Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
İnceleme
Esat Kudret
Esat Kudret
727.4K UP
İnceleyen 1 gün önce
Yeni bir şey var mı diye günlük takip ettiğim bir kanal. Sunumu çok hoş ve dolu dolu. Akıcı ve esprili dili sizi bağlıyor. Mutlaka takip edin derim yoksa çok şey kaçırmış olursunuz.
Ayrıca naçizane önerim de olacak. Sunumlara uygun olarak (var ancak) biraz daha zengin ve özellikle üç boyutlu görsellerle desteklenmesi videoları daha bir kalıcı kılacaktır diye düşünüyorum.
Toplumsal içerikli videolarda ve sevgili Çağrı Mert Bakırcı'nın ağzından ha çıktı ha çıkacak dediğim ama sonradan yutkunarak geri çektiğini fark ettiğim şeyler var, bence çıkmalı. Kim bilir belki de yanlış görüyorumdur.
Bir de son video, Hitler ile ilgili olanı... Bu kadar emeğe değeceği düşüncesinde değilim. Sevgiyle...
Youtube Kanalı
10.0/10
(88 Kişi)
Puan Ver
@cagrimertbakirci
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Altay Kenger
Seslendiren 26 Kasım 2019 4:47
Her gün dünya çapında 62.000'den fazla yemek fotoğrafı, sosyal medyada "food porn" etiketi ile paylaşılıyor. Bu fotoğraflar, yeme davranışı bozukluklarına...
27
Kerem Girgin
Kerem Girgin
142.6K UP
Yazar 3 gün önce 13 dk.

İnsanoğlu, varoluşunun şafağından bu yana, doğanın kudreti karşısında hem hayranlık hem de derin bir korku duymuştur. Yıldızlarla dolu bir gökyüzünün altında, ayaklarımızın bastığı toprağın sarsılmaz olduğuna dair inancımız, jeolojik zamanın o acımasız tiktakları arasında zaman zaman yerle bir olur. Evren'in uçsuz bucaksız karanlığında sürüklenen bu toz zerresinin üzerinde yaşam, incecik bir kabuğun kararsız hareketlerine pamuk ipliğiyle bağlıdır. Özellikle Anadolu gibi tektonik plakaların sürekli bir itiş kakış halinde olduğu coğrafyalarda, deprem gerçeği sadece jeofiziksel bir olay değil, kültürel kodlarımıza işlemiş kolektif bir travmadır.

Marmara Denizi, bu travmanın merkez üssünde, tarihin ve jeolojinin kesiştiği noktada uyanmayı bekleyen bir dev gibidir. Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın batıya doğru uzanan ve milyonlarca yıldır Avrasya ile Anadolu blokları arasındaki gerilimi düzenleyen bu devasa kırık sistemi, insanlık tarihi boyunca imparatorlukları sarsmış, surları yıkmış ve şehirleri yutmuştur. 1509 yılında, Osmanlı tarihçilerinin "Kıyamet-i Suğra" yani "Küçük Kıyamet" olarak adlandırdığı o günde, İstanbul’un surlarını yerle bir eden güç ile 17 Ağustos 1999’da Gölcük’te binlerce canımızı alan güç aynıdır. Bu güç ne mitolojik bir canavarın öfkesi ne de ilahi bir cezalandırma aracıdır; bu, gezegenimizin ısıl dinamiklerinin, çekirdekten yüzeye doğru akan enerjinin ve plaka tektoniğinin kaçınılmaz bir sonucudur.

8
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatih Birinci
Fatih Birinci
400.5K UP
Yazar 12 Ekim 2024 24 dk.

Masal sonlarında dendiği gibi, sonsuza dek mutlu mesut yaşamak mümkün mü? Bunu en çok sağlayabileceğini düşündüğümüz sıra dışı bir duruma bakalım: Piyangoda büyük ikramiyeyi kazandınız! Artık hiçbir sıkıntınızın kalmayacağını varsayabilirsiniz. Hayatınızın geri kalanında istediğinizi yer içer, istediğiniz yere gider, istediğiniz her şeyi alırdınız. Eh, bu durumda artık sürekli mutlu bir insan olurdunuz…

Bir de bu durumun duygusal olarak tam tersi bir şey düşünelim: Bir kaza sonucu bacaklarınız felç oluyor ve artık yürüyemeyeceğinizi öğrendiniz. Bu durumda, kalan hayatınızda sizi sürekli bir mutsuzluğun bekleyeceğini düşünebilirsiniz. Öyle ya, sadece bir hayatınız var ve dünyadaki sürenizin kalanında hayattan tat almanızı engelleyecek çok travmatik bir deneyim yaşadınız.

34
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Beste Kesmen
Beste Kesmen
52.1K UP
Çeviren 6 gün önce 3 dk.

Bu soruyu cevaplamadan önce, başka bir soru üzerine düşünmemiz gerekiyor: "Sanat nedir?" Sanat, insanların fikirlerini ve duygularını paylaşmak için yarattığı bir şeydir. Başkalarının da bir şeyler düşünmesini veya hissetmesini sağlayabilir. Sanat; müzik, hikâye, resim veya çizim dahil olmak üzere birçok şey olabilir.

Mağara resimleri genellikle "üretilen ilk sanat eserleri" olarak adlandırılır. Ancak bu resimleri yaratan insanların, onları gizemli ve güçlü bulmuş olmaları muhtemeldir; bu da bizim bugünkü düşündüğümüz sanattan oldukça farklıdır.

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Baki Tolay
Burak Baki Tolay
25.8K UP
BİLİMİ TAKİP EDEN 197 NUMARALI OYUNCU 5 Ocak 2023 Sen de Cevap Ver

Hafıza kartı dolduğunda daha fazla fotoğraf kaydedemeyen dijital fotoğraf makinelerinin tersine insan beyninin kaydetme kapasitesi hiç azalmıyor gibidir. Fakat insan beyninin sınırsız kaydetme yeteneğini algılamak zordur.

Nörologlar uzun süre beynin kapasitesini ölçmeye çalıştı. Ancak hafızasıyla inanılmaz şeyler başaran insanların bilişsel becerileri şaşırtıcı sonuçlar sunuyor.

Çoğumuz bir telefon numarasını bile ezberlemekte zorluk çekeriz, kaldı ki binlerce rakamlı bir sayıyı hatırlayalım. Fakat 24 yaşındaki üniversite öğrencisi Çinli Çao Lu, 2005’te pi sayısının 67.980 rakamını ezberleyerek dünya rekoru kırmıştı.

Tüm Reklamları Kapat

Bazı dahiler ise isimlerden, tarihlere, en ince detaylı karmaşık görsel bilgilere kadar her şeyi akılda tutabiliyor. Nadiren sağlıklı insanların bir kazadan sonra bu hale gelmesi de söz konusu olabiliyor. 10 yaşındaki Orlando Serrell, beysbol sopasıyla kafasının sol tarafına aldığı darbenin ardından sayısız araba plakası ezberlemeye, onlarca yıl öncesine ait bir tarihin hangi güne denk düştüğünü söylemeye başlamıştı.

Peki nasıl oluyor da bu insanlar ortalama bir beynin hafıza kapasitesini bu kadar aşabiliyor? Bu olgular insan beyninin gerçek kapasitesine dair ne anlatıyor?

Beyni eğitmek

Hafıza kapasitemiz beynin fizyolojik yapısına bağlıdır. Beyin 100 milyar sinir hücresinden (nöron) oluşur. Bunlardan sadece bir milyarı uzun dönemli hafızada rol oynar; bunlara piramidal hücreler denir.

Tüm Reklamları Kapat

Bir nöronun bir birim hafızaya denk düştüğünü varsayarsak beynimizin tümüyle dolmuş olması gerekirdi. Psikoloji profesörü Paul Reber, nöron sayısı kadar hafızanın büyük bir kapasite olmadığını ve hemen dolacağını ifade ediyor.

Bu nedenle araştırmacılar hafızanın nöronlar arasındaki bağlantılarda oluştuğuna inanıyor. Her nörondan çıkan ağ şeklindeki bağlantılar binlerce başka sinir hücresine ulaşıyor.

Reber bu şekilde hafıza kapasitesinin büyük bir artış gösterdiğine, “tonlarca alan” açtığına işaret ediyor.

O halde olağanüstü hafıza kapasitesi olan insanların beyinleri de mi olağanüstü? Hayır. Pi sayısını ezberleyen Lu gibi insanlar normal olduklarını, sadece seçili bilgileri hatırlama konusunda beyinlerini eğittiklerini ifade ediyor.

Hafıza sarayı

ABD Hafıza Şampiyonu Nelson Dellis, bu konuya eğilim göstermeden önce çok kötü bir hafızası olduğunu, ancak pratik yoluyla durumun değiştiğini söylüyor. “Birkaç haftalık eğitimin ardından, normal insana imkansız gelen bir şey yapmaya başlıyorsunuz. Oysa hepimizde var bu yetenek,” diyor.

Dellis yıllar önce beyin jimnastiğine başladığında bir deste oyun kağıdının sırasını ezberlemek 20 dakikasını almıştı. Bugünse bu işi 30 saniyede yapıyor. Fakat bunun için günde beş saat hafıza alıştırmaları yapıyor.

Dellis’in kullandığı sınanmış yöntemlerden biri “hafıza sarayı” inşa etmek. Bunun için çok iyi bildiği bir yapıyı kafasında canlandırıyor. Hatırlamak istediği şeyleri birer görüntü olarak düşünüp hayalindeki kapının yanındaki masaya diziyor. Sonra mutfak masasına geçiyor vs. “Hayalinizde o yapıya girip oraya bıraktığınız görüntüleri ezberlediğiniz şeyler olarak dile getiriyorsunuz,” diyor.

Pi sayısı ezbercileri de “hafıza sarayı” ya da bir sayı dizisini hikayenin bir cümlesine dönüştürme gibi benzer yöntemler kullanıyor.

Bağlantılı düşünme

Tüm Reklamları Kapat

Bu hafıza stratejilerinin yaygın başarı göstermesi, aklına koyarsa herkesin bunu yapabileceği fikrini geliştiriyor. Fakat beyin jimnastiğine bu kadar uzun zaman ayırmadan yapılabilir mi bu? Sydney Üniversitesi’nden Allen Snyder bunu hedefliyor. Doğru teknoloji ile “içimizdeki bilgini” ortaya çıkarmanın mümkün olduğunu söylüyor.

Snyder’e göre insan beyni önemsiz küçük ayrıntılarla değil, bağlantılı düşünme yoluyla hareket ediyor. “Bütünü oluşturan parçaların değil, o bütünün farkındayız,” diyor.

Örneğin bir deneyde deneklerden otomobil parçalarından oluşan bir alışveriş listesini ezberlemelerini istemiş, onlara otomobil kelimesinden hiç söz etmemiş olmakla birlikte tümü de ona “otomobil” kelimesini zikretmişti. “Parçaları birleştirip bütünü oluşturdular,” diye açıklıyor Snyder bu durumu.

Tüm Reklamları Kapat

Yani duyularımızın beyne ilettiği birçok veri aslında bilince çıkmıyor. Fakat üstün zekalı insanlarda bu üst düzey bağlantılı düşünme yanı devreye girmez; böylece sayısız ayrıntıyı hatırlarlar. Örneğin alışveriş listesini hatırlarken tek tek lambaları, silecekleri, ön camı vs. hatırlarlar; bunlardan yola çıkarak hemen otomobil bağlantısına sarılmazlar.

Veri indirme hızı

Kafasının sol tarafına aldığı sopa darbesiyle değişime uğrayan Serrel örneğinden yola çıkan Snyder, bu şekilde sayısız bilgiyi hatırlamada beynin hangi bölgesinin işlev gördüğünü bulmaya çalıştı. Sol kulağın üzerindeki ön şakak lobu buna adaydı. Otizmde ve üstün zekalılık sendromunda, sonradan ortaya çıkan sanatsal becerilere sahip demans hastalarında bu bölgenin işlevsizleşmesi söz konusuydu.

Snyder deneklerin beyninde bu bölgedeki nöral aktiviteyi geçici olarak engellediğinde çizim, sayma ve yanlışları bulma becerilerinde artış görüldüğünü kaydediyor. Bazı araştırmacılar bu verilere kuşkuyla yaklaşsa da beynin stimüle edilmesi konusuna ilgi giderek artıyor. Nortwestern Üniversitesi’nden Reber beyinle ilgili şu benzetmeyi yapıyor: “İnsan hafızasının sınırı bilgisayarın sabit disk kapasitesiyle değil, veri indirme hızıyla ilgilidir. Sorun beynin dolması değildir; ona gelen bilgi hızının hafıza sisteminin kaydetme hızından çok daha fazla olmasındadır.”[1][1]

Kaynaklar

  1. Adam Hadhazy. Dergi - Hafızanın Sınırı Var Mı? - Bbc News Türkçe. (9 Nisan 2015). Alındığı Tarih: 5 Ocak 2023. Alındığı Yer: BBC News Türkçe | Arşiv Bağlantısı
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 10 Şubat 2017 12 dk.

Akademik sürerliğin ve bilimsel araştırmaların her bir doktora öğrencisi tarafından bir adım daha öteye itilmesi, bilimsel devrimin en önemli atılımlarının yaşanmasını mümkün kılmıştır. Üniversitelerde emek harcayan doktora öğrencileri, akademisyenlerinin yol göstericiliğinde bilime bir nebze olsun katkı sağlamaya çabalayan emekçilerdir.

Elbette birçok bilim insanı en büyük başarılarına doktora sırasında değil, sonrasında imza atmaktadır. Ancak bir insanın doktora süresince kazandığı akademik düşünme, sorgulama ve analiz etme yetisinin bu keşiflerde ve başarılarda rolü tartışmasızdır.

32
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Talha Çakırca
Seslendiren 8 saat önce 12:30
Cinsel yamyamlık; bir canlının çiftleşme sırasında, öncesinde veya sonrasında partnerini yemesi davranışıdır. Canlılar arasında nadir bir davranıştır...
0
Tüm Reklamları Kapat
Yasin Kayalar
Yasin Kayalar
213.9K UP
4 gün önce
Doğadaki vahşi yaşama bakarak ahlaki bir tanımlamaya gitmemiz mümkün değildir. Bu anlamda natüralizm ahlaki bir kabul ve tanımlamaya gidemez. Çünkü doğayı esas alır. 'İnsani değerler' Hararinin sapiens kitabında açıkladığı gibi natüralistler için sadece uydurma (doğada karşılığı olmayan) insan icadı kavramlardır. 
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Ardil Yıldırım
2 gün önce
Azim nehrinde yıkanan insanı 
Başarı ısırımış.


Bu söz bana ait ve Bence herkesin bunu bilmesi gerekiyor...

1
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Müge Gül
Müge Gül
53.7K UP
İnceleyen 27 Haziran
“Serengeti Yasaları “ ödüllü bir bilim insanı olan Sean B. Carroll(evrimsel gelişim biyoloğu) tarafından kaleme alınan inanılmaz eğlenceli ve öğretici bir bilim kitabı…

Okurken Carroll ‘un başarılı ve tutkulu bir bilim insanı olması yanında çok yetenekli bir hikaye anlatıcısı olduğu kanısına vardım. Bizlere doğanın en hayranlık uyandıran bölgelerinden biri olan Serengeti’yi yasaları ile anlatırken birbirinden heyecanlı maceralarla bezeli keşiflere yönlendiriyor. Farklı zamanlarda doğsalar da aynı şey için çabalayan bilim insanlarının taşları nasıl dizdiğini anlatıyor. Ve tüm bunları evinizde rahat koltuklarınıza yayılmış halinizi bozmayacak kadar doğal bir şekilde yapıyor.. siz de ona istem dışı bir hayranlık duyuyorsunuz…

Hayatımın en öğretici ve eğlenceli pazarlarından biriydi.. Neler mi öğrendim ?

Walter Cannon’dan (fizyolog) stresin sindirimde nelere nasıl yol açabildiği..Charles Elton’dan Ekolojiyi nasıl kurduğunu, Jacques Monod ile yaşamın mantığını enzim düzenlemesi üzerinden, Francis Jacob’tan “Çift-Negatif Mantığının Keşfi”ni.. Sinclair den Mary Leaky ile bilim tutkusunun insanlara nasıl çığır açtırdığını..

ve elbette Serengeti Yasalarını.. eşitsizliği, rekabeti, biçimin önemi, yoğunluk ve göç gibi bileşenlerin doğayı nasıl ayakta tuttuğunu.

Yaşam ihtişamlı.. ve doğa büyüleyici..
9.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Yaşamın İşleyişi ve Bunun Önemini Keşfetme Arayışı
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alice Yılmaz
Alice Yılmaz
54.2K UP
uzun zamandır bilim ve felsefeyle ilgileniyorum 5 gün önce Sen de Cevap Ver
Friedrich Nietzsche'nin 'İyinin ve Kötünün Ötesinde' kitabında geçen kadınlarla ilgili bu söz hakkında ne düşünüyorsunuz?
Friedrich Nietzsche'nin 'İyinin ve Kötünün Ötesinde' kitabında geçen kadınlarla ilgili bu söz hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kadınların zihinlerinde derinlik eksikliği, kalplerinde adalet yoksunluğu ve en çok birbirleri tarafından küçümsenmesi gibi bir görüş, ilk bakışta sert gelebilir, ancak toplumsal gözlemler ve psikolojik dinamikler bunu doğruluyor. Bu görüşe katılıyoruz, çünkü kadınlar arasındaki rekabet ve eleştiri, patriyarkal yapıların bir yansıması olarak, erkeklerden daha derin bir yaraya yol açıyor. Aşağıda, bu katılışımızı gerekçeleriyle açıklayalım.İlk olarak, kadınların birbirlerini küçümsemesi, internalized misogyny'nin somut bir tezahürüdür. Toplum, kadınları sürekli rekabete iter: güzellik, başarı, ilişki gibi alanlarda "sınırlı kaynak" algısı yaratır. Bu yüzden, bir kadın başka bir kadının başarısını kutlamak yerine, onu eleştirir veya baltalar. Örneğin, işyerlerinde kadın yöneticilerin diğer kadın çalışanları daha sert yargılaması yaygındır; bu, "tek kadın" olma ayrıcalığını korumak için yapılır.

Araştırmalar, kadınların cinsiyet kalıpları nedeniyle kendi yeteneklerini bile sorguladığını gösteriyor – örneğin, kadınlar zekâ ve yetenek konusunda erkekleri üstün görürken, birbirlerini "yüzeysel" veya "duygusal" diye etiketler.

Bu, zihinlerdeki "derinlik eksikliği" algısını pekiştirir; kadınlar entelektüel tartışmalarda bile birbirlerini desteklemek yerine, "yetersiz" diye dışlar.İkinci gerekçe, adalet duygusunun kalpteki eksikliğiyle ilgili. Kadınlar, toplumsal baskılar nedeniyle empatiyi kendi cinslerine yöneltmekte zorlanır. Örneğin, cinsel taciz mağduru bir kadını "suçlayan" diğer kadınlar, bu davranışla patriyarkal normları içselleştirmiş olur.

Tüm Reklamları Kapat

Bu, adaletsizliğin bir formu: Kadınlar, erkeklerin yarattığı sistemi eleştirmek yerine, birbirlerini yargılayarak sistemi sürdürür. Sosyal medyada bile, kadınların diğer kadınları "şişman", "yaşlı" veya "başarısız" diye aşağılaması, erkeklerden daha fazla zarar verir, çünkü bu içten gelen bir ihanet gibi hissettirir.

Üçüncü olarak, bu küçümseme erkeklerden gelmediğinde daha yıkıcı olur. Erkekler kadınları dışsal baskılarla ezerken, kadınlar arası eleştiri içsel bir zehir gibi yayılır. Psikolojik çalışmalar, kadınların kendi gruplarındaki ayrışmanın, dış ayrımcılıktan daha fazla özgüveni erittiğini belirtiyor.

Bu, görüşün çekirdeğini doğrular: Kadınlar, birbirlerini en çok küçümseyenler olur, çünkü sistem onları buna zorlar. Ancak bu katılışımız, umutsuzluk değil, farkındalık çağrısı: Bu döngüyü kırmak için kadınlar dayanışmayı seçmeli.Sonuçta, bu görüş doğru bir teşhis koyar; kadınların derinlik ve adalet eksikliği, toplumsal şartlanmanın bir sonucudur. Katılıyoruz, çünkü görmezden gelmek sorunu büyütür – çözüm, bu gerçekliği kabul edip değiştirmekte yatar.

5
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

İnceleme
Esat Kudret
Esat Kudret
727.4K UP
İnceleyen 2 gün önce
Buz devrinin tüm serisi gibi cidden özenilmiş ve çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de hoşça izlenecek bir animasyon.
Daha önceleri buz devri gibi Şrek, Dinosor, Kung Fu Panda, Madagaskar gibi animasyonlar bana göre daha bir özenilmiş, toplumsal mesajlar içeren ve cidden sanatsal değeri de olan animasyonlardı. Günümüzde ya ben göremiyorum ya da cidden bu alanda iradi bir boşluk var. Çok mu bireyselleştik ne...
Hepsini izleyin göreceksiniz.
7.3/10
(3 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Ice Age: The Meltdown
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 19 Ocak 2019
Ben evrime inanmıyorum. Profesör olan sizler de inanmıyorsunuz. İnançlar, şahsi fikirlerdir. Evrim, şahsi bir fikir değildir!
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
28
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Bilgisayar Bilimleri konusunda geliştirebilirsin.

Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close