Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Trenler, İnsanlar ve Seçimler Üzerine Bilimsel Bir İnceleme...

6 dakika
9,752
Trenler, İnsanlar ve Seçimler Üzerine Bilimsel Bir İnceleme... Wallpaper Gallery
Tüm Reklamları Kapat

Okumaya başlarken ayağınızı mı sallıyorsunuz rastgele bir şekilde? Yoksa derin bir nefesi geri mi bırakıyorsunuz? Geriye yaslanma olasılığınız da söz konusu. Ayağınızı sallarken yeni bir süreci başlatıp başlatmadığınıza emin misiniz? Derin nefesinizi bırakırken bir kınkanatlıyı rahatsız etmediğinizden; ya bundan emin misiniz? Geriye yaslanırken tam olarak uzayda neler yaptığınızı tanımlayabilir misiniz? Zamanın nereye doğru aktığını düşünüyorsunuz? Evrenin genişlediği yöne doğru mu? Ya evren daralırsa; o zaman, zaman nereye doğru akar?

Bu yazıda, tüm bunların cevabını bulamayacaksınız. Bu sorular, olay örgülerimiz içerisinde henüz bir değer sahibi değiller; kimi anlamsal açıdan, kimi bilimsel açıdan. Cevaplamaya çalışmayacağız; söyleyeceklerimiz, sadece fantastik birkaç dans figüründen ibaret olacak. 

İki olay seçelim ve bu iki olay, birbiriyle herhangi bir bağlantı içermesin. Bunu rahatça yapabileceğimizi düşünüyoruz: Hafif bir futbol topunun, bir hava akımı sebebiyle, olduğu yerden kıpırdaması ve bir akşamda, herhangi bir çocuğun uykusunun gelmesi... Birbirleriyle hiçbir ilişkisi olmayan bu iki olayı nedensel açıdan sorguladığımızı düşünelim. Topun kıpırdamasının sebebi, hava akımıdır. Çocuğun uykusunun gelmesinin sebebi, sinir sistemi tarafından ilgili organlara gönderilen sinyallerle anlaşılır ve bunlar bir sebep olarak görülebilir. İki olay da, birbirine hiç yaklaşmayan, birbirinden oldukça uzak iki tren yolu gibidir. ''Bir makasta birleşmeleri olası değildir.'' Gerçekten öyle midir? 

Tüm Reklamları Kapat

Evrenin Büyük Patlama ile beraber genişlemeye başladığını teorize ediyoruz. Esasında, böyle söylediğimizde tam olarak ne anlatmaya çalıştığımızı da belirtmemiz gerekiyor; zira resmi bir yere kadar götürebiliyoruz. ''Sıfır zamanı''nı bilmiyoruz; filmi geriye doğru sardığımızda bir yere kadar gidiyoruz ve ardından ''puf!''. Bu istasyonda neler olduğunu bilmiyoruz. Her ne olduysa, çok büyük olaylar dizisini tetiklediği kesin. Olan şey, belki hiçliğe derin bir yara açacak bir hançeri sapladı; belki de varlıktan bir şeyler çalarak, kendi -özel- varlığını kurguladı; resmi bir yere kadar götürebildiğimiz için, tam olarak ne olduğunu bilemiyoruz. Ancak bu şeyden sonra, söz konusu istasyondan farklı trenler, aynı anda bir sefere başladılar. Biz bu trenlere bugün, ''olay'' diyoruz; her biri birbirinden bağımsız olaylar dizisi. Acaba her birinin birbirinden bağımsız olduğu konusunda neden bu kadar eminiz? Sonuçta aynı kaynağı paylaşmıyorlar mı?

Tren yolculuğu yapmış olanlarımız, böyle yolculuklarda, trenlerin ''makas'' dediğimiz mekanizmalar sayesinde yol değiştirdiklerini bilirler. Öyle ya; bir kente giden trenin bulunduğu yolda, bir başka kente gitmek üzere bulunan bir başka tren de olabilir. Makas gibi düzeneklerle, günlük hayatımızda tanık olduğumuz olaylarda da rastlarız. Bu makasları bazen ''tesadüf'' diye niteler, bazense farkında bile olmayız. Bulunduğumuz herhangi bir binanın son kapısından da çıkıp yola koyulduğumuzda tanıdığımız bir insanı görmemiz, ''makas''ların en tipik örneğidir.

Böyle bir makasa girdiğimizi bilmediğimiz durumlar olmuyor değil; tanıdığımız bir insanın yanından öylece geçip gittiğimiz olabiliyor, hatta onun bile bizi görmeden yanımızdan, birkaç on santimetre uzağımızdan geçip gittiği olabiliyor. Biraz saçma bir perspektif; saçmalık, bilmediğimiz durumları varsaymamızdan kaynaklanıyor. Ancak doğrulama hakkımız şu şekilde saklıdır: Bizim dalgın olduğumuz anlar, bizi fark edemeyenlerin dalgın olduğu anlar ve dolayısıyla, iki tarafın da dalgın olduğu anlar. Mantıksal olarak, bunu "olana ergi" şeklinde tanımlayabiliriz.

Bu spesifik örnekten hareketle, Büyük Patlama sonrası yola çıkan olaylar güruhunun boyutlarını tahmin edebilirsiniz. Günümüzde tüm evrende olup bitene yetecek kadar tren yola çıkmış olmalı. Sıfır anından günümüze kadar nice makaslara girilmiş, nice makaslardan çıkılmış, nice makaslara dikkat bile edilmemiştir. 

Tüm Reklamları Kapat

Bizler, gözden kaçırdığımız makaslar için güzel bir bahane bulmuşuz: ''algıda seçicilik''. Esasında çevremizde bizi uyaran unsurların tümünü birden algılama kapasitesine sahip değilizdir; bunlardan sadece bir kısmını seçer, algılar ve tepki veririz. İşte bu tip durumlarda, seçtiğimiz herhangi bir makas, bizler için ''tesadüf''ü oluşturur. Resmin tümüne baktığımızda ise fark edemediğimiz makasları görebiliriz.

Algımızdaki seçici yanımızı bir kenara bırakırsak ve eğer Büyük Patlama'dan sonra, trenlerin girdikleri tünellerin içerisinde neler olduğunu çözebilirsek, resmin tümüne yetkin yorumlar yapabiliriz. Örneğin, tüm trenlerin bugünlerine ulaşmış olmalarını, Büyük Patlama'dan kısa bir süre sonra gerçekleşen ekstrem bir olaya, ''şişme''ye bağlarız. Evren, belirli bir zaman aralığı içerisinde, bilmediğimiz, deneyimlemediğimiz şekilde davranarak, trenleri bir tünele sokmuştur. Tünel çıkışında ise artık trenler, yolculuklarını bambaşka şekillerde sürdüreceklerdir.

Başta verdiğimiz, bir hava akımı sebebiyle yer değiştiren hafif top ve uykusu gelen bebek örneklerine gelene kadar, evren, parçacıkların oluşmasına izin verecek kadar soğumuş, ardından parçacıkların bir araya gelerek daha kompleks yapılar oluşturmasına izin verecek kadar soğumuştur. Dikkat ettiğimiz, algılarımızla seçtiğimiz süreç, elbette ana hat. Bildiğimiz formuyla yaşam, bu hat üzerinde yeşerecek; ancak diğer hatları seçmediğimiz için, diğerlerinde tam olarak nelerin olup bittiğini bilemeyeceğiz. Atomu oluşturan olaylar dizisi, ikiden fazla makasın bir hatta birleşmesiyle meydana geldi: Temel kuvvetlerin, o puslu başlangıçtan ayrılması, yayılacak fırsat bulması ve evrenin yeterince soğuması gibi. Artık bundan sonra trenler, ''cisim'', yani şekil almış madde oluşturma yolunda ilerliyorlar. Kütleçekimi, elektromanyetik kuvvet, güçlü nükleer kuvvet ve zayıf nükleer kuvvet, bir yandan ayrı ayrı trenler olarak yollarına devam ederken, diğer yandan, diğer tüm trenlerin de rotalarını belirliyor. Olaylar bundan sonra, hayal edemeyeceğimiz derecede karışık. Cisimler evreninde olaylar, birbirleriyle senkronize bir şekilde gelişiyor.

Baştaki örneklerimize geri dönelim: Topun yer değiştirmesi ile çocuğun uykusunun gelmesi arasında hiçbir ilişki gözlemlememiş olabiliriz. Acaba bu iki olaya hükmeden tüm olaylar için resmin tümüne baktık mı? Diğer bir deyişle, tıpkı tüm trenlerin, Büyük Patlama sırasında tek bir noktaya sıkışması gibi, bu iki olay da, belirli bir anda tek bir noktadan ayrılmış olabilir mi?

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Fikir, evrimsel biyolojideki ''ortak ata'' olgusuna selam çakar nitelikte. Bu haliyle örneklerimizi değerlendirdiğimizde, iki olayın da özgeçmişlerini incelememiz gerektiğinin farkına varıyoruz. Topun yerinin değişmesi, Dünya üzerindeki yüksek ve alçak basınç bölgeleriyle açıklanır. Bu noktalarla beraber, ''rüzgar'' olgusu ortaya çıkar. Söz konusu noktaların sebebi ise bir veya birden çok olabilir: sıcaklık, yerçekimi, yükselti ve Dünya'nın günlük hareketi. Çocuğun uykusunun gelmesi olayına dönersek, sinirsel sinyallerin sebebini incelememiz gerekir. Biyolojide, "homeostasi" diye nitelediğimiz iç denge, insanların hangi zaman aralığını uykuya ayırdığı sorununu özellikle ilgilendirir. Çocuk, akşam vakti, yorucu bir günün sonunda esnemiştir. "Akşam" olgusu, Dünya'nın günlük hareketinin bir sonucudur. Ortak atayı bulmuş gibi görünüyoruz. Ancak kurguladığımız evrende bu, olası bir ortak ata: Dünya'nın günlük hareketi. Diğer tüm olaylar için bu yaklaşımı derinleştirebiliriz. 

Hayal gücünüzü kısıtlayan herhangi bir durum söz konusu değilse, örnekler her zaman için çoğaltılabilir. Olaylarla beraber genişleyen bir evren söz konusu. "Evrenin sınırlarında ne var?" sorusunun cevabı, "Evrende gerçekleşmiş en eski olaylar." olabilir. Buna göre, uzay-zaman dokusunu olaylar oluşturuyordur ve kuvvetler, olayları etkiliyordur. Bizler, bildiğimiz yaşam formunu algımızda seçerken, makasın ayırdığı diğer yolları seçmiyoruz. Seçsek bile, diğer hatlarda neler olduğuna dair çalışmalar yapabilmemiz için yeterli teknolojiye sahip değiliz. Algımızda seçtiğimiz, tanıdık yaşam formu, bizlere kendimizi özel hissettiriyor. Ancak dominant (baskın) faktörler olan kuvvetlerle beraber, resesif (çekinik) faktörler olan parçacıklardan, sadece belirli bir hat üzerindeki olaylara odaklandık. Makaslarla beraber ayrılan diğer hatlar hakkında bilgi sahibi olmadığımız sürece, kendimizi özel hissetme konusunda emin olamayız. 

Daha ilginç bir yaklaşımı ise, tüm bu olay örgüsünü, insan ilişkilerine senkronize ederek oluşturabiliriz. İnsanlar, seçimlerini şekillendiren zaaflarıyla, düşünce yapılarıyla, sıcakkanlılık ya da soğukkanlılık gibi karakteristik özellikleriyle, en önemlisi de tutkularıyla ve hırslarıyla, belirli yollara girer. Yine belirli makaslarla, bu yollardan ayrılırlar. Elbette sırada başka yollar olur. Böyle yollarda, başrol oyuncusu olan olaylar, sadece silik figüranlar olan kişilikleri, tüm bu dinamiklere göre, belirli istasyonlarda toplar. Bununla ilgili bir matematiksel yapının ise çok da uzak olmayan bir gelecekte ortaya koyulması beklenebilir. 

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 13
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 7
  • Muhteşem! 2
  • Bilim Budur! 1
  • İnanılmaz 1
  • Merak Uyandırıcı! 1
  • Grrr... *@$# 1
  • İğrenç! 1
  • Güldürdü 0
  • Umut Verici! 0
  • Üzücü! 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 17:24:27 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1054

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Cinsel Yönelim
Işık
Vegan
2019-Ncov
Bakteriler
Editör Seçkisi
Kafatası
Retrovirüs
İklim
Solunum
Sars Mers
Argüman
Orman
Yer
Bilim İnsanları
Nasa
Adaptasyon
Sinir
Canlı Cansız
Hayatta Kalma
Ana Bulaşma Mekanizması
Zaman
Bilinç
Deprem
Hastalık Kontrolü
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
E. Oral, et al. Trenler, İnsanlar ve Seçimler Üzerine Bilimsel Bir İnceleme.... (7 Mart 2013). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/1054
Oral, E., Bakırcı, Ç. M. (2013, March 07). Trenler, İnsanlar ve Seçimler Üzerine Bilimsel Bir İnceleme.... Evrim Ağacı. Retrieved November 21, 2024. from https://evrimagaci.org/s/1054
E. Oral, et al. “Trenler, İnsanlar ve Seçimler Üzerine Bilimsel Bir İnceleme....” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 07 Mar. 2013, https://evrimagaci.org/s/1054.
Oral, Emre. Bakırcı, Çağrı Mert. “Trenler, İnsanlar ve Seçimler Üzerine Bilimsel Bir İnceleme....” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, March 07, 2013. https://evrimagaci.org/s/1054.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close