Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Hatice Kutbay
Hatice Kutbay
113.7K UP
ANTROPOLOJİ DE YÜKSEK LİSANS YAPIYORUM 1 gün önce Sen de Cevap Ver

Bu soruya kesin bir sayı vermek bilimsel olarak mümkün değildir, ancak arkeoloji ve paleontoloji literatürü, henüz bulunmamış eser ve fosillerin, bilinenlerin çok üzerinde olduğu konusunda güçlü bir fikir birliği sunar.Dünya üzerinde bugüne kadar bulunan arkeolojik eserler ve fosiller, geçmişte üretilmiş ya da yaşamış olanların yalnızca çok küçük bir kısmını temsil eder. Bunun temel nedeni, arkeolojik ve paleontolojik kayıtların doğası gereği son derece eksik ve seçici olmasıdır. Michael Schiffer’in “formation processes” yaklaşımına göre, geçmişte var olmuş her nesne ya da organizma, gömülme, korunma ve keşfedilme şansına eşit değildir; aksine çoğu, daha ortaya çıkmadan yok olur (Schiffer, 1987).

Paleontoloji açısından bakıldığında durum daha da çarpıcıdır. Briggs ve Fortey’e göre, yeryüzünde yaşamış türlerin %99’undan fazlası fosil kaydı bırakmadan yok olmuştur. Fosilleşme, son derece nadir koşullar gerektiren istisnai bir süreçtir; bu nedenle bugün bildiğimiz fosiller, geçmiş biyolojik çeşitliliğin yalnızca küçük bir kesitidir (Briggs & Fortey, 2005). Benton da fosil kayıtlarının “derin zamanın parçalı bir arşivi” olduğunu ve büyük boşluklar içerdiğini vurgular (Benton, 2003).

Arkeoloji alanında yapılan tahminler de benzer şekilde çarpıcıdır. Smith (2014), dünya üzerindeki arkeolojik alanların %90’dan fazlasının henüz keşfedilmemiş olabileceğini belirtir. Bunun nedenleri arasında yerleşimlerin modern kentlerin altında kalması, tarım ve inşaat faaliyetleriyle yok olması ve birçok bölgenin henüz sistematik olarak araştırılmamış olması yer alır. Özellikle Afrika, Orta Asya, Güneydoğu Asya ve Amazon havzası gibi bölgelerde, arkeolojik potansiyelin çok büyük ölçüde bakir olduğu kabul edilir.

Tüm Reklamları Kapat

Sayısal bir çerçeve vermek gerekirse, bu ancak oranlar üzerinden yapılabilir. Günümüzde dünya genelinde kayıt altına alınmış arkeolojik alan sayısı yaklaşık birkaç milyonla ifade edilirken, istatistiksel modellemeler ve yüzey araştırmalarına dayalı çıkarımlar, bu sayının en az 10–20 katı kadar alanın henüz bilinmediğini göstermektedir (McAnany & Hodder, 2009). Fosiller için ise bu oran çok daha uçtur: bilinen hominin fosil sayısı birkaç bin bireyle sınırlıyken, paleodemografik modellere göre yalnızca Homo sapiens’in bile yüz binlerce yıllık tarihinde yaşamış birey sayısı milyarlarcadır; bunların neredeyse tamamı fosil kaydına girmeden yok olmuştur (Bocquet-Appel, 2011).

Bu nedenle “Dünya’da henüz bulunmamış kaç tarihi eser ve fosil vardır?” sorusu, sayısal bir problemden çok epistemolojik bir sorudur. Bilimsel veriler bize şunu gösterir: elimizdeki buluntular geçmişin tamamını değil, yalnızca tesadüfen korunmuş ve keşfedilmiş kırıntılarını temsil eder. Arkeoloji ve paleontoloji, bu eksik kayıt üzerinden geçmişi yeniden kurmaya çalışan disiplinlerdir; dolayısıyla bilinmeyen, bilinenin çok üzerindedir.

Sonuç olarak, akademik literatüre dayalı temkinli bir yorumla şunu söylemek mümkündür:

Dünya üzerinde henüz bulunmamış tarihi eser ve fosiller, bulunanların kat kat fazlasıdır; büyük olasılıkla %90–99’u hâlâ toprak altında ya da tamamen yok olmuştur. Bu gerçek, arkeoloji ve paleontolojiyi yalnızca “bulma” bilimi değil, aynı zamanda eksikliklerle düşünme disiplini hâline getirir.

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Fatih Birinci
Fatih Birinci
400.5K UP
Çeviren 10 Ağustos 2019 31 dk.

Sigmund Freud, 1938'de, son âna kadar Viyana'dan çıkmadı. Alman Ordusu şehre girdikten ancak üç ay sonra, 4 Haziran’da Doğu Ekspresi ile ülkeden ayrıldı. Viyanalı Yahudilere karşı yapılan zulmün hemen başlamasına (Almanlar vardığında CBS Radyo için Viyana’da çalışan Edward R. Murrow, Yahudi evlerinin tarumar edilerek aranmasına şahit olmuştu) ve arkadaşlarının kaçması için neredeyse yalvarmasına rağmen, Freud buna ayak diremişti. Kızı Anna tutuklanıp Gestapo tarafından sorgulandıktan sonra, fikrini değiştirdi. Ailesinin bir kısmını ülkeden dışarı çıkarabilmişti; ancak dört kız kardeşi çıkamadı. Bunlardan birisi Theresienstadt'da açlıktan, diğerleri de muhtemelen Auschwitz ve Treblinka'da gazlanarak katledildi.

Freud, Londra'ya iltica etti. Arkadaşları onu, şu anda Freud Müzesi olan, Hampstead'deki büyük bir eve yerleştirdi. 28 Şubat 1939'da Virginia ve Leonard Woolf, çaya geldiler. Hogarth Yayıncılık'ın kurucuları ve sahibi olan Woolf ailesi, 1924’den itibaren Freud'un Britanyalı yayıncıları olmuştu. Hogarth daha sonra, "Standart Baskı" (İng: "Standard Edition") olarak da bilinen, Freud’un çalışmalarının 24 ciltlik çevirisini, Anna Freud ve James Strachey editörlüğünde yayınlayacaktı.

230
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatih Birinci
Fatih Birinci
400.5K UP
Yazar 3 Ocak 2019 11 dk.

Şempanzelerin ölümü anladığına yönelik bazı araştırma bulguları vardır. Ancak görünüşe göre bu “anlayış”, bedensel fonksiyonların yitimi ve bunun geri dönüşü olmadığı şeklindedir (Anderson, 2018). En yakın akrabalarımızdan olan bu hayvanların bile ölümün kaçınılmaz olduğunu kavradıkları yönünde bir bulguya ulaşılamamıştır. İnsan bildiğimiz kadarıyla, bir gün öleceğinin farkında olan tek varlıktır.

Bu farkındalık zaman içinde yavaş yavaş gelişir. İnsan yavrusu, 9-10 yaş civarında ölümü tüm boyutlarıyla kavramaya başlar (Nagy, 1959). Ancak bu “kabulleniş” teknik açıdan korkunçtur. Çünkü evrimsel mekanik, her bir canlı türünün yaşamkalımına, doğal olarak da en büyük tehlike olan ölümden kaçınmasına dayanır. Kendisinden kaçınmamız gereken nihai tehlikeyle önünde sonunda karşılaşacağımızı bilmek bizi dehşete düşürür.

374
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 13 Ağustos 2018 13 dk.

Schrödinger'in Kedisi, büyük fizikçi Erwin Schrödinger tarafından geliştirilmiş meşhur bir düşünce deneyidir. Schrödinger, bu düşünce deneyini Kopenhag Yorumu olarak bilinen ve modern fizikçilerin çoğu tarafından kabul edilip kullanılan bir kuantum mekaniği yorumuna tepki olarak geliştirmiştir.

Kopenhag Yorumu'na göre Evren'deki tüm temel parçacıklar, bir dalga fonksiyonu tarafından tanımlanan olasılıklar çerçevesinde belli bir hız ve konuma sahiptir. Yani atom etrafındaki bir elektron, aslında belirli bir noktada değildir; belirli bir olasılıkla belirli bir noktada ve hızda bulunur. Ancak biz, bunu kesin olarak bilemeyiz. Ta ki gözlem (ölçüm) yapana kadar. Heisenberg'in Belirsizlik Kuramı çerçevesinde, gözlem yapsak bile hız ve konumu aynı anda tespit edemeyiz; ancak en azından bir tanesini ölçmemiz mümkündür. Ancak nasıl olur da belirli olasılıklar çerçevesinde herhangi bir konumda ve hızda bulunabilecek olan bir elektron, gözlem yapıldığı anda belirli bir konuma veya hıza sahip olur? Eğer ki gözlem öncesinde bu elektronun pozisyonu ve hızı belirsiz ise, gözlem sonrasında bu pozisyon veya hızdan en azından 1 tanesi nasıl belirli hale geçer?

194
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

94
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Samsun Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 2 gün önce Çevrimiçi₺60,0022 Aralık
Harita Oyunu – EA Samsun Topluluğu
22 Aralık 2025 18:00 tarihinden 22 Aralık 2025 20:00 tarihine kadar.

Haritalara bakıp “Bu neyin haritası?” demeyi sevenler buraya 👀

Harita Olimpiyatları’ndan ilham alan bu oyunda, katılımcılara çeşitli tematik haritalar sunuluyor.
Belirlenen süre içinde, izin verilen araştırma araçları ve genel kültür bilginizle bu haritaların ne haritası olduğunu tahmin etmeye çalışıyorsunuz.

Bilgi, sezgi ve hızın öne çıktığı bu ödüllü oyunda yerinizi alın!

Tarih-Saat: 22 Aralık 2025 – 18.00
Yer: Klan Coffee & Art

Kontenjanla Sınırlıdır.

Devamını Göster
5
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İrem Kaplan
İrem Kaplan
186.2K UP
5 gün önce
Bebekler uçak seyahatinde neden ağlar?
Kulaktaki basınç farkından.
Uçağın kalkış ve inişi esnasında eğer bebeğinizi emzirirseniz ya da mama alıyordur, su içiyordur. Bu bebek yutkunmaya, beslenmeye devam ederse kulaktaki basınç azalacağı için ağrı da olmayacaktır. En sağlıklısı emzirerek yutkunmasını sağlamak, bu konuda bebişlerinize yardımcı olun <3
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hatice Kutbay
Hatice Kutbay
113.7K UP
İnceleyen 3 gün önce
Küçük Prens, yüzeyde bir çocuk masalı gibi görünse de, aslında yetişkin dünyasının değerlerini, zaaflarını ve körlüklerini eleştiren derin bir felsefi metindir. Saint-Exupéry, basit bir dil ve sembolik karakterler aracılığıyla insanın anlam arayışını, sevgiyle kurduğu ilişkiyi ve sorumluluk bilincini sorgular.

Eserde Küçük Prens’in gezegenler arası yolculuğu, yetişkinlerin dünyasını temsil eden tipler üzerinden ilerler. Kral, kendini beğenmiş adam, iş adamı ve coğrafyacı gibi figürler; iktidar hırsını, boş gururu, anlamsız birikimi ve duygudan yoksun bilgiyi simgeler. Bu karakterler, yetişkinlerin çoğu zaman hayatın özünü kaçırdığını gösterir. Saint-Exupéry, bu eleştiriyi çocukça bir saflıkla sunduğu için metin hem yumuşak hem de sarsıcıdır.

Kitabın merkezinde yer alan gül ve tilki, eserin en güçlü sembolleridir. Gül, sevginin kırılgan ama emek isteyen doğasını temsil ederken; tilki aracılığıyla verilen “İnsan ancak yüreğiyle baktığında doğruyu görebilir; asıl olan gözle görülmez” düşüncesi, eserin temel felsefesini oluşturur. Sevginin, bağ kurmanın ve sorumluluk almanın insanı insan yapan temel değerler olduğu vurgulanır.

Küçük Prens, aynı zamanda modern insanın yalnızlığını ve yabancılaşmasını da ele alır. Çölde karşılaşılan pilot ile Küçük Prens arasındaki ilişki, yetişkinlerin kaybettikleri çocukluk duyarlılığını yeniden hatırlama çabasıdır. Bu yönüyle eser, okura bir nostalji sunmaktan çok, içsel bir yüzleşme önerir.

Sonuç olarak Küçük Prens, her yaşta farklı anlamlar sunan, sade anlatımıyla derin düşünceler barındıran zamansız bir eserdir. Çocuklara hayal gücünü, yetişkinlere ise unuttukları değerleri hatırlatır. Kitabın asıl gücü, karmaşık hakikatleri basit ama kalıcı cümlelerle dile getirebilmesinde yatar.
9.6/10
(161 Kişi)
Puan Ver
The Little Prince
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Şuna bir bakın! Venom filminden fırlamış gibi gözüken bu sıvı, benim sesime göre hareket ediyor. Ama nasıl?
Mert Barış Kutlutan
Çeviren 20 Ağustos 2024 8 dk.

İnsan türü, tekrar tekrar gruplar arası çatışmaya girerek diğer hayvanlarda nispeten daha nadir görülen bir savaşma eğilimi sergiler. Şiddet doğada sıkça görülür, fakat ölümcül şiddet çoğu zaman aynı türün iki bireyi arasında gerçekleşir. Yetişkin türdeşlerin koalisyon halinde birbirini öldürmesi ise çok daha nadirdir, ancak insanların yakın akrabaları olan şempanzeler gibi primatlarda örnekleri gözlenmiştir.

Aynı zamanda insan türünün gerçekleştirdiği iş birliği faaliyetlerinin kapsamı hem grup içi hem de gruplar arası olarak diğer türlerden daha geniştir. Buna örnek olarak mal ve hediye alışverişi, evlilikler ve ittifaklar gibi diplomatik uygulamalar verilebilir. İnsan türünün yüksek düzeydeki bu sosyallik haline "hiper-prososyallik" ya da "ultra-sosyallik" denmektedir. İnsan türünün aksine, çoğu türde iş birlikçi etkileşimler grup içi olmakla birlikte gruplar arası etkileşimler rekabetçi ve çatışmacıdır. Türdeş gruplar arasındaki pozitif toplamlı ilişkiler hayvanlar arasında oldukça nadirdir. Çok az sayıda memeli türü (örneğin bonobolar ve yunuslar) ve karıncalar gruplar arası iş birliği yapmaktadır.

19
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj
Teşekkürler, Mehmet Ali Döke!

Evrim Ağacı'na bugüne yaptığın tüm katkılar için çok teşekkürler! Evrim Ağacı'nda yayınladığın veya yayınlanmasına katkı sağladığın 5 içerik sayesinde Türkiye'de bilimsel bilgiye erişim bir o kadar kolay. Hep birlikte, daha da güzel işler başarmaya devam!

Devamını Göster
Teşekkürler, Mehmet Ali Döke!
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nda yayınladığımız bilim haberlerini anlık olarak Bundle üzerinden de okuyabileceğinizi biliyor muydunuz?

Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

İnceleme
Ömer Özdemir
Ömer Özdemir
20.0K UP
İnceleyen10 9 Ağustos 2023
Keşke hafızam silinse de tekrar izleyebilsem dediğim bir dizi. O kadar dizi izledim, film izledim, aradan uzun zaman geçti ama hiçbiri Breaking Bad kadar olamadı ve bıraktığı boşluğu yüzlerce film, dizi dolduramadı.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
13
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close