Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Başar Soysal
Seslendiren 1 Mart 2021 6:35
Antibesinler; vücudun kalsiyum, demir, potasyum, magnezyum gibi temel besinleri emme veya kullanma kabiliyetini azaltan glukozinolat gibi herhangi bir...
26
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Çınar Civan
Çınar Civan
622.4K UP
İnceleyen8 3 gün önce
Çok başarılı bir yapım, kesinlikle izlenmeli. Özellikle Eddie Redmayne'nin oyunculuğu muazzam bir seviyede, kesinlikle hayran bırakıyor. Keza Felicity Jones da çok başarılı bir oyunculuk sergilemiş. Film, Hawking'in bilimsel ve akademik çalışmalarından daha ziyade özel hayatına değiniyor. İlk eşi Jane ile olan ilişkisini temel alıyor ve Hawking'in sosyal hayatını oldukça başarılı bir şekilde gözler önüne seriyor. Film tam bir biyografi niteliği bence taşımıyor. Bazı kısımlarda değişiklikler yapılarak daha etkileyici hâle getirilmiş. Ancak bunlar büyük ölçüde kabul edilebilir değişiklikler. Hawking gibi bir dehanın nasıl ortaya çıktığını, hareket kabiliyeti neredeyse tamamen kısıtlıyken bile nasıl bu kadar üretken olabildiğini görmek istiyorsanız bu filmi mutlaka izleyiniz. Hawking'e olan saygınızın pekişeceğine eminim. Bu vesileyle Hawking'i saygıyla anıyorum.
9.5/10
(46 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : The Theory of Everything
Yönetmen: James Marsh
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Yasin Erkmen
İnceleyen7 4 gün önce
Meraklı ve ilgili bir okuyucunun bir konuyu keşfetmeye başlamasının en temel ve erişilebilir yolu, o alana dair iyi yazılmış giriş kitaplarını okumaktır. İş Bankası Kültür Yayınları’nın Kılavuz serisinde yer alan Arkeoloji – Paul Bahn da bu tür temel kaynaklardan biridir. Bu değerlendirmede, kitabın arkeolojiye giriş kitabı olma iddiasını ne ölçüde karşıladığını ve okuyucuya hangi açılardan katkı sunduğunu incelemeye çalışacağım.

Paul G. Bahn, arkeoloji alanında popüler bilim yazarlığı denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biridir. Birçok esere editör ve yazar olarak katkıda bulunmuştur. Akademik konuları topluma açık ve anlaşılır bir biçimde aktarabilmesiyle tanınır. Arkeoloji kitabı da bu doğrultuda, ilk kez 1996 yılında Oxford University Press tarafından Archaeology: A Very Short Introduction başlığıyla yayımlanmış ve kısa sürede alanın en bilinen giriş kaynaklarından biri hâline gelmiştir. Türkçe baskısı ise, İş Bankası Kültür Yayınları’nın Kılavuz serisi kapsamında yayımlanmıştır.

Giriş ve önsöz bölümlerinden de anlaşılacağı üzere yazarın temel iddiası herkes için hem anlaşılır hem de başlangıç noktası sunan popüler bir giriş kaynağı yazmaktır. Bu bakımdan hedef kitlesi geniştir. Lisans öğrencileri, arkeoloji okumayı düşünen ancak henüz karar aşamasında olan öğrenci adayları, arkeolojiye ilgili duyan meraklı okurlar kısacası arkeoloji dünyası keşfetmeyi düşünen herke bu kitabın potansiyel okuyucusudur.

Kitap toplamda 10 bölümden oluşmaktadır. Arkeolojinin tanımı, tarihsel gelişimi, araştırma yöntem ve teknikleri, alandaki teorik tartışmalar kitap boyunca sistematik bir biçimde ele alınır. Karikatürler ve fotoğraflarla içerik desteklenmiştir.

Paul G. Bahn’ın Arkeoloji kitabı, yazarın iddiasına uygun olarak, birçok yönüyle güçlü bir giriş kitabı niteliğini taşır. Eserin dili açık ve anlaşılırdır; akademik jargonun ağırlığından uzak bir anlatım sunar. Arkeoloji, hem zamansal hem de mekânsal açıdan çok yönlü ve geniş kapsamlı bir bilim dalıdır. Bu nedenle, kısa bir giriş kitabında alanın bu özsel derinliğini okuyucuya aktarmak ciddi bir emek ve beceri gerektirir. Genel olarak, Bahn bu zorluğun üstesinden başarılı bir şekilde gelmiştir. Elbette eserde bazı eksiklikler ve sınırlılıklar da bulunmaktadır.

Eser yapısı ve dili itibariyle merak uyandırıcı bir anlatıya sahiptir. Gündelik yaşamdan örnekler, resimler ve karikatürler bu anlatıyı zenginleştirmekle birlikte okuyucu diri tutarak metnin takibini kolaylaştırır. Bu bağlamda bilgiler yığınından oluşan bir eser değil aynı zamanda keşfetmeye ve sorgulamaya çağıran bir metin niteliği de taşır.
Kitap
7.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
EtkinlikKonferans
İtü İşletme Mühendisliği Kulübü
Etkinliği Ekleyen 3 gün önce İstanbul & ÇevrimiçiÜcretsiz12 Aralık
18. Bilişim Teknolojileri Zirvesi
12 Aralık 2025 09:00 tarihinden 13 Aralık 2025 21:00 tarihine kadar.

Yılın En Büyük Öğrenci Etkinliklerinden 18. Bilişim Teknolojileri Zirvesi’ne Geri Sayım Başladı!

İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği Kulübü’nün bu yıl 12-13 Aralık 2025 tarihlerinde, İTÜ Maçka Kampüsü Mustafa Kemal Amfisi’nde, Paribu Hub ana sponsorluğunda gerçekleştireceği 18. Bilişim Teknolojileri Zirvesi, teknoloji ve dijital dünyanın nabzını tutmaya hazırlanıyor! Hibrit olarak düzenlenecek bu etkinlik, Algoritmik Yolculuk ana temasıyla, Türkiye’nin dört bir yanından katılımcılarla buluşacak.

Bu iki gün boyunca teknoloji meraklılarını, girişimcileri, akademisyenleri ve sektör profesyonellerini buluşturacak olan zirve; OturumlarBT Alanıİnteraktif Bölüm, olmak üzere 3 ana bölümden oluşuyor.

Bilişim teknolojileri alanında önde gelen şirketlerin yöneticileri, farklı sektörlerden uzman isimler ve Türkiye’nin saygın akademisyenleri, dijitalleşmenin etkilerini ve en güncel teknolojik gelişmeleri bu etkinlikte ele alacak. Katılımcılar, hızla değişen teknoloji dünyasında meydana gelen yenilikleri ve bu gelişmelerin iş dünyasına, topluma ve geleceğe nasıl yön verdiğini öğrenme fırsatı bulacak. 

Sektörün önde gelen isimlerinin yer alacağı bu zirvede, sürpriz çekilişler, interaktif oturumlar ve networking fırsatları sizleri bekliyor! Ayrıca, şirket yetkilileriyle birebir görüşme imkanı ve daha birçok sürpriz etkinlikle dolu dolu bir deneyim yaşayacaksınız.

Ücretsiz ve sertifikalı olan bu zirveye kayıt olup konuşmacılar hakkında detaylı bilgi almak için https://btz.org.tr/ adresini ziyaret edebilirsiniz.

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 31 Ağustos 2013 1 dk.

Gugukkuşu gibi bazı türlerin "bebek bakımı"ndan kaçmak için akıl almaz bir yönteme başvurdukları biliniyordu: Yumurtalarını başka bir kuşun yuvasına bırakmak, böylece o annelerin, gugukkuşunun yavrularına bakmasını, büyütmesini, onlar için emek harcamasını sağlamak... Şimdi gugukkuşuna bir diğer tür daha katıldı: Indicator indicator olarak bilinen Büyük Balrehberi Kuşu.

Balrehberlerinin "kurnazlığı" gugukkuşlarından bile bir adım önde. Çünkü gugukkuşları yumurtalarını bıracakları kuşun yuvasına girmek için diğerlerini kandırmak zorundadır. Balrehberlerinin ise buna ihtiyaçları yoktur, çünkü evrimsel süreçte fiziksel yapı olarak aldattıkları konak türe benzeyecek şekilde özelleşmişlerdir. Bu konak, genellikle arı-yiyen kuşları olmaktadır. 

12
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ayazhole Kaya
4 gün önce
Reklam ile muzipliğin karışımı! IPTVBOXPRO firmasından olmuş :) İlgiinç bir reklam videosu 

https://www.youtube.com/watch?v=LGBzygZburE
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Emir Şakir
Emir Şakir
118.4K UP
Türü Ekleyen 1 gün önce
Lüfer Balığı 10-35 cm ve üzeri boylara ulaşabilen Familyasının tek türüdür. Gümüş renkli gövdesi sarımsı alt yüzgeçlere sahip, uzun ve üstten basık sağlam bir görüntüsü vardır. Agresif bir balık olup keskin dişlere sahiptir.
3
Yaşam Ağacı Gözlemi
Soner Mutlu
Gözlemi Yapan 3 gün önce Türkiye, Antalya
Televizyon üzerinde gördük ve eklemek istedik altın renkli çok güzel bir örümcek zıplayan örümcek olarak geçiyor ve tamamen zararsız olduğu söyleniyor
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Baran Kasımoğlu
İnceleyen10 8 Ekim
Dostoyevski’nin Yeraltından Notlar’ı, insanın kendi zihniyle, toplumuyla ve varoluşuyla hesaplaşmasının çarpıcı bir portresi. Kitap, isimsiz bir anlatıcının, yani “yeraltı adamı”nın, iç dünyasında gezinen bir monolog gibi. Bu adam, hem kendi benliğini didik didik ediyor hem de dönemin Rus toplumunun ikiyüzlülüğüne, ahlak anlayışına ve modern insanın çelişkilerine keskin bir eleştiri getiriyor.

Kısa ama yoğun bir eser; her satırında Dostoyevski’nin o derin psikolojik gözlem yeteneğini hissediyorsunuz. Anlatıcı, bir yandan kendi acizliklerini, kıskançlıklarını ve öfkesini açıkça ortaya koyarken, diğer yandan özgür irade, akıl ve toplumsal normlar üzerine kafa yoruyor. Kitap, sizi rahatsız eden, sorgulatan ve içine çeken bir metin. Sanki bir arkadaşınız karşınıza oturmuş, en karanlık düşüncelerini anlatıyor gibi hissettiriyor okurken.

Eğer insan ruhunun karanlık köşelerine meraklıysanız ve biraz da kendinizle yüzleşmekten çekinmiyorsanız, bu kitap sizi sarsacak. Kısa, ama etkisi uzun süren bir başyapıt.

Sabahattin Eyuboğlu ve Nuri Yıldırım çevirilerini tavsiye ederim.
9.6/10
(131 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Записки из подполья
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
10
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Mayıs 2019 48 dk.

Uyku, birçok hayvan türünde ortak olarak paylaşılan bir özelliktir. 2012 itibariyle Türkiye’de doğan bebeklerin ömür uzunluğu beklentisi ortalamada 75 yıl civarıdır. Bu kadar yaşayacak insanların ortalamada 25 yıllarını gözleri ve algıları kapalı bir şekilde, uyku halinde geçireceklerini düşünürsek, uykunun türümüz için ne kadar önemli olduğunu fark etmek mümkündür. Sadece türümüz için de değil… Neredeyse beynin ilk evrimleştiği zamanlardan beri çeşitli uyku formları da canlılara eşlik etmiştir. Bu durumda, eğer ki evrimsel tarihimizi aydınlatmak, beyinlerimizin nasıl çalıştığını anlamak ve kendimizi daha iyi tanımak için uykunun nasıl evrimleştiğini ve neden var olduğunu anlamamız gerekmektedir. Günümüzde uykunun hem evrimine, hem de canlılardaki işlevine yönelik çok kapsamlı ve çok yönlü birçok araştırma yürütülmektedir. Bu yazıda, güncel uyku araştırmalardan bazı örnekler ve sonuçlar sunarak sizlere sadece uykuyu, evrimini ve hayatımızdaki yerini anlatmakla kalmayacağız; aynı zamanda uykuyla yakından ilişkilendirilen birçok ilginç konuyu (örneğin rüyaları, uyku sırasındaki düşme hissinin neden yaşandığını, vb.) en temel düzeyde ve basit bir dille anlatmaya çalışacağız. Umarım faydalı olacaktır.

Eğer ki uykuyu anlamak istiyorsak, öncelikle onu tanımlamamız gerekmektedir. Ancak biz insanlar da dâhil olmak üzere binlerce farklı hayvan türünün her gün saatlerce yaptığı bu davranışı tanımlamanın çok da kolay olmadığı görülecektir. Merriam-Webster sözlüğü uykuyu “gözlerinizin ve bilincinizin kapalı olduğu doğal dinlenme hali” olarak tanımlamaktadır. Bu daha ziyade halka yönelik ve bilimselliğe pek de ağırlık vermeyen bir tanımdır. Türk Dil Kurumu ise bu olguyu “Dış uyaranlara karşı bilincin, bütünüyle veya bir bölümünün yittiği, tepki gücünün zayıfladığı ve her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı dinlenme durumu” olarak tanımlamaktadır. Bu tanımın özellikle “her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı” kısmının aslında bir yanılgı ve hata olduğunu yazının ilerleyen kısımlarında göreceğiz. Bu hatadan biraz daha arındırılmış ve biraz daha bilimsel bir tanım, Macmillian tarafından basılan Öğrenciler İçin Sözlük’te bulunabilir: “Uyku, bilinç düzeyinin değiştiği, duyusal aktivitenin ve neredeyse tüm istemli kasların baskılandığı doğal olarak kendini tekrar eden bir durumdur.”

360
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Aralık 2022 26 dk.

Ad hominem argümanları, doğrudan bir argüman yerine, argümanın kaynağı olan birey veya gruplara yönelik kişisel ve dolaylı bir saldırı yapıldığında meydana gelir. Basit bir alaycı isim takmaktan, daha karmaşık retorik tekniklerine kadar uzanan birçok türü vardır. Bu çerçevede bir ad hominem argümanı örneği, bir kimsenin dikkat çektiği bir noktayı düzgünce ele alıp cevap vermek yerine bu kimseye küfretmeyi veya içinde bulunulan siyasi/ekonomik duruma yönelik bir eleştiri getirildiğinde bu eleştirilerin hangi lobinin etkisiyle ortaya çıktığını sormayı içerir.

Ad hominem argümanlar, çeşitli alanlarda yürütülen resmi ve gayri resmi tartışmalarda yaygın şekilde kullanılmaktadır ve bu nedenle anlaşılması son derece önemlidir. Makalemizde ad hominem argümanları ve türleri hakkında daha fazla bilgi edinecek, bu argümanlara düzgün bir şekilde cevap vermek için neler yapabileceğinizi göreceksiniz.

244
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Pedram Türkoğlu
Yazar 6 Temmuz 2017 26 dk.

Paleontolojinin rönesansı derken ne demek istiyoruz? Terim olarak 1842’de Dinosauria (korkunç kertenkele) kelimesini ilk ortaya koyan kişi Richard Owen adında bir paleontolog/biyolog idi. Kendisi Darwin’in çalışmalarına da destek veren ve katılan bir bilim insanıydı. Fakat evrimi, Darwin’in açıkladığından daha karmaşık bir yapıda olduğunu düşünüyordu. Diğer yandan başka insanların çalışmalarına göz diken ve korkulan bir kişi olduğu da söyleniyor. Bu yüzden Thomas Huxley gibi bilim insanlarıyla arası iyi değildi.

Dinozorlarda tüylerin keşfi ile adeta bir ’’Renaissance’’ yaşandı. Bu rönesansın fikir babasının John Ostrom olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Elbette 1927'de dinozorlardan kuşlara geçişi resmeden Gerhard Heilmann'ı kesinlikle unutamayız. Paleontoloji uzmanı olmamasına rağmen önemli bir öncüdür. John, 1969’da Deinonychus antirrhopus örneği üzerinde incelemeler yaparak, kuşların dinozorlar ile doğrudan akraba olduğunu söyleyen ilk kişidir. Tabi dinozorların kuşlar ve sürüngenler arasında geçiş olduğunu düşünen, Darwin’in çalışmalarına destek veren Thomas Huxley’i ve Karl Gegenbaur’u da es geçmemek lazım. Ancak John, dinozorların sürüngenden geçiş değil de, tam olarak kuş benzeri olduğunu dile getiren ilk kişi olduğu için paleontolojide ve paleobiyolojide yeri ayrıdır. John'un fikirleri daha sonra karşılaştırmalı anatomi çalışmaları ile ayrıntılı olarak desteklendi.

84
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 15 Mayıs 2021 22 dk.

Adaptasyon, Doğal Seçilim yoluyla evrimleşen özelliklerin tamamına verilen isimdir. Dolayısıyla adaptif bir özellik, canlının bulunduğu ortamda hayatta kalma başarısını (uyum başarısını) artırır. Bu özellikler, popülasyon içinde çeşitlilik mekanizmalarıyla rastgele ve sürekli yaratılırlar, ancak yalnızca uygun çevre şartları oluştuğunda seçilirler. Bu özelliklerin evrimleşmesi sonucu, canlının ortamına "adapte olduğunu" söyleriz.

Daha önceden de izah ettiğimiz gibi, adaptasyon olgusu, evrimi harici bir bağlamda anlamsızdır; yani adaptasyonların evrimsel değişim olmadığını iddia etmek, tanım gereği oksimorondur: Adaptasyon, Doğal Seçilim yoluyla evrimleşen özelliklere verilen isimdir. Bir şey adaptasyon olup da evrimleşmemiş olamaz. Ancak evrimleşmiş her özellik adaptasyon değildir: Örneğin Cinsel Seçilim yoluyla evrimleşen özellikler her zaman "adaptasyon" kapsamında görülmez (bu, tartışmalı bir yaklaşım olsa da). Daha yaygın kabul edilen şekilde, Genetik Sürüklenme nedeniyle evrimleşen özellikler adaptasyon değildir.

228
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Genetik konusunda geliştirebilirsin.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Levent Sözen
Levent Sözen
50.8K UP
Araştırmacıyım 2 gün önce Sen de Cevap Ver

Bana soracak olursanız, durumu "yaşayan" ile "gözlemci" olarak düşünmek lazım. Eğer durumu yaşıyorsanız, zaman iki kat hızlandığında her şey iki kat hızlanacaktı, ama oransal olarak yine aynı olacaktı. Tıpkı normal zamandaki gibi, 80 yıl yine 80 yıl gibi gelecekti. Yani 80 yıl, 40 yıl olmayacaktı. Fakat bir gözlemci, durumu yaşayan bize baksaydı, onun için her şey iki kat hızlanmış görünecekti ve bizim 80 yılımızı 40 yılda tamamlıyor gibi gözükecektik.[1]

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close