Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Turan Tufan
Turan Tufan
65.1K UP
Yazar 18 Ekim 2014 7 dk.

2005 yılında May-Britt Moser ve Edvard Moser, beynimizin nerede olduğumuzu ve nereye gittiğimizi hesaplamasında büyük öneme sahip bir çeşit nöron olan ızgara (grid) hücrelerini keşfettiler. O zamandan itibaren mekansal farkındalığın, hafızanın ve karar mekanizmasının işlevsel hale gelmesinde rol oynayan ızgara hücrelerinin ‘yer’, ‘sınır’ ve ‘head direction’ gibi diğer tip nöronlar ile ne şekilde iletişim halinde olduğunu bulmak adına çalışmalarına devam ettiler. Izgara hücreleri navigasyon sistemini içeren entorhinal korteks, Alzheimer hastalığının erken evrelerinde çok yoğun olarak hasara uğramaktadır ve bu nedenden dolayı kavramsal yeneteğin ve hafızanın nasıl ve neden kaybolduğunu daha iyi anlayabilmek için Entorhinal korteks Alzheimer ve diğer nörolojik rahatsızlıkların tedavisinde önemli bir potansiyel haline gelmiştir. 

Hayatınızda gözle görebileceğiniz en ileri sistem kendi beyninizin içine kurulmuştur. Kodlanan bir sistemin varlığı ve tüm hayatınız boyunca karşılaştığınız olayları hafızaya alan ve onları haritalayan bir sistem. 

72
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Tugrulardaesici Tuğrul Arda Eşici
İnceleyen 1 gün önce
Kesinlikle alt seviye bir filmdi gerek kullanılan efektler gerek ses tasarımı fakat bir kısmı es geçmemek lazım ne demişler: Yiğidi öldür hakkını yeme!

MÜKREMİN KAAN AKKOÇ

Rezil bir filmde En karanlık gecelerin en aydınlık yıldızı gibi parlayan adeta oscarlık bir oyunculuk sergiledi
Özellikle filmin başındaki "BU GECE SAKIN UYUMA" repliği izlerken tüylerimi diken diken etti bu kadar korku fikmi izledim fakat bu sahne kadar kaliteli bir oyunculuk görmedim, duymadım da. Bu sebeple bu filmi eleştirirken bu müstesna oyunculuğu es geçemeyiz.

Teşekkürler Kaan Akkoç
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Mayıs 2014 42 dk.

Bilimle ve evrimle ilgili konularda iki argümanın sesi çok gür çıkar: İlki, bilimde "tesadüf" kavramına mutlak suretle yer olamayacağı iddiasıdır. Yani bazı insanlar, doğada hiçbir şeyin rastgele, tesadüfen, şans eseri olamayacağına inanır. Bu sanrı öylesine güçlüdür ki, bilimsel bir meselede bir olayın "şans eseri" o şekilde yaşandığı söylendiğinde, sanki bilimin sınırlarından çıkılmış da, imkansız bir olaydan bahsediliyormuş gibi tepkiler gösterirler. Bu, Evren'de her şeyin önceden belirlenmiş kurallara ve katı bir mutlakiyete dayalı olduğu görüşünün hatalı bir uzantısıdır. Buna az sonra döneceğiz.

Argümanlardan ikincisi ise, evrimin "tesadüflerle dolu" olduğu ve daha önemlisi, evrimsel biyolojinin her şeyi "tesadüfler" ile açıkladığıdır. Yani bu kişilere göre evrim, Evren'in başlangıcından tutun da, insanların kararlarına kadar her şeyin tesadüf eseri var olduğunu ileri sürmektedir. Halbuki sırf evrime özgü bir "tesadüf" tanımı yapmak ve diğer doğa yasalarından ayırmak büyük bir hatadır. Evrim, diğer doğa yasaları ne kadar tesadüfiyse o kadar tesadüfidir. Buna da az sonra döneceğiz.

173
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Osman Akman
Osman Akman
136.3K UP
Çeviren 26 Şubat 2020
Bu sıcak Jüpiter'in sonu yaklaşıyor. Sıcak Jüpiterler, Jüpiter gibi ana yıldızlarına Merkür'ün Güneşimize olduğundan çok daha yakın yörüngede dönen dev gezegenlerdir. Ancak, bazı sıcak Jüpiterler diğerlerinden daha uç noktalardadır. Görselde genel olarak tasvir edilen NGTS-10b, henüz keşfedilen en yakın ve en hızlı yörüngeye sahip dev gezegendir ve kendi yıldızının etrafında yalnızca 18 saatte dönmektedir. NGTS-10b Jüpiter'den biraz daha büyüktür, ancak yıldızının yüzeyinden yıldızın çapının iki katından daha kısa bir yörüngede dönmektedir. Bir gezegen bu kadar yakın bir yörüngede döndüğünde, gelgit kuvvetleri tarafından aşağı çekilerek içe doğru spiral çizmesi ve sonunda yıldızın kütleçekimi tarafından parçalanması beklenir. Warwick Üniversitesindeki araştırmacılar tarafından keşfedilen NGTS-10b; adını, tehlike altındaki gezegeni yıldızının önünden geçerek ışığın bir kısmını engellediğinde tespit eden Yeni Nesil Geçiş Araştırması'ndan alıyor. NGTS-10b'nin şiddetli ölümü eninde sonunda gerçekleşecek olsa da ne zaman gerçekleşeceğini henüz bilmiyoruz.
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 11 Haziran 2019 31 dk.

Büyük Patlama, modern kozmolojik teoriler ışığında, maddenin aşırı yoğun ve sıcak bir noktadan genişlemesi sonucu Evren'imizin oluşmasını mümkün kılan âna verilen isimdir. Yani tıpkı kara deliklerin merkezinde bulunan tekillik gibi, Evren'in başlangıcında da bir tekillik bulunmaktadır. Evren, bu tekil noktadan başlamış ve bugünkü haline doğru evrimleşmiştir. Evren'in şu andaki büyüklüğünü tam olarak bilemiyoruz; ancak Evren'in gözleyebildiğimiz kadarının 93 milyar ışık yılı çapa sahip bir küre olduğunu biliyoruz. Evren'in büyüklüğüyle ilgili detayları buradaki yazımızdan okuyabilirsiniz.

Albert Einstein, 1915 yılında uzay ve zaman algımızı kökünden değiştiren Genel Görelilik Teorisi’ni ortaya attığı zaman denklemlerin statik olmayan bir evreni gösterdiğini fark etti. O zamanlarda Evren’in genişlediğine veya daraldığına dair bir gözlem olmadığı için Einstein denkleme "Kozmolojik Sabit" adıyla bilinen bir parametre koydu, bu parametre boş uzayın enerjisini temsil ediyordu ve kütle çekimin etkisini yok ederek Evren’in statik bir biçimde kalmasını sağlıyordu.

472
4
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
573.8K UP
2 gün önce
NASA, Güneş Sistemi’ni ziyaret eden yıldızlararası kuyruklu yıldız 3I/ATLAS’a ait şimdiye dek elde edilmiş en yakın görüntüleri yayımladı. Kuyruklu yıldız, 1 Temmuz 2025’te ATLAS teleskopu tarafından keşfedilmiş ve sıradışı özellikleri nedeniyle bilim dünyasında yoğun ilgi toplamıştı. Dünya, cisim Güneş’e en çok yaklaştığı 29 Ekim tarihinde yanlış konumda olduğu için gözlemler yapamamıştı; ancak Mars bu açıdan avantajlıydı.

Mars Reconnaissance Orbiter (MRO), 2 Ekim’de 3I/ATLAS’ı yalnızca 30 milyon kilometreden görüntüleyerek en detaylı veri setini sağladı. NASA’nın MAVEN aracı kuyruklu yıldızı ultraviyole dalga boylarında gözlemledi; Perseverance ise Mars yüzeyinden izledi. Bunun yanı sıra PUNCH, STEREO, SOHO, Lucy ve Psyche gibi farklı görevlerdeki araçlar da kuyruklu yıldızı kaydetti.

NASA, 3I/ATLAS’ın davranışının tamamen doğal bir kuyruklu yıldızla uyumlu olduğunu vurguladı. Cisim, Güneş Sistemi dışından geliyor olması nedeniyle bilimsel açıdan büyük önem taşıyor. Amatör gözlemciler tarafından çekilen yeni görüntüler de kuyruklu yıldızın yeşilimsi koması ve uzun kuyruklarıyla tipik bir kuyruklu yıldız olduğunu doğruluyor.

3I/ATLAS, Dünya’ya en yakın konumuna 19 Aralık’ta ulaşacak. Bu tarih, yer tabanlı teleskoplarla yapılacak gözlemler açısından en uygun zaman olacak.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ebru Tuba Ölçücü
Gözlemi Yapan 6 gün önce Türkiye, İstanbul
En çok yaprak döken ağaçların çıplak olduğu kış aylarında görülür. Kütükler ve duran ölü ağaçların yanı sıra düşmüş dallar da dahil olmak üzere esas olarak ölü sert ağaçlarda büyür. Gözlem yapılan ağaç düşmüş bir odundur.
11
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ecem İşler
Ecem İşler
22.3K UP
Aktaran 1 gün önce 2 dk.

Kulağa korku filminden fırlamış gibi geliyor: Kemikleri yiyip bitiren, kafatasının kaynaşmış plakalarını kaynayan asit gibi eriten bir hastalık.

Ancak araştırmacılar, 3 Ekim'de Nature Neuroscience dergisinde yayımladıkları raporda, Glioblastoma adı verilen bir beyin kanseri türünün de benzer bir etki yaparak canlı kafatası dokusunun aşınmasına yol açtığını bildirdi.

10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yasin Kayalar
Yasin Kayalar
213.2K UP
5 gün önce
Fiziksel (mekanik) ve elektromanyetik diye bir ayrım evrende yoktur. Fiziksel olan herşey (tüm etkileşim ve hareketler) gerçekte elektromanyetizmaya dayanır. 
Örneğin fiziksel olarak dalgalanan bir nesne (mesela esnek bir lastik) elektromanyetik dalgalanmak zorundadır. (Fiziksel olarak gördüğümüz mekanik dalgalanma atom düzeyinde elektromanyetik dalgalanma olmak durumunda.)

0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mehmet Umut Canoluk
Çeviren 2 Nisan 2016 1 dk.

Hayvanlar alemi çok geniş olmasına rağmen bilim insanları da biliyor ki bu alemin yalnızca küçük bir kısmı hakkında bilgi sahibiyiz. An itibariyle 2.3 milyon türden haberdar olmakla beraber, bazı tahminlere göre de her yıl ortalama 15,000 yeni türün bulunmasıyla bu sayı daha da artıyor.

Amerika’daki 12 farklı kurumdan yıllar boyunca bütün bu hayvanları belgelemek ve sayılarını belirlemek için bir araya gelen araştırmacılar, bilinen tüm türleri ve aralarındaki evrimsel ilişkiyi görselleştirmek amacıyla kapsamlı bir şema oluşturdu. Ortaya çıkan şema, geçen sene Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) dergisinde yayımlandı.

18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mücahid Köse
Çeviren 23 Ocak 4 dk.

Yapay zekanın hızlı evrimi, bir zamanlar bilimkurgu ile sınırlı gözüken büyük ve önemli etik soruları da gün yüzüne çıkarmaktadır: Yapay zekanın bilinç kazanması mümkün olabilir mi? Bir gün yapay zeka sistemleri insanlar gibi "düşünebilir" hale gelirse, bu sistemler insanlar gibi içsel deneyimlere sahip olabilir mi? Acı çekebilirler mi ve eğer öyleyse, insanlık bu sistemlerin haklarını gözetecek mi?..

Bir grup filozof ve bilgisayar bilimcisi, "yapay zeka özlüğü" konusunun ciddiye alınması gerektiğini öne sürmektedir. 4 Kasım 2024'te ön baskı olarak yayımlanmış bir makalede yapay zeka şirketlerinin geliştirdikleri sistemlerin yalnızca bilinç ve özerk olarak karar verme kapasitelerini değerlendirmekle yetinmemeleri, aynı zamanda bilinç geliştiren bir sisteme karşı nasıl davranılması gerektiğine dair protokoller de belirlemeleri önerilmektedir.[1]

39
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

İnceleme
Ulaş Başoğlu
Ulaş Başoğlu
50.9K UP
İnceleyen8 6 gün önce
Yazarın uzmanlık alanı olmayan eser mağara resimlerinin keşfedilişinde rolü olan kişilerin yaşamlarını, bu mağaraların bulunuş hikayelerini, üzerinde yapılan çalışmaları, görüşler ile ilgili ikilemleri ele alan, okuması keyifli bir eser. Çeviriyi de beğendiğimi ifade etmeliyim. Mağara resimlerinin yorumlanmasının ne kadar zorlu bir iş olduğunu ancak bundan 40-30 bin yıl önceden beri yapılan bu eserlerin bize sunabileceği mesajlar hakkında perspektifimizi geliştiren bir eser. İnsanlık ve bu bağlamda sanat tarihine ilgi duyan okurlar beğenecektir. Öte yandan kitabın vermek istediği mesajları gereksiz detaylara boğarak verdiğini düşünüyorum.
9.6/10
(5 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : The Cave Painters: Probing the Mysteries of the World's First Artists
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Funda Başak
Seslendiren 27 Mayıs 2020 10:37
2005 Ağustos’unda ABD tarihinin en yıkıcı felaketlerinden biri olan Katrina Kasırgası yaşandı. 1800’den fazla kişinin ölümü ve tahmini olarak 372 bin...
23
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

🔬 Manyetik alan, hareket eden elektrik yükleri ya da mıknatıslar çevresinde oluşan ve diğer hareketli yükler üzerinde kuvvet uygulayan vektörel bir alandır.

🧲 Örneğin bir mıknatısın etrafında oluşan çizgiler veya kabloda ilerleyen akımla çevrede meydana gelen etki bu alana örnektir.

📐 Alanın şiddeti ve yönü, yük hareketinin hızı ve yönüyle doğrudan ilişkilidir; bu ilişkiyi anlatan formüle Lorentz Kuvveti denir: F = q (E + v × B).

🌍 Bu kavram sadece laboratuvar değil, günlük hayatımızda da karşımıza çıkar: Dünya’nın manyetik alanı bizi kozmik radyasyondan korur, elektrik motorları ve jeneratörler bu prensiple çalışır.

📡 Modern teknolojide ise manyetik rezonans görüntüleme (MRI), sabit diskler, elektromıknatıslar birer uygulama örneğidir.

Yazar: Cemgil Bilici
Editör: Damla Şahin Uçar

ℹ️ Bu içerik, Evrim Ağacı internet sitesinden derlenerek hazırlanmıştır. Derleme sırasında bazı önemli detaylar kaybolmuş olabilir. Konu hakkında eksiksiz bilgi almak ve kaynaklarımızı görmek için içeriği lütfen evrimagaci.org üzerinden okuyunuz.
Tüm Reklamları Kapat
Blog Yazısı
Ecrin Ela Erduyan
Blog Yazarı 2 dk.

Dünyanın hiçbir koşulda yok olması kaçınılmazdır. Biz insanlar bile kendi felaketlerimizi oluşturmaya varan bir tekniğe ulaşmışızdır. 30 Haziran 1908 gününün sabah saatlerinde Orta Sibirya göklerinde seyretmekte olan kocaman bir alev yumağı görüldü. Ufukta temas ettiği yerde büyük bir patlama oldu. 2.000 kilometre karelik bir ormanlık bölgeyi yerle bir etti ve temas etmesiyle binlerce ağacı yakması bir oldu. Yerkürenin çevresini iki kez dolaşan bir atmosferik şok yarattı. Ardından iki gün süreyle atmosfere öylesine incecik toz yayıldı ki, olay yerinden 10.000 km ötede kalan Londra'da sokaklara düşen ışık parçacıkları altında gazete okunabiliyordu.

İşte bu olay ''Tunguska Olayı'' diye bilinir. Bilginlerden bazıları, zıt zerrecikli bir madde parçasının (anti-maddenin) yeryüzündeki olağan maddeyle çarpışınca, parçalanıp gama ışınları biçiminde ortadan kaybolduğu görüşünü savundular. Fakat geçtiği yerde radyoaktivite bulunmayışı bu açıklamayı boşa çıkarıyor. Bazı bilginler de küçük bir karadeliğin Sibirya'nın doğusundan geçip gittiğini savunuyorlar. Ama atmosferik şok dalgaları o günün daha ileriki saatlerinde Kuzey Atlantik'ten bir cismin geçtiğine işaret etmektedir. Yerküre dışı bir uygarlığa ait bir uzay aracının bozulması yüzünden gelip çarpması söz konusu olabilir, fakat böyle bir aracın herhangi bir parçasının izine rastlanmadı. Ortaya atılan bu savlar az çok taraftar buldu. Ancak hepside kanıttan yoksundur.

23
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim ve bilimseverler sıkıcı değildir! Evrim Ağacı Etkinlik Platformu'nu kullanarak bulunduğun şehirde veya internet üzerinde toplantılar, etkinlikler, buluşmalar düzenleyebilir, diğerlerinin düzenlediği etkinliklere katılabilirsin. Ayrıca eğer bilimle ilgili bir iş, staj, burs veya eğitim arıyorsan veya bu pozisyonları dolduracak bilimseverler, bilim insanları ve öğrenciler arıyorsan, Evrim Ağacı İlan Platformu'nu kullanarak Türkiye'deki ve Dünya'nın her yanındaki bilimseverlerin oluşturduğu ağa katılabilir, bu ağa güç katabilirsin!

Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close