Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Sosyal Etki Nedir? Başkalarının Varlığı Davranışlarınızı Nasıl Etkiliyor?

Sosyal Etki Nedir? Başkalarının Varlığı Davranışlarınızı Nasıl Etkiliyor? Inc Magazine
15 dakika
6,931
Evrim Ağacı Akademi: Sosyal Psikoloji Yazı Dizisi

Bu yazı, Sosyal Psikoloji yazı dizisinin 1. yazısıdır.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
Podcast
21:20
Enes Kocabey
Seslendiren
Bionluk Logo sponsorluğunda seslendirildi.
92
  • İndir
  • Dış Sitelerde Paylaş
Tüm Reklamları Kapat

Sosyal etki; bir bireyin tutum, inanç veya davranışlarının bir başkalarının varlığı, davranışları veya görüşleriyle değiştirildiği süreçtir. Bu değişikliklerin her zaman kasıtlı olarak amaçlanmayabilir. Benzer şekilde, davranışlarında veya görüşlerinde değişiklik olan kişinin de bu süreçten haber olması gerekmez.

Sosyal etki karşısında, birey diğerlerinin görüşlerine veya taleplerine uygun şekilde hareket etmeye başlar. Bu durumda "uyma" denir. Uyma, genellikle daha büyük bir grubun bireyin davranışlarında veya görüşlerinde yaptığı değişimi ifade eder. Bireyleri başkalarının beklentilerine uymaya yönlendiren nedenler genellikle iki etki ile açıklanır.

Uymaya Yönlendiren Nedenler

İnsanlar; kendilerini bir grubun parçası olarak hissetmek, beğenilen kişilerin onayını almak, ortak bir fikirde buluşmak, aynı hedefe ulaşmak veya aidiyet duygusunu hissetmek için grup normlarına uyabilir. Sosyal etkinin nedenleri genellikle iki ana neden ile açıklanır:

Tüm Reklamları Kapat

Normatif Sosyal Etki

Normatif sosyal etki, bireyin grup tarafından dışlanmak istemediği için uyum gösterdiği durumdur. İnsanların birçoğu arkadaşları, meslektaşları veya dahil olduğu diğer grup üyeleri tarafından sevilmek ve saygı görmek ister. Arkadaşlarına değer veren bir kişinin grup içindeki konumu korumak istemesi de oldukça doğaldır. Bu nedenle kişiler, içerisinde bulundukları veya bulunmak istedikleri grupların kabul ettiği normlara göre kendi tutum ve davranışlarını değiştirebilir.

Normatif sosyal etki, kişinin tutum ve davranışlarını değiştirdiği ancak kişisel inanç ve düşüncelerini değiştirmediği bir etkidir. Normatif sosyal etki, sıklıkla grubun normlarına boyun eğmeye neden olma eğilimindedir. Grup tarafından etkilenerek değiştirilen davranışlar genellikle topluluk içerisinde varlık gösterir. Daha basit bir ifadeyle, grubun görüşleri grubun varlığında kabul edilir ancak aksi bir durumda reddedilir. Bu nedenle davranış değişiklikleri geçicidir.

Bu uyum genellikle gençlerin oluşturduğu arkadaş gruplarında belirli trendleri takip etmede veya belirli alışkanlıkları kazanmada kendini gösterebilir. Örneğin bir genç, lisedeki arkadaşları arasında daha havalı olmak için aslında hoşuna gitmediği halde onlar gibi giyinebilir. Benzer şekilde sevmediği halde bir televizyon dizisini izlemeye başlayabilir.

Enformatif Sosyal Etki

Enformatif sosyal etki, bireyin bilgiye ihtiyacı olduğunda kendisinden daha fazla bilgiye sahip olduğu düşündüğü insanlara uyum gösterdiği durumdur. Bu tür bir davranış değişikliği, genellikle bir kişinin bilgi eksikliğinde veya bir durum hakkında emin olmadığında ortaya çıkar. Kendi bilgilerine güvenmeyen kişi, diğerlerinin doğru bildiğini düşünerek sosyal etkiye maruz kalır. Bu uyum genellikle benimseme ile ilişkilendirilir.

Tüm Reklamları Kapat

Örneğin, biri daha önce gitmediği lüks bir restorana gittiğinde sipariş verme konusunda kendini yetersiz hissedebilir. Bu yüzden yanındaki arkadaşlarının tercihlerine dikkat edebilir.

Sosyal Etki Türleri

Sosyal etki karşısında uyma genellikle üç farklı şekilde gerçekleşir.

Boyun Eğme

Boyun eğme, bireyin başkalarının veya grubun talimatlarına veya ricalarına uyduğu durumdur. Başkaları tarafından sunulan doğrudan veya örtülü taleplere olumlu yanıt verme eğilimini ifade eder. Sosyal etkinin en düşük düzeyidir. Tipik olarak kişi, grubun yokluğunda farklı görüşlere sahip olsa da toplum içinde kendisinden bekleneni yapar. Bu nedenle bu etki kısa ömürlüdür ve kişinin izlenmediği durumlarda uyumlu davranışlar yok olur.

Bu uyum türü, genellikle bir dizi teknik kullanılarak pazarlama strateji olarak kullanılır. Yüzüne kapıyı çarpma tekniği (İng: "door-in-the-face technique") bunun en iyi örneklerinden biridir. Bu teknikte ikna eden kişi, yanıtlayıcı durumundaki kişiye önce muhtemelen reddedeceği makul olmayan bir talepte bulunur. Ardından yanıtlayıcının uyması beklenen talep gelir. Bu durumda, kişinin büyük bir talebi reddetmesi ve ilkine kıyasla daha makul olan talebi kabul etme eğiliminde olması beklenir.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Örneğin bir kişi, bir ürünün fiyatını sorduğunda ederinin çok üstünde bir fiyatla karşılaşmış olsun. Bu durumda bu ürünü almanın mantıksız olduğunu düşünecek ve reddedecektir. Ardından satıcının az önceki fiyatın beşte birini teklif ettiğini varsayalım. Böyle bir durumda, alıcı ilk söylenen fiyattan çok daha uygun bir fiyatla karşılaştığı için ürünü satın alma ihtimali çok daha yüksek olacaktır. Benzer şekilde, annesi kendisinden mutfağı, banyoyu ve salonu temizlemek için yardım istediğinde, bu çocuk için oldukça zahmetli gözükebilir. Ancak annesi daha sonra en azından bir oda için yardım etmesini teklif ettiğinde ilk teklife göre daha makul göründüğünü için kabul edebilir.

Tüm bunların altına yatan sebep, ilk talebin reddedildiğinde kişide mantıksız dahi olsa, bir suçluluk duygusu yaratmasıdır. Bu nedenle, ikinci ve daha makul olan teklif kabul edildiğinde bu suçluluk duygusunu azaltabilir. Ayrıca makul olmayan teklifin hemen ardından daha makul bir teklif sunulduğunda, insanlar karşısındaki kişinin kendisine yardımcı olmak istediğini hissedebilir. Bu yüzden kendisini sosyal normlara uyum sağlamak ve karşılık vermek zorunda hissedebilir. İkinci talep, kişinin ilk talebi reddederek bıraktığı olumsuz izlenimi tekrar olumluya çevirmek için bir fırsat olarak düşünülebilir.

Özdeşleşme

Özdeşleşme, bir kişinin değer verdiği bir kişiyle veya içinde olmayı arzuladığı grubun üyeleriyle özdeşleştiği durumdur. Bu uyma türünde, kişi grupla olduğu kadar grubun dışında da bazı davranışlarını değiştirebilir. Ancak grupla özdeşleşen kişinin grup normlarını benimsemesi veya grup üyelerinin düşüncelerini her yönüyle kabul etmesi gerekmez. Aksine grubun varlık göstermediği durumda kendi fikirlerine sahip olabilir veya farklı davranışlar sergileyebilir. Özdeşleşme, genellikle grup üyelerinin beğenisi kazanmak ve grup tarafından kabul edilmek için gerçekleşir.

Örneğin bir kişi, normalde hafta sonlarını kitap okuyarak geçirmekten hoşlanmasına rağmen iş arkadaşları hep beraber takılmayı sevdiği için onlara dahil olabilir. Özdeşleşme, genellikle diğerleri tarafından sevilen ve saygı duyulan bir insandan etkilenme yoluyla gerçekleşir. Bir kişi, herkesçe sevilen bir futbolcunun yaşamının tüm yönlerini beğenmese bile onun posterlerini odasına asabilir. Ünlü birinin önerdiği bir ürünü satın almak veya bir ünlünün saç modeline sahip olmak özdeşleşemeye verilecek diğer örneklerdir.

Benimseme

Benimseme veya içselleştirme, bir kişinin grupla uyum sağlamak için açıkça görüş veya davranış değiştirdiği durumdur. Bu uyum türünde, kişi yalnızca grubun görüşlerine uyum sağlamakla kalmaz. Aynı zamanda bu görüşleri benimser ve kendisininmiş gibi kabul eder. Görüş ve davranışlardaki bu değişim grubun yokluğunda dahi devam eder. Kişinin benimsediği görüş veya davranışlar kendi değer sistemi ile uyumludur. Bu bakımdan, grubun görüşlerinin kişinin kendi düşünce dünyasının bir parçası haline geldiği en derin uyum düzeyidir.

Genellikle yeni inançları, yaşam felsefelerini veya belirli otorite figürlerinin ifade ettiği ruhani fikirleri, kendi hayatına dahil ettiği durumlarda gerçekleşir. Örneğin bir kişi, üniversitedeki vegan ev arkadaşının fikirlerinden ve bakış açısından etkilendiği için vegan olabilir. Bir kişinin memleketinden uzak olmasına rağmen kültürel geleneklerini yaşaması da bu duruma örnektir.

Tüm Reklamları Kapat

Shutterstock

Diğer Kavramlar

İtaat

İtaat, bir kişinin bir otorite figüründen gelen talebe uymak için davranışlarını değiştirdiği durumdur. Genellikle, bu otorite figürü itaatsizliği cezalandırma gücüne sahiptir. Kişi, otoritenin taleplerine göre davranışlarını değiştirse de kişisel görüşlerinde bir değişiklik olması gerekmez.

Bu sosyal etki türü, sıklıkla belirli bir statü farkının veya alt üst ilişkisinin bulunduğu durumlarda ortaya çıkar. Örneğin, bir çocuğun genellikle anne babasının sözünü dinlemesi beklenir. Benzer şekilde öğretmenler de, okuldaki öğrencilerini kendi taleplerine veya belirli normlara uygun şekilde davranmaya yönlendirebilir. Her durumda ikincil kişi, itaatsizliğin getireceği olumsuz sonuçlardan kaçınmak için birincil konumdaki kişiye itaat eder.

Sosyal Roller

Sosyal roller, kişilerin bir sosyal grubun üyeleri olarak aldıkları rolleri ifade eder. Buna göre, her sosyal rolün beklentileri belirli davranışların oluşmasına etki eder. Örneğin, bir öğretmen, bir asker veya bir öğrenci olarak roller, insanların davranışlarını belirli normlara uyum sağlamak üzere değiştirebilir.

Tüm Reklamları Kapat

Çoğu insan sosyal yaşamında birden fazla rol üstlenebilir. Bu rollerin her biri, bir dizi tutum ve davranış biçimiyle ilişkilidir. Bu nedenle bir kişiye atanan rol, davranışları etkiler. Ancak kişinin fikirlerinde kalıcı bir değişiklik yaratması gerekmez. Sosyal roller, bazı meslekler için belirli standartları takip etmek gibi resmi veya kültürel gelenekler gibi gayri resmi davranışlara sebep olabilir. Örneğin, bir doktordan veya askerden, bir komedyenin olduğundan daha ciddi bir tavır sergilenmesi beklenir.

Bununla birlikte bazı roller doğuştan gelir. Cinsiyet, aile veya toplumsal roller gibi diğer rol türleri de kişinin davranışlarını etkiler. Örneğin, bir çocuğun başkasına bağımlı veya itaatkar olması beklenirken, ebeveyn rolü için beklentiler otoriter, merhametli veya sorumluluk sahibi olmaktır.

Azınlık Etkisi

Uyum genellikle çoğunluğun normlarına ve taleplerine göre ortaya çıkarken, bazen grubun bireyleri veya azınlıklar da sosyal etki sergileyerek çoğunluğun davranışlarını etkileyebilir.

Azınlık etkisi, bir kişinin çoğunluğun sahip olduğundan farklı bir görüş sunduğunda ve çok daha büyük bir grubun görüşlerini etkilediğinde ortaya çıkar. Genellikle ortaya çıkan görüşler, yeni ve grup normlarından farklıdır. Bu nedenle çoğunluğun dikkatini çeker ve azınlığın görüşleriyle ilgilenmeye başlar.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
A Christmas Carol (Charles Dickens)

A Christmas Carol by Charles Dickens, first published in London by Chapman & Hall in 1843 and illustrated by John Leech. A Christmas Carol recounts the story of Ebenezer Scrooge, an elderly miser who is visited by the ghost of his former business partner Jacob Marley and the spirits of Christmas Past, Present and Yet to Come. After their visits, Scrooge is transformed into a kinder, gentler man.

A Christmas Carol captured the zeitgeist of the mid-Victorian revival of the Christmas holiday. Dickens had acknowledged the influence of the modern Western observance of Christmas and later inspired several aspects of Christmas, including family gatherings, seasonal food and drink, dancing, games and a festive generosity of spirit.

Warning: Unlike most of the books in our store, this book is in English.
Uyarı: Agora Bilim Pazarı’ndaki diğer birçok kitabın aksine, bu kitap İngilizcedir.

Devamını Göster
₺120.00
A Christmas Carol (Charles Dickens)
  • Dış Sitelerde Paylaş

Azınlık görüşünün çoğunluk üzerinde etkili olabilmesi için enformatif yani bilgilendirici bir etki yaratması gerekir. Çünkü azınlığın görüşleri çoğunluk tarafından kabul edilen görüşlere aykırı olduğundan, çoğunluğa ait bireyler bu görüşlere uymak için normatif etkiye güvenmez. Bunun yerine kendilerini bir grubun parçası gibi hissetmek için çoğunluğun sahip olduğu görüşlere yönelirler. Bu nedenle azınlığın sahip olduğu görüşler, çoğunluğun gözden kaçırdığı ve kişilerin fikirlerini yeniden gözden geçirmeye sebep olacağı düzeyde ikna edici olmalıdır.

Çoğunluğun görüşleri üzerinde değişime yol açan azınlık etkisinin en iyi örneklerinden biri, 20. yüzyılın başlarında ABD'de varlık gösteren kadın hakları hareketidir. Bu hareketlerin başladığı dönemlerde kadınlar oy kullanma gibi haklara sahip değildi. Başlangıçta oturma eylemleri ve çeşitli protestolar düzenleyerek kadınların haklarının savunan ufak bir grubu temsil ediyorlardı. Ancak zamanla birçok erkek ve kadın bu gösterilere katılarak bu hareketi destekledi. Ufak bir grubun başlattığı kadın hakları hareketi büyük bir kitle hareketine dönüştü. Nihayetinde kadınlar seçme ve seçilme hakkına sahip olarak bu hareket amacına ulaştı.

Bu örnekteki gibi, azınlığın görüşlerinin çoğunluk tarafından kabul edildiği duruma sosyal değişim denir. Genellikle bütün bir toplumun yeni bir inanç, görüş veya davranışı benimsediği durumlar için kullanılır.

Sosyal değişimin gerçekleşmesini etkileyen bazı faktörler vardır:

  • Tutarlılık: Azınlığın etkili olup olmadığını belirleyen en önemli faktördür. Azınlık grubun çoğunluk üzerinde değişim yaratabilmesi için, azınlık görüşlerinin net olması, görüşlerin değişmemesi ve azınlık grup üyelerinin fikir birliği içerisinde olması gerekir. Tutarsızlık olduğunda, çoğunluğun bu görüşlere güvenmeyerek grup normlarına yönelmesi kaçınılmazdır.
  • Bağlılık: Çoğunluk, genellikle kendine güvenen, çoğunluğun görüşlerini reddeden ve popüler olanın aksine yeni bir görüşü ortaya atma konusunda istekli birisiyle karşılaştığında onun haklı olabileceğini düşünebilir.
  • Esneklik: Bazı araştırmacılar, belirli durumlarda azınlığın çoğunluğu etkileyebilmesinin yalnızca tutarlılık ile mümkün olamayacağını düşünmektedir. Bu nedenle taviz vermeyen ve dogmatik gözüken bir katı tutarlılığın çoğunluğun görüşlerini değiştirmede başarılı olamayacağını düşündürmektedir. Bunun yerine azınlık, bazı durumlarda esnek ve uzlaşmacı tutumlar sergilediğinde çoğunluk tarafından daha makul ve işbirlikçi olarak görünmeleri muhtemeldir. Bu durumda, azınlığın çoğunluğun görüşlerini değiştirme şansı çok daha yüksek olacaktır.

İlgili Deneyler

Birçok araştırmacı, sosyal etkinin nasıl ortaya çıktığını anlamak için etkinin farklı yönlerine odaklanarak çeşitli deneyler yapmıştır.

Asch'in Uyum Deneyi

Bu deney, Amerikalı sosyal psikolog Solomon Asch tarafından bir cevabın çok açık olduğu durumlarda bireylerin çoğunluğa uyum uymayacağını gözlemlemek için gerçekleştirilmiştir.

Deney için katılımcılar 5-7 kişiden oluşan gruplara ayrıldı. Aslında her grupta yalnızca bir gerçek katılımcı vardı ve geri kalan 6 kişi parayla kiralanmış aktörlerdi. Bu deneyde, katılımcılara bir standart çizgi ve üç karşılaştırma çizgisi sunuldu. Katılımcılardan istenen şey, hangi karşılaştırma çizgisinin standart çizgi ile eşleştiğini yüksek sesle söylemeleriydi. Görev oldukça basitti çünkü, hangi çizgilerin eşit boyda olduğu açıkça belliydi.

Deneyin ilk 2 turunda aktörler gerçek cevabı verdiler. Ancak 3. turda ise tüm aktörler önceden belirlenmiş yanlış bir cevabı verdiler. Geriye kalan 15 turun 11 tanesinde yine anlaşmış şekilde yalan söylediler.

Deneyin sonuçları ilginçti. Gerçek katılımcılar, aktörlerin açıkça yanlış cevap verdiği durumların %32'sine uyum gösterdi. Ayrıca gerçek katılımcıların %75'i en az bir denemede çoğunluğa uydu. Aktörlerle beraber olmayan ve soruları kendi başınayken cevaplayan kontrol grubunda ise, katılımcıların yalnızca %1'i yanlış cevap vermiştir.

Bu deney, insanların hatalı veya yanlış olduklarını bilseler dahi gruba uyma ihtimallerinin olduğunu göstermiştir. Bununla birlikte deney, normatif sosyal etkinin en iyi örneklerinden biridir. Çünkü burada katılımcının, kendi bilgisine güvenmeyeceği bir durum yoktur, cevap oldukça açıktır. Ancak buna rağmen çoğunluğun görüşlerine uyum göstermiştir.

Tüm Reklamları Kapat

Ayrıca gerçek katılımcının aslında hiç tanımadığı yabancı bir grup içerisinde çoğunluğa uyma eğilimi epey ilginçtir. Bu bakımdan, beğeni veya bağlılığın olduğu daha güçlü gruplarda çoğunluğa uyma eğiliminin daha yüksek olacağını söylemek yanlış olmaz.

Asch'ın Uyum Deneyi hakkında daha fazla bilgiyi buradaki yazımızdan alabilirsiniz.

Stanford Hapishane Deneyi

Stanford Hapishane Deneyi, sosyal psikolog Philip Zimbardo tarafından insanların sosyal rollere nasıl tepki verdiğini ve nasıl uyum sağladığını gözlemlemek için gerçekleştirilmiştir.

Zimbardo bu deney için, Stanford Üniversitesi'nin Psikoloji Departmanı'nın bodrum katını sahte bir hapishaneye dönüştürdü. Öğrencilerin iki hafta boyunca gardiyan ve mahkum rollerini oynamaları için ilan verdi. Katılımcılar, bu rollerden hangisine sahip olacağını bilmiyordu ve hapishanede geçirecekleri her gün için 15 dolar kazanacaklardı.

Tüm Reklamları Kapat

Birbirini tanımayan 24 katılımcı önce simüle edilmiş bir hapishane ortamında gardiyan ve mahkum rollerine atandı. Mahkumlara bir üniforma verildi ve isimleri yerine çağıracakları numaralar dağıtıldı. Gardiyanlara ise kelepçe ve düdük gibi gerçek gardiyan materyalleri verildi.

Zimbardo, mahkumlara deney süresince gardiyanların talimatlarını dinleme zorunluluğu yükledi. Gardiyanlara ise, mahkumlara sözlerini geçirmek için sert davranmalarını tembihledi, ancak fiziksel şiddete izin verilmedi. Zimbardo ise hem mahkumların hem de gardiyanların davranışlarını gözlemlemek için hapishane müdürü olarak hareket etti.

Zimbardo, çok kısa bir süre içerisinde hem gardiyanların hem de mahkumların rollerine alıştıklarını gözlemledi. Deneyin başlangıcından henüz birkaç saat geçmiş olmasına rağmen gardiyanların bazıları mahkumları sözlü olarak taciz etmeye başladı. Bir süre sonra diğer gardiyanlar da onlara katıldı ve diğer mahkumlara yönelik tacizler arttı.

Mahkumlar başlangıçta gardiyan konumundaki kişilerin gerçek hayatta kendileriyle aynı konumda olduklarını bildiğinden rollerini zoraki bir şekilde oynuyorlardı. Ancak zamanla gardiyanların artan şiddeti, onları da başlangıçtan daha korkak bir hale getirdi. Mahkumlar itaatkar hale geldikçe, gardiyanlar da daha saldırgan tavırlar sergilemeye başladı. Zimbardo bu deneyin 2 hafta sürmesini amaçlamış olsa da altıncı günde mahkumların duygusal olarak çökmesi ve gardiyanların aşırı saldırganlığı nedeniyle deneyi iptal etmek zorunda kaldı.

Tüm Reklamları Kapat

Deneydeki gardiyanların her biri, normal hayatlarında sadist eğilimler göstermese de, yetkili bir konuma getirildiğinde normalde davranmayacakları şekilde saldırgan davranışlar sergiledi. Deneyin sonuçları, insanların kendilerinden oynaması beklenen sosyal rollere nasıl kolayca uyum sağladığını gösterdi.

Stanford Hapishane Deneyi hakkında daha fazla bilgiyi buradaki yazımızdan alabilirsiniz.

Milgram Deneyi

Milgram deneyi, psikolog Dr. Stanley Milgram tarafından insanların başka bir kişiye zarar verme talimatı verildiğinde otoriteye itaat edip etmeyeceğini gözlemlemek için gerçekleştirilmiştir.

Deneyde 3 kişiden oluşuyordu. İlki otorite konumundaki araştırmacıydı. Diğer ikisi ise katılımcılardı. Katılımcılardan biri, otorite tarafından verilen emirleri uygulayan öğretmen konumunda olacaktı. Diğeri ise öğretmen tarafından belirli uyarılara maruz kalan taraftı. Aslında katılımcılardan biri aktördü ve gerçek katılımcı bunun farkında değildi.

Tüm Reklamları Kapat

Deneyin öncesinde öğretmen ve aktör rollerini dağıtmak için katılımcılardan kağıtlardan rastgele birini seçmeleri istendi. Aslında her iki kağıtta da "öğretmen" yazıyordu, dolayısıyla gerçek katılımcı kesinlikle öğretmen konumunda olacak şekilde önceden ayarlanmıştı.

Roller belirlendikten sonra öğretmen ve öğrenci ayrı odalara alındı. Deney, temelde öğretmen konumundaki gerçek katılımcının, öğrenciye her yanlış cevap için elektrik şoku vermesini içeriyordu. Öğretmene deneyin başlangıcında öğrencinin deneyimleyeceği acıyı anlayabilmesi için bir şok verildi.

Elektrik şoku 15 volt ile başlıyordu ve her yanlış cevaptan sonra 15 volt daha artacak şekilde 450 volta kadar gidiyordu. Esasında öğrenci konumundaki aktör herhangi bir şok almıyordu, yalnızca şok almış gibi tepkiler veriyordu. Elbette gerçek katılımcılar bunun gerçek olduğunu düşünüyordu.

Deney, öğrenciye her cevap için öğretmen tarafından elektrik şoku verilerek devam etti. Öğretmenin, yani gerçek katılımcının, öğrencinin acı çektiğini duyduğu durumlarda deneyi durdurmak istediğinde, araştırmacı tarafından kendisine şu cümleler söylendi:

Tüm Reklamları Kapat

  • Lütfen devam edin.
  • Deney için devam etmeniz gerekiyor.
  • Devam etmeniz gerçekten önemli.
  • Başka seçeneğiniz yok, devam etmek zorundasınız.

Bu 4 durumdan sonra, gerçek katılımcı hala deneyi durdurmak isterse deney gerçekten duracaktı. Ancak otoritenin emirlerine itaat ederse, deney her yanlış için 15 volt artacak şekilde elektrik şoku verilerek devam edecekti.

Deneyin bulguları, tüm katılımcıların 300 volta kadar gittiğini ve %65'inin 450 volta kadar gitmeye istekli olduğunu gösterdi. Milgram, deneyin çeşitli varyasyonunu gerçekleştirerek çeşitli durumların itaati nasıl etkilediğini görmek istedi. Örneğin, araştırmacının, yani deneyi yapan kişinin öğretmene başka bir odadan telefonla talimat verdiği durumda itaatin %20.5'a düştüğünü gördü. Bu durum, otorite figürünün fiziksel varlığının talimatlara uymayı önemli ölçüde artırdığını göstermiştir.

Milgram Deneyi hakkında daha fazla bilgiyi buradaki yazımızdan alabilirsiniz.

Sonuç

Sonuç olarak sosyal etki, bir sosyal grubun, otoritenin veya sosyal rolün beklentilerini karşılamak için görüş veya davranışların değiştirilmesini ifade eder. Birçok insan, günlük yaşamında bu etkiyle çok çeşitli şekillerde karşılaşır.

Tüm Reklamları Kapat

Belirli normlara uymak birey için ödüllendirici bir etkiye sahip olduğu gibi bazı dezavantajlar da sağlayabilir. Sosyal etki, grup içerisinde bir uyum sağlayarak ortak hedefe ulaşmaya çalışırken iş birliğini teşvik edebilir. Bireyler, daha geniş gruplar üzerinde azınlık etkisi sergileyebildiğinde, tek bir kişinin hareket etmesiyle kolayca elde edilemeyecek toplumsal faydalar sağlanabilir.

Bununla birlikte belirli normların katı bir şekilde benimsenmesi eleştirel düşünememe gibi dezavantajlar yaratabilir. Dar bir dizi görüş ve davranışı benimsemek, yeni fikirlerin geliştirilmesini engellediği gibi sahip olunan inanç ve uygulamaların sorgulanmasını da teşvik etmeyebilir. Bu nedenle, sosyal etkinin farkında olarak ikna edici tekniklere karşı hazırlıklı olmak ve her zaman farklı bakış açılarını değerlendirmek oldukça önemlidir.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Evrim Ağacı Akademi: Sosyal Psikoloji Yazı Dizisi

Bu yazı, Sosyal Psikoloji yazı dizisinin 1. yazısıdır.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
59
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 15
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 5
  • İnanılmaz 3
  • Merak Uyandırıcı! 3
  • Muhteşem! 1
  • Güldürdü 1
  • Grrr... *@$# 1
  • Bilim Budur! 0
  • Umut Verici! 0
  • Üzücü! 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 25/04/2024 10:25:13 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/13758

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Kas
Foton
Diş Sorunları
Hormon
Güneş Sistemi
Üreme
Yatay Gen Transferi
Ekonomi
Buz
Haber
Halk Sağlığı
Kalıtım
Yörünge
Önyargı
Cinsel Yönelim
Depresyon
Hekim
Yaşlılık
Hindistan
Fotoğraf
Ufo
Yaşanabilir Gezegen
Egzersiz
Işık Hızı
Obstetrik
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
E. Kocabey, et al. Sosyal Etki Nedir? Başkalarının Varlığı Davranışlarınızı Nasıl Etkiliyor?. (7 Ocak 2023). Alındığı Tarih: 25 Nisan 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/13758
Kocabey, E., Bakırcı, Ç. M. (2023, January 07). Sosyal Etki Nedir? Başkalarının Varlığı Davranışlarınızı Nasıl Etkiliyor?. Evrim Ağacı. Retrieved April 25, 2024. from https://evrimagaci.org/s/13758
E. Kocabey, et al. “Sosyal Etki Nedir? Başkalarının Varlığı Davranışlarınızı Nasıl Etkiliyor?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 07 Jan. 2023, https://evrimagaci.org/s/13758.
Kocabey, Enes. Bakırcı, Çağrı Mert. “Sosyal Etki Nedir? Başkalarının Varlığı Davranışlarınızı Nasıl Etkiliyor?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, January 07, 2023. https://evrimagaci.org/s/13758.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close