Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Psikolojide Yapısalcılık Nedir? Yapısalcı Bakış Açısı Nelere Odaklanır?

Psikolojide Yapısalcılık Nedir? Yapısalcı Bakış Açısı Nelere Odaklanır? Looking Out Loud
Wundt ilk psikoloji laboratuvarını açıyor.
13 dakika
1,529
Tüm Reklamları Kapat

Psikolojide yapısalcılık, insan bilincini altında yatan temel bileşenleri inceleyerek anlamaya çalışan bir düşünce tarzıdır. Yapısalcılıkta, insan davranışlarını temel ve ilkel bileşenlerini tanımlayarak ve birlikte nasıl işlediklerini inceleyerek anlamak mümkündür. Bu düşünce biçimi ilk olarak Wilhelm Wundt ve öğrencisi Edward Titchener tarafından ortaya koyulmuştur. Yapısalcılığın amacı, bilinç gibi karmaşık bir olguyu daha küçük bileşenlere ayırarak incelemektir. Yapısalcılık, bir kişinin zihinsel deneyimlerinin önceki tecrübelerle ilişkilendirilmiş duyumlar, zihinsel imgeler ve hislerin sonucu olduğunu ifade eder.

Wundt, 1862'de Almanya'da bilimsel psikoloji alanındaki ilk üniversite derslerini vermiştir. İnsan bilincini incelemek için doğa bilimlerinde kullanılan deneysel yöntemlerin kullanılması konusunu vurgulamış ve bu sayede psikolojinin felsefedeki köklerinden uzaklaşmasına yardımcı olmuştur. Daha sonra ise 1879'da Leipzig Üniversitesi'nde ilk deneysel psikoloji laboratuvarını kurmuştur.[1]

Psikolojide Yapısalcılığın Tanımı

Yapısalcılık, psikolojideki temel teorik yaklaşımlardandır. Bu perspektif, zihnin bileşenlerine ve bunların birbirleriyle olan ilişkilerine odaklanmayı amaçlar. Yapısalcılık, doğumdan günümüze kadar olan deneyimlerin toplamı olarak tanımlanan "yetişkin zihnini" en basit tanımlanabilir bileşenler açısından analiz etmeye ve ardından bu bileşenlerin karmaşık biçimlerde bir araya gelme yolunu bulmaya çalışmıştır.

Tüm Reklamları Kapat

Bunu yapmak için yaklaşım, zihinsel süreçleri mümkün olan en küçük bileşenlerine ayırır ve onları analiz eder. Böylece, bu bileşenlerin nasıl bir araya gelerek karmaşık psikolojik olgular oluşturduklarını anlamaya çalışır. Yapısalcı teorisyenlere göre, psikolojik süreçlerimizi anlamanın anahtar noktası bu parçalar arasındaki ilişkilerdir.

Yapısalcılık, işlevselcilik gibi temel bir teoridir. İşlevsel psikolojinin odaklandığı nokta daha çok zihnin hayatta kalmak için çevresine nasıl uyum sağladığıdır. Yapısalcılık ve işlevselciliğin temel farkları aşağıda görülebilir:[2], [3], [4]

Helpful Professor

Yapısalcı psikolojinin ana aracı iç gözlemdir. İç gözlem, eğitimli gözlemciler tarafından kontrollü koşullar altında, sıkı bir şekilde tanımlanmış tanımlayıcı bir kelime dağarcığı kullanılarak yapılan dikkatli bir dizi gözleme verilen isimdir. Titchener, bir deneyimin, bu deneyimin önemini veya değerini analiz etmeden, var olduğu şekliyle bir olgu olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunmuştur. Ona göre "zihnin anatomisinin", zihnin nasıl ya da neden işlediğiyle çok az ilgisi vardır. Başlıca eseri olan A Textbook of Psychology'de (1909-10), bilinçli deneyimi tanımlamak için gerekli olan tek unsurun duyum ve duygulanım (his) olduğunu belirtmiştir. Düşünce süreci esasen mevcut deneyime ilişkin duyumların ve önceki bir deneyimi temsil eden duyguların bir oluşumu olarak görülüyordu.

Yapısalcılık Örnekleri

Yapısalcılık, sadece psikolojide değil, hayatın birçok alanında karşımıza çıkabilir. Günlük hayattan yapısalcılık örnekleri şöyle sıralanabilir:

Tüm Reklamları Kapat

  • Hevesli bir yapısalcı, klasik müzik dinlerken hissettiklerini tek kelimelik sıfatlarla ifade ettiği bir ses kaydı alabilir. Bu gözlem, dilin ve sembollerin önemine vurgu yapar. Her bir kelime, müziğin belirli unsurlarını ve bu unsurlar arasındaki ilişkileri temsil eder. Yapısalcı bakış açısına göre duygusal deneyimlerin analizi, sembollerin ve bu semboller arasındaki yapısal bağlantıların incelenmesini içerir.
  • Bir araştırmacı, tat duyumlarını incelemek için üç tür çikolatadan örnekler alır ve katılımcılardan her bir türü tüketirken hissettikleri duyumlar hakkında not almalarını ister. Çikolata tüketimi sırasında duyulan hisler, bireylerin duyumlarındaki yapısal unsurları temsil eder. Her bir çikolatanın tadı, diğerleriyle olan ilişkileri ve katılımcıların bu tatları algılama biçimini yansıtabilir.
  • Bir pazarlama psikoloğu, katılımcılara farklı ürün reklamları gösterir ve her birini izlerken duygusal deneyimlerini tanımlamalarını ister. Reklamların izlenmesi sırasında duyulan duygular, yapısalcı bakış açısına göre bireylerin reklam unsurları arasındaki sembolik ilişkileri anlamalarını ve ifade etmelerini yansıtır.
  • Bir kriminolog, dolandırıcıların insanların hayat birikimlerine göz koyarkenki düşüncelerini ve duygularını belgelemeye çalışır. Burada yapısalcı bakış açısı, dolandırıcıların düşünce süreçlerini belgeleyerek bu kişilerin toplumsal yapı içindeki rol ve ilişkilerini anlamak için bir yapısal analiz yapmaya çalışır.
  • Bir gelişimsel psikolog, iki küçük çocuğun bir rol yapma oyunu sırasındaki sözlü etkileşimlerini titizlikle kaydetmeye çalışır. Oyun sırasındaki sözlü etkileşimler, yapısal bir bakış açısıyla incelenerek çocukların sosyal yapı içindeki rolleri ve bu roller arasındaki ilişkileri anlaşılabilir.
  • Bir psikoterapist, altta yatan düşünce süreçlerini belirlemek için hastalarına birkaç Rorschach mürekkep lekesi gösterir. Rorschach testi, semboller ve imgeler aracılığıyla bireylerin düşünce süreçlerini anlamak için kullanılır. Her bir lekenin yorumu, bireyin zihinsel yapıları ve sembolik ilişkileri hakkında bilgi sağlar.
  • Grup dinamikleri ve karar verme süreçlerini inceleyen bir araştırmacı, bütçe oluştururken insanların yaptığı farklı türdeki açıklamaları detaylı bir şekilde not alır. İnsanların bütçe oluştururken yaptıkları açıklamaların analizi, bireylerin maddi kararlarını etkileyen semboller ve yapılar arasındaki ilişkileri anlamaya yönelik bir çaba içerir.
  • Dokunma duyumlarını tanımlamak için, bir araştırma katılımcısına peluş bir battaniye tutması ve hissettiklerini en basit sıfatlarla tarif etmesi talimatı verilir. Katılımcı, "yumuşak", "tüylü" ve "sıcak" gibi kelimeler kullanarak hissettiklerini tarif eder. Katılımcının kullandığı basit sıfatlar, peluş battaniye ile ilişkilendirilen semboller ve bu sembollerin arasındaki yapısal bağlantıları yansıtır. Her bir kelime, dokunma duyumlarının yapısını temsil eder ve katılımcının bu duyumları nasıl algıladığını ifade eder.
  • Bir nörodilbilimci, küçük çocuklarda beyin bölgeleri ile konuşma bozuklukları arasındaki ilişkiyi inceler. Beynin bileşenleri ve iletişim süreçleri arasındaki bağlantının haritalanmasıyla ilaç şirketleri tıbbi müdahaleler geliştirebilir. Nörodilbilim çalışması, beyin bölgeleri ve konuşma bozuklukları arasındaki yapısal bağlantıları anlamaya çalışır. Bu, bireylerin dil becerileri ve beyin yapıları arasındaki sembolik ilişkilerin anlaşılmasına katkıda bulunur.

Psikolojide Yapısalcılık Üzerine Vaka Çalışmaları

Genel Zekâ Kavramı

Genel zekâ kavramı ilk olarak Spearman tarafından ortaya atılmıştır. Spearman, zekanın birçok belirli zihinsel yetenek tarafından oluşturulan "genel bir zihinsel yetenek" olduğunu öne sürmüştür.

Bu iddia, çocukların genellikle farklı konularda benzer şekilde başarılı oldukları gözlemine dayanmaktaydı. Spearman, çocukların farklı konulardaki performanslarının yüksek derecede ilişkili olması nedeniyle, "g" olarak adlandırdığı temel bir zekâ olması gerektiği sonucuna vardı. Spearman durumu şöyle açıklıyordu:

…gözlemlenen gerçekler, tüm zihinsel faaliyet dallarının ortak bir temel fonksiyona (veya fonksiyon grubuna) sahip olduğunu göstermektedir. Diğer spesifik faaliyet öğeleri ise her durumda tamamen farklı gibi görünmektedir.

Modern zekâ kavramları, g faktörü olarak adlandırılan, dardan daha genele bir beceri hiyerarşisi oluşturan birkaç farklı bilişsel yeteneği tanımlar.

Günümüzde zekâ üzerine yürütülen deneysel araştırmalar, deneysel bilişsel psikolojinin yanı sıra beyin anatomisi ve fizyolojisini de dikkate almaktadır.[5] Bunlar, modern çağda zekâ kavramına yapısalcı ve işlevsel bir yaklaşımı temsil eder.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Piaget'in Bilişsel Gelişim Aşamaları

İsviçreli psikolog Jean Piaget, düşünme süreçlerinin zaman içinde nasıl geliştiğini tanımlayan bir bilişsel gelişim teorisi geliştirmiştir. Bu teoriye göre beyin, giderek daha fazla bilişsel yeteneğin kullanılmasına izin veren bir olgunlaşma sürecinden geçer. Beyinde farklı yapılar gelişir ve bu da daha gelişmiş bilişsel süreçlere izin verir.

Örneğin, çocuklar şemalar adı verilen zihinsel çerçeveler oluşturarak dünyayı anlamlandırırlar.[6] Asimilasyon ve uyum sonucunda şemalar sürekli olarak değişmektedir.[7], [8] Piaget durumu şöyle açıklıyor:

Asimilasyon asla saf olamaz, çünkü zekâ yeni unsurları daha önceki şemalara dahil ederek bunları sürekli olarak düzenlemekte ve yeni unsurlara uyarlamaktadır. Buna karşın şeyler asla kendiliğinden bilinmez, çünkü bu uyum çalışması, asimilasyonun ters işlevi olarak mümkündür. Kısacası zihinsel uyum, diğer tüm türler gibi, var olan dengeye bir asimilasyon mekanizması ve tamamlayıcı bir uyum eklemeyi içerir.

Piaget'in bilişsel gelişim teorisi hem yapısalcılığın hem de işlevselciliğin bir örneğidir. Teori, düşünce sürecinin yapısını ve farklı işlevlere nasıl hizmet ettiğini tanımlar.

Keşifsel Faktör Analizi (EFA)

Keşifsel faktör analizi, öğelerin birbiriyle ilişkili bir ölçekte tanımlanmasına izin veren istatistiksel bir prosedürdür. Zekâ ve kişilik özellikleri üzerine yapılan araştırmalarda kullanılmıştır.

Örneğin zekânın farklı bileşenlerini, yani yapılarını belirlemeye çalışan bir araştırmacı, geniş çaplı bir testi bir grup katılımcıya uygular. Testteki maddeler; matematik, fen bilimleri, analitik düşünme ve sözel beceriler gibi farklı konuları kapsayacaktır.

Araştırmacı, verileri SPSS gibi bir istatistiksel programa girerek ve ardından keşifsel bir faktör analizi yaparak, IQ testi ile ölçülen farklı bileşenleri tanımlayabilir. Matematiği ölçen tüm öğeler birbiriyle yüksek oranda ilişkilendirilecek, ancak sözlü becerileri ölçen öğelerle daha az ilişkili olacaktır.

Tüm Reklamları Kapat

Benzer bir yaklaşım, duygusal zekâ gibi bir kişilik özelliğinin veya psikolojik yapının bileşenlerini incelerken de kullanılır.[9]

Bir Araştırma Metodolojisi Olarak İç Gözlem

Psikolojinin babası ve yapısalcılığın yaratıcısı Wilhelm Wundt, iç gözlemi temel bir araştırma metodolojisi olarak kullanmıştır.[10] İnsan davranışlarına psikolojik bir bakış açısı kazanmak; içsel duyumları, hisleri ve düşünce süreçlerini inceleyerek mümkün olmuştur.[11]

Wundt, öğrencilerini düşünce ve duyumlarının en temel öğelerini nesnel bir şekilde analiz etmek için dikkatlice eğitirdi. Çalışma katılımcılarını çeşitli uyarıcılara maruz bırakırken, yüksek derecede eğitilmiş gözlemciler detaylı notlar alırdı.

Tüm Reklamları Kapat

Çalışmalarında ise çevre sıkı bir şekilde kontrol edildi ve katılımcılara sunulan sorular yapılandırılmış ve katıydı. Katılımcılar, öznel önyargılardan kaçınmak için yalnızca belirli bir yanıt yelpazesi sunmak üzere eğitildi.[12]

Wundt'un iç gözlem yöntemi, bugün çoğu insanın düşüncesi olan; serbest akışlı bir bilinç ve kendi düşüncelerine odaklı süreçten oldukça farklıdır. Anlam genellikle bir yorumlama konusudur ve birçok olası önyargıya açıktır.

Liderlik Özelliği Teorisi

Liderlik özelliği teorisi, liderliğin farklı bileşenlerini veya özelliklerini tanımlamayı amaçlar. Büyük liderlerin, onları büyük liderler yapan belirli bir dizi kişilik özelliğiyle doğduğu varsayımıyla yola çıkar.[13]

Araştırmacılar, liderleri eylem halinde gözlemleyerek ve ortak özelliklerden oluşan bir liste üreterek incelemiştir. Gözlenen spesifik özelliklerde farklılıklar olmasına rağmen, ortak paydalar bulunmuştur.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Mekanik Titreşimler
  • Boyut: 19,5 X 27,5
  • Sayfa Sayısı: 735
  • Basım: 1
  • ISBN No: 9786053553250
Devamını Göster
₺530.00
Mekanik Titreşimler
  • Dış Sitelerde Paylaş

Araştırma uyarlanabilirlik, iddialılık, kararlılık, yüksek motivasyon derecesi, başkalarını motive etme yeteneği ve kendine güven dahil olmak üzere çeşitli niteliklerden oluşan bir kişilik profili belirlemiştir. Özellik teorisine göre, bunların hepsi öğrenilemeyen, ancak doğal olarak oluşması gereken niteliklerdir.

Thomas Carlyle, liderlik özellik teorisinin savunucularından biridir ve bunu "büyük adam teorisi" olarak adlandırmıştır.[14] Liderliğin incelediği dönemde, prototip lider genellikle askeri veya politika alanında, yani erkek egemen mesleklerde bulunmaktaydı.[15] Modern çağda ise Margaret Thatcher, Condoleezza Rice, Nancy Pelosi ve Sanna Marin gibi büyük kadın liderler de bu teoriye birer örnek oluşturmuştur.

Yapısalcılığa Getirilen Eleştiriler

Yapısalcılık, özellikle daha sonradan iç gözlemi kabul edilebilir gözlem uygulamalarına dönüştüren pragmatizm psikolojisine evrimleşmiş olan işlevselcilik psikoloji ekolü tarafından büyük miktarda eleştiriye maruz kalmıştır. Yapısalcılığa yöneltilen temel eleştiri, yapısalcılığın, bilinçli deneyimin anlaşılmasını sağlayacak yöntem olarak içgözleme odaklanmasıdır. Eleştirmenler, iç gözlem yapan öğrenciler kendi zihinsel süreçlerinin süreçlerini veya mekanizmalarını takdir edemeyeceği için öz analizin mümkün olmadığını savunmuştur. Zira içgözlem, onu kimin kullandığına ve ne aradığına bağlı olarak farklı sonuçlar verecektir. Bazı eleştirmenler de içgözlem tekniklerinin aslında geriye dönük gözlemle (yani duyumun kendisinden ziyade, bir duyumun hatırlanmasıyla) sonuçlandığına dikkat çekmiştir.

Davranışçılar (özellikle de metodolojik davranışçılar), bilimsel psikolojinin konusunun kesinlikle nesnel ve ölçülebilir bir şekilde operasyonelleştirilmesi gerektiğine inandıklarından, bilinçli deneyim fikrini bile psikolojide değerli bir konu olarak tamamen reddetmişlerdir. Onlara göre zihin kavramı nesnel olarak ölçülemediği için, daha fazla araştırmaya değmezdir. Ancak radikal davranışçılık, psikoloji teorisine ve analizine düşünme, hissetme ve özel olayları da dahil etmiştir. Yapısalcılık, ayrıca zihnin tek tek parçalarına ayrılabileceğine ve bunların da bilinçli deneyimi oluşturacağına inanmaktadır. Bu da zihnin tek tek unsurlara ayrılamayacağını savunan Gestalt psikoloji ekolü tarafından eleştirilmesine neden olmuştur.

Teorik saldırıların yanı sıra, yapısalcılık, yapısalcılığın dışında gerçekleşen önemli gelişmeleri dışlamak ve görmezden gelmekle de eleştirilmiştir. Örneğin yapısalcı psikologlar, psikolojiyi kökten değiştirmiş olan hayvan davranışları ve kişilik çalışmalarıyla ilgilenmemiştir.

Titchener'ın kendisi ise, geliştirdiği psikolojik teoriyi pratik sorunlara cevap vermek için kullanmadığı için eleştirilmiştir. Bunun yerine Titchener, kendisi için gündelik konulardan daha önemli olan "saf bilgi"yi aramakla ilgileniyordu.

Yapısalcılığın Karşısında Duran İşlevselcilik Nedir?

Yapısalcılığa alternatif bir teori, Titchener'in canını fazlasıyla sıkmış olan işlevselciliktir ("fonksiyonel psikoloji" olarak da bilinir). İşlevselcilik, yapısalcılığın tam zıttı olarak, William James tarafından geliştirilmiştir. İşlevselcilk; deneyseldir, deneme-yanılmadan ziyade empirizme dayanır ve rasyonel düşüncenin önemini vurgulamıştır. James, teorisinde, içgözlemi (yani psikoloğun kendi zihin durumlarını incelemesini) kısmen de olsa içermekle birlikte, "analiz" (yani zihnin öncül ve çağdaş görüşlerinin mantıksal eleştirisi), "deney" (örneğin hipnoz veya nörolojik araştırmalar) ve "karşılaştırma" (yani, normları anormalliklerden ayırt etmek için istatistiksel araçların kullanılması) gibi yaklaşımları da işin içine katmıştır. Ayrıca işlevselcilik, yapısalcılıktaki gibi süreçlere ve diğer ayrıntılara değil, beyindeki belirli süreçlerin içinde bulunduğunuz çevreye ne kadar yararlı olduğuna odaklanmasıyla da yapısalcı yaklaşımdan farklılık gösteriyordu.

Sonuç

Yapısalcılık, geniş psikolojik süreçleri anlamak için bu süreçlerin en küçük bileşenlerini tanımlamaya çalışır. Bu düşünce tarzı, dünyanın ilk psikoloji derslerini veren ve ilk deneysel psikoloji laboratuvarını kuran Wilhelm Wundt'ın çabalarıyla ortaya çıkmıştır. Yapısalcılık bugün öne çıkan bir düşünce biçimi olmasa da birçok psikolojik olgu yapısalcı bir bakış açısıyla anlaşılabilir.

Örneğin Piaget; şema, asimilasyon ve uyum kavramları aracılığıyla insan anlayışının temel yapı taşlarını tanımlamaya çalışmıştır. Genel zekayı inceleyen araştırmacılar ise genel zekâyı farklı ancak ilişkili olan farklı zekâ bileşenlerine ayırabilir. Aynı zamanda liderlik özelliği teorisi, liderleri anlamaya çalışırken büyük liderler olarak tanınan kişilerin en temel kişilik özelliklerini ve davranışlarını belirleyerek kişiyi bir lider yapanın ne olduğunu anlamaya çalışır.

Yapısalcılık, psikolojinin felsefeden ayrı bir alan olarak ortaya çıkışını temsil etse de, Titchener öldüğünde yapısalcı ekol etkisini önemli ölçüde kaybetmiştir. Bununla birlikte yapısalcılık, deneysel psikoloji alanındaki Avrupa eğilimlerine güçlü bir şekilde tepki verme eğiliminde olan birkaç karşı hareketin gelişmesine yol açmıştır. Davranış ve kişilik, yapısalcılık tarafından ele alınan kapsamın ötesindeydi. Anlamı deneyimin gerçeklerinden ayıran yapısalcılık, Franz Brentano'nun eylem psikolojisi ve Gestalt psikolojisinin fenomenolojik geleneğinin yanı sıra, işlevselci ekole ve John B. Watson'ın davranışçılığına da karşı çıkmıştır. İşlevselciliğe karşı bir katalizör görevi gören yapısalcılık, Amerika'da her zaman azınlıkta kalan bir psikoloji ekolü olmuştur.

Yine de günümüzdeki araştırmacılar, özellikle de bilişsel psikoloji alanında bilinçli deneyimi ölçmek için nesnel deneysel yaklaşımlar sunmak için çalışmalarına devam etmektedir ve bazı yönlerden Titchener'ın fikirlerinin meşalesini sürdürmektedir. Bu uzmanlar, duyum ve algılar gibi yapısalcılığın merkezinde yer alan konular üzerinde çalışmaktadır. Günümüzde içgözlem metodolojileri son derece kontrollü koşullar altında yapılmakta ve bunların (tıpkı eleştirildiği gibi) öznel ve geriye dönük oldukları anlaşılmaktadır. Yine de yapısalcılığın az sayıdaki savunucusu, belli şartlar altında psikolojinin içgözlemi kullanarak hala yararlı bilgiler elde edebileceğini savunmaya devam etmektedirler.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
12
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 2
  • Muhteşem! 1
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 1
  • Bilim Budur! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Türev İçerik Kaynağı: HelpfulProfessor | Arşiv Bağlantısı
Sıkça Sorulan Sorular

Psikolojide yapısalcılık, insan bilincini altında yatan temel bileşenleri inceleyerek anlamaya çalışan bir düşünce tarzıdır. Bu perspektif, zihnin bileşenlerine ve bunların birbirleriyle olan ilişkilerine odaklanmayı amaçlar.

Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 28/04/2024 02:36:33 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/16397

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Canlılık Ve Cansızlık Arasındaki Farklar
Kas
Yumurta
Matematik
İspat Yükü
Doğa Olayları
Hız
Kilo
Viroloji
Biyocoğrafya
Sahte
Evrimsel Süreç
Dil
Gıda Güvenliği
Optik
Şiddet
Algı
Boyut
Epidemik
Yıldızlar
Fizyoloji
Doğum
Nörobilim
Maske Takmak
Renk
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
D. Cornell, et al. Psikolojide Yapısalcılık Nedir? Yapısalcı Bakış Açısı Nelere Odaklanır?. (9 Ocak 2024). Alındığı Tarih: 28 Nisan 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/16397
Cornell, D., Akdeniz, B., Alparslan, E. (2024, January 09). Psikolojide Yapısalcılık Nedir? Yapısalcı Bakış Açısı Nelere Odaklanır?. Evrim Ağacı. Retrieved April 28, 2024. from https://evrimagaci.org/s/16397
D. Cornell, et al. “Psikolojide Yapısalcılık Nedir? Yapısalcı Bakış Açısı Nelere Odaklanır?.” Edited by Eda Alparslan. Evrim Ağacı, 09 Jan. 2024, https://evrimagaci.org/s/16397.
Cornell, Dave. Akdeniz, Betül. Alparslan, Eda. “Psikolojide Yapısalcılık Nedir? Yapısalcı Bakış Açısı Nelere Odaklanır?.” Edited by Eda Alparslan. Evrim Ağacı, January 09, 2024. https://evrimagaci.org/s/16397.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close