Depresyon, yaygın bir zihinsel bozukluktur. Depresyon bir kişinin günlük faaliyetlerine müdahale eden üzüntü, kayıp veya öfke duyguları olarak tanımlanabilir. Her insan için farklı seviyelerde etki eden depresyon iş hayatından, sosyalleşmeye; fizyolojik ihtiyaçlarımızdan, bakmakla yükümlü olduğumuz kişilere kadar çok geniş ve farklı alanlarda hayatımıza etki edebilir. İş verimliliği etkileyen ve aktif bir çalışmayı azaltan depresyon birçok hastalığı tetikleyebilir.
Journal of Psychiatry and Neuroscience dergisinde yayınlanan yeni bir çalışma, depresyon ve anksiyetenin beyin hacmi üzerindeki etkilerini bulmak için 10.000'den fazla kişiyi değerlendirmiştir. Hayatımız boyunca bizleri üzebilecek ve derinden sarsan olaylar ile karşılaşmak olağandır. Özellikle uzun süreli ve orta veya şiddetli yoğunlukta olduğunda, depresyon ciddi bir sağlık sorunu haline gelmektedir. Düzenli olarak kendinizi kötü veya umutsuz hissetmeniz, anksiyete semptomları, bozuk uyku ve iştahtan muzdarip olmak, suçluluk duygusu, öz güven eksikliği, zayıf konsantrasyon belirtileri depresyonla baş ettiğiniz kanıtlarındandır.[1]