Süperlüminal Hareket: Işıktan Hızlı Hareket Mümkün mü?
Işık Hızını Aşabilen Şeyler Nelerdir? Bunlar Işık Hızını Nasıl Aşabiliyorlar?
Süperlüminal hareket, ışıktan hızlı gerçekleşen ya da gerçekleşiyor gibi gözüken olayları tanımlamakta kullanılan bir ifadedir. Einstein'ın Özel Görelilik Teorisi'ne aşina olanlar hemen karşı çıkıp, "hiçbir şey" ışıktan hızlı hareket edemez diyebilir. Lakin Özel Görelilik Teorisinin kendisi tam olarak bunu ifade etmemektedir ve "bazı şeyler" ışıktan hızlı hareket edebilir ya da öyle görünebilir. Fakat bu durum, ışıktan hızlı bir iletişimi mümkün kılmamaktadır. Özetle bugüne kadar, ışıktan hızlı hareket eden bir "parçacık" gözlenmemiştir. Bunun tek istisnası kuantum dolanıklık gibi gözükse ve hatalı bir şekilde öyle sanılsa da; aslında kuantum dolanıklık ile de ışıktan hızlı bir iletişim söz konusu değildir.
Buna rağmen, bugüne kadar radyo galaksilerde, BL Lac nesnelerinde, kuasarlarda, blazarlarda ve mikrokuasarların bir kısmında ışıktan hızlı (İng: "faster than light" veya kısaca "FTL") hareket gözlenmiştir. Ancak ışıktan hızlı hareket gerçek bir hareket değildir; görünürde olan bir harekettir ve dolayısıyla hiçbir fizik yasasını ihlâl etmemektedir. Görünür hareket (vgo¨ru¨nu¨rv_{\text{görünür}}), gözlemcinin cisme olan mesafesi (dd) ile cismin açısal hızının (ω\omega) çarpımıyla bulunur:
vgo¨ru¨nu¨r=d⋅ω\Large v_{\text{görünür}}=d\cdot \omega
Bu, naif bir hesaplama yöntemidir; zira görünürdeki hız, cismin gerçek hızı (yani birim zamanda değiştirdiği gerçek mesafe miktarı) değildir. Çoğu durumda sadece bir yanılsamadan ibarettir; bunun örnekleri aşağıda verilecektir. Benzer şekilde, bugüne kadar gözlenen ışıktan hızlı hareket vakalarında da gerçek bir bilgi transferi bulunmamaktadır ve hatta söz konusu hareketi yapan cisim, çoğu zaman gerçek bir cisim bile değildir; bunun da örnekleri aşağıda verilecektir.
Bu konu bağlamında, bunlarla sınırlı olmamakla birlikte 3 farklı süperlüminal hareketten (İng: "superlüminal motion") bahsedebiliriz:
- Işığın boşluktaki hızından yavaş, lakin içerisinde bulunduğu ortamdaki hızından hızlı hareket edilmesi durumu (Cherenkov ışıması).
- Gerçekten de ışık hızının boşluktaki hızından hızlı bir hareketin gerçekleşmesi, lakin bunu gerçekleştirenin bir fiziksel nesne olmayışı (lazer noktası, gölge vb.) nedeniyle, klasik hareket kavramından farklı olması.
- Özellikle ışık hızına yakın hızlarda (relativistik hızlarda) gözlemciye bağlı olarak hareketin ışıktan hızlı görünmesi/ölçülmesi (ama aslında öyle olmaması).
Görülebileceği gibi süperlüminal hareket (İng: "superluminal motion"), literatürde birkaç farklı başlıkta karşımıza çıkmaktadır. Öncelikle bunların ayrımını yapmak, sonra her birinin ne olduğuna odaklanmak önemlidir.
Not: Belirtmekte fayda var ki bu yazıda süperlüminal hareket (ışıktan hızlı hareket) ile yalnızca, şu ana kadar gözlemi yapılmış ve doğruluğu bilinen olayları listeliyoruz. Bunun dışında takyonlar ve Warp Drive gibi teorik konular bulunsa da bu konuları bu makalenin dışında tutuyoruz (henüz gözlemsel bir ispatları yok). Benzer şekilde, kuantum dolanıklık gibi kuantum mekaniksel ve Evren'in Büyük Patlama'dan sonra ışık hızından hızlı genişlemiş olabileceği gibi kozmolojik durumları da burada tartışmayacağız.
Işıktan Hızlı Hareket Edilen Durumlar
Süperlüminal Hareket (Işıktan Hızlı Hareket) Nedir?
İlk anlaşılması gereken nokta, "Işık hızı aşılamaz!" ifadesiyle kastedilenin, "ışığın boşluktaki hızı" olduğudur. Işığın farklı ortamlarda (örneğin suda) ölçülen hızı bu değerden kayda değer miktarda daha düşüktür. Böyle bir ortamda başka bir parçacık, ışığın o ortamdaki hızını geçebilir ve bu olduğunda Cherenkov ışıması ortaya çıkar. Bu, nükleer reaktörlerde sık rastlanan ve su altı nötrino dedektörlerinin (İng: "Water Cherenkov Detector") de temel çalışma prensibini oluşturan bir olaydır.
O halde ışık hızının aşılabileceği ilk durumu, ışık hızının boşluktaki hızından yavaş ama içinde bulunduğu ortamdaki hızından hızlı hareket edilmesi durumu olarak açıklayabiliriz. Bu durum, ışıktan hızlı hareketin kendisi kadar etkileyici görünmese de bunun gerçekleştiği ortamlarda özel ve algı dışı bazı olaylar gerçekleşir.[1] Bunların detayına girmeden önce, ışıktan hızlı hareketin diğer durumlarını ele almakta yarar görüyoruz.
Işık Hızından Hızlı Giden "Şeyler" Nelerdir?
Bazı "şeyler", ışığın boşluktaki hızından da hızlı hareket edebilir ve bunu engelleyen hiçbir fizik yasası yoktur. Örneğin bir lazer ışığının duvarda bıraktığı nokta şeklindeki iz, kolaylıkla ışık hızını aşabilir: Eğer elimize bir lazer işaretleyici (İng: "laser pointer") alır ve bileğimizi döndürerek duvarda lazeri gezdirirsek, bir "noktanın" hareketini görürüz. Burada bileğin dönüş açısı sabittir ve belirli bir sürede hareketini tamamlar. Öyle ki, eğer duvarı yeteri kadar öteye, mesela Ay kadar uzağa götürecek olursak, lazer noktası bileğimizin hareketiyle bu sefer çok daha uzun bir mesafeyi aynı sürede tarayacaktır, dolayısıyla noktanın hızı artacaktır. Eğer duvarı yeterince uzağa taşırsak, elimizle yaptığımız tarama hareketi sonucunda o lazer noktasının duvardaki hızı, ışık hızının boşluktaki hızına eşit olur ve hatta bunu aşar.
Ancak bu durum, herhangi bir fizik yasasını ihlal etmez; çünkü aslında lazer noktası fiziksel bir nesne değildir ve bir bilgi taşımaz. Buradaki "bilgi" ifadesi önemlidir ve özetle şunu söyler: Bunu kullanarak ışık hızından hızlı iletişim kurmanız mümkün değildir. Lazer noktası olarak yorumladığımız şey, aslında her an o yüzeyin farklı bir noktasına çarpan farklı fotonlardır. Bunu biz "gezen bir nokta" olarak yorumlarız, ama aslında ortada "gezen" bir şey yoktur; sadece fotonlar arka arkaya başka noktalara düşer ve biz, o nokta hareket ediyormuş sanarız.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Elbette bu keşfin önemli sonuçları vardır. Bunu anlayabilmek için, olayı "lazer noktası" örneğinden daha genel bir duruma genişletmeliyiz. Örneğin cisimlerin gölgeleri de ışık hızını rahatlıkla aşabilir; çünkü gölgeler de fiziksel nesne değillerdir. Sadece ışığın daha az düştüğü (ya da hiç düşmediği) bölgeler, düşen bölgelere göre bir kontrast oluşturur, biz de onu bir "gölge" olarak algılar ve tanımlarız. Eğer uygun bir düzenek kurarsak, gölgemizin (tıpkı lazer ucu gibi) çok uzaklarda oluşmasını sağlayabiliriz ve bu gölgeyi oluşturan ışık kaynağını hafifçe hareket ettirerek bile, uzaktaki gölgemizin ışık hızından daha hızlı yer değiştirmesini sağlayabiliriz.
Yine altını çizmekte fayda var ki burada bahsettiğimiz hareket kavramı, bir parçacığın hareketinden algısal olarak biraz farklıdır. Çünkü gerçekte konumunu değiştiren bir şey yoktur. Bu, sadece optik bir etkiden ibarettir. Öyleyse süperlüminal hareketin ikinci bir durumu, gerçekten de ışıktan hızlı (ışığın boşluktaki hızından hızlı) hareket eden ama fiziksel olmayan bazı şeyleri tanımlar.
Lazer noktası ve gölge... Örnekler çoğaldıkça aslında ne tür bir durumdan bahsetmeye çalıştığımız, zihinlerimizde bir kavramın doğmaya başlamasına yardımcı olmaktadır. Fakat iki örnek, bir genellemeye varabilmek için çoğu durumda yeterli değildir. Bazen elde daha fazla örnek olmadığı için yapacak bir şey yoktur, ama bizim değinebileceğimiz bir örnek daha var: ışık ekosu.
Işık Ekosu (Light Echo) Nedir?
Işık ekosu, uzak bir cisimden ışık yayılması sonucunda, çevresindeki aydınlattığı ortamdan yansıyan ışığın, gözlemciye farklı zamanlarda (gecikmeyle) ulaşması sonucunda oluşan bir etkidir. Özetle mesafe farklarından ötürü aslında aynı anda aydınlanan iki noktayı, farklı zamanlarda gördüğümüz için, farklı hızlarda algılarız. Bu durum optik bir fenomendir ve bu tür gözlemlerde ışık hızını geçen hiçbir şey olmamasına rağmen, ışıktan hızlıymış gibi görünebilir.
Astronomide bu tür gözlemler yapılmış ve halen daha yapılmaktadır. Yapılan gözleme göre aslında ölçülen değer, ışık hızının onlarca katına kadar erişebilen hızlarda hareketin gerçekleştiğidir. Elbette aklı selim hiçbir fizikçi, böyle bir gözlemin peşine, hemen ışık hızının aşılabileceği düşüncesine kapılmaz. Ya gözlemsel bir hata aranır ya da başka bir açıklama... Bu noktada da konuyu açıklığa kavuşturan açıklama, ışık ekosudur ve aslında oldukça basit bir izahı bulunur.
En yaygın olarak bilinen örnek olarak, V838 Monocerotis'i ele alabiliriz. Bu, aslında bir "değişen yıldız"dır ve 2002 yılında "patlama" benzeri bir olay geçirmiştir. Gözlenen olay, bir parlamanın ardından dışarıya doğru genişleyen bir bulutsu yapısıdır. Fakat ölçüldüğünde bu genişlemenin yalnızca 1 ay gibi bir sürede 4-7 ışık yılı kadar genişlediği bulunmuştur - ki hesaplayabileceğiniz üzere bu, ışık hızının 48-84 kat üstündedir.
İlk akla gelen şey, bunun dışarıya materyal fırlatmaya neden olan bir süpernova patlaması olması olsa da hiçbir fiziksel cismin bu absürt hızlara ulaşamayacağını biliyoruz. Aynı zamanda bunun bir süpernova patlaması olmadığını da, süpernovaların bizlere gösterdiği spektral kimliklerinden anlayabiliyoruz. Sonradan anlaşıldı ki gerçekte bu değişen yıldız, birtakım astrofiziksel süreçler sonrasında (belki de bir birleşme sonrasında), bir anlık parlaklığında bir artış gösterdi. Bu ani artış, tıpkı bir flaşın patlaması gibi etrafında daha önceden de var olan ama yeterli ışık olmadığı için görülemeyen materyali aydınlatarak ilerledi. Yani aslında orada ışıktan hızlı yayılan bir bulutsu yoktu; tam aksine bulutsu daha önceden de zaten oradaydı, ama ilk defa bu ışık dalgasıyla aydınlatıldı.
Işık dalgasının bu ilerleyişi tam da sözünü ettiğimiz ışık ekosunun oluşmasına neden olur. Tek bir noktadan yayılan ışık, küresel olarak çevresindeki materyali aydınlatır. Bu hayali kürenin yüzeyindeki her nokta aynı anda aydınlanır. Fakat kürenin bir tarafı bize daha yakınken, diğer noktaları daha uzaktadır. Dolayısıyla yakın olan noktalardan bize ışık daha erken ulaşır. Uzak ucunu gördüğümüzde ise yakındaki kısmı epey bir ilerleme kaydetmiştir. Bu nedenle yakın uçlarda ölçülen hız, ışık hızından hızlı gibi algılanır.
Öyleyse süperlüminal hareketin üçüncü bir durumu, aslında ışıktan hızlı olmayan fakat öyleymiş gibi görünen olayları içerir.
Işıktan Hızlı Hareketin Matematiksel İspatı
Özellikle astronomik açıdan ele aldığımızda, bazı gök cisimleri ışık hızına çok yakın hızlarda (relativistik hızlarda) gerçekleşen bazı olaylar sergiler. Bunlardan birisi de relativistik jetlerdir. Bunlar kara delik gibi kompakt cisimler aracılığıyla iyonlaştırılmış maddeler ışık hızına yakın hızlara ivmelendirilirler. Genelde bu tür gözlemler aktif galaksi çekirdekleri (AGN) olan kuazar gibi gök cisimlerinde gözlenir.
Bu tür bir jet atımının geometrik modellemesini yapıp, gözlenen hızının ne olacağını inceleyebiliriz. Aşağıdaki görselde A noktası jet atımının gerçekleştiği gök cismini, AB doğrusu jetin kendisini, O noktası ise gözlemciyi ifade ediyor.
Bu tür gök cisimleri çok uzakta yer alırlar ve boyutları, uzaklıklarıyla kıyaslandığında çok küçük kalır. Bir başka deyişle bu jet atımı, gökyüzünde çok küçük bir açıya karşılık gelir. Dolayısıyla gözlemcinin gördüğü ϕϕ açısı (veya BOC^\widehat{BOC} açısı) için küçük açı yaklaşımı yapılarak, işleri basitleştirmek adına OB=OC\text{OB=OC} kabul edilebilir. Buna DLD_L mesafesi diyelim.
BAC^\widehat{BAC} açısına θθ diyelim. Bu durumda C\text{C} noktası bir dikmeyi tanımlasın ve basit dik üçgen yaklaşımı yaparak AB\text{AB}, BC \text{BC }ve AC \text{AC }mesafelerini aşağıdaki şekilde tanımlayalım. Burada vv jetin hızıdır ve relativistiktir, yani ışığın boşluktaki hızına yakın ama ondan düşüktür. δtδt ise jetin A\text{A} noktasından B\text{B} noktasına gidiş süresidir. Bu durumda klasik X=V⋅tX=V\cdot t eşitliğinden;
AB=vδtAB=v\delta{t}
olur. O halde kosinüs ve sinüs ifadelerini bir dik üçgende kullanırsak AC ve BC ifadeleri de;
AC=vδtcosθAC=v\delta{t} \cos{\theta}
BC=vδtsinθBC=v\delta{t} \sin{\theta}
olacaktır. Şimdi jetin t1t_1 zamanında A\text{A} noktasından yola çıktığını ve t2t_2 zamanında B \text{B }noktasına vardığını düşünelim. Bu durumda δt=t2−t1δt=t_2-t_1 olur.
İkinci bir zaman tanımı yapıp A\text{A} noktasından çıkan ışığın gözlemciye ulaşma süresine t1′t_1' ve B \text{B }noktasından çıkan ışığın gözlemciye ulaşma süresine de t2′t_2' diyelim. Bu durumda bu süreler, jetin bu noktalarda görünme (ulaşma) süreleri artı, ışığın o noktadan gözlemciye ulaşma süresidir.
t1′=t1+DL+vδtcosθct_1'=t_1+\frac{D_L+v\delta{t}\cos{\theta}}{c}
t2′=t2+DLct_2'=t_2+\frac{D_L}{c}
Bu durumda gözlemciye A\text{A} noktasından ulaşan ışık ile B\text{B} noktasından ulaşan ışık arasındaki zaman farkını aşağıdaki şekilde ifade edebiliriz. Bunu neden tanımladığımızı ve hesabın ne amaçla yapıldığını anlamanız önemlidir. Bu zaman farkı, gözlemcinin ölçtüğü, jetin A\text{A}'dan B\text{B}'ye gidiş süresidir. Altını çizmekte yarar var, gözlemcinin gördüğü gidiş süresidir:
δt′=t2′−t1′\delta{t'}=t_2'-t_1'
=t2−t1−vδtcosθc=δt−‘vδtcosθc=t_2-t_1-\frac{v\delta{t}\cos{\theta}}{c}=\delta{t}-\frac{`v\delta{t}\cos{\theta}}{c}
=δt(1−βcosθ)=\delta{t}(1-\beta \cos{\theta})
Böylelikle iki süre - gözlenen ve A\text{A}'dan B\text{B}'ye gerçek varış süresi - arasındaki ilişki aşağıdaki gibi olur. Burada beta (ββ), v/cv/c'dir.
δt=δt′1−βcosθ\delta{t}=\frac{\delta{t'}}{1-\beta \cos{\theta}}
Şimdi, gözlenen yanal hızı bulmak için elimizde zamanlar olduğuna göre, yanal mesafeye bakalım. Hiç kuşkusuz gözlemcinin gördüğü hareket BC \text{BC }doğrusu boyuncadır, çünkü bakarken üç boyutu değil iki boyuttaki izdüşümünü görürüz. Bu durumda BC\text{BC} için iki ayrı üçgen kullanılarak iki ayrı eşitlik yazılırsa aşağıdaki denklem elde edilir.
BC=DLsinϕ≈ϕDL=vδtsinθBC=D_L\sin{\phi}\approx \phi D_L = v\delta{t} \sin{\theta}
=ϕDL=vsinθδt′1−βcosθ=\phi D_L=v\sin{\theta}\frac{\delta{t'}}{1-\beta \cos{\theta}}
Bunu BC\text{BC} boyunca geçen süre olan δt′δt' ifadesine bölecek olursak BC\text{BC} boyunca görünen yanal hız (İng: "apparent transverse velocity") ifadesini buluruz. Işık hızıyla kıyaslama yapabilmek için ifadeyi cc'ye bölüp, ışık hızı biriminden bir hız ifadesine dönüştürebiliriz.
vT=ϕDLδt′=vsinθ1−βcosθv_T=\frac{\phi D_L}{\delta{t'}}=\frac{v\sin{\theta}}{1-\beta \cos{\theta}}
βT=vTc=βsinθ1−βcosθ\beta_T=\frac{v_T}{c}=\frac{\beta \sin{\theta}}{1-\beta \cos{\theta}}
Burada ββ ifadesinin ışığın boşluktaki hızından (cc'den) küçük olduğuna dikkat edin. Jetin kendisi bu hızı aşmıyor, yani 0<β<10<β<1. Burada βTβ_T ifadesinin hangi theta (θθ) açısında maksimum yaptığını bulmak için ilgili türevini sıfıra eşitleriz.
δβTδθ=δ[βsinθ1−βcosθ]δθ=βcosθ1−βcosθ−(βsinθ)2(1−βcosθ)2=0\frac{\delta{\beta_T}}{\delta\theta}=\frac{\delta{[\frac{\beta \sin{\theta}}{1-\beta \cos{\theta}}]}}{\delta\theta}=\frac{\beta \cos{\theta}}{1-\beta \cos{\theta}}-\frac{(\beta\sin{\theta})^2}{(1-\beta\cos{\theta})^2}=0
βcosθ(1−βcosθ)2=(1−βcosθ)(βsinθ)2\beta\cos{\theta}(1-\beta\cos{\theta})^2=(1-\beta\cos{\theta})(\beta\sin{\theta})^2
βcosθ(1−βcosθ)=(βsinθ)2\beta\cos{\theta}(1-\beta\cos{\theta})=(\beta\sin{\theta})^2
βcosθ−β2cos2θ=β2sin2θ\beta\cos{\theta}-\beta^2\cos^2{\theta}=\beta^2\sin^2{\theta}
cosθmax=β\cos{\theta_\text{max}}=\beta
Dolayısıyla bir başka deyişle,
sinθmax=1−cos2θmax=1−β2=1γ\sin{\theta_\text{max}}=\sqrt{1-\cos^2{\theta_\text{max}}}=\sqrt{1-\beta^2}=\frac{1}{\gamma}
γ=11−β2\gamma=\frac{1}{\sqrt{1-\beta^2}}
olur. Burada γγ ifadesinin özel görelilikteki Lorentz faktörü olduğuna dikkat edin. Kendisi karşımıza buradaki basit işlemde de çıkıyor. İfadeyi sonuçlandıracak olursak,
∴βTmax=βsinθmax1−βcosθmax=β/γ1−β2\therefore \beta^\text{max}_T=\frac{\beta \sin{\theta_\text{max}}}{1-\beta\cos{\theta_\text{max}}}=\frac{\beta/\gamma}{1-\beta^2}
=βγ=\beta\gamma
olduğunu buluruz. Bu, şu demektir: Eğer gamma birden çok büyükse (γ>>1γ>>1), yani jetin hızı relativistikse (cc'ye yakınsa), görünen yanal hız birden büyük olacaktır βTmax>1\beta_T^{\text{max}}>1 (yani ışık hızından büyük olacaktır). Bu durum, β\beta'nın kendisi 1'den küçük olduğu (β<1β<1), yani hızın kendisinin aslında ışık hızından düşük olduğu relativistik durumda, gözlenen hızın süperlüminal (ışıktan hızlı) olacağını ifade eder.
Düzeltmeler: Kavramsal ufak bir düzeltme ve typo
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 24
- 9
- 7
- 6
- 5
- 3
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- ^ R. J. Nemiroff. (2017). Pair Events In Superluminal Optics. Wiley, sf: 1700333. doi: 10.1002/andp.201700333. | Arşiv Bağlantısı
- J. Axelsson, et al. (2011). Cerenkov Emission Induced By External Beam Radiation Stimulates Molecular Fluorescence. Wiley, sf: 4127-4132. doi: 10.1118/1.3592646. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:59:35 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12957
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.