Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Eda Alparslan
Çeviren 5 gün önce 3 dk.

Uganda'da uzun süredir devam eden bir çalışma, insan medeniyetinin tıp alanındaki gelişiminin evrimsel kökenlerine ışık tutuyor. Yaralanan şempanzeler, bazen diğer şempanzelerin yardımıyla iyileşiyorlar!

Oxford Üniversitesi'nden primatolog Elodie Freymann ve meslektaşlarına göre Uganda'da bulunan Budongo Ormanı'nda 30 yıldır süregelen araştırma, şempanelerin hem kendilerine hem de başka şempanzelere "tıbbi yardım" uyguladığını gösteriyor. Freymann, bu ormanın dışındaki bölgelerde de ara sıra gözlenen bu davranışların şempanzeler arasında oldukça yaygın olduğunu düşünüyor.

12
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Yunus Sahin
Seslendiren 1 gün önce 5:04
2013 sayımlarına göre Çin'in nüfusu 1.357 milyar, Hindistan'ın nüfusu 1.252 milyardır. İkisinin toplam nüfusu, tüm Dünya'nın %35'inden fazlasına denk...
2
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 12 Mayıs 2015 5 dk.

2 adet ebeveyniniz var: anne ve babanız. Onların da 2'şer tane ebeveyni var, dolayısıyla sizin 4 tane büyük-ebeveyniniz var: anneanneniz, babaanneniz, annenizin babası olan dedeniz ve babanızın babası olan dedeniz. Bu şekilde geriye gidecek olursanız, sadece 10 nesil önce 1000'den fazla, 20 nesil önce 1.000.000'dan fazla, 30 nesil önce 1 milyardan fazla atanız var demektir! Dünya'da şu anda 7 milyar insan var. Akrabalık ilişkilerini kenara bıraktığımızda 1 milyar özgün soy hattı olduğunu varsayalım. bunların her birinin sadece 30 nesil önce 1 milyar atası varsa, Dünya nüfusunun 1 kuintilyon (101810^{18}) veya 1.000.000.000.000.000.000) olması gerekirdi. Ancak bundan 30 nesil önce, yani kabaca 1000 sene önce Dünya nüfusu'nun sadece 300 milyon (300.000.000) olduğunu biliyoruz. Dahası, insan popülasyonunun günümüzde en fazla olduğunu ve tarihte hiçbir zaman bu sayının üzerine çıkılmadığını, dolayısıyla 7 milyardan büyük bir insan popülasyonunun tarihte hiçbir zaman yaşamadığı biliniyor. Bu durumda tüm bu insanların tüm bu ataları nerede?

Bu soru, evrimsel biyoloji hakkında fikri olmayanlar için kafa karıştırıcı; evrimsel biyolojiden anlayanlar içinse komik bir sorudur. Cevabı çok basit ve açıktır: tüm canlılarda olduğu gibi, insanların soy hatları da birbirinden bağımsız değildir. Her birimiz ortak atalardan geliyoruz ve bu ortak ataların torunlarıyız. Bir diğer deyişle, günümüzdeki 1 milyar bağımsız soy hattı, zamanda ve nesillerde geriye gittiğimizde çok hızlı bir şekilde birbiriyle kaynaşacaktır. Sadece birkaç yüz nesil geriye gittiğinizde, günümüz Meksikalıları ve Japonları gibi Anadolu'dan uzak medeniyetlerle bile soylarımız kesişecektir. Yaklaşık sadece 10.000 nesil geriye gittiğinizde, şu anda yaşayan bütün insanların Mezopotamya bölgesinde yaşadığını düşündüğümüz ortak atalarına varırız. Bu bir kadın ve bir erkektir. Ancak bu kadın ve erkek, muhtemelen aynı zamanda yaşamış insanlar değildir ve hatta birbiriyle eş bile değildir! Dahası, bu kadın ve erkek, kendi dönemlerinde yaşamış tek kadın ve tek erkek de değildir. Muhtemelen on binlerce insandan oluşan popülasyonların üyesidirler. Bu kadına, mitolojiye gönderme olarak "Mitokondriyal Havva", erkeğe ise "Y Kromozomu Ademi" adı verilir. Bu konudaki detayları buradaki yazımızda izah etmiştik, tekrar etmeyeceğiz.

123
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
EtkinlikKonferans
Veysel Aksu
Veysel Aksu
76K UP
Etkinliği Ekleyen 10 saat önce KayseriÜcretsiz22 Mayıs
Yurtdışında Yüksek Lisans ve Doktora Eğitimi Paneli
22 Mayıs 2025 16:00 tarihinden 22 Mayıs 2025 17:30 tarihine kadar.

🎓 Yurtdışında Yüksek Lisans & Doktora Eğitimi Paneli! 🌍

Yurtdışında Yüksek Lisans veya Doktora mı düşünüyorsun? Öyleyse seni panelimize bekliyoruz!

💬 Deneyimlerini paylaşacak, sorularınızı yanıtlayacak konuşmacılar:

🔹 Prof. Dr. M. Serdar Önses – ERNAM Müdürü, University of Wisconsin-Madison

🔹 Prof. Dr. Filiz Dadaşer Çelik – University of Minnesota

🔹 Doç. Dr. Emrah Tıraş – Fermilab & CERN, University of Iowa

🔹 Doç. Dr. Ömer Aydın – University of Michigan & NIH

🔹 Doç. Dr. Hülya Taflı Düzgün – University of Cambridge

🔹 Dr. Öğr. Üyesi Kevser Şahin Tıraş – University of Iowa

🎯 Ne kazanacaksın?
✅ Yurtdışına çıkma yollarını öğreneceksin
✅ Gerçek deneyimleri dinleyeceksin
✅ Aklındaki tüm soruları sorabileceksin

📍 Yer: İİBF Konferans Salonu (ATM’ler yanı – Tıp karşısı)

🗓 Tarih: 22 Mayıs Perşembe
⏰ Saat: 16.00

🎟 Etkinlik ücretsizdir, kayıt zorunludur!

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Begum Aktas
Begum Aktas
81K UP
1 gün önce
Gaziantep’e Gidenler! Hangi Tarihi ve Kültürel Noktaları Görmeli?

Gaziantep’e yaptığım gezide Zeugma Mozaik Müzesi, Gaziantep Kalesi ve Bakırcılar Çarşısı’nı gezip blogumda yazdım. Ama sizden de öneri almak isterim! Mutlaka görülmesi gereken başka yerler, tarihi yapılar ya da lezzet durakları varsa paylaşır mısınız? 😊 Linki yorumlara bırakıyorum, beklerim!

2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Levent Cengizoğlu
5 gün önce
EDİTÖR ONAYLI ELİMDEKİ TELEFONDAN OKUDUĞUM KÖŞE YAZISINI KENDİLERİ OKUYORLAR O KADAR NET GÖRÜYORLAR BU YÜZDEN HERŞEY NET DEMEKTELER!KISACA CUMHURBAŞKANIN YATAK ODASI GÖRÜNTÜLERİDE AMERİKA'NIN ELİNDE

Dr. Ali Nazmi ÇORA'nın kitabından bir bölüm aynı durumu açıklamakta ekte bulabilirsiniz

BU SİSTEM SAHİPLERİ VE İSTİHBARAT AJANLARI KURBANIN GÖZLERİNİN GÖRDÜĞÜ HERŞEYİ GÖRÜRLER!GÖRSEL HAFIZADA GÖRÜLEBİLİR

0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Simay Aladağ
Çeviren 20 Eylül
Eylül ayının dolunayı, Kuzey Yarımküre'de yaşayan insanlar arasında “Hasat Dolunayı” (İng: "Harvest Moon") olarak anılır. 18 Eylül sabahının erken saatlerinde, o sırada güneş ışığı ile aydınlanmakta olan, yani dolunay evresinde bulunan Ay'ın, yakındaki yüzeyi gölgede kalacak şekilde Dünya'nın “gölgeli alan” (Lat: "umbra") adı verilen karanlık ve merkezî gölge konisini sıyırarak geçmesi nedeniyle bir kısmi Ay tutulması meydana geldi. Bu puslu sabahı süsleyen Hasat Dolunayı ve onun kısmi tutulmasının ön plana çıktığı bu manzaraysa, Doğu Slovakya'daki Spiš Kalesi yakınlarında tripoda sabitlenmiş bir kameranın şafaktan önceki iki buçuk saat boyunca gerçekleştirdiği çoklu pozlamayla elde edildi. Birçok festival, hikâye ve şarkıya konu olan Hasat Dolunayı, sonbahar ekinoksuna yakın gerçekleşen dolunayın geleneksel adıdır. Bu adın ortaya çıkışıyla ilgili anlatılan hikâyelerde çiftçilerin, büyüme mevsiminin sona ermesiyle birlikte gün ışığının da azalmış olmasına rağmen dolunay ışığından faydalanarak akşam karanlığından şafak vaktine kadar ürünlerini hasat edebildikleri söylenir. Bu bağlamda düşünülürse, “Hasat Dolunayı” isminin son derece anlamlı olduğunu söylemek mümkün. Eylül ayında gerçekleşen bu Hasat Dolunayı'nın halk arasındaki bir diğer adı olan “süper Ay” ise zamanla yerberi (İng: "perigee") noktasına yakın gerçekleşen dolunaylar için kullanılan geleneksel bir isim haline gelmiştir.
3
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Sena Küçükkıvanç
İnceleyen10 5 gün önce
Önemsiz Biri filminde, Hutch Mansell karakterinin o bildik sıkıcı banliyö hayatından kopup kendini bir anda şiddetin göbeğinde bulması, aslında uzun süredir biriken kronik stresin altında yatan bastırılmış agresyonun adeta ders kitaplarındaki gibi bir patlaması. Evdeki o meşhur soygun vakasıyla birlikte, adamcağızın amigdala-hipokampus devresine kazınmış eski travma kayıtları bir anda depreşiyor ve hipotalamus-hipofiz-adrenal (HHA) ekseni resmen alarma geçiyor; bu da haliyle sempatik sinir sisteminin köklenmesine, noradrenerjik ve adrenerjik sistemlerin tavan yapmasına neden oluyor. 😂Kısacası, o gördüğümüz sakin, efendi adam maskesinin altında, meğer yılların birikimiyle, muhtemelen eski "işlerinden" yadigar, travma kökenli bir disosiyatif eşik düşüklüğü ve içten içe kabullenilmiş bir çaresizlik yatıyormuş ki, bu da katartik bir şiddetle aniden fışkırıyor. Sanki uzun süre kortizol banyosu yapmış vücudun aniden adrenalin ve noradrenalin şokuna girmesiyle "savaş ya da kaç" mekanizmasının direkt "savaş" modunda takılı kalması olayı bu. Hele bir de ailesini koruyamadığı düşüncesi var ya, işte o son damla oluyor ve bu nörobiyolojik kasırga, içindeki "önemsiz" adamı silip süpürüyor, yerine karşımıza turp gibi, özel eğitimli ve tehlikeli bir "uzman" çıkıyor.
7.7/10
(3 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
11
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nadire Ceren Ünverdi
Aktaran 20 Kasım 2023 3 dk.

UCL araştırmacıları tarafından ortaklaşa yürütülen yeni bir çalışmaya göre, üç farklı gen varyantını miras alan kişiler, bazı ağrı türlerine daha duyarlı! Communications Biology dergisinde yayımlanan bulgular, geçmişte Neandertaller ile gerçekleşen çiftleşmenin, modern insanların genetiğini nasıl etkilediğini ortaya koyan en son bulgular olma özelliğini taşıyor.

Araştırmacılar; duyu nöronları ile ilişkilendirilen SCN9A geninde, üç adet sözde Neandertal varyantını taşıyan kişilerin hardal yağına önceden maruz kalınması sonucunda sonradan gelişen cilt delinmesinden kaynaklanan ağrılara daha duyarlı olduğunu tespit etti.

48
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 22 Ağustos 2011 2 dk.

İnsanlarda gözün, daha doğrusu irisin rengi, orijinal olarak kahverengi bir kimyasal olan melanin pigmentine bağlı olarak değişir. Yani irisin ne kadar renkli olacağı, ne kadar melanin pigmenti bulunduğu ile ilgilidir. Daha az melanin pigmenti bulunan gözler daha açık renkte, daha çok melanin pigmenti bulunan gözler ise daha koyu renkte gözükür.

Tabii ki melanin salgısının düzeyiyle ilgili bilgiler genetik olarak aktarılır, bu sebeple bazı genetik hesaplamalarla soy ağaçlarındaki bireylerin (büyük baba, büyük anne gibi) göz rengi bilinen anne ve babaların çocuklarının göz rengi yaklaşık olarak tahmin edilebilir. Ancak bu konu sandığınız kadar tekdüze ve kolay olmayabilir; bu konuda bilgi almak için buradaki yazımızı okuyabilirsiniz.

45
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Oguzhan Atas
Oguzhan Atas
8K UP
Üye 1 Temmuz 2019 3 Cevap
Metafizik cevaplar dışında.
3,373 görüntülenme
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ömer Görür
İnceleyen10 5 gün önce
She-Ra, renkli bir çizgi dizi.

Öncelikle, bu She-Ra'da -ATLA'dakiler gibi- sizi ekrana kilitleyecek kadar kaliteli aksiyon sekansları yok, görsellik zaman zaman etkileyici olsa da Love, Death and Robots'takiler gibi şaheser değil. Dünya inşası ve sihir sistemi de "iyii" ile kalitesiz arasında seyrediyor.
Ama ben bu diziye bayıldım. Hatta en sevdiğim çizgi dizi olmayı başardı, diğerlerine karşı duyduğum tüm nostaljiye rağmen.

Çünkü She-Ra, renkli bir dizi.

Şimdi bununla ne kast ettiğime gelmeden önce, karakterlerine değinmek istiyorum. She-Ra'da dümdüz diyebileceğimiz bir karakter bulunmamakta, her bir karakter farklı geçmişte, farklı travmalara, iyi ve kötü yanlara sahip gerçek kişiler. Özellikle ana karakterimiz Adora ve onun baş düşmanı Catra. İlk bakışta aslında özellikle Adora "klişe" bir iyi karakter gibi hissettirse de, ilerleyen sezonlarda neden "klişe" hissettirdiğini ve aslında çok daha fazlası olduğunu öğreniyoruz. Catra ise... spoiler vermek istemediğimden şöyle anlatayım: Hayır, Zuko gibi değil.
Yan karakterlerde en az ana karakterlerimiz kadar iyi yazılmış. Yani "renkler" haricinde izlemek için yine de bir neden var: Karakterler.

Şimdi renklere gelelim.
She-Ra'nın yaratıcısı ND Stevenson, bu dizidekilerde dahil yarattığı tüm karakterler için şunu diyor: Aksi belirtilmediği sürece herkes eşcinseldir. Evet... Tabii ki dizide bu denli LGBTQ+ karakter var diye en sevdiğim dizi oldu demiyorum. Şöyle ki, bu dizide ne toksik cis erkekler var, ne o "klişe" gey erkekler var. Mesela Bow karakterine bakalım. Bow, neredeyse hiç bir "toksik erkek" davranışı sergilemiyor, giydiği kıyafetler oldukça feminen, zaman zaman erkeklere yürüdüğü oluyor. Ama maskülen denebilecek davranışlar sergiliyor. Kızlardan hoşlandığını da görüyoruz. Anlatmak istediğim, Bow bir "Cis" veya "Gey" değil. Bow, Bow. Queer kimliği onu tanımlamıyor.
Kabul en azından cinsel yönelim bakımından bunu yapan dizileri artık görüyoruz ama cinsiyet kimliği konusunda hala pek alışagelmiş değil. Dahası She-Ra'nın geçtiği evrende muhtemelen böyle terimler yok. Yani geleneksel kadın veya erkek rolleri yok. Heteroseksüel veya eşcinsel gibi terimler yok. Herkes, olduğu kişi. Bir kalıba sığdırılmadan.
Ve bu tarz "renkli" bir toplumu görmek benim için oldukça tatlıydı.
10.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : She-Ra and the Princesses of Power
Yönetmen: ND Stevenson
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'na katkı sağlamanın bir yolu, Agora Bilim Pazarı'na uğrayarak, burada bilimseverlerle buluşturduğumuz bilim kitapları, ders kitapları, hediyelik eşyalar ve diğer ürünlerden satın almak. Bir göz atın, hoşunuza giden bir şeyler bulacağınıza hiç kuşkumuz yok!

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Ağustos 2021 14 dk.

Işık, 1 saniyede 299.792.458 metre yol alabilir.[1][2][3] Yani kabaca 1 saniyede 300 milyon metre... Saatte 1 milyar kilometre. Bu, Dünya etrafında 1 saniyede 7 tura karşılık gelir! Dolayısıyla ışığın 32 santimetre uzunluğundaki 2 litrelik bir kola şişesinin bir ucundan diğerine ulaşması 1 nanosaniye sürer. 1 saniyenin milyarda biri...

Siz, modern bir videoyu en yüksek ayarlarda izlerseniz, genellikşe saniyede 60 tane fotoğraf karesi görürsünüz ("60 fps" denen kavram budur). Bu yüksek hızlı kare değişimini beyniniz fark edemez ve bu nedenle o fotoğraf karelerini, "akan bir video" gibi algılarsınız. Eğer saniyede 60 kare değil de, saniyede 1 milyar kare kaydeden bir kameramız olsaydı, bir ışık huzmesinin kola şişesinin bir ucundan girdiği ânı görebilirdik ama bir sonraki karede ışık çoktan diğer uca ulaşmış olurdu. Bu, az çok şöyle gözükürdü:

117
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 25 Ocak 2019
Bir toplum, yaşlı insanlar gölgelerinde asla oturmayacaklarını bildikleri fidanlar diktikleri zaman büyür.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
23
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hakan Orhan
Hakan Orhan
57K UP
Aktaran 5 gün önce 3 dk.

Düzenli olarak küvette yıkanmanın felç ve kalp hastalığına bağlı ölüm riskinde düşüşle ilişkisi ortaya çıktı. Japon bilim insanları, küvette banyo yapmanın kardiyovasküler hastalık riski üzerindeki uzun vadeli etkileriyle ilgili büyük ölçekli ve hakemli bir çalışma gerçekleştirdi. Bu araştırma ve sonuçları, Heart adlı jurnalde yayımlandı.

Bilim insanları, düzenli olarak küvet banyosu yapmanın felç ve kalp hastalığına bağlı ölüm riskinin azalmasıyla bağlantılı olduğu sonucuna vardı. Daha da ilginç olan ise, daha sık banyo yapmanın haftada sadece bir ya da iki kez banyo yapmaktan daha koruyucu görünmesi.

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Discord
Tüm Reklamları Kapat
Gelişmiş Akrep

Eğer Akrep çıplak gözle bu kadar güzel görünseydi, insanlar onu daha iyi hatırlayabilirdi. Akrep daha tipik olarak birkaç parlak yıldız şeklinde görünür. İyi bilinen ancak nadir olarak gösterilen bir zodyak takımyıldızıdır. Bunun gibi muhteşem görüntüleri elde edebilmek için iyi bir kamera, karanlık bir gökyüzü ve karmaşık görüntü işleme gereklidir. Dijital olarak geliştirildikten sonra elde edilen görüntü, pek çok nefes kesici özellik gösteriyor. Sağda kalan çapraz bölüm, Samanyolu galaksimizin düzleminin bir parçasıdır. Görünürde parlak yıldızlardan oluşan uçsuz bucaksız bulutlar ve karanlık, karmaşık tozdan oluşan uzun iplikçikler vardır. Sol tarafta dikey olarak yükselen koyu toz bantları, Karanlık Nehir olarak yükseliyor. Soldaki parlak yıldızların çoğu, Akrep’in başının ve pençelerinin bir parçasıdır. Parlak yıldız Antares de onlardan biridir. Çok sayıda kırmızı emisyon bulutsusu, mavi yansıma bulutsusu ve koyu iplikçikler, toplam pozlama süresi 17 saat olan bu görselde, işlenirken görünür hale gelmiştir. Akrep yılın ortasında gün batımının ardından güney göklerinde belirgin bir biçimde görünür.

16 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: Stefan Lenz
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Öne Çıkan İlanPsikolojik Yardım ve Terapi
Cansu Cenik
Cansu Cenik
16K UP
İlanı Ekleyen 29 Şubat 2024 İstanbul & ÇevrimiçiÜcretsiz13 Mayıs
Dinamik Psikoterapi - Cansu Cenik
13 Mayıs 2025 15:16 tarihinden 05 Temmuz 2025 00:37 tarihine kadar.

Ben Psikolog Cansu Cenik. 

Klinik Psikoloji alanında yüksek lisans yapmaktayım. Dinamik Psikoterapi yaklaşımı ile süpervizyon eşliğinde sembolik bir ücret ile online ve İstanbul'da yüz yüze danışan kabul etmekteyim. İnsan davranışlarının ve duygularının altında yatan bilinçdışı süreçleri derinlemesine inceleyen bir yaklaşımdır. 

Detaylı bilgi almak için e-posta ile iletişime geçebilirsiniz.

[email protected] 

Devamını Göster
11
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Poyraz Sinangil
Blog Yazarı 5 dk.

Pterosaurlar, dinozorlarla beraber Mesozoic Çağda yaşamış uçan sürüngenlerdi. Tıpkı dinozorlar ve timsahgiller gibi archosaur dediğimiz bir sürüngen grubundan evrimleştiler. Mesozoic zaman boyunca süren evrimleri sonucu bir sürü farklı tür ortaya çıktı. Bazı türler bir yarasa kadar küçüktü. Ancak bazıları küçük bir uçak boyunda olabiliyordu. Genelde popüler kültür kaynaklarında ve halk arasında uçan dinozorlar olarak bilinse de onlar dinozor değillerdi. Mesozoic zaman sonunda kretase yok oluşu yaşandı. Fakat pterosaurlar akrabası olan timsahlar ve dinozorlar (kuşlar) gibi sağ kalamadı. Onlar tamamen gezegenden silindi. Milyonlarca yıl sonra biz insanlar onların fosillerini buluyor ve nasıl hayvanlar olduklarını anlamaya çalışıyoruz. Bu sayede halk da onları bilim insanları sayesinde öğrenmiş oluyor. Hal böyle olunca da bu hayvanlar pek çok filmde boy gösterdi. Bunların şüphesiz en meşhuru ise Jurassic Park serisiydi.

Film serisinde ilk uçan sürüngen The Lost World filminin en sonunda gözüktü. Filmin yapım aşamasında Geosternbergia olması planlanan canlı daha sonrasında Pteranodon olarak değiştirildi. Pteranodon görünüş olarak en ikonik uçan sürüngenlerden biridir. Bu yüzden de medyada en çok tanınan tür de kendisidir. Jurassic serisinde de en çok görülen pterosaur cinsi odur. Peki film onu nasıl yansıttı?

21
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaman Göktaş
Üye 2 gün önce Henüz cevap yok.
Abiogenesiste cansız varlıklardan ilk olarak RNA, DNA gibi yapılardan sonra ilk hücreler oluşuyor. Peki bu tek hücreliler şu anki tek hücreli canlılar gibi üremeyi tercih etmeyip nasıl çok hücreli oldular? Hem de hiç bir yumurta veya embriyo benzeri olmadan? Ya da böyle bir tekniği oldu mu?
113 görüntülenme
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
"Tesla vs. Edison" T-Shirt

Kıvılcımın İki Yüzü: Tesla & Edison!
Bu tişört, tarihin en meşhur bilimsel rekabetlerinden birine stil sahibi bir gönderme yapıyor. Bir yanda deha ve vizyonun adı Nikola Tesla, diğer yanda pratik zekâ ve ticari başarıyla öne çıkan Thomas Edison. Akım savaşlarının elektrik yüklü atmosferini taşıyan bu tasarım, bilimin hem yaratıcı hem çatışmalı doğasını yansıtıyor. İki dehanın yan yana geldiği bu tişört, meraklı, sorgulayan ve tarihle mizahı buluşturan zihinler için. %100 pamuklu kumaşıyla rahatlık, kaliteli baskısıyla uzun ömürlü kullanım sunar. Tarafını seç… ya da ikisine birden hayran kal!

Bilgiler ve Uyarılar:

  1. Renk Bilgileri: Tişört beyaz ve siyah olarak üretilebilmektedir.
  2. Beden Bilgileri: Stokta kalan ürünlerimiz arasından dilediğiniz bedeni seçebilirsiniz. Tişörtlerle ilgili beden bilgisi almak ve ölçüleri öğrenmek için buraya tıklayınız.
  3. Cinsiyet Bilgileri: Bu ürünümüz unisex üretilmektedir ve her cinsiyete uygundur.
  4. Kargo Bilgileri: Bu ürün sipariş alındıktan sonraki 2 iş günü içinde postalanacaktır. Kargo yöntemimiz hakkında daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.
  5. Kumaş Bilgileri: Bu ürün %100 pamuktur.
  6. Yıkama/Ütü Bilgileri: Tişörtler üzerindeki görsellerin korunması için tişörtlerin ters yüz edilerek yıkanması ve ütülenmesi tavsiye edilir. Siyah tişörtlerin en fazla 30 derecede yıkanması gerekmektedir.
  7. İade/Değişiklik Bilgileri: Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
Devamını Göster
₺600.00
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close