Din dersi olmalı. Bunun laiklik ile alakası yok. Laiklik dinsizlik değil. Devletin inançlara ve ahlaklara ters hareket etme özgürlüğüdür laiklik.
Yani devlet ve yönetimin; tüm personelleri, kurumları, politikaları; dinle, ahlakla, vicdanla örtüşme zorunluluğunun olmamasıdır laiklik.
Kısaca örneklersek, devletin ve politikaların milletinin çıkarı için her inanç ve vicdanca reddedilen işleri yapma özgürlüğüdür. Örneğin milletin güvenliği için çocuk öldürmesi gibi. Milletin sağlığını ve güvenliğini riske sokan durumlarda ibadete izin vermemesi gibi (corona örneği)...
Aynı zamanda hiç bir inancı ve ideolojiyi milletin bekasına zarar vermeme koşuluyla engellememesi, ötekileştirmemesi, öne çıkarmaması, referans sağlamamasıdır laiklik.
Kısaca devletin, milleti için, ahlakının olmamasıdır laiklik.
Ancak din dersleri olmalı hatta zorunlu kılınmalıdır. Bu yapılırken hiçbir grup, toplum ve inanca zarar vermeden, ötekileştirmeden, aşağılamadan anlatması ve yine aynı zamanda herkesin inancını kucaklayarak ve düşünerek anlatmalıdır.
Din dersine inanç karıştırırılmamalı; görüş, mezhep, siyaset girmemeli girilirse de bunun dinle alakasız olduğu söylenmelidir. Din dersi zorunluluğunun yanı ahlak eklenecekse ince elenip sık dikilmeli ve oldukça dikkat edilmelidir. Çocukların bilgisi, yaşı ve çevresi dikkate alınmalı herşey düşürülmesine karşın her detay müfredat verilerek öğretmen faktörünü zayıflatarak çevre, öğrenci durumu göz ardı edilmemelidir.
Yani devlet sınırları kesin ve keskin çizmesine rağmen öğretmenine ve öğrencisine güvenmeli ve bilimden de destek almalıdır.
Din, toplumları bir arada tutar. Toplumun kültürüyle uyuşmayan din ya reddedilir ya da din, kültürün etkisi ile değişime uğrar. Haliyle toplumu bir arada tutmak için istenildiği kadar seküler toplum olsun dine yine de ihtiyacı vardır devletin. Ancak bu sırada din bir siyaset ve çıkar malzemesi olmamalı, doğru anlatılmalıdır. Her türlü görüş ve inanıştan arındırılarak anlatılması oldukça elzemdir.