Faraday Discussions dergisinin 2009 sayısında yayınladığı makalesinde George M. Whitesides, bir teknolojiye yönelik insanlığın (ve bilim camiasının) beklentilerinin zamanın bir fonksiyonu olduğunu söylemektedir.
İlk başta abartılı beklentilere sahibizdir; buna "abartı fazı" denir. Bu süreçte bir teknoloji (ya da keşif) hakkında abartılı, hatta kimi zaman tekrar edilemez iddialar ileri sürülür. Bunun hemen arkasından, söz konusu iddiaların hataları fark edildiğinde "hayal kırıklığı fazı" başlar. İnsanlar (ve bilim camiası), o bilim dalı, keşif ya da yeni teknolojinin aslında bekleneni veremeyeceğini fark eder. Burada, umutsuzluk hakim olur. Ancak bazıları, umutsuzluğun ötesine geçip gerçekleri görmeyi başarır ve yılmadan yoluna devam eder. İşte bu noktada, "gerçekleştirme fazı" başlar. Çünkü ilk etaptaki "abartılı iddialar" arasında gerçekten de isabetli olanlar vardır ve bilimin zorlu yollarında yürüyen insanlar, bunları ortaya çıkarıp söz konusu keşfin ya da icadın gerçek potansiyeline ulaşmasını sağlar.