Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Tüm Reklamları Kapat
Utku Derin
Utku Derin
364K UP
Aktaran 4 gün önce 3 dk.

Neredeyse 200.000 kişiyi onlarca yıl boyunca takip eden yeni bir araştırma, kalp sağlığı söz konusu olduğunda, tüketilen yiyeceklerin kalitesinin düşük karbonhidratlı veya düşük yağlı bir diyet uygulamak kadar önemli olduğunu ortaya koydu. Sonuçlar, sağlıklı ve kaliteli yiyecekler seçmenin kalbi korumanın anahtarı olduğunu gösteriyor.

Son yirmi yılda, düşük karbonhidratlı ve düşük yağlı diyetler, kilo kontrolü, kan şekeri ve kolesterol seviyelerinin iyileştirilmesi gibi potansiyel sağlık faydaları nedeniyle revaçta olsa da bu durum, bu diyetlerin kalp hastalığı riskini azaltmadaki etkisi konusundaki tartışmaları sonlandıramadı. Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu'ndan Qi Sun'ın laboratuvarında doktora sonrası araştırmacı olarak görev yapan Dr. Zhiyuan Wu şunları söylüyor:

8
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Rasul Nurullazade
İnceleyen9 6 gün önce
Gerçekten izlerken çok keyif aldığım bir film. Filmin neredeyse her anında beklenmedik olay örgüsü ile karşılaşıyorsunuz. Ancak bazı kısımlarda bilimsel olarak absürt sahneler içerdiğini de söylemek isterim.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Aslı Ece Koçak
Ekleyen 21 Ağustos 2020 4 dk.

Diyabet, kan dolaşımında normal aralığın üstünde kan şekeri bulunması ile seyreden kronik bir hastalıktır. Bu hastalığın temel nedeni, pankreas organının yeteri kadar insülin hormonu üretememesinden ya da organların veya hücrelerin insülin direncine sahip olmasından kaynaklanır.[1] Diyabet kendi içerisinde farklılıklara göre tiplere ayrılmaktadır ve diyabetin iki ana tipi ise %10 oran ile tip-1 diyabet ve %90 oran ile tip-2 diyabettir.

Kronik bir hastalık olan tip-2 diyabet, pankreas organında bulunan beta hücrelerinin, şeker (glikoz) metabolizmasında görevli olan insülin hormonunu salgılamaya devam etmesine rağmen hormonun salgılanma miktarının normale oranla azalması ya da vücuttaki hücrelerin insülin direnci kazanmasından ortaya çıkar. Tip-2 diyabet, “insüline bağımlı olmayan diyabet” olarak da isimlendirilir. Genellikle, tip-2 diyabet, yüksek beden kitle indeksine sahip hatta obez insanlarda yavaş yavaş, uzun bir süreçte ortaya çıkar ve bu yüzden obezite ile doğrudan bağlantısı bulunmaktadır.

48
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Osman Akman
Çeviren 27 Şubat 2020
Dünya'nın gece gökyüzünün bu iki yarımküre görünümünde Güneş, ortadan geçen ufuk çizgisiyle gizlenmiştir. Dijital olarak birleştirilen mozaikler, gezegenin ekvatorunun biri 29 derece kuzeyinde diğeri 29 derece güneyinde olmak üzere karşılıklı enlemlerden kaydedilmiştir. Üstte, La Palma'daki IAC gözlemevinden Şubat 2020'de çekilen kuzey manzarası yer alıyor. Aşağıda ise ESO La Silla Gözlemevi'nden Nisan 2016'da kaydedilen iyi eşleştirilmiş bir güney manzarası yer alıyor. Bu projeksiyonda Samanyolu neredeyse dikey olarak ufkun üstünde ve altında uzanıyor. Kadrajın alt yarısında galaktik merkezin yakınında karanlık bulutları ve parlak bulutsuları göze çarpıyor. Üst yarıda ise parlayan Venüs, burçlar kuşağı ışığına dalmış durumda. Gezegenler arası toz tarafından hafifçe saçılan Güneş ışığı, Güneş Sistemi'nin ekliptik düzlemini yıldızlı gökyüzünde tam bir daire çizerek izler. Büyük teleskop kubbeleri La Silla'dan ters ufuk boyunca yükselirken, La Palma'da çok aynalı Magic teleskopları merkezin üzerinde yer alıyor. Bu iki yarımküreli gece gökyüzünü keşfederken Andromeda Galaksisi ile Büyük ve Küçük Macellan Bulutsuları'nı da bulabilirsiniz.
5
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Əli Fərzəliyev
bilim delisi 2 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Yusuf Asaf Güven tarafından sorulmuştur.
Ne yaparsam yapayım, her günüm her anım aynı. Çürümekten kurtulamıyorum, ben ne yapacağım?
Ne yaparsam yapayım, her günüm her anım aynı. Çürümekten kurtulamıyorum, ben ne yapacağım?

Bilimle uğraşa bilirsin mesela kimya fizik bioloji yazılım dallarında kendini geliştire bilirsin.Bu dalların çoğu tamamını öyrenmenin neredeyse imkansız olduğu dallar.Eğer bilime merakın olarsa elinde ölene kadar yetecek eğlencen olur çünki bilimle uğraşmak eğlencelidir genelde.Üstelik bilimle uğraşırsan çoğu zaman günün monoton olmaz çünki hayatın monoton olsada bilim hayatın neredeyse hep haraketli olucaktır.

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 14 Ağustos 2018 13 dk.

Schrödinger'in Kedisi, büyük fizikçi Erwin Schrödinger tarafından geliştirilmiş meşhur bir düşünce deneyidir. Schrödinger, bu düşünce deneyini Kopenhag Yorumu olarak bilinen ve modern fizikçilerin çoğu tarafından kabul edilip kullanılan bir kuantum mekaniği yorumuna tepki olarak geliştirmiştir.

Kopenhag Yorumu'na göre Evren'deki tüm temel parçacıklar, bir dalga fonksiyonu tarafından tanımlanan olasılıklar çerçevesinde belli bir hız ve konuma sahiptir. Yani atom etrafındaki bir elektron, aslında belirli bir noktada değildir; belirli bir olasılıkla belirli bir noktada ve hızda bulunur. Ancak biz, bunu kesin olarak bilemeyiz. Ta ki gözlem (ölçüm) yapana kadar. Heisenberg'in Belirsizlik Kuramı çerçevesinde, gözlem yapsak bile hız ve konumu aynı anda tespit edemeyiz; ancak en azından bir tanesini ölçmemiz mümkündür. Ancak nasıl olur da belirli olasılıklar çerçevesinde herhangi bir konumda ve hızda bulunabilecek olan bir elektron, gözlem yapıldığı anda belirli bir konuma veya hıza sahip olur? Eğer ki gözlem öncesinde bu elektronun pozisyonu ve hızı belirsiz ise, gözlem sonrasında bu pozisyon veya hızdan en azından 1 tanesi nasıl belirli hale geçer?

191
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Ufuk Derin
Aktaran 4 gün önce 4 dk.

Fareler kanalizasyonlarda dolaşmaya, hamamböcekleri mutfak köşelerinde saklanmaya başlamadan çok önce, istenmeyen başka bir misafir erken medeniyetleri rahatsız ediyordu. Biology Letters dergisinde yayımlanan yeni bir genetik çalışması, otel odalarınıza musallat olan ve kanla beslenen tahtakurularının şehirlerde dolaşan ilk haşereler olduğunu gösteriyor.[1] Ekip, tahtakurularının on binlerce yıldır insanları rahatsız eden tehdit olduğunu öne sürüyor. Araştırmada yer almayan Dresden Teknoloji Üniversitesi'nden evrimsel biyolog Klaus Reinhardt, çalışma hakkında şunları söylüyor:

Yine de bazı araştırmacılar, tahtakurularının bu unvanı gerçekten hak edip etmediği konusunda kararsız olduklarını söylüyor. Pek çok tahtakurusu türü hayatta kalmak için insanlara ve kana ihtiyaç duyar. Ancak bilim insanları, çok uzun zaman önce tahtakurularının tercih ettiği asıl avların sadece yarasalar olduğunu düşünüyor. Genetik kanıtlar, yaklaşık 245.000 yıl önce bazı tahtakurularının ilk insanlara geçtiğini gösteriyor.

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yunus Sahin
Seslendiren 4 gün önce 11:40
Albert Einstein, gelmiş geçmiş en büyük bilimsel dehalardan birisidir. Dolayısıyla Einstein'ın din ve tanrı hakkındaki görüşleri de, birçoklarının merak...
8
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Yapay Zeka konusunda geliştirebilirsin.

Eser
Ece Müker
Ece Müker
510K UP
Eseri Ekleyen 1 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Söz
Sonya Demirboğa
Alıntıyı Ekleyen 5 gün önce
Vronski Anna'ya , kopardığı solmuş bir çiçeğe , onda artık onu koparmasının sebebi olan güzelliğini görmeden bakan bir insan gibi bakıyordu.
Kaynak: Anna Karenina
9.3/10
(4 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Анна Каренина
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ranvier Boğumu
Gözlemi Yapan 11 Haziran Türkiye, Bursa
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 1 Kasım 2014 16 dk.

Her ne kadar halk arasında ayıp olarak görülüp utanç kaynağı olsa da, penis, vajina, meme ve testis gibi organların türümüz ve genel olarak hayvanların var oluşu için ne kadar önemli araçlar olduğu aşikardır. Dolayısıyla bu tabuları yıkıp, son derece doğal ve sıradan bir olgu olan, biyolojik varlığımızın yegâne kaynağı olan seksin detaylarından haberdar olmamız gerekiyor. Örneğin penis ile ilgili benzer bir içeriğimizi buradan görebilirsiniz. Cinsellik ile ilgili tüm yazılarımızı buradan görebilirsiniz. Konuyla ilgili bir yazı dizimizi buradan okuyabilirsiniz.

Eğer cinsel organlardan söz edilmesi sizi rahatsız ediyorsa, bu noktada okumayı kesmenizi tavsiye ederiz. Ancak eğer ki varlığımızın nadide sebeplerinden biri olan bu organı tanımak istiyorsanız, faydalı olacağını umduğumuz bu yazımızı okuyabilirsiniz. İyi okumalar.

284
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ahmet Ensar Artun
İnceleyen8 5 gün önce
Deniz altında ve gökyüzünde geçen sahnelerde empati yeteneğimi sonuna kadar kullandığım için içim daraldı 😅 Ancak gerek prodüksiyon gerek oyunculum gerek senaryo olsun benden 7-8 arasında bir puan aldı. İzlenmesini kesinlikle tavsiye ediyorum.
6.0/10
(5 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Mission: Impossible - The Final Reckoning
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Yusuf Yurtdoğan
Gözlemi Yapan 4 gün önce Türkiye, Tekirdağ
Yetişkin insan tırnağı büyüklüğünde ve aşırı hareketli.
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Hyyperr X0
Hyyperr X0
19K UP
fizik, kuantum fiziği, kimya ve matematikle yakından ilgileniyorum 6 Eylül 2022 Sen de Cevap Ver

Kozmolojide tekillik, uzay-zamanda fizik yasalarının bozulduğu bir noktadır. Tekilliklerin genellikle karadeliklerin çekirdeklerinde bulunan muazzam yerçekimi kuvvetlerinden kaynaklandığı düşünülür. Ancak bazı kozmologlar, evrenimizin başladığı an olan Büyük Patlama'nın da bir tekillik olduğuna inanır.

Tekilliklerin var olduğuna dair güçlü kanıtlar var(onlara birazdan geleceğim). Örneğin, Einstein'ın genel görelilik kuramının denklemleri bir tekillikte bozulur. Ayrıca, maddenin ve enerjinin bir tekilliğe yakın davranışı çok tuhaftır. Örneğin, bir tekillikte yerçekimi kuvveti o kadar güçlüdür ki, hiçbir şey, hatta ışık bile ondan kaçamaz.

Şu anda bir tekilliği doğrudan gözlemlemenin bir yolu yoktur, çünkü tanım gereği bunlar, fizik yasalarının geçerli olmadığı uzay-zaman bölgeleridir. Ancak, tekillikler için dolaylı kanıtlar mevcuttur.[1] Örneğin, kara deliklerin varlığı, çevreleriyle etkileşime girme şekillerinden anlaşılır. Bir yıldız bir kara delik oluşturmak için çöktüğünde, maddesi tekillik olarak bilinen sonsuz küçük bir noktaya sıkıştırılır.

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. A. Ori. (1992). Structure Of The Singularity Inside A Realistic Rotating Black Hole. Physical Review Letters, sf: 2117. doi: 10.1103/PhysRevLett.68.2117. | Arşiv Bağlantısı
  2. A. Ori. (1992). Structure Of The Singularity Inside A Realistic Rotating Black Hole. Physical Review Letters, sf: 2117. doi: 10.1103/PhysRevLett.68.2117. | Arşiv Bağlantısı
  3. A. Ori. (1992). Structure Of The Singularity Inside A Realistic Rotating Black Hole. Physical Review Letters, sf: 2117. doi: 10.1103/PhysRevLett.68.2117. | Arşiv Bağlantısı
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Esra Akkoyun
Esra Akkoyun
3,475 UP
Çeviren 14 Ağustos 2018 11 dk.

Bir kişinin genlerinin davranışı sadece genlerin DNA dizilimine bağlı değildir, epigenetik faktörler de gen davranışlarını etkiler. Bu faktörlerdeki değişiklikler hastalıkta önemli bir rol oynayabilir.

Dış çevrenin genler üzerindeki etkisi hastalığa yol açabilir ve bu etkilerin bazıları insanlarda kalıtsal olabilir. Çevresel faktörlerin bir bireyin yavrusunun genetiğini nasıl etkilediğini araştıran çalışmalar tasarlamak zordur. Fakat toplumsal düzenin oldukça merkezileştirilmiş olduğu bazı bölgelerde, aileleri etkileyebilecek çevresel bilgi elde edilebilir. Örneğin İsveç bilim insanları son zamanlarda beslenmenin kalp ve damar hastalıkları ve diyabetle ilişkili ölüm oranını etkileyip etkilemediğini ve bu etkilerin ebeveynlerden çocuklara ve torunlara geçip geçmediğini inceleyen araştırmalar yürüttüler (Kaati et al., 2002). Bu araştırmacılar İsveç’teki ailelerin 1980’lerden başlayarak üç nesil boyunca yıllık mahsullerinin ve yiyecek fiyatlarının kayıtlarını inceleyerek bireylerin yiyeceğe ne kadar erişimi olduğunu tahmin ettiler. Araştırmacılar, bir babanın ergenliğinden hemen önceki gelişiminde kritik bir dönem boyunca yeteri kadar yiyeceğe erişimi olmadığı durumlarda, erkek evlatlarının kalp ve damar hastalıklarından ölme olasılığının daha düşük olduğunu buldular. Baba tarafından büyükbaba için bu kritik dönem boyunca yiyeceğin bol olması durumunda, çocukların diyabetle ilişkili ölümleri önemli ölçüde artıyordu. Aşırı yiyeceğin babanın dönemine denk düşmesi durumunda ise çocukların diyabetle ilişkili ölümleri azalıyordu. Bu bulgular, diyetin bir ailedeki erkekler tarafından nesilden nesile aktarılan  gen değişikliklerine sebep olabildiğini ve bu değişikliklerin bazı hastalıklara karşı hassasiyeti etkileyebildiğini göstermektedir. Peki, bu değişiklikler nelerdir ve nasıl hafızada tutulur? Bu tarz soruların cevapları epigenetik kavramının içinde yer alır.

95
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Funda Başak
Seslendiren 17 Mart 2020 5:38
Muhtemelen anne babaların veya televizyondaki diğer insanların "koronavirüs" denen bir şeyden söz ettiğini duydun. Hatta bazı insanların yüzlerine maskeler...
21
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close