Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ayşegül Şenyiğit Özdil
Yazar 14 Eylül 2017 14 dk.

Darwin’den itibaren pek çok filozof ve bilim insanı genel olarak insana atfedilen bir özellik olan ahlak kavramının evrimsel bir kökene sahip olduğunu düşünmüş ve onun birtakım evrimsel süreçlerin birlikteliğinden doğan bir ürün olduğunu ortaya koymuşlardır. Bazı yönlerden ahlakın dolaysız bir şekilde biyolojik evrimsel süreçlerin etkisi altında şekillendiğini söyleyebilmemize rağmen bazı yönlerden de belli başlı bazı ahlak kurallarının tamamıyla dolaysız bir şekilde biyolojik evrimimizle açıklanamayacak kadar karmaşık oluşu ahlak kavramını açıklama çabasını oldukça zorlu ama bir o kadar da gizemli kılmaktadır.

Yazımız boyunca ahlak kavramını 3 bölüm halinde inceleyerek masaya yatıracağız.

95
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Yağızhan Atmaca
Yazar 3 Ocak 2020 6 dk.

Evrensel hukuk anlayışında, bir suçun “basın yoluyla işlenmesi”, genellikle yasada cezanın ağırlaştırılması sonucunu doğurur. Çünkü gazetecilik mesleğinin, belki ayrıcalıklarından da daha büyük oranda, kamusal sorumlulukları var. Erişim, etki alanı ve algı düzeyinin gücü, medya organlarına kamuya karşı sorumluluk yüklüyor. Yalan söyleyerek sadece konuştuğunuz kişiyi kandırırsınız, medyadaki bir yalan haberin ise sonuçları çok daha ürkütücü olur. Dezenformasyon nedeniyle, bir ülkenin ekonomisi ya da siyasi geleceği altüst olabilir.

Medyanın tüm dünyada, yalanla başı dertten, zaten hiç kurtulmaz. "En gelişmiş" görülen batılı toplumlarda dahi okur, izleyici ve dinleyici ile arasında “güven problemi” daima var olagelmiştir. En köklü ve saygın medya kuruluşları bile, yayınlanan haberlere yönelik kuşkunun ve yalan haberlerle ilgili sabıkanın tamamen uzağında kalmayı başaramamışlardır.

26
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Avc1 _
Avc1 _
124.8K UP
Psikolojik ve kişisel yorumlar 5 gün önce Sen de Cevap Ver

Yaşadığın şeyin sosyal sorunlardan yaşandığını varsayabilirim. Benzer şeyleri yaşadığımı belirtmek isterim. Sırf diğer insanların eylemleri mantığıma yatmıyor diye yalnız kaldığım dönemler ve zamanlar olabiliyor. Sadece mantığıma göre doğru şeyleri yaparken diğer insanlardan soyutlanmanın verdiği huzursuzluk hissi bir yandan insanı çürütebilir. Bundan dolayı bazen insanları anlamak için onları çözmek gerekir. Her şeye mantıkla yaklaşmak yetmez bazen duygulara ve ana odaklanmak gerekir o insanları anlamak için.[1]

Çözüm, yaşadığın yalnızlığı gidermek ya da üstünü örtmek istemene göre değişir. Ancak yalnızlığın üstünü örtmek işe yaramaz. Tavsiyem sosyal açıdan insanlara eşlik edebilmek için kendini geliştirmen. Evet yaşadığın yalnızlık hissi sosyal açıdan geride kaldığının bir işareti. Bununla beraber anksiyetenin eşlik edebileceğini unutma! Bu yüzden sana vereceğim birkaç taktik ile kendini sosyal açıdan geliştir:

1) İnsanları eleştirme! Sosyal çevreni ne kadar eleştiriye tutarsan diğer herkesi kendinden o kadar farklı görürsün bu da onları anlamını zorlaştırır.[1]

Tüm Reklamları Kapat

2) Ortak noktalara odaklan! Mantığa odaklandığından diğer insanların eylemleri elbet sana kıyasla farklı gelicektir. Bundan dolayı insanlarla olan iletişiminde ne kadar mantıklı olduklarına göre değil hangi konularda ortak olduğunuza odaklan. Burası sabır gerekir çünkü herkesle elbet ortak noktan vardır. Sadece bulmak vakit alır.

3) Neden-sonucu düşünme! İnsanlar her zaman tutarlı değildir. Beynini hangi koşullarda ne yapman gerektiğine dair bir odak durumuna sokarsan o zaman sahip olmadığın sosyal tecrübeye kapalı kalırsın. İnsanlarla yeni ilişkilere açık ol ve tecrübeler edin. Çünkü sosyal çevreler mantıkla hareket etmenin bazen işe yaramadığı ortamlardır.

4) Özgüven geliştir! Buradaki mesele özgüvensiz olman ile alakası yok. Psikolojik olarak geliştirdiğimiz özgüven daha çok sosyal zekayı tetikler. Bundan dolayı insanlarla olan anlamsızlık ortadan kalkar.

Kısacası bu şekildeydi. Mantığınla hareket ettiğin sürece çok iyi bir sosyal ortam kuramayacaksın. Mantığını sadece kendi hayatında kullanırken duygularını sosyal hayatında kullanmalısın.

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yasin Erkmen
Yasin Erkmen
75.7K UP
Çeviren 3 gün önce 10 dk.

Bir akademisyenin hayatına yön veren ve onu biçimlendiren sayısız kitap arasından yalnızca beşini nasıl seçmeli? Bu işe giriştiğimde, seçtiğim kitapların iki ortak özelliğe sahip olduğunu fark ettim. İlk olarak bunlar farklı nedenlerle yeniden ve yeniden başvurduğum metinlerdi. Başlangıçta belirli bir biçimde okuyup anlamıştım ancak daha sonra, yeni bir araştırma bağlamında, yarı hatırladığım bir fikri yeniden keşfetmek için bu kitaplara geri döndüm. İkinci olarak bu kitaplar kendi türlerinin örnek niteliğindeki temsilcileriydi, benzerleri arasından kaçınılmaz biçimde öne çıkmışlardı.

Collingwood'un An Autobiography (1939) ve ayrıca The Idea of History (1946) adlı eserlerini okumam üzerimde çok güçlü bir etki bıraktı çünkü bundan çok daha önce, etkilenmeye fazlasıyal açık bir yaşta A. J. Ayer'in Language, Truth and Logic (1936) adlı kitabını okumuş ve kariyerime Peter Haggett'in (1965) etkisiyle, coğrafya ve arkeolojideki niceliksel ve istatiksel devrimlerden -özellikle de David Clarke'ın Analytical Archaeologhy (1968) adlı eserinden- etkilenerek başlamıştım.

9
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
🌼 papatyalandınız Emeğinize sağlık, zevkle takip ediyorum.
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Mayıs 2019 48 dk.

Uyku, birçok hayvan türünde ortak olarak paylaşılan bir özelliktir. 2012 itibariyle Türkiye’de doğan bebeklerin ömür uzunluğu beklentisi ortalamada 75 yıl civarıdır. Bu kadar yaşayacak insanların ortalamada 25 yıllarını gözleri ve algıları kapalı bir şekilde, uyku halinde geçireceklerini düşünürsek, uykunun türümüz için ne kadar önemli olduğunu fark etmek mümkündür. Sadece türümüz için de değil… Neredeyse beynin ilk evrimleştiği zamanlardan beri çeşitli uyku formları da canlılara eşlik etmiştir. Bu durumda, eğer ki evrimsel tarihimizi aydınlatmak, beyinlerimizin nasıl çalıştığını anlamak ve kendimizi daha iyi tanımak için uykunun nasıl evrimleştiğini ve neden var olduğunu anlamamız gerekmektedir. Günümüzde uykunun hem evrimine, hem de canlılardaki işlevine yönelik çok kapsamlı ve çok yönlü birçok araştırma yürütülmektedir. Bu yazıda, güncel uyku araştırmalardan bazı örnekler ve sonuçlar sunarak sizlere sadece uykuyu, evrimini ve hayatımızdaki yerini anlatmakla kalmayacağız; aynı zamanda uykuyla yakından ilişkilendirilen birçok ilginç konuyu (örneğin rüyaları, uyku sırasındaki düşme hissinin neden yaşandığını, vb.) en temel düzeyde ve basit bir dille anlatmaya çalışacağız. Umarım faydalı olacaktır.

Eğer ki uykuyu anlamak istiyorsak, öncelikle onu tanımlamamız gerekmektedir. Ancak biz insanlar da dâhil olmak üzere binlerce farklı hayvan türünün her gün saatlerce yaptığı bu davranışı tanımlamanın çok da kolay olmadığı görülecektir. Merriam-Webster sözlüğü uykuyu “gözlerinizin ve bilincinizin kapalı olduğu doğal dinlenme hali” olarak tanımlamaktadır. Bu daha ziyade halka yönelik ve bilimselliğe pek de ağırlık vermeyen bir tanımdır. Türk Dil Kurumu ise bu olguyu “Dış uyaranlara karşı bilincin, bütünüyle veya bir bölümünün yittiği, tepki gücünün zayıfladığı ve her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı dinlenme durumu” olarak tanımlamaktadır. Bu tanımın özellikle “her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı” kısmının aslında bir yanılgı ve hata olduğunu yazının ilerleyen kısımlarında göreceğiz. Bu hatadan biraz daha arındırılmış ve biraz daha bilimsel bir tanım, Macmillian tarafından basılan Öğrenciler İçin Sözlük’te bulunabilir: “Uyku, bilinç düzeyinin değiştiği, duyusal aktivitenin ve neredeyse tüm istemli kasların baskılandığı doğal olarak kendini tekrar eden bir durumdur.”

359
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Pedram Türkoğlu
Analist 14 Aralık 2017 4 dk.

Kedi beslemek ile şizofreni arasında hiçbir istatistiki bağlantı bulunmamaktadır. Hayvanlarla büyümenin sadece zihinsel açıdan değil, savunma sisteminin gelişimi açısından da faydalı olduğu birçok farklı araştırmayla gösterilmiştir.

Sabah Gazetesi'nin 10 Haziran 2015'te yayınladığı bir haber, Amerikan Hastalık Kontrolü Merkezi'nin (CDC) yaptığı "yeni bir çalışma"nın erken yaşta kedi beslemek ile şizofreni arasında ilişki gösterdiğini iddia etmektedir. Hiçbir kaynak gösterme kuralına uyulmayan haberin baz aldığı çalışma incelendiğinde, Sabah Gazetesi'nin "yeni araştırma" diye söz ettiği çalışmanın CDC tarafından yapılmadığı; 1992 ve 1997 yıllarında yapılan iki anket çalışmasını inceleyen bir 2003 makalesi olduğu anlaşılmaktadır.

31
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Ufuk Derin
3.3M UP
Aktaran 25 Temmuz 2024 2 dk.

Paleontologlar, kuzey Myanmar'da kazılan Orta Kretase dönemine ait bir kehribar parçasında daha önce bilinmeyen bir kertenkele türünün kalıntılarını buldu. Yeni keşfedilen bu tür, burun-anüs arası uzunluğu yaklaşık 3 cm olan küçük bir kertenkeleydi. Electroscincus zedi adı verilen bu tür, yaklaşık 99 milyon yıl önce, Orta Kretase döneminde yaşadı.

Mezozoik dönemden bilinen diğer tüm pullu sürüngenlerden (kertenkele ve yılanlar), vücut etrafında çapraz düzende dizilmiş, üst üste binen, bileşik osteodermler (osteoderms) bulunması bakımından farklılık gösteriyor ve bu özellik, onun skink ailesine (Scincidae) dahil edilmesini destekliyor. Sam Houston Eyalet Üniversitesi'nden Dr. Juan Daza ve meslektaşları şöyle açıklıyor:

10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Some Short Christmas Stories (Charles Dickens)

A Christmas Tree
What Christmas is as we Grow Older
The Poor Relation’s Story
The Child’s Story
The Schoolboy’s Story
Nobody’s Story

Warning: Unlike most of the books in our store, this book is in English.
Uyarı: Agora Bilim Pazarı’ndaki diğer birçok kitabın aksine, bu kitap İngilizcedir.

Devamını Göster
₺200.00
Some Short Christmas Stories (Charles Dickens)
Mehmet Ali Döke
Mehmet Ali Döke
19.7K UP
Çeviren 19 Ekim 2016 12 dk.

Canlılar doğaları gereği rekabetçidir; fakat işbirliği de yaygındır. Genler, genomlarda işbirliği yaparlar; hücreler, dokularda işbirliği yaparlar; bireyler, toplumlarda işbirliği yaparlar. İçlerinde toplu eylemin bireyler arasındaki işbirliğinden doğduğu hayvan toplumları yüksek düzeyde toplumsal karmaşıklık sergilerler. Bu gibi toplumlar yalnızca böcekler, memeliler ve kuşlar arasında yaygın olmayıp amip gibi basit türlerde bile görülürler (Görsel 1).

Hayvan toplumları yapı bakımından üreme yetisine sahip tek bir dişinin yüzlerce, binlerce, hatta milyonlarca kısır işçi tarafından desteklendiği tümtoplumsal (ösosyal) böcek kolonilerinden bir veya daha çok üreyen birey ile az sayıda üremeyen bireyden oluşan ve işbirliği yaparak üreyen omurgalı topluluklarına kadar değişiklik gösterirler. Toplu halde yaşayan türlerin çeşitliliği göz önüne alındığında neden bazı türler karmaşık toplumlar oluşturur da onlarla yakın akraba olan diğer türler oluşturmazlar? Bu toplumlar içinde neden bazı bireyler üremeye yatkınken diğerleri kendi üreme çabalarını erteleyip başkalarının yavrularını yetiştirmeye yardımcı olurlar? Bu ve başka soruların yanıtlarını belirlemek, toplulukların nasıl ve neden oluştuklarını ve topluluklar içerisinde bireylerin davranışsal rollerinin nasıl belirlendiğini düşünmeyi gerektirir. 

66
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye İnceleyen10 2 Mayıs 2023
Felsefeye başladığım ilk kitaptır. Bu bazıları için ağır gelebilir ki bu gayet doğaldır. Çünkü ilk başlarda bana da zor geldi fakat devam ettikce keyif almaya ve sayfalardaki anlamları çıkarmaya çalıştım. Kitabı tam 3 defa okudum. Her okumamda altını farklı kalemlerle çiziyorum ve dördüncü defa okursam yine bu kadar daha altını çizmek zorunda kalacamış gibi hissediyorum. İlk başlayanlara tavsiye ettiğimi söyleyemem ancak felsefe ile ilgilenenlerin mutlaka okuması gereken bir eserdir. Tavsiye ediyorum
9.6/10
(100 Kişi)
Puan Ver
Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi CLVI (156) - Almanca Aslından Çeviren: Mustafa Tüzel
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
11
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Esat Kudret
Esat Kudret
702.7K UP
İnceleyen 1 gün önce
Karanlık nedir? Engizisyon nedir? Feodalite, kilise, skolastik düşünce , dogma nedir sorularının cevabı ve bugünkü kapitalist sisteme yol alışın tarihsel seyri var serinin bu kitabında. Çok akıcı bir dil ve bilimsel bir temel.
Ancak serinin sıra ile okunması, insanlık tarihinin seyrini bir bütün olarak kavramak açısından çok önemli. Hatta kitaplığınızda mutlaka bulunması gereken bir eser ve serisi.
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Sahtebilim ve Şüphecilik konusunda geliştirebilirsin.

Sahtebilim
Sahtebilim
98 Makale
19 saat 9 dakika
Öğrenmeye Başla
Komplo Teorileri
Komplo Teorileri
14 Makale
3 saat 50 dakika
Öğrenmeye Başla
Astroloji
Astroloji
4 Makale
1 saat 5 dakika
2 Soru
Öğrenmeye Başla
UFO ve Uzaylılar
UFO ve Uzaylılar
17 Makale
2 saat 44 dakika
Öğrenmeye Başla
Tüm Reklamları Kapat
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ebru Tuba Ölçücü
Gözlemi Yapan 5 gün önce Türkiye, İstanbul
En çok yaprak döken ağaçların çıplak olduğu kış aylarında görülür. Kütükler ve duran ölü ağaçların yanı sıra düşmüş dallar da dahil olmak üzere esas olarak ölü sert ağaçlarda büyür. Gözlem yapılan ağaç düşmüş bir odundur.
10
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Evrim Ağacı'na Destek Ol
Alpaslan Evrim
Üye 4 gün önce Henüz cevap yok.
3I atlas hakkındaki teorilerinizi merak ediyorum?
134 görüntülenme
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close