Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
İnceleme
Hatice Kutbay
Hatice Kutbay
59.7K UP
İnceleyen 5 gün önce
Anton Çehov’un Hebecta adlı eseri, yazarın insan ruhunun kırılganlığını ve taşra yaşamının boğuculuğunu en sade ama en etkili biçimde yansıttığı metinlerden biri olarak okunabilir. Çehov burada büyük trajedilerden ya da dramatik olay örgülerinden çok, gündelik hayatın içinde sessizce biriken çaresizliği ve anlam kaybını merkeze alır.

Eserin temel meselesi, bireyin kendi yaşamı üzerinde söz söyleyemeyişidir. Karakterler, toplumsal roller, ekonomik sınırlılıklar ve alışkanlıklar arasında sıkışmış hâlde, hayatın akışına edilgen bir şekilde kapılmıştır. Çehov’un ustalığı, bu edilgenliği abartılı çatışmalarla değil; sıradan konuşmalar, yarım kalan cümleler ve görünürde önemsiz detaylar aracılığıyla göstermesinde yatar. Tam da bu nedenle metin, okurda derin bir iç sıkıntısı ve tanıdıklık duygusu uyandırır.

Hebecta’da taşra yalnızca bir mekân değil, aynı zamanda bir bilinç hâlidir. Umut, sürekli ertelenir; değişim fikri dile getirilse bile gerçek bir eyleme dönüşemez. Çehov, karakterlerini yargılamaz; ahlaki dersler vermekten özellikle kaçınır. Bunun yerine, insanın zayıflığını ve kararsızlığını olduğu gibi sergiler. Bu tarafsızlık, eseri didaktik olmaktan çıkarıp insani bir derinliğe kavuşturur.

Metnin en çarpıcı yönlerinden biri, dramatik olanın sessizlikte saklı olmasıdır. Okur, olayların değil, olaylar yaşanmadıkça oluşan boşluğun ağırlığını hisseder. Bu yönüyle Hebecta, modern varoluşsal edebiyatın öncüllerinden biri olarak da değerlendirilebilir. Çehov, insanın mutsuzluğunu kaderle ya da dışsal kötülüklerle değil; çoğu zaman eylemsizlik, korku ve alışkanlıklarla açıklayarak zamana direnmeyen hayatların evrensel bir portresini çizer.

Sonuç olarak Hebecta, Çehov’un edebiyatındaki temel gerilimi yaşanabilecek hayat ile yaşanan hayat arasındaki mesafe kristalize eden bir metindir. Sessiz, ağır ve sarsıcıdır; okuru büyük duygusal patlamalarla değil, içten içe büyüyen bir huzursuzlukla etkiler. Bu da eseri, kısa ama uzun süre zihinde kalan bir Çehov anlatısı hâline getirir.
Kitap
Puan Ver
Orjinal Adı : Hebecta
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Oğuzhan Beğik
Çeviren 26 Eylül 2014 3 dk.

Köpekbalıklarının dokularında bulunan kolesterol benzeri bir maddenin, insanlarda hepatit gibi iyileşmesi zor olan hastalıklarla mücadele ettiği belirlendi. Skualamin (Squalamine) denen bileşik çoktan insan deneyleri üzerinde kanser ve çeşitli hastalıklar üzerinde denendi ve yüzlerce insanda yan etki görülmedi.

Yeni bir çalışmaya göre squalamine ayrıca virüsün yaşam döngüsünü bozup doku kültürlerinde ve canlı hayvanlarda çoğalmasını engelliyor. Bakteriyel enfeksiyonlara etki edecek ilaçlar olmasına karşın virüslere karşı sadece birkaç tane etkili ilaç var. Şu andaki ilaçlar oldukça belirli özellikteler –her biri sadece bir tür virüse etki etmekte- ama bu türler kolaylıkla mutasyona uğrayıp ilaca karşı dirençli olabiliyorlar. Georgetown Üniversitesi Tıp Merkezi’nden çalışma grubu lideri Michael Zasloff şöyle söylüyor:

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gencay Kaan Polat
Yazar 8 Ocak 2021 14 dk.

İnsan Papilloma Virüsü ya da kısaca HPV, insan türünün gördüğü cinsel yolla en sık bulaşan hastalıktır. AIDS'e neden olan HIV ile "uçuk" veya "herpes" olarak da bilinen HSV'den farklıdır. Bunu şöyle söyleyebiliriz: HPV öylesine yaygın bir virüstür ki, şu anda Dünya üzerinde cinsel olarak aktif olan her kadın ve her erkek hayatlarının bir evresinde bu virüsü mutlaka kapacaktır!

Ancak tabii ki, HPV'nin birçok farklı türü olmasından ötürü, her birinin tehlike arz etme miktarı farklıdır. Bunlardan bazıları cinsel organlara zarar verirken, kimisi vajinal kansere ve penis kanserine bile neden olabilmektedir. Neyse ki aşı teknolojimiz sayesinde HPV'yi önlemeyi başarabiliyoruz.

68
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nevzat Keskin
Seslendiren 11 saat önce 12:17
Kuantum fiziği, genellikle baştan sona göz korkutucu bir saha olarak görülür. Her gün bunlarla uğraşan fizikçilere bile alandaki bazı konular hem ilginç...
0
Berkay Kalaycık
Berkay Kalaycık
129.4K UP
Çeviren 5 Ağustos 2021 14 dk.

Akdeniz tipi iklim bölgeleri (AİB) beş kıtaya yayılmıştır: Afrika, Avustralya, Avrupa, Kuzey Amerika ve Güney Amerika. Bitki örtüsü (yakıt) büyümesini sağlayan serin ve yağışlı kışlar ve bitki örtüsünün tutuşabilirliğini artıran sıcak ve kuru yazlar ile karakterize edilen, güçlü bir mevsimsel iklimi paylaşırlar. Buna bağlı olarak, ekolojik ve evrimsel süreçler ile insan toplumları, Akdeniz tipi iklim bölgelerinin çoğunluğunda, ateş tarafından güçlü bir şekilde şekillendirildi.

Daha yakın zamanlarda, peyzaj ve iklimde yaşanan insan kaynaklı değişimler, yangın rejimlerinde ve dolayısıyla Akdeniz tipi iklim bölgelerinin beşinde de sosyo-ekolojik etkilerinde güçlü değişikliklere yol açmıştır. Son yıllarda artan nüfus, vahşi yaşam alanı ile kentsel alan arayüzüne (veya kısaca "VKA", yaban hayatı alanları ile kentsel alanların iç içe bulunmasını ifade eder) milyonlarca yeni insan ile barınak getirdi ve şiddetli yangın dönemlerinde ısınma ve kuruyan iklimler ve buna artı olarak meydana gelen tutuşmalar (çoğunlukla antropojenik), ekstrem orman yangını olaylarının (kısaca "EOO") yaygınlığının artmasına neden oldu. Ekstrem yangın olayları da, genellikle çok geniş yanan alanlara ve insan yaşamı ve onun varlıkları üzerinde önemli etkilere neden oldu.

40
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Nermin Süğlün Ülker
Deneyimim ve yetkim yok, sadece cümle kurulumu anlaşılmaz geldi. 12 saat önce Sen de Cevap Ver
Beyin kıvrımları artırılabilir mi yada,
Artırılırsa daha mı Zeki oluruz?
Beyin kıvrımları artırılabilir mi yada, Artırılırsa daha mı Zeki oluruz?

"...Albert Einstein beyin kıvrımları üzerinde çalıştığı konu üzerinde arttırarak mı başarıya ulaştı? cümlesinde ne demek istenildiği anlaşılmıyor. "Ne arttırılmış?", "ne arttırılarak başarıya ulaşılmış?", tam anlaşılamadığını düşünüyorum. Bir arkadaşım "kafa küçük olursa beyin de küçük olur, küçük beyinin ise kıvrımları çok olur, bu da insanın çok zeki olduğunu gösterir" gibi bir varsayım ileri sürmüştü yıllar önce. Ne yazık ki bunu kanıtlayamadan bu dünyadan göçtü. Ben de bunun doğru olup olmadığını öğrenemedim (!). Ama okuduğum/dinlediğim kaynaklar bu varsayımın doğru olmadığı yönünde. Bilemiyorum, ben onların yalancısıyım. Konu netleşirse gerçekten çok mutlu olacağım.

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 19 Mart 2014 12 dk.

Evrim, halk arasında son derece sınırlı bir ölçekte bilinmektedir. Bunun birçok sebebi vardır. En temeli, bilindiği üzere biyolojinin sahalarından biri olarak doğan; ancak sonradan bilimin her bir köşesine ulaşacak kadar güçlenen evrimsel biyolojinin sadece şahsi inançlarla ilgili kısmında tartışmaların süregeliyor olmasıdır. Birçokları, evrimin detaylarını merak etmez; kendi düşünceleriyle ters düşmediğine kendini ikna edecek kadar diğerleriyle tartışmaya girmesi, bu kişiler için yeterlidir. Kısaca evrimle ilgileniyormuş gibi gözüken birçok kişi için evrim, bir masabaşı muhabbetinden, internette stres atmak için tartışma gruplarında kullanılan bir araçtan ibarettir. Ancak ortalama Evrim Ağacı okuyucusunun bu sığ düzeyden çok daha ötede olduğunu düşünüyor ve umuyoruz. Bu sebeple, bu yazı dizimizde ilk defa Türkçe ve detaylı olarak evrimin matematiğini anlatmaya çalışacağız.

İlk etapta bu satırları okuyan birinin aklına gelecek ilk soru, sanıyoruz ki "Evrimin matematikle ne alakası var ki?" sorusu olacaktır. Bu oldukça doğaldır ve sebebi yukarıda açıkladığımız gibidir: birçokları, evrimi sadece bir tartışma konusundan ibaret görmektedir. O tartışmalarda sıklıkla evrimin pratik geçmişinin 150 yılı, teorik geçmişinin ise 2000 yılı aşkın bir geçmişe sahip olduğundan bahsedilir; ancak bu sayıların önemi ve uzunluğu üzerinde pek durulmaz. Haydi teorik geçmişini bir kenara bırakalım ve Darwin'in Türlerin Kökeni'ni yazmasından sonraki evrimsel biyolojinin gelişim dönemine odaklanalım. Bu 150 yıl bile, modern bilimin birçok dalı için oldukça fazla bir sayıdır. Bir diğer deyişle, bilimin yaygın sahaları haline gelmiş birçok alan, evrimsel biyolojiye kıyasla günümüze çok daha yakın zamanlarda keşfedilmiş, geliştirilmiştir. 

150
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Zişan Işık
Zişan Işık
104.6K UP
Yazar 3 gün önce 4 dk.

Zihnimizde beliren her duygu ve düşünce milyarlarca nöronun ürettiği elektriksel sinyallerin sonucudur. Düzen bakımından son derece sert, uyum sağlayabilirlik bakımından son derece esnek olan beyinde tüm bu sinyaller doğal yollarla oluşur ve nörobilimin başta gelen gözlem alanlarındandır. Geleneksel nörobilim, beynin işleyiş mekanizmalarını anlamak için bu doğal yollarla oluşmuş kodları okumaya odaklanır. Bu, beyin tarafından yazılan elektriksel bir sinyal dilinin çözümlenmesi ve deşifre edilmesine çabalayan bir çeşit kriptanaliz sanatıdır fakat modern bilim ve mühendislik ışığında bu doğal sinyaller artık yalnızca gözlem alanı olmanın ötesine geçmiş ve belirli sinir hücresi tipleri doğrudan davranışsal kontrole alınmaya hatta bazı durum ve araştırmalarda programlanmaya başlanmıştır. Bu devrimsel çalışma sahası, genellikle nöromodülasyon, optogenetik gibi "nöron kodlama" olarak adlandırılmaktadır. Bu makale, nöron kodlamanın temel prensiplerini açıklayacaktır.

Nöron kodlama, bir sinir hücresinin temel davranış ve işleyişini; ışık, kimyasal maddeler, elektrik ve genetik araçlar gibi kasıtlı bir dış müdahale ile değiştirme faaliyetlerinin tümüne verilen isimdir. Burada nörona bizzat ve doğrudan bir program yüklenerek kendi halinde doğal uyaranlara verdiği reaksiyonlar baskılanıp yeni bir komut seti ile belirli bir anda spesifik bir kimyasalı üretmeye, ateşlenmeye veya susmaya zorlanır. "Program yükleme" ifadesi ile gerçekte nöronun çeşitli girdilere verebileceği tepki ihtimali ve zamanlamasını değiştiren biyolojik müdahaleler kast edilir.

12
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evren Cemil Çayırlı
4 gün önce
Bireysel gelişim kitapları değil sosyal gelişim kitapları okunmalı. 📚
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı
Yazar 18 Nisan 2015 5 dk.

Evrimsel tarihin en önemli basamaklarından çok hücreli yaşamın evrimine doğru atılan ilk adımın, sadece tek bir gen üzerinde meydana gelen basit bir nokta mutasyon ile tetiklenebildiği gösterildi. 2012 yılında yayınlanmış çokhücreli yaşamın evrimine dair bir araştırmada, tek hücreli mayalardan, çok hücreli ilkel (‘kar-tanesi’ adı verilen) yapıların evriminin, uygun koşullarda, sadece 60 gün içinde gerçekleşebildiği gösterilmişti. Çalışmayı gerçekleştiren ekip, 2015 Ocak ayında bir devam çalışması yayınladılar. Yeni makalede, laboratuvarda evrimleşmiş kar-tanesi hücre kümelerinde anne-yavru hücrelerin birbirlerine tutunmalarına fırsat veren mutasyonlardan en temel olanını tanımlıyorlar.

Laboratuvarda evrimleşen çok hücreli yapılarda, hücre kümelenmesinin, anne-yavru hücrenin bölünme sonrası -tek hücreli atalardan farklı olarak- ayrılmaması sonucu oluştuğu gözlenmişti. 

12
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Rasul Nurullazade
İnceleyen9 31 Mayıs
Gerçekten izlerken çok keyif aldığım bir film. Filmin neredeyse her anında beklenmedik olay örgüsü ile karşılaşıyorsunuz. Ancak bazı kısımlarda bilimsel olarak absürt sahneler içerdiğini de söylemek isterim.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Taner Beyter
Taner Beyter
400.0K UP
Yazar 27 Şubat 2021 51 dk.

Ölüm, insanlık olarak, en ciddiye aldığımız konulardan biridir. Buna bağlı olarak birçok kültür ve toplum, ölüme yönelik farklı türden yaklaşımlar geliştirmiş ve açıklamalar sunmaya çalışmıştır. Dolayısıyla ölüm gibi ağır bir konunun felsefi olarak kapsamlı bir incelemeye tabi tutulması ve bu sırada birçok açıdan dikkat çekici soruları da beraberinde getirmesi oldukça anlaşılırdır.

Ölüm, (en azından şu an için) kaçma şansımız olmayan bir "şey"dir. Onu bireysel olarak deneyimler ve başkasına devredemeyiz. Ölümü bir "deneyim" olarak niteledik; fakat ölümün bir deneyim olup olmadığı da aslında pek açık değildir; çünkü ölüm, bir anlamda, bu dünyanın ve dolayısıyla tüm deneyimlerimizin sonu anlamına gelir. Bu sebeple de onu deneyimlediğimizi söylemek ve bir deneyimi tasvir ettiğimiz gibi tasvir etmek epey zordur.

156
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
İsmail Anıl Süder
Üye
sizi tanıyalı 2 yıl oldu ama bana o kadar şey kattınız ki ne desem az. Resmen yeni bir ben ortaya çıktı. Artık her şeyi sorgulayan merak edip araştıran daha önemlisi bilime aşık olan bir genç ortaya çıktı ve hepsi sizin sayenizde iyi ki varsınız.
Vedat Koçoğlu
Vedat Koçoğlu
109.3K UP
4 gün önce
Charles Darwin çizdim nasıl olmuş
5
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Güven Soner
Güven Soner
40.1K UP
Yazar 2 gün önce 4 dk.

Hastanede muayene olurken sağlık çalışanının iki dakika sessizce ekrana bakması size belki sıradan gelir. Peki ya görme engelli olsaydınız?

Seslerden başka hiçbir ipucunuz yokken o sessizlik sizde nasıl bir his yaratırdı?

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
580.3K UP
Eseri Ekleyen 3 gün önce Film
Puan Ver
Orjinal Adı : Sorry, Baby
Yönetmen: Eva Victor
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Bora Cüneyt Akçakın
Seslendiren 14 Ağustos 2024 47:16
Bursa, Karacabey Perseid Meteor Yağmuru Gözlem Etkinliği'ni düzenleyen Alper Tüydeş'i konuk aldık, sorular sorduk!
19
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Evrim Ağacı'na Destek Ol
EtkinlikKültürel Etkinlik
Evrim Ağacı Ankara Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce Ankara₺310,00 - ₺450,0020 Aralık
Jeolojik Çağlar Sunumu ve MTA Doğa Tarihi Müzesi Gezisi
20 Aralık 2025 10:30 tarihinden 20 Aralık 2025 16:00 tarihine kadar.

Evrim Ağacı Jeolojik Çağlar Sunumu ve MTA Doğa Tarihi Müzesi Gezisi etkinliği 20 Aralık 2025 tarihinde saat 10.30’da başlayacaktır. 


Etkinlik 45 dakikalık 2 oturum sunum ve bir gezi halinde yapılacaktır. 



Etkinlik Konuları ve Planı:

1. Jeolojik Çağlar

2. MTA Doğa Tarihi Müzesi Gezisi

Konuşmacı: Dr. Babür Erdem, Evrim Ağacı Ortak Kurucusu
Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Biyolojik Bilimler Bölümü’nde doktorasını tamamlamıştır. Araştırma alanları davranış biyolojisi, hesaplamalı biyoloji ve evrimsel biyolojidir ve bu konularda yayımlanan çeşitli makaleleri vardır. Ayrıca TÜBİTAK destekli projelerde yürütücülük yapmış ve birçok projede yer almıştır. Şu anda ODTÜ Robotik ve Yapay Zekâ Merkezi’nde arılar ve davranışları üzerine araştırmacı olarak çalışmaktadır.

Etkinlik, 30 kişilik kontenjan ile sınırlıdır. 30 kişiye ulaşılması durumunda kayıtlar kapanacaktır. Kontenjan dolduktan sonra yatırılan ücretler iade edilecektir.

Fiyatlandırma Bilgisi:
Dersler, öğrenci ve tam olmak üzere iki fiyatlandırmaya tabi olacaktır. Aktif olarak bir eğitim kurumunda öğrenim gören kişiler “öğrenci” sayılacaktır ve bu fiyat üzerinden ödeme yapacaktır. Diğer kişiler ise “tam” sayılacaktır ve bu fiyat üzerinden ödeme yapacaktır.
Ayrıca bankanıza bağlı olarak İYİZİCO üzerinden etkinliklerimize taksit imkânı bulunmaktadır.

Sunum Bilet Öğrenci: 310 ₺

Sunum Bilet Tam: 450 ₺
Gezi Bilet: 400 ₺

Devamını Göster
5
2 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close