Derin Bir Nefes Al Dostum!
Akıllı insan soru sorar sevgili dostum…
Fakat soru sorarken cidden cevap arayışı ve bulacağı cevapları ön yargı ile peşinen yargılamayışı önemlidir.
Zira sorduğumuz soruların cevabını biz zaten ve önceden vermiş ve kani (ikna) olmuş isek, okyanusta yönünü kaybeden ve aslında karaya çıkma derdinde olmayan bir yelkenliye benzeriz. Sen de takdir edersin ki "yönünü kaybedip karaya çıkma derdi olmayan bir yelkenliye hiçbir rüzgar yardım edemez."
Derin Bir Nefes Al Sevgili Dostum…
Derin bir nefes al.
Gerek biyolojik gerek sosyo-ekonomik gerekse psikolojik sınırını bil ve buna saygı duy. Bu sana kendi öz gerçekliğini ve potansiyelini gösterecektir. İşte bunun üstüne ne inşa edeceksen et.
Dünyaya damga vuran 68 (Fransa) kuşağının dünya özgürlük mücadelesine ve vesilesi ile insanileşmemizin kaldırım taşlarına döşediği en değerli söz şudur: “Gerçekçi ol imkânsızı iste.”
İşte bu derdin dermanı budur sevgili dostum özeti de.
Tavşan hızlıdır ve fakat yarışı her zaman kaplumbağa kazanır. Biraz sabır, biraz cesaret ve biraz da öz güven yeter de artar bile…
Yetersizlik hissi onanmaz bir hırsın yansıması olabilir ve özünde denetim altında bir hırs itici motor gibidir: Sarsar fakat ileri fırlatır.
Ancak ola ki bu motor başına buyruk davranır, balatalarımızı da aşındırır ve biz buna izin verir isek, bizi hızlı giden bir atın seyrek düşen bokuna çevirir. İlk durağımız da ya bir duvar ya bir ağaç gövdesi ya da bize benzeyen ve freni boşalmış başka bir motor ve sürücüsü olur. Benzetmelerimi bağışla, bunlar halk deyimleridir ve yaşamda sınanmış onaylanmış yaşam hikayelerine dayanır.
Derin bir nefes al dostum…Sevgiyle…
(Not: Biraz geç kalmış bir cevap oldu, kusura kalma)