Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Stephen Hawking, ALS Hastalığı'na Rağmen 70 Küsür Yaşına Kadar Nasıl Yaşadı?

5 dakika
57,545
Stephen Hawking, ALS Hastalığı'na Rağmen 70 Küsür Yaşına Kadar Nasıl Yaşadı?
Tüm Reklamları Kapat

Stephen Hawking, 8 Ocak 2016'da 74. yaşına bastı! Yaklaşık yarım yüzyıldır korkutucu bir hastalığın üstesinden geliyor. Ünlü kuramsal fizikçi, kara delikler ve kuantum kütleçekimi hakkındaki fikirlerinin geniş bir halk kitlesi tarafından duyulmasını sağladı. Ama zamanının çoğunda, motor sinir hastalığı Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS)’un bir türü yüzünden tekerlekli sandalyede yaşamak durumunda olan bir deha... 1985’ten beri yanağıyla yönettiği kendi markalaşmış bilgisayar sistemi aracılığıyla konuşmak zorunda ve tam gün bakım altında.

Fakat hastalığı onun hızını pek kesmiyor gibi gözüküyor. Hawking, Cambridge Üniversitesi’nde matematik profesörü olarak 30 yıl geçirdi. Şu anda da okulun Kuramsal Kozmoloji Merkezi’nde araştırma yöneticisi.

Fakat zihni gibi, Hawking’in hastalığı da olağandışı gibi gözüküyor. Bu hastalığa yenilen ünlü beyzbol oyuncusu Lou Gehrig’in hastalığı olarak da bilinen ALS’li birçok hastaya 50 yaşından sonra tanı konuldu ve tanıdan sonra beş yıl içerisinde hayatlarını kaybettiler. Hawking’in durumu ilk kez 21 yaşındayken teşhis edildi ve doktorlar tarafından 25’inci doğum gününü görmesi beklenmiyordu.

Tüm Reklamları Kapat

Peki birçok başka insan tanıdan çok kısa süre sonra ölürken Hawking neden bu hastalıkla bu kadar uzun yaşadı? Hastalık hakkında daha çok şey öğrenmek ve neden Hawking’i ve onun muhteşem beynini bağışladığını anlamak için sinirbilim doçenti ve Pennsylvania Üniversitesi’ndeki ALS Merkezi’nin başhekimi Leo McCluskey ile konuştuk.

ALS nedir ve birden fazla türü var mı?

Bir motor sinir hastalığı olarak da bilinen - ABD’de gündelik hayatta Lou Gehrig’in hastalığı olarak bilir- ALS, siniryıkıcı bir hastalıktır. Vücuttaki her bir kas beyindeki ön lobda bulunan motor sinirlerce kontrol edilir. Omurilikte bulunan motor sinirler gibi bunlar da elektriksel olarak kontrol edilir ve beyinde daha aşağıda bulunan motor sinirlere sinapslarla bağlıdır. Beyinde bulunan elemanlara üst motor sinirler, omurgada bulunan elemanlara ise alt motor sinirler adı verilir. Hastalık ya üst ya da alt motor sinirlerin, ya da her ikisinin zayıflığına yol açar.

ALS’nin çeşitleri olduğu epey bir süredir biliniyordu. Bunlardan biri ilerleyici kas körelmesi (PMA) ile ilgili. Alt motor sinirlerinin ayrı bir hastalığı gibi görünüyor. Ancak patolojik olarak, bir hastanın otopsisini yaparsanız, üst motor nöronlarında bozulma bulguları olacaktır.

Tüm Reklamları Kapat

Ayrıca Primer Lateral Skleroz (PLS) da vardır ve klinik olarak ayrı bir üst motor sinir bozukluğu gibi gözükmektedir. Ancak patolojik olarak bunlar da alt motor sinir bozukluğuna sahiptir.

İlerleyici baldor felci -veya ilerleyici çekirdek üstü felç- olarak bilinen diğer sendrom dil, yüz, yutma kasları gibi kafatası kaslarını zayıflatır. Fakat neredeyse her zaman kol kaslarına yayılır.

Bu açıkladıklarımız dört klasik motor sinir bozukluğu. Bayağı bir süredir bu bozuklukların motor sinirler ile sınırlı olduğu düşünülüyordu. Artık bunun doğru olmadığı açıkça biliniyor. Artık bu hastaların yüzde 10’unda beynin, ön lobun motor sinir içermeyen diğer kısımları ya da şakak lobu gibi bir başka bölümünde bozulma geliştiği iyi biliniyor. Bu yüzden bu hastaların bazılarında aslında ön-şakak lobu bunaması adıyla bilinen bunama gelişebiliyor.

ALS hakkındaki yanılgılardan biri de, sadece bir motor sinir hastalığı olduğudur ve bu doğru değil.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Stephen Hawking’in durumu hastalıkla ilgili ne gösterdi?

Bu adamın gidişatında öne çıkan şey, bunun birçok açıdan inanılmaz değişken bir bozukluk olduğu. Ortalama insanlar tanıdan sonra iki ila üç yıl yaşıyor. Fakat bu, insanların yarısının daha uzun yaşadığı anlamına geliyor ve çok çok uzun yaşayan insanlar var.

Yaşam beklentisi iki şeye bağlı: diyaframı yani soluk alma kaslarını yöneten motor sinirler. Bu yüzden insanların yaygın ölüm nedeni solunum yetmezliği oluyor. Diğeri ise yutma kaslarının bozulması ve bu yetersiz beslenmeye ve sıvı kaybına yol açabiliyor. Bu ikisi başınıza gelmezse, potansiyel olarak uzun bir süre yaşayabilirsiniz, gittikçe kötüleşiyor olsanız bile. Ona olan şey hayret verici. Kesinlikle aykırı biri.

Hastalığa genç iken ve hastalığın genç başlayan bir türüne yakalandığı için mi bu kadar uzun yaşadı?

Genç iken başlayan hastalığa ergenlik yıllarında tanı konur ama onun hastalık süreci hakkında söyleyecek yeteri kadar şey bilmiyorum. Fakat muhtemelen çok, çok, çok yavaş ilerleyen ve gençlikte başlayan bozukluğa benzer bir şey. Kliniğimde ergenlik yıllarında tanı konmuş ve 40’larında, 50’lerinde, 60’larında hala yaşayan hastalarım var. Ancak kendisini hiç muayene etmediğim ya da hikayeyi bilmediğim için konuşmam biraz zor.

Kendisi, meydana gelmesi muhtemel olan, beynin motor dışı bölümlerinin korunduğu çok iyi bir örnek.

Tüm Reklamları Kapat

ALS’nin çok yavaş ilerlediği türlerde bu durumlar ne sıklıkta görülüyor?

Yüzde birkaçtan daha az diyebilirim.

Aldığı mükemmel tedavi sebebiyle Stephen Hawking’in uzun ömrünün, kendine özel ALS hastalığının yapısı ile karşılaştırıldığında ne kadar sürdüğünü düşünüyorsunuz?

Tüm Reklamları Kapat

Büyük olasılıkla bu durumda ikisinin de biraz payı var. Onu sadece televizyondan tanıyorum, bu yüzden ne tür müdahaleler geçirdiğini bilmiyorum. Eğer gerçekten solunum cihazına bağlı değilse, o zaman bu onun bünyesiyle alakalı demektir- yani ne kadar yaşayacağını belirleyen kendi siniryıkım hastalık türünün yapısıyla. Yutma zorluğu için temel olarak yetersiz beslenme ve sıvı kaybını olasılıklardan çıkaracak şekilde yerleştirilmiş bir beslenme tüpü kullanmayı seçebilirsiniz. Fakat daha önemli olanı hastalığın yapısı.

Hawking’in belli ki epey çalışkan zihni var ve daha önce verdiği demeçler, durumuna rağmen oldukça olumlu bir ruhsal görüşe sahip olduğuna işaret ediyor gibi. Yaşam şeklinin ve ruhsal olarak iyi durumda olmanın hastaların akıbetini çokça etkilediği yönünde herhangi bir bulgu var mı? Yoksa hastalık genelde bunun bir fark yaratabilmesi için fazla hızlı mı gelişiyor?

Ben bunun ömür uzunluğuna katkı yaptığına inanmıyorum.

ALS’nin hâlâ bir tedavisi yok. Son zamanlarda hastalık için bir tedavi ya da en azından daha iyi tedaviler bulmamıza yardımcı olabilecek neler öğrendik?

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Klasikler Seti 2 (8 kitap)

Ağaçlar
“Üzgün olduğumuzda ve hayata katlanamadığımızda bir ağaç şöyle konuşabilir bizimle: Sus! Bak bana! Yaşamak kolay değil, yaşamak zor değil. Bunlar çocuksu düşünceler. Bırak konuşsun içindeki Tanrı, o zaman susacaklar. Yolun seni anandan ve yurdundan uzaklaştırdığı için endişelisin. Ama attığın her adım, her yeni gün seni anana yaklaştırır. Orası ya da şurası değildir yurdun. Yurt ya içindedir ya da hiçbir yerde.

Yollara düşme özlemiyle kederlenir yüreğim, akşamları rüzgârda uğuldayan ağaçları duyduğumda. Sessizce, uzun uzun dinlerseniz, bu özlemin esası da anlamı da çıkar ortaya. Sanıldığı gibi acıdan kaçıp gitme arzusu değildir bu. Yurda, ananın belleğine, hayatın yeni kıssalarına duyulan özlemdir. Eve götürür insanı. Her yol eve götürür, her adım doğumdur, her adım ölümdür, her mezar anadır.

Böyle uğuldar ağaç, çocuksu düşüncelerimizden ürktüğümüz akşam vakitlerinde. […] Ağaçları dinlemeyi öğrenen, ağaç olmayı arzulamaz artık. Kendisi dışında başka bir şey olmayı arzulamaz. Yurt budur. Mutluluk budur.”

Resimli Başyapıtlar: Aurélia

Gérard de Nerval

Resimleyen: Ali Çetinkaya

“Yavaş yavaş aydınlanan belirsiz bir yeraltıdır uyku, burada gölgeden ve gecenin içinden, arafı mesken tutmuş, ciddiyetle hareketsiz duran soluk siluetler çıkagelir.”

Nerval rüyaları bildiğimiz dünyayla gerçeküstü dünya arasındaki iletişimi sağlayan bir vasıta olarak görür. Yazıları onun mantık ve tutarlılıkla kuvvetli bağını sarsan hayaller ve fantezilerle doludur. Bunun en önemli örneklerinden biri olan ve en önemli eseri kabul edilen Aurélia’da düşle gerçeklik, delilikle yaratıcılık arasındaki belirsiz, gizemli çizgiyi, kendi ruhsal deneyim ve arayışlarından yola çıkarak inceliyor.

Fransız romantizminin önemli yazar ve şairlerinden, sembolizm ve gerçeküstücülük akımını olduğu kadar T. S. Eliot, Ahmet Hamdi Tanpınar, Charles Baudelaire ve Marcel Proust gibi pek çok yazarı etkilemiş Nerval eşsiz ve zarif edebi üslubuyla saflık, kaybedilmiş gençlik, kendini gerçekleştirme ve güzellik ideallerini yansıtan imgeleri Aurélia’da buluşturuyor.

Resimli Başyapıtlar: Beyaz Geceler

Fyodor Mihayloviç Dostoyevski

Resimleyen: Nicolai Troshinsky

“Hayalperest eski hayallerinin arasında, külleri karıştırır gibi, soğumuş yüreğini yeniden ısıtacak, onu yeniden hayata döndürecek bir kıvılcım arar boş yere. Bulacağı kıvılcımla sönen o güzel hayallerinin ateşini yeniden yakacak, kanını kaynatan, mutluluk gözyaşları döktüren müthiş düşlerine tekrar kavuşacaktır.”

Sekiz yıldır yaşadığı St. Petersburg’da kimseyle yakınlaşamamış ama şehri evleriyle, yüzleriyle ezbere bilen yalnız, kederli, hayalperest bir genç adamın dört beyaz gecesinin öyküsü bu.

Hayalperestimiz sıradan gece yürüyüşlerinden birinde Nastenka’yla karşılaşır. Hayatın yabancısı bu ikili kısa sürede hikâyelerini, dertlerini, hayallerini paylaşacak kadar yakınlaşır; birlikteyken kederleri, huzursuzlukları uğramaz yanlarına; geceleri ve ruhları aydınlanır. İnsanın tek başınalığı, kalbini birine korkusuzca açabilmesinin imkânıyla bir aradadır Beyaz Geceler’de. Bu imkân bir an kadar bile olsa, “Böyle bir an ömrü boyunca yetmez mi insana?”

Dünya edebiyatının en güçlü yazarlarından Dostoyevski’nin külliyatında kendine has, ayrı bir yeri olan Beyaz Geceler’in zarif ve yalın üslubuna bu kez Nicolai Troshinsky’nin büyüleyici çizimleri eşlik ediyor.

Resimli Başyapıtlar: Dönüşüm

Franz Kafka

“Gregor Samsa bir sabah yatağında huzursuz düşlerden uyandığında kendini dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu. Kabuklu sert sırtının üzerinde yatıyor, başını birazcık yükselttiğinde, kayıp düşmek üzere olan yorganın tepesinde zar zor tutunduğu kahverengi, bombeli ve yay şeklinde şeritlerle bezeli karnını görüyordu. Gövdesine göre acınacak incelikteki pek çok bacağı gözlerinin önünde çaresizlikle titreşiyordu.”

Kafka işte bu sarsıcı, tuhaf cümlelerle başlıyor yirminci yüzyılın en etkileyici eserleri arasında yer alan Dönüşüm’e.

Keskinliği ve yalınlığıyla Kafka’nın edebi yoğunluğunu en iyi anlatan bu başyapıt, Arjantinli çizer Luis Scafati’nin hayal gücüyle birleşince, ortaya seyre doyulmaz bir edebi ziyafet çıkıyor.

“Kafka’nın sanatı okuyucuyu onu yeniden okumaya zorluyor. Eserlerinin sonları –ya da olmayan sonları– açık açık ifade edilmeyen, ama hikayenin başka bir bakış açısıyla yeniden okunmasını gerektiren açıklamalar sunuyor.”

Albert Camus

“[Kafka] ziyadesiyle bürokratikleşmiş bir toplumun şiirsellikten yoksun kumaşını romanın o muazzam şiirine; bir adamın gayet sıradan öyküsünü… bir mite, destana, daha önce görülmemiş bir güzelliğe dönüştürüyor.”

Milan Kundera

Gizemli Bir Maske

Fernando Pessoa

Geç git, kuş, geç git, bana da geçip gitmeyi öğret!

Bir bilinmezlik olmayı seçen, yazma eylemini kendine özgü bir sahne yorumuyla icra eden, Modernizmin geç keşfedilen öncülerinden Fernando Pessoa başyapıtı sayılan Huzursuzluğun Kitabı’nda şöyle yazar: “Yaratmak uğruna kendimi yok ettim; kendi içimde o kadar dışıma attım ki kendimi, kendimin dışında varlık sürüyorum artık. Farklı oyuncuların farklı oyunlar oynadığı boş bir sahneyim ben.” Bu benzersiz günlük, Bernardo Soares imzalıdır. Şiirle yaşamış, yarattığı onlarca kimlik, karakter aracılığıyla modern şiire ve yazına mührünü, hayattayken yayımladığı tek Portekizce şiir kitabı ve üç İngilizce kitabın yanında koca bir bavul elyazmasıyla bırakmıştır Pessoa.

Martín López-Vega’nın hazırladığı bu seçki, Pessoa’nın baş aktörleri olarak nitelenen, kendisinin de öyle kurguladığı Alberto Caeiro, Ricardo Reis, Álvaro de Campos’un şiirlerinden bir seçmeyi Adolfo Serra’nın illüstrasyonlarıyla bir araya getiriyor.

Bugün, yapıtıyla ördüğü bulmaca hâlâ bütünüyle gün ışığına çıkmamışken, dünyanın başka coğrafyalarında başka “yaşayan karakter”lere kendine özgü bir bilgelikle dokunarak sözünü sürdürüyor Pessoa.

Dünyada ileri gitmek için ne kadar çok şey ödünç aldım!

Ne kadar ödünç şeyi sanki benimmiş gibi kullandım!

Ben kendim de, yazık ki, bana ödünç verilen şeylerden başka bir şey değilim.

Resimli Başyapıtlar: Kara Kedi

Edgar Allan Poe

“Yazmak üzere olduğum bu çılgın, ama bir o kadar da basit hikayeye inanmanızı beklemiyorum. Kendi aklım bile, olanları apaçık gördüğü halde, onları inkar ederken, sizden bunu beklemem delilik olur. Ama deli olmadığımı biliyorum, hayal görmediğimden de eminim. Yarın öleceğim için bugün içimi dökmem gerek.”

Edgar Allan Poe’nun gizemli ve karanlık dünyasına hoş geldiniz! Dehşeti, korkuyu, düş ile gerçeklik arasındaki muğlaklığı, insanın karanlık yüzünü ve çaresizliği anlatan Poe’nun tekinsiz öykülerine, bu kez Luis Scafati’nin eşsiz çizimleri eşlik ediyor. Büyük bir özenle kullandığı siyahın hakim olduğu çizimleriyle karanlık ve hassas bir dünyanın kapılarını aralayan Scafati ile duyduğu dehşetli ürperişi okuyucusuna iletmekte benzersiz bir dile sahip Edgar Allan Poe’nun öyküleri bir araya gelerek benzersiz bir atmosfer yaratıyor.

“Edgar Allan Poe’nun öykülerini çok sevdiğim için gerilim filmleri yapmaya başladım.”

Alfred Hitchcock

“Edgar Allan Poe, ona hayat veren nefesi üflemeden önce dedektiflik hikâyeleri neredeydi?”

Arthur Conan Doyle

Palto

Nikolay Gogol

Önüne ne pahasına olursa olsun ulaşacağı bir hedef koyan insanlar gibi kendini şimdiden daha hayat dolu hissediyor, karakteri güçleniyordu. Yürüyüşünde ve hareketlerinde kararsız ve ikircikli ne varsa gitmiş, gözlerinde yeni bir ateş parlamaya başlamıştı. Hatta en cüretkâr hayallerinde bazen paltosuna sansar kürkü bir yaka diktirmeyi bile kurar olmuştu.”

“Küçük adam”ın çektiği sıkıntılar, maruz kaldığı eşitsizlik ve acılar bu uzun öykünün başkahramanı Akakiy

Akakiyeviç’in hayatı üzerinden yalın bir gerçekçilikle anlatılıyor. Böylesi bir anlatım, her ne kadar dönemin Çarlık Rusya’sında büyük tepki alsa ve Gogol, Rus insanını aşağılamakla suçlansa da, Rus edebiyatında bir çığır açıyor. Elinizde tuttuğunuz bu muhteşem eseri daha önce yayınlanmış örneklerinden farklı kılan ise otuzdan fazla kitapta imzası olan ödüllü çizer Noemí Villamuza’nın büyüleyici çizimleri.

“Hepimiz Gogol’un Palto’sundan çıktık.”

Dostoyevski

“Gogol’un Palto’da sergilediği sanat, paralel doğruların kesişmekle kalmayıp, solucan misali kıvrılabileceklerine, karmakarışık hale gelebileceklerine işaret eder.”

Vladimir Nabokov

Resimli Başyapıtlar: Satranç

Stefan Zweig

Stefan Zweig’ın intihar etmeden kısa süre önce kaleme aldığı Satranç zulüm, saplantı, aklın gücü ve bu gücün yaratacağı kötülükleri ele alan ve yayımlandığından beri bütün dünyada büyük yankı uyandırmış bir klasik. Satranç tahtasının siyahı ve beyazı gibi iki kutbun –iyiyle kötünün, kibarla kabanın, insanla makinenin, akılla deliliğin, cehaletle bilginin, açgözlülükle tamahkarlığın– arasında, kendi içimizde bitmeyen bir satranç maçına devam eden bizim hikâyemiz…

New York’tan Buenos Aires’e giden bir gemide yolcular arasında Dünya Satranç Şampiyonu Mirko Czentovic de bulunmaktadır. Kaba, vurdumduymaz, cahil, açgözlü bir insan olsa da Czentovic tam bir satranç dehasıdır. Gemidekiler kendisiyle maç yapmak isterler. Genç satranç oyuncusu bu isteklerini geri çevirmez ve üst üste galip gelir, ta ki bir maç sırasında ağırbaşlı, çekingen bir yabancı ortaya çıkıp oyuna müdahale edinceye kadar. Bu yabancı uzun zamandır satranç tahtasına elini sürmediğini söylese de verdiği taktikler sayesinde maç berabere biter.

Akif Kaynar’ın karakterlerin iç dünyasını yansıtan, öykünün önemli noktalarını canlandıran resimleri de Zweig’ın bu ölümsüz klasiğini bambaşka bir boyuta taşıyor.

Devamını Göster
₺1,400.00
Klasikler Seti 2 (8 kitap)

Diğer siniryıkımsal hastalıkların çoğu gibi ALS’nin beyinde olağandışı proteinlerin birikmesi ile oluştuğu 2006’nın başlarında netleşti. ALS’nin yüzde onu kalıtsal ve bir gen mutasyonuna dayanıyor. Ayrıca ALS için risk altında bulunan genlerin de olduğuna eminim, fakat şimdi potansiyel olarak hastalığa sebep olduğu tanımlanan birçok gen var. Bunların her biri beyinde farklı proteinlerin birikmesine yol açmakla ilgileniyorlar. Belirli genleri bilmek bize beyindeki özel mekanizmaları gösteriyor ve potansiyel olarak tedavi için bize hedef verecek. Ancak bunların hiçbiri şimdiye kadar bize sağlam bir tedavi sağlamadı.

 Stephen Hawking’in durumu hastalığa sahip insanlar için ne ifade ediyor?

Bu sadece hastalığın değişkenliğinin çok inanılmaz bir örneği ve buna sahip hastaların da uzun yaşayabileceklerini göstermesi açısından bir umut ışığı barındırıyor. Ne yazık ki, gerçekte bu durum insanların az bir kısmında meydana geliyor.

Evrim Ağacı, sizlerin sayesinde bağımsız bir bilim iletişim platformu olmaya devam edecek!

Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz gibi Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...

O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...

O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.

Avantajlarımız
"Maddi Destekçi" Rozeti
Reklamsız Deneyim
%10 Daha Fazla UP Kazanımı
Özel İçeriklere Erişim
+5 Quiz Oluşturma Hakkı
Özel Profil Görünümü
+1 İçerik Boostlama Hakkı
ve Daha Fazlası İçin...
Aylık
Tek Sefer
Destek Ol
₺50/Aylık
Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu Makale Sana Ne Hissettirdi?
  • Umut Verici! 4
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 1
  • Merak Uyandırıcı! 1
  • Muhteşem! 0
  • Tebrikler! 0
  • Bilim Budur! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Çeviri Kaynağı: Scientific American | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 29/03/2025 02:56:17 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/3985

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
K. HARMON, et al. Stephen Hawking, ALS Hastalığı'na Rağmen 70 Küsür Yaşına Kadar Nasıl Yaşadı?. (15 Aralık 2015). Alındığı Tarih: 29 Mart 2025. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/3985
HARMON, K., Öztürk, G., Bakırcı, Ç. M. (2015, December 15). Stephen Hawking, ALS Hastalığı'na Rağmen 70 Küsür Yaşına Kadar Nasıl Yaşadı?. Evrim Ağacı. Retrieved March 29, 2025. from https://evrimagaci.org/s/3985
K. HARMON, et al. “Stephen Hawking, ALS Hastalığı'na Rağmen 70 Küsür Yaşına Kadar Nasıl Yaşadı?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Gürhan Öztürk, Evrim Ağacı, 15 Dec. 2015, https://evrimagaci.org/s/3985.
HARMON, KATHERINE. Öztürk, Gürhan. Bakırcı, Çağrı Mert. “Stephen Hawking, ALS Hastalığı'na Rağmen 70 Küsür Yaşına Kadar Nasıl Yaşadı?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Gürhan Öztürk. Evrim Ağacı, December 15, 2015. https://evrimagaci.org/s/3985.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close