Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Thomas Kuhn'un Paradigma Kavramı Üzerine Bir İnceleme

Thomas Kuhn'un Paradigma Kavramı Üzerine Bir İnceleme YouTube
15 dakika
44,058
  • Felsefe

Özet

19 ve 20. yüzyıllar, felsefe ile bilimin yapısal olarak tarihte hiç olmadığı kadar birbirine yaklaştığı ve felsefenin bilimin sınırlarını, neliğini, kimliğini belirleme konusunda hiç olmadığı kadar cüretkâr olduğu dönemler olarak dikkat çeker. Temellerini birkaç yüzyıl öncesinden Kant ve Alman İdealistlerinin tartışmalarından alan bu yeni felsefe yapma biçiminin son temsilcileri, çağımıza özel olan bilim felsefesi üzerine metodolojik problemler ve yeni felsefi sorular başlatma konusunda ilk adımları atmışlardır. Onların bu, devrim niteliğindeki yeni sorgulama biçimleri bilimin yapısını ve işleyişini anlamlandırma konusunda bu tarz problemlerle ilgilenen herkes için birer rehber niteliğindedir. Bu dönemin son büyük atılımı Thomas Kuhn’un paradigma kavramı aracılığıyla gerçekleşir. Kuhn, bilimin tarih içerisinde var olan yapısı üzerinden, bilimin devrimler vasıtasıyla ilerleyip genişlediğini çıkarsar. Şüphesiz ki bilim felsefesi özelinde gerçekleşen bu hareketlilik devrim niteliğindedir.

İnsanın doğayı, çevreyi, yaşadığı dünyayı, evreni ve var olan -ve hatta çoğu zaman var olma potansiyelini üzerinde taşıyan- her şeyi anlamadaki muazzam arzusu, mutlak suretle birbirinden ayrılması gereken başlıca iki inceleme alanını ortak paydada buluşmaya davet etmiştir. Felsefe ile bilimin bilgi üzerinde süregelen yolculukları modern zamanlara yaklaştıkça felsefe ve bilimin daha keskin bir biçimde ifade edilmesine ve inceleme alanlarının genişlemesine sebep olmuştur. En nihayetinde bilme eylemi söz konusu olduğunda bu durum oldukça olağandır. Felsefenin bilgi ile ilişkisinin olabildiğince kadim bir geçmişe dayanıyor olması ve bilimin de bu açmazda her geçen saniye yeni sorunlara, araştırma alanlarına, devrimlere gebe olması, temellerini kadim geleneklerden alan yeni bir felsefi-bilimsel hareketliliğin ortaya çıkmasına sebebiyet vermiştir. 19 ve 20. yüzyıllarda yaşanan felsefi hareketliliği tek başına felsefece gerçekleşen bir dinamik olarak tanımlamak elbette eksik olacaktır. Son kertede bu dönemde yaşanan gelişmeler açıkça göstermektedir ki bu durum, felsefenin bilimin sınırlarını çizme ve onu hem özel hem de genel olarak anlamlandırma çabalarından başka bir şey değildir. Her iki disiplinin de mutlak olarak arzuladığı, değişmez, kesin, pekin bilginin keşfedilmesidir. Bu bağlamda Popper, Kuhn, Carnap, Lakatos gibi 20. yüzyıl düşünürleri, felsefede -daha özel olarak bilim felsefesinde- yeni bir soruşturma alanına devrim gibi bir giriş yapmışlardır.

Tüm Reklamları Kapat

Söz konusu olan bu devrim niteliğindeki yeni anlayışın ilk adımı Auguste Comte’un “pozitivizmi” ile atılmış gibi görünüyor olsa da asıl olarak bu adımı atan Viyana çevresinde toplanan ve daha sonra tartıştıkları problemlerle dünyanın geri kalanını da etkileyerek bu tartışma alanı içerisine çeken “Mantıkçı Pozitivistler” olmuştur. Popper, Kuhn, Carnap ve Lakatos’un en genel anlamda bilimin ve bilim insanının kimliğini, neliğini, sınırlarını, metodunu ve biçimini tartıştığı yeni felsefi soruların ana hatlarını iki hedefe yönelik gören Prof. Dr. Cemal Yıldırım, “Bilim Felsefesine Toplu Bir Bakış” adlı makalesinde bu hedefleri şöyle tanımlıyor: “(1) Bilimi, bilim görüntüsü veren teoloji ve metafizik türü etkinliklerden ayırmak; (2) Felsefeye bilimsel bir kimlik kazandırmak. Buna yönelik olarak felsefenin işlevini bilgi kuramıyla sınırlı tutmak; özellikle, bilimin yöntem, kavram ve kuramsal yapısıyla dayandığı varsayımları mantıksal çözümlemeyle açıklığa kavuşturmak.” Yıldırım’ın bu tanımlamasını görece değerli kılan, en genel anlamıyla Viyana Çevresi düşünürlerine getirilebilecek temel eleştirileri bünyesinde saklı bulundurmasıdır. Bilimi bilim görüntüsü veren metafizik yorumlardan ayırmak ve felsefeye bilimsel bir zemin hazırlamak istekleri bir kenara bırakılacak olursa felsefenin işlevini bilgi kuramı ile sınırlı tutma güdüsü Viyana Çevresi düşünürlerine yöneltilebilecek en temel eleştiri olarak dikkat çekmektedir. Şüphesiz ki felsefe, sadece bilimin bilgi ve önermeler üreten yapısına mantıkça açıklık getirmekten, bilginin sınırlarını, doğruluğunu mantıkça veya nesnel olarak test etmek için zemin hazırlamaktan daha fazlası için vardır ve var olacaktır. Öte yandan bilimi, yani kesin, nesnel, pekin bilgiler üreten topluluğu bilimsel olmayan, muğlak önermeler veya bilgiler üreten diğer uğraşılardan ayırma ve bu sınırı çizme işi çok açık bir biçimde felsefenin görevi olmalıdır.

Bu bağlamda en genel olarak sorulması gereken soru “Bilimi bilim yapan şey nedir?” olmalıdır. Bilimsel önermeler nasıl ve hangi yöntemle kesin olarak nesnel bir biçim kazanabilir? Mantıkçı pozitivistlerin bu sorulara çözüm olarak sunduğu doğrulanabilirlik ilkesini Popper yetkin bir çözüm olarak kabul etmez. "İstediğimiz, bir teoriyi doğrulamaksa, doğrulayıcı kanıtlar bulmakta bir güçlük yoktur.”

Tüm Reklamları Kapat

En nihayetinde doğrulanabilirlik, bilimsel önermeleri test etme konusunda bizi tümevarıma götürür ve tümevarım başlı başına başka bir problem alanıdır. Dolayısıyla çözüm, önermelerin doğruluğunu tek tek test etmek yerine onları ciddi, güçlü testlerden geçirmekte gizli olmalıdır. Şüphesiz ki bu testler bilim ile bilim olmayanı birbirinden ayırma ve bilimsel önermelerin nesnelliğini ayırt etme konusunda en nihai çözüm olacaktır. Sonuç olarak Popper önermenin bilimselliğini doğrulama aracılığıyla test etmek yerine o önermeyi çeşitli testlerden geçirerek yanlışlamaya çalışmanın bilim ve çarpık bilim ayrımını yapmada temel kaide olması gerektiğini ifade eder. Popper’ın doğrulanabilirlik ilkesine alternatif olarak sunduğu şey yanlışlanabilirlik ölçütüdür. Yanlışlanabilirlik bilimsel önermenin test edilmesi anlamına gelir ve daha fazlasını vadeder. Burada Popper’ın test etmekten anladığının ciddi ve güçlü testler olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Fakat en nihayetinde test edilebilme Popper’ın da üzerinde sıklıkla durduğu astroloji ve astronomi arasındaki ayrım üzerinden gerçekleştiğinde, gerçek bir bilim gibi duran astronomi ile Popper’a göre çarpık bilim olan astroloji arasında keskin bir ayrım yapma konusunda yeterli değilmiş gibi görünür. Çünkü yanlışlanabilirlik ilkesi, neyin bilim olup neyin bilim olmadığı konusunda bizlere yardımcı olabilecek bir çözüm önerisidir. Kuhn tarafından Popper’a yapılan temel eleştirinin çıkış noktası da tam olarak bu metot problemi üzerinden gerçekleşmiştir.5 Kuhn’un metodolojik eleştirisi ve alternatif olarak sunacağı metot bu makalenin geri kalan kısmının ana hatlarını oluşturacaktır.

Kuhn, klasik bir bilim felsefecisinden farklı olarak çoğu zaman bir tarih felsefecisi, tarihçi ya da bu tarz konular üzerine araştırma yapan bir bilim insanı gibi görünür. “Tarih yalnızca bir zaman dizimi ve anlatı deposu olarak görülmediğinde, şu anda bize egemen olan bilim imgesinde esaslı bir dönüşüme yol açabilir.” Bu satırlar onun bilime ve bilimsel önermelere bakış açısıyla ilgili önemli ipuçları taşır. İlk olarak anlaşılması gereken de tam olarak budur. Görüleceği üzere Kuhn en başından, bilimsel kuram ya da teorileri tarih ve tarihteki yeri üzerinden anlama konusunda ısrarcıdır. Bu bilimsel bir önermenin yapısını incelemekten çok o önermenin ait olduğu teori veya kuramın tarihteki mahiyeti üzerinden bir inceleme yapılacağının kanıtı niteliğindedir. Öte yandan başka bir soruşturma alanının da konuya dahil edileceğini dolaylı yoldan aktarır. Bu, bilim teorilerini oluşturan bilim insanları ve bu teori ya da kuramın zaman aşımı destekçisi olan diğer bilim otoritelerinin de bilimin yapısını inceleme konusundan bağımsız olamayacağı hakikatidir.

Kuhn, Popper’ın bilim ve çarpık bilim ayrımına farklı bir yorum getirir. Bu yorum da yukarıda bahsedildiği üzere bilimin tarihteki mahiyeti üzerinden gerçekleşir. Popper tarafından bilim ile bilim gibi görüneni ayırt edebilmenin bir yöntemi olan “gerçek bilim” ve “çarpık bilim” ayrımı, Kuhn’un perspektifinde “olağan” ve “olağanüstü bilim” tartışması üzerinden gerçekleşir. Kuhn ve Popper’ın neyin bilim olduğu konusunda yaptıkları bu ayrım, sezgisel olarak benzerlik taşıdığı düşünülse de aslında farklı şeylere işaret eder. Popper’ın “çarpık bilim” diye kastettiği tüm uğraşılar, gereksiz ve anlamsız gibi görünür. Oysa Kuhn için gerçekte olan bu değildir. Kuhn, bu tarz olağanüstü bilimlerin de gerekliliğine dikkat çeker. Özellikle astroloji ve astronomi üzerinden yapılan ayrım gözetildiğinde, Kuhn için astroloji de gerekli bir bilim niteliği taşımaktadır, denilebilir. Evet, astroloji bir bilim olma yeterliliğine sahip değildir. Fakat yine de var olmalı ve varlığını sürdürmelidir. Astrolojinin de tıpkı astronomi gibi bir görevi vardır. O halde gerçek bilimi, ona benzeyen sahtelerinden ayırmak için kullanılacak yöntem ne olmalıdır? Bu ayrım neye göre yapılmalı, neye gerçek bilim denilmedir?

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bu temel ayrımı yapmak için kullanılacak biricik yöntem yine tarihin içerisinde gizlidir. Bilimin tarihsel gelişimi onun gerçek bilim olup olmadığı konusunda ipuçları verir. Burada öncelikli olarak Kuhn’un paradigma kavramını incelemekte fayda vardır. Kuhn bu kavramı kullanma konusunda oldukça cömerttir. Birden fazla anlama gelebilecek şekilde kullanmasının yanı sıra çok büyük oranda sözlük anlamına yakın ve bilimsel içerikle doldurulmuş bir biçimde de kullanır. “Yerleşik kullanımıyla, paradigma model ya da örnektir.” Fakat paradigma kavramının bu yaygın kullanımı Kuhn’un bu kavrama yüklediği anlamı anlamaya yeterli olmayacaktır. Burada özsel olarak sözü edilen, bilimsel bir gelişmenin otorite nezdinde ve o gelişmenin çevresinde bulduğu karşılıktır. Yani paradigma birden fazla parçası ve bileşeni olan bir bütün gibi durur. “… tıpkı hukukta kabul edilmiş yasal bir hüküm gibi koşullar değiştikçe ya da zorlaştıkça daha özgül ve daha ayrışmış hale getirilecek bir model olarak kullanılır.”9 Sonuç olarak paradigma kavramını Kuhn özelinde üç farklı ana tema üzerinden anlamak mümkündür:

  1. Örnek olarak kabul edilen, model.
  2. Bilimsel bir otorite ya da bir grup tarafından belirlenmiş olan temel ölçüt.
  3. Zamana ve değişime bağlı olarak şeffaf bir sistemler bütünü.

Paradigmalar oluşumlarını zamana bağlı olarak gerçekleştirir. Başlangıçta çok güçsüz, olağan ve sıradan durabilir. Zaman içerisinde gelişir, büyür, kesinlik ve nesnellik kazanır. Burada görevi üstlenecek olan, olağan bilimin ta kendisidir. Olağan bilim, bilim çevrelerince kabul görmüş olan paradigmayı olumlamak ve ona yeni örnekler, deliller ve kanıtlar bulmakla mükelleftir. O halde en başta bilim ve bilim olmayanın ayrımı üzerine sorulan soru yeni haline evrimleşmiştir. Olağan bilim ne zamana kadar paradigmanın destekçiliğini, savunuculuğunu yapar?

Bu soruyu yanıtlamadan önce olağan bilimin temel karakteristiğine bakmakta fayda vardır. Öyleyse öncelikli olarak sorulması gereken soru “Olağan bilimin doğası nedir?” olmalıdır. Olağan bilim en salt tanımıyla var olan paradigmaya hizmet eden bir hizmetkâr olarak açıklanabilir. Ve olağan bilim, üzerine düşen görevini Kuhn’un tanımlamasına göre üç temel işlev üzerinden gerçekleştirir:

  1. Nesnelerin doğası hakkında öğretici oldukları paradigma tarafından ortaya çıkarılmış olgular
  2. Paradigma kuramının tahminleri ile doğrudan doğruya karşılaştırılabilen olgular
  3. Paradigma kuramını ayrıştırmaya yönelik ampirik çalışma

Olağan bilim basit olgularla uğraşan, gayesi hizmet etmek olan, inceleme alanı olabildiğince dar bilimsel bir uğraşıdır. Nesnelerin özleri hakkında çeşitli öğretici bilgiler üretir. Kuhn olağan bilimin bu misyonuna örnek olabilecek bir dizi bilimsel hareketliliği gösterir. Astronomi üzerinden yıldızların yerleri ve boyutları; fizik özelinde maddenin basınca dayanıklılığı, kütle çekimi gibi nesnenin özüne yönelik çarpıcı araştırmaların bulgularını kanıt olarak sunar. Öte yandan olağan bilim bununla yetinmez. İkinci olarak paradigmanın zeminini sağlamlaştırmak için onun tahminleri üzerinden işe koyulur. Matematik temelli henüz olgu gibi görünen paradigma birtakım tekniklerle sağlam ve kesin hale dönüştürülür. Buna örnek olarak Kopernik’in gözlem ve deney sonucu ortaya çıkardığı birtakım tahmini verilerin, teleskobun icadı ile gözlemlenebilir olması verilebilir. Ya da bir diğer çarpıcı örnek, Newton’un “İkinci Hareket Yasasının” Atwood’un makinesi aracılığıyla kanıtlanmasıdır. Bu temel uğraşının sebebi ise doğa ile kuram arasında bir ilişki ve bağ kurmaktan başka bir şey değildir. Son olarak paradigma kuramını ayrıştırmaya yönelik çabanın çok da üzerinde durmaya gerek yoktur. Açıkça anlaşılabilir, tanıtlanabilirdir. Kuramın özünde var olan birtakım problemleri ortadan kaldırmak için yapılan her türlü araştırma ve çözümlemelerdir.11 

Burada bir ilave veya güncel bir yorum yapmak yerinde olacaktır. Olağan bilimlerin bu daralmış yapısı günümüzde var olan ve gün geçtikçe daha da öznelleşerek büyüyen bilimler ailesinin genişlemede kullandığı yönteme benzer. Örneğin tıp bilimi ve beraberinde getirdiği birçok alt disiplin, daha dar alanlarda sıkışarak ve incelemelerini daha spesifik gerçekleştirerek büyümüş, gelişmiş ve yeni bir bilim haline dönüşmüştür. Aynı şeyler doğa bilimleri için de geçerlidir. Bunlara örnek olarak fizikten ayrılması ve tek başına bir bilim haline dönüşmesi üzerine tartışılan “Kuantum fiziği” veya bu süreci daha önce yaşamış biyolojiden koparak bilim haline dönüşmüş “Botanik” bilimi gösterilebilir.

Tüm Reklamları Kapat

Olağan bilimin doğasına yönelik soruşturma tamamlandığına göre sorulan ilk soruya cevap verilebilir konuma gelinmiştir. Olağan bilimin paradigmadan umudu kesmesi, yine tarihsel devinim içerisinde fakat bu sefer birdenbire ve aniden gerçekleşir. Kuhn bu noktada bilimin bazı özel dönemlerden geçtiğini ve bu dönemlerin bir çeşit bunalma, sıkıntıda kalma halinde gerçekleştiğini ifade eder. Bilim, içerisinde bulunduğu bunalım halinden ancak bir başka paradigmanın geçerli paradigmayı yıkıma uğratıp onun yerine geçmesi ile çıkar. Şüphesiz ki bu açıklamanın doğrudan karşılığı olabilecek tek bir sözcük vardır: “Devrim”. Fakat sözü edilen daha özel, daha bilime özgü bir devrimdir: Bilimsel devrim.

Kuhn bilimsel devrimi, bir sürecin sonucu olarak anlar. Bilim veya paradigma çeşitli özel dönemlerden geçer. Bu dönemler öyle bunaltıcı, öyle derinden etkileyicidir ki olağan bilim yavaş yavaş var olan paradigmayı terk etmeye başlar. Oysa olağan bilim paradigmaya o devrim anı gelene kadar sımsıkı bağlıdır. Şimdi ne olmuştur da olağan bilim var olan paradigmayı terk etmeyi göze almış ve bir devrimin başlangıcına neden olmuştur? Bu sorunun yanıtı yine olağan bilimin özünde gizlidir. Olağan bilim var olan paradigmayı desteklemek ve onu kanıtlamak için çaba göstermeye devam eder. Bu çaba öylesine kudretli bir hale dönüşür ki bir süre sonra olağan bilim -ya da daha doğru bir tanımlamayla olağan bilim insanı- asıl olanı unutur ve ilgilendiği alanla ilgili bulmacaların ortasında kalır. “Örneğin onsekizinci ve ondokuzuncu yüzyıllarda Newton’un yasaları bu işlevi görmekteydi. Bu işlev devam ettiği sürece de maddenin niceliği fizikçiler tarafından en temel ontolojik kategori sayılıyordu ve madde parçaları arasında etki yapan güçler en önde gelen araştırma alanıydı.” Sonuç olarak olağan bilim bu bulmacaları çözmeye öylesine odaklanmıştır ki yeni bir şey keşfedeceğim umuduyla birincil görevini -paradigmayı destekleme ve kanıtlama amacını- kenara bırakmak zorunda kalır. Olağan bilimin bu tavrı eski paradigmanın bir kenara bırakılarak yeni paradigmanın ortaya çıkması için yaşanan doğum sancılarıdır.

Kuhn’un bilimin yapısına yönelik yaptığı bilimsel devrim tanımlaması şüphesiz olabildiğince tartışmalıdır ve klasik yorumu -ki bu yorumdan kasıt, bilimin birikerek ilerlemesidir- ters yüz eden bir tavır sergiler. Khun’un bilimsel devrim diyerek kast ettiğinin ne olduğunu anlamanın en makul yöntemi yine herkes tarafından açıklıkla kabul edilebilecek bilimsel devrim örnekleri üzerinden gerçekleşmelidir. Kuhn’un bilim felsefesi yapma biçiminin en güçlü hipotezleri de yine bu herkesçe aynı yorum ve bakış açısıyla anlaşılan bilimsel devrimler üzerinden tartışılmalıdır. Genelin yorumunun var olan hipotezi güçlendirmede ne denli önemli olduğunun farkında olan Kuhn için de süreç farklı işlemez. Onun örnekleri herkesçe bilinen bu büyük bilimsel devrim süreçleri üzerinden gerçekleşir. Şüphesiz ki bilimsel devrim denildiğinde akla ilk gelen 15. yüzyılda Nicolaus Copernicus’un, klasik Batlamyuscçu yorumun tersine göğü ve evreni incelemedeki muazzam arzusu ile başlayıp Newton ile sonuçlanan iki yüzyıllık süreçtir. Bu sürecin tarihteki varlığı Kuhn’un bilimsel devrim ile neyi kast etmiş olabildiğinin anlaşılması ve yeteri kadar tanıtlanması adına oldukça güçlü bir örnektir. O halde bu örnekler üzerinden Kuhn’un bilimsel devrim diyerek tam olarak neyi kast ettiğini anlamakta fayda vardır. 

Bilimin bazı zorlu dönemlerden geçtiği daha önce bahsedilmişti. Bu dönemlerde klasik paradigmadan uzaklaşan olağan bilimin sıra dışı tavrı bilimsel devrimin ilk izlerini taşır. Bilmeceler çözmekle meşgul olmaktan daha fazlasını da vadedebilen olağan bilim, kendi içinde söylentilere başlar. “Kopernik devriminin izlerini burada görmek ve anlamak mümkündür. O yüzyılın başlarında, Ptolemy sisteminin kendi geleneksel sorunlarına bile uygulama gücünü yitirdiğini Avrupa’nın seçkin astronomları anlamaya başlamışlardı artık. Kopernik’in sistemi reddederek yerine yenisini oluşturmaya koyulması da böyle bir anlayıştan sonra olabilirdi ancak.”15 Kopernik, Batlamyusçu paradigmanın düştüğü bunalım halinden bilimi kurtartmış ve yeni paradigmaya geçişin kaçınılmaz sonucunu doğurmuştur.

Tüm Reklamları Kapat

Bu ve buna benzer örnekler Kuhn’un bilimsel devrimlerin yapısına yönelik soruşturmasını desteklemek adına çoğaltılabilir. Einstein’ın görelilik kuramına giden sürecin bilimde ne tarz bunalımlara neden olduğu da açıkça ortadadır. “… Einstein’ın görecelik teorisine yol açan 19’uncu yüzyıl sonlarında fiziğin içine düştüğü bunalıma bakalım. Bu bunalımın bir kökü 17’nci yüzyıla kadar uzanır. Aralarında Leibniz’in de bulunduğu kimi doğa filozofları Newton’un benimsediği mutlak uzay kavramını eleştirmişlerdi, o zaman. Doyurucu bir ölçüde olmasa bile mutlak konum ve mutlak devinim kavramlarının Newton sisteminde işlevsiz kaldığını ortaya koymuşlardı.”16 Görüleceği üzere Kuhn’un bilimlerin doğasının devrimler aracılığıyla süregeldiği ve değişerek, yıkılarak ilerleme kaydettiği paradigma temelli düşüncesini desteklemek için elde bir çok materyal ve örnek vardır.

Burada dikkat edilmesi gereken husus Kuhn’un tarih yorumu ve bilimini sadece tarihteki mahiyeti üzerinden anlama çabasıdır. Onun en değerli eseri sayılabilecek “Bilimsel Devrimlerin Yapısı” adlı yapıtının önsözündeki şu satırlara dikkat çekmek gerekir: “Sıradan sayılabilecek tarihsel sorunlar yerine, ilk kez işin, tarihine yönelmiş olan daha felsefi kaygılara dönüş yapmam gerekti.” Böylesine felsefi kaygılar besleyen birinden daha felsefi uslamlamalar beklenmelidir. En nihayetinde Kuhn’un bilimin yapısına yönelik oluşturduğu bu bakış açısı bir tarihçi meziyetinden öteye gidememiştir. Tüm bu söylenenler var olan hakikatin anlatımından ibarettir ve başka bir şey de olamaz. Bilim üzerine yapılan her soruşturma öncelikli olarak onun yapısı ve özellikle sınırları üzerine olmalıdır. Şüphesiz ki tek tek bilimlerin ve genel olarak bilimin sınırlarını çizme görevi ve sorumluluğunu alma işi felsefenindir. Ve bu, ancak felsefi bir yöntem vasıtasıyla gerçekleştirilebilir.

Alıntı Yap
Okundu Olarak İşaretle
10
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

İçerikle İlgili Sorular
Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Bilim Budur! 3
  • Tebrikler! 2
  • İnanılmaz 2
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 1
  • Merak Uyandırıcı! 1
  • Muhteşem! 0
  • Güldürdü 0
  • Umut Verici! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  • C. Yıldırım. (1994). Ilim Felsefesine Toplu Bir Bakış.
  • K. Popper. (2010). Conjectures And Refutations. Yayınevi: Remzi Kitabevi.
  • K. Thomas. (1986). Bilimsel Devrimlerin Yapısı. Yayınevi: Alan Yayıncılık.
  • K. Thomas. (2010). The Structure Of Scientific Revolutions. Yayınevi: Remzi Kitabevi.
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 02/04/2023 03:31:07 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/490

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Genetik Mühendisliği
Dağılım
İlaç
Beslenme
İnsan Sağlığı
Hematoloji
Hastalık
İnfografik
Argüman
Ağrı
Terapi
Önyargı
Yağ
Karadelik
Doğa Yasası
Diş Hastalıkları
Kitap
Evrimsel Antropoloji
Darwin
Uyku
Öğrenme Alanı
Hominidae
Biyokimya
Öne Çıkan
Fotosentez
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Gönder
Ekle
Soru Sor
Size Özel
Güncel
Daha Fazla İçerik Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katmak için hemen buraya tıklayın.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
EA Akademi
Evrim Ağacı Akademi (ya da kısaca EA Akademi), 2010 yılından beri ürettiğimiz makalelerden oluşan ve kendi kendinizi bilimin çeşitli dallarında eğitebileceğiniz bir çevirim içi eğitim girişimi! Evrim Ağacı Akademi'yi buraya tıklayarak görebilirsiniz. Daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
Etkinlik & İlan
Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu var? Etkinlik & İlan Platformumuzda paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.
Podcast
Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından seslendirildiğini biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify, iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Alıntı Yap
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
M. Ç. Uçar, et al. Thomas Kuhn'un Paradigma Kavramı Üzerine Bir İnceleme. (8 Nisan 2018). Alındığı Tarih: 2 Nisan 2023. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/490
Uçar, M. Ç., Ölez, Ş. (2018, April 08). Thomas Kuhn'un Paradigma Kavramı Üzerine Bir İnceleme. Evrim Ağacı. Retrieved April 02, 2023. from https://evrimagaci.org/s/490
M. Ç. Uçar, et al. “Thomas Kuhn'un Paradigma Kavramı Üzerine Bir İnceleme.” Edited by Şule Ölez. Evrim Ağacı, 08 Apr. 2018, https://evrimagaci.org/s/490.
Uçar, Mustafa Çağatay. Ölez, Şule. “Thomas Kuhn'un Paradigma Kavramı Üzerine Bir İnceleme.” Edited by Şule Ölez. Evrim Ağacı, April 08, 2018. https://evrimagaci.org/s/490.

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close
Geri Bildirim Gönder
Paylaş
Reklamsız Deneyim

Evrim Ağacı'ndaki reklamları, bütçenize uygun bir şekilde, kendi seçtiğiniz bir süre boyunca kapatabilirsiniz. Tek yapmanız gereken, kaç ay boyunca kapatmak istediğinizi aşağıdaki kutuya girip tek seferlik ödemenizi tamamlamak:

10₺/ay
x
ay
= 30
3 Aylık Reklamsız Deneyimi Başlat
Evrim Ağacı'nda ücretsiz üyelik oluşturan ve sitemizi üye girişi yaparak kullanan kullanıcılarımızdaki reklamların %50 daha az olduğunu, Kreosus/Patreon/YouTube destekçilerimizinse sitemizi tamamen reklamsız kullanabildiğini biliyor muydunuz? Size uygun seçeneği aşağıdan seçebilirsiniz:
Evrim Ağacı Destekçilerine Katıl
Zaten Kreosus/Patreon/Youtube Destekçisiyim
Reklamsız Deneyim
Kreosus

Kreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Destek Ol

Devamını Oku
Evrim Ağacı Uygulamasını
İndir
Chromium Tabanlı Mobil Tarayıcılar (Chrome, Edge, Brave vb.)
İlk birkaç girişinizde zaten tarayıcınız size uygulamamızı indirmeyi önerecek. Önerideki tuşa tıklayarak uygulamamızı kurabilirsiniz. Bu öneriyi, yukarıdaki videoda görebilirsiniz. Eğer bu öneri artık gözükmüyorsa, Ayarlar/Seçenekler (⋮) ikonuna tıklayıp, Uygulamayı Yükle seçeneğini kullanabilirsiniz.
Chromium Tabanlı Masaüstü Tarayıcılar (Chrome, Edge, Brave vb.)
Yeni uygulamamızı kurmak için tarayıcı çubuğundaki kurulum tuşuna tıklayın. "Yükle" (Install) tuşuna basarak kurulumu tamamlayın. Dilerseniz, Evrim Ağacı İleri Web Uygulaması'nı görev çubuğunuza sabitleyin. Uygulama logosuna sağ tıklayıp, "Görev Çubuğuna Sabitle" seçeneğine tıklayabilirsiniz. Eğer bu seçenek gözükmüyorsa, tarayıcının Ayarlar/Seçenekler (⋮) ikonuna tıklayıp, Uygulamayı Yükle seçeneğini kullanabilirsiniz.
Safari Mobil Uygulama
Sırasıyla Paylaş -> Ana Ekrana Ekle -> Ekle tuşlarına basarak yeni mobil uygulamamızı kurabilirsiniz. Bu basamakları görmek için yukarıdaki videoyu izleyebilirsiniz.

Daha fazla bilgi almak için tıklayın

Önizleme
Görseli Kaydet
Sıfırla
Vazgeç
Ara
Moderatöre Bildir

Raporlama sisteminin amacı, platformu uygunsuz biçimde kullananların önüne geçmektir. Lütfen bir içeriği, sadece düşük kaliteli olduğunu veya soruya cevap olmadığını düşündüğünüz raporlamayınız; bu raporlar kabul edilmeyecektir. Bunun yerine daha kaliteli cevapları kendiniz girmeye çalışın veya size sunulan (oylama gibi) diğer araçlar ile daha kaliteli cevaplara teşvik edin. Kalitesiz bulduğunuz içerikleri eleyebileceğiniz, kalitelileri daha ön plana çıkarabileceğiniz yeni araçlar geliştirmekteyiz.

Kural İhlali Seç
Öncül Ekle
Sonuç Ekle
Mantık Hatası Seç
Kural İhlali Seç
Soru Sor
Aşağıdaki "Soru" kutusunu sadece soru sormak için kullanınız. Bu kutuya soru formatında olmayan hiçbir cümle girmeyiniz. Sorunuzla ilgili ek bilgiler vermek isterseniz, "Açıklama" kısmına girebilirsiniz. Soru kısmının soru cümlesi haricindeki kullanımları sorunuzun silinmesine ve UP kaybetmenize neden olabilir.
Görsel Ekle
Kurallar
Platform Kuralları
Bu platform, aklınıza takılan soruları sorabilmeniz ve diğerlerinin sorularını yanıtlayabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Gerçekten soru sorun, imâdan ve yüklü sorulardan kaçının.
Sorularınızın amacı nesnel olarak gerçeği öğrenmek veya fikir almak olmalıdır. Şahsi kanaatinizle ilgili mesaj vermek için kullanmayın; yüklü soru sormayın.
2
Bilim kimliğinizi kullanın.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla sorular ve cevaplar, bilimsel perspektifi yansıtmalıdır. Geçerli bilimsel kaynaklarla doğrulanamayan bilgiler veya reklamlar silinebilir.
3
Düzgün ve insanca iletişim kurun.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Sahtebilimi desteklemek yasaktır.
Sahtebilim kategorisi altında konuyla ilgili sorular sorabilirsiniz; ancak bilimsel geçerliliği bulunmayan sahtebilim konularını destekleyen sorular veya cevaplar paylaşmayın.
5
Türkçeyi düzgün kullanın.
Şair olmanızı beklemiyoruz; ancak yazdığınız içeriğin anlaşılır olması ve temel düzeyde yazım ve dil bilgisi kurallarına uyması gerekmektedir.
Soru Ara
Aradığınız soruyu bulamadıysanız buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Alıntı Ekle
Eser Ekle
Kurallar
Platform Kuralları
Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Formu olabildiğince eksiksiz doldurun.
Girdiğiniz sözün/alıntının kaynağı ne kadar açıksa o kadar iyi. Açıklama kısmına kitabın sayfa sayısını veya filmin saat/dakika/saniye bilgisini girebilirsiniz.
2
Anonimden kaçının.
Bazı sözler/alıntılar anonim olabilir. Fakat sözün anonimliğini doğrulamaksızın, bilmediğiniz her söze/alıntıya anonim yazmayın. Bu tür girdiler silinebilir.
3
Kaynağı araştırın ve sorgulayın.
Sayısız söz/alıntı, gerçekte o sözü hiçbir zaman söylememiş/yazmamış kişilere, hatalı bir şekilde atfediliyor. Paylaşımınızın site geneline yayılabilmesi için kaliteli kaynaklar kullanın ve kaynaklarınızı sorgulayın.
4
Ofansif ve entelektüel düşünceden uzak sözler yasaktır.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
5
Sözlerinizi tırnak (") içine almayın.
Sistemimiz formatı otomatik olarak ayarlayacaktır.
Gönder
Tavsiye Et
Aşağıdaki kutuya, [ESER ADI] isimli [KİTABI/FİLMİ] neden tavsiye ettiğini girebilirsin. Ne kadar detaylı ve kapsamlı bir analiz yaparsan, bu eseri [OKUMAK/İZLEMEK] isteyenleri o kadar doğru ve fazla bilgilendirmiş olacaksın. Tavsiyenin sadece negatif içerikte olamayacağını, eğer bu sistemi kullanıyorsan tavsiye ettiğin içeriğin pozitif taraflarından bahsetmek zorunda olduğunu lütfen unutma. Yapıcı eleştiri hakkında daha fazla bilgi almak için burayı okuyabilirsin.
Kurallar
Platform Kuralları
Bu platform; okuduğunuz kitaplara, izlediğiniz filmlere/belgesellere veya takip ettiğiniz YouTube kanallarına yönelik tavsiylerinizi ve/veya yapıcı eleştirel fikirlerinizi girebilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Önceliğimiz pozitif tavsiyelerdir.
Bu platformu, beğenmediğiniz eserleri yermek için değil, beğendiğiniz eserleri başkalarına tanıtmak için kullanmaya öncelik veriniz. Sadece negatif girdileri olduğu tespit edilenler platformdan geçici veya kalıcı olarak engellenebilirler.
2
Tavsiyenizin içeriği sadece negatif olamaz.
Tavsiye yazdığınız eserleri olabildiğince objektif bir gözlükle anlatmanız beklenmektedir. Dolayısıyla bir eseri beğenmediyseniz bile, tavsiyenizde eserin pozitif taraflarından da bahsetmeniz gerekmektedir.
3
Negatif eleştiriler yapıcı olmak zorundadır.
Eğer tavsiyenizin ana tonu negatif olacaksa, tüm eleştirileriniz yapıcı nitelikte olmak zorundadır. Yapıcı bir tarafı olmayan veya tamamen yıkıcı içerikte olan eleştiriler silinebilir ve yazarlar geçici veya kalıcı olarak engellenebilirler.
4
Düzgün ve insanca iletişim kurun.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
5
Türkçeyi düzgün kullanın.
Şair olmanızı beklemiyoruz; ancak yazdığınız içeriğin anlaşılır olması ve temel düzeyde yazım ve dil bilgisi kurallarına uyması gerekmektedir.
Eser Ara
Aradığınız eseri bulamadıysanız buraya tıklayarak ekleyebilirsiniz.
Tür Ekle
Üst Takson Seç
Kurallar
Platform Kuralları
Bu platform, yaşamış ve yaşayan bütün türleri filogenetik olarak sınıflandırdığımız ve tanıttığımız Yaşam Ağacı projemize, henüz girilmemiş taksonları girebilmeniz için geliştirdiğimiz bir platformdur. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Takson adlarını doğru yazdığınızdan emin olun.
Taksonların sadece ilk harfleri büyük yazılmalıdır. Latince tür adlarında, cins adının ilk harfi büyük, diğer bütün harfler küçük olmalıdır (Örn: Canis lupus domesticus). Türkçe adlarda da sadece ilk harf büyük yazılmalıdır (Örn: Evcil köpek).
2
Taksonlar arası bağlantıları doğru girin.
Girdiğiniz taksonun üst taksonunu girmeniz zorunludur. Eğer üst takson yoksa, mümkün olduğunca öncelikle üst taksonları girmeye çalışın; sonrasında daha alt taksonları girin.
3
Birden fazla kaynaktan kontrol edin.
Mümkün olduğunca ezbere iş yapmayın, girdiğiniz taksonların isimlerinin birden fazla kaynaktan kontrol edin. Alternatif (sinonim) takson adlarını girmeyi unutmayın.
4
Tekrara düşmeyin.
Aynı taksonu birden fazla defa girmediğinizden emin olun. Otomatik tamamlama sistemimiz size bu konuda yardımcı olacaktır.
5
Mümkünse, takson tanıtım yazısı (Taksonomi yazısı) girin.
Bu araç sadece taksonları sisteme girmek için geliştirilmiştir. Dolayısıyla taksonlara ait minimal bilgiye yer vermektedir. Evrim Ağacı olarak amacımız, taksonlara dair detaylı girdilerle bu projeyi zenginleştirmektir. Girdiğiniz türü daha kapsamlı tanıtmak için Taksonomi yazısı girin.
Gönder
Tür Gözlemi Ekle
Tür Seç
Fotoğraf Ekle
Kurallar
Platform Kuralları
Bu platform, bizzat gözlediğiniz türlerin fotoğraflarını paylaşabilmeniz için geliştirilmiştir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Net ve anlaşılır görseller yükleyin.
Her zaman bir türü kusursuz netlikte fotoğraflamanız mümkün olmayabilir; ancak buraya yüklediğiniz fotoğraflardaki türlerin özellikle de vücut deseni gibi özelliklerinin rahatlıkla ayırt edilecek kadar net olması gerekmektedir.
2
Özgün olun, telif ihlali yapmayın.
Yüklediğiniz fotoğrafların telif hakları size ait olmalıdır. Başkası tarafından çekilen fotoğrafları yükleyemezsiniz. Wikimedia gibi açık kaynak organizasyonlarda yayınlanan telifsiz fotoğrafları yükleyebilirsiniz.
3
Paylaştığınız fotoğrafların telif hakkını isteyemezsiniz.
Yüklediğiniz fotoğraflar tamamen halka açık bir şekilde, sınırsız ve süresiz kullanım izniyle paylaşılacaktır. Bu fotoğraflar nedeniyle Evrim Ağacı’ndan telif veya ödeme talep etmeniz mümkün olmayacaktır. Kendi fotoğraflarınızı başka yerlerde istediğiniz gibi kullanabilirsiniz.
4
Etik kurallarına uyun.
Yüklediğiniz fotoğrafların uygunsuz olmadığından ve başkalarının haklarını ihlâl etmediğinden emin olun.
5
Takson teşhisini doğru yapın.
Yaptığınız gözlemler, spesifik taksonlarla ilişkilendirilmektedir. Takson teşhisini doğru yapmanız beklenmektedir. Taksonu bilemediğinizde, olabildiğince genel bir taksonla ilişkilendirin; örneğin türü bilmiyorsanız cins ile, cinsi bilmiyorsanız aile ile, aileyi bilmiyorsanız takım ile, vs.
Gönder
Tür Ara
Aradığınız türü bulamadıysanız buraya tıklayarak ekleyebilirsiniz.