Merhabalar, yorumları şimdi gördüm desem umarım ayıp olmaz.
Sorunun soruş şekli epey yüklü gibi görünüyor, neden böyle bir soruyu, bir kozmoloji ve jeoloji sayfasında hiç görmüyorum diye düşünmüyor değilim. Evrim Ağacı'nda kimsenin "Tanrı bilimsel olarak yoktur! (?)" dediğini sanmıyorum. Bu, bazı yerleşik inanç kümelerimizin bir tezahürü gibi görünüyor.
Benim konuya dair ilk elden aklıma gelenler şunlar; ancak daha ayrıntılı bir tartışma yapılabilir buna dair;
Tanrı'nın varlığı meselesinin büyük oranda felsefi bir tartışma içinde olduğunu düşünsem de kesinkes bilimsel bir çalışmaya konu olmayacağı argümanlarını da göz ardı etmek zorunda olmadığımızı düşünüyorum. Yani evet bu konu bilimsel bir tartışma konusu da olabilir, ancak bunun nasıl mümkün olduğunu bize göstermesi gerekenler teistlerdir gibi görünüyor. Eğer Tanrı'nın varlığı bilimsel bir çalışma sahasının ucundan dahi geçemezse ya elimizdeki bilimsel pratik ve çalışma sahasına göz gezdirmemiz ya da söz konusu Tanrı iddiasını tekrar incelememiz gerekecektir. "Tanrı'nın varlığı kesinlikle bilimsel olarak kanıtlanmalıdır" demek istemiyorum, bilimsel olmayan felsefi yollarla da kanıtlama yolu tercih edilebilir; hatta en cazip olan yol budur. Benim sormak istediğim şey, eğer bir Tanrı varsa bilimsel olarak neden kanıtlanmasın, teistler bu soruya cevap vermelidir gibi duruyor. Biz ateistler "Tanrı yok çünkü bilimsel olarak ispatlanamıyor" demiyoruz, "eğer bu türden bir Tanrı varsa iddianızı bilimsel olarak desteklemek ile desteklememek arasındaki fark göz önüne alındığını, bilimsel bir argüman görmeyi de neden beklemeyelim?" diyoruz. Yani en azından tüm ateistler böyle demese bile ben diyorum. :)
Benim düşüncem eğer bir Tanrı varsa ve teistlerin iddia ettiği türden sıfatlara sahipse, bilimsel çalışma sahamızın tamamen dışında olmasını neden kabul etmemiz gerektiğidir?
Kozmolojik, biyolojik ve matematiksel bazı bulgular veya ipuçları bulmamız neden beklenmesin? Kimi teistler kozmolojik argümanlar ile buna benzer bir yol tutmuş gibi görünüyor. Eğer herhangi bir kozmolojik argüman türü Tanrı'nın varlığını fiziksel yasalar veya sabitlerden yola çıkarak kanıtlarsa, "bilim Tanrının varlığını kanıtlamıştır" diyeceğiz veya en azından bazı teistler böyle diyeceklerdir, ancak bu olmadığı sürece "bilim tanrının varlığını kanıtlamamıştır" demek ile "bilim tanrının varlığı ile ilgilenmez" demek arasındaki sınırı kim çiziyor diye sormak gerekir.
Diğer yandan inancın ontolojik olarak kanıtlarla şekillenmediği, eğer kanıtlar olsaydı zaten inanmanın anlamsız olacağı şeklinde geleneksel bir teist cevap var. Bir inancın epistemik statüsü eğer kanıtlar ile artıyorsa, bu statü artışını talep etmek epistemik bir sorumluluk bence. Eğer "daha değerli olan şey kanıt olmadan inanmaktır" denirse, bu bana daha değerliden ziyade daha riskli ve epistemik sorumluluğumuzu göz ardı eden bir durum olarak görünür.
203 görüntülenme