Sekonder Metabolit Nedir? Bitkilerin Savunma Sisteminin Önemli Bir Parçası, Kanser Tedavisinde Nasıl Rol Oynar?
Tarihsel olarak bitkilerin ürettikleri bileşikler, primer (birincil) metabolitler ve sekonder (ikincil) metabolitler ikiye olarak ayrılmıştır:[1] Primer metabolitler, birçoklarınca yaygın olarak bilinen basit şekerler, amino asitler, proteinler ve nükleik asitlerdir. İsimlerinden de anlaşılacağı üzere primer metabolitler, tüm bitki hücrelerinde bulunurlar ve diğer tüm canlılar gibi, bitkilerin de var olabilmesinin temelinde yatan biyomoleküllerdir.
Sekonder metabolitler ise, alkaloidler (amin yapısında) , terpenoidler (C5H8 (izopren) türevleri) ve fenolikler (fenol türevleri) olmak üzere 3 başlıkta sınıflandırılır. Primer metabolitlerin aksine sekonder metabolitler, bir zamanlar "artık ürünler" olarak görülmekteydi. Oysa şimdi, onları üreten bitkilerin hayatta kalması ve üretimi için önemli kabul edilmektedir.
Sekonder metabolitler de bitkininin hayatta kalmasını sağlayan organik moleküller olarak, tanımlanmalarının hakkını verirler. Birçoğu sinir sistemimizdeki nörotransmitterlerin işlevine benzer şekilde, bitkilerde bitkilerin uyarılara cevap vermesini sağlayan kimyasal sinyaller olarak işlev gösterirler. Diğerleri de savunmada, radyasyona karşı korunmada, polen yayılımında ve daha birçok görevi yerine getirirler.
Bu görevlerin yerine getirilmesi basit değildir. Bunun sebebi, sekonder metaboliti oluşturan yeterli yapısal karmaşıklığa sahip olan organik moleküllerdir. Bu organik moleküllerin çeşitliliği, sekonder metabolitlerin de çok çeşitli olmasına neden olur. Sekonder metabolitlerin 100.000'den fazla çeşidinin (varyetesinin) olduğu düşünülmektedir ve bu, bir molekül grubu için fazlasıyla büyük bir çeşitlilik demektir.[2] Bu çeşitlilik sayesinde sekonder metabolitler benzersiz karbon iskeletlerine ve fonksiyonel grupların çeşitliliğine sahip olabilirler.
Ancak bu benzersiz çeşitliliğe sahip olan sekonder metabolitler, bitkinin ömrü boyunca her zaman üretilmezler. Üretimleri, bitkinin gelişiminin belirli evresinde, sadece belirli hücre, doku veya organlarda olur.[1] Örneğin fitoaleksinler, sadece yaralanmadan sonra üretilen antimikrobiyal bileşiklerdir. İşte tam da bu nedenle, yani özelleşmiş hücre tiplerinde ve bitkinin farklı gelişim evrelerinde sentezlenmelerinden ötürü, ekstraksiyonları ve saflaştırılmaları oldukça zordur.[3] Bu nedenle de sekonder metabolitler, primer metabolitlerden biyosentetik yol ile üretme, kültür ortamında üretme gibi farklı yollar izlenerek üretilirler.
Üretimlerinin zor olması sizi yanıltmasın! İkincil metabolitler, ilaç gelişimi için mükemmel araçlardır. Dolayısıyla modern ilaçlarda onları görmek kaçınılmaz.
Kanser Tedavisinde Bitki Sekonder Metaboliti
Tarih boyunca bitkiler, geniş bir biyoaktivite yelpazesi sergileyen zengin bir sekonder metabolitlerin kaynağı olmuştur. Neredeyse her yıl, bitkilerden birkaç yeni sitotoksik sekonder metabolit izole edilir ve kanserli hastalıklara karşı savaşmak için keşfedilecek yeni ilaç olanaklarının kaynağını oluşturur. Ancak bu doğal bileşiklerden bazılarının benzersiz antikanser etkileri olmasına rağmen, fizikokimyasal özellikleri (örneğin sınırlı biyoyararlanım) ve toksisiteleri nedeniyle, klinik uygulamada kullanılması mümkün değildir. Öte yandan sekonder metabolitlerden meydana gelen bitkiler, ilaç gelişimi için oldukça iyi birer başlangıç noktası olabilirler. Bu nedenle bu ümit verici bileşiklerin kimyasal yapısı değiştirilerek, ilk başta olumsuz olarak değerlendirilen birçok özellikleri modern bilim sayesinde amaca uygun olarak iyileştirilir.
Tüm bunlara rağmen, bitkilerdeki bu bileşiklerin çok azı, bilimin zorlu ve uzun testlerinden başarıyla geçip, insanlara ulaşacak biçimde klinik kullanım seviyesine erişmeyi başarabilir. Şimdi bu süreçleri başarıyla atlatmış, en bilinen bileşiklerden ikisine bir bakış atalım.
Paklitaksel
Taxol marka adı altında 1993 yılından itibaren bilinen; meme, yumurtalık ve akciğer kanserlerinin tedavisinde kullanılan en aktif kanser ilacıdır. Taxus brevifolia (Pasifik porsuğu) ağacının kabuğundan izole edilen Paklitaksel, bir diterpenoiddir. Paklitakselin keşfi, kanser tedavisi için oldukça umut verici bir örnektir. Yüksek aktivitesi ve etki mekanizması olan tübülin montajı teşviki (mikrotübüllerin normal işlevine müdahale ederek etkisini gösterir) , antikanser ilaç keşfinde yeni bir çağın kilometre taşıdır. Albert Einstein Tıp Fakültesi Moleküler Farmakoloji Bölümü'nden Dr. Susan Band Horwitz şöyle diyor:[4]
Taxol'ün kimyasal yapısı benzersiz ve bana çok ilginç geldi... Bir ay içinde, hücrelere bir şeyler yapan, başka hiç kimsenin görmediği, küçük bir molekülle meydana gelen çok ilginç bir molekülümüz olduğunu anladık. Çok heyecan vericiydi.
Başarılı klinik denemelere rağmen, ilacın üretimi çok pahalıydı ve ekolojik maliyet çok yüksekti. Ayrıca en önemlisi, kabuğu hasat etmek, ağacı öldürüyordu. Bu zorlukların üstesinden gelmek için, dünyanın dört bir yanındaki araştırmacılar, bileşiğin sentetik bir formunu geliştirmek için yarıştı. Taxol, bu gelişmelerden sonra üretildi.
Paklitaksel, kanser tedavisinde yeni uygulama sistemlerinin geliştirilmesinden ve diğer antikanser ilaçlarla kombinasyon halinde uygulanmasından dolayı, eczacılık endüstrisinin satış rekorları kıran bir ürünüdür. Bu bileşiğin başarısı bununla da sınırlı değildir. Sedef hastalığı ve botulinum nörotoksini inhibe edici gibi diğer tedaviler için klinik çalışmalarda kullanılmıştır.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Vinkristin
Catharanthus roseus (Madagaskar deniz salyangozu) bitkisinin yapraklarından elde edilen doğal olarak oluşan bir alkaloiddir. 1963 yılında, Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), kanseri tedavi etmek için Vinkristin'in klinik kullanımını onaylamıştır. Hatta bu, kurum tarafından onaylanan ilk bitki kökenli antikanser ajanlarından biriydi.
Yetişkinlerde kemoterapide, esas olarak ise akut lenfoblastik lösemiye karşı pediatrik onkoloji pratiğinde kullanılmıştır. Tedavide kullanılmasının hayatta kalma oranını %80 dolaylarına çıkardığı gözlenmiştir. Ancak Vinkristin, düşük doğal oluşuma sahiptir; bu nedenle de ekstraksiyonu zor ve pahalıdır. Bu durum, Vinkristin üretimini artırmak için umut verici stratejiler bulmayı amaçlayan yoğun bir araştırma çabasını tetiklemiştir.
Peki tam olarak Vinkristin kanserli hücreleri nasıl etkiler? Vinkristin, konsantrasyona bağlı bir şekilde hücrelerin bölünmesini etkileyebilir. Vinkristin mitotik iğ mikrotübüllerinin temel bileşeni olan tübülin proteini ile etkileşime girer ve polimerizasyonunu inhibe eder. Bu mekanizma da mitozun baskılanmasıyla sonuçlanır. Bu da aktif olarak bölünen hücrelerin ölümüne yol açar.
Sonuç
Bitki basit yapılı görünse de aslında çok karmaşık canlılardır. Bugün bile üretemeyeceğimiz mükemmel bir karmaşıklığa sahip olan molekülleri üretirler. İşte bu moleküller bugün bilimin ışığında üretilen ilaçların temelidir. Yukarıda verdiğimiz temsili örneklerden anlaşılacağı gibi bu karmaşık moleküller yeni antikanser etki mekanizmaları ile yeni klinik ilaçların geliştirilmesini sağlayan uygun antikanser moleküllerdir. Gittikçe de daha etkili uygulama sistemleri kullanılarak farmakolojik potansiyelleri artırılır. İlerleyen zamanlarda da gelişen teknolojiyle birlikte onları ilaçlarda daha fazla görmemiz çok mümkün.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 8
- 4
- 2
- 2
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: International Journal of Molecular Sciences | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b R. F. Evert, et al. (2016). Raven Bitki Biyolojisi. ISBN: 9786053555186. Yayınevi: Palme. sf: 30.
- ^ F. Alaca, et al. (2012). Sekonder Metabolitlerin Bitkiler Açısından Önemi. Ziraat Mühendisliği. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Ankara Üniversitesi Açık Ders Malzemeleri. Sekonder Metabolitler. (26 Şubat 2021). Alındığı Tarih: 26 Şubat 2021. Alındığı Yer: Ankara Üniversitesi Açık Ders Malzemeleri | Arşiv Bağlantısı
- ^ National Cancer Institute. A Story Of Discovery: Natural Compound Helps Treat Breast And Ovarian Cancers. (31 Mart 2015). Alındığı Tarih: 26 Şubat 2021. Alındığı Yer: National Cancer Institute | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 31/10/2024 09:22:08 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10211
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.