Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Sahra Çölü, Bir Zamanlar Sulak ve Yeşil Bir Araziydi... Gelecekte Tekrar Olacak!

Jeolojik, Paleontolojik ve Arkeolojik Veriler, Sahra Çölü'nün Antik Su ve Orman Biyoçeşitliliğine Işık Tutuyor!

Sahra Çölü, Bir Zamanlar Sulak ve Yeşil Bir Araziydi... Gelecekte Tekrar Olacak! PBS
Kuzey Afrika'daki Büyük Sahra Çölü'nün Yeşillenmesi Üzerine Bir Rekonstrüksiyon
6 dakika
18,472
Tüm Reklamları Kapat

Daha önceki yazılarımızda, çöllerin ne olduğunu ve nasıl oluştuklarını genel hatlarıyla incelemiştik. Bu yazımızda ise, daha spesifik olarak, Sahra Çölü'nün ne zaman ve nasıl oluştuğunu öğreneceğiz. Ama ilk önce, Sahra Çölü hakkında bildiklerimizi gözden geçirelim.

Sahra Çölü, kutup bölgeleri haricinde kalan coğrafyalardaki çöller arasındaki en büyük yüzölçümüne sahip çöldür. Öyle ki, neredeyse Kuzey Afrika'nın tamamını kaplamaktadır. Büyüklüğü hakkında ufak bilgiler vermek gerekirse; yayıldığı alan, yaklaşık olarak 8.600.000 kilometrekare olarak ölçülmektedir[1] - ki bu büyüklüğü, Türkiye'nin sahip olduğu 783.562 kilometrekarelik yüzölçümü ile kıyaslayacak olursak, yüzölçümünün Türkiye'nin yaklaşık olarak 11 katına karşılık geldiğini görebiliriz! Büyüklüğü dışında diğer dikkat çekici özelliği ise, barındırdığı canlı yoğunluğunun oldukça az olmasına karşın, oldukça çetin çevresel şartlara sahip olduğu için, üzerinde yaşayan seyrek canlılarda evrimleşen benzersiz adaptasyonlardır. Buna güzel bir örnek olarak çöl tilkisi verilebilir.

Sahra Çölü'nün Oluşma Nedeni ve Elde Edilen Çeşitli Bulgular

Sahra Çölü'nün neden ve nasıl oluştuğu sorusu her zaman merak edilen bir soru olmuştur. Öyle ki, bu sorunun cevabını bulabilmek için, başta klimatoloji (iklimbilim) ve jeoloji (yerbilim) olmak üzere çok çeşitli bilim dallarından ve onların elde ettiği bulgulardan yararlanmaktayız.

Tüm Reklamları Kapat

Paleoklimatolojik ve Jeolojik Bulgular

Dünyanın Yalpalama (Presesyon) Hareketi

Paleoklimatologlar, Sahra Çölü'nün oluşumuyla ilgili soru işaretlerine 2019 yılında Science Advances dergisinde yayınladıkları bir makalede cevap getirmeye çalışmışlardır:[2] Araştırmacılar, Batı Afrika kıyılarının okyanus tabanından, analiz etmek üzere tortu çekirdekleri çıkarttılar ve toryum izotopunun konsantrasyonunu kullanarak tortu çekirdeklerinin barındığı jeolojik katmanlardaki çöl kumunun ne oranda biriktiğini incelediler. Bu çalışma sonucunda, Sahra Çölü'nün oluşum nedeninin, Dünya'nın Güneş'in yörüngesinde dönüşü esnasında, yaklaşık her 20.000 yılda bir tekrar eden döngülere sahip "yalpalama hareketinden (presesyon)" kaynaklandığını gösterdiler. Buna ek olarak, en son yaşanan çölleşme döneminin günümüzden 11.000 yıl öncesinden başlayıp, 5.000 yıl öncesine kadar devam ettiğini tespit ettiler.

Bu presesyonun, Sahra Çölü'nün oluşumunu nasıl tetiklediğini biraz daha açacak olursak: Dünya, Güneş'in etrafında dönerken kusursuz bir sabitlikte değildir; yaklaşık her 20.000-27.000 yılda 1 tam tur yalpalamaktadır (bu, her 72 yılda 1o'ye karşılık gelmektedir). Dünyanın eksen eğikliği dolayısıyla Güneş ışınlarının açısı değişmekte ve bölgedeki Muson aktivitesini tetiklemektedir. Buna bağlı olarak Kuzey Afrika, kimi dönemde çok daha fazla yağış almakta ve bu sayede bu coğrafyada da çeşit çeşit bitkiler yeşerebilmekte, canlıların ve hatta insanların yaşaması mümkün olmaktadır. Yaşanan bu olaya, bilimsel literatürde "Afrika Nem Dönemi" adı verilmektedir. Bu isim, Afrika'nın, dolayısıyla da Sahra Çölü'nün döngüsel olarak, sırasıyla nemli ve kurak iklimlere geçiş yaptığını vurgulamaktadır.

Anlayacağımız, türümüz Sahra Çölü'nü yeşillendirmezse, bir dahaki yalpalamayı ve dolayısıyla Afrika Nem Dönemi'ni yaklaşık 10.000 yıl daha beklememiz gerekmektedir.

Antik Göl Havzaları ve Nehir Yatakları

Sahra Çölü ile ilgili diğer önemli bulgular ise jeoloji alanından gelmektedir. Jeologlar, Sahra Çölü'nde günümüze kadar sayısız göl ve nehir yatağı keşfetmişlerdir. Bu keşiflerde ortaya çıkarılan göl yatakları, genel olarak küçük boyuttaydı; fakat bu göl havzalarından bir kısmı, Hazar Denizi büyüklüğündeydi! Günümüzden 9.000 yıl önceye tarihlendirilen Afrika Nem Dönemi'ne ait bu göllerin büyük çoğunluğu Kuzey Afrika'da, yani bugünkü Sahra Çölü'nde bulunuyordu.[3]

Tüm Reklamları Kapat

Günümüzden 9.000 yıl önce Afrika'daki göl seviyelerinin dağılım haritası
Günümüzden 9.000 yıl önce Afrika'daki göl seviyelerinin dağılım haritası
Green Sahara: African humid periods paced by Earth's orbital changes

Elbette bu antik göl havzalarının hepsine değinemeyiz. Fakat bunlardan en yeni ve dikkat çekici olan örneklerine bakabiliriz.

Bunlardan ilki Sudan'ın batısında, Kuzey Darfur bölgesinde bulunan ve 30.750 km2 büyüklüğe sahip bir mega göl havzasıdır. Araştırmacılar, 2007 yılında uzaktan algılama ve radar görüntülerini kullanarak elde ettikleri bu verinin, Sahra Çölü'nün bir zamanlar ıslak ve yeşil bir bölge olduğuna ilişkin tartışmasız bir kanıt olduğunu ileri sürmüşlerdir.[4] Mega Kuzey Darfur Gölü, Van Gölü'nün yaklaşık olarak 8 katı büyüklüğündeydi!

Sudan'da bulunan mega gölden daha da büyük olan diğer bir örnek ise, Nil Nehri'nin batısından gelmektedir. 2010 yılında araştırmacılar, su ve rüzgarla biriken tortullarını inceleyerek ve çöl kumlarının altındaki ana kayayı radar cihazı sayesinde görüntüleyerek ve uzaktan algılama verilerini kullanarak bu antik gölün profilini oluşturdular ve yaklaşık olarak 250.000 yıl önce oluşmuş bir mega gölün kalıntılarına ulaştılar.[5] Biraz önce bahsettiğimiz Kuzey Darfur Gölü'nden yaklaşık olarak 3,5 kat büyük olan bu göl, yaklaşık olarak 108.000 km2 bir alan kaplamaktaydı!

Bahsedeceğimiz son jeolojik bulgu ise göl havzası değil, 2015 yılında Moritanya'da keşfedilen nehir yatağıdır.[6]Araştırmacılar, bir gözlem uydusunun sağladığı veriler ışığında inceleme yaparken rastladıkları bu nehir yatağının uzunluğunun en az 500 kilometre olduğunu belirtmişlerdir. Öyle ki, keşfedilen bu nehir yatağı günümüzde hâlen akıyor olsaydı, Dünya'daki en uzun 12. nehir olarak kayıtlara geçecekti. Daha da önemlisi, bu araştırma, 2003 yılında Sahra Çölü'nde keşfedilen 2,5 km uzunluğundaki Cap Timiris Kanyonu verileri ile doğrudan örtüşmektedir.[7]

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Paleoantropolojik ve Paleontolojik Bulgular

En Erken Homo Sapiens Fosilinin Keşfi İddiası

Sahra Çölü'nde yapılan araştırmalar, çok önemli bir paleoantropolojik bulguyu da beraberinde getirmiştir: En erken Homo sapiens fosilinin keşfedilmesi![8] 315.000 yıl öncesine tarihlendirilen ve türümüzün kökenini 100.000 yıl geriye öteleyen bu fosil kaydı, ilk olarak erken bir zaman dilimine ait olduğu için çok kesin bir şekilde Homo sapiens olarak tanımlanamamış ve daha çok Neandertal gibi yakın kuzenlerimizle karıştırılmıştır. Fakat detaylı anatomik incelemeler sonucunda, bulunan fosilin bir Homo sapiens olduğu ilan edilmiştir. İnsanları yakın kuzenlerinden ayıran özelliklerin kesin listesi hâlen tartışmalı olduğu için, bu fosil bulgusunun tür kategorizasyonu da hâlen akademisyenler arasında tartışılmaktadır.

Vadi el-Hitan (Balina Vadisi)

Mısır'ın Kahire kentinin yaklaşık olarak 150 kilometre batısında bulunan Balina Vadisi'nde 100'ü aşkın fosil tespit edilmiş ve bu nedenle UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak belirlenmiştir. Vadinin bu unvanı almasının en önemli nedeni ise, yüksek kaliteli deniz canlılarının fosillerini barındırıyor oluşuydu. Bunlardan en ilgi çekicisi ise, bir ara tür olarak balinaların evrimsel tarihini aydınlatan Archaeoceti fosilinin keşfiydi. Öyle ki, günümüzde çöl arazisi olan bu bölgede, balinaların atalarının yanı sıra, timsahlar, kaplumbağalar, köpekbalıkları ve vatozlar gibi yüzlerce başka deniz canlısına ait fosiller da ortaya çıkarıldı.[9]

Vadi el-Hitan'da bir balina iskeleti
Vadi el-Hitan'da bir balina iskeleti
Wikimedia

Arkeolojik Bulgular

Yüzücüler Mağarası

Sahra Çölü'nden elde edilen arkeolojik bulgular arasında belki de en dikkat çekicileri, yaklaşık 9.000 ila 6.000 yılları arasında tarihlendirilen "Yüzücüler Mağarası"ndan (İng: "Swimmers' Cave") elde edilenlerdir. 1800'lü yıllarda keşfedilen bu mağara, her ne kadar denize uzak bir bölgede bulunuyor olsa da, duvarlarında yüzen insanların tasvir edilmesi nedeniyle şu anda herhangi bir su kaynağı bulunmayan bu bölgede, bir zamanlar göllerin ve diğer duvar çizimlerinden de görüleceği üzere zengin bir biyoçeşitliliğin var olabileceğini göstermektedir.[3]

Yüzücüler Mağarası'nda tasvir edilmiş yüzen insan resimleri
Yüzücüler Mağarası'nda tasvir edilmiş yüzen insan resimleri
Wikimedia
Kuzey Afrika'da, tarih öncesi kaya ve mağara resimlerinin görüntüleri
Kuzey Afrika'da, tarih öncesi kaya ve mağara resimlerinin görüntüleri
Nature

Sonuç

Görüleceği üzere Sahra Çölü, günümüzde çöl kumlarıyla kaplı ve her ne kadar oldukça zor şartlarda bitkilerin ve ağaçların dikilmeye ve yetiştirilmeye çalışıldığı bir bölge olarak biliniyor olsa da; geçmişte barındırdığı gölleriyle, nehirleriyle, çeşit çeşit canlı türleriyle ve insanlarıyla yaşama elverişli, yeşilliklerle kaplı bir bölgeydi.[10] Hatta günümüzde, insanın evrimsel tarihini aydınlatması bakımından da önemli bir coğrafya olduğu da söylenebilir. Çünkü insanın Afrika'dan ne zaman ve hangi nedenlerle çıktığı sorusuna önemli cevaplar sunabilme potansiyeline sahiptir.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
39
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 18
  • Merak Uyandırıcı! 14
  • Umut Verici! 8
  • Bilim Budur! 7
  • İnanılmaz 6
  • Muhteşem! 4
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 4
  • Güldürdü 1
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 27/07/2024 03:51:17 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10273

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Böcekler
Ara Geçiş Türleri
Deniz
Epigenetik
Einstein
Kuşlar
Nüfus
Dalga Boyu
Entomoloji
Viral
Kurt
Mavi
Jeoloji
Zaman
Bilgisayar
Tedavi
Yaşamın Başlangıcı
Bilgi
Transkripsiyon
Bağışıklık
Malzeme
Ecza
Nöroloji
Fare
Bilinç
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
B. Kalaycık, et al. Sahra Çölü, Bir Zamanlar Sulak ve Yeşil Bir Araziydi... Gelecekte Tekrar Olacak!. (29 Mart 2021). Alındığı Tarih: 27 Temmuz 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/10273
Kalaycık, B., Bakırcı, Ç. M. (2021, March 29). Sahra Çölü, Bir Zamanlar Sulak ve Yeşil Bir Araziydi... Gelecekte Tekrar Olacak!. Evrim Ağacı. Retrieved July 27, 2024. from https://evrimagaci.org/s/10273
B. Kalaycık, et al. “Sahra Çölü, Bir Zamanlar Sulak ve Yeşil Bir Araziydi... Gelecekte Tekrar Olacak!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 29 Mar. 2021, https://evrimagaci.org/s/10273.
Kalaycık, Berkay. Bakırcı, Çağrı Mert. “Sahra Çölü, Bir Zamanlar Sulak ve Yeşil Bir Araziydi... Gelecekte Tekrar Olacak!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, March 29, 2021. https://evrimagaci.org/s/10273.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close