Süpernovalar Kitlesel Yok Oluşlara Neden Olabilir!
Uzun yıllardır bilim insanları, süpernovaların üzerinde konakladığımız gezegene etkilerini araştırıyorlar. Geçtiğimiz günlerde bu konuda oldukça ilginç bir makale yayımlandı. Söz konusu makaleye göre 2.6 milyon önce yaklaşık 150 ışık yılı uzaklıkta gerçekleşen bir/birkaç süpernovanın iyonize radyasyon etkisi, o dönem yaşamış 18 metrelik megalodon (Carcharocles megalodon) gibi büyük deniz canlılarının neslinin yok olmasına etki etmiş olabilir! O dönem gerçekleşen kütlesel yok oluşun adı Pliyosen-Pleyistosen Yok Oluşu, ya da diğer bir adı ile Pliyosen deniz megafauna yok oluşudur. İşte deniz faunasındaki bu değişimin yıldız ölümlerine bağlı olması düşük de olsa muhtemeldir. Elbette megalodon gibi hayvanların soylarının tükenmesini açıklayan çeşitli görüşler mevcut. Fakat bu hipotez astronomik bir olayı baz alıyor. Sonuçta hayat veren yıldızlar, ölüm de getirebilir...
Ters-kare yasasına göre Dünya’ya olan uzaklıklarına bağlı olarak süpernovaların etkileri de değişir. Bu yasa diyor ki; herhangi bir fiziksel şiddet, kendi kaynağından uzaklaştıkça, karesi ile ters orantılı olarak azalır. Bu yüzden binlerce ışık yılı ile yüzlerce ışık yılı arasında muazzam bir fark olacaktır. Dolayısıyla süpernovalardan salınan bir gamma radyasyonunun ölümcül hasar verebilmesi için en azından 30 ışık yılı uzaklıkta olması gerektiği düşünülüyor. Fakat bu çalışma, konuya farklı bir mekanizma getiriyor. Yapılan araştırmada 150 ışık yılı uzaklıkta gözlenen bir nebulanın, 2.6 milyon yıl önce patladığı hesaplandı. Patlama ardından müon adı verilen parçacıkların neden olduğu bombardımanın gezegendeki kozmik soykırıma neden olduğu öngörülüyor. Ayrıca bir yıldızın süpernova olarak patlayabilmesi için kütlesinin Güneş’in en az 8-15 katı olması gerekiyor ki kırmızı dev döneminden sonra çekirdeği kütleyi kaldıramasın ve ani bir deşarj ile “patlayarak” küçülebilsin. Aynı zamanda "çekirdek çökmeli süpernova" ve "termonükleer süpernova" olmak üzere en azından iki tip süpernova var, fakat konumuz değil. Ayrıca süpernovalardan kat kat daha güçlü olan hipernovalar çok daha büyük etki yaratır. Sadece 1 hipernova, Güneş'in 10 milyar yılda yaydığı enerjinin binlerce, hatta milyonlarca kat daha fazlasını patladığı anda yayar.
Bu hipotezi destekleyen bulgular sadece astronomik değil, aynı zamanda jeolojik kanıtlar da mevcut. Öyle ki 2.6 milyon yıllık kayaçlarda demir-60 izotopları ölçüldü. Kısaca izotop demek, nötron sayısı değişmiş atom demek. Dünya’daki çoğu demir, demir-56 formundadır. Yani içerisinde 26 proton ve 30 nötron vardır. Bu demir-56 da radyoaktiftir değildir ve çekirdeği stabil olduğu için yarı ömrü uzundur. Fakat Dünya’da aynı zamanda demir-60 da bulunur. Demir-60’ın içerisinde 26 proton ve 34 nötron vardır. Radyoaktiftir ve gezegenin oluşumundan itibaren yaklaşık 2.6 milyon yılda yarı ömrü azaldığı için kobalt-60'a, 5 yıl sonra da nikel-60'a dönüşür. Genelde astronomik olaylar dahil olmak üzere çeşitli durumlarda demir-60’ın grafiği pik yapmaktadır. Görülüyor ki 2.6 milyon yıl önce pik yapıyor. Dolayısıyla demir-60 seviyesini o denli artıracak en belirgin parametre, eksik bir yapboz parçası gibi oturan süpernova olacaktır. Bilindiği kadarıyla süpernova etkisi ile demir-60 oranında artış yaşanması da bu hipotezi desteklemektedir. Sonuçta demir-60 radyoaktiftir, evet. Fakat ölümcül değildir. Dolayısıyla başka bir şey olmalı?
Süpernova kendisi ile birlikte sadece demir-60 ve diğer ağır elementler getirmedi. Aynı zamanda müon denilen ağır elektron benzeri parçacıkları da getirdi. Hatta müonlar her saniye nötrinolar gibi içimizden geçiyorlar! Fakat o dönem Dünya, süpernova nedeniyle ile salınan milyonlarcasının bombardımanına maruz kalmış olabilir. Söz konusu 1/2 spinli atomaltı parçacık, elektrona benzer yüke ve daha yüksek kütleye sahip bir temel parçacık. Bu da yüzey alanı geniş olan hayvanlar için fatal iyonize radyasyon demektir. Dolayısıyla mutasyon ve kanser riski de bu canlılarda fazlasıyla artmış olacaktır.
Öte yandan tahmin ettiğiniz gibi Megalodon gibi hayvanların yok olması jeolojik süreçlerle de açıklanabiliyor. Örneğin Buz Devri'ne girerken okyanusların soğuması ve su seviyesinin azalmasından ötürü av hayvanlarının yok olması gibi. Yine de bu astronomik ve jeolojik kanıtları görmezden gelemeyiz. Süpernovaların yok oluşa sebebiyet verdiğini gösteren tek çalışma bu değil. Aynı zamanda 2002'de yapılan bir çalışmaya göre 130 ışık yılı uzakta lokal kümede gerçekleşen bir süpernova nedeniyle ozon tabakası zarar görmüş ve Güneş'ten gelen morötesi (ultraviyole) ışınım etkisi ile deniz faunasındaki ufak canlılar yok olmuş olabilir. Bu durumun ardından besin zincirinin etkilenmesinden ötürü avcı hayvanlar da yok olmuş olabilir. Sonuçta bu iki senaryo ve daha fazlası birlikte gerçekleşmiş olabilir!
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 9
- 4
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: Universe Today | Arşiv Bağlantısı
- N. Benítez, et al. (2002). Supernova Link To Ancient Extinction. Physics World, sf: 081101. | Arşiv Bağlantısı
- Adrian L. Melott, Franciole Marinho, ve Laura Paulucci. (2018). Ypothesis: Muon Radiation Dose And Marine Megafaunal Extinction At The End-Pliocene Supernova. Astrobiology, sf: 10.1089. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 14/12/2024 13:39:03 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7519
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.