Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Tüm Reklamları Kapat
Oğuzhan Kiper
Oğuzhan Kiper
57.7K UP
Yazar 6 Şubat 2016 12 dk.

Ana görselde gördüğünüz kimyasal elementlerin periyodik tablosu, elementleri simgeleyen harfler ve bir takım fizikokimyasal veya elektrokimyasal özelliklerini gösteren sayıların bulunduğu alışılageldik bir periyodik tablo değil. Bu kez, karelerin içinde elementlerin simgeleri ve altında da bazı harfler gösteriliyor. Bu harfler, elementlerin orijinlerini belirten harfler.

Periyodik tablolara periyodik tablo denmesinin bir nedeni vardır. Kimyasal elementlerin kimi özellikleri birbirlerine benzer, veya daha doğru bir tabirle belli bir trendi takip eder. Örneğin, en bilinen örnekle, atom ağırlığı periyodik tablonun solundan sağına ve yukarında aşağıya doğru artar. Periyodik tabloya bakarak her hangi iki element arasında bir ağırlık karşılaştırması yaptığımızda diğerinin sağında ve/veya altında kalan atom daha ağırdır diyebiliriz. Kimya ile biraz daha ilgiliysek, elementin sadece periyodik tablodaki yerine bakarak, o element çok tutarlı öngörülerde bulunabiliriz. Periyodik tablonun verdiği bu öngörü avantajıyla, normal şartlarda oluşmayacak bileşikleri teorik olarak oluşturabilir, onların tepkimelerini hesaplayabilir; hatta ve hatta Mendeleev’in yaptığı gibi, Germanyum, Skandiyum ve Galyum elementlerini, tüm özellikleriyle birlikte, daha keşfedilmeden öngörebiliriz. Bu bağlamda periyodik tablo, insanlığın icat ettiği ilk bilgisayarlardan biridir.

151
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eftal Oturakçıibogil
Çeviren 3 Haziran 2024
Büyüleyici galaksi NGC 2403, bir zürafayı andıran Camelopardalis takımyıldızı sınırları içerisinde bulunuyor. Bizden yaklaşık 10 milyon ışık yılı uzaklıkta ve 50.000 ışık yılı çapında olan bu koca galaksi, HII bölgesini oluşturan yıldızlar arasında diğerlerden çok daha fazla yer kaplıyor. Bunu atomik hidrojen gazının saçtığı kırmızı ışıltı sayesinde anlıyoruz. HII bölgeleri çok sıcak kocaman yıldız kümelerinden oluşurlar ve hızlı ve öfkeli hayatlarının sonuna geldiklerinde süpernovalar gibi parıldayarak patlarlar. M81 grubunun bir üyesi olan NGC 2403, bizim yerel galaksilerimizden “Triangulum Galaksisi” olarak da bilinen M33 galaksisine benzemektedir. NGC 2403, fotoğrafta ön planda bizim Samanyolu Galaksimizle beraber dikenli bir şekilde görünmektedir. Ayrıca fotoğrafın derinlerinde geniş alan kaplayan şeyler, Samanyolu'nun loş ve tozlu yıldızlararası bulutlarıdır, bunlar aynı zamanda galaktik sirüs veya entegre akı bulutsuları olarak da bilinir. Ancak NGC 2403'ün kendisinden uzanıyor gibi görünen soluk şeyler, muhtemelen komşu galaksilerle olan kütleçekimsel etkileşimlerden kaynaklanan gelgitsel yıldız akıntılarıdır. 
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Firdevs Güven
Firdevs Güven
51.6K UP
Alıntıyı Ekleyen 5 gün önce
Bildim ve anladım ki hiçbir şey bilinmemiş ve hiçbir şey anlaşılmamıştır.
Kaynak: Hiç kimse görmek istemeyen biri kadar kör olamaz sf:102
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 28 Ekim 2012 1 dk.

Bu görselde gördüğünüz, Megalopygidae ailesine ait fanila güvelerinin metamorfik yaşam döngüsünün ilk basamağı olan bir tırtıldır. Oldukça ilginç görünümlü bu tırtıl, büyüdüğü zaman bir güveye dönüşecektir. Ancak buradaki familyanın ilginç özelliği, bu kıllı yapılı tırtıl halleridir. Bir diğeri aşağıdan görülebilir:

Yetişkin evrede de aslında çok farklı gözükmezler ve halen "kılsı" bir yapıdadırlar:

20
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
575.3K UP
Eseri Ekleyen 4 saat önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 15 Kasım 2019 8 dk.

Yaratılışçılık, türlerin evrim yoluyla var olmadıklarını, bunun yerine son halleriyle, birdenbire var edildiklerini iddia eden, bilimsel temeli olmayan bir inanç akımıdır. Yaratılışın ne olduğu ile ilgili daha fazla bilgiyi buradaki yazımızdan, yaratılışçılık akımı hakkında daha fazla bilgiyi ise buradaki yazımızdan alabilirsiniz.

160 yıldır evrim ve bilim karşıtı yaratılışçılık belli kesimlerce sürdürülse de, bilimsel veriler evrimsel biyolojinin öngörüleriyle tamamen uyuşmaktaydı; bu nedenle bilim camiasında %98'i aşkın oranda evrim insanların ve diğer tüm canlıların kökenini açıklayan bilimsel açıklama kabul edilmektedir.

20
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Arda Küçükoğlu
İnceleyen 5 gün önce
Bu eseri ilk gördüğüm zaman bir arkadaşımın elinde idi. Kitabı elime alıp incelediğimde hayran kalmıştım. Dil ve üslup bakımından oldukça sade bir kitap idi ancak hayatıma bu kitap sayesinde çok şey kattığımı düşünüyorum.
Kitap
8.5/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Les Essais
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
12
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 13 Mayıs 2024 52 dk.

Alan Turing'in 1950 yılında Mind dergisinde yayımlanan "Computing Machinery and Intelligence" başlıklı makalesi, yapay zeka tarihi için bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Bu eserde Turing, daha sonraları "Turing Testi" olarak adlandırılacak olan fikri ortaya atarak makinelerin düşünme yeteneğini sorgulamış ve bilgisayar biliminin temel taşlarını döşemiştir. Bu test, insan bir "sorgucu"nun, hangisinin hangisi olduğunu bilmeden bir makine ve başka bir insanla yazılı olarak veya doğal dilde konuşmasını içerir. Sorgucu, makineyi insandan güvenilir bir şekilde ayıramazsa, makinenin insan benzeri bir zeka sergilediği kabul edilir.

Turing'in makalesi, tartışmayı zihin ve bilincin doğasına ilişkin soyut felsefi tartışmalardan pratik ve operasyonel bir perspektife temelden kaydırmaktadır. Bunu yaparak, insan düşünce sürecinin kendisini taklit etmek yerine, makinelerin insan zekasına davranışsal eşdeğerlik sergileme becerisine odaklanan zeka için net, ölçülebilir bir standart belirler. Bu pratik yaklaşım, sadece yapay zeka araştırmacılarına somut bir hedef sunmakla kalmamıştır, aynı zamanda psikoloji, bilişsel bilim ve bilgisayar bilimlerinden daha geniş bir disiplinlerarası katılımı davet ederek akıllı sistemlerin geliştirilmesinin önünü açmıştır. Turing'in çalışması bu nedenle sadece makinelerin yeteneklerine bir meydan okuma olarak değil, aynı zamanda zekanın doğasına ilişkin felsefi bir sorgulama olarak da hizmet etmekte ve onlarca yıllık tartışma, araştırma ve yeniliği teşvik etmektedir.

66
8
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 19 Temmuz 2022 26 dk.

İnsanların deri rengi, siyaha yakın bir kahverengiden beyaza yakın renklere kadar geniş bir yelpazede değişebilmektedir. İnsanlar arasındaki bu deri rengi (veya ten rengi) farklılığının yakın nedeni genetik faktörler ve/veya Güneş'e maruziyettir; ancak yaş, cinsiyet, hastalıklar, hormonlar, duygudurum gibi diğer faktörler de deri rengini kalıcı veya geçici olarak etkileyebilmektedir. İnsan popülasyonları arasındaki deri rengi farklılıklarının nihai sebebiyse, insan toplumlarının Dünya üzerinde farklı yaşam alanlarında yaşaması ve bu sırada deri altına ulaşabilen zararlı ultraviyole ışınlarının miktarının değişmesi nedeniyle, doğal seçilim yoluyla meydana gelen biyokimyasal bir adaptasyondur (evrimdir).[1]

İnsan derisinin farklı renklerine etki eden birçok etmen vardır. Bu faktörlerin bir kısmı kalıtsal ve kalıcı etkilere sahiptir (yani evrimsel nedenlerdir); diğerleriyse gelişimsel etkilere sahiptir ve duruma bağlı olarak kalıcı veya geçici etkilere sahip olabilirler. Aşağıda, bu faktörlerin bir listesini bulabilirsiniz.

221
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sahnedeki Portreler
2 gün önce
London 
Sanat 
Yaratıcı 
Dil
Dans
Oxford 
Spor
Kitap okumak




2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Damla Şahin Uçar
Aktaran 6 gün önce 2 dk.

University of California San Diego’da mühendisler, insanların yalnızca el-kol hareketlerini kullanarak makineleri kontrol etmesini sağlayan yeni nesil bir giyilebilir sistem geliştirdi. Kullanıcılar koşu esnasında, arabada seyahat ederken veya dalgalı bir denizde yüzerken bile makineleri kontrol edebiliyorlar.

Nature Sensors’da 17 Kasım 2025’de yayımlanan sistem, giyilebilir teknolojide uzun süredir devam eden, gerçek dünya koşullarında hareket sinyallerinin güvenilir bir şekilde tanınması sorununu çözmek adına esnek elektroniği yapay zekâ ile birleştiriyor.

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Emre Ertürk
Emre Ertürk
29.3K UP
Çeviren 23 Kasım 2018 9 dk.

Büyük fikirler genelde büyük yankı uyandırır ama çok azı bunu “doğal ve cinsel seçilim yoluyla evrim” fikri kadar sarsıcı şekilde yapmıştır. Bazı mutasyonların diğer bazılarına üstün gelerek sağ kalması sayesinde insanların insan olmayan atalardan evrimleştiği fikri, halihazırda el üstünde tutulan sayısız ideolojiyi rahatsız etmiştir. Doğal seçilim, varoluşumuzun kutsallıkla onaylandığı yönündeki dini kabule hakaret niteliğindedir; bencil rekabetin modern dünyanın yaşadığı bir sapkınlık olduğu yönündeki yenilikçi yaklaşımı rahatsız eder ve ayrıca doğada amaç ve ahlak arama şeklindeki yaygın arzuyu yolundan çıkartır . Bu sınır ihlalleri hesaba katıldığında, evrimin halkla olan ilişkisinde ciddi sorunları olması şaşırtıcı değildir.

Evrim kendine en güçlü muhalefeti evrimsel psikoloji* alanında insan aklını yorumladığında çeker. Evrimin insanın akli özelliklerini açıklayamadığını ilk savunan Alfred Russel Wallace’tan (Charles Darwin’le beraber doğal seçilimi keşfeden İngiliz natüralist) bugüne dek, insanlar bu tarz girişimleri ürpererek karşılamışlardır. Ünlü dil bilimci Noam Chomsky – ki kendisi dilin, Darvinci evrimle evrimleştiği fikrini biraz da yüz kızartıcı bir şekilde reddeder- evrimsel psikolojinin neredeyse tamamen yararsız olduğunu söylemiştir. Bu bilimsel alan medyada sıklıkla, beyaz ataerkilliği korumak için sağcı bir metot olarak sunulmuştur. Hatta Stephen Jay Gould gibi bazı evrimsel biyologlar evrimsel psikolojiyi ‘kısır spekülasyonların alanı’ olarak görüp küçümsemiştir.      

37
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Ufuk Derin
Ufuk Derin
3.3M UP
Aktaran 30 Haziran 2024 3 dk.

Sydney Üniversitesi'nden bir arkeolog liderliğindeki bir araştırma ekibi, delikli iğnelerin kültürümüzdeki önemini vurguluyor. Ekip, bu iğnelerin sosyal ve kültürel amaçlarla giysileri süslediğimiz ve giysileri kendi kimliğimizi ifade etmek kullandığımız bir yenilik başlattığını öne sürüyor. Sydney Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Onursal Üyesi Dr. Ian Gilligan, şöyle anlatıyor:

İnsanlar başta sadece soğuktan korunmak için basit hayvan derileri kullanıyordu. Zaman içinde kemik tığlar ve delikli iğneler gibi yeni aletler icat edildi. Bu aletlerle vücuda oturan ve süslü giysiler yapıldı. Peki insanlar neden sadece korunmak için değil, kendilerini ifade etmek ve başkalarını etkilemek için de giyinmeye başladı? Dr. Gilligan ekibi, Science Advances dergisinde yayınladıkları makalelerinde giysinin evrimine dair son keşiflerin kanıtlarını yeniden yorumluyor.[1] Dr. Gilligan şöyle diyor:

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Astronomi & Kozmoloji konusunda geliştirebilirsin.

Yaşam Ağacı Gözlemi
Berra Karap
Gözlemi Yapan 7 Haziran Türkiye, Kastamonu
Balkonda gördüm. Az daha dokunacaktım zehirliymiş. Fotoğrafını çekince uçtu gitti.
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close