Evrim hem bir yasadır hem de bir teoridir. Yasaya "evrim", teoriye "Evrim Teorisi" denmektedir. Bu ikisi birbiriyle karıştırılmamalıdır. Bu, evrime özgü bir durum değildir; bilimsel teorilerin hepsi için geçerlidir.
Ayrıca bilimde teoriler ispatlanınca kanun olmazlar; bu yaygın bir yanlış inançtır (ve ne yazık ki okullarda da bir dönem bu şekilde, hatalı bir biçimde okutulmuştur).
Evrim Yasası
Bilimsel anlamıyla "yasa" (kanun, ilke, prensip, vb. isimlerle de anılır), Evren'e dair doğrudan veya enstrümanlar kullanarak gözleyebildiğimiz veya kaydedebildiğimiz olgulardır (gerçeklerdir). Bir yasanın değişmesi için Evren'in dokusunun değişmesi veya bu dokuya yönelik gözlemlerimizin hatalı olduğunun anlaşılması gerekir.
Evrim, bir doğa yasasıdır. Bizim onu anlamamızdan bağımsız olarak vardır, işler ve canlıları değiştirir. Biz onu incelesek de, incelemesek de evrim var olmayı sürdürecektir. Dolayısıyla buna "evrim yasası", "evrim kanunu", "evrim ilkesi" ya da "evrim olgusu" denebilir. Ancak bu tür terimlerle uğraşmamak için kısaca "evrim" denmektedir.
Evrim, bir durum bildirimidir: Canlı popülasyonlarının gen ve özellik dağılımları nesiller içerisinde değişmek zorundadır. Buna evrim denir. Nokta.
Ancak görülebileceği gibi, evrim yasası kendi başına "neden" ya da "nasıl" bu şekilde olduğunu anlayamayacağımız bir kavramdır. Evrim bize sadece "ne" olduğunu söyler.
Evrimin ne olduğuyla ilgili bundan daha uzun ama yine de oldukça kısa bir açıklama için buradaki yazımızı okuyabilirsiniz.
Evrim Teorisi
Bilimsel anlamıyla "teori", bu yasa veya yasalara yönelik olarak yoğun bir şekilde test edilen, eleştirilen, sınanan ve bilimin ve zamanın bu zorlu testlerini başarıyla geçebilen açıklamalar bütünüdür. Dolayısıyla bilimsel bir teori, kanunlardan daha alt seviyede değildir; tam tersine, doğa kanunlarını birleştirip, onları bir bütün olarak izah edebilen, daha kapsamlı ve güçlü bir şekilde açıklayabilen bir izah sistemidir.
Evrim Teorisi, doğadaki evrim yasasını anlama çabamızla oluşturduğumuz yöntemler, veriler, analizler bütünüdür. Evrim Teorisi, evrimin "neden" ve "nasıl" olduğunu inceler. Canlıların ne yöntemlerle evrim geçirdiğini, bu evrime neden olan diğer kuvvetlerin nasıl işlediğini, gen dağılımlarını etkileyen özelliklerin neler olduğunu araştırır, bunlar içerisindeki bağlantıları kurar ve elimizdeki detaylı açıklamaları geliştirir. Evrim Teorisi, genellikle bir "çatı terim"dir ve içerisinde birçok diğer teoriyi barındırır. Örneğin nükletitler üzerindeki mutasyonların dağılımlarının değişimini inceleyen teorilerden birisi Nötral Evrim Teorisi'dir. Evrimin ekolojiyle ilişkisini inceleyen teorilerden birisi r/K Seçilim Teorisi'dir. Hangi canlıların gelecek nesilleri oluşturacağını inceleyen teoriler arasında Doğal Seçilim Teorisi, Cinsel Seçilim Teorisi, vb. bulunur. Hatta Cinsel Seçilim Teorisi altında bile birçok alt-teori bulunur: Kızıl Kraliçe Teorisi, Kaçak Özellik Seçilimi Teorisi gibi...
Darwin'in Evrim Teorisi, neredeyse son 200 yıldır bilimin ve zamanın zorlu testlerini başarıyla geçmektedir ve bugüne kadar onu çürüten tek bir bulguya bile rastlanamamıştır. Tam tersine, bilimin hemen her alanında (fizik, jeoloji, kimya, moleküler biyoloji, mühendislik, vb.) devrimler ve paradigma değişimleri yaratmış, insanın kendisine ve Dünya'daki yaşama dair uzun süredir cevapsız kalan sorularını bilimsel olarak yanıtlamayı başarmıştır.
Evrimsel Biyoloji
Tüm bunları araştıran bilim dalına ise evrimsel biyoloji denir. Evrim Teorisi ile evrim arasındaki farkları daha iyi öğrenmek için buradaki veya buradaki yazımızı okuyabilirsiniz.
Fizikten Bir Örnek: Kütleçekimi
Daha iyi anlamak için, kütleçekimini düşünün: Kütleçekimi (cisimlerin birbirine doğru hareket eğilimi), tıpkı evrim gibi bir doğa yasasıdır. Biz onu incelesek de, incelemesek de, anlasak da, anlamasak da vardır ve sürekli işler. Newton'un Kütleçekim Teorisi, Einstein'ın Görelilik Teorisi, Kuantum Kütleçekim Teorisi, bu doğa yasasını inceleyen, neden ve nasıl bu şekilde olduğunu işleyen teorilerdir. Bu teoriler olmaksızın, kütleçekiminin nasıl çalıştığını anlamamız imkansızdır. Tıpkı Evrim Teorisi olmaksızın, evrim yasasının nasıl çalıştığını anlayamayacak olmamız gibi...
Bir teori, yeni veriler ve bulgular ışığında çürüyebilir, değişebilir veya gelişebilir; ancak uzun süreler boyunca yanlışlanamayan teoriler nadiren tamamen terk edilir: Einstein'ın Görelilik Teorisi, kendisinden önce yüzlerce yıl boyunca kullanılan Newton'un Kütleçekim Teorisi'nin hatalarını ve dar kapsamını ekarte etmiştir; ancak Newton'un teorisi halen uçak, köprü, bina, araba ve nice teknolojinin yapımında ve belli alanlarda fiziksel olayların izahında kullanılmaktadır. Yani teoriler birbirini kapsayabilir, dışlayabilir, güçlendirebilir, zayıflatabilir. İşte tüm bu teorileri, bu teoriler üzerine çalışan, deliller arayan, deneyler yapan insanları içeren bilim dalına ise Fizik (kimi zaman daha spesifik olarak "Kütleçekim Fiziği") denir.