Dövme Nasıl Yapılır, Neden Kalıcıdır? Dövme Sildirme Nasıl Çalışıyor?
Dövmelere yüklenen anlamlar kültürden kültüre ve zamandan zamana oldukça değişmiştir. Çoğu zaman "tehlikeli insanların çete işareti" veya "arsız gençliğin kendilerini damgalama yolu" ve benzeri şekillerde karalanmaya çalışılmış olsa da, dövmelerin tarihi insanlık tarihiyle kıyaslanabilecek kadar eskidir.
Dövme stilleri ve onlara yüklenen anlamlar zamanla birlikte değişmiş olsa da, birçok araştırma "dekoratif vücut damgalama" uygulamasının uygarlığımızın ilk dönemlerine kadar ulaştığını göstermektedir. Bulunan en eski dövme izi, günümüzden 8000 yıl kadar önce bugünkü Peru'da (Güney Amerika) yaşayan bir kabileye aittir! Bu tür damgalama ve işaretleme davranışına dair arkeolojik izlere Amerika'dan Avrupa'ya, Asya'dan Avustralya'ya ve Afrika'ya kadar insan uygarlığının yer edindiği her kıtada rastlanmıştır.
Peki dövmenin nasıl çalıştığını hiç düşündünüz mü? Bu yazımızda, dövmenin nasıl çalıştığını ve nasıl bozulmadan korunabildiğini anlatacağız.
Bildiğiniz gibi insanlar, diğer tüm hayvanlar gibi derilerini dökerler. Sayısal konuşmak gerekirse, ortalama bir insan her saat 40.000, yani günde yaklaşık 1.000.000 deri hücresini yitirir. Bu hücreler, vücudumuzdan ayrılarak etrafa saçılırlar ve yere düşerler. Örneğin, havada "toz" olarak gördüğümüz parçacıkların büyük bir kısmı, hayvanların derilerinden ayrılan parçaların bir araya gelerek öbeklenmesiyle oluşan parçacıklardır. Bu durumda sorulması gereken soru şudur: Nasıl olur da dövmeler, deriyle birlikte bozularak bir süre sonra yok olmaz?
Derimiz Dökülüyorsa Dövmeler Nasıl Yok Olmuyor?
Sorunun kısa cevabı, tahmin edilebileceği gibi, dövme yapımında kullanılan pigmentlerin (boyanın), günlük olarak döktüğümüz dış deri tabakasının daha alt kısımlarına ulaşacak şekilde vücuda yerleştirilmesidir. Dolayısıyla deri dökülse de, dövmeyi oluşturan boya bu dökülmeden etkilenmez. Tarih boyunca çeşitli uygarlıklar bunu başarabilmek için birbirinden farklı birçok yöntem geliştirmişlerdir. Ancak bugün kullanılan dövme iğnelerinin uygar sayılabilecek en eski atası, Thomas Edison'ın oyma makinasından ilham alınarak icat edilmiştir ve elektrikle çalışmaktadır.
Günümüzdeki dövme iğneleri ise çok daha yüksek hızda çalışarak, uçlarındaki boyayı deri içerisine enjekte etmektedir. Yine sayısal konuşmak gerekirse, kullanılan tipik dövme iğneleri dakikada 50 ila 3.000 defa deriye girip çıkabilecek şekilde tasarlanmıştır. Uygulamaya bağlı olarak bu hız ayarlanabilir ve değiştirilebilir. İğne, derimizin epidermis tabakasını boydan boya deler ve böylece ucu, dermis adı verilen daha derin deri tabakasına kadar ulaşabilir. Boya, buraya enjekte edilir. Dermis içerisinde kolajen ipçikler, sinirler, salgı bezleri, kan damarları ve benzeri yapılar bulunur.
Dövme iğnesi vücuda her girdiğinde, vücutta bir delik açar ve yara izi bırakır. Bu da, normal olarak, vücudu hemen uyarır ve savunma sistemini harekete geçirir. Vücudumuzdaki savunma hücreleri iğnenin girdiği yara bölgesine üşüşürler ve yarayı tamir etmeye çalışırlar. İşte vücudumuzun bu savunma çabası, aslında dövmeleri kalıcı yapan ana unsurdur! Şimdi biraz buna bakalım:
İlk olarak, makrofaj adı verilen özelleşmiş hücreler yaraya müdahale ederler ve iğneden bırakılan yabancı maddeyi (boyayı) fagositoz denen bir süreç yardımıyla "yiyerek" yok etmeye çalışırlar. Ancak makrofajların bu boyayı tamamen yok edebilmesi için yapması gereken, yedikleri boyayı lenf nodlarına götürmektir. Lenflere ulaştırılabilen bu boya parçaları yok edilir.
Lenf nodlarına geri dönemeyen bu makrofajların içerisindeki boya, dışarıdan da görülebilecek şekilde deri altında, makrofajın içerisinde sıkışıp kalır. Kimi boya partikülleri ise dermis tabakasındaki jel kıvamındaki ortam içerisinde asılı kalırlar ve öylece hapsolurlar. Bazı diğerleri ise derimizde bulunan fibroblast isimli hücreler tarafından yakalanırlar. Tüm bunlar, boyanın kalıcılığına katkı sağlayan unsurlardır.
Boya vücuda ilk enjekte edildiğinde, büyük bir kısmı aynı zamanda dış deri tabakası olan epidermiste kalır. Ancak bu hücreler daha sonradan normal şekilde dökülürler ve epidermisteki boya tabakası birkaç gün içerisinde tamamen yok olur. İşte bu sebeple dövme yapımından birkaç gün sonra, tıpkı bir güneş yanığından arta kalan ölü derinin soyulması gibi, boya dolu epidermis tabakası da soyularak dökülür. Ancak tamamen iyileşme, 2-4 hafta arası sürer. İşte bu süre zarfında aşırı güneşe maruz kalma ve aşırı suyla temas etme gibi davranışlardan kaçınılmalıdır. Aksi takdirde henüz tam olarak yerleşmemiş boya partikülleri de atılır veya solar, böylece dövme bozulur.
Boya partiküllerini hapseden dermal hücreler ise, ta ki ölene kadar deri altında içlerindeki boyayla birlikte yaşarlar. Öldükleri zaman, etraflarında bulunan daha genç dermal hücreler, ölüleri yerler. Böylece boya artık onlara geçer. İşte bu sayede, dermal hücreler ölse bile, içlerindeki boya nesilden nesle torun hücrelere aktarılır. Çünkü her seferinde yeni gelen hücreler, dermis tabakasındaki ölü ve boya hapsetmiş hücreleri yiyerek, içlerindeki boyayı kendilerine almış olurlar.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Tabii ki vücut zaman geçtikçe bu boya parçacıklarının bir kısmını egale etmeyi başarır. İşte bu sebeple dövmeler yıllar geçtikçe solar. Aynı zamanda mor ötesi ışınlara çok uzun süre maruz kalmak da, deri altındaki bu boya partiküllerinin parçalanmasına katkı sağlar. Bu sebeple dövmelerin üzerini güneş kremi ile kapatmak iyi bir fikirdir.
Dövmeleri Silmek Mümkün mü?
Teknik olarak evet. Modern teknoloji sayesinde geliştirdiğimiz özel lazerler, derinin istediğimiz kadar derinliğine ulaşabilirler. Çeşitli dalga boyları kullanan bu lazerler, boya parçacıklarını tek tek hedef alarak parçalarlar. Dövmenin siyah olması bu konuda bir avantajdır, çünkü bu lazerle siyah parçacıklar en kolay şekilde hedef alınabilir.
Daha ufak parçalara ayrılan bu boya kapsülleri, makrofajlar tarafından çok daha kolay bir şekilde yakalanır ve yok edilir. Ancak siyah harici renklerde silme işlemi çok daha zor olabilmektedir ve parçalanması zorlaştıkça, lazerin daha fazla uygulanması gerektiği için vücutta yaralara ve sorunlara neden olabilir. İşte bu sebeple günümüzde halen bir dövmeyi silmek, yaptırmaktan çok daha zordur; ancak imkansız değildir.
Belki dövmelerimiz sonsuza kadar var olmayacaklar; ancak dövmelerin tarihi, bildiğimiz bütün modern kültürlerden daha eskiye dayanmaktadır. Ayrıca istatistiklere bakılacak olursa, dövme sanatı daha çok uzun bir zaman boyunca aramızda yer alacak gibi gözükmektedir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 20
- 6
- 4
- 2
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: TED-Ed | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 16/11/2024 05:47:21 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2754
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.