Hiçbir şeyin yoktan var olmaması bizim algımıza biraz ters bir durum. Ama algımıza ters olan birçok şeyin olabildiğini kuantum sayesinde gördük. Bu konu çok karmaşık bir konu. Bu konuda yetkin olmadığım için kuantum dalgalanma konusuna şuradaki yazıdan fikir edinebilirsiniz. Ama bu konunun popüler bilimde görülenden daha karmaşık olduğu da açık.
O yüzden ben işin daha çok akıl yürütme kısmına değineceğim. Öncelikle sorudaki varsayım hiçbir şeyin yoktan var olamaması. Eğer bu varsayım yanlışsa zaten bu soruyu cevaplamak anlamsız olacaktır. O yüzden doğru olarak kabul edersek mutlaka "bir şeylerin sonsuzdan beri var olduğunu" düşünmemiz gerekiyor. Bu konuda bir Tanrı'nın ezeli ve ebedi olduğunu da söyleyebilirsiniz. Bir sanal enerjinin ya da maddesel formun ezeli ve ebedi olduğunu da söyleyebilirsiniz. Bu konuyu bu cevabımda anlatmıştım. Buradaki hatalı eleştiri big bang'in evrenimizin başı olduğu yani ezeli ve ebedi olmadığıdır. Çünkü big bang her şeyin başı olmak zorunda değil. Sadece ezeli ve ebedi bir maddesel formun form değiştirmesi gibi düşünülebilir.
Burada başka bir hatalı eleştiri bu "form değiştirme" konusunda gelebilir. Evet, Tanrı gibi bir varlık da bu formu değiştiriyor olabilir. Buna bir itiraz olacağını sanmam. Ama "Tanrı gibi bir varlığın değiştirmesi gerektiği" gibi bir eleştiri gelecek olursa bu hatalı olur. Çünkü bu zorunlu değil. Maddesel formun kendi doğasında da bulunabilir bu. Yasalar iş yapmaz, yasalara iş yaptırılır. Harfler kendini yazamaz, sen yazdırırsın." gibi "basitleştirmeler" hatalı basitleştirmedir. Çünkü benzeteceğimiz kavram benzetme yönünden benzemiyor. Benzetmeleri "fazla basitleştirirseniz" benzemeyen kısımlardan benzetme kurar ve hataya düşersiniz. Buna yanlış benzetme safsatası diyoruz. Buna dair ayrıntılı bir analizi ise şu cevapta bulabilirsiniz. Yani evet, kendiliğinden form değişebilir. Tanrı'nın varlığı veya yokluğundan ve bu sizin harfleri yazmanızdan veya yasa ile iş yapmanızdan tamamen farklı bir durumdur.
Kısacası şu anda bilmiyoruz, belki hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Zaman gösterecek (ya da gösteremeyecek)... Ama sadece Tanrı ya da sadece maddesel form açıklamasını gösterip mantıksal safsatalar ile hatalı benzetmeler kurup "Bakın bu mantıklı ve gayet açık, diğeri ne kadar saçma!" diyemeyiz. Biz bilmiyoruz, siz de bilmiyorsunuz. Bilmediğimiz için bütün olasılıklar eşit sayılmalıdır (hatta olasılık bile konuşmamalıdır.) çünkü birinin diğerine göre daha olası olduğunu gösteren hiçbir veri yok. O yüzden inançlarınız ya da felsefi pozisyonlarınız sebebi ile "Bu kadar konuşuyoruz ama aslında çok açık çok belli, cevabı biliyorum, açıklayayım, benim inancım şöyle diyor. Felsefi görüşüm bu." demek de hatalıdır. "Her Şey Nereden Geldi: Neden Hiçbir Şey Yerine, Bir Şeyler Var?" yazısını da önermiş olayım.