Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ufuk Derin
Ufuk Derin
3.3M UP
Aktaran 8 Ağustos 2024 3 dk.

Antik Mısır mumyalarını düşündüğünüzde aklınıza ne geliyor? Belki zihniniz sizi bir okul gezisine, müzede cam bir kutunun içindeki mumyalanmış bir insanla yüz yüze geldiğiniz ana götürüyor. Ya da belki de Hollywood'un tasvir ettiği gibi, kumlu mezarlarından zombi benzeri bir şekilde çıkan, kirli sargıları rüzgârda dalgalanan mumyaları düşünüyorsunuz.

Yakın zamanda yapılan bir çalışmada, Dr. Stephanie Woolham ve ekibi, antik Mısırlı mumyacılar tarafından mumyalanan bir timsahın yaşamının son saatlerine dair olağanüstü detaylar ortaya çıkardı. Bilgisayarlı tomografi (CT) tarayıcısı kullanan araştırmacılar, hayvanın nasıl öldüğünü ve ölümden sonra vücuda nasıl işlem yapıldığını belirleyebildi.

25
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Eser
Ece Müker
Ece Müker
581.9K UP
Eseri Ekleyen 3 gün önce Film
8.5/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Avatar: Fire and Ash
Yönetmen: James Cameron
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Fatih Birinci
Fatih Birinci
400.5K UP
Çeviren 10 Ağustos 2019 31 dk.

Sigmund Freud, 1938'de, son âna kadar Viyana'dan çıkmadı. Alman Ordusu şehre girdikten ancak üç ay sonra, 4 Haziran’da Doğu Ekspresi ile ülkeden ayrıldı. Viyanalı Yahudilere karşı yapılan zulmün hemen başlamasına (Almanlar vardığında CBS Radyo için Viyana’da çalışan Edward R. Murrow, Yahudi evlerinin tarumar edilerek aranmasına şahit olmuştu) ve arkadaşlarının kaçması için neredeyse yalvarmasına rağmen, Freud buna ayak diremişti. Kızı Anna tutuklanıp Gestapo tarafından sorgulandıktan sonra, fikrini değiştirdi. Ailesinin bir kısmını ülkeden dışarı çıkarabilmişti; ancak dört kız kardeşi çıkamadı. Bunlardan birisi Theresienstadt'da açlıktan, diğerleri de muhtemelen Auschwitz ve Treblinka'da gazlanarak katledildi.

Freud, Londra'ya iltica etti. Arkadaşları onu, şu anda Freud Müzesi olan, Hampstead'deki büyük bir eve yerleştirdi. 28 Şubat 1939'da Virginia ve Leonard Woolf, çaya geldiler. Hogarth Yayıncılık'ın kurucuları ve sahibi olan Woolf ailesi, 1924’den itibaren Freud'un Britanyalı yayıncıları olmuştu. Hogarth daha sonra, "Standart Baskı" (İng: "Standard Edition") olarak da bilinen, Freud’un çalışmalarının 24 ciltlik çevirisini, Anna Freud ve James Strachey editörlüğünde yayınlayacaktı.

230
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Seda Baştürk
Seda Baştürk
193.5K UP
Çeviren 19 Ocak 2021
Manyetik alanlar her zaman, galaksinin sarmal kolları boyunca mı akar? Disk biçimli Girdap Galaksisi‘nin (M51) bu karşıdan görünümü, sarmal şeklindeki dalga deseninin olağanüstü net bir görüntüsünü sunuyor. Bir radyo teleskobu ile gözlendiğinde manyetik alan, sarmal kolların eğriliğini izliyor gibi görünüyor. Bununla birlikte, atmosferin üst katmanında uçarak gözlem yapan NASA’nın Kızılötesi Astronomi Stratosfer Gözlemevi (SOFIA), M51’in diskinin dış kenarındaki manyetik alanın, sarmal kollar arasında örülmüş gibi göründüğünü ortaya çıkarttı. Manyetik alanlar, tek bir yönde hizalanmış toz tanecikleri sayesinde anlaşılıyor ve kızılötesi ışıkta polaroid gözlük gibi davranıyor. Paylaşılan görselde, polarize ışıkla belirlenen manyetik alan yönelimleri algoritmik olarak bağlantılıdır ve akış çizgileri oluşturur. Hubble Uzay Teleskobu ile çekilen bu çerçevenin tepesinde, kırmızımsı yıldız oluşum bölgelerinin tozlu gazında bir diğer arkadaş galaksi bulunuyor. İki galaksinin aralarındaki çekim kuvveti muhtemelen türbülansı artırır, dış kollardaki beklenmedik manyetik alan desenini üreten tozu ve çizgileri karıştırır.
7
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Ekin Baran Sunar
Seslendiren 29 Ağustos 2019 17:32
28 Kasım 2018’de bilim dünyasından gelen bir haber şok etkisi yarattı: Çin'de Jiankui He isimli bir araştırmacı, genleri değiştirilmiş bebekler doğurduklarını...
24
Kerem Girgin
Kerem Girgin
142.6K UP
Yazar 6 gün önce 13 dk.

İnsanoğlu, varoluşunun şafağından bu yana, doğanın kudreti karşısında hem hayranlık hem de derin bir korku duymuştur. Yıldızlarla dolu bir gökyüzünün altında, ayaklarımızın bastığı toprağın sarsılmaz olduğuna dair inancımız, jeolojik zamanın o acımasız tiktakları arasında zaman zaman yerle bir olur. Evren'in uçsuz bucaksız karanlığında sürüklenen bu toz zerresinin üzerinde yaşam, incecik bir kabuğun kararsız hareketlerine pamuk ipliğiyle bağlıdır. Özellikle Anadolu gibi tektonik plakaların sürekli bir itiş kakış halinde olduğu coğrafyalarda, deprem gerçeği sadece jeofiziksel bir olay değil, kültürel kodlarımıza işlemiş kolektif bir travmadır.

Marmara Denizi, bu travmanın merkez üssünde, tarihin ve jeolojinin kesiştiği noktada uyanmayı bekleyen bir dev gibidir. Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın batıya doğru uzanan ve milyonlarca yıldır Avrasya ile Anadolu blokları arasındaki gerilimi düzenleyen bu devasa kırık sistemi, insanlık tarihi boyunca imparatorlukları sarsmış, surları yıkmış ve şehirleri yutmuştur. 1509 yılında, Osmanlı tarihçilerinin "Kıyamet-i Suğra" yani "Küçük Kıyamet" olarak adlandırdığı o günde, İstanbul’un surlarını yerle bir eden güç ile 17 Ağustos 1999’da Gölcük’te binlerce canımızı alan güç aynıdır. Bu güç ne mitolojik bir canavarın öfkesi ne de ilahi bir cezalandırma aracıdır; bu, gezegenimizin ısıl dinamiklerinin, çekirdekten yüzeye doğru akan enerjinin ve plaka tektoniğinin kaçınılmaz bir sonucudur.

12
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatih Birinci
Fatih Birinci
400.5K UP
Yazar 3 Ocak 2019 11 dk.

Şempanzelerin ölümü anladığına yönelik bazı araştırma bulguları vardır. Ancak görünüşe göre bu “anlayış”, bedensel fonksiyonların yitimi ve bunun geri dönüşü olmadığı şeklindedir (Anderson, 2018). En yakın akrabalarımızdan olan bu hayvanların bile ölümün kaçınılmaz olduğunu kavradıkları yönünde bir bulguya ulaşılamamıştır. İnsan bildiğimiz kadarıyla, bir gün öleceğinin farkında olan tek varlıktır.

Bu farkındalık zaman içinde yavaş yavaş gelişir. İnsan yavrusu, 9-10 yaş civarında ölümü tüm boyutlarıyla kavramaya başlar (Nagy, 1959). Ancak bu “kabulleniş” teknik açıdan korkunçtur. Çünkü evrimsel mekanik, her bir canlı türünün yaşamkalımına, doğal olarak da en büyük tehlike olan ölümden kaçınmasına dayanır. Kendisinden kaçınmamız gereken nihai tehlikeyle önünde sonunda karşılaşacağımızı bilmek bizi dehşete düşürür.

374
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Talha Çakırca
Seslendiren 3 gün önce 12:30
Cinsel yamyamlık; bir canlının çiftleşme sırasında, öncesinde veya sonrasında partnerini yemesi davranışıdır. Canlılar arasında nadir bir davranıştır...
1
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Görkem Öge
Görkem Öge
584.4K UP
Toprak Mühendisi 2 gün önce Sen de Cevap Ver

Doğal seçilim, insan ve var olan tüm türler için geçerli ve etkili. Bu evrim demek zaten. Evrim tüm canlılar için aynı etkide ve önemde.

Ancak konuya evrimsel değil de sosyal, kültürel, daha dönemsel ve hatta felsefi bakarsanız, insanın bugünkü varoluş ve yaşamsal dinamiklerini yakından incelerseniz, ne yazık ki günümüzün moda bakış açısına dönüşen "her şeyi evrimsel kök nedenlere indirgeyerek inceleme" yaklaşımının hiç çalışmadığını ve bu moda bakış açısının yüksek oranda geçersiz olduğunu göreceksiniz.

Evet, sizin belirttiğiniz biyolojik ve teknolojik evrim senaryoları hakkında öngörülerimiz hayli zayıf. Daha kısa söylem ile 100 yıl sonra dünya nasıl bir yer olacak bilmiyoruz. Sorunuzdan kasıtla "Gelecekte dünya nasıl bir yer olacak ve biz insanoğlu bu dünyaya evrimsel olarak ayak uydurabilecek miyiz?" sorusu, çok derin ve önemli bir soru gibi görünüyor olsa da aslında değil. Neden biliyor musunuz? Çünkü insan, günümüzde evrimsel dinamiklerle hayatiyetini sürdürmüyor. Bugün modern dünyada neredeyse hiç bir dinamik, yukarıda belirttiğim, evrimsel kök nedenler çerçevesinde belirlenmiyor. Dediğim gibi bu yanlış bir bakış açısı.

Tüm Reklamları Kapat

Hemen örnekleyelim: Evrimsel kök nedenleri düşünelim. Her canlı doğar, ürer ve hayatta kalmaya çalışır değil mi? E değil işte. Dünyada milyonlarca insan çocuk yapmıyor. Milyonlarca insan intihar ediyor. Milyonlarca insan kendi geninden olmayan çocukları evlat ediniyor. E hani gen aktarımı? Hani üreme? Hani hayatta kalma dürtüsü? Milyonlarca insan, herkesin bağıra çağıra "Evrimsel kök nedenler" dediği esaslara aykırı hareket ediyor. Zaten savaşlar, açlık, kirlilik, sürdürülürlük vs. gibi olguları düşünürseniz insan hiç de varlığını korur ve medeniyetini sürdürür bir bakış açısıyla hareket etmiyor.

Her canlı kaynaklarını arttırmak ister değil mi? Evrimsel kök neden. E o da doğru değil. Yer yüzünde milyonlarca bohem yaşayan, hiç malda mülkte parada pulda gözü olmayan, yayılmaya çalışmayan, varlığını zenginleştirme eğiliminde olmayan insan var. Yani var oluşlarını güçlendirmek, güvenceye almak zorunda hissetmeyenler...

Bana, istediğiniz evrimsel kök neden, evrimsel temel dinamik söyleyin, buna aykırı hareket eden milyonlarca insan var. Çünkü artık insanoğlu, doğal hayattan koptu, doğal süreçlerle hayatlarını biçimlendirmiyor, insan evrimsel dinamiklerle var olmuyor.

Dünyada ne doğal düşman kaldı, ne beslenme rakibi, ne doğal şartlardan etkilenme, ne üreme dönemi, ne yayılma problemi, ne şu ne bu... İnsan zaten var olmayı, kalmayı, dünyaya yayılmayı başardı. Evrimsel olarak hayatta kaldı, güçlendi, dünyaya hâkim oldu ve bunu tescilledi. Hatta öykü tersine döndü, insan kendisine zarar verecek kadar güçlendi. İnsan bu kadar var olmamalı çünkü bu yüksek varlık ölçeği kendisine zarar veriyor. Bu durumda da tek çare uzaya açılmak çünkü dünyayı yakın zamanda bitireceğiz.

Tüm Reklamları Kapat

Peki bu yönde ciddi çalışmalar, emniyet tedbirleri ve sizin söyleminizde gelecek senaryoları var mı? Yok. Yapay zekanın neye dönüşeceğini bile bilmiyoruz. İnsan evrimsel olarak var olmaya çalışıyor olsa bunlar olmazdı. İnsan evrimsel olarak zaten savaşı kazandı. En azından bugün için. Yarın ne olur bilmiyoruz tabi ve bilmeye çalıştığımız da söylenemez. Ve hiç şüphe yok ki insan yer yüzünden silinip gitse -ki er geç öyle olacak gibi görünüyor- bu kıyamet senaryosu dediğimiz şey, bugün için milyonlarca insanın umurunda olmayacak bir son olur.

O nedenle... Rahat olunuz. Bırakın evrim işini yapsın. Bunu etkilemek ne mümkün ne de çok da umurumuzda.

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Samsun Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 2 gün önce Çevrimiçi₺60,0022 Aralık
Harita Oyunu – EA Samsun Topluluğu
22 Aralık 2025 18:00 tarihinden 22 Aralık 2025 20:00 tarihine kadar.

Haritalara bakıp “Bu neyin haritası?” demeyi sevenler buraya 👀

Harita Olimpiyatları’ndan ilham alan bu oyunda, katılımcılara çeşitli tematik haritalar sunuluyor.
Belirlenen süre içinde, izin verilen araştırma araçları ve genel kültür bilginizle bu haritaların ne haritası olduğunu tahmin etmeye çalışıyorsunuz.

Bilgi, sezgi ve hızın öne çıktığı bu ödüllü oyunda yerinizi alın!

Tarih-Saat: 22 Aralık 2025 – 18.00
Yer: Klan Coffee & Art

Kontenjanla Sınırlıdır.

Devamını Göster
5
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Şuna bir bakın! Venom filminden fırlamış gibi gözüken bu sıvı, benim sesime göre hareket ediyor. Ama nasıl?
İnceleme
Esat Kudret
Esat Kudret
731.3K UP
İnceleyen 4 gün önce
Klasik bir Amerikan filmi. Güya insana ne denli değer verdiği üzerinden ailenin kalan son erkeğini kurtarma üzerine bir kurgu. Ve dolaylı olarak ve güya ikinci dünya savaşını sonlandıran Normandiya çıkarması arka plan vurgusu ile.
Yani her iki konuda da Amerika'nın gerçekliğini tersyüz eden bir senaryo.
Fakat savaşın acımasızlığı üzerine dokunuşlar ile muazzam oyunculuk performansı, hele ki Tom Hanks ve Hollywood birikimi üst üste gelince, Amerika'nın tarihsel ve etik gerçekliğinden bağımsız olarak ortaya cidden etkileyici ve sürükleyici bir film çıkıyor.
9.1/10
(8 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Saving Private Ryan
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Sibel Özkan
Sibel Özkan
161.8K UP
Çeviren 4 gün önce 13 dk.

Modüler formlar, yüzyıllardır matematikçilerin ilgisini çekmiştir. Çoklu yapıları sayesinde, matematiğin çeşitli alanları arasında bir köprü oluştururlar. Modüler formlar; analiz araçları, Sayı Teorisi yapıları veya Galois Teorisi kullanılarak tanımlanabilir. Bununla birlikte görselleştirilmeleri zorlu bir görev olmaya devam etmektedir. Burada zorluk, dört boyutlu bir uzayı sezgisel olarak hayal edememekten kaynaklanmaktadır. Bu makalede, belirli modüler formların uzayda nasıl davrandığını grafiksel olarak göstereceğiz. Nihai hedef; estetik düşünceyi, matematiksel titizlikle birleştirebilecek Escher benzeri bir modüler form temsili oluşturmaktır.

Modüler formlar, Karmaşık düzlemin ( C\Complex ile ifade edeceğiz) bir bölümünden (üst yarım düzlemi) C\Complex' ye yapılan uygulamalardır. C\Complex, 2 boyutlu bir vektör uzayı olduğundan 4 boyutlu uzayları temsil etmemiz gerekir. 4 boyutlu uzayın temsili sorunu, matematikçiler için merkezi bir konu olmuştur. Bu temsilin iki standart yolu vardır; birincisi renkleri kullanmak, ikincisi ise uzaya özgü topolojik özellikleri kullanmaktır.

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İrem Kaplan
İrem Kaplan
186.2K UP
5 gün önce
Bebekler uçak seyahatinde neden ağlar?
Kulaktaki basınç farkından.
Uçağın kalkış ve inişi esnasında eğer bebeğinizi emzirirseniz ya da mama alıyordur, su içiyordur. Bu bebek yutkunmaya, beslenmeye devam ederse kulaktaki basınç azalacağı için ağrı da olmayacaktır. En sağlıklısı emzirerek yutkunmasını sağlamak, bu konuda bebişlerinize yardımcı olun <3
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 13 Ağustos 2018 13 dk.

Schrödinger'in Kedisi, büyük fizikçi Erwin Schrödinger tarafından geliştirilmiş meşhur bir düşünce deneyidir. Schrödinger, bu düşünce deneyini Kopenhag Yorumu olarak bilinen ve modern fizikçilerin çoğu tarafından kabul edilip kullanılan bir kuantum mekaniği yorumuna tepki olarak geliştirmiştir.

Kopenhag Yorumu'na göre Evren'deki tüm temel parçacıklar, bir dalga fonksiyonu tarafından tanımlanan olasılıklar çerçevesinde belli bir hız ve konuma sahiptir. Yani atom etrafındaki bir elektron, aslında belirli bir noktada değildir; belirli bir olasılıkla belirli bir noktada ve hızda bulunur. Ancak biz, bunu kesin olarak bilemeyiz. Ta ki gözlem (ölçüm) yapana kadar. Heisenberg'in Belirsizlik Kuramı çerçevesinde, gözlem yapsak bile hız ve konumu aynı anda tespit edemeyiz; ancak en azından bir tanesini ölçmemiz mümkündür. Ancak nasıl olur da belirli olasılıklar çerçevesinde herhangi bir konumda ve hızda bulunabilecek olan bir elektron, gözlem yapıldığı anda belirli bir konuma veya hıza sahip olur? Eğer ki gözlem öncesinde bu elektronun pozisyonu ve hızı belirsiz ise, gözlem sonrasında bu pozisyon veya hızdan en azından 1 tanesi nasıl belirli hale geçer?

194
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Arda Dalkıran
Arda Dalkıran
104.5K UP
Yazar 4 gün önce 7 dk.

21. yüzyılın en çığır açan iki teknolojik alanı olan biyoteknoloji ve yapay zeka, son yıllarda hızla birleşerek tıp, tarım, ilaç geliştirme ve temel bilimler alanında benzeri görülmemiş ilerlemelere yol açmıştır. Bu makalede bu iki disiplinin kesişim noktalarını, güncel uygulamalarını ve gelecek potansiyellerini bilimsel veriler ışığında inceleyeceğiz.

Biyoteknoloji; canlı organizmaları veya bunların sistemlerini, süreçlerini ya da ürünlerini teknolojik uygulamalarda kullanma bilimidir. DNA dizileme; gen düzenleme teknolojileri (CRISPR-Cas9 gibi), protein mühendisliği ve sentetik biyoloji gibi alanları kapsar.

10
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Özgür Çelik
Özgür Çelik
101.1K UP
Alıntıyı Ekleyen 16 saat önce
Olağanüstü iddialar, olağanüstü kanıtlar gerektirir.
Kaynak: Carl Sagan’ın The DemonHaunted World adlı kitabında savunduğu bilimsel şüphecilik ilkesinin özetidir
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yasin Kayalar
Yasin Kayalar
214.0K UP
10 saat önce
Bir 'iz' meselesi
'Bir kod' diğer binlerce kodu belirliyorsa (yada etkiliyorsa) 'bir kod'un bir kod olmadığını ve olamayacağını düşünüyorum. 
O 'bir kodda' diğer binlerce kodun belirleyici 'izi' (bilgisi) olmak zorunda. Bu 'iz' belki sadece kodun içeriğinden kaynaklı, yani fiziksel değil de 'anahtar kod' olsa da bu böyle olmak zorunda. 

1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Discord
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close