Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Blog Yazısı
9
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Yusuf İğın
Yusuf İğın
251.9K UP
Yazar 28 Nisan 2023 20 dk.

Satürn (eski Türkçedeki adıyla "Sekentiz"), Güneş Sistemi'ndeki 6. gezegendir. Gökyüzüne bakıldığında diğer birkaç gezegen gibi çıplak gözle de görülebilen, bir teleskop yardımıyla görkemli halkaları da görünür olan Satürn, Güneş Sistemi'nin en popüler gezegenleri arasındadır. Güneş'e en yakın olduğu noktada 1,3 milyar, en uzak noktada 1,5 milyar kilometre uzaklıktaki yörüngesinde bulunan gezegenin ilk gözlemi konusunda net bir bilgi yoktur.

Babilli gökbilimciler tarafından oluşturulmuş eksen ve hareket kayıtlarının bulunmasıyla birlikte Antik Roma ve Yunan tarihinde de gözlemlenip mitlere ve efsanelere konu olmuş Satürn'ün modern dünyadaki keşfi Galileo Galilei tarafından yapılmıştır.

58
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Haziran 2011 17 dk.

Himen veya hymen, vajinal açıklığın dış kısmını saran ve kimi durumda kısmen kapatan bir mukoza dokusudur. Bu doku, bazı durumlarda ilk cinsel birleşme (coitus) sırasında yırtılır, genişler veya açıklığı büyür. Ancak bu durumun her cinsel ilişkide yaşanmadığına dikkat etmek gerekir. Eğer hymende bir hasar oluşursa bu kişide kanama ve acıya neden olabilir.[11][12]

Seks ile ilişkisinden ötürü birçok toplumda bu dokuya kültürel anlamlar yüklenmiştir ve halk arasında hakkında birçok hatalı bilgi dolaşmaktadır. Örneğin birçok kültürde himen perforasyonu ("kızlık zarı yırtılması"), bir tür "bakirelik testi" gibi değerlendirilir ve bu kültürlerde kadınlara cinsellik konusunda çeşitli baskılar uygulanır. Ne var ki himen, aynı zamanda sert düşmeler ve sarsmalar ile, vajinal tampon kullanımı ile veya at binme ve bisiklet gibi sporlarla uğraşma nedeniyle de yırtılabilir. Ayrıca ilerleyen kısımlarda göreceğimiz gibi, bazı kadınlarda himen daha esnektir ve ilk seks sonrasında da (hatta birden fazla seks sonrasında da) korunmaya devam edebilir. Dolayısıyla himenin varlığı veya yokluğu, "bakirelik" veya cinsel deneyim konusunda güvenilir bir belirteç değildir.

261
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meriç Öztürk Ve Eda Alparslan
Meriç Öztürk Ve Eda Alparslan Seslendiren 9 Ocak 42:10
Birisini izlerken, taklit ederken ve en önemlisi empati kurarken, beynimizde neler oluyor? Ayna nöronlar neden önemli, nasıl çalışıyorlar? Dünyayı ayna...
25
🔍 Optik illüzyonlar, gözlerin ve beynin nasıl çalıştığını bir anda ortaya koyan büyüleyici deneylerdir.

🧠 Örneğin, görsel bilgi beyne ulaştığında işlenmesi birkaç milimetrelik gecikmeyle gerçekleşir; bu boşlukta beynimiz geleceği tahmin eder, verileri “tamamlar”. Bu mekanizma, illüzyonların oluşmasına yol açar.

👀 Fizyolojik yanılsamalar parlaklık, renk veya hareket gibi etkenlere bağlıyken bilişsel illüzyonlar beynimizin bildik şablonlara dayalı tahmin yapma eğiliminden kaynaklanır.

🌿 Evrimsel bakış açısıyla bakarsak atalarımızın hızlı karar vermesi gerekiyordu ama bu hız bazen görsel işleme hatalarıyla sonuçlandı, günümüzde bu hatalar “sanat” veya “oyun” olarak karşımıza çıkıyor.

🔧 Sonuç: Gördüğümüz şey, dünyadaki nesnelerin doğrudan görüntüsü değil, beynimizin “enkode edip yeniden ürettiği” bir algıdır.
Yazar: Çağrı Mert Bakırcı
2. Yazar : Meltem Çetin Sever

ℹ️ Bu içerik, Evrim Ağacı internet sitesinden derlenerek hazırlanmıştır. Derleme sırasında bazı önemli detaylar kaybolmuş olabilir. Konu hakkında eksiksiz bilgi almak ve kaynaklarımızı görmek için içeriği lütfen evrimagaci.org üzerinden okuyunuz.
Efil Saylam
Efil Saylam
126.3K UP
Yazar 9 Mart 6 dk.

Aynalanmış Benlik Yanlış Tanımlaması (İng: "Mirrored-Self Misidentification", "MSM"), bireyin aynadaki yansımasını başka bir kişi olarak algıladığı nadir bir nörolojik bozukluktur. Bu durum, genellikle nörodejeneratif hastalıklarla ilişkili olup, bireyin kendini tanıma becerisinde bozulmaya yol açar. Sanrısal Yanlış Tanıma Sendromları (İng: "Delusional Misidentification Syndromes", "DMS") grubunda yer alan MSM, hastanın yanlış algılarının farkında olmaması ve düzeltmeye direnç göstermesi ile karakterizedir.

Bu bozukluk, özellikle Alzheimer ve diğer demans türlerinin ileri evrelerinde sıkça görülmekle birlikte, travmatik beyin hasarları ve bazı psikiyatrik durumlar sonucu da ortaya çıkabilir. Hastalar genellikle, kendi yansımalarının bir yabancıya ait olduğunu ve bu kişinin kendilerini takip ettiğini veya gözlemlediğini düşünürler. İlginç bir şekilde, MSM hastaları aynaların nasıl çalıştığını ve yansıma kavramını teorik olarak açıklayabilirler, ancak bu bilgi onların sanrılı inançlarını değiştirmeye yetmez.

27
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
İlhan Taşlı
İnceleyen10 11 Mart 2023
Sadece ülkemizin değil Dünya'nın en ünlü Sümerologu Muazzez İlmiye Çığ. Sümer alfabesinin çözülmesi, ilk Sümer tabletlerini okuma ve tercüme etme başarısı göstermiş en önemli bilim kadınlarımızdan. Tespitleri uzun yıllar tartışılmış ve antik tarihçilere ışık olmuştur. İlk medeniyet kabul edilen Sümerler'e yakından bir bakış.
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
24
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Poyraz Savaş
Poyraz Savaş
118.0K UP
Çeviren 1 gün önce 9 dk.

Sosyal medya akışı çoğunlukla yapay zeka tarafından oluşturulan görsellerle dolu. Bir videoda, bir Sinek kuşu çifti bir gülün içinde yağmurdan korunurken gösteriliyor; bir diğerinde ise bir kutup ayısı yavrusu buzlu okyanustan “kurtarılıyor” ve kurtarıcılarına şakacı ve minnettar bir şekilde davranıyor. Yapay zeka; büyük, siyah, sevimli gözleri olan semender benzeri “amfiblet” yaratıklar da dahil olmak üzere, tamamen yeni hayvanlar bile üretiyor.

Yapay zeka tarafından üretilen içerikler giderek daha kolay, daha hızlı ve daha ucuz hale geliyor. OpenAI'ın Sora, Google'ın Gemini veya Meta'nın video oluşturucusu gibi araçlarla içerik oluşturucular, kelime komutlarıyla vahşi yaşam görselleri ve videoları hazırlayıp bunları sosyal medyada toplu olarak paylaşabiliyor ve bazı gönderiler milyonlarca beğeni topluyor. Bu görseller genellikle şaşırtıcı düzeyde ayrıntı ve gerçekçilik içeriyor, öyle ki yorum yapan birçok kullanıcı görsellerin sahte olduğunu fark etmiyor gibi görünüyor. Gerçekte, çiçeklerin içinde sinek kuşu yuvaları yok, kutup ayılarının doğal ortamlarından "kurtarılmaya" ihtiyacı yok ve "amfiblet" diye bir şey de mevcut değil.

7
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 14 Mart 2015 8 dk.

Hücrelerimiz içerisinde birçok özelleşmiş birim bulunur. Bunlara "organel" adı verilmektedir. Örneğin lizozom adı verilen organel, genellikle çeşitli kimyasalların yıkımı ve parçalanmasından sorumlu organeldir. Bitkilerde bulunan kloroplast adı verilen organeller, fotosentezden sorumludurlar. Hemen her ökaryotik canlıda bulunan mitokondri ise enerji üretiminden sorumludur. Özellikle kloroplastlar ve mitokondriler, evrimin her bir hücremizde bulunan harika ispatlarıdır. Zira bu canlıların, diğer hiçbir organelde görmediğimiz bir şekilde, kendilerine ait genetik materyalleri vardır! 

Normalde ökaryotik (zarlı organellere sahip, daha karmaşık yapılı) canlıların genetik materyali çekirdekte bulunur. Dolayısıyla çekirdek haricinde DNA bulmak şaşırtıcıdır, hele ki organeller içerisinde. Bunu merak ederek organellerin genetik analizini yapan bilim insanları, bu önemli organellerin bir zamanlar bağımsız olarak yaşayan prokaryotik canlılar (çekirdeksiz olan, zarlı organelleri bulunmayan, daha basit yapılı canlılar) ile büyük benzerlikleri olduğunu keşfetmiştir. Bu da, evrimin Endosimbiyoz Teorisi ile birebir örtüşmektedir: evrim tarihinde bir noktada, bir canlı bir diğerini fagositoz ("yeme") yoluyla sindirmeye çalışmış; ancak başarılı olamamıştır. Bu sindirilememiş birliktelik, iki tarafa da fayda sağladığı için, bunu yapabilen canlılar avantajlı konuma geçmişlerdir. Evrimsel süreçte bu daha ufak yapılı prokaryotların özelliklerini yitirip daha belirli işlerde özelleşmeleri (enerji üretimi ve fotosentez gibi) sonucunda karmaşık yapılı hücreler ortaya çıkmıştır. Bu konuda halen bilinmeyen birçok soru işareti bulunsa da, mitokondri ve kloroplastların genetik materyali ve çok sayıda yapısal özellikleri bu ilginç tespiti doğrulamakta ve derinleştirmektedir. Konuyla ilgili detaylı bilgi için buradaki makalemiz okunabilir. Burada anlatacağımız konuya giriş amaçlı olarak aşağıdaki videomuz izlenebilir:

101
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Medikal Embriyoloji (Langman)
  • Boyut: 18 X 25
  • Sayfa Sayısı: 400
  • ISBN No: 9786053557876
Devamını Göster
₺1,033.00
Medikal Embriyoloji (Langman)
Söz
Efe Can Aksoy
Efe Can Aksoy
20.0K UP
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
İnsan soyunun en tehlikeli duygusu aşktır.
Kaynak: Kardeşimin Hikayesi
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Furkan Arduç
Eseri Ekleyen 23 Nisan 2023 Youtube Kanalı
10.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
@TeamCoco
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ebru Tuba Ölçücü
Gözlemi Yapan 1 gün önce Türkiye, İstanbul
Çalılık, ormanlık alan ve kayalık yamaçlarda görülen Funda, mart ve temmuz ayları arasında çiçek açar.
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Şule Ölez
Şule Ölez
1.3M UP
Çeviren 11 Nisan 2014 4 dk.

Saç rengi açıcı içinde bulunan bir kimyasal, yaşamın kökeniyle ilgili soruları cevaplamada ve günümüz Dünya’sında neden yeni yaşam formlarının oluşmadığını açıklamada yardımcı olabilir. Journal of Royal Society Interface’de yayınlanan bir çalışmaya göre, hidrojen peroksit, RNA’nın (ribo nükleik asit) yaşamın yapı taşlarından birine dönüşmesine yardım etmiş olabilir.

3.6 milyardan daha uzun bir zaman önce, Dünya’daki ilkel çorbada yaşayan bir hücre veya protein yoktu. RNA dünyası hipotezi, DNA ve hücre zarı evriminden daha önce, hücreleri olmayan toplulukların hidrotermal bacaların etrafındaki kaya gözeneklerinde oluştuğunu, kendini kopyaladığını ve evrimleştiğini savunur.

21
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Mayıs 2011 30 dk.

Kanser, en yalın anlamıyla, kontrolsüz hücre bölünmesi demektir. Hücreler, sürekli olarak belirli bir döngü içerisindediler. Hayatlarının çoğu "interfaz" denen ve "hücre içi sıradan olayların yapımı ve bir sonraki bölünme için iç hazırlıklar" olarak tanımlayabileceğimiz evrede geçirirler. Daha sonradan, DNA'dan "emrin gelmesiyle" (daha doğrusu belirli bir yüzey alanının hacme oranı değerine veya belli başlı bazı diğer kriterlere eriştikten sonra meydana gelen biyokimyasal geri bildirim sayesinde DNA'nın tetiklenmesiyle) hücre bölünmesi için özel çalışmalar başlatılır. Sırasıyla profaz, metafaz, anafaz ve telofaz evrelerinden geçerek hücre bölünmesi gerçekleşir.

Ancak işler, bizlerin lisede öğrendiği kadar basit değildir. Hücrenin normal yaşamı ve bölünme öncesi, sırası ve sonrasında pek çok zincirleme tepkimeler (İng: "cascade") meydana gelir. Bunlar, çeşitli enzim ve proteinlerce denetlenirler. Her bir faz arası geçiş, farklı metotlarla kontrol edilir. En nihayetinde ise önce DNA bölünür, telofazın son kısmında ise hücre bölünmesi gerçekleşir ve sonuç olarak tek bir hücreden, iki hücre (mayoz durumunda peşisıra iki bölünme sonucu önce iki, sonra dört hücre) meydana gelir.

146
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esat Kudret
Esat Kudret
715.6K UP
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim. 5 gün önce Sen de Cevap Ver

Sanmam…

Hiç bir insan bu kadar saf bir kötülüğün rolüne dahi bürünemez!

Özel ve özellikle zihinsel bir problemi olmadığı sürece hiçbir insan saf kötü olamaz.

Tüm Reklamları Kapat

Bir katil bile çocuğunun başını sevgiyle okşar, sırılsıklam aşık olur, yemekten haz alır ve sevgi ve saygı temelli bir aidiyet besler velev ki mensubu olduğu suç çetesi de olsa.

Örnekleri çoğaltabiliriz...

Fakat hiç bir örnek, hatta görev, adanmışlık ya da meşrulaştırma üzerinden icra edilen kötülük, icra edenin tüm yaşamının yegane amacı ve aracı olamaz.

Nihilizm hiççilik temelinde olumlu ve olumsuz hiç bir şeyi insana yüklemez doğrudur.

Tüm Reklamları Kapat

Fakat ondan bağımsız olarak da ve özellikle insan davranışına yönelik “ya öyle ya böyle” şeklinde nitel ve “ya hep ya hiç” şeklinde nicel bir değerlendirme akla yatkın değil ve yapamayız.

Bir insan saf kötü olduğu için mi kötülük yapar yahut kötülüğü bir görev edindiği yahut görevlendirildiği için mi hep kötülük yapar ifadeleri için de toptancı ve nicel olarak “ya hep ya hiç” içerikli bir sonuca varamayız.

Kimilerinde her ne kadar ibre buna yönelik olsa da bu genelleme insanın gerek genetik- biyolojik gerekse sosyo- politik doğası ile örtüşmez. Çünkü türümüzün doğası ortaklaşmacı zorunluluktan dolayı iyi de olmak zorundadır.

Tümden kötünün hiç bir toplumsal alanda uzun süre varlığını sürdürme şansı yoktur velev ki kötülüğün karşıtı olan iyilik, salt tüm kötülerin kendi aralarında kurduğu "iyi" ortaklıklarla sınırlı da olsa.

İlk başta ifade ettiğimiz " bir katil bile işleyeceği cinayeti önce kendi kafasında meşrulaştırır" ve " bir katil bile çocuğunun başını sevgi ile okşayabilir" örneklerinde olduğu gibi. Sevgiyle...

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Handan Yortanlı
İnceleyen 6 gün önce
Yaklaşık yüzyıl önce, kadınların toplumda yok sayılmasını ve yaşadığı sıkıntıları dile getirebilen ve bunu cesurca yazıya dökebilen birisinin, bugün hala aynı sıkıntıları yaşadığımızı gördüğünde hissettikleri neler olurdu acaba diye düşünmeden edemedim. Bugüne baktığımızda çok ta değişen bir şey olmamış sanki.

Aslında kitabı beğendim. Erkeksiz bir toplum nasıl olur sorusunu, hem erkeklerin hem kadınların olduğu sosyal çevremde çokça konuştuk ve hala ortak bir noktada buluşamadık.

Hemcinslerim tarafından tepki almak adına;
- Kadınların bakış açısından güzel ama kitabın açıklamasında okuduğumdan ziyade Ütopyadan çok Distopya hissi verdi bana.
- Kitabı bitirince bende uyandırdığı hissi sanırım “Dışlayıcı” olarak tarif edeceğim. Gerçi bugüne kadar erkek bakış açısı ile yazılmış ve küçümseyen çok yazı ve kitap okumuşluğum var. Belki yaşadığımız topluma göre kadın ve erkeğin birlikte yaşamadığı bir düzen hayal etmekte güçlük çekiyorum ama yine de sadece kadınların tüm becerileri, dışlayıcı bir üslup kullanılarak yükseltilmiş gibi geldi. İçinde yaşadığım dönemin bu duruma çok etkisi var tabi ki. Kitabın yazıldığı dönem yaşamış olsaydım muhtemelen daha farklı düşünecektim.
- Nasıl ki erkeklerin gücü elinde tuttuğu toplumlarda tüm bu olumlu yönlerin erkeklere atfedilmesi rahatsız ediyorsa, kadınlar tarafından da yapılması, bir kadın olarak beni rahatsız etti. Özellikle annelik ve anneliğin kutsallığı üzerinden medeniyetin ve gelişimin kurgulanması tarafını kafamda pek oturtamadım.

Kitaptan kendi adıma aldığım ders; kadın ya da erkek fark etmeksizin, gücü kimin eline geçirip toplumu şekillendireceğinden ziyade, toplum düzenini her iki bakış açısını da aynı eşitlikte kullanarak inşa edebilirsek bu sorunların hiç birinin yaşanmayacağı.
10.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Medeni bir ülkeye benziyordu açıkçası burası, bilindik herhangi bir ülkeden hiçbir farkı yoktu.
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen8 24 Aralık
Çıkarken aman allahım dediğim ama izlediğimde hım dedirten bir yapım oldu. Ama bu görüşümün olumsuz olmasından değil, bu tür GoT, LotR, Arcane gibi büyük evrenlerin büyük hikayelerinin oturması için hep zaman gerektiğinden. Dune'un ilk filmi için de muazzam potansiyel vadediyor ama muhteşem bir film henüz değil demiştim. Dizi de yine Dune gibi muazzam potansiyel vadediyor ama henüz 6 bölümlük 1 sezon görebildik ve tatmin ediciydi. Her ne kadar tanıdık ve tekrar ediyor olsa da aynı zamanda yabancı bir evrende gibisiniz de. Ki, on binlerce yıl öncesinde geçtiği için normal. Yine bayıldığım şekilde birden çok cephe ve oyuncu var ve bu oyuncular güç istenciyle hamleler yapıyor. Böyle evrenlerin hikayeleri iyi işlendiği takdirde ciddi dramatik etki yapıyor.

Yapımcılara baktığımızda pek ciddi işler göremiyorum. Oyuncular da keza öyle. Hepsi öyle böyle dizilerin içinde yer almış. Dune dizisi için çok daha iyi eller ve kadrolar gerekirdi. Özetle Dune evrenine ve serisine yakışır bir dizi ve girişim değil ama ne olacağını zamanla göreceğiz. Şimdilik haftalık heyecanla ve merakla takip ettiğimiz geek bir yapım. Buna rağmen diziyi iyi götürmekte olduklarını ve sırıtmadıklarını söyleyebilirim. Görsellik de oldukça iyi. Solucan sahnesini ve bende yarattığı dehşeti ömrüm boyunca unutmam, her ne kadar onun da çok daha iyi yapılabileceğini düşünsem de.
8.5/10
(6 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
10
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Söz
Ertuğrul Genç
Ertuğrul Genç
474.6K UP
Alıntıyı Ekleyen 28 Ocak
Mutluluğun anahtarı, isteklerinizi azaltmaktır.
Kaynak: Stoacı filozof Epiktetos’un öğretilerinin derlendiği "Enchiridion" (El Kitabı) adlı eserde yer alıyor
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close