Şahsen ben arkamdakileri bırakmamak için devam ediyorum ama daha objektif bakarsak bu konu, felsefe, psikoloji ve varoluşçuluk gibi disiplinlerde ele alınan derin bir meseledir. Hayatta hiçbir şeyi değerli bulmayan veya değerli gördüklerine ulaşamayan kişilerin mutsuz bir yaşam sürmeye devam etme nedenleri, insan psikolojisi ve varoluşsal anlam arayışıyla ilgilidir.
İnsanı diğer canlılardan ayıran: Anlam arayışı
Hayatın anlamı açısından insanın bir amacı olmasının çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, insanı diğer canlılardan ayıran en önemli farkın da burada ortaya çıktığını söyledi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bir hastamız intihar kararı vermişti. Ben, neden intihar etmek istiyorsunuz, hayattaki anlam ve amacını neden kaybettin diye sorduğumda ‘Şu anda yaşamak için bir nedenim yok ki’ yanıtını vermişti. Kişi yaşamak için nedeni yoksa 10 sene sonra öleceğime şimdi öleyim kurtulayım diye düşünüyor. Yaşamak için bir nedeni olan kimse, hayatına anlam katıyor, işte o neden anlam katıyor hayata. İnsanla diğer canlılar arasında çok önemli fark var. Diğer canlılar, yemek, içmek, üremek, barınmak için yaşar. Hayatın anlamı budur onlar için. Onlarda anlam arayışı yok.” dedi.[4]
Amaç ve anlamın bir arada olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bir kimsenin vizyon olabilecek şeyleri hayal etmesidir. Kişi ‘Ben 10 sene sonra şurada olacağım, 10 sene sonra şu hedefim var’ demelidir. Çünkü amaçla anlam bir aradadır. O vizyon kişinin yaptığı işe anlam katıyor çünkü hedefi oluyor. O hedefe ulaşmak için bir şeyler yapıyorsun. Hayatın sonunda nasıl bir insan olmak istiyorsun? Mesela bu bir hedeftir. Hayatının sonunda hayata nasıl bir iz bırakmak, imza atmak istiyorsun, nasıl anılmak istiyorsun? Mezar taşına ne yazılmasını istiyorsun? Bunlar bir hedeftir. Bunlar hayata anlam katıyor. Öldükten sonra ne olacağını önemsemiyorsan o zaman anlam kaosu oluşuyor. Entelektüel bunalım oluşuyor.” dedi.[4]
Logoterapi, bir nörolog olan Viktor Frankl tarafından geliştirilen bir psikoterapi şeklidir. Logoterapi terimi, "anlam" anlamına gelen Yunanca logos kelimesinden gelmektedir. Bir varoluşçu terapi türü olan logoterapi, insanların varoluşlarında anlam bulma arzusu tarafından yönlendirildiği inancına odaklanır.
Akıl sağlığının çok önemli bir yönü olarak amaç ve değerlerin peşinde koşmayı vurgular. Diğer yaklaşımlardan farklı olarak logoterapi geleceğe odaklanır, bireyleri zorluklarla başa çıkmak ve olumsuzlukların etkin bir şekilde üstesinden gelmek için hayatlarındaki anlamı belirlemeye ve geliştirmeye teşvik eder.[2]
Camus'un ise düşüncesi basittir: Yaşam anlamsızdır. Yaşamın anlamı bizi kuşatan dünyada bulunamaz. Saçmalık/uyumsuzluk bilincimiz ve dünya arasındaki ayrılıktan kaynaklanır. Saçma insanın isteği ve dünyanın akıl almaz sessizliği arasındaki bu karşılaşmadan doğar. Fakat eğer yaşam saçmaysa,yaşamanın gayesi nedir? Metafor olarak, Sisifos'a ilişkin Yunan söylenini kullanarak, Camus bu soruyu yanıtlamaya ve intihara bir alternatif sunmaya çalışır. Bu, yaşamın saçmalığına ilişkin bilinçle nasıl yaşanacağı Camus felsefesinin merkezi sorusudur: ''Saçma ölümü dikte eder mi?'' Camus yanıtın hayır olduğuna inanır. Camus, saçma deneyimine uygun yanıtın saçmanın tam bilincine vararak yaşamak olduğunu ileri sürer.[1]
Yalnız değilsin, bu duygularınla başa çıkmanda sana yardımcı olmak isteyen insanlar var.[3]
Kaynaklar
- Emel Koç. Akademik Veri Yönetim Sistemi | Avesis. Alındığı Tarih: 21 Ocak 2025. Alındığı Yer: Gazi Üniversitesi Akademik Veri Yönetim Sistemi | Arşiv Bağlantısı
- Hiwell. Hiwell - Online Therapy And Psychological Counseling. Alındığı Tarih: 21 Ocak 2025. Alındığı Yer: hiwellapp | Arşiv Bağlantısı
- Robin Gurwitch, et al. Talking To Teens: Suicide Prevention. (4 Aralık 2019). Alındığı Tarih: 21 Ocak 2025. Alındığı Yer: American Psychological Association | Arşiv Bağlantısı
- T. C. Ü. Üniversitesi, et al. Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Amacı Olmayan Insan Hayat Yolculuğunda Kaybolur”. Alındığı Tarih: 21 Ocak 2025. Alındığı Yer: Üsküdar Üniversitesi | Arşiv Bağlantısı