Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Burak Albayrak
Burak Albayrak
355.7K UP
Ekleyen 25 Ekim 2022 1 sa.

Otizm (veya Otizm Spektrum Bozukluğu), yaşamın erken dönemlerinde başlayan; sosyal etkileşimlerde ve tekrarlayıcı davranışlarda belirli derece bozulma gösteren, son derece sınırlı ilgi alanlarına ve/veya duyusal davranışların belirli bir kombinasyonuna sahip bireylerde görülen, oldukça kalıtsal ve heterojen bir nörogelişimsel bozukluktur. Bu heterojenliği yansıtan otizm terimi hem daha genel bir sunumu hem de "Yaygın Gelişimsel Bozukluklar" genel tanı kategorisi içinde bir alt grup olarak değerlendirilmesini takiben spesifik bir tanıyı tanımlamak için çeşitli şekillerde kullanılmıştır.

Otizmin temel özellikleri, ilk tanımından bu yana önemli ölçüde değişmemiştir. Bununla birlikte, günümüzde otizmin çok hafif ila şiddetli arasında değişebilen bir "spektrumda" gözlendiği kabul edilmektedir. Spektrum Bozukluğu, her biri bir süreklilik içinde ortaya çıkan semptomları ve spektrum boyunca paylaşılan ancak belirgin şekilde farklı biçim ve derecelerde tezahür eden belirli özellikleri olan bir grup bozukluğu ifade eder. Bir spektrum bozukluğu olan herhangi birinin, onunla ilişkili özelliklerin tümünü olmasa da bazılarını göstermesi muhtemeldir ve bunları çok farklı derecelerde gösterebilir.

118
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
160.6K UP
Yazar 1 gün önce 7 dk.

Zeka ve mantık oyunları, bireylerin bilişsel gelişimini desteklemede önemli bir araç olarak görülmektedir. Bu oyunlar sadece eğlence amacı taşımakla kalmayıp aynı zamanda problem çözme, analitik düşünme ve dikkat toplama gibi zihinsel becerilerin gelişimine katkı sağlamaktadır. Bu bağlamda öne çıkan oyunlardan biri de “Kendoku”dur. İlk olarak 2004 yılında Japon matematik öğretmeni Tetsuya Miyamoto tarafından geliştirilen Kendoku, temel aritmetik işlemler ile mantıksal çıkarımı birleştiren özgün bir sayı bulmacasıdır. Oyunculardan belirli matematiksel kurallara uygun şekilde sayıları yerleştirmelerini isterken aynı zamanda oyuncuların satır ve sütunlarda tekrar etmeyen çözümler üretmelerini zorunlu kılar. Bu yönüyle hem klasik sudokuya benzer hem de ondan farklı olarak işlem odaklı düşünmeyi teşvik eder. Gerek sınıf içi eğitimde gerekse bireysel gelişimde kullanılabilen bu oyun, özellikle çocuklar ve gençler için matematiği eğlenceli hale getiren alternatif bir öğrenme yöntemi sunmaktadır.

Bu makalede Kendokunun tanımını ve tarihçesini, oynanış biçimini ve eğitsel faydaları detaylı şekilde incelenerek bu oyunun zihinsel gelişim ve akademik başarı üzerindeki etkileri değerlendirilecektir.

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 13 Mayıs 2024 52 dk.

Alan Turing'in 1950 yılında Mind dergisinde yayımlanan "Computing Machinery and Intelligence" başlıklı makalesi, yapay zeka tarihi için bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Bu eserde Turing, daha sonraları "Turing Testi" olarak adlandırılacak olan fikri ortaya atarak makinelerin düşünme yeteneğini sorgulamış ve bilgisayar biliminin temel taşlarını döşemiştir. Bu test, insan bir "sorgucu"nun, hangisinin hangisi olduğunu bilmeden bir makine ve başka bir insanla yazılı olarak veya doğal dilde konuşmasını içerir. Sorgucu, makineyi insandan güvenilir bir şekilde ayıramazsa, makinenin insan benzeri bir zeka sergilediği kabul edilir.

Turing'in makalesi, tartışmayı zihin ve bilincin doğasına ilişkin soyut felsefi tartışmalardan pratik ve operasyonel bir perspektife temelden kaydırmaktadır. Bunu yaparak, insan düşünce sürecinin kendisini taklit etmek yerine, makinelerin insan zekasına davranışsal eşdeğerlik sergileme becerisine odaklanan zeka için net, ölçülebilir bir standart belirler. Bu pratik yaklaşım, sadece yapay zeka araştırmacılarına somut bir hedef sunmakla kalmamıştır, aynı zamanda psikoloji, bilişsel bilim ve bilgisayar bilimlerinden daha geniş bir disiplinlerarası katılımı davet ederek akıllı sistemlerin geliştirilmesinin önünü açmıştır. Turing'in çalışması bu nedenle sadece makinelerin yeteneklerine bir meydan okuma olarak değil, aynı zamanda zekanın doğasına ilişkin felsefi bir sorgulama olarak da hizmet etmekte ve onlarca yıllık tartışma, araştırma ve yeniliği teşvik etmektedir.

68
8
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hatice Kutbay
İnceleyen 1 gün önce
Paul C. Taylor – Irk Kavramına Felsefi Bir Giriş (Race: A Philosophical Introduction), “ırk” kavramını ne biyolojik bir veri ne de yalnızca ideolojik bir yanılsama olarak ele alan indirgemeci yaklaşımlardan bilinçli biçimde uzak duran, dengeli ve eleştirel bir çalışmadır. Taylor’ın temel başarısı, ırk meselesini hem kavramsal titizlikle hem de toplumsal gerçekliğin sertliğiyle birlikte düşünmeye zorlamasıdır.

Kitap, şu temel soruyla açılır.Irk nedir? Taylor bu sorunun basit bir tanıma indirgenemeyeceğini gösterir. Biyoloji, genetik ve evrimsel antropoloji açısından bakıldığında “ırk”ın bilimsel olarak temellendirilemeyen bir kategori olduğu açıktır. Ancak Taylor’a göre buradan “ırk yoktur” sonucuna atlamak felsefi olarak acelecidir. Çünkü ırk, biyolojik bir gerçeklik olmasa bile toplumsal, tarihsel ve siyasal olarak son derece etkili bir gerçekliktir.

Kitabın önemli katkılarından biri, ırk realizmi ile ırk eliminativizmi arasındaki tartışmayı açık ve anlaşılır biçimde ortaya koymasıdır. Eliminativistler ırk kavramının tamamen terk edilmesi gerektiğini savunurken, Taylor bu yaklaşımın iyi niyetli olmasına rağmen sorunlu olduğunu öne sürer. Çünkü ırk temelli adaletsizlikler, kimlik deneyimleri ve yapısal eşitsizlikler hâlâ somuttur. Irk kavramını teorik olarak ortadan kaldırmak, bu eşitsizlikleri pratikte ortadan kaldırmaz; aksine görünmez kılabilir.

Taylor’ın yaklaşımı eleştirel toplumsal inşacılık olarak özetlenebilir. Irk, doğada var olan bir öz değildir; fakat tarih, hukuk, ekonomi ve kültür aracılığıyla gerçek sonuçlar doğuran bir anlamlar sistemidir. Bu nedenle felsefenin görevi ırkı sadece “yanlışlanmış bir biyoloji” olarak reddetmek değil, onun nasıl üretildiğini, nasıl sürdürüldüğünü ve nasıl dönüştürülebileceğini analiz etmektir.

Kitap boyunca kimlik, tanınma, adalet ve eşitlik kavramları ırk bağlamında yeniden düşünülür. Taylor, ırkın salt baskı kategorisi değil, aynı zamanda birçok insan için deneyim, dayanışma ve politik özneleşme alanı olduğunu da teslim eder. Bu yaklaşım, kitabı yalnızca analitik felsefenin sınırlarında kalmaktan çıkarır ve onu siyaset felsefesi ile etikle doğrudan ilişkilendirir.

Üslup açısından Irk Kavramına Felsefi Bir Giriş, akademik olmasına rağmen didaktik değildir. Taylor, karmaşık tartışmaları sadeleştirirken meseleyi yüzeyselleştirmez. Bu yönüyle kitap, hem felsefeye yeni başlayanlar hem de ırk, kimlik ve adalet meseleleriyle derinlemesine ilgilenen okurlar için güçlü bir giriş metnidir.

Sonuç olarak bu eser, ırkı ne doğallaştıran ne de bütünüyle görmezden gelen bir çizgide durur. Irkın ne olduğu kadar, ne yaptığıyla ilgilenir. Taylor’ın asıl sorusu şudur: Irk kavramını nasıl düşünürsek daha adil, daha dürüst ve daha yaşanabilir bir toplumsal düzen kurabiliriz? Bu nedenle kitap, sadece “ırk” üzerine değil, modern dünyada felsefe yapmanın etik sorumluluğu üzerine de önemli bir katkı sunar.
Puan Ver
Orjinal Adı : Race: A Philosophical Introduction
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hatice Kutbay
İnceleyen 1 gün önce
Murray Bookchin – Özgürlüğün Ekolojisi, modern dünyanın hem ekolojik krizini hem de bu krizin arkasındaki düşünsel kökenleri hedef alan en bütünlüklü siyasal-felsefi eserlerden biridir. Bookchin bu kitabında çevre sorunlarını teknik ya da yalnızca ekonomik meseleler olarak değil, insanın insan üzerindeki tahakkümünden türeyen tarihsel–toplumsal ilişkilerin bir sonucu olarak ele alır.

Kitabın temel savı , Doğa üzerindeki egemenlik fikri, insanın insana egemen olmasının bir uzantısıdır. Bookchin’e göre ekolojik yıkım, kapitalizmin ya da sanayileşmenin rastlantısal bir sonucu değil; hiyerarşi, otorite ve tahakküm üzerine kurulu uygarlık biçiminin zorunlu bir ürünüdür. İnsan, doğayı “kontrol edilmesi gereken bir nesne” olarak tanımladıkça, özgürlüğü de doğadan ve toplumsal bağlardan kopuk, soyut bir bireysel hak olarak düşünmeye başlar.

Özgürlüğün Ekolojisi, tarihsel bir anlatı üzerine kuruludur. Bookchin, ilkel-komünal toplumlardan itibaren hiyerarşinin, patriarkanın ve sınıf ilişkilerinin nasıl ortaya çıktığını izleyerek, ekolojik krizin yalnızca modern döneme özgü olmadığını; ancak modernitede kurumsallaşarak yıkıcı bir boyut kazandığını gösterir. Bu tarihsel yaklaşım, kitabı salt bir çevre manifestosu olmaktan çıkarıp bir uygarlık eleştirisine dönüştürür.

Eserde özgürlük, klasik liberal anlayışta olduğu gibi bireyin sınırsız tercih kapasitesi olarak tanımlanmaz. Bookchin için özgürlük, toplumsal sorumlulukla birlikte var olur. Doğadaki ekosistemler nasıl karşılıklı bağımlılık temelinde işliyorsa, insan toplumları da eşitlikçi, yerel ve yatay ilişkilerle örgütlendiğinde özgürleşebilir. Bu nedenle Bookchin, merkezi devlet yapılarını ve kapitalist üretim ilişkilerini hem ekolojik hem de ahlaki açıdan eleştirir.

Kitabın en güçlü yanlarından biri, ekolojiyi etik ve siyasal bir sorun olarak temellendirmesidir. Doğanın “korunması” gereken bir kaynak değil, insanla birlikte evrilen canlı bir bütün olduğunu savunur. Bu noktada Bookchin’in “sosyal ekoloji” kavramı öne çıkar: Ekolojik sorunlar ancak toplumsal eşitsizlikler, iktidar ilişkileri ve tahakküm biçimleri ortadan kaldırıldığında çözülebilir.

Sonuç olarak Özgürlüğün Ekolojisi, okuyucuya hazır çözümler sunmaktan çok, özgürlük kavramını kökten yeniden düşünmeye çağırır. Bookchin, özgürlüğün doğaya karşı değil, doğayla birlikte kurulabileceğini; insanın ancak hiyerarşisiz, adil ve ekolojik olarak uyumlu bir toplumda gerçekten özgür olabileceğini savunur. Bu yönüyle eser, hem ekoloji hareketi hem de özgürlük düşüncesi için hâlâ güncelliğini koruyan radikal bir başyapıttır.
9.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Hiyerarşinin Ortaya Çıkışı ve Çözülüşü
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Meryema Şermet
Meryema Şermet
109.5K UP
Alıntıyı Ekleyen 6 gün önce
Eğer hayat değersizse ölümün kıymeti ne idi?
Kaynak: Kitap
9.8/10
(15 Kişi)
Puan Ver
Buz ve Ateşin Şarkısı, #1
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
13
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Gökçin Çınar
Yazar 13 Temmuz 2020 8 dk.

Uçaklar, “uçuşun dört kuvveti” dediğimiz taşıma, ağırlık, itki ve sürükleme kuvvetlerinin, birbirleri arasında uçuş boyu süren mücadelesi sayesinde uçar. Bu 4 kuvveti ve yönlerini, aşağıda görebilirsiniz:

Eğer taşıma kuvveti ve uçağın ağırlığı aynı doğrultuda, ters yönde ve aynı büyüklükte etki ediyorsa, uçak ne yükselir ne de alçalır; aynı irtifada uçuşa devam eder. Benzer şekilde, eğer itki kuvveti sürükleme kuvvetine aynı doğrultuda, ters yönde ve aynı büyüklükte etki ediyorsa, uçak ne hızlanır ne de yavaşlar; aynı hızda uçuşa devam eder. Bir yolcu uçağının uçuş görevinin genellikle büyük bir kısmı, bu dört kuvvetin bu şekilde dengede olmasıyla geçer. Bu yazıda bu dört kuvvetten biri olan itki kuvvetinin nasıl üretildiğini inceleyeceğiz.

72
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alperen Karaçor
Alperen Karaçor
62.4K UP
Üye 6 gün önce 1 Cevap
İnsan türü günümüzde bile ciddi farklılıklara sahipken, ileride yeniden dallanıp budaklanarak iki ayrı türe ayrılabilir mi? Eğer Homo sapiens ortak bir ata konumuna dönüşür ve bundan iki farklı tür ortaya çıkarsa, bu türler arasında fiziksel yapı, zeka, adaptasyon yeteneği ve teknolojiyle bütünleşme açısından ne gibi farklar oluşurdu?
400 görüntülenme
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
EtkinlikEğitim
Evrim Ağacı İstanbul Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce İstanbul₺200,0013 Aralık
İngilizce Konuşma Kulübü – English Speaking Club
13 Aralık 2025 15:00 tarihinden 13 Aralık 2025 17:00 tarihine kadar.

İngilizce konuşma kulübümüz sizi bekliyor!

Sağlık, psikoloji, turizm, kültür ve etik gibi birçok konuda yapay zekanın geleceğimizi nasıl etkileyeceğini tartışacak ve BM simülasyonunda belirleyeceğiz.

Komitelerimize katılmak ve delege olmak için kayıt olmayı unutmayın. Kayıt olduğunuzda size etkinlikten önce mail yoluyla temsil edeceğiniz ülkeyi ve dahil olduğumuz komiteyi göndereceğiz.

Siyasi konulara girmeden size verilen ülkenin temsiliyetini yapmak adına, komitenizdeki konuyla ilgili önceden biraz düşünerek hazırlık yaparak gelmenizi rica edeceğiz.

Etkinlik günü komitelerinizde yapay zekanın farklı alanlarda geleceğimizi nasıl yönlendireceğini tartışacak ve argümanlarda bulunacağız.

Etkinliğimiz Evrim Ağacı İstanbul topluluğu ekibimizden, 8 yıldır İngilizce öğretmenliği yapmakta olan Yaren Filiz Koşaner moderatörlüğünde gerçekleşecektir.
——————–
Our English Speaking Club is waiting for you!

We will explore how artificial intelligence may shape our future in areas such as health, psychology, tourism, culture, and ethics and more. We’ll simulate it through a United Nations–style committee experience.

Don’t forget to register if you’d like to join our committees and become a delegate!

Once you register, you will receive an email before the event with the country you will represent and the committee you will join.

To ensure a smooth experience, we kindly ask you to prepare in advance: without diving into political issues, please think about how your assigned country would approach the committee’s topic and come ready with ideas.

On the event day, you will discuss how AI may influence our future in different fields and present your arguments within your committees.

The event will be moderated by Yaren Filiz Koşaner from our Evrim Ağacı Istanbul Organisation who has been an English teacher for 8 years.

Konum: Vogs Coffee Bahariye

Devamını Göster
4
1 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ezgin Boyraz
Ezgin Boyraz
77.9K UP
Yazar 30 Temmuz 2023 9 dk.

Karşılaştırmalar yapmak, insanın doğayı ve kendini tanımlamak için başvurduğu temel yöntemlerden biridir. İnsanın kendi varlığını tanımlama çabası, aynı zamanda kendini diğer canlılardan ayırma çabasıdır. İki ayak üzerinde durmak, alet yapmak ve bazı zihinsel avantajlara sahip olmak gibi bir dizi insan özelliği insanı diğer canlılardan ayrıştırmak için kullanılır. Aslına bakılırsa insan özelliği olarak ortaya konulan çoğu özellik belli ölçülerde diğer hayvanlarda da görülür. Örneğin, çoğu canlı alet yapabilir. Yakın akrabalarımız olan maymunlardan, uzak akrabalarımız olan kuşlara kadar pek çok canlı avlanmak, karşı cinse kur yapmak ve yuva oluşturmak için alet yapar veya doğada bulduğu hazır nesneleri alet olarak kullanır.

Bu yazıda ise insana atfedilen bir başka özellikten, sanattan bahsedeceğiz. İnsan evrimi, biyolojik serüvenimizin yanı sıra kültürel evrimimizi de kapsayan bir kavramdır. Sanat, şüphesiz ki kültürel evrimimizin en önemli parçalarından biridir. Kesin tarihini ve ne şekillerde nasıl ortaya çıktığını tespit etmemizin neredeyse imkânsız olduğu bu uğraşımızın kaynağı, bizim dışımızdaki canlıların bizim sanat uğraşımıza yakın davranışlar gösterip göstermediği gibi soruları inceleyeceğiz.

28
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 26 Şubat 2018 11 dk.

Daha önceki bir yazımızda, bilim insanları arasında ateizm, teizm, deizm, agnostisizm gibi inanç veya inançsızlık tiplerinin dağılımına ve bunun halk arasındaki dağılımı ile olan farklarına bakış atmıştık. Bu yazımızda ise, iki önemli noktaya değinmek istiyoruz: 

Ateizm, tarihsel olarak birçok şekilde tanımlanmışsa da, en genel anlamıyla her türlü yaratıcı gücün varlığını reddetmeye verilen isimdir. Ateistler, dinlerin ve tanrıların gerçek olmadığını düşünmekte ve bunların insanın hayal gücü ile kültürel evriminin bir ürünü olduğunu ileri sürmektedirler. Bu, en azından bir adet yaratıcı gücün var olması gerektiğini iddia eden teizm ile zıt olan görüştür. Daha dar anlamıyla teizm, hem en az 1 tanrıya, hem de o tanrının gönderdiği belirli bir dini görüşe iman etme, inanç duyma demektir. Öte yandan deistler, yaratıcı bir gücün varlığını kabul etmelerine rağmen, dinlerin insan ürünü olduğunu ve yaratıcının insanlarla kitaplar veya dinler yoluyla irtibat kurmadığını ileri sürerler. Alternatif olarak, en genel anlamıyla, ateizm veya teizmin doğru olup olmadığını elimizdeki verilerle bilemeyeceğimizi söyleyen agnostisizm ve yaratıcının Evren'den ayrı bir varlık olmadığını, Evren'in ta kendisi olduğunu ileri süren panteizm gibi dini inanç veya inançsızlık pozisyonları da bulunmaktadır. Fakat tarihsel olarak, bilimle en yakından ilişkisi olanlar, ateizm ve agnostisizm gibi inançlardan tamamen veya kısmen uzak olan felsefi düşünüşler olmuştur. Hele ki Orta Çağ'da Hristiyanlık merkezli teizmin, modern çağda ise İslam merkezli teizmin bilim üzerindeki baskısı düşünülecek olursa, bilim ile anti-teizm arasında sıkı sıkıya bir ilişki varmış gibi gözükmektedir. Peki bu, gerçekten organik bir ilişki midir?

240
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Ufuk Derin
Ufuk Derin
3.3M UP
Aktaran 5 Haziran 2024 4 dk.

Kadınlar genellikle adet dönemlerinde performanslarının düşük olduğunu düşünür ancak Neuropsychologia dergisinde yayınlanan bir çalışmada, Londra Üniversitesi ve Spor Egzersiz ve Sağlık Enstitüsü'nden (ISEH) katılımcılar, katıldıkları deneylerde adet dönemlerinde bile daha hızlı tepki verip daha az hata yaptılar.[1]

Spora yönelik daha önceki tıbbi araştırmalar, kadınların ovülasyon ile adet kanaması arasındaki süre olan luteal faz sırasında sporla ilgili yaralanma riskinin daha yüksek olduğunu göstermiştir.

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Emir Bayar
Evrim alanında araştırmacı 3 Aralık 2023 Sen de Cevap Ver

Erkeklerin testisleri kadınların yumurtası gibi vücut içinde değildir ve dış darbelerle kolayca işlevini yitirebilir. Bu yüzden iki tane olması üreme yeteneğinin çok kolay kaybedilmemesini sağlar. Tek testis iki testisin toplamının yaptığı işi çoğu durumda yapabilir.

101 görüntülenme
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Tüm Reklamları Kapat
Yasin Kayalar
Yasin Kayalar
213.7K UP
1 gün önce
GÜDÜLENMELER VE GÜDÜLENEN ZİHİN

Bir insanın kendisini nasıl tanımladığına bakarak davranışlarılarıyla 'tanım' arasında bağ kurmaya ve bu bağın zihninize yazılmasına karşı çok dikkatli olmak gerek. Zira bu atılan bağ otomatik kendiliğinden tetiklenen güdüye (güdülenme) dönüşür de aklı örter. (Mutlak algıya neden olur.)
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Fikrimi çalmış olmaları umrumda değil. Umrumda olan, kendilerine ait hiçbir fikirlerinin olmaması.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
27
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close