"Bundan Sonra Oldu, Dolayısıyla Bundan Ötürü Oldu" Safsatası (Post Hoc, Ergo Propter Hoc)
Bu safsata, olaylar arasındaki kronolojik ilişkinin otomatik olarak neden-sonuç ilişkisi anlamına geldiğini iddia etmekten kaynaklanmaktadır. Latincede “post hoc, ergo propter hoc” olarak bilinen ve Türkçeye “Bundan sonra oldu, dolayısıyla bundan ötürü oldu.” şeklinde çevirebileceğimiz safsatadır. Temel formu şu şekildedir:
- A, B'den önce olmaktadır.
- Dolayısıyla A, B'nin sebebidir.
Bu insanların farkında olmadan düşebildiği en tehlikeli mantık hatalarından birisidir. Elbette ki olaylar arasındaki oluş sırası, doğrudan bir neden-sonuç ilişkisi vermek zorunda değildir. Öngörülemeyen ya da bilinemeyen bir C de B'nin sebebi olabilir.
Örneğin "Kelebek Etkisi" dediğimiz Kaos Teorisi'ne ait betimleme, aslında post hoc bir mantık hatasıdır (ama teşbihte hata olmadığı ve bunun bir teşbihten ibaret olduğu unutulmamalı):
Afrika'da bir kelebeğin kanat çırpışları, Amerika'da bir tsunamiye sebep olabilir.
Afrika'daki bir kelebeğin kanat çırpışlarının, Amerika'daki bir tsunamiden önce gerçekleşmiş olması, elbette ki tsunaminin sebebinin kelebeğin kanat çırpışları olduğu anlamına gelmez.
Bu tanımdan görülebileceği gibi, batıl inançların tamamına yakını ve sahte bilimlerin büyük bir kısmı post hoc mantık hatasıdır. Örneğin bir ayna kırıldıktan sonra başa gelen kötü bir olayın sebebinin aynanın kırılması olduğu düşünülür. Bu ve bunun gibi batıl inançları, yapısal olarak birer mantık hatasıdırlar.
Post hoc mantık hatasının en temel sebebi, konuyu inceleyen insanın mantık kurma sırasında yeterince dikkatli olmaması ve yanlış neden-sonuç ilişkileri kurmasıdır. Çünkü iyi bir inceleme ve araştırma yapmak, doğrudan sonuca gitmekten çok daha zordur ve pek çok insan uğraşmak istemez. Ancak bunca yazıdan da görebildiğimiz gibi, sonuca gitmek emek isteyen ve çok zahmetli bir iştir, hızlı atlamaya gelmez. Her bir adım bilimsel olarak açıklanmalı, ondan sonra diğer adımlar atılmalıdır. Birkaç örnek verelim:
- “Bu sezon gerçekten kötü gidiyordum. Daha sonra kız arkadaşım bana bu kolyeyi verdi ve bir anda 3 maçta da üst üste goller atarak 3 maçı da kazanmamızı sağladım. Dolayısıyla bu kolye uğurlu olmalı. Eğer takmaya devam edersem, mutlaka kazanırız.”
- Hasan yeni bir Mac bilgisayar alır ve 9 ay boyunca sorunsuz kullanır. Daha sonra bir güncelleme gelir. Güncellemeden sonraki gün, bilgisayar açıldığında donar. Hasan, bilgisayarın donmasının kesinlikle güncellemeden dolayı olduğunu söyler.
- Pınar bir arkadaşını ziyaret ederken kedisi tarafından tırmalanır. İki gün sonra da ateşi çıkar. Pınar, ateşinin çıkmasının kesin sebebinin kedi tırmalaması olduğunu iddia eder.
Bu mantık hatasının, evrimsel biyolojide de çok kritik bir uygulaması vardır. Evrimi tam olarak anlamayan ama kabul eden insanlar, evrimin amacının insanları oluşturmak olduğunu düşünme hatasına sıklıkla düşerler. Bu yüzden aşağıdaki gibi örneklerle karşılaşabiliriz:
- “Omurgalı hayvanlar günümüzden 370 milyon yıl önce denizden karaya çıkmışlardır. Günümüzden 6 milyon yıl önce insansılar (hominidler) evrimleşmeye başlamıştır. Dolayısıyla omurgalılar, insanları evrimleştirmek için karaya çıkmışlardır.”
- “İnsanlar, diğer maymunlar benzeri atalardan, sonradan evrimleşmişlerdir. Öyleyse neden diğer maymunlar, insana evrimleşmezler?”
Yukarıdaki durumlarda, evrimin asıl sebepleri göz ardı edilerek saf kronolojik ilişkilere dayanarak neden-sonuç ilişkilerine varılmaya çalışılmaktadır. Bunların hepsi, mantık hatasıdır. Ne evrimin nihai amacı insanı üretmektir, ne de evrimin herhangi bir başka amacı veya öngörüsü vardır. Bu iddialar bilgi eksikliğinden kaynaklanır.
Bu safsatanın bir diğer yaygın örneği de, doğal felaketlerden sonra gericiler tarafından kullanılır. Örneğin bir şehirde evlilik dışı cinsel ilişkiye girenlerin sayısı arttığından dolayı şiddetli bir depremin gerçekleştiğini düşünmek, durumun gerçekten de böyle olduğu anlamına gelmemektedir. Depremlerin sebebini yalnızca Jeoloji’den gelen veriler izah edebilir. Depremden önce seks oranlarının artmış olması, seks ile deprem arasında bir ilişki olduğu anlamına gelmez.
Cum Hoc Safsatası
Bunun bir benzeri de “Cum Hoc” safsatasıdır. Kronolojik olarak art arda değil de bir arada yaşanan olayların ilişkili olduğunu düşünme hatası... Türkçeye “İkisi Birlikte Gerçekleşti, Demek ki İkisi Bağlantılı” olarak çevirmek mümkün. Bu, aynı zamanda iki değişken arasındaki korelasyonun her zaman neden-sonuç ilişkisi bildirmediği gerçeğini size hatırlatmalıdır. Bir X olayı ile bir Y olayı birlikte aynı oranlarda değişim gösteriyor olsa bile, X ile Y olayı illa birbiriyle bağlantılı olmak zorunda değildir.
Örneğin Johnny Depp’in çektiği film sayısı ile yatağından düşerek ölen çocukların sayısı arasında bir ilişki olabilir. Biri artarken diğeri de aynı oranda artmış, biri azalırken diğeri de aynı oranda azalmış olabilir. Ancak bu, yatağından düşerek ölen çocukların yatağından düşme “sebebinin” Johnny Depp filmleri olduğu anlamına gelmez!
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
İşte bu da mantık safsatalarından birisidir. Ne var ki, eğer bu tip hatalı ilişkilendirmeleri görebilecek donanımda değilseniz, size çok mantıklı gelecektir! “Johnny Depp’in film sayısı her arttığında, yataktan düşerek ölen çocukların sayısı da artmış işte, daha neyi sorguluyorsun ki?” Bilimde bu tip ilişkilendirmeler arasındaki neden-sonuç ilişkisini tespit etmemizi sağlayan kontrollü deneyler ve istatistiki araçlar vardır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 19
- 8
- 5
- 5
- 3
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 18/12/2024 17:11:21 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/231
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.