50 Soruda Evrim
Agora Bilim Pazarı / Bilim & Gelecek Kitaplığı / Kırmızı Kedi / Babil / eganba / D&R / Kitapyurdu / Pandora / KitapSeç
50 Soruda Evrim
Agora Bilim Pazarı / Bilim & Gelecek Kitaplığı / Kırmızı Kedi / Babil / eganba / D&R / Kitapyurdu / Pandora / KitapSeç
Evrimsel biyolojide değişim 2 temel seviyede incelenir: mikroevrim ve makroevrim. Bunların ne anlama geldiği, isimlerinden kolaylıkla anlaşılabilir: mikroevrim, dışarıdan kolay kolay görülemeyen; ancak detaylı incelemelerle varlığı anlaşılabilen evrimsel değişimlere verilen isimdir. Tıpkı bakteriler gibi canlıları normalde göremememiz; ancak mikroskop kullanarak bunları görebilmemiz gibi... Mikroevrim, genellikle bir türün kendi içerisinde meydana gelen değişimlere verilen isimdir. Çoğu zaman bu değişimler genler ve proteinler bazında olur (ki bu nedenle "mikro" denir); ancak mikroevrim, bu kimyasal değişimlerin fiziksel görünüm (fenotip) üzerindeki etkilerini de kapsayabilir.
Mikroevrim gücünü genellikle evrimin resmi tanımından alır. Hatırlayacak olursanız evrim, bir canlı popülasyonu içerisindeki her bir özelliğin görülme sıklığının (frekans) nesiller içerisinde değişmesi demektir. Örneğin insan popülasyonlarında sarı saç renginin oluşmasını sağlayan genler 1940'ta %24, 1970'te %21 oranında bulunuyorsa, bu evrimsel bir değişimdir. Ancak örneğin bir bebeğin 1 yaşındayken saçlarının hayali bir renk skalasında %90 sarışın, 25 yaşındayken %10 sarışın olması evrim değildir. Bu, bireyin ömrü içerisinde yaşanan bir değişimdir ve bu nedenle evrimsel biyolojinin değil, gelişim biyolojisinin ilgi alanıdır. Öte yandan sarışınlığa neden olan genlerin görülme sıklığının popülasyon içerisinde nesilden nesle değişimi evrimdir. İşte mikroevrim de; aslında tam olarak budur. Dışarıdan baktığımızda sarışın veya kahverengi saçlara sahip olmasıyla ilgisi olmaksızın insanın "insan" olduğunu biliriz. Fakat "insan" dediğimiz bu canlı, gözlerimizin önünde evrimleşiyor olsa da, bu evrimsel değişim dikkatli bakılmazsa görülemez. Tıpkı bakteriler gibi... Bu nedenle buna mikroevrim denir.
Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Bilgisayar Bilimleri konusunda geliştirebilirsin.
Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.
Algıda seçicilik, seçici dikkat veya seçici maruz kalma, kişinin görmek istediklerini görüp, duymak istediklerini duyup, diğer örnekleri veya uyaranları görmezden gelmesine dayalı bir bilişsel çarpıtmadır. Daha teknik tanımıyla algıda seçicilik, uyaranların (genel olarak "olan bitenin"), bu uyaranları algılayan kimsenin beklentileri çerçevesinde görülmesine, dinlenilmesine veya odaklanılmasına sebep olan, son derece yaygın bir bilişsel çarpıtmadır. Bu görme, dinleme veya odaklanma eylemi sırasında ilgili uyarandan gelen, arkaplan sesi ve periferal görüşümüz içinde bulunan dikkat dağıtıcı imgeler, önemsiz veya mevcut bilgilerimizle çelişen bilgiler bilinçli veya bilinçdışı bir süreç ile göz ardı edilir.
Gerçekleşmesini beklediğimiz bir şeye odaklanmamızı (veya bu "şeyi" algılamamızı) sağlayan algıda seçicilik, önyargılar, ilgi alanları, arzu ve korkular ile belirlenir ve "gerçeğe", taraflı ve kısmî bir yorum getirir. Algıda seçiciliği belirleyen bir başka faktör ise duygulardır. Duygularımız çerçevesinde gerçek dünya ile hemen hemen aynı bir alternatif senaryo yaratabilir; bu senaryoyu "gerçek" olarak algılayabiliriz.
Dijital çağ ile birlikte insanın bilişsel ve fizyolojik yapısına etki eden birçok patoloji ortaya çıkmıştır. Teknolojinin yaygın kullanımı bireylerin akıllı telefon, tablet ve bilgisayar gibi dijital araçlar vesilesiyle sosyal ağ sitelerinde fazlaca zaman geçirmelerine neden olmaktadır. Bu bağlamda güncel yaşamda görülen birçok patolojinin dijital formlara büründüğü ifade edilebilir.
Dijital ortamlarda işe yarar yaramaz birçok veri biriktirmek "dijital istifçiliğe", reşit olmayan ve rıza bildiremeyen çocuğunun görüntülerini sosyal ağlarda bilinçsizce paylaşan ebeveynler "sharenting"e, sosyal ortamlarda deneyimlerden mahrum kalacağını düşünmekten endişe duymak "FOMO"ya, dijital teknolojinin her türden yanlış ve aşırı kullanımı ise "dijital demans"a yol açabilmektedir.[1]
E-posta, kısa mesaj, Facebook ve Twitter çağında, hepimizin tek seferde birkaç şeyi yapması gerekiyor. Fakat bu sürekli yüzleştiğimiz çoklu görevler yüzünden tehlike çanları çalıyor. İşte bu noktada sinirbilimci Daniel J. Levitin, teknolojiye olan bağımlılığımızın bizi nasıl daha az verimli kıldığını açıklıyor.
Beyinlerimiz daha önce hiç olmadığı kadar meşgul. Gerçeklerin, sahte gerçeklerin, saçma sapan şeylerin ve dedikoduların saldırısı altındayız ve hepsi de dışarıdan bakıldığında bilgi olarak karşımızda duruyor. Neyi bilmemiz gerektiğini ve neyi görmezden gelebileceğimizi anlamaya çalışmak zahmetli iş. Bu esnada, hepimiz eskiye göre daha fazla şey yapıyoruz.
Son 30 yılda biyolojiye olan felsefi ilginin artması, biyolojik bilimlerin aynı dönemde artan önemini yansıtmaktadır. Günümüzde birçok farklı biyoloji konusunda geniş bir literatür vardır ve bu literatürdeki çalışmaların bütününü tek bir kalemde özetlemek imkânsızdır. Bu yüzden bu yazı biyoloji felsefesinin ne olduğunu açıklamayı amaçlamaktadır. Biyoloji neden felsefe için önemlidir ya da tam tersi, felsefe neden biyoloji için önemlidir?
Biyoloji felsefesinin genel başlığı altında üç farklı felsefi sorgulama vardır. İlk olarak bilim felsefesindeki genel tezler biyoloji bağlamında ele alınır. İkinci olarak biyolojinin kendisindeki kavramsal bulmacalar felsefi analize tabi tutulur. Son olarak geleneksel felsefi sorular tartışılırken biyolojiye başvurulur. İlk iki felsefi çalışma sıklıkla gerçek biyolojinin ayrıntılı bilgi bağlamında yürütülür. Üçüncüde bu daha azdır.
Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.