Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
İnceleme
Hatice Kutbay
Hatice Kutbay
112.4K UP
İnceleyen 1 gün önce
Küçük Prens, yüzeyde bir çocuk masalı gibi görünse de, aslında yetişkin dünyasının değerlerini, zaaflarını ve körlüklerini eleştiren derin bir felsefi metindir. Saint-Exupéry, basit bir dil ve sembolik karakterler aracılığıyla insanın anlam arayışını, sevgiyle kurduğu ilişkiyi ve sorumluluk bilincini sorgular.

Eserde Küçük Prens’in gezegenler arası yolculuğu, yetişkinlerin dünyasını temsil eden tipler üzerinden ilerler. Kral, kendini beğenmiş adam, iş adamı ve coğrafyacı gibi figürler; iktidar hırsını, boş gururu, anlamsız birikimi ve duygudan yoksun bilgiyi simgeler. Bu karakterler, yetişkinlerin çoğu zaman hayatın özünü kaçırdığını gösterir. Saint-Exupéry, bu eleştiriyi çocukça bir saflıkla sunduğu için metin hem yumuşak hem de sarsıcıdır.

Kitabın merkezinde yer alan gül ve tilki, eserin en güçlü sembolleridir. Gül, sevginin kırılgan ama emek isteyen doğasını temsil ederken; tilki aracılığıyla verilen “İnsan ancak yüreğiyle baktığında doğruyu görebilir; asıl olan gözle görülmez” düşüncesi, eserin temel felsefesini oluşturur. Sevginin, bağ kurmanın ve sorumluluk almanın insanı insan yapan temel değerler olduğu vurgulanır.

Küçük Prens, aynı zamanda modern insanın yalnızlığını ve yabancılaşmasını da ele alır. Çölde karşılaşılan pilot ile Küçük Prens arasındaki ilişki, yetişkinlerin kaybettikleri çocukluk duyarlılığını yeniden hatırlama çabasıdır. Bu yönüyle eser, okura bir nostalji sunmaktan çok, içsel bir yüzleşme önerir.

Sonuç olarak Küçük Prens, her yaşta farklı anlamlar sunan, sade anlatımıyla derin düşünceler barındıran zamansız bir eserdir. Çocuklara hayal gücünü, yetişkinlere ise unuttukları değerleri hatırlatır. Kitabın asıl gücü, karmaşık hakikatleri basit ama kalıcı cümlelerle dile getirebilmesinde yatar.
9.6/10
(160 Kişi)
Puan Ver
The Little Prince
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ayşegül Şenyiğit Özdil
Yazar 22 Ocak 2017 10 dk.

Bu yazımızda, sizleri ve çocuklarımızı, her evde bulunabilen ve birkaç basit malzemeyle yapılabilen birbirinden harika 7 adet deneyle tanıştırmak istiyoruz. Deneyleri yaparken sizin ve çocuklarınızın beraber kaliteli vakit geçireceğinizi ve ayrıca onların bazı temel bilimsel gerçekleri keyifle öğreneceklerini garanti ediyoruz. Gelin bu mutluluk ve eğlence zincirimize yeni halkalar ekleyelim ve bu gönderimizi mümkün olduğunca başkalarıyla paylaşalım ki evlerimiz ve okullarımız bilimle şenlensin!

Bu içeriği, okurlarımız tarafından çocuklar ve aileler için hazırlanmış özel bir PDF dosyası olarak indirmek, dağıtmak ve paylaşmak için buraya tıklayın.

59
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esat Kudret
Esat Kudret
728.8K UP
Üye 4 gün önce Henüz cevap yok.
İstanbul özelinde Marmara depremi bu ülkeyi dizlerinin üstüne çökertecek bir deprem olur. Depremin en ağırını yaşamış bir coğrafyanın insanı ve bir coğrafya öğretmeni olarak hala bunun ciddiyetinin kavrandığı kanaatinde değilim.
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hakan Orhan
Hakan Orhan
78.6K UP
Çeviren 18 saat önce 3 dk.

Egzersiz sonrası toparlanmayı hızlandırmak için kas esnetmenin değeri ya da değersizliği konusunda ciddi bir kafa karışıklığı var gibi görünüyor. “Esneme laktik asidi temizler!” ve buna benzer pek çok iddia ortalıkta dolaşıyor. Bunların herhangi biri doğru mu? Bir bakıma öyle.

Egzersiz sırasında kaslar çalışmaya zorlanır. Bu çalışma sırasında yakıt tüketilir, atık ürünler oluşur ve kas liflerinin yapısı çok sayıda mikro yırtık nedeniyle bozulur. Kıyaslama yapmak gerekirse bir ziyafet düşünün; yemek yenilir, çöp birikir (peçeteler, tavuk kemikleri vb.) ve masa düzeni bozulur. Bir sonraki ziyafetten önce, yiyeceklerin yeniden stoklanması, çöplerin temizlenmesi ve masaların yeniden kurulması gerekir. Kaslar için bir sonraki etkinliğe hazırlanma sürecine "iyileşme" denir. Bu süreçte kas, ağrı olmadan tam işlevine geri döner.

1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Doğanın gizemleri ve tasarımlarını keşfetmeye başlayan, insanlığın erken dönem cehaletine korkusuzca karşı koyan insanlar, bizlerin övgüsüne layıktır.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
22
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ekin Baran Sunar
Ekin Baran Sunar
467.7K UP
Uyarlayan 24 Ağustos 2019 27 dk.

Rusya ve Avrupa'dan fizikçiler, elektronik biliminin post-silikon/silikon-sonrası çağına girecek olan spin-dalga cihazlarının çekirdeğinde yer alan magnonik kristalleri oluşturmak için süperiletken/ferromanyetik sistemlerin kullanılma olasılığını gösterdiler.

Magnonikler, kısaca, bilgi iletmek ve işlemek için spin dalgalarını kullanma olanaklarını araştırır. Modern katı hal fiziğinin bir alt alanı olarak düşünülebilecek modern bir manyetizma alanıdır; dalgaları ve manyetizmayı birleştirir, asıl amacı nano yapılı materyallerdeki spin dalgalarının davranışını araştırmaktır. Fotonikler, fotonlar ve elektromanyetik dalgalar ile ilgilenirken, magnoniklerin odağı, manyetik momentlerin oryantasyonunun harmonik salınımlara olan dönüş dalgaları veya magnonlar üzerindedir. Ferromanyetik malzemelerde, elektronların manyetik momentleri, yani bunların dönüşleri manyetik bir alanda hizalanır. Manyetik bir sistemde gözlemlenen spin/dönüş hizalama dalgalarına, spin dalgaları denir.

51
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Türker Yılmaz
Seslendiren 24 Mart 2020 9:01
Koronavirüsün tam etkisinin ne olacağını henüz bilemiyoruz. Ancak bu olağanüstü küresel olayın ilk aylarında üç önemli gerçek netleşti. Ve bunları üst...
21
Öykü Zehir
Öykü Zehir
106.6K UP
5 gün önce
Geçmişte, bilim insanları suyun ne olduğunu tanımlamakta zorlanırdı. Bazen ona "şeffaf, kokusuz, tatsız, yaşam için gerekli olan sıvı" derlerdi, yine de kimse suya net bir tanım koyamazdı. Suyun asıl tanımı olan "1 oksijen atomuna bağlı iki hidrojen atomu" tanımına ulaşacak bilimleri, kimyaları yoktu çünkü. Şimdi ise biz, yaşamı tam olarak tanımlamakta çok büyük bir güçlük çekiyoruz. NASA'ya göre yaşam "Kendi sürekliliğini sağlayabilen ve Darwinci evrime tabi olabilen bir olgudur." lakin hala yaşama genelgeçer bir tanım koyamadık. Belki de biz de yaşama tanım koymak için gereken bilimden yoksunuzdur. 

5
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Arda Dalkıran
Arda Dalkıran
104.5K UP
Yazar 2 gün önce 7 dk.

21. yüzyılın en çığır açan iki teknolojik alanı olan biyoteknoloji ve yapay zeka, son yıllarda hızla birleşerek tıp, tarım, ilaç geliştirme ve temel bilimler alanında benzeri görülmemiş ilerlemelere yol açmıştır. Bu makalede bu iki disiplinin kesişim noktalarını, güncel uygulamalarını ve gelecek potansiyellerini bilimsel veriler ışığında inceleyeceğiz.

Biyoteknoloji; canlı organizmaları veya bunların sistemlerini, süreçlerini ya da ürünlerini teknolojik uygulamalarda kullanma bilimidir. DNA dizileme; gen düzenleme teknolojileri (CRISPR-Cas9 gibi), protein mühendisliği ve sentetik biyoloji gibi alanları kapsar.

7
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı Samsun Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 14 saat önce Çevrimiçi₺60,0022 Aralık
Harita Oyunu – EA Samsun Topluluğu
22 Aralık 2025 18:00 tarihinden 22 Aralık 2025 20:00 tarihine kadar.

Haritalara bakıp “Bu neyin haritası?” demeyi sevenler buraya 👀

Harita Olimpiyatları’ndan ilham alan bu oyunda, katılımcılara çeşitli tematik haritalar sunuluyor.
Belirlenen süre içinde, izin verilen araştırma araçları ve genel kültür bilginizle bu haritaların ne haritası olduğunu tahmin etmeye çalışıyorsunuz.

Bilgi, sezgi ve hızın öne çıktığı bu ödüllü oyunda yerinizi alın!

Tarih-Saat: 22 Aralık 2025 – 18.00
Yer: Klan Coffee & Art

Kontenjanla Sınırlıdır.

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Meryem Erki
İnceleyen 3 Temmuz
Bu dizi hakkında tamamını izlemediğim için kesin ve belirli bir eleştiri yapamam ancak dizinin ilk bölümleri gayet güzel ilerliyor.
Dizi
9.3/10
(18 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nevzat Keskin
Seslendiren 5 gün önce 12:17
Kuantum fiziği, genellikle baştan sona göz korkutucu bir saha olarak görülür. Her gün bunlarla uğraşan fizikçilere bile alandaki bazı konular hem ilginç...
11
Okan Alver
Okan Alver
188.3K UP
Mec.Eng. 1 gün önce Sen de Cevap Ver

Merhaba

“Ölüm evrimleşti mi?” sorusu ilk bakışta sezgisel geliyor ama teknik olarak yanlış bir çerçeve kuruyor. Çünkü evrimsel biyolojide ölüm bir adaptasyon ya da seçilmiş bir özellik değildir. Evrim, ölümü "seçilim" olarak görmez. Seçilimin kendisi, sınırlı kaynaklar altında farklı fenotiplerin üreme başarısındaki farklar üzerinden işler. Ölüm burada neden değil, sonuçtur. Doğal seçilim, çoğalma kapasitesi potansiyel olarak sınırsız olan canlıların, sınırlı çevresel kaynaklar içinde kaçınılmaz biçimde elenmesiyle ortaya çıkar. Bu elenme bazen eş bulamamakla, bazen hastalıkla, bazen rekabetle, bazen de doğrudan ölümle gerçekleşir. Dolayısıyla seçilim, bireyin “ölmesiyle” değil, genlerinin bir sonraki nesle aktarılıp aktarılamamasıyla ilgilenir. Eş seçimi ise bunun yalnızca bir alt mekanizmasıdır ve doğal seçilim, kimin o eş seçimi aşamasına kadar yaşayabildiğini belirler. Ölümün evrimsel olarak kaçınılmaz görünmesinin temel nedeni, canlı organizmaların kusursuz sistemler olmamasıdır. Hücreler termodinamik olarak açık sistemlerdir; zamanla moleküler hasar birikir, DNA onarım mekanizmaları sınırlıdır ve bu hasarın tamamı seçilimle ayıklanamaz. Özellikle üreme sonrası dönemde ortaya çıkan bozulmalar, doğal seçilim açısından zayıf baskı altındadır. Bu nedenle yaşlanma ve ölüm, evrimsel anlamda “bilinçli olarak seçilmiş” değil, seçilimin etkisinin azaldığı alanlarda ortaya çıkan kaçınılmaz sonuçlardır. Antik canlılar meselesine gelirsek eğer dinozorların ataları ile modern insanın ölümü, biyolojik açıdan aynı temel süreçleri izler. Enerji üretiminin durması, iyon dengelerinin bozulması, hücresel bütünlüğün kaybı ve dokusal çöküş, yaşamın kimyasal temeli değişmediği için yüz milyonlarca yıldır büyük ölçüde aynıdır. Bu, ölümün değil yaşamın evrimsel olarak ne kadar korunmuş olduğunun göstergesidir. “Hissetme” meselesi ise sinir sistemiyle ilgilidir. Dinozorların ve diğer antik omurgalıların merkezi sinir sistemleri vardı ve bunlar da stres, zarar ve acı benzeri durumları deneyimleyebildiklerini düşündürür. Ancak bu deneyimin öznel niteliği ve bilişsel farkındalığı, modern insandakiyle aynı düzeyde olmak zorunda değildir. Yine de ölüm anının fizyolojik çerçevesi, evrimsel olarak ortak bir zemine dayanır. Sonuç olarak evrim ölümü seçmedi ölümlü sistemler içinde geçici olarak daha iyi işleyenleri ayıkladı. Antik canlı ile modern insan arasındaki ortaklık, ölümün evriminden değil, yaşamın evrimsel sürekliliğinden kaynaklanır. Ölüm bu tabloda bir hedef değil, yaşamın sınır koşuludur. Saygılarımla[1]

Tüm Reklamları Kapat

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Melih Tuzla
Melih Tuzla
132.5K UP
Yazar 19 Mayıs 2021 14 dk.

1907'de tanımlanan ve şu ana dek 7 bireyin fosili bulunan Scleromochlus taylori, sahip olduğu özellikleriyle birçok bilim insanının aklını karıştırmıştı. Tanımlanmasının üzerinden bir asırdan fazla zaman geçmesine rağmen hala Scleromochlus hakkında bildiklerimiz kesin bilgiler değil. Ancak şu ana kadarki en güncel ve detaylı çalışma 2020'de S. Christopher Bennett tarafından yayınlandı ve Scleromochlus hakkında önceden kabul görmüş (Scleromochlus'un terozorların atası/kardeş türü olması, Scleromochlus'un koşucu olması, vb. gibi) bazı fikirler yeniden tartışıldı. Ne yazık ki Scleromochlus cinsi üzerine Türkçe bir yazı henüz yazılmamış. Biz bu yazımızda, Bennett'in makalesinde sunduğu yeni bulguları paylaşacağız ve Scleromochlus hakkında kapsamlı bilgiler sunacağız.

Fakat öncelikle, Scleromochlus cinsi nedir?

74
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close