Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Kerem Girgin
Kerem Girgin
138.7K UP
Yazar 20 saat önce 11 dk.

Paleontoloji literatüründe "Kambriyen Patlaması" olarak bilinen dönem (yaklaşık 541 milyon yıl önce), Dünya'daki yaşamın aniden ve çarpıcı bir şekilde çeşitlendiği bir aralığı tanımlar. Uzun bir mikrobiyal egemenliğin ardından, günümüzdeki birçok ana hayvan gruplarının ataları, jeolojik zaman ölçeğinde bir göz açıp kapama süresi sayılabilecek bu aralıkta ortaya çıkmıştır.

Literatürde ve çeşitli tartışma bloglarında bu patlama, yaratılışçı argümanları desteklemek için sıklıkla Evrim Teorisi'ne karşı bir argüman olarak sunulsa da bilimsel veriler bunun bir yoktan varoluş olmadığını göstermektedir. Aksine bu olay, değişen ekolojik koşulların tetiklediği hızlı bir evrimsel çeşitlenmedir. Bu nedenle sorulması gereken soru "Neden bu kadar çok tür ortaya çıktı?" değil, "Bu türlerin bu kadar hızlı ve radikal biçimlerde evrimleşmesini tetikleyen çevresel veya ekolojik baskı neydi?" olmalıdır.

3
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 23 Ağustos 2011 4 dk.

"Mantık hatası" kalıbı, tıpkı "teori" sözcüğü gibi günümüzde, günlük dilde farklı, bilimde ve felsefede ise farklı anlamlarda kullanılan bir kalıptır. Günlük yaşantımızda genellikle anlayamadığımız ya da anlayamayacağımız kadar karmaşık olan olaylar için “Bu işte bir mantık hatası var.” deriz. Ancak bilim dünyasında mantık hataları, günlük dildeki kullanımı kapsamakla birlikte, burada göreceğiniz gibi çok daha geniş bir alanı içine almaktadır.

Mantık Hatası (İng: "Logical Fallacy"), isimden de anlaşılabileceği gibi, temel olarak, mantıklandırma sürecinde yapılan her türlü hata anlamına gelmektedir. Ancak mantık hataları, olgusal (gerçeksel) hatalardan (İng: factual error) farklıdır. Örnekleyelim:

176
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Mehmet Acar
Mehmet Acar
101.4K UP
İnceleyen10 2 gün önce
Şu an kitabın yarısından biraz fazlasını bitirmiş vaziyetteyim. Tek kelime ile bir "başyapıt". Homo sapiens türünün kendi içerisinde çok uzun ama dünya hayatı içerisinde kısacık olan tarihini o kadar çarpıcı ve dogmatik şeyleri yıkarak anlatıyor ki. Homo sapiens'in dedikodu yeteneği sayesinde kültürler ve medeniyetler oluşturduğunu, özellikle tarım devriminin homo sapiens'in evriminde ne kadar büyük bir kavşak olduğunu yüzümüze çarpıyor. Okuyun ve okutturun.
9.6/10
(189 Kişi)
Puan Ver
İnsan Türünün Kısa Bir Tarihi
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yasin Kayalar
Yasin Kayalar
213.5K UP
4 gün önce
O 'ayrılık' yok deme! 
Cinsel uzuvları 'ayrı, ayırarak' görürsün. (Bilinç sana gördürür). Bu ayrılığı mekaniklik içinde senden bağımsız ve ayrı 'zombi organlar olarak' görme biçimini tetikleyen herşey daha fazla cinsel etkileyicilik taşır. Cinsel uzuvlar 'ayrı bir yaratık' ve 'çirkin yüz imgesi' olarak zihinlerde kodludur. 

0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esat Kudret
Esat Kudret
718.4K UP
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim. 11 saat önce Sen de Cevap Ver

Ekonomi mi, Kültür mü, Huzur mu?

Üniversite sadece akademi değildir. Bizi sadece akademik olarak hayata hazırlayan ve diplomalı meslek sahibi yapan bir yer değildir.

Üniversite aynı zamanda aydınlanmanın ocağıdır. Dünyaya farklı bir gözle bakabilmenin, farklı olanın en az bizim kadar güzel ve özel olduğunu kavrayabilmenin ve kendini entelektüel temelde geliştirip ustalaşabilmenin mekanıdır.

Tüm Reklamları Kapat

Bu nedenle de üniversite tercihi aynı zamanda nasıl bir dünya insani olmak ve bunu nasıl inşa etmek istediğinin de tercihidir.

Tabi bu sadece bizim tercihimize kalmıyor ne yazık. Gerek ekonomik koşullar gerek ilgili üniversitenin diplomasının prestiji gerekse gireceğimiz yeni ortamın bize neler katıp bizden neler alabileceği hesabı ve muhtemeldir ki çoğu zaman ilki ve tek başına belirleyici olabiliyor.

Naçizane önerim: Her üçü de birbirine benzer bir geçmişe sahip, deniz kıyısında ve görece ucuz yerler. Mersin kozmopolit bir yer ve cidden kalabalık. Özellikle 2023 depremi sonrası nüfusu hemen hemen ikiye katlandı. Böyle olmasaydı tereddütsüz Mersin derdim.

Muğla yine buna benzer bir yer. Nüfusu yaz kış muazzam değişen bir şehir.

Tüm Reklamları Kapat

Çanakkale ise daha dingin ve daha sade bir şehir.

Geriye kalan tek şey bunlar arasında tercihi yapar iken, yurdu var mı yok mu, ulaşım kolay mı, sıkıntılı mı, ucuz mu, değil mi, kampüsü var mı yok mu, diplomasının uluslar arası alanda bir hükmü var mı yok mu ona bakmak.

Fakat emin olduğum bir şey var: Kafaya iyiden, doğrudan ve güzelden yana bir şeyleri takmışsak, doğru bildiği yolda yürüme konusunda inatçı ve bize birilerinin verdiği ile yetinmeyi yeterli görmeyen bir iştahımız var ise, gideceğimiz yerin (maddi koşullar dışında) bir hükmü yoktur. Çünkü eminim ki böyleleri gittiği yerde kendinde eksik olanı mutlak bulur ve tamamlar, fazla olanı da dağıtır ve geliştirir. Sevgiyle…

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Poyraz Savaş
Poyraz Savaş
118.0K UP
Çeviren 3 gün önce 9 dk.

Sosyal medya akışı çoğunlukla yapay zeka tarafından oluşturulan görsellerle dolu. Bir videoda, bir Sinek kuşu çifti bir gülün içinde yağmurdan korunurken gösteriliyor; bir diğerinde ise bir kutup ayısı yavrusu buzlu okyanustan “kurtarılıyor” ve kurtarıcılarına şakacı ve minnettar bir şekilde davranıyor. Yapay zeka; büyük, siyah, sevimli gözleri olan semender benzeri “amfiblet” yaratıklar da dahil olmak üzere, tamamen yeni hayvanlar bile üretiyor.

Yapay zeka tarafından üretilen içerikler giderek daha kolay, daha hızlı ve daha ucuz hale geliyor. OpenAI'ın Sora, Google'ın Gemini veya Meta'nın video oluşturucusu gibi araçlarla içerik oluşturucular, kelime komutlarıyla vahşi yaşam görselleri ve videoları hazırlayıp bunları sosyal medyada toplu olarak paylaşabiliyor ve bazı gönderiler milyonlarca beğeni topluyor. Bu görseller genellikle şaşırtıcı düzeyde ayrıntı ve gerçekçilik içeriyor, öyle ki yorum yapan birçok kullanıcı görsellerin sahte olduğunu fark etmiyor gibi görünüyor. Gerçekte, çiçeklerin içinde sinek kuşu yuvaları yok, kutup ayılarının doğal ortamlarından "kurtarılmaya" ihtiyacı yok ve "amfiblet" diye bir şey de mevcut değil.

14
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Kaan Çelik
Kaan Çelik
52.2K UP
Blog Yazarı 2 dk.

Günlük hayatta gerçekleşen kazalar, küçük yaralanmalara neden olabiliyor. Yaraların erken iyileşmesi için uygulanan doğru bilinen yanlışlar geç iyileşmeye neden olabilirken, bazen durumu daha da sıkıntılı hale getirebiliyor. Bir yaraya iyi gelen tedavi, yöntemi başka bir yaranın daha kötü hale gelmesine yol açabiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Yara Analizi ve Tedavi Merkezi’nden Prof. Dr. Orhan Babuçcu, yaraların iyileşmesinde halk arasında doğru bilinen yanlışlar ve doğru müdahalenin önemi hakkında bilgi verdi ve bende size bunu ileteceğim.

Yanlış Bilinenler Doğru Bilinenlerden Fazla

16
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Emre Nur
Emre Nur
1,146 UP
İnceleyen 1 gün önce
Kitabın başlığını okuduğunuzda kitapta hayvanların aslında şaşırtıcı derecede zeki olduğunun anlatıldığını sanmış olabilirsiniz. Evet, bu türden sizi şaşırtacak birkaç örneğin karşınıza çıkacağına eminim. Ama kitap, zekayı bir kıyas nesnesi olarak ele almıyor. Öncelikle zaten kitapta zekâ yerine biliş ya da evrimsel biliş terimleri kullanılıyor. Peki, madem hayvan bilişini başka hayvanlarla ya da insanlarla kıyaslamıyoruz, o halde hayvan bilişini nasıl ele alacağız? Bunu anlamak için Frans de Waal önemli bir kavramdan bahsediyor: Umwelt. Almanca "çevreleyen dünya" gibi bir anlama gelen Umwelt, her canlının kendine has yöntemlerle çevreyi duyumsama biçimidir. Akrebin Umwelt'i başka, leyleğin Umwelt'i başka, arınınki başka, insanınki başkadır. Bu yüzden hayvanların dünyaya yaklaşımının kendimizinkine ya da başka hayvanlarınkine benzer olduğunu düşünmek hatalı bir varsayımdır. Bu hayvanlar ortak bir habitatı paylaşıyor bile olabilir. Yine de her canlının o tekil çevrede ilgilendiği ve ilgilenmediği, ihtiyacı olan veya ihtiyacı olmayan, algılayabileceği ya da algılayamayacağı farklı şeyler vardır. İşte, hayvanların Umwelt'leri bilişlerini şekillendirir. Her hayvan ihtiyaçlarına göre, özelliklerine göre, yani tam da olması gerektiği gibi bir bilişe sahiptir. Sahip olduğu biliş, onun için en iyi biliştir. Yani her hayvan en zeki hayvandır. Başka hayvanların Umwelt'lerini hayal etmeyi deneyebilirsiniz. Şimdi bir kene gibi hissedin (kitapta geçen bir örnek). Memelilerden yayılan bütürik asit kokusunu duyumsuyorsunuz. Canınız sıcak kan çekiyor. Ufacık bir şeysiniz. Amacınız belli ve siz de ona odaklanmışsınız. Yumurtluyorsunuz. Kısa ömrünüzün sonuna geliyorsunuz. Ne kadar kene gibi hissedebildiniz? İyi denemeydi ama yine de başka Umwelt'leri tam anlamıyla tasavvur etmek mümkün değildir. Çünkü Umwelt "o olmak"tır. (Eğer mümkün olsa benim yapacağım ilk iş kızılötesini veya morötesini görebilen bir hayvanın Umwelt'ine girmek olurdu.)

Kitap, böyle bir başlangıcın ardından davranışçıların ve bilişselci etologların çatışmalarıyla devam ediyor. Yazar; hayvanların, davranışları yalnızca etki-tepkiyle açıklanacak kadar basit organizmalar olmadığını savunan ekole mensup biri olarak bilim dünyasında evrimsel biliş kavramının yerleşmesine katkı sağlamış. Diğer bölümlerde hayvanların alet kullanımı, dil becerisi, hayvan-insan zekâsı arasındaki muğlak sınır, hayvan deneylerindeki metodolojik problemler, hayvanların sosyal becerileri, hayvanların gelecek algısı, öz farkındalık hakkında makaleler var.

Çok faydalanmama rağmen benim için yer yer sıkıcı bir kitap haline geldi. Bu, biraz çeviriden ama daha çok yazardan kaynaklanıyor. Notlar, kaynakça ve dizin bölümleri hariç tutulduğunda kitap 289 sayfa. Oysa 150-180 sayfa olsa aynı seviyede ve üstelik sıkılmadan bu kitaptan yararlanabilirdim. Etoloji öğrencisi filan değilseniz fazla sayıda primat deneyi okumaktan sıkılma ihtimalini göz önünde bulundurun.

Bir eleştiri de eserin kapsamına: Kitapta primatlara (makul olarak) geniş yer ayrılmış; öte yandan karga, yunus, fil, ahtapot, köpek gibi hayvanlar da geçiyor ama bunlar "arada" geçiyor.
10.0/10
(6 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Are We Smart Enough to Know How Smart Animals Are?
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 14 Kasım 2014 32 dk.

7 Kasım 2014 tarihinde vizyona giren Yıldızlararası (Interstellar) filmi, senenin en çok beklenen filmi olarak büyük ses getirdi. Belki gişelere beklediği hızlı girişi yapamadı ve ABD'de Disney tarafından yapılan Büyük Kahraman 6 (Big Hero 6) isimli filmin gerisinde kaldı ama yine de gerek içeriği, gerek kurgusu, gerek görsel yapısı, gerekse de Evrim Ağacı olarak burada işlediğimiz gibi bilime olan katkılarıyla önemli miktarda ses getirmeyi başardı. Öyle ki, kolay kolay bilimkurgu filmlerini beğenmeyen, Dünyaca ünlü astrofizikçi Neil deGrasse Tyson'dan bile, buradan okuyabileceğiniz gibi bol miktarda övgü aldı. Filme yöneltilen ve hem destekleyen, hem de karşı olan sayısız eleştirinin yarattığı toz fırtınası yavaş yavaş dinerken, biz de filmin bilimsel olarak bir analizini sizler için yapmak istedik. Ayrıca filmin sonunda, karadeliğin içerisine girildiğinde ne olduğunu ve neler anlatılmaya çalışıldığını da, anlamayanlar için açıklayacağız. Umuyoruz ki faydalı olacaktır.

İlk olarak şunu söyleyelim: bu bir belgesel değildir, bir bilimkurgu filmidir. Dolayısıyla ele alacağımız eleştiriler, "Kesin ip var or'da!" diyormuşuz gibi anlaşılabilir. Fakat amaç bu değildir. Bilimkurgunun amacı, hayal gücünü tetikleyerek bilimin ileride görebileceği gerçeklerle ilgili ufkumuzu açmaya çalışmasıdır. Sadece salt bir sanat eseri olarak görüp tüm bilimsel doğasından sıyırmak, tamamen bilim olarak görüp içerisindeki noktaları abartmak kadar hatalı olacaktır. İkisi de yanlıştır. Dolayısıyla, mutlaka filme gitmenizi ve son yılların (hatta belki tüm zamanların) en başarılı bilimkurgu filmlerinden biri olduğunu düşündüğümüz Yıldızlararası'nı izlemenizi tavsiye ederiz. Biz tek kelimeyle "bayıldık". Özellikle sayısız bilimsel gerçeğin dahiyane bir şekilde aktarılması, filmi diğer pekçok bilimkurgu filminden ayıran çok özel bir nokta. Ancak filmin büyüleyici doğasından sıyrılıp "Ya acaba?" sorusunu sormaya başladığınız anda, artık bilimkurgu veya sanat değil, bilim yapıyorsunuz demektir ve bu yazımız, size katkı sağlayacaktır diye düşünüyoruz. Dolayısıyla sanatın bittiği yerle bilimin başladığı yeri iyi ayırt etmek gerektiği kanaatindeyiz. Benzer şekilde, Evrim Ağacı ekibi olarak filmin harika olduğu konusunda hemfikiriz. Ancak bu, bilimini analiz edip hatalarına değinemeyeceğimiz anlamına gelmiyor.

249
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 10 Mayıs 2024 37 dk.

16 Ocak 2003 tarihinde Doğu Standart Saati ile 10:39'da Columbia uzay mekiği Florida'daki Kennedy Uzay Merkezi'ndeki 39A pistinden havalandı. Kalkıştan bir buçuk dakika sonra, 81.7'inci saniyede, turuncu dış tanktan bir parça yalıtım köpüğü koptu ve saatte en az 640 km/saat hızla yörünge aracının sol kanadının ön kenarına çarptı. Columbia, sorunsuz bir şekilde yörüngeye doğru tırmanmaya devam etti.

Köpük çarpması canlı olarak gözlemlenmedi. Ancak mekik Dünya yörüngesine girdikten sonra NASA'nın fırlatma görüntülerini rutin olarak incelemesi sırasında kanadın isabet aldığı ortaya çıktı. Fırlatma sırasında köpük çarpması o kadar da nadir görülen bir olay değildi ve bu nedenle, mekik programı yöneticileri, Columbia'nın yörüngedeki fotoğraflarını çekip de olası bir hasarı görsel olarak değerlendirmeyi gerekli görmedi. Bunun yerine NASA'nın Enkaz Değerlendirme Ekibi köpük çarpmasını matematiksel olarak modelledi, ancak mekiğin kanadının durumu hakkında kesin bir sonuca ulaşamadı. Bunlar ışığında, göreve devam edildi.

41
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nilüfer Tek
Nilüfer Tek
83.0K UP
Çeviren 10 Ekim 2020 3 dk.

Laboratuvar koşullarında gerçekleştirilen bir deneyde, bir karınca türünün ilk kez olağanüstü bir şekilde alet kullanımına adapte olabildiği gözlendi.[1] Önlerine, içinde şekerli su bulunan küçük kaplar konan karıncalar, su yüzeyinde durarak beslenebiliyordu; ama araştırmacılar yüzey gerilimini azalttığında, kum tanelerini kullanarak kurtulmayı başardılar. Wuhan'daki Huazhong Tarım Üniversitesi'nden ve araştırmanın baş yazarlarından Dr. Aiming Zhou şöyle diyor:

Kum yapıları o kadar verimliydi ki, karıncaların beş dakikada kaptaki şekerli suyun yarısını çekebildiği gözlendi.

38
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye İnceleyen7 31 Temmuz 2024
film güzel ama deadpool filmlerinin 1 ve 2.gerçekten yarısı küfür etmekle geçiyor 3.sü izlenebilir.ama bazı yerler hakkında fazla bilgi verilmemiş,marvel'a geçse güzel olurdu ama fox spiderman ile alakalı sanırım,ölümsüzlüğü iyi bide ilk iki filmi gerçekten çok kötü Morbius filmi dahagüzel zaten dediğim film de tü örümcek adam karekterleri gelicek veya venom da iyi Morbius ne olucak bakalım ne olucak iyi seyirler...
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
157.0K UP
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
Hiçbir haz kendiliğinden kötü değildir. Ancak haz üreten şeyler bazı koşullarda hazzın kendisinden kat ve kat daha büyük rahatsızlıklara yol açabilir.
Kaynak: Mutlu Olma Sanatı
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 21 Ocak 2019
Elektron, bir teoriden ibarettir. Ancak doğanın nasıl çalıştığını anlamamızı o kadar kolaylaştırır ki, gerçek olduğunu bile söyleyebiliriz!
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
28
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close