Değişken Koalisyon Psikolojisi: Siyaset, Türümüz İçin Neden Bu Kadar Önemli?
İnsanlar, Yarın Düşmana Dönüşecek Dostlar Edinmekte Çok İyiler ve Bu, Evrimimizin Bir Parçası Olabilir!
2017 yılının Temmuz ayında Donald Trump'ın oğlu Trump Jr., 2016 yılında ABD başkanlığı Demokrat adayı olan Hillary Clinton'a çamur atacak malzeme olduğunu iddia eden bir Rus avukatla görüştüğü için geniş çapta eleştirilere maruz kaldı. Başkan Donald Trump buna yanıt olarak şu tweet'i attı:
Çoğu politikacı, bir rakip hakkında bilgi almak için oğlumun katıldığı toplantıya giderdi. Politika zaten budur!
Haklı mı? Trump kampanyasının eylemleri her zamanki gibi basit bir politika mıydı? Bu soruyu cevaplamak için, insanları bu tür politik hayvanlar yapan şeyi tam olarak düşünmemiz gerekir. Eski atasözü belki de hiç bugünkünden daha uygun olmamıştı:
Siyaset, ilginç yatak arkadaşlarını doğurur.
Şartlar değiştikçe sadece profesyonel politikacılar değil, ortalama vatandaşlar da yeni koalisyonlar kuruyorlar.
2012 yılında tekrar seçilmek için yarışan Başkan Barack Obama'yı destekleyen, ancak 2016 ABD başkanlık seçimlerinde Donald Trump'a oy veren seçmenler bunun iyi bir kanıtıdır. The Washington Post'a göre, ABD'de 200'den fazla ilçe, 2012 yılında Obama'yı destekledi ancak son seçimlerde Trump'ın peşine takıldılar. İnsanların fikirlerinin böyle bir anda değişmesi, siyasi aktivistleri öfkelendirebilir veya iş işten geçtikten sonra siyasi yorumcuların çok çeşitli açıklamalarda bulunması için ilham verebilir; ancak insanların ittifakları nasıl kurup dağıttıkları konusundaki bu tür değişkenlik, işbirliği-odaklı, daha doğrusu politika-odaklı bir tür olmamızın anahtarıdır.
Buna "değişken koalisyon psikolojisi" diyoruz. Bu, .eşitli sosyal gruplarla güçlü bağlar kurabilmek, ama işimize geldiğinde bu bağları koparıp diğer gruplara geçebilme becerisidir. Bu yetenek, evrimin bir sonucudur. Bireyler birbirleriyle rekabet ettiklerinde, bunu genellikle paylaştıkları ideoloji, dil, dini inançlar veya giyim kuşam gibi kültür özelliklerini, grupların bir parçası olarak yaparlar. Kültürel olarak tanımlanmış gruplar arasındaki rekabet, kültürel grup seçilimi olarak bilinen kavrama yol açar. Bazı gruplar, diğerlerine göre daha başarılıdır. Bunu birbiriyle rekabet halindeki dinlerden ve ulus-devletlerden spor takımlarına ve KOBİ'lere kadar her yerde görürüz. Türümüzün iyiliği, çoğu zaman, ait olduğumuz grubun iyiliğine bağlı olduğu için, bireyler üzerinde daha başarılı olan grupları tespit edip onlara kendilerini adamak yönünde bir baskı oluşur.
Bununla birlikte, bu gruplar kültürel açıdan tanımlandıkları için, genellikle geçirgendirler. Zaman geçtikçe, bu gruplara dahil olan insanlar da değişir. Örneğin, insanlar bir dinî tutumunu değiştirdiğinde veya destekledikleri siyasi partiyi değiştirdiklerinde, kültürel olarak tanımlanmış bir gruptan diğerine geçerler. Kültürel olarak tanımlanmış grupların geçirgenliği böylece insan psikolojisi üzerinde başka bir seçici güce yol açar: Başarılı gruplarla müttefik olmanın yararlı olması bir yana, aynı zamanda daha iyi bir grubun da her an ortaya çıkabileceği olasılığına açık olmak da iyi bir fikirdir.
Bu konuya birbirini tamamlayan iki perspektiften yaklaşacağız: Bir evrimsel antropolog olan Lee Cronk, insanların özellikle de insan olmayan kuzenlerimize nazaran nasıl bu kadar işbirliğine yatkın olacak biçimde evrimleştiğini araştırmaktadır. Beth Leech ise, spesifik gerçek dünya vakalarında işbirliğinin nasıl işlediğini araştıran bir siyaset bilimcidir. Özellikle Washington, D.C.'de sık sık rekabet eden ama bazen de işbirliğine dayalı çıkar yapma bağlamları hakkında işbirliğinin nasıl çalıştığına dair araştırmalar yapmaktadır. "Grand Central'daki Toplantı’da: İşbirliğinin Sosyal ve Evrimsel Köklerini Anlamak" isimli kitaplarında ve Cognitive Systems Research dergisindeki makalelerinde ayrıntılı olarak tartıştıkları gibi, politikayı bildiğimiz gibi yapan türümüzün değişken koalisyon psikolojisidir.
Koalisyon Psikolojisi Nedir?
Bu fikri tam olarak anlamak için bir adım geriye gitmeli ve temel olarak aldığımız konsepte, koalisyon psikolojisine bakmalıyız. Sosyal psikoloji araştırmaları, insan zihninin koalisyonları aramaya yatkın olduğunu defalarca göstermiştir. Günümüz etik panelini aşmakta güçlük çekebilecek klasik bir çalışmada, 1950'lerin başında çalışan bir grup sosyal psikolog, Oklahoma'daki bir izci kampında iki ayrı kabinde yaşayan erkek çocuklarını inceledi. Araştırmacıların hangi erkek çocukların hangi gruba girdiği konusunda keyfi seçimler yapması gerekiyordu. Grup üyeliğinin rastgele seçimine rağmen, iki grup birbirlerinin varlığının farkına vardıklarında, gruplarını hızla “Kartallar” ve “Çıngıraklıyılan” olarak etiketleyerek, güçlü koalisyonlar kurdular. Aynı zamanda, rekabetçi ve yarışmacı bir ruha büründüler; öyle ki karşılıklı düşmanlıkları birkaç noktada yumruklaşa kavgalara dönüştü.
Futbol Fanatizminde İşbirliği
Diğer çalışmalarda, insanların daha kontrollü ortamlarda güçlü koalisyonlar oluşturmasının şaşırtıcı derecede kolay olduğunu göstermiştir. Örneğin, 1970'lerde öncü sosyal psikolog Henri Tajfel ve meslektaşları, insanların Paul Klee ve Wassily Kandinsky’ye ait resimleri oylamalarını istediler. Daha sonra katılımcıları görünürde tercihlerine göre iki gruba ayırdılar; ancak gerçekte tercihlerine göre ayrılmamışlardı. Daha sonra kendi grup üyeleri ile diğer grup üyeleri arasında bir miktar para bölmeleri istenen denekler, kendi gruplarının üyelerine daha fazla para verdiler. Cronk bu deneyi her yıl işbirliği üzerine öğrettiği bir sınıfta tekrarlar ve her zaman bir büyü gibi çalışır.
Daha yakın zamanlarda, İngiltere'de sosyal psikologlar futbol taraftarlarının koalisyon psikolojisi üzerine eğildiler. Kendilerini Manchester United (MU) taraftarı olarak tanımlayan katılımcılara, takımla ve diğer taraftarlarla özdeşleşme hislerini pekiştiren bir dizi anket verildi. Daha sonra çalışmanın ikinci bölümü için kampüste farklı bir binaya yürünmesinin gerekli olduğu söylendi. Onlar yürürken, kendisine koşucu rolü verilen bir kişi yanlarında düştü ve acı içinde bağırdı. Koşucu rolündekilere üç forma verilmişti: Manchester United forması, düz bir gömlek ve MU'nun ezeli rakibi Liverpool Football Club'ın (FC) logosuyla damgalanmış bir gömlek. Manchester taraftarının düştüğünü gören katılımcılardan biri hariç hepsi onun yardımına koştu; ama düz gömlekli bir kişinin düştüğünü gören katılımcıların sadece üçte biri onun yardımına koştu. Liverpool taraftarına yardım edenlerin sayısı ondan da azdı!
Şu ana kadar bunun gösterdiği tek şey, koalisyon kurma yatkınlığımızın ne kadar güçlü olduğu... Ama çalışmanın ikinci aşaması, insan aklının ait olduğumuz grupları tanımlamada ne kadar esnek olabileceğini gösterdi. Bu durumda, araştırmacılar yine Manchester United taraftarlarına odaklandılar; ama onlara özellikle Manchester taraftarları yerine, genel olarak futbol taraftarları olma duyguları ile ilgili anketler verdiler. Bu kez hem Manchester United formalı hem Liverpool FC formalı hem de düz gömlekliye yardım miktarı yüksek oranlarda çıktı. Bu çalışma, insanların grup kimliklerinin kolaylıkla manipüle edilebilir olduğunu göstermiş oldu.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Conambo Köylülerinde İşbirliği
Antropologlar koalisyon oluşturma değişkenliğimizi de göstermeyi başarmışlardır. 1990'ların başında, Fullerton California Eyalet Üniversitesi'nden profesör John Q. Patton, küçük ölçekli savaşların hâlâ yaygın olarak devam ettiği bir ortam olan Ekvador Amazonundaki Conambo köyünde kurulan koalisyonları inceledi. Resmi bir soy veya şefe sahip olmadıkları için, Conambo'daki politik durum sürekli olarak ve öngörülemeyen şekillerde değişiyordu. Böyle bir ortamda, erkekler arasındaki koalisyonlar önem kazanmaktadır ve bu işbirlikleri sık sık yeniden müzakere edilir. Diğer birçok toplumda, erkek koalisyonuna üyelik büyük ölçüde akrabalık bağları ile belirlenmektedir. Bununla birlikte, Conambo'daki yeni evliler, genellikle erkeğin ailesinden ziyade kadının ailesiyle bir arada yaşayacak şekilde taşındıkları için, topluluktaki yetişkin erkekler genellikle birbiriyle akraba değildir veya sadece uzaktan akrabadırlar.
1990'ların başında Conambo'da iki farklı etnik grup vardı: Achuar ve Quichua. Ancak şaşırtıcı bir şekilde, bu etnik kimlikler koalisyon bağlarını belirlemedi. Conambo'daki erkekler, akrabalık ya da etnik kökene göre ittifaklar kurmak yerine, kendi gruplarını oluşturmalarına yardım etmek için karşılıklı dayanışmaya güvendiler. Bilirsiniz, “Son zamanlarda sen bana yardım ettin, dolayısıyla eğer işler şiddete dönerse, ben de senin tarafını tutacağım.” şeklinde... Sonuç olarak, iki büyük koalisyon köyü oluştu: Birinde 12 hane, diğerindeyse 13 hane vardı. Her koalisyona bir etnik grup hâkim olsa da, her biri her iki etnisiteyi de temsil eden insanlardan oluşuyordu.
Patton'un söylediğine göre, Conambo'da bu çalışmayı yürüttüğünden beri çok şey değişmiş. Bir e-postada şöyle diyor:
O zamandan beri siyasi dengelerde çok sayıda değişim yaşandı. Artık Conambo'daki koalisyonlar, 1990'ların başlarında olana nazaran etnik açıdan daha az karışık.
Böylece, Oklahoma'daki öğrenciler, İngiltere'deki futbol taraftarları ve dünyadaki herkes gibi, Conambo halkının da değişen koşullara bağlı yeni koalisyon kurma ve reformlara gitme konusunda usta oldukları görülmüştür.
Tüm Bunlar Siyaset Açısından Ne Anlama Geliyor?
Hem sosyal psikolojiden hem de antropolojiden elde edilen bu tür bulgular, 2016 seçimlerinin sonuçlarını ve politik davranışımızla ilgili diğer pek çok şeyi anlamamıza yardımcı olabilir. 2016'da gördüğümüz ve Amerikan tarihi boyunca defalarca gördüğümüz oy değişimleri, bir sapkınlığı değil, bir adaptasyonu temsil ediyor. Politik bağlılıkları değiştirme ve değişiklik yararlı olmadıysa tekrar geri dönme yeteneğimiz, müttefiklerimizin kim olduğuna karar vermek gibi psikolojik olarak değişken olma yeteneğimizle mümkün olmaktadır.
Bu araştırma, Trump kampanyasının bazı üyelerinin belirli eylemlerine ne ışık tutabilir? Belki de Başkan Trump, geçerli bir noktaya değindi: Birinin politik hedeflerine acilen ulaşması için, eski düşmanlarla birlikte çalışması, "normal" politikanın bir parçasıdır.
Sorun şu ki, bu davadaki siyasi hedef, ABD başkanlık seçimleriyle ilgilidir. Trump kampanyasının farkına varmadığı şey, Trump ve Clinton kampanyasının büyük bir koalisyonun üyesi olduğu sistemdir: Yani ABD'nin demokratik hükümet sistemi... Bu sistem, ABD'nin rekabet dolu bir dünyada varlığını sürdürebilmesi için seçimleri de içermektedir (ve tabii Rusya Federasyonu'nun bariz bir şekilde antidemokratik faaliyetleri de dahil olmak üzere). Bu sistemin var olma amacı, bir tarafın kazanmak için herhangi bir şeyi yapabilmesinin önüne geçmektir.
Trump'ın temsilcileri, Ruslarla bir araya gelerek, kendi çıkarlarını daha da ileriye götürmek amacıyla faaliyet gösterdikleri ve bağlı oldukları büyük koalisyonun istikrar ve refahını baltalama riskine giriştiler. Belki de Trump ve ekibi, Manchester United taraftarlarından bir ders almalıdır: Söz konusu olan sadece Liverpool FC ile rekabet olduğunda, buna göre taraf tutmak anlaşılırdır. Ancak Trump ve ekibinin, diğer bir sporun taraftarları (mesela kriket?) karşısında futbol taraftarları söz konusu olduğunda, Liverpool taraftarlarının bile bir müttefik olabileceğini anlamaları gerekiyor.
Eğer Trump kampanyası, daha çok Manchester United taraftarı gibi düşünseydi, seçimleri kazanmak istedikleri kadar, sadakatlerinin ABD için olması gerektiğini de fark ederlerdi. Yaklaşık 50 yıl önce, başka bir siyasi aday olan Hubert Humphrey, bunu anlamıştı. Sovyet Büyükelçisi Anatoly Dobrynin kampanyasına mali açıdan yardım etmeyi teklif ettiğinde bunu reddetmişti. The Washington Post'un yazdığı gibi, Dobry, anılarında şöyle yazıyor:
Söylemeliyim ki Humphrey, sadece çok zeki değil, aynı zamanda akıllı da bir adamdı. Neler olduğunu hemen anladı.
Sonuç
Kısa vadede, Trump kampanyasının stratejisi işe yaramış gibi görünüyor: Halk oylamasını kaybetmesine rağmen, Seçmenler Kurulu'nun (İng: Electoral College) oyunu kazandı ve ABD başkanı oldu. Rusya'nın seçimlere müdahalesinin Trump davasına ne kadar yardımcı olduğu belirsizliğini koruyor; ancak Trump kampanyasının siyasi normları hiçe sayması, özellikle de ana destekçileri arasında ekibine iyi hizmet ediyor gibi görünüyor.
Bu davranışı, kültürel grup seçimi açısından nasıl değerlendiririz? Trump ve koalisyonu sadece siyasi kampanyalar arasındaki mücadelenin dar bağlamı açısından faaliyet gösteriyor gibi görünüyor. Göz ardı ettikleri şey, farklı politik sistemler arasında küresel rekabetin çok daha geniş bir bağlamında faaliyet gösteriyor olduklarıdır. Daha geniş bir seviyede baktığımızda; tweet fırtınaları, uzun süredir devam eden müttefikleri küçümsemesi ve ABD yönetim sistemine açıkça ve tarihsel bir düşmanlığı olan ülkelerle aynı yatağa girmesi, Washington yönetiminin bu tarz inovasyonlara ayak direme yöntemi gibi gözükmektedir.
Trump kampanyasının eşi görülmemiş yaklaşımları ile yerleşik sistemin normları arasındaki mücadele, sonunda mahkemelerde veya Kongre önünde sonuçlanabilir. Ancak şu anda bu yarışmanın ana arenası, kamuoyudur. Bu bağlamda anketler, Trump'ın modern seçim tarihindeki herhangi bir başkanın görev süresi boyunca sahip olduğu en düşük onay değerleri ve en yüksek ret oylarıyla kötü bir performans gösterdiğini gösteriyor. Bu modelin 2018 ve 2020 seçim dönemlerinde devam edip etmeyeceğini tahmin etmek çok zor. Rus hükümetinin 2016’da ABD'ye karışması ile ilgili muhtemel müdahalesini araştırmak üzere atanan özel danışman Robert Mueller'in bulguları, başkanlık seçiminin nihai sonucunu belirlemeyebilir.
Koalisyon psikolojisinin esnek doğası göz önüne alındığında, gelecekteki pek çok şey, seçimlerde seçmenlerin çoğunluğununun kendilerini bir partizan olarak mı, yoksa daha ziyade bir Amerikalı olarak mı tanımlayacaklarına kalmıştır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 16
- 6
- 5
- 4
- 4
- 3
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Sapiens | Arşiv Bağlantısı
- B. L. Leech, et al. (2017). Coordinated Policy Action And Flexible Coalitional Psychology: How Evolution Made Humans So Good At Politics. Cognitive Systems Research, sf: 89-99. | Arşiv Bağlantısı
- H. Tajfel, et al. (1971). Social Categorization And Intergroup Behaviour. European Journal of Social Psychology, sf: 149-178. | Arşiv Bağlantısı
- M. Levine, et al. (2005). Identity And Emergency Intervention: How Social Group Membership And Inclusiveness Of Group Boundaries Shape Helping Behavior. Personality and Social Psychology Bulletin. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 17:09:24 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/8300
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Sapiens. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.