Yapay Zekadan Gücünü Alan Bir Çalışmaya Göre İnsanların %85'i, İklim Krizinin Olumsuz Etkilerini Çoktan Deneyimliyor!
Bu haber 3 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Nature dergisinde yayınlanan yeni bir makaleye göre, insanların %85'i, iklim krizinin etkilerini çoktan deneyimlemeye başladı.[1]
Berlin'deki araştırmacılar, makina öğrenmesi algoritmalarından faydalanarak, insan kaynaklı iklim değişiminin ölçülebilir çevresel sinyallerini araştıran 100.000'den fazla makaleden gelen verileri derlediler. Sonuçlar, fosil yakıt kullanımı ve diğer karbon saçımı ile sıcaklık ve yağış değişimleri arasındaki ilişkiyi sağlam bir şekilde tekrar kurmayı başardı ve iklim krizinin Dünya genelindeki toplumlar üzerindeki etkisinin (hasat sorunları, seller, sıcak hava dalgaları, vb.) giderek daha da belirginleştiğini gösterdi. Berlin'deki Mercator Küresel Ortak Değerler ve İklim Değişimi Araştırma Enstitüsü'nden ve makalenin yazarlarından olan Max Callaghan şöyle diyor:
Yeterince verinin olduğu her araştırmada, Dünya'nın giderek ısındığını ve bu ısınmanın oldukça tutarlı bir şekilde devam ettiğini görüyoruz. Yükselen sıcaklıkların yağış örüntüleri, ekinler ve yerel ekosistemler üzerindeki etkilerini de inceledik. Sonuçlarımız, insan faaliyetleri nedeniyle sıcaklık ve yağışlarda yaşanan değişimlerin, artık Dünya'nın karasal alanlarının %80'ini etkilediğini gösterdik. Bu arazilerde, insan nüfusunun %85'i yaşıyor. İklim değişimi, neredeyse Dünya'nın her yerinde gözle görünür ve fark edilebilir boyuta ulaşmış halde.
Üstelik bu %85, kulağa çok geliyor olmasına rağmen, gerçekte olandan düşük bir sayı olabilir. Çünkü Dünya'nın dört bir yanından gelen veriler, eşit yoğunluğa ve kaliteye sahip değiller. İklim krizinin etkileri, en az gelişmiş ülkelerde en güçlü şekilde hissediliyor: Araştırmacılara göre, iklim krizinin etkilerinin araştırıldığı daha fakir ülkelerde, halkın %25 civarının etkilenen bölgelerde yaşadığı görülüyor; zengin ülkelerde bu oran, sadece %3. Buna karşılık, daha fakir ülkelerden çok daha az veri toplanabiliyor ve bu nedenle buralardaki gidişatın gelecekte neye dönüşeceğini kestirmek çok daha zor oluyor. Buna, "ilişkilendirme boşluğu" deniyor. Callaghan, şöyle anlatıyor:
İlişkilendirme boşluğunu doldurana kadar, az gelişmiş ülkelerde neler olup biteceğini kestiremiyoruz. Yüksek gelirli ülkelerde insanlar, hakkında çok fazla verinin bulunduğu yerlerde yaşıyorlar. Böylece buraların ısınmadan nasıl etkileneceğini daha iyi bilebiliyoruz. Ama düşük gelirli ülkelerde, ısınma trendinin bölgeyi nasıl etkileyeceğini daha zor tespit edebiliyoruz, çünkü çok fazla veri eksiği var.
Callaghan, küresel ısınmanın sebebinin insanlar olduğu konusunda hiçbir şüphe kalmadığına da vurgu yapıyor:
Yeni araştırmamız, neredeyse hatasız bir kesinlikle küresel sıcaklık artışı ile insan faaliyetlerini ilişkilendirmeyi başarıyor. Daha önceki araştırmalar 2050 veya 2100 gibi yıllara işaret ederken, bizim çalışmamız iklim değişiminin etkilerinin çoktan başladığını gösteriyor.
Eğer hâlihazırda başlayan ve kapımıza dayanmış olan felaketlerin etkilerini biraz olsun azaltmak istiyorsak, sera gazı salımını dikkate değer miktarda azaltmamız gerekiyor. Callaghan şöyle bitiriyor:
Fosil yakıtlar yakmayı sürdürdükçe işler daha da kötüye gidecek. Net sıfıra ulaşana kadar işler daha kötüye gidecek.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 15
- 4
- 3
- 3
- 3
- 3
- 2
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: ABC News | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Callaghan, et al. (2021). Machine-Learning-Based Evidence And Attribution Mapping Of 100,000 Climate Impact Studies. Nature Climate Change, sf: 1-7. doi: 10.1038/s41558-021-01168-6. | Arşiv Bağlantısı
- A. Timsit, et al. At Least 85 Percent Of The World’s Population Has Been Affected By Human-Induced Climate Change, New Study Shows. (11 Ekim 2021). Alındığı Tarih: 12 Ekim 2021. Alındığı Yer: The Washington Post | Arşiv Bağlantısı
- P. Dockrill. Ai Analysis Of 100,000 Climate Studies Reveals How Massive The Crisis Already Is. (11 Ekim 2021). Alındığı Tarih: 12 Ekim 2021. Alındığı Yer: ScienceAlert | Arşiv Bağlantısı
- Phys.org. Climate Change May Already Impact Majority Of Humanity: Study. (11 Ekim 2021). Alındığı Tarih: 12 Ekim 2021. Alındığı Yer: Phys.org | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 11:54:53 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11064
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in ABC News. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.