Attığınız yazıyı inceledim. Hata ve mantıksal safsatalarla dolu.
Öncelikle bu gibi sitelerin "evrimcilerin ağzından "Onlar şöyle der böyle der." demeyi bırakması lazım. Bıraksınlar da ne diyorsak biz diyelim, değil mi? Evrimsel biyologların söylediklerini çarpıtıp veya söylemedikleri bir şeyi söylemiş gibi gösterip saman adam safsatası yapıyorlar.
Örneğin:
"Peki, “hayat bu evrende nasıl başladı” diye sorarsınız. “Bütün mümkün olasılıkların aynı anda rastlamasıyla” derler."
Hayır, tabii ki öyle demiyoruz. Canlılık, Abiyogenez süreci sonucu oluştu. Peki bu salt "tesadüf" mü? Tabii ki hayır. Eğer ki evrimsel biyologlar, ya da bilim düşmanlarının söylemeyi sevdiği ismiyle "evrimciler", her şeyin tesadüf olduğunu iddia ediyor olsalardı, bilim insanları neden evrimle ilgili yüz binlerce, yüz binlerce, hatta milyonlarca akademik makale yayınlasın, neden lisans için 4 sene, yüksek lisans için 2 sene, doktora için 5 sene ve profesörlük için onlarca sene dirsek çürütsünler ki, her şey tesadüf der, keyiflerine bakarlardı. Konu evrim olduğu için Abiyogeneze girmeyeceğim. Evrimden devam edelim.
"Evrimci" ağzı ile konuşmalar devam ediyor:
“Tesadüf değildir, herşeyin [sic] bir sebebi vardır”, derler. O zaman “eğer canlılık tesadüfen oluşmadıysa nasıl oluştu?” diye sorarsınız. “İlk hücrenin rastlantı sonucu oluşmasıyla” derler.
Daha önce söylediğim gibi; ilk olarak bu evrimin değil, abiyogenezin konusu. İkinci olarak ilk hücre rastlantı sonucu oluştu diyen kimse yok. Kimyasal evrim süreci ile. Bu, biyoloji evrimden biraz farklıdır ama evrimdeki tesadüf kavramını anlatırken bunu da daha iyi anlayacaksınız.
Ondan sonra mutasyonların tesadüf veya rastlantı olduğunu söylemiş ve Evrim Ağacı'ndan birkaç alıntı yapmışlar.
Mutajen kimyasallar, gelen dalgalardan vs dolayı genetik materyalde değişim oluyor. Evet mutasyonlar tesadüfi ve raslantısaldır çünkü koltuğunuzda öyle değil de böyle oturmanız bile size gelen güneş ışığını değiştirecek ve mutasyonlar değişecektir. Bunda bilim-dışı bir şey yok. Mutasyonların nerede ve ne zaman gerçekleşeceğini hesaplayamıyoruz, hepsi bu. Bu yüzden çeşitlilik rastgele bir şekilde oluşuyor diyoruz.
Mutasyonlar sanki ne işe yaracağını biliyor da o zaman devreye giriyor gibi sunmuşlar. Komiktir, bazı yaratılışçılar bütün mutasyonlar tesadüf olduğu için hepsini zararlı sayar, bu site ise hepsini bilinçli olarak varsaydığı için hepsini iyi olarak saymış gibi ama ikisi de hatalı. Popülasyonlarda oranlar biraz değişse de ortalama olarak mutasyonların %70 civarı nötr veya nötre yakın, %20 civarı ani zararlı, %10 civarı da ani faydalıdır. Çoğu nötrdür çünkü bazı aminoasitler aynı kodonlar tarafından sentezlenir o yüzden bir şeyi değiştirmez. Tanrı, "Öylesine değiştireyim ama değişmesin aminoasitler." mi demiş o zaman ya da mutasyonların canı sıkılmış Değişeyim ben demiş kodonlar değişmesin." mi demiş? Tabii ki hayır. Rastgele değişmiş ve aminoasitler birden çok kodon tarafından sentezlendiği için bir etkisi olmamış ya da etkisi çok az. %20 civarı da ani zararlıdır. Raslantısal olduğu için nötr dışında zararlı olma olasılığı fazla çünkü bir şeyin zararlı olma olasılığı daha fazladır. %10 civarı ise faydalı etkiye sahiptir. Burada da görüldüğü üzere mutasyonlarda, enzimlerde vs. bir bilinç, bir irade yok. Popülasyonda bu şekilde rastgele bir şekilde çeşitlilik oluştu, ama bu evrim rastgele veya tesadüf demek değil.
Bu tür kişilerin akıl yürütmesi ve bu yazının özeti de şu:
"Mutasyonlar raslantısaldır, mutasyonlar evrimin temelidir. Evrimin temeli rastlantısaldır. Demek ki evrim tesadüftür ve evrimciler sonucu tesadüfe bağlıyor."
Bir de ne kadar açıklarsanız açıklayın temel yani mutasyonlar tesadüf olduğu için sonucun da tesadüf olacağını söylemişler. Yok böyle bir şey. Tamamen hatalı bir çıkarım. Mutasyonların nerede ve ne zaman olacağını bilemiyoruz veya hesaplayamıyoruz sadece. Ama nasıl işlediğini bildiğimiz için çeşitlilik oluşturduğunu ve bu çeşitliliğin çevresel koşullarla etkileşmesi sonucunda olduğunu biliyoruz, yani her şey "Ya tesadüf ya Tanrı" değil.
Çeşitlilik mekanizmaları ile oluşan çeşitlilikte oranlar değişse de ortalama olarak zararlı mutasyona sahip olanlar (%20) ya direkt ölüyor ya da daha zor hayatta kalıyor ya da daha zor ürüyor bu yüzden bu zararlı mutasyonları gelecek nesillere aktaramıyor. Faydalı mutasyona sahip olanlar (%10) daha kolay hayatta kalıp daha kolay ürüyor bu yüzden bu mutasyonlar daha çok birikiyor. Nötr veya nötre yakın olanlar ise çevresel koşullarda birikip faydalı mutasyonun çıkmasını kolaylaştırırsa daha çok birikiyor, zararlı olursa onlar da daha zor hayatta kaldığı için birikmez. Bunda tesadüf falan yok. Ama bir irade bir bilinç de yok.
"Ya salt tesadüf ya Tanrı" denilerek hatalı ikilem safsatası yapılmış. Bakın, burada salt bir tesadüf var mı, yok. Tanrısal bir irade veya mutasyonların bir bilinci olduğunu gösteren bir şey var mı? O da yok.
Bunlarla bağlantılı olarak bu cevaba ve şu cevaba da bakabilirsiniz.
Ayrıca tek evrim mekanizması mutasyonlar gibi davranılırsa "tek başına mutasyonlar" tabii ki bu kadar çeşitliliği açıklayamıyor, demek ki "mutasyonlar yönlendiriliyor." denilir. Bunun daha crossing over'ı var yatay gen transferi var. Hepsini yazamayacağım, çok var. Ama Evrim Mekanizmaları ve Evrimin İşleyişini anlarsanız ve evrimi bütün mekanizmaları ile algılayıp evrimin salt tesadüf olmadığını da anlarsanız bunun hatasını anlamak çok basit.
Ayrıca Gelincik kodunu kullanarak "Hedefli" modunu kullanarak bu iddianın hatalı olduğunu ve aksine daha uzun sürdüğünü görebilirsiniz.