Geriye doğru bütün atalarınızın fotoğraflarını ekleyip, onları istifleyip, dev bir dizin oluşturduğunuzu düşünün. Babanızın babasının babasının babasının babasının babasının babasının babasının babasının babasının babasının babası... Bu, çok büyük bir deste olurdu: Everest Dağı'nın yaklaşık 2 katı uzunlukta!
Örneğin 4632 numaralı fotoğrafı çekip aldığınızı düşünün. Bir homo sapiens... 79.221 numaralı fotoğraf? Bir Homo erectus. 40.000 numaralı fotoğrafa ilk homo sapiens desek? Ama 39.999 numaralı fotoğraf veya 40.001 numaralı fotoğraf da çok benziyor. 4632 numaralı fotoğraf ve 79.221 numaralı fotoğraf arasındaki hiçbir kareyi çekip de, "Hah, işte soyumuz tam da burada homo sapiens olmuş!" diyemezsiniz. Öyle bir nokta yoktur! Bu durum bütün türler için geçerlidir.
Dizinden çektiğimiz her bir fotoğraf, ebeveynleri ve torunları gibi gözükecektir. Her kuşak, kendinden önceki ve sonraki bireylerle aynı türdendir: Homo erectus'un, Homo erectus olan ebeveynleri ve Homo erectus olan çocukları vardı. Tiktaalik atalarımızın kendileri gibi balıksı ebeveynleri ve balıksı yavruları vardı. Bir türün bir diğer türe dönüştüğü nesli tam ve kesin olarak tespit edemezsiniz! Çünkü bir anda var oluvermezler!
Bu tıpkı sizin bir zamanlar çocuk olmanız; ancak şimdi yetişkin olmanız gibidir. Hiçbir spesifik anda, "Hah, tamam, artık yetişkin oldum." diyemezsiniz. Yatağa çocuk olarak gidip de, yetişkin olarak uyandığınız herhangi bir gün yoktur.
778 görüntülenme
Kaynaklar
-
Ç. M. Bakırcı, et al. İlk İnsan Asla Var Olmadı!. (2 Kasım 2017). Alındığı Tarih: 31 Ekim 2020. Alındığı Yer: Evrim Ağacı
| Arşiv Bağlantısı