bilimsel bulguları toplumla paylaşma yükümlülüğü veriyor.

298
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Güven Demirdaş
Üye 27 Mayıs 2020 1 Cevap
Örneğin komşu galaksimiz Andromeda'nın çapının yaklaşık 110.000 ışık yılı oldugunu bilmekteyiz. Açıdan dolayı Andromeda'nın bize uzak olan kenarıyla yakın olan kenarı arasındaki mesafe bu kadar olmasa da galaksinin uzak olan bölgesini daha geçmişteki haliyle görebilmekteyiz. Bu süre galaksideki yıldızların galaksi merkezi etrafındaki yörüngede ciddi bir mesafe katedebilmeleri için fazlasıyla yeterli. Bunun fotograflarda ciddi bir bozulma yaratması gerekmez mi?
357 görüntülenme
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Okan Alver
Okan Alver
186.9K UP
Mec.Eng. 2 gün önce Sen de Cevap Ver

Merhaba

Bu eserin yeri bende ayrı, çok derindir; görünce affınıza sığınarak duygularımı paylaşmak istedim.

Bu eseri sevmemin nedeni, Nazım’ın bir portreye bakarken aslında tarihe, iktidara ve insana bakmayı öğretmesi “Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda” der gibi, cansız görünen bir şeyin içinden hayatı, isyanı ve sevgiyi konuşturabilmesi… Jokond ile Si-Ya-U’yu bu yüzden çok seviyorum. Çünkü bir aşk hikayesi gibi başlıyor ama insanın dünyayla kurduğu ilişkiye dönüşüyor. Jokond’un Si-Ya-U’ya ölümüne aşkının özünde yatan gerekçe, bana göre bireysel bir tutku değil ruhun sınıfsal ve tarihsel bir uyanışı. Jokond, yüzyıllar boyunca saray duvarlarında asılı kalan, güzelliğiyle hayranlık uyandıran ama hayata dokunamayan bir figürken Si-Ya-U, emeğin, direnişin ve hareketin simgesi. Jokond’un ona aşık olması, bir kadının bir erkeğe duyduğu aşk değil yalnızca sanatın, ayrıcalığın ve donmuş güzelliğin yaşayan ve mücadele eden insana duyduğu özlem... Nazım burada şunu fısıldıyor gibi gelir bana: Gerçek aşk, bizi güvenli yerimizden kaldırıp sokağa çıkarandır. Jokond’un aşkı bu yüzden imkansız ama hakiki estetiğin hayata, güzelliğin adalete, seyretmenin eyleme duyduğu derin hasretin adıdır. Saygılarımla.

Tüm Reklamları Kapat

4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Egemen Süzer
Egemen Süzer
113.7K UP
Çeviren 20 Mayıs 2024
Kürecik ve galaksi Bir gaz bulutu bir galaksiyi yiyebilir mi? Gördüğünüz fotoğraftaki bu tuhaf görünümlü yaratık pençesi, kuyruklu yıldız küreciği olarak bilinen bir gaz bulutudur. Ancak bu küre yırtılmıştır. Kuyruklu yıldız kürecikleri genellikle tozlu başları ve uzun kuyruklarıyla bilinir. Bu açıdan bakınca kuyruklu yıldızlara görsel olarak çok benzerler, ancak aslında çok farklıdırlar. Kürecikler çoğunlukla yıldızların doğum yerleridir ve birçoğunun başında çok genç yıldızlar bulunur. Bu küreciğin baş kısmındaki yırtılmanın nedeni henüz bilinmemektedir.  Küreciğin solundaki galaksi ise çok büyük, çok uzakta ve sadece şans eseri CG4'ün yakınında görünüyor.
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Betül Parlak
Seslendiren 1 ay önce 30:53
Çok sayıda evrenden birinin içinde yaşıyor olabilir miyiz? Bilim insanları, içinde bulunduğumuz Evren'imizi daha iyi tanımlamaya başladığından beri filozoflar,...
10
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Eser
Gülcan Şahin
Gülcan Şahin
20.3K UP
Eseri Ekleyen 14 Temmuz Kitap
Puan Ver
Orjinal Adı : Mindset: The New Physicology of Success
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close