Travmatik Anılarımızı Hatırlıyoruz Çünkü Beynimiz Sürekli Yenileniyor!

- Basın Bildirisi
- Klinik Psikoloji
- Bilim Haberciliği
Bu haber 4 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Bilişsel Davranışçı Terapi, travmatik anılarıyla baş etmeye çalışan birçok insan için anksiyetesiz bir hayat vadeden en iyi yol olsa da maalesef nüksetmeleri tamamen önleyemeyebiliyor.
Yeni bir araştırmayla nörobilimciler, korkutucu tecrübelerimizi düşündüğümüzde beynimizde neler olduğunu daha iyi anladı ve bu Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) gibi durumların daha iyi tedavilerine ışık tutabilir.
Buluş, “unutma” korkusunun ardındaki nörolojiyi araştıran uluslararası bir grup araştırmacı tarafından yapıldı. Avustralya’daki Queensland Beyin Enstitü’sünden Roger Marek araştırma hakkında şunları söylüyor:[1]
Bilişsel davranışçı tedavide yaygın yaklaşım; TSSB gibi travmaya bağlı bozukluk hastalarını ekstinksiyon öğrenme diye bilinen, deneysel paradigma üzerine kurulu maruz bırakma tedavisiyle iyileştirmektir.
Beyni kötü anıları silmesi için eğitmek, anıları beyinden tam anlamıyla silmekten ziyade onlarla çatışmayı gerektiriyor. Çoğu zaman hayata devam etmek için bu yeterli ama stresli nüksetmeler hâlâ sık sık beliriyor.
Bu anıları yönetmek için beynin orta prefrontal korteksinin, yani yönetimsel fonksiyonlarından sorumlu bölümünün gerektiği çoktan saptanmıştı.[2] Terapi, korku dolu anıları uzaklara itmek için, infralimbik korteks denen prefrontal korteksteki bölgeye yardım ediyor ve travmaya belli şartlı tepkiler vermesi için, beynin "korku merkezi" olan amigdalaya bağlanmasına sebep oluyor; en azından doğru koşullar altında.[3]
Bazı nedenlerden dolayı olayın yaşandığı yer, çok fazla anlam ifade ediyor. Yani, bu şartlı tepkiler farklı şartlar artında yeniden ortaya çıkabiliyor. Marek bunu şöyle açıklıyor:
Bir şekilde yok edilen veya unutulan anıların çevreden etkilendiğini biliyoruz. Mesela, maruz bırakma terapisi gören insanlarda, anıyı yok etme öğrenimi klinik ortamda gerçekleştiriliyor ve bunun, klinik dışarısında korkunun nüksetmesine ortam hazırladığı bulundu.
Beynin hipokampüs bölgesinde yarası olan insanlar üzerinde yapılan eski bir çalışma, beynin amigdala bölümünün korku dolu anılar için ortam yaratıyor olabileceğini öne sürmüştü. Bu da araştırmacılar için iyi bir başlangıç hazırlıyor.
Ekip öğrenilmiş ve bilinmeyen korkulara verilen tepkileri test etmek için hazırladığı deneylerde fareleri ve sıçanları kullandı. Böylece hipokampüs gibi bölgelerde yeni yolların oluşumunu inceleyerek nöral değişiklikleri değerlendirebileceklerdi. Fakat öğrendikleri, önceki beklentilerle çelişti.
Nüksetmeleri açıklayan modeller, genellikle şartlı tepkilerde bir kısıtlayıcı kontrol eksikliği olduğunu tahmin etmişti.[4] Diğer bir deyişle, terapi bazı belli şartlar altında işe yaramıyor çünkü o yollar bazı sebeplerden çalışmayı durduruyordu. Aslında, bastırılmış korkular gün yüzüne çıkıyordu çünkü beyin hipokampüsü imfralimpik kortekse bağlayan yeni bir köprü nöronu yetiştiriyordu. Olay eski köprülerin zayıflaması değil, beynin yenilerini kurmasıydı! Araştırmacılar raporlarında şöyle söylüyor:[5]
Birlikte ele alındığında, sonuçlarımız önceden bilinmeyen hipokamal- prefrontal çevrimin anı kurtarmanın ortama odaklı çalışmasını su yüzüne çıkarıyor.
Amigdalanın travmatik tecrübelere tepki olarak büyümesi gibi beynin bölgelerinin bazı tepkileri düşünüldüğünde oluşan yeni yolların karışık bir şekilde tekrar şekillenmesi çok da şaşırtıcı değil.[6]
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Şimdilik bu çalışma terapistlerden çok nörobilimcilere hitap ediyor, ama zamanla spesifik sinir türleri veya yolları hedef alan tedaviler mümkün kılabilir. Böylelikle, travmatik anımsamaları ve koşullanmış tepkileri sonsuza dek yenme şansımız olabilir.
Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz gibi Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...
O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...
O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.
Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.
Soru & Cevap Platformuna Git- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ The University of Queensland. Scientists Discover Why Fears And Traumatic Memories Recur. (7 Şubat 2018). Alındığı Tarih: 28 Şubat 2025. Alındığı Yer: The University of Queensland | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. R. Euston, et al. (2012). The Role Of Medial Prefrontal Cortex In Memory And Decision Making. Neuron, sf: 1057. doi: 10.1016/j.neuron.2012.12.002. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Brain Made Simple. Amygdala | Facts, Position In Brain, Summary & Function. (24 Eylül 2019). Alındığı Tarih: 28 Şubat 2025. Alındığı Yer: Brain Made Simple | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. E. Bouton. (2004). Context And Behavioral Processes In Extinction. Learning & Memory, sf: 485-494. doi: 10.1101/lm.78804. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. Marek, et al. (2018). Hippocampus-Driven Feed-Forward Inhibition Of The Prefrontal Cortex Mediates Relapse Of Extinguished Fear. Nature Neuroscience, sf: 384-392. doi: 10.1038/s41593-018-0073-9. | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. Nield. Ptsd May Be Physical As Well As Psychological, Scientists Say. (12 Temmuz 2017). Alındığı Tarih: 28 Şubat 2025. Alındığı Yer: ScienceAlert | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 02/06/2025 06:28:10 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12903
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.