Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Endı Sıkul
Endı Sıkul
7K UP
İnceleyen6 30 Ocak 2024
Eğer şuanda bilimsel bir dizi arayışında iseniz ve eğer daha önce izlemediyseniz, kesinlikle etkisinde kalacağınız ve size fizik konusunda işe yarar bilgiler verebilecek harika bir dizi.

Dizinin ilk sezonu tarihin en büyük dehaların biri olan Einstein'ın hayatına odaklanıyor ve Einstein'ı daha yakından tanıma fırsatı sunuyor. 2. sezonda ise ünlü ressam ve sıradışı bir zeka olan Pablo Picasso'nun hayatına odaklanıyor.

Ancak dizide birkaç hatalı bilgi mevcut, üstelik fazlasıyla Amerikan propagandası görmek mümkün. Einstein hakkında asılsız bilgiler de var. Diziye ve senaryoya farklı hava katması için hiç yaşanmayan olayları dizide görebilirsiniz.

Yine de güzel dizi.

Çoğu yerde safsata ve propaganda olsa da izlemeniz gereken bir dizi olduğunu düşünüyorum

Kesinlikle tavsiye ediyorum
Dizi
9.9/10
(59 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Enes Soylu
Enes Soylu
16K UP
İnceleyen9 3 gün önce
Bakış açınızı değiştirecek, insanlara daha anlayışlı davranmanızı sağlayacak bir kitap. Sosyal ilişkilerinizde rahat olmaya başlayabilirsiniz. Abartıyor da olabilirim ama ''Bu kitaptan önce'', ''Bu kitaptan sonra'' olarak iki kısıma ayırsam fark edeceğim şeylerden birisi bu olurdu. Alışveriş yapmadan önce ne alacağınızı düşünüp öyle gitmeye başlıyorsunuz, çoğu davranışınızın nedenini açıklamaya yaklaşıyor veya açıklıyorsunuz. Akışına bırakmak sandığınız kadar kötü olmuyor.
Kitap
9.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Bilinçdışınız Davranışlarınızı Nasıl Yönetir?
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Temmuz 2015 17 dk.

İnsan, bilimsel açıdan oldukça muğlak bir terimdir. Bunun 2 temel nedeni var: İlki, "insan" sözcüğünün bilimsel bir terim olmaması. Bu, bir canlının halk arasındaki ismidir. Örneğin "çayır köpekleri" ismi, bir canlının halk arasındaki adıdır. Fakat canlı bir köpek türü değildir; Cynomys cinsi sincaplara halkın taktığı isimlerdir. Bunun birçok örneği vardır: dağ keçisi, keçi değildir. Yeleli kurt, kurt değildir. Kral kobra, gerçek bir kobra değildir. En fenası, "tavuskuşu mantis ıstakozu" ne bir tavuskuşudur, ne bir mantistir, ne de ıstakozdur. Bu sorun nedeniyle bilim camiasında türler, tür isimleriyle anılırlar. İnsan da farksızdır. İnsan sözcüğü halk arasında kullandığımız bir isimdir ve hepimiz "insan" derken ne kastettiğimizi biliriz. Ancak bilimsel terminolojide dikkatli olmak gerekir; zira terimler çok iyi tanımlanmazlarsa, iletişimde ve araştırmalarda büyük sorunlar çıkacaktır. Buna az sonra döneceğiz.

İnsan sözcüğünün bilimsel olarak pek anlamlı olmamasının ikinci nedeni ise evrimdir. Evrimsel süreçte canlılar çok yumuşak bir şekilde değişirler. Bir tür, yeni bir türe son derece ufak basamakların birikimiyle geçer. Dolayısıyla canlıları sınıflandırmak çok güçtür. Bu nedenle taksonomistler (ya da "taksonomlar"), paleontologlar, arkeologlar ve antropologlar sürekli birbirleriyle kavga ederler. Türler arası geçiş öylesine yumuşak, evrim öylesine narin bir süreçtir ki; türleri net çizgilerle birbirinden ayırmakta zorlanırız. Ne zaman ki araya yeterince zaman koyarız, o zaman iki tür arasındaki fark daha belirgin hale gelir. Fakat bu defa da eklediğimiz zamandan ötürü kimi zaman aradaki geçişte bulunan türleri atlayabiliriz. Bu nedenle bilim insanları son derece titiz bir şekilde çalışarak türleri isimlendirmeye ve birbirinden ayırmaya çalışırlar. Böylelikle evrimsel süreçte hangi türün hangisinin atası olduğu, kimin kimden evrimleştiği, hangi türlerin daha yakın, hangi türlerin daha uzak akraba oldukları anlaşılabilir. 

168
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Şule Ölez
Yazar 10 Ağustos 2016 1 dk.

Uzun yolculuklar sırasında bacağımız uzun süre dizden bükük kalır, çok hareket edemeyiz. Biz hareket etmeyince damarlarımızdaki kan akışı da yavaşlar, kanın pıhtılaşması riski artar. Özellikle yakın zamanda geçirilen ameliyat, doğum kontrol veya hormon hapları kullanma, hamilelik, kanser, kalp rahatsızlıkları, ileri yaş, aşırı kilo, çok uzun veya çok kısa olma ve aşırı pıhtılaşmaya neden olan genetik faktörler gibi nedenler bu riski artırır.

Toplardamar pıhtılaşması, bacak toplardamarlarında oluşan pıhtının kalbe kan akışını engellemesidir. Genellikle bacaklarda şişkinlik ve baldırlarda ağrıya sebep olabileceği gibi bazı durumlarda da hiçbir belirti göstermez. Bu pıhtının yerinden kopup dolaşıma katılması ve akciğer atardamarına gelerek burada bir tıkanmaya yol açması sonucu ise akciğer embolisi oluşur. Göğüs ağrısı, nefes darlığı, öksürürken kan tükürme gibi belirtiler gösteren akciğer embolisi, ciddi vakalarda ölüme bile neden olabilir.

16
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Taner Beyter
Taner Beyter
395K UP
Yazar 14 Ekim 2019 23 dk.

Şu an önümde bir ağaç görüyorum ancak bundan ne kadar emin olabilirim? Gerçekten önümde bir ağaç olduğundan şüphe duymak ve sanrı görüyor olabileceğimi hesaplamak ne kadar ileriye götürülebilir bir anlayıştır? Bu pozisyonda takınacağımız şüpheci tavır doğru inançlarımızı gerekçelendirmiş olsak dahi makul müdür?

Önümde gerçekten bir ağaç olabilir ve hatalı bir şüphecilik içinde olabilirim, önümde ağaç olmayabilir ve doğru bir şüphecilik içinde olabilirim; aynı zamanda sanrı görüyor olabileceğimin de farkındayım. Bilgi olmasalar dahi temeli sanrılara dayanan gerekçelendirilmiş inançlara sahip olma olasılığımız hiç de düşük değilmiş gibi görünüyor.

141
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hakan Orhan
Hakan Orhan
57K UP
Aktaran 16 saat önce 3 dk.

Düzenli olarak küvette yıkanmanın felç ve kalp hastalığına bağlı ölüm riskinde düşüşle ilişkisi ortaya çıktı. Japon bilim insanları, küvette banyo yapmanın kardiyovasküler hastalık riski üzerindeki uzun vadeli etkileriyle ilgili büyük ölçekli ve hakemli bir çalışma gerçekleştirdi. Bu araştırma ve sonuçları, Heart adlı jurnalde yayımlandı.

Bilim insanları, düzenli olarak küvet banyosu yapmanın felç ve kalp hastalığına bağlı ölüm riskinin azalmasıyla bağlantılı olduğu sonucuna vardı. Daha da ilginç olan ise, daha sık banyo yapmanın haftada sadece bir ya da iki kez banyo yapmaktan daha koruyucu görünmesi.

4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Feyza Emre
Feyza Emre
29K UP
Çeviren 4 Mayıs 2021 4 dk.

Güçlü bir okyanus yırtıcısı olan ve soyu onlarca milyon yıl önce tükendiği sanılan sölekantların, 1938’de Güney Afrika kıyılarında canlı olarak yakalanması, bilim camiasında büyük bir heyecan yaratmıştı. Keşfedilen balığın anatomisi, fosil kayıtlarındaki sölekantlarla neredeyse aynı gözüktüğü için bu tür, sonradan "yaşayan fosil" olarak bilinir oldu. Sölekantların yapısındaki değişimler ufak gibi gözükse de, Toronto Üniversitesi'nden araştırmacıların yaptığı bir çalışma, sölekant genomunun bambaşka bir hikâye anlattığını söylüyor.

Araştırmacılar, Afrika sölekantı olarak da bilinen Latimeria chalumnae türünün, 10 milyon yıl kadar önce, başka balık türleriyle karşılaşarak, 62 yeni gen kazandığını ortaya çıkardılar. Gen dizilimleri, bu yeni genlerin "bencil genler" olarak da bilinen transpozonlar (zıplayan genler) sayesinde kazanıldığını gösteriyor. Transpozonlar, tek amacı kendilerinin daha fazla kopyasını oluşturmak olan ve bazen bunu, bir türden diğer türe geçerek başaran "parazitik DNA elementleri" olarak tanımlanabilirler.

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Akın Karahasan
Yazar 4 Ocak 2021 7 dk.

Bugüne kadar size tardigradlar ile ilgili çok sayıda içerik sunduk; fakat hiçbirinde tardigradların çoğalmasını mümkün kılan çiftleşme davranışlarına tam anlamıyla odaklanmadık. Tardigrad arşivimizdeki bu eksiği kapatmak adına, bu yazıda size dünyanın en dayanıklı hayvanının seks davranışlarını anlatacağız.

Tardigrada şubesi, yaklaşık 1500 türü bünyesinde barındıran, mikroskobik boyutlardaki hayvanlardır. Dünyanın her yerinde karşınıza çıkabilecek bu canlı türü ekstrem habitatlara göstermiş olduğu muazzam adaptasyonlar sayesinde popüler bilimin maskotu konumundadır. Bunun en temel sebebi sahip olduğu kriptobiyoz adı verilen çevresel koşulların yaşama elverişsiz olduğu dönemlerdeki korunma durumudur. Öyle ki bu sayede çeşitli yörünge görevlerinde dahi model organizma olarak kullanılmışlardır.

36
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Ece Müker
Ece Müker
502K UP
1 gün önce
Bilim insanları, Kanada’daki ünlü Burgess Shale fosil sahasında 506 milyon yıllık olağanüstü bir fosil keşfetti. Bu antik canlı, Buccaspinea cooperi olarak adlandırıldı ve deniz güvesi (sea moth) benzeri yapısıyla dikkat çekiyor. En çarpıcı özelliği ise: üç göze sahip olması.

Fosilin sahip olduğu üçüncü göz, kafasının ortasında yer alıyor ve modern canlılarda oldukça nadir rastlanan bir özellik. Ayrıca kafasının yanlarından çıkan dikenli yapılar, onu avlanırken etkili kılan önemli adaptasyonlar arasında. Araştırmacılara göre bu canlı, Kambriyen Patlaması döneminde evrimsel çeşitliliğin ne kadar şaşırtıcı boyutlara ulaştığını gösteren önemli bir örnek.

Bu keşif, erken dönem ekosistemlerdeki yırtıcı-prey ilişkileri ve görsel duyuların evrimsel rolü hakkında yeni bilgiler sağlıyor. Araştırma, fosillerin olağanüstü korunmuş olması sayesinde bu canlının davranışları ve morfolojisi üzerine detaylı analizler yapılmasına olanak tanıdı.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan EtkinlikKültürel Etkinlik
Evrim Ağacı Ankara Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce Ankara₺3.800,0017 Mayıs
Çatalhöyük/Konya, Taşkent Fosil Arazisi Gezisi
17 Mayıs 2025 06:30 tarihinden 18 Mayıs 2025 20:00 tarihine kadar.

Evrim Ağacı Ankara Topluluğu gezi serisinin ikinci gezisinde Çatalhöyük/Konya, Taşkent Fosil Arazisine gidiyoruz!

Çatalhöyük arkeolojik alanı günümüzden 8000 yıl öncesine tarihlendirilmekte ve insanlık tarihi açısından tarım devrimi, kent yaşamı ve hayvanların evcilleştirilmesi gibi konularda eşsiz sanatsal ve kültürel eserler barındırmaktadır.

Konya Arkeoloji Müzesinde Çatalhöyük ve Konya çevresinden ve Antik Roma dönemine ait eserler bulunmaktadır. 

Konya kent merkezi ise Selçuklu başkenti olması nedeni ile hem mimari hem de Anadolu kültürel bağlamında gezilecektir. 

Taşkent Fosil Arazisinde Permiyen döneminde, yaklaşık 252 milyon yıl önce yaşamın %95'inin silindiği Dünya'nın en büyük yok oluşunun izlerini görebileceğimiz Dünya'daki 10 noktadan biri olan Taşkent fosil yatağı yer almaktadır.



Bilim ve tarihi bir araya getiren bu gezimizde siz de kaşiflerimiz arasında yer alın.

Gezide, Dr. Babür Erdem ve Timuçin Alp Aslan, MA. hocalarımız bulunacaktır.

Evrim Ağacı Ortak Kurucusu olan Dr. Babür Erdem, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Biyolojik Bilimler Bölümü’nde doktorasını tamamlamıştır. Araştırma alanları davranış biyolojisi, hesaplamalı biyoloji ve evrimsel biyolojidir. Bu konularda yayımlanan çeşitli makaleleri vardır. Ayrıca TÜBİTAK destekli projelerde yürütücülük yapmış ve birçok projede yer almıştır. Şu anda ODTÜ Robotik ve Yapay Zekâ Merkezi’nde araştırmacı olarak çalışmaktadır.

Timuçin Alp Aslan, M.A., Orta Doğu Teknik Üniversitesi Tarih bölümünden lisans derecesini almıştır. Bologna Üniversitesi’nde Latince, Koç Üniversitesi Kapadokya Okulu, Nümizmatik okulu ve Çevresel Arkeoloji programları gibi uluslararası etkinliklerde yer almıştır. Ankara Çayyolu Höyük, Muğla – Milas Labraunda antik kutsal alanı ve Yunanistan’da Büyük İskender’in ilk başkenti Pella’da alan çalışmalarında bulunmuştur. Turist rehberliği alanında yüksek lisans derecesi vardır.

Devamını Göster
10
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 29 Ekim 2016 10 dk.

Albert Einstein, 17 Eylül 1933 tarihinde Türkiye'ye bir mektup göndererek 40 Yahudi bilim insanının Türkiye'de idame edilmesi talebinde bulunmuştur. Mektubun gerçekliği, 1949 yılında Princeton Üniversitesi'nde öğrenci olan Münir Ülgür tarafından da doğrulanmaktadır. Ülgür, Einstein ile konuştuğunda, laf Türkiye ve Mustafa Kemal Atatürk'ten de açılmıştır. Ülgür'ün anlattığına göre Einstein şöyle demiştir:

Bir süre daha sohbet eden ikilinin arasında geçen konuşmada Einstein'ın söylediği şu sözler de ilgi çekicidir:

197
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 21 Ocak 2019
Elektron, bir teoriden ibarettir. Ancak doğanın nasıl çalıştığını anlamamızı o kadar kolaylaştırır ki, gerçek olduğunu bile söyleyebiliriz!
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
26
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Söz
Melih B
Melih B
56K UP
Alıntıyı Ekleyen 1 Şubat 2024
Bugün anne öldü. Belki de dün, bilmiyorum.
Kaynak: Yabancı - Albert Camus, (sf.1)
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ali Ahmet Turunç
15 Haziran 2022
Özbakım ? Özaşkınlık? Bugün öğrendim ki bu kelimelerin yazıldığı yazı çok iyi :)
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Ömer Can Mutlu
Türü Ekleyen 4 gün önce
Plexippus, Plexippina oymağından bir zıplayan örümcek cinsidir.
2
Eser
Ece Müker
Ece Müker
502K UP
Eseri Ekleyen 16 saat önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Avc1 _
Avc1 _
82K UP
Bilimsel kaynaklara dayanan simülasyon yazılımcısıyım 3 gün önce Sen de Cevap Ver

Öncelikle özel göreliliğe göre toplam hızın formülü:

Bu nedenle ışık hızına yaklaşan cisimlerde hızlar klasik şekilde toplanmaz.

Tüm Reklamları Kapat

Sisteme eklenen enerji kaybolmaz; sisteme eklenen enerji momentumu değiştirir. Newton fiziğinde kütle sabittir ve momentum ile tanımlanır. Ancak, bu ifade yalnızca düşük hızlar (ışık hızının çok altında) için geçerlidir. Işık hızına yakın hızlarda, cisimlerin momentumları yalnızca kütlesine değil, aynı zamanda hızlarına bağlı olarak daha karmaşık bir şekilde değişir. Bu nedenle, özel görelilikte momentum, relativistik faktörlerle birlikte şu şekilde tanımlanır:

Işık gibi kütlesiz parçacıklar içinse momentum:

Tüm Reklamları Kapat

Bu nedenle ışığın momentumu arttıkça frekansı artar, ama hızı değişmez.

Sonuç olarak: Kütleli bir cismi ışık hızına yaklaştırdığımızda eklenen enerji hıza değil, momentumun relativistik olarak artmasına gider. Klasik yaklaşımı geçerliliğini kaybeder.[1]

Kaynaklar

  1. Resarch Gate. Relativistic Momentum And Kinetic Energy. Alındığı Tarih: 12 Mayıs 2025. Alındığı Yer: Resarch Gate | Arşiv Bağlantısı
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Sena Küçükkıvanç
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
Hakikatin en saf hali, aydınlıkla karanlığın kesiştiği o belirsiz çizgide gizlidir; ne tam aydınlıkta körleşir ne de zifiri karanlıkta kaybolur.
Kaynak: Clair Obscur: Expedition 33
14
3 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close