Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Mehmetcan Can
Mehmetcan Can
10K UP
Üye 15 Ocak 8 Cevap
12

Mutsuzken Neden Devam Edilir?

Hayatta hiçbir şeyi değerli bulmayan ya da değerli gördüklerine ulaşamayan biri, neden mutsuz bir hayat sürmeye devam etsin? Zevk almadığı bir hayattan ayrılmak daha kolay değil mi? Zaten mutsuzken, ulaşması belirsiz hedefler için neden hayatını harcasın?
2,008 görüntülenme
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
8 Cevap
Esat Kudret
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim. 16 Ocak

Şair ne güzel söylemiş: Mesele esir düşmekte değil TESLİM OLMAMAKTA…

Çünkü teslim olduğumuz an zaten her şeyi kaybetmeyi peşinen kabul etmiş sayılırız ve oluruz.

Yaşam dost gibidir ve dostluk karşılıklıdır. Dost elbette mutlu, iyi, güçlü günümüzde bütün bu olumluluklarımıza ortak olandır ve fakat asıl tartı bu değil. Asıl tartı mutsuz, umutsuz, kötü ve zayıf olduğumuzda yanımızda durup tüm bu olumsuzluklara ortak olabilmektir.

Tüm Reklamları Kapat

Yaşam en büyük ve yakın dostumuz ise ve bugüne değin ona bunca şeyi borçlu isek, ona her dara düştüğümüzde, her umutsuzluğa kapıldığımızda, her mutsuz olduğumuzda; “artık sana gerek yok” deme hakkını bize kim veriyor.

Ki milyarlarca yıl öncesinden okyanuslarımızdaki o ilk kimyasal çorbadan bugüne değin bizde en gelişmiş hali ile vücut bulana kadar ne badireler atlatmış bu yaşam bir bilsek…Fakat ısrarla devam demiş. Devam, devam, devam. Dememiş olsa idi bugün hiçbirimiz yoktuk.

İşte o devam diyen genetik kodlar hala bizde ve aktif. Biz her ne kadar bilince çıkarmasak da hala o günleri iplik iplik en derinine işlemiş, bizi en direngen, en yaratıcı ve en cesur yapan ve evrimin en tepesine oturtan şey bu: Teslim olmamak…

Kendimiz dahil, her şeye değeri biz atfederiz. Değerli gördüklerimize ulaşma araçlarını biz inşa eder yolları biz açarız. Bu yollar elbette inişli çıkışlıdır, karlıdır, fırtınalıdır ve bazen öyle olur ki hepsi üst üste gelir ancak her yokuşun sonrası iniş her batışın sonrası doğuştur ve bu öyle beklemekle olmaz.

Tüm Reklamları Kapat

Belki de temel mesele iç barışımızdır. Zira pusulasını yitirmiş gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez, okyanusta savrulur durur. Oysa aynı rüzgarın bizi güvenli limanlara ulaştırması için sadece pusula yeterlidir. Rüzgar aynı rüzgar, okyanus aynı okyanus, gemi aynı gemi…

Belki de ikinci mesele yalnızlığımızdır. Ki yalnızlık bizi iki tane çıkmaz sokağa sokar. İlki yaşadığımız sorunların sadece bize özgü olduğu yanılgısı, ikincisi yaşadığımız sorunların çözülemezliği ön yargısı.

Bunu aşmanın tek bir yolu var: Genetik kodlarımıza sadakat ve evrimsel biyolojimizin bizi toplumsal olmaya mecbur eden evrensel yasalarına saygı: Pay-laş-mak…

İşte bugün küresel ölçekte ve iradi olarak egemen sermayenin türümüzden koparıp aldığı en önemli şey bu… Yalnızlaşmalıyız ki yabancılaşalım. Yabancılaşmalıyız ki yozlaşalım. Yozlaşmalıyız ki umutsuzluğa kapılıp mutsuzluğun sonsuza dek süreceği yanılgısını hücrelerimize kadar hissedelim ki kolay yönetebilsinler, sorunsuzca sömürebilsinler.

Buna izin vermemek lazım ve bunun tek bir çıkış yolu var: Genetiğimize sadakat… Paylaşmak, paylaşma, paylaşmak.

Hem Nazım usta ne güzel özetlemiş;

Hapiste Yatacak Olana Bazı Öğütler / Nazım Hikmet

Dünyadan memleketinden insandan

umudun kesik değil diye

ipe çekilmeyip de

Tüm Reklamları Kapat

atılırsan içeriye

yatarsan on yıl on beş yıl

daha da yatacağından başka

Tüm Reklamları Kapat

sallansaydım ipin ucunda

bir bayrak gibi keşke

demeyeceksin

yaşamakta ayak direyeceksin.

Tüm Reklamları Kapat

Belki bahtiyarlık değildir artık

boynunun borcudur fakat

düşmana inat

bir gün fazla yaşamak.

İçerde bir tarafınla yapyalnız kalabilirsin

kuyunun dibindeki taş gibi

fakat öbür tarafın

öylesine karışmalı ki dünyanın kalabalığına

sen ürpermelisin içerde

dışarda kırk günlük yerde yaprak kıpırdasa.

Tüm Reklamları Kapat

İçerde mektup beklemek

yanık türküler söylemek bir de

bir de gözünü tavana dikip sabahlamak

tatlıdır ama tehlikelidir.

Tüm Reklamları Kapat

Tıraştan tıraşa yüzüne bak

unut yaşını

koru kendini bitten

bir de bahar akşamlarından.

Tüm Reklamları Kapat

Bir de ekmeği

son lokmasına dek yemeyi

bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiçbir zaman.

Bir de kim bilir

Tüm Reklamları Kapat

sevdiğin kadın seni sevmez olur

ufak iş deme

yemyeşil bir dal kırılmış gibi gelir

içerdeki adama.

Tüm Reklamları Kapat

İçerde gülü bahçeyi düşünmek fena

dağları deryaları düşünmek iyi

durup dinlenmeden okumayı yazmayı

bir de dokumacılığı tavsiye ederim sana

Tüm Reklamları Kapat

bir de ayna dökmeyi.

Yani içerde on yıl on beş yıl

daha da fazlası hattâ

geçirilmez değil

Tüm Reklamları Kapat

geçirilir

kararmasın yeter ki

sol memenin altındaki cevahir.

[Mayıs 1949]

Tüm Reklamları Kapat

Nazım Hikmet

Yatar Bursa Kalesinde

Kaynaklar

  1. Doğan Cüceloğlu. (2024). Savaşçı. Yayınevi: Remzi Kitabevi. sf: 376.
  2. Karl Marx. (2013). Yabancılaşma. Yayınevi: Sol yayınları. sf: 205.
7
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Numan Kaya
Numan Kaya
62K UP
Araştırmacı 22 Ocak

Şahsen ben arkamdakileri bırakmamak için devam ediyorum ama daha objektif bakarsak bu konu, felsefe, psikoloji ve varoluşçuluk gibi disiplinlerde ele alınan derin bir meseledir. Hayatta hiçbir şeyi değerli bulmayan veya değerli gördüklerine ulaşamayan kişilerin mutsuz bir yaşam sürmeye devam etme nedenleri, insan psikolojisi ve varoluşsal anlam arayışıyla ilgilidir.

İnsanı diğer canlılardan ayıran: Anlam arayışı

Hayatın anlamı açısından insanın bir amacı olmasının çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, insanı diğer canlılardan ayıran en önemli farkın da burada ortaya çıktığını söyledi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bir hastamız intihar kararı vermişti. Ben, neden intihar etmek istiyorsunuz, hayattaki anlam ve amacını neden kaybettin diye sorduğumda ‘Şu anda yaşamak için bir nedenim yok ki’ yanıtını vermişti. Kişi yaşamak için nedeni yoksa 10 sene sonra öleceğime şimdi öleyim kurtulayım diye düşünüyor. Yaşamak için bir nedeni olan kimse, hayatına anlam katıyor, işte o neden anlam katıyor hayata. İnsanla diğer canlılar arasında çok önemli fark var. Diğer canlılar, yemek, içmek, üremek, barınmak için yaşar. Hayatın anlamı budur onlar için. Onlarda anlam arayışı yok.” dedi.[4]

Tüm Reklamları Kapat

Amaç ve anlamın bir arada olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bir kimsenin vizyon olabilecek şeyleri hayal etmesidir. Kişi ‘Ben 10 sene sonra şurada olacağım, 10 sene sonra şu hedefim var’ demelidir. Çünkü amaçla anlam bir aradadır. O vizyon kişinin yaptığı işe anlam katıyor çünkü hedefi oluyor. O hedefe ulaşmak için bir şeyler yapıyorsun. Hayatın sonunda nasıl bir insan olmak istiyorsun? Mesela bu bir hedeftir. Hayatının sonunda hayata nasıl bir iz bırakmak, imza atmak istiyorsun, nasıl anılmak istiyorsun? Mezar taşına ne yazılmasını istiyorsun? Bunlar bir hedeftir. Bunlar hayata anlam katıyor. Öldükten sonra ne olacağını önemsemiyorsan o zaman anlam kaosu oluşuyor. Entelektüel bunalım oluşuyor.” dedi.[4]

Logoterapi, bir nörolog olan Viktor Frankl tarafından geliştirilen bir psikoterapi şeklidir. Logoterapi terimi, "anlam" anlamına gelen Yunanca logos kelimesinden gelmektedir. Bir varoluşçu terapi türü olan logoterapi, insanların varoluşlarında anlam bulma arzusu tarafından yönlendirildiği inancına odaklanır.

Akıl sağlığının çok önemli bir yönü olarak amaç ve değerlerin peşinde koşmayı vurgular. Diğer yaklaşımlardan farklı olarak logoterapi geleceğe odaklanır, bireyleri zorluklarla başa çıkmak ve olumsuzlukların etkin bir şekilde üstesinden gelmek için hayatlarındaki anlamı belirlemeye ve geliştirmeye teşvik eder.[2]

Camus'un ise düşüncesi basittir: Yaşam anlamsızdır. Yaşamın anlamı bizi kuşatan dünyada bulunamaz. Saçmalık/uyumsuzluk bilincimiz ve dünya arasındaki ayrılıktan kaynaklanır. Saçma insanın isteği ve dünyanın akıl almaz sessizliği arasındaki bu karşılaşmadan doğar. Fakat eğer yaşam saçmaysa,yaşamanın gayesi nedir? Metafor olarak, Sisifos'a ilişkin Yunan söylenini kullanarak, Camus bu soruyu yanıtlamaya ve intihara bir alternatif sunmaya çalışır. Bu, yaşamın saçmalığına ilişkin bilinçle nasıl yaşanacağı Camus felsefesinin merkezi sorusudur: ''Saçma ölümü dikte eder mi?'' Camus yanıtın hayır olduğuna inanır. Camus, saçma deneyimine uygun yanıtın saçmanın tam bilincine vararak yaşamak olduğunu ileri sürer.[1]

Yalnız değilsin, bu duygularınla başa çıkmanda sana yardımcı olmak isteyen insanlar var.[3]

Kaynaklar

  1. Emel Koç. Akademik Veri Yönetim Sistemi | Avesis. Alındığı Tarih: 21 Ocak 2025. Alındığı Yer: Gazi Üniversitesi Akademik Veri Yönetim Sistemi | Arşiv Bağlantısı
  2. Hiwell. Hiwell - Online Therapy And Psychological Counseling. Alındığı Tarih: 21 Ocak 2025. Alındığı Yer: hiwellapp | Arşiv Bağlantısı
  3. Robin Gurwitch, et al. Talking To Teens: Suicide Prevention. (4 Aralık 2019). Alındığı Tarih: 21 Ocak 2025. Alındığı Yer: American Psychological Association | Arşiv Bağlantısı
  4. T. C. Ü. Üniversitesi, et al. Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Amacı Olmayan Insan Hayat Yolculuğunda Kaybolur”. Alındığı Tarih: 21 Ocak 2025. Alındığı Yer: Üsküdar Üniversitesi | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
6
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mina Mare
Mina Mare
1,439 UP
öğrenci 16 Ocak

çünkü yapacak daha iyi bir seçeneğimiz yoktur. devam etmekten kasıt ne? yaşamaya mı devam etmek, ya da işe gidip gelmeye, öğrenciliğe, öğretmenliğe, anneliğe devam etmek...

devam ederiz çünkü biz kendimiz için değilse bile birilerinin umuduyuzdur. birileri bize karşı umut bağlar. içimizdeki o ufak kıvılcımı körüklememizi ister. mutsuzken mutlu olabilmek için devam ederiz. devam edecek çok şey bulursun: ailen, ülken, kültürün, değerlerin...

geleceğin için devam edersin ya da geçmişteki hatalarını düzeltmek için. her sabah yeniden doğan güneş için de devam edersin. kendimizi bilinmezliğe bırakmaktansa en azınından denedim diyebilmek için devam ederiz. 'umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır.' demiş Atatürk.

Tüm Reklamları Kapat

insan harekete geçtikçe güç bulur. olduğu yerde sayarak, karamsar düşünceleriyle duvarı izlerken sadece nefesi daralır.

muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.[1]

Kaynaklar

  1. Mustafa Kemal Atatürk. Mustafa Kemal Atatürk Quotes (Author Of Nutuk). (12 Eylül 2019). Alındığı Tarih: 16 Ocak 2025. Alındığı Yer: Türk Dil Kurumu | Arşiv Bağlantısı
10
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Duru Sunbat
Duru Sunbat
54K UP
öğrenci 16 Ocak

mutsuzken devam ediyorsak, devam etmek zorunda olduğumuz içindir. Bu kişiden kişiye göre değişir. Kimisi dinini sebep tutar, kimisi geleceğini. Mutsuzluğu çoğunlukla arkadaşlarımızla zaman geçirerek, eğlenerek yatıştırırız. Ama mutsuzluk nedir diye düşünmek lazım. Mutlu olmadığımızda mutsuz mu oluruz yoksa kötü hissettiğimizde de mi mutsuz oluruz? peki mutsuz veya mutlu hissetmiyor da, kaygılı, endişeli hissediyorsak? hatta hiçbir şey hissetmiyorsak? hangisi sizi daha çok yaşamdan soğuturdu? Bence bizi hayatta tutan şeyler duygularımız, bazen arkadaşlarımızla basketbol (veya herhangi bir spor türü de olabilir) oynadığımızda, sevdiğimiz bir film veya diziyi izlerken yaşadığımız geçici mutluluk hissi bizlere hayatı azda olsa yaşamaya değer olduğuna inandıran şeylerdir bence.

Ben bir nihilist olarak söyleyeyim ki, amaçlarım var ama bu amaçlarım neden var diye düşündüğümde bir cevap bulamıyorum, ama bahsettiğim gibi geçici mutluluk hissine sahip olmak yaşamaya devam etmeme yarıyor.

Ancak devamlı bir ümitsizlik ve mutsuzluk hissi depresyon[1] da olabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. S. L. Burcusa, et al. (2007). Risk For Recurrence In Depression. Clinical psychology review, sf: 959. doi: 10.1016/j.cpr.2007.02.005. | Arşiv Bağlantısı
9
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Chev Chelios
Chev Chelios
91K UP
Hiç 15 Ocak

Benden örnek çıksak, ben mutsuzum, hayattan da pek bir zevk almıyorum aslında. Ama bir yandan da düşünüyorum, hayatta deneyimlemek istediğim şeyler var. Hani, oyunlardaki başarımlar gibi, toplamak istediğim hedefler var. Bu yüzden bazen bırakmak kolay olmuyor. Bazen, mutsuzken bile ilerlemeye çalışıyorum çünkü içimde bir yerlerde o başarıları toplama isteği var. Bu, aslında bir tür içsel motivasyon (intrinsic motivation) gibi. Hani, her ne kadar istesem de bu düşünceyi bilimsel olarak genellemek zor. Çünkü, konu oldukça öznel bir şey ve kişisel deneyimlere dayanıyor. Birçok psikolojik terim var bununla ilgili; örneğin “bilişsel disonans” veya “dayanıklılık” gibi kavramlar, insanların sıkıntılarla nasıl başa çıktığını anlatıyor ama kimse birinin içinde olduğu durumu tam olarak anlamaz. İstatistiksel verilerle bakıldığında, aslında birçok insan, içinde bulunduğu mutsuzluktan çıkmak için sürekli hedef peşinden koşuyor ya da kendini bir tür ‘bağımlılık’ içinde bulabiliyor. Yine de, bu konuda yapılan araştırmalar genel bir çizgiye oturtulamıyor çünkü herkesin deneyimi farklı. Bilimsel olarak, bazıları depresyonla başa çıkmak için profesyonel yardım alırken, bazıları yalnızca içsel motivasyonla, kişisel hedefler koyarak yol almayı tercih ediyor. Sonuçta, kimisi terapiye gider, kimisi sadece bir hedef uğruna mücadele eder. Ama bu kadar [1]öznel bir konuya genelleme yapıp kesin bir çözüm sunmak zor. Özetle, her bireyin kendi yolunu bulması gerektiği bir mesele.

Kaynaklar

  1. O. Aina. They That Be For Us!: Mhelp From Heaven's Finest!. Yayınevi: Olubusayo Aina.
8
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Adela ‎
Adela ‎
59K UP
Konuya olan hakimiyetimi merak ettim ve yazmaya başladım : ) 16 Ocak

Öznel bir soru olarak sayılabilir, bireyin kendi anlam arayışı ve mutsuzluğa, hayata yüklediği anlama bağlıdır aslında.

Modern Dünya'da hayatta kalmanın daha fazla soyutlaşması, karmaşık hale gelmesiyle bu tarz sorgulamalar ve sorular daha çok yaygınlaştı. [5]

Şahsen ben, nasıl mutluluğun sonsuz olmayacağı gibi mutsuzluğunda sonsuz olduğunu zannetmiyorum. Hayat iniş ve çıkışlardan ibaret olan pürüzlü bir yol gibi düşünülmelidir. Hayat başlı başına değişimden ibarettir. [4]

Tüm Reklamları Kapat

Genel olarak mutsuz olsa bile insan, merak duygusunu kullanarak keşfetmeye (Belli bir alan olsun, kendisi olsun, evreni ve Dünya'yı olsun) ve somut ama küçük hedefler koyarak hayatına devam edebilir. Kişinin bu yolda kendisini bulması ve sürekli devam eden 'iniş' hâlinde çevresinden yardım alması kritiktir bana göre.

Mutsuz[1] olmak demek, hayatın sonu ya da o hayatın gereksiz yere sürdürülüyor olması demek değildir ve o şekilde görülmesi tükenmişliğin[2], depresyonun[3] belirtisi olabilir.

Hedeflere gelince, hayatını hedeflerle geçiren bir kişi olarak söylüyorum; hedefler belirsiz olduğunda potansiyel demektir çünkü büyük ya da küçük, uzak ya da yakın herhangi bir hedef için belli miktarda bir çaba gerekir. Siz ne kadar çabalarsanız potansiyelinizi o kadar açığa çıkarıyorsunuz. Defterdeki tüm hedefleriniz boş kaldı diyelim, hiçbirini gerçekleştiremediniz, hâyâl ettiğiniz gibi olmadı, yinede hayatın devam ettiğini bilirseniz ve hedeflerin acele işler olmadığını göz önünde bulundurursanız bu konu size zehir olmuyor.

Tabii farklı farklı sebeplerden ya da gerçekten meraktan yapılan bir sorgulama olur, orasını bilemem yinede tek bildiğim mutsuzluk ya da bulunamamış bir anlam kişinin ölüm sebebi olmamalıdır çünkü insan dediğimiz içinde türlü türlü potansiyeller barındıran bir canlıdır ve mantığıyla, düşünce gücüyle bunun gibi bir problemide aşabileceğini düşünüyorum.

Yalnızca tek başımıza değil, sosyal bir varlık olmamızın sebeplerinden biride budur. Bazen yardım almak yalnız mücadele etmekten daha iyidir. : )

Kaynaklar

  1. Kendra Cherry. 'What's The Point Of Life?': Why You Might Feel This Way. (9 Kasım 2023). Alındığı Tarih: 16 Ocak 2025. Alındığı Yer: Verywell Mind | Arşiv Bağlantısı
  2. A. W. V. T. Y. Kurulu. Tükenmişlik Sendromu. (17 Ekim 2020). Alındığı Tarih: 16 Ocak 2025. Alındığı Yer: Acıbadem Sağlık Grubu | Arşiv Bağlantısı
  3. D. Uyanık, et al. Depresyon Nedir? Nasıl Tedavi Edilir? - Evrim Ağacı. (15 Aralık 2019). Alındığı Tarih: 16 Ocak 2025. Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı
  4. Selin Ünal. Ayni Nehirde İki Kez Yikanilmaz! – Gelecek Bugün Başlar Derneği. Alındığı Tarih: 16 Ocak 2025. Alındığı Yer: gelecekbugunbaslar | Arşiv Bağlantısı
  5. Portal. İnsanın Anlam Arayışı. Alındığı Tarih: 16 Ocak 2025. Alındığı Yer: YouTube | Arşiv Bağlantısı
7
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close