Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Abdusamet Alioglu
3 gün önce
Lise öğrencisi iken askerlik otomatikmi ertelenir yoklama döneminde neyapılır
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Meriç Öztürk
Seslendiren 27 Haziran 2024 26:41
Ses Çıkaran Balıklar, Taklit Seven Kuşlar - Dünyayı Papağanlar mı Yönetiyor? - Peki Nasıl Ses Çıkarıyoruz? - Meriç Öztürk & Eda Alparslan
17
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Arsel Berkat Acar
Yazar 20 Mart 2013 22 dk.

Sonu sırf “loji” ile bitiyor diye astroloji, frenoloji ve ufoloji gibi konuları bilimsel sanan nice insan bulunmaktadır, hatta astronomi ile astrolojinin aynı şey olduğunu düşünenler de olmaktadır. Gökbilimci Carl E. Sagan bu durumu şöyle özetlemektedir:

Astroloji’yi bir bilim olarak değerlendirmeyen astrologlar da bulunmaktadır. Ancak astroloji, nasıl yorumlanırsa yorumlansın, astronomi sahasına da giriş yaptığından dolayı, elbette fizikteki kuvvetler konusuna da değinmemiz gerekiyor. Detayları anlamakta zorlanan okurlarımız her bir kuvvetin altında yer alan “Neden bu kuvvet sorumlu olamaz?” paragraflarını okumakla yetinebilirler.

226
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
160.6K UP
Gözlemi Yapan 1 gün önce Türkiye, İzmir
📍 Yer bilgisi: İzmir
📅 Tarih ve saat: 7 Aralık 2025
🌡️ Hava durumu: Parçalı bulutlu / hafif yağışlı
🌡️ Sıcaklık: 12 °C
💧 Nem ve yağış durumu: Orta–yüksek nem
🌿 Habitat tipi: Maki+odunsu bitki örtüsü
🪨 Zemin özellikleri: Humuslu, organik maddece zengin toprak
🧭 Yön / konum: Kuzey
6
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Ufuk Derin
3.3M UP
Aktaran 26 Aralık 3 dk.

Himalayalar'da zirveye ulaşmak için yarışanlar yalnızca dağcılar değil, ağaçlar da bu mücadeleye katılıyor. Nature Plants dergisinde yayınlanan bir araştırma, birçok yerde dağlık bölgelerdeki baskın ağaç türü olan huş ağacının yavaş büyüyen ve yaprak dökmeyen bir kozalaklı ağaç olan göknara karşı zemin kaybettiğini gösteriyor.[1] Bu değişim, diğer türlerin yaşam alanlarını yeniden şekillendirmelerine ve Himalaya ekosisteminin dinamiklerini değiştirmesine neden olabilir.

Çalışmada yer almayan Gent Üniversitesi'nden ekolojist Pieter De Frenne, ekosistemlerin değişen iklime nasıl tepki verdiğini anlamak için "bütünsel bakış açısının gerekli olduğunu" gösterdiğini söylüyor.

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Tüm Reklamları Kapat
Damla Şahin Uçar
Çeviren 2 gün önce 3 dk.

Bir organizasyonda çalışan herkes bilir: Toplantılar çılgın bir hızla birbirini takip eder. Yöneticiler haftada ortalama 23 saatini toplantılarda geçirir. Bu toplantılarda olup bitenlerin büyük bir kısmı düşük değerli, hatta tamamen ters etki yaratan faaliyetler olarak görülür. İşin paradoksu şu: Kötü toplantılar, önceki toplantıların yarattığı hasarı gidermek için daha fazla toplantıya yol açar.

Yine de toplantılar uzun süre yönetim araştırmalarının konusu olmadı. 2015 tarihli bir el kitabı, yeni ortaya çıkan “Toplantı Bilimi” alanının temellerini attı. Bu araştırmalar, asıl sorunun toplantıların sayısı değil; tasarlanma biçimleri, amaçlarının belirsizliği ve çoğu zaman fark edilmeyen eşitsizlikleri pekiştirme biçimleri olduğunu ortaya koydu.

10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağlar Solak
Çağlar Solak
37.3K UP
Yazar 30 Ocak 2012 12 dk.

Evrim, türlerin sadece dış görünüşlerini belirleyen bir biyolojik süreç değildir. Bu doğa yasası, türlerin tercihlerini, eğilimlerini ve karar mekanizmalarını da belirleyen bir süreçtir. Elbette bir canlının her özelliği %100 genlere bağlı olarak belirlenmez. Özellikle sosyal yapısı olan canlılarda içerisine doğulan kültür, bu kültürün yapısı, ebeveynlerin yavrulara olan (olumlu veya olumsuz) katkıları, bireylerin kendi başlarından geçenler (yaşam hikayeleri) ve daha nice öngörülemez, evrim tarafından şekillendirilemez, kaotik bir biçimde etki eden unsurlar bir canlı soy hattının gidişatına etki eder. Ancak bireyler bazında değil de toplumun geneli bazında çalışılacak olursa ve bir tür için var olan ancak değişime de açık olan "normlar" incelenecek olursa, bazı tercihlerimizin o kadar da öznel olmadığı, türün belli seçeneklere diğerlerine göre daha yatkın olduğu görülür. Bu ortak tercihler elbette bir türün tüm bireylerini tanımlamaya yetmez; ancak yine de bize türün evrimsel geçmişi hakkında çok kıymetli bilgiler sunarlar. 

Unutulmaması gereken en kritik nokta, evrimsel psikolojinin ayıklamaya çalıştığı bu ortak tercih eğilimlerinin bizim biyolojik evrimimizle ilgili olduğudur. Ancak türümüz, artık sadece biyolojisiyle tanımlanamayacak bir türdür. Çünkü biyolojik evrim, kültürel evrimin hiçbir türde görülmediği kadar karmaşık ve güçlü bir şekilde insan organizmasını şekillendirmesini tetiklemiş ve mümkün kılmıştır. Dolayısıyla kültürümüz de tercihleri doğrudan etkilemekte, şekillendirmekte, hatta yeri geldiğinde biyolojik evrimimizle zıt düşecek noktalara taşıyabilmektedir. Bunlar da psikologlar, zoologlar, antropologlar ve etologlar tarafından incelenmektedir. Önemli olan bu iki sahanın verilerini birleştirerek varlığımızı ve nasıl evrimleştiğimizi, günümüzde nasıl kararlar aldığımızı ve bu kararlarımızda biyolojimiz ile kültürümüzün ne kadar rol oynadığını anlayabilmektir. Bu açıdan, iki tür evrimimizin de anlaşılmasının muazzam önemli olduğu kanaatindeyiz.

173
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hatice Kutbay
İnceleyen 1 gün önce
Michel de Montaigne . Denemeler, kesin doğruların değil, insanın kendi üzerine dürüstçe eğilmesinin kitabıdır. Montaigne bu eserde felsefeyi soyut ilkeler alanından çıkarır; gündelik hayatın, korkuların, alışkanlıkların ve çelişkilerin içine taşır. Denemeler, düşüncenin tamamlanmış bir sistem değil, sürekli yoklanan bir yolculuk olduğunu gösterir.

Montaigne’in yazma gerekçesi daha ilk satırlarda açıkça dile getirilir:

“Bu kitabın konusu benim.”

Bu cümle, eserin hem cesaretini hem de sınırını belirler. Montaigne kendini anlatırken aslında insanı anlatır; çünkü ona göre insan doğası bireysel olanda evrensel olarak görünür. Bu yaklaşım, Orta Çağ’ın dogmatik düşünce geleneğine karşı sessiz ama derin bir kopuştur.

Denemeler’in merkezinde kuşku vardır. Montaigne bilgiye, geleneğe ve otoriteye temkinli yaklaşır. Onun ünlü sorusu şudur:

“Que sais-je?” (Ne biliyorum?)

Bu soru, bir cehalet itirafı değil; entelektüel alçakgönüllülüğün ifadesidir. Montaigne için insanı özgürleştiren şey kesinlik değil, kuşku yetisidir. Bilgiden çok bilgelik peşindedir ve bu bilgelik, sınırlarını bilmeyi gerektirir.

Eserde stoacı dinginlik ile epikürcü yaşam sevinci iç içedir. Montaigne aklı yüceltir ama onu mutlaklaştırmaz. İnsan doğasının zayıflıklarını kabullenir:

“İnsan ne kadar kendini yukarı çıkarırsa, düşüşü o kadar sert olur.”

Bu bakış, insanı kusurlarıyla birlikte sevme çağrısıdır. Montaigne ahlakı buyurgan kurallar toplamı olarak değil, yaşanmış deneyimlerden süzülmüş bir denge olarak görür.

Ölüm, Denemeler’in en merkezi temalarından biridir. Montaigne ölümü karamsar bir son değil, yaşamı anlamlandıran bir sınır olarak düşünür:

“Ölüm, yaşamın amacı değil; ölçüsüdür.”

Bu yaklaşım, insanı ölüm korkusundan özgürleştirmeyi amaçlar. Ölümü düşünmek, Montaigne’e göre hayattan kopmak değil; onu daha bilinçli yaşamaktır.

Sonuç olarak Denemeler, okura hazır cevaplar sunmaz. Montaigne düşüncesini sürekli geri alır, düzeltir, çelişir. Bu nedenle kitap bir “öğreti” değil, düşünmenin ahlakıdır. Okuyucuyu kendini yargılamaya, başkalarını yargılamadan önce insan olmanın kırılganlığını kabul etmeye çağırır.

Montaigne’in asıl mirası şudur: Kesinlik insanı katılaştırır; kuşku ise insan kılar. Bu yüzden Denemeler, yüzyıllar geçmesine rağmen hâlâ en samimi, en özgürleştirici felsefe metinlerinden biridir.
Kitap
8.5/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Les Essais
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hakan Orhan
Hakan Orhan
76.6K UP
Aktaran 18 Ekim 2024 2 dk.

Türünün ilk örneği olan yeni bir çalışma, antidepresanların ve koşu egzersizlerinin anksiyete ve depresyon tedavisindeki etkilerini karşılaştırıyor. Çalışmaya depresyon, anksiyete veya her ikisinin birlikte teşhis edildiği 141 hasta katıldı. Katılımcıların ortalama yaş 38,2 idi ve %58,2'si kadındı.

Çalışmaya katılan hastalara iki seçenek sunuldu: Hastalar ya SSRI grubu antidepresan kullanacak ya da grup tabanlı koşu terapisine katılacaktı. Her iki grubun denemesi de 16 hafta sürdü. Belki bazılarını şaşırtacak şekilde, 96 katılımcı koşmayı tercih ederken 45 katılımcı ilaç kullanmayı tercih etti.

19
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Osman Akman
Osman Akman
136.3K UP
Çeviren 27 Ocak
Yıldızlar kümeler hâlinde oluşurlar. Gökyüzündeki en ünlü yıldız kümesi, çıplak gözle kolayca görülebilen parlak Ülker yıldız kümesidir. Sadece 450 ışık yılı uzaklıkta yer alan Ülker, yaklaşık 100 milyon yıl önce oluşmuştur ve muhtemelen 250 milyon yıl daha varlığını sürdürecektir. Aynı şekilde Güneş'in de muhtemelen bir yıldız kümesinde doğduğu ancak artık yaklaşık 4,5 milyar yaşında olduğundan yıldız doğum arkadaşlarının çoktan dağıldığı düşünülmektedir. Ülker yıldız kümesini çerçeveleyen bu fotoğraf ise ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki Yosemite Ulusal Parkı'nda bulunan ünlü bir kaya oluşumu olan Yarım Kubbe üzerinden çekildi ve Ekim 2019'da aynı gece aynı konumdan ve aynı kamerayla çekilen 28 ön plan pozuna ilaveten arka plandaki yıldızların odağa alındığı 174 görüntünün bir araya getirilmesiyle elde edildi. Ülker ve Yarım Kubbe'nin tekrar ne zaman yan yana geleceklerini hesaplayan astrofotoğrafçı, çekimi sırasında beklenmedik bir elektrik kesintisiyle karşılaştı ve bu durum, arka plandaki gökyüzünün normalden daha da karanlık görünmesine yol açtı.
2
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnci Şardağ
İnci Şardağ
58.9K UP
Yazar 7 Şubat 2021 12 dk.

Evrimsel biyolojide mimikri diğer bir adıyla taklitçilik, bir türün avından veya avcısından gizlenmek için diğer türe benzer özellikler geliştirmesi olarak tanımlanır. Doğada yaygın olarak karşılaştığımız mimikri örneklerinin başında canlıların birbirlerinin görünümünü taklit etmeleri gelse de koku, ses ve davranış gibi canlıların biyokimyasal özelliklerin taklit edildiği örnekler de bulunmaktadır. Daha detaylı bir şekilde Max Planck Enstitüsünde Davranış Fizyolojisi üzerine çalışan Wolfgang J. H. Wickler mimikriyi, “Taksonomik olarak yakından ilişkili olmayan iki veya daha fazla organizmanın yüzeysel benzerliği ile karakterize edilen fenomen” olarak tanımlamaktadır.

Genellikle mimikri davranışının oluşturulmasındaki amaç, taklit eden canlının, taklit edilen canlı dışında üçüncü tür bir canlıyı kandırmaktır. Bu üçüncü canlı, taklit eden türün avı veya avcısı olabileceği gibi, taklit ettiği türün dişisi veya erkeği de olabilir. Kısacası mimikri, canlının kendine zarar verebilecek diğer türleri kandırmak veya manipüle etmek amacıyla kamuflaj davranışı sergilemesi ve uyarı sinyalleri oluşturmasıdır. Doğada bu mekanizma temelde avcılara karşı bir savunma olarak geliştirilmiş olsa da avcıların da mimikri sayesinde avlarının güvende hissetmelerini sağlayarak onları kandırdıkları örnekler bulunmaktadır.

93
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 9 Nisan 2011 11 dk.

Evrimsel biyolojiyle derinlemesine ilgilenmeye başlayan birçok kişi, bir süre sonra bayağı sorulardan kurtularak evrimin özünü anlamaya yarayacak, birçok mekanizmanın işleyişinin kavranmasını sağlayacak, türler ve çevre arasındaki karşılıklı ekolojik ilişkileri algılamaya yarayacak sorular sormaya başlayacaktır. Bu soruların etraflıca irdelenmesi ve cevaplanması, modern bilimin en güçlü teorilerinden biri olan Evrim Teorisi'nin anlaşılmasını kolaylaştıracaktır. Örneğin, bir evrim konferansında anlatılanlar üzerine akla şöyle bir soru takılabilir:

Bu, elbette ki buna benzer olabilecek devasa bir soru grubunun bir örneği olarak seçilmiştir. Özünde sorulan soru şudur:

92
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
160.6K UP
Yazar 1 gün önce 7 dk.

Zeka ve mantık oyunları, bireylerin bilişsel gelişimini desteklemede önemli bir araç olarak görülmektedir. Bu oyunlar sadece eğlence amacı taşımakla kalmayıp aynı zamanda problem çözme, analitik düşünme ve dikkat toplama gibi zihinsel becerilerin gelişimine katkı sağlamaktadır. Bu bağlamda öne çıkan oyunlardan biri de “Kendoku”dur. İlk olarak 2004 yılında Japon matematik öğretmeni Tetsuya Miyamoto tarafından geliştirilen Kendoku, temel aritmetik işlemler ile mantıksal çıkarımı birleştiren özgün bir sayı bulmacasıdır. Oyunculardan belirli matematiksel kurallara uygun şekilde sayıları yerleştirmelerini isterken aynı zamanda oyuncuların satır ve sütunlarda tekrar etmeyen çözümler üretmelerini zorunlu kılar. Bu yönüyle hem klasik sudokuya benzer hem de ondan farklı olarak işlem odaklı düşünmeyi teşvik eder. Gerek sınıf içi eğitimde gerekse bireysel gelişimde kullanılabilen bu oyun, özellikle çocuklar ve gençler için matematiği eğlenceli hale getiren alternatif bir öğrenme yöntemi sunmaktadır.

Bu makalede Kendokunun tanımını ve tarihçesini, oynanış biçimini ve eğitsel faydaları detaylı şekilde incelenerek bu oyunun zihinsel gelişim ve akademik başarı üzerindeki etkileri değerlendirilecektir.

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Aynur Aliyeva
Aynur Aliyeva
34.6K UP
İnceleyen 17 Mayıs 2022
Kitapdan Notlar
📌 Fernando Pessoa:Ruhum gizli bir orkestra gibi; yaylılar, arplar, davul ve dümbelek içimde çalıp duruyor, hangisi bilmiyorum. Ben kendimi yalnızca bir senfoni olarak görebiliyorum.
📌 Zihnin bilinçli hale gelmesi için beyinde bir bilen üretilmelidir. Beyin, zihin içerisinde bu bileni üretince ardından öznellik gelir.Zihinsel bir akış içerisinde varolan organize imgeler zihni oluşturabilir ancak bazı süreçler eklenmezse oluşan bu zihin bilinçsiz kalır. Bu bilinçsiz zihinde eksik olan şey ise benliktir.
📌 Bilinç, kişinin kendi varlığına ve çevresindekilerin varlığına ilişkin bilgi sahibi olduğu zihin durumudur.
📌 Serebral korteksler zihin oluşturma sürecini Hamlet'in de dediği gibi yerde ve gökte, zavallı Horatio'nun hayal bile edemeyeceği kadar çok imgeyle doldurur.
📌 Fiziksel acıya verilen yanıtlar daha hızlı oluşmakla kalmayıp daha hızlı yok olurlar. Zihinsel acıya verilen yanıtların kendilerini göstermesi zaman alırken, yok olmaları da daha uzun sürer
10.0/10
(3 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close