Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Anonim
Anonim Üye
19

Üniversite, bilim insanı olmak için şart mı?

Bir Bilim İnsanı ömrünün sonuna kadar bilginin peşinden koşmalı ve bilimi üst düzey olarak bilmeli. Peki bunu sadece üni. mi kazandırıyor? Ne de olsa ünide anlatılan konular akademik kitaplarda da mevcut. Örneğin 1000+ akademik kitap okuyan bir insan, diploması olan bir insandan hep geride mi kalır? Bana yardımcı olursanız çok sevinirim
4,389 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
3 Cevap

Evet. Dünya'nın her yerinde öyle ve absürt başarı hikayelerinin "norm" olduğunu düşünme hatasına asla düşmeyin.

Dünya'da 9 milyona yakın bilim insanı var ve bunların neredeyse hepsi üniversite okuyup, sonrasında doktora yapıp bilim insanı oldular. Bazen böyle ekstrem vakalar öne sürülüp "Bakın bu hiç okul okumadan profesör olmuş." denip, "Demek ki mümkün, siz de olabilirsiniz." mesajı verilmeye çalışılabiliyor (benzer bir şeyi "Bak Zuckerberg'e Gates'e hepsi okulu bırakıp milyarder oldular, sen de öyle yapmalısın." zırvasında görüyoruz). Buna hayatta kalma yanılgısı deniyor.

Evet, olasılıklar evreninde böyle bir şey var. Ama olasılıklar evreninde size lotonun çıkması, şu anda size elektrik çarpıp ölmeniz ve benzeri yığınla şey de var. Eğer birdenbire Albert Einstein olacağınızı düşünüyorsanız (ki sanılanın aksine, Einstein okulda gayet başarılıydı), olmayacaksınız. Sizi aksi yönde gaza getirenlere çok kulak asmayın; çünkü nasıl ki "umut" güzel bir şeyken "boş umut" kötü bir şeydir, "motivasyon" güzel bir şeyken "boş motivasyon" son derece tehlikeli olabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Mesela 1000+ kitap okuyan biri neden üniversite okumuyor? O sorulmalı. Eğer okuyacak parası yoksa da ondan okuyamıyorsa, işte annesi-babası "Okula gidersen vururum." diyorsa da ondan okuyamıyorsa, önünde aşılmaz bir engel varsa da ondan okuyamıyorsa, evet, bu absürt derecede ekstrem şartlar altında (her nasıl oluyorsa 1000+ akademik kitap okumayı başararak) bu kişi çok başarılı bir dehaya dönüşebilir. Ama üniversite okumadan, doktora yapmadan bilgi satmak veya "cool" olmak gibi fikir ve amaçlarla üniversiteden uzak duruluyorsa, sınavlara çalışmak zor ve sıkıcı geliyorsa, kişi zora gelemiyorsa, hayır, muhtemelen asla "Einstein" olamayacaksınız.

Ayrıca üniversiteye gitmenin tek olayı "diploma almak" değil. Türkiye'deki "kötü" addedilen üniversitelerde bile bir üniversite kültürü içine girmek, akademiyi tanımak, kısıtlı zamanda araştırma yapmayı ve sonuç üretmeyi öğrenmek, öğrenci topluluklarına girip çıkmak, liderliği tatmak, tek başına problem çözmeyi öğrenmek, lisans düzeyinde öğrenilen çok kıymetli deneyimler (daha oturmuş üniversitelerde bu deneyim tabii daha kaliteli olacaktır).

Doktoranın da tek amacı "doktor" unvanını almak değil. Akademik araştırma yapmayı öğrenmek, fikirlerine akademisyenlerce meydan okunmasını deneyimlemek, fikrini "Ben öyle düşünüyorum, ondan doğru!" demenin ötesinde savunmayı (mesela matematikle desteklemeyi) öğrenmek, bulgularını düzenli olarak sunmayı ve gelen eleştirileri göğüslemeyi öğrenmek, hipotezleri birbirine nasıl birleştirebileceğini deneyimlemek, laboratuvar ekipmanlarına dokunmak, hobinin ötesinde yazılım öğrenmek zorunda kalmak, makale yazarken zorlanmak, 10 dergiye gönderdiğin makalenin her birinden ret yediğinde yaptığın hataları düzeltmek, araştırmanın faydalarını görmeyen dergi hakemlerine entelektüel olarak direnmek ve daha nicesi.... Bunlar kişiyi bilimin zorlu sınavlarına hazırlayan şeyler. Öyle yattığınız yerden edinebileceğiniz deneyimler değil bunlar.

Evet, eğitim sistemi berbat. Evet, üniversiteler (çoğu durumda ellerinde olmayan sebeplerle) gülünç durumda. Evet, akademide rezillikler (çoğu durumda ellerinde olan sebeplerle) diz boyu. Ama bunların hiçbiri, Türkiye gibi bilimsel arenada halihazırda sözü geçmeyen ve saygı görmeyen bir ülkeden çıkacak birinin bahane edebileceği şeyler değil. Tam tersine, bunlara rağmen o yollardan geçmek, başarını ispatlamak, yurt dışındaki saygın bir üniversitenin kapılarını aralamak ve ondan sonra bilime katkı sağlamak gerekiyor.

Tüm Reklamları Kapat

Çünkü gerçekle şimdiden yüzleşmekte fayda var: Kimse sizi "10.000+ kitap okudum." dediniz diye dinlemeyecek. 10.000+ kitap okumak size sahayı tanıma fırsatı verecek; ancak özgün fikir üretme yeteneğini kazandırmayacak.

İşin öteki tarafında da elbette kişinin her zaman kendi kendini geliştirebileceği gerçeği var. Bunun sebebi, bireysel gelişimin çok etkili bir şey olmasından ziyade, ortalama insanın bilimsel anlamda müthiş geri olması. Dolayısıyla bilimi öğrenmeye yönelik en ufak girişimler bile, 3-5 ders kitabına dürüstçe göz atmak bile, sıradan bir bireyi çok geçmeden ortalamanın üzerine çıkaracaktır.

Ama bu, sizi ancak bir yere kadar götürebilir. Çünkü bilimsel bir hipotez nasıl geliştirilir, nasıl sınanır, nasıl sunulur, nasıl eleştirilir, eleştiriler nasıl göğüslenir, nasıl yayınlanır, yayın sırasında gelen eleştirilere nasıl cevap verilir, yayın sonrasında alınan atıflarda gelen eleştiriler nasıl değerlendirilir... Bunları hiçbir ders kitabı öğretmeyecek. Ders kitapları bir kaynak, bir başvuru aracı. Ama biraz elinizi kirletmeden, biraz baskı altında kalmadan bilimde anlamlı bir ilerleme kaydetmeniz çok zor.

O nedenle özellikle de bizim ülkemizin gençlerinin boş hayallere kanmaması, "Sen üniversiteye gitmeden de parlarsın, aslansın kaplansın, bir lafına herkes önünde diz çöker." gibi zırvalara aldanmaması gerekiyor. Bilim çok çalışarak yapılan bir şey ve bizim kolayca rehavete kapılmak (ve o rehaveti hemen rasyonalize etmek) gibi yaygın bir hastalığımız var. Bunu kırmamız şart.

Özetle: Hele bir sıradan yolu (üniversite yolunu) takip etmeye başlayın da absürt bir beceriniz/başarınız varsa zaten ortaya çıkar ve sizi o sıradan yoldan ayırır. Baştan "Ben özelim, benim bunlara ihtiyacım yok." derseniz, 15 sene sonra gerçekler canınızı çok sıkar.

784 görüntülenme
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
65
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Göktuğ Çağlar
Kimyagerim, Felsefe ve Bilim Yakın Dostlarımdır

Bilim insanı olmak için üniversite okumak şart değil, fakat köklü ve kültürlü bir üniversitede bilim öğrenmek, üniversitesiz 4 yıla göre kat ve kat daha verimlidir.

Köklü(10,12 yi geçmez) üniversitelerin sağladığı imkanları sıralayayım :

+Kütüphane ve Bilimsel Kaynak.

Tüm Reklamları Kapat

+Kafana takılan noktalarda danışabileceğin ve yol gösterecek profesörler.

+Emin ol akademik kitaplar ve internet kaynakları bir şeyi öğrenmede bir profesör kadar etkili ve işlevli değiller,yani o kaynaklar işin nasılını,niçinini,ayrıntısını ve istisnasını yeteri kadar veremiyorlar.

+Temel Bilim demek pratik deneyler demek, üniversite laboratuvar imkanı da sağlıyor.

+Üniversite mezunu olduğunda çeşitli ulusal ya da uluslararası sitelerde üyelik imkanı var.

Tüm Reklamları Kapat

+Aynı vizyona sahip insanlarla tanışma, tartışma ve bilgi alışverişi imkanı.

+TR'de ne kadar önemsiz olsa da diploma.

+Erasmus ve etkinlikler,kurslar, konferanslar gibi imkanlar.

+Üniversiteli olduğunda şayet başarılıysan ve şansın varsa bazı bilimsel araştırma projelerine katılma imkanın olabiliyor.

+İyi bir üniversitenin en büyük özelliği araştırma nasıl yapılırı öğretmesidir.

+çeşitli sosyal faaliyetler sonucunda deşarj ve motivasyon.

Eğitim sistemimiz ne kadar berbat olsa da bahane etme ve köklü bir üniversitede bölüm kazanmaya bak,temel bilimlere ilgi az olduğundan puanlar da çok yüksek değil zaten.

290 görüntülenme
8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Furkan Bayram
Furkan Bayram
2,562 UP
Biyokimya ve Moleküler Biyoloji üzerine doktora yapıyorum.
Orijinal Soru: Üniversite okumadan tamamen kendi imkanlarımızla bilim alanında gelişmek ve başarılı olmak mümkün mü?

Merhaba,

Sistematik bir şekilde çalışmak önemlidir ve üniversite bu sistematiği ve disiplini sunar. ~4 yıllık eğitimin hangi aşamasında neleri öğrenmeniz gerektiği konusunda program sağlar. Diploma da bu eğitimi aldığınızın bir kanıtıdır. Nitekim bilim, büyük oranda üniversiteler altyapısında ilerlemektedir ve dünya üniversiteleri başvuru alırken bu diplomayı/transkripti sorarlar. Diploma notu, diplomayı veren kurumun isminden daha önemlidir bu başvurular esnasında.

Üniversite sınavına yeterince iyi hazırlanamadığımdan çok düşük bir puan almıştım. Maddi açıdan güçlü bir ailem olmadığı için ve bilime de ilgi duyduğum için ailemin bulunduğu şehirde, İnönü Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünü (100% ingilizce) tercih ettim ve yerleştim çok düşük bir puanla. 4 yıl boyunca hem bölüm derslerine elimden geldiğince çalıştım, hem de ek olarak yazılım alanında geliştirdim kendimi. İnönü Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra ODTÜ'de yüksek lisansa başladım. Maddi zorluklar devam ediyordu başka bir şehirde yüksek lisansa başladığım için. Yüksek lisansa başladıktan bir kaç ay sonra ABD'de University of South Carolina'dan burslu olarak doktora kabulü aldım. Yüksek lisansı bırakıp ABD'de doktoraya başladım. Sonrasında bulunduğum laboratuvar ile birlikte Medical University of South Carolina'ya geçiş yaptık. Bu 4 üniversite'den aldığım derslere dayanarak (ayrıca youtube'daki MIT derslerine dayanarak :) ) söyleyebilirim ki "iyi üniversite"de verilen dersler ile "kötü üniversite"de verilen dersler arasında büyük farklar yok. İnternet ve bir bilgisayara sahip olmak temel eğitim konusundaki imkan farklılığını ortadan kaldırıyor.

Tüm Reklamları Kapat

Sonuç olarak, elinizden geldiğince yüksek puan alıp maddi açıdan kaldirabileceğiniz bir üniversite/şehir tercih edin. Kazandığınız üniversite'nin ismi ne olursa olsun not ortalamanızı yüksek tutun (4 üzerinden en az 3), ingilizce öğrenin ve bilime olan sevginizi hiçbir zaman yitirmeyin. Kapılar açılacaktır.

133 görüntülenme
5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Kafana takılan neler var?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close