Yavaş ve Uzun Süreçleri Anlamakta Neden Zorlanıyoruz?
Evrim, Kıta Hareketi ve İklim Değişimi Gibi Gerçekleri Fark Etmek, İnsanlar İçin Neden Bu Kadar Zor?
Bunun sayısız nedeni var; ancak tüm şahsi engeller bir kenara bırakıldığında, genel olarak evrim gibi bir süreci anlamayı güçleştiren olgu, ömrümüze nazaran çok daha uzun zaman aralıklarında gerçekleşen, aşırı yavaş olayları algılama konusundaki genel yetersizliğimizdir.
Evrim, tıpkı Güneş'in gökyüzündeki rotası, bir galaksinin/yıldızın ömrü boyuncaki değişimleri, kıtaların ayaklarımızın altındaki hareketi, bir ağacın ya da insanın büyümesi veya iklimin değişimi gibi çok (ama çok) yavaş ilerleyen bir süreçtir.
Uzun Süreçleri Anlamak İçin 3 Yöntem!
Bu uzun zaman alan süreçleri algılamak, idrak etmek, değerlendirmek çoğu insan için, çoğu zaman pek mümkün değildir. Ancak konu hakkında bilgi ve deneyim sahibi oldukça, bu sorunun üstesinden gelmek de mümkün olmaktadır. Bu tür uzun süreçleri incelemenin 3 temel yolu vardır:
Uzun Zaman Dilimlerinde İnceleyin!
Evrim gibi yavaş olguların birebir gözlenebilmesi için gereken süre zarfının yanında insanın 80 yıllık ömrü, tek kelimeyle "hiç"tir. Biz, 80 yıllık ömrümüzde kıta hareketlerinin, iklim değişiminin ya da evrimin sadece ufacık bir kısmını görebiliriz. Fakat birikimli ve kendini düzeltip, geliştirerek ilerleyen tek bilgi türü olan bilim sayesinde, bilgilerimizi ve verilerimizi uç uça ekleyerek büyük resmi görebiliriz. Bu verileri genişletmek için bilim insanları, "uzun dönem deneyler" adı verilen daha uzun soluklu deneyler, gözlemler, araştırmalar yaparak bilgi ve veri tabanımızı genişletirler.
Düşünsenize, 92 yıl boyunca yaşamış birinin deneyimlerini, başından geçenleri, gördüklerini, atlattığı hayati tehlikeleri, başarıları ve daha nicesini... Bunların hepsi, yaşantımızın "ne" olduğunu belirliyor.
Biz ise evrim tarihinden bahsederken, 100 yıl, 10.000 yıl, 100.000 yıl, 1 milyon yıldan falan bahsetmiyoruz! 4 milyar yıllık bir canlılık tarihinden bahsediyoruz. Bu tarih boyunca yaşayan milyarlarca canlı türünün, bugüne kadar yaşamış ve yok olmuş katrilyonlarca bireyinin başından geçenlerden ve bunların farklı ortamlarda, farklı seçilim baskıları altında, kademeli birikimi sonucunda değişiminden söz ediyoruz!
Bir düşünsenize, bir dinozor türünün başından geçenlerden söz ederken, çok "genel" bir şeyden söz ediyoruz. Tek bir dinozor türünün, tek bir bitki türünün, tek bir mantar türünün bile içerisinde milyonlarca tekil birey bulunuyor! Bunların başarı ve başarısızlıkları, o canlı türünün ne yöne gideceğinde bir gıdım da olsa belirleyici rol oynuyor. Hiçbir canlı doğumundan ölümüne evrimleşmiyor; ancak hayatta kalıp kalamadığı, üreyip üreyemediği gibi durumlara bağlı olarak hangi genlerin geleceğe aktarılacağı belirleniyor. İşte buna bağlı olarak, uzun vadede devasa değişimler yaşanabiliyor!
Geçmişe Bakın!
Türümüz, "bugün" ile kısıtlanmış bir canlı değildir. Kendi ömrümüz içerisinde evrim gibi yavaş süreçlerin çok kısa bir kısmını görebiliyor olsak da, geçmişin izleri halen yerli yerinde durmaktadır. Uzun vadeli olayların geçmişe kazıdıkları izlere bakarak, bugün devam etmekte olan süreçleri anlayabiliriz. Örneğin fosiller, evrimsel süreçten bize "fotoğraf kareleri" sunarlar. Bu kareleri birleştirerek, filmin tamamını oluşturmak, bir dedektif gibi çalışan bilim insanlarının görevi ve ilgi alanıdır. Dahası, jeolojik, arkeolojik, paleontolojik, paleoekolojik ve benzeri diğer veriler de, tüm bu dedektiflik sürecinin parçalarıdır.
Geçmişten Günümüze Uzanan İpuçlarını İnceleyin!
Geçmiş, sadece geçmişte kalmış olay ve olgulardan oluşmaz. Geçmişin bazı etkileri, günümüzde de iz bırakır veya günümüzdeki olaylara şekil verir. Evrimsel biyoloji söz konusu olduğunda bunun en tipik örneği genlerdir. Genlerimiz, geçmişten günümüze uzanan, bilgi taşıyan, içerisinde verileri barındıran çok değerli araçlardır. Bu araçları kullanarak, evrimin nasıl işlediğini anlayabilir, türlerin birbirleriyle akrabalıklarını anlayabilir, evrim tarihinin gizemlerini aydınlatabiliriz.
Örnekler...
Unutmayınız ki bir sürecin aşırı yavaş olması, onun gerçekleşmediği anlamına gelmez. Bir şeyin milyonlarca ve milyarlarca yılda gözlenebilir olması da, onun gerçekleşmediği anlamına gelmez. Bu noktayı anlamak, evrimi anlamak konusundaki en önemli adımlardan birisidir. Şöyle örnekleyecek olursak:
- Bir yıldızın oluşumu ve ömrü müthiş yavaş gerçekleşen bir süreçtir; ancak bu, Güneş'imizin bugün bildiğimiz yıldız oluşumu süreçlerinden geçerek bugünkü haline gelmediği anlamına gelmez. Benzer şekilde, galaksilerin hareketleri uzayın enginliği içerisinde müthiş yavaştır; fakat bu, bundan milyarlarca yıl sonra Andromeda ile Samanyolu galaksilerinin birbirine çarparak kaynamayacakları anlamına gelmez.
- Şu anda büyüyor ve yaşlanıyor olduğunuza dair hiçbir hissiyatınızın olmaması, gerçekten büyümeyip yaşlanmadığınız anlamına gelmez. Eğer geçmişe dair fotoğraflara bakarsanız, büyüdüğünüzü fark edebilirsiniz. Keza, bu büyümenin günümüzdeki etkilerini inceleyerek (giderek daha fazla yorgun hissetmeniz gibi), yaşlandığınızı anlamanız mümkündür.
- Ayaklarımızın altında kıtaların hareket ettiğini hissetmiyor olmanız, kıtaların hareket etmediği anlamına gelmez. Eğer yeterince uzun vadeli bir inceleme yaparsanız, gerçekten de kıtaların hareket ettiğini görebilirsiniz. Ayrıca bu hareketin birçok izi, günümüze çeşitli şekillerde yansır: depremler, kıtaların hareketi nedeniyle oluşan, bu harekete dair harika ipuçlarıdır.
- Şu anda gezegenimizin giderek ısındığını hissetmiyor olmanız, küresel bir ısınma süreci içerisinde olduğumuz gerçeğini değiştirmemektedir. Uzun vadeli verilere bakarak, küresel ısınmayı tartışmaya yer bırakmaz şekilde görebiliriz. Fakat bu, dalgalanan bir süreçtir. Gezegenimiz giderek ısınırken, hava durumu sürekli artış ve azalış gösterebilir. Evrimde de benzer durumlar geçerlidir: bir tür, sürekli belli bir yöne doğru evrimleşiyor olabilir; ancak daha kısa kesitlerde, o yönün aksi yönde değişimleri de geçici olarak görmek mümkündür. Önemli olan, uzun soluklu eğilimin (trendin) ne yönde olduğudur.
Görülebileceği gibi, yavaş gerçekleşen ve uzun süreli süreçlerin izlerini, geçmişte görebilir; bundan yola çıkarak bugünü aydınlatabilir ve hatta geleceğe ışık tutabiliriz. Bunu yapabildiğimizi anladığımızda, evrimsel değişimleri anlamak da kaçınılmaz bir şekilde, oldukça kolay olacaktır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 21
- 8
- 7
- 3
- 2
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 02/11/2024 23:26:57 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/3297
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.