Ergenlik Nedir? Ergenlik Dönemi Özellikleri Nelerdir ve İnsanlarda Ergenlik Sırasında Ne Tür Değişimler Görülür?
Çoğu aile büyüğü evin delikanlısından şikayetçidir. Bu şikayetin ardından da çoğu zaman da bildiğimiz o cevap gelir: “Ergenlik dönemindedir, kötü davranmayın”. Peki, neden şikayetçidirler? Çünkü delikanlımız bugüne kadar sözlerinin dışına çıkmadığı aile büyüklerine başkaldırmaya başladı, başına buyruk hareket etmeye başladı; evlerinin küçüğü artık yetişkin olma yolunda...
İnsan, doğumundan yaşamının sonuna kadar birçok dönemden geçer. Bunlardan en fırtınalı, heyecanlı ve stresli dönemi ise ergenliktir. Bu dönemde birey artık ailesinden uzaklaşmaya, kendi görüşlerini, düşünceleri oluşturmaya başlar. Toplumda bir statü sahibi olmak ister, dış görünüşüne ve diğer insanlara daha fazla önem vermeye başlar, artık bazı davranışları cezadan korktuğu için değil yapılmaması gerektiği için yapmamaya başlar. Kısacası çevreye ve kendisine daha duyarlı olmaya başlar.
En çok görülen bir başka davranış ise bireyin ailesini her ortamda eleştirmesidir. Eskiden beri annesini ve babasını evrenin merkezinde ve süper kahraman gibi gören bireyimiz bu dönemlerde bu süper kahramanların hatalarını görüp onları arkadaş çevresinde eleştirmeye başlar.
Bu dönemin ağır geçirilip geçirilmemesi de aileye ve bireyin çevresine bağlıdır. Eğer beklediği ilgiyi ve değeri görürse birey bu dönemi kolay atlatabileceği gibi ilgi görmediğinde ise ailesine ve çevresine zorluklar yaşatabilir. Bu dönemde de yapılması gerekenlerden en önemlisi de bireyin fikirlerinin aile için değerlendirilmesi, sorumluluk duygusunu oluşturacak görevler verilmesidir.
Gelin bir insanın gelişimindeki en önemli dönemeçlerden biri olan ergenliği biraz daha yakından tanıyalım.
Ergenlik Nedir?
Ergenlik dönemi 13-20 yaşları arasındadır ve çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemidir. Genellikle bu dönem kızlarda 12-13 yaşlarında, erkeklerde ise 13-14 yaşlarında başlamaktadır. Bu dönem farklı ülkelerde farklı zamanlarda başlayabilmektedir. Sıcak iklimli bölgelerde ergenliğe girme yaşı daha erkendir.
Ergenlik dönemi kişide fiziksel, sosyal-duygusal ve zihinsel değişimlerin yaşandığı bir dönemdir. Kızlar ergenlik dönemine erkeklere göre iki yıl önce girerler. Ergenlik döneminden önce erkek akranlarına göre daha az kiloya ve boy uzunluğu olan kızlar bu dönemde akranları olan erkekleri geçerler. Daha sonra erkekler bu farkı kapatıp kızları geçerler.
Ergenlerin boy uzunluğu ve kilo artışının durumunu belirlemede genetik etkenler de etkili olur. Beslenme ve iklim koşulları da boy ve kilo üzerinde etkiye sahiptir. Bu nedenle ergenlik dönemindeki kişinin uygun bir beslenme planına ihtiyacı vardır.
Ergenlikte Cinsel Gelişim
Bu dönemde başlayan fiziksel değişiklikler sadece boy ve kilo artışı değildir: Bu dönemdeki erkeklerdeki değişimler cinsel organlarda büyüme, kıllanma, sesin kalınlaşması, sakal ve bıyığın çıkmasıdır. Kızlardaki değişimler ise göğüslerde büyüme, cinsel organlarda kıllanma, Koltuk altında kıllanma, Boy artışı ve kalçaların gelişimi, reglin başlamasıdır.
Bu dönemdeki kızlarda ve erkeklerde fiziksel değişimlerin başlaması ve sona ermesi; bireysel ayrımlara, kalıtım, genel sağlık, gelişim süreci bilişsel yetenekler, çeşitli coğrafya, sosyoekonomik ve kültürel etmenlere bağlı olarak değişebilir. Buna rağmen herkes, ergenlik döneminde hemen hemen aynı fiziksel değişimleri yaşamaktadır. Kızların fiziksel görünümlerinden en az memnun oldukları yaş 13 iken erkeklerin fiziksel görünümlerinden en az memnun olduğu yaşın 14’tür.
Asıl sorun, kişinin yaşıtlarıyla karşılaştırıldığında ergenlik dönemine vaktinden önce mi tam vaktinde mi yoksa vaktinden sonra mı girdiğidir. Ergenlikte erken veya geç olgunlaşmanın kişiye yaşattığı sorunlar bellidir. Yaşıtlarından geç olgunlaşan kişi topluluk içerisinde açık şekilde belli olmaktadır. Erkekler için bu durum, yaşıtlarına göre daha kısa, zayıf ve kılsız bir cilde sahip olmalarıdır. Bu dönemdeki erkekler iyi bir fiziksel bedene oldukça önem verirler. Geç olgunlaşan erkeklerin bu durumları akranlarıyla karşılaştırıldığında önemli derecede olumsuz bir durum oluşturur. Fiziksel olarak zayıf olan erkekler diğer erkeklere oranla daha fazla taciz ve mağdur edilirler. Kızlar için, ergenliğin geç başlaması memelerin diğer kızlarla aynı zamanda gelişmemesi anlamına gelir. Bu da erkeklerin bu tür kızlara dikkat etmemesi demektir ve bu durum bu dönemdeki kız bireyin popülerliğini zedeler.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Geç olgunlaşma, vaktinde olgunlaşmadan oldukça farklıdır. Toplumsal dışlanmanın artması ve beden görünümü, kişinin karamsarlığa kapılmasını sağlar ve bu karamsarlığa bağlı olarak ortaya çıkan problemlerle ilişkisi vardır. Ancak geç olgunlaşan pek çok kişi ergenlik evresinden geçerken kendilerini düzeltmeye başlarlar.
Erken olgunlaşan kişiler ise farklı değişiklikle karşı karşıya kalırlar. Erken olgunlaşan erkekler futbol, basketbol vb. fiziki aktivitelerde başarılı olurlar ve bu durum ergenin arkadaşları arasında popülerlik kazanmasını sağlar. Zamanının büyük çoğunluğunu spor aktivitelerine ve arkadaş ilişkilerine ayıran ergen derslerinde zorlanmaya başlar. Erken olgunlaşan kızlarsa kendisinden yaşça büyük olan erkeklerin ilgisini kolayca çekerler. Kendinden yaşça büyük erkeklerle vakit geçirmeye başlaması ve bu erkeklerin kızlarla sohbet etmeye pek istekli olmaması kızların sıkıntı yaşamasına neden olur. Erken olgunlaşan hem kızlar hem de erkekler de pek çok problemli davranışla karşılaşma olasılığı artmaktadır.
Kız ve erkekler farklı problemli davranışlarla karşılaşmaları durumunda, değişik yöntemleri kullanmaktadır. Bu davranışlardan bazıları erken cinsel aktivite, suçlu davranışlarda bulunmaya başlama ve okulda başarısızlıktır.
Cinsel Değişime Neden Olan Hormonlar
Gelin şimdi bu gelişimlere neden olan hormonlardan ve bezlerden bahsedelim.
- Büyüme hormonu (GH): Ön hipofizden salgılanan, peptit yapılı bir hormondur. Hayvanlarda ve insanlarda büyümeye yardımcı olur. Çocukluk döneminde çok aktif olan bu hormon ergenlik döneminde de büyümeye fazlaca katkı sağlar.
- Epifiz: 1-2 yaşına kadar büyüdükten sonra bu bez sabit kalır. Bu bezin çocuklukta melatonin hormonu salgılaması sayesinde cinsel olgunluğu inhibe ettiği düşünülüyor. Ergenlik döneminde de bu bez melatonin salgısını azaltıyor.
- Androjen: Erkek cinsel alıcılar ve dişi cinsel alıcılar üzerinde etki gösterir (prostatın, atmık kanalların, klitorisin büyümesi gibi). Fakat sadece cinsel organlar üzerine değil, cinsel olmayan organlar üzerinde de etkisi vardır: kollarda ellerde ve yüzde kılların uzaması; kaslarda proteinlerin sentezlenmesi ve bünyeye katılması için uyarı; sesin kalınlaşması gibi.
- Dihidrotestosteron (DHT): Erkek vücudunda bulunan testosteron hormonunun aktif versiyonu olan güçlü metobolitine verilen addır. Ergenlik döneminde ikincil cinsiyet karakterlerinin meydana gelmesini ve erkek tipi farklılaşmayı meydana getirir. Böylece ergenlik döneminden önce kız çocuğundan kolay kolay ayırt edilemeyecek olan erkek çocuğu gittikçe farklılaşır ve çocukluktan erkekliğe adımını atar. Sakalları ve bıyıkları çıkmaya, sesi kalınlaşmaya, boyu uzamaya, kas kütlesi artmaya, penisi büyümeye, testisleri sperm üretmeye başlar. Tüm bu farklılaşmayı testosteron, DHT hormonuna dönüşerek meydana getirir.
- Folikül Uyarıcı Hormon (FSH): Hipofiz bezinden salgılanan bir hormondur. Erkekte ve dişide benzer bir protein yapısı taşır. Lütein yapıcı hormonla beraber yumurtalığın ve erbezlerinin işlevlerine katkıda bulunur. Kadınlarda yumurtalık foliküllerinin olgunlaşmasını, erkekte spermatozoonların üretimini ve olgunlaşmasını sağlar.
- Luteinleştirici Hormon (LH): Hipofizin ön lobunda üretilen glikoprotein yapıda bir hormondur. Kadınlarda ani bir artışla ovulasyonu başlatır ve korpus luteumun (sarı cisimcik) büyümesini sağlar. Erkeklerde ise testosteron salgılanmasını uyarır.
Ergenlikte Beyin Nasıl Değişir?
Önemli gelişim ve değişim bir de beyinde yaşanıyor bu dönemde. Fakat beyin gelişimini tamamlamamış oluyor. Yapılan araştırmalara göre beynin 10-25 yaşları arasındaki değişimleri genellikle davranışı etkileyen bölgelerde oluyor. Ergenlik kısmında da bu bölgelerin gelişiminin ve değişiminin tamamen bitmemesi tutarsız davranışlara sebep olduğu düşünülüyor. Çünkü beyindeki en önemli değişim ise korteksin duygusal bölgelerinde gerçekleşiyor.
Daha da detaya inecek olursak; ergenlik dönemi boyunca beyindeki beyaz madde artmaktadır. Sinaptik budama denen bu süreçte gereksiz nöronlar ortadan kaldırılır ve beyindeki gri madde miktarı azaltılmış olur. Tabii ki bu beynin işlevselliğini kaybettiği anlamına gelmez, aksine artan miyelinasyon ve kullanılmayan yolların azaltılması beyin için daha yararlıdır. İlk olarak budanan bölgeler ise duygusal alanlarla ilgili olan sinirlerdir.
Beyinde gerçekleşen diğer önemli değişimler ise karar verme ve diğer önemli bilişsel işlevlerin yer aldığı prefrontal kortekstedir. Prefrontal korteksteki sinaptik budamanın artması, bilgi işleme verimliliğinin artmasını ve prefrontal korteks ile beynin diğer bölgeleri arasındaki bağlantıların güçlenmesini sağlamıştır. Bu da risk durumlarında daha iyi kararlar vermeye yardımcı olur.
Bu bölge harici, dorsolateral prefrontal korteksin gelişmesi dürtülerin kontrolü ve plan yapma gibi davranışlar için önemlidir. Orbitofrontal korteks gelişimi ise ödül ve risk durumlarının değerlendirmesi için önemlidir.
Beyin Gelişiminin Bilişsel Etkileri
Ergenlik dönemindeki kişilerde, beyin gelişimine bağlı olarak bilişsel değişim de gerçekleşir. Ergenler bilişsel olarak farklı bir yapıdadırlar. Bu döneme girmeden önce pek soyut düşünmeyen birey artık soyut kavramları daha çok düşünmeye, daha karmaşık problemler çözmeye, diğer kişilerin bakış açılarını anlamaya başlarlar. Bu dönemdeki kişilerin tüm düşünce süreçleri değişir, gittikçe artan biçimde geleceğe yönelik ve soyut düşüncelerle ilgili olurlar.
Yaşanan bilişsel gelişimin etkileri arkadaş ilişkilerinde, sosyal ortamlarda ve bilimsel konularda somut düşünceden soyut düşünceye geçiş ve kendini değerlendirme de yer alır. Bu dönemde ergenlerin diğer kişilerin düşüncelerini kabul etme ve problem çözme becerileri de gelişir.
13-19’lu yaşlara özgü olan ve hakkında uzun araştırmalar yapılan bir olgu da ergenlik bencilliğidir. Ergenlikte benmerkezci olmak genellikle iki olguyla ilgilidir: Birincisi artan içine kapanıklık duygusudur. Ergenler, hayali izleyiciler varmış gibi düşünürler. Hayali izleyiciler bazı ergenlerin ne giyecekleriyle ilgili saatlerce endişe etmesine neden olur. Mesela bir yemeğe gittiklerinde gömleklerine yemek döktükleri zaman herkesin bu durumu göreceği ve onlarla alay edeceğine inanırlar. Başkalarının onlar hakkında ne düşüneceğini çok önemserler ve durum kişilerde içine kapanık olmasına ya da durmadan bir tedirginlik hali içinde olmasına neden olur. Bu durumda, arkadaş çevresiyle olan sosyal ilişkiler de önem taşır. İkincisi ise zarar görmezlik ve eşsizlik hissidir.
Ergenler “bana bir şey olmaz” inancına sahiptirler. Pek çok ergen, sonsuza kadar yaşayacaklarına ve yenilmez olduklarına inanırlar. İçkiliyken araba kullandıklarında kötü bir şey olmayacağını düşünürler. Bu dönemde ergenler yaşadıkları fiziksel ve bilişsel değişimlerle nasıl mücadele edebilecekleri hakkında çok fazla fikirleri yoktur, çünkü hayatlarında ilk defa başlarına gelen bu değişimlerle mücadele edebilecek yeterli tecrübeye sahip değildirler. Kuralları kendilerini sınırlayan engel olduğu düşünürler ve kural dışı davranışlara girerek kendilerinin özgürlük alanlarını genişlettiklerini düşünürler.
Beyin Gelişimini Tetikleyen Sinirbilimsel Faktörler
Beyin gelişiminden ve değişiminden bu kadar bahsettik fakat bunlara sebep olanlar ne? Şimdi biraz da bunlara bakalım. Ergenlikte beyin gelişimi için 2 tane önemli nörotransmitter rol oynar. Glutamat ve dopamin. Glutamat uyarıcı bir nörotransmitterdir. Biraz önce bahsettiğim sinaptik budamayı denetleyen nörotransmitterler uyarıcı nörotrnasmitterlerdir. Bu yüzden ergenliğin başında, bireyin beyninde uyarıcı nörotransmitterler çok bulunur.
Dopamin ise bireyin karar verme sırasında ortama göre davranmasında etkilidir (Yapılmaması gerek davranışların korktuğu içi değil, yapılmaması gerektiği için yapılmaması). Ergenlik döneminde limbik sistemde dopamin ve prefrontal kortekse dopamin girişi artar. Dopaminin artması, gençlerin risk alma, tehlikeli sporlarla ilgilenme isteklerini de artırıyor.
Limbik sistemin değişmesi ise duygusal açıdan bireyi etkiliyor. Örneğin, limbik sistemdeki dopamin ve serotonin düzeylerindeki değişikliklerin bireyi duygusallaştırdığı görülmüştür.
Ergenlikte Sosyal Değişim
Bu dönemde yaşanan diğer bir gelişim de sosyal alanda yaşanır. Ergenlik dönemindeki kişi zamanının büyük bir bölümünü arkadaşları ile geçirir. Ergenler kendi aralarında gruplar kurarlar ve kendi otoritelerini kendileri sağlarlar. Ergen, kendisine benzer olanlarla kurduğu akran gruplarında duygu ve düşüncelerini paylaşma, kimliğini bulma imkanı bulur.
Akran gruplarının, ergenin bireyselleşmesinde ve toplumun bağımsız olmasında pek çok katkıları vardır. Akran grupları, bağlılık ve ait olma duygusu sağlayarak ergenin kendine güveni ve benlik saygısı gelişimi üzerinde etkili olur. Stres yaratan olayların etkisini azaltan bir sosyal destek sağlar, ahlaki kuralların ve değerlerin kazanılmasına yardımcı olur, Kişilerarası ilişki kurma becerilerini geliştirmelerine katkıda bulunur. Ergen için arkadaşlık, hayatın her döneminde önemlidir. Arkadaş ilişkileri, kişilik gelişiminde, olgunlaşma ve toplumsallaşmada, cinsel kimliğin, bir gruba ait olma duygusunun, paylaşma ve sorumluluk alma duygularının kazanılmasında büyük önem taşımaktadır.
Ancak, ergenlerin bu dönemde olumlu davranışlar kazanması kadar olumsuz davranışları kazanmasında da arkadaşların büyük bir etkisi vardır. Örneğin, ergenin arkadaşları sigara kullanıyorsa, ergen de zamanla sigara kullanımına başlayabilir. Ergenlerin, arkadaşları ile davranışları arasında benzerlikler kurmaya çalışması davranış problemlerine, sigara kullanımına, sosyal davranış ve akademik gibi alanlarda da iyi ya da kötü davranışların kazanılmasına neden olur. Ergenlik döneminde kızların akranlarına yönelik ilişkisinin daha çok ilişkisel olduğu, erkeklerin ise fiziksel saldırganlık göstermeye yöneliktir.
Bu dönemde ergenin anne babaya olan bağlılığı giderek azalırken arkadaş ve romantik ilişki içinde olduğu kişilere olan bağlanması artmaktadır. Ama bu dönemde anne babaya yönelik bağlılığın azalması, ergen açısından anne babaların daha az önemli olduğunu göstermez. Anne babalar ergenlerin hayatlarında sosyalleşme açısından önemli bir yeri vardır. Ergenin sağlıklı bir kimlik geliştirebilmesi için anne babayla kurulan duygusal bağ ve anne babanın ergenin gereksinimlerini karşılaması önemlidir. Annesine ve babasına güvenli bağlanan ergenler daha yüksek benlik saygısına, yaşam doyumuna, okul başarısına ve daha az psikolojik gerilime sahiptirler.
Ergenlik dönemindeki kişilerin, aile üyelerinden çok arkadaşlarıyla vakit geçirmeleri ergenle aile arasında yaşanan çatışmanın temel nedenidir. Pek çok ergen, aileleri yerine arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi tercih ederken, ailelerinin de özellikle yaşayışlarına müdahale ettiklerini düşünmektedirler. Ergenler nasıl giyinmeleri, ne yemeleri ve arkadaş çevrelerinde kimler bulunmalı gibi günlük konularda arkadaşlarının etkisinde kalırlar. Anne babalarının değerlerini ise önemli bir kılavuz olarak görürler.
Yani ergenler yaşama ilişkin önemli değerleri ebeveynlerinden alırlar, sosyal ilişkilerinde yaşadığı kişisel problemleri konusunda ise hem ebeveynlerine hem de arkadaşlarına danışırlar. Eğer anne babalar ergenlik dönemindeki çocuğunun yaptıkları davranışları onaylamadıklarını onlara söylerlerse, çocuklarının uzun bir süre başları belaya girmez. Bütün anne babaların yapması gereken; ergen çocuklarına uyuşturucu madde kullanmayı denemenin iyi olmadığını söylemektir. Anne babalarının çocuklarını uyardığı ergenlerle, anne babanın çocuklarını uyarmadığı ergenleri karşılaştırdığımızda uyarı alan ergenlerin olumsuz davranışlara yönelme ihtimali daha düşüktür. Ebeveyn ve akran etkileri birbirini tamamlar ve ergenleri ileri süreçlerde olgun ilişkilere hazırlar. Çocukluktaki aile ilişkileri ergenlikteki akran ilişkileri için duygusal bir temel oluşturur. Genellikle ergen akranlar, ebeveynlerinden öğrendikleri davranış ve değerlerde birbirlerine model olur ve bunları pekiştirir.
Ebeveynlerini otoriter bulan gençlerin, yetişkin ve akranlarınca desteklenen kuralları kabul eden akran grubuna yöneldiği bulunmuştur. Ebeveynlerini ilgisiz bulan kızlar yetişkin değerlerini onaylamayan akran gruplarına eğilim göstermektedir. Ebeveynlerinin hoş görülü olduğunu belirten erkekler eğlenceye sahip topluluklara girmektedir. Böylelikle ebeveyn ve çocuk arasındaki ilişki ile gencin arkadaş seçimi ve arkadaşlık kurabilmesi arasında ilişki vardır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 33
- 12
- 7
- 6
- 5
- 2
- 2
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- L. Aksglaede, et al. (2006). The Sensitivity Of The Child To Sex Steroids: Possible Impact Of Exogenous Estrogens. Human Reproduction Update, sf: 341-349. | Arşiv Bağlantısı
- J. M. Tanner, et al. (1985). Clinical Longitudinal Standards For Height And Height Velocity For North American Children. The Journal of Pediatrics, sf: 317-329. | Arşiv Bağlantısı
- E. Terasawa, et al. (2001). Neurobiological Mechanisms Of The Onset Of Puberty In Primates. Endocrine Reviews, sf: 111-151. | Arşiv Bağlantısı
- M. E. Herman-Giddens, et al. (1997). Secondary Sexual Characteristics And Menses In Young Girls Seen In Office Practice: A Study From The Pediatric Research In Office Settings Network. Pediatrics, sf: 505-512. | Arşiv Bağlantısı
- T. Colborn, et al. (1997). Our Stolen Future: Are We Threatening Our Fertility, Intelligence, And Survival?--A Scientific Detective Story. ISBN: 978-0452274143. Yayınevi: Plume.
- K. L. Eckert, et al. (2009). Adolescent Physiology. Behavioral Approaches to Chronic Disease in Adolescence, sf: 29-45. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 14:40:15 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1160
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.