Pandalar Nasıl Hayatta Kaldı? Pandalarda Savunma ve Saldırı!

Pandalar genellikle sevimli suratları ve "şabalak" olarak nitelendirebileceğimiz komik fotoğraflarıyla, sürekli bambu gövdeleri yerken bilinen hayvanlar oldukları için, hiçbir savunma sistemi olmayan, "kafasına vur, ekmeğini al" şeklinde yaşayan canlılar olarak kafamızda yer etmişlerdir. Bu aşırı hatalı sayılmaz. Çünkü pandalar, gerçekten de son derece sakin, avlanmaya pek fazla zahmet etmeyen, pek öfkelendikleri görülmeyen hayvanlardır. Ancak bu sizi yanıltmasın: pandalar, gerektiği zaman son derece saldırgan hale gelebilirler ve ölümcül yaralara neden olabilirler.
Av olabilen hayvanlarda avcılarına yönelik genellikle iki strateji bulunur: savaşmak veya kaçmak. Birçok av, avcılarından kaçmayı tercih eder, çünkü çoğu zaman avcılar, avlarına göre çok daha karmaşık ve ölümcül silahlarla donanmışlardır: pençeler, dişler, kaslar ve benzeri... Ayılarda alıştığımızın aksine, pandalar da "av" konumuna düşebilen hayvanlardır. Normalde diğer ayı türlerinin hiçbir doğal avcısı bulunmaz. Ancak pandalar, özellikle çakallar ve leoparlar tarafından avlanabilirler. Panda yavruları kimi zaman ağaç sansarları tarafından yakalanıp parçalanabilirler. Bunun haricinde koca cüssesiyle bir pandaya yanaşmaya cesaret edecek çok fazla avcı bulunmaz.
Pandalar, diğer ayı kuzenlerine kıyasla daha az saldırgandırlar ve kendilerini savunmak açısından daha acizdirler; ancak buna karşılık evrimsel süreçte birçok avantaja sahiptirler. Bunlardan önce, pandaların da hem avcıları üzerinde, hem de sinirlendiklerinde çevrelerindeki diğer canlılar üzerinde son derece ölümcül yaralar açabildiklerinden bahsetmemiz gerekir. Ayıların dişleri, bizim dayanıklılığından ötürü "mobilya malzemesi" olarak kullanabildiğimiz bir bitkinin (bambuların) sert gövdelerini kolaylıkla kırabilecek şekilde özelleşmiştir. Bu dişler, tıpkı diğer ayılarda olduğu gibi, neredeyse hiçbir hayvanın kolay kolay kurtulamayacağı kadar güçlü çenelerle desteklenmektedir.
Bunun bir örneğini Beijing Hayvanat Bahçesi'nde bulunan Gu Gu isimli pandadan görebiliriz. Gu Gu'nun saldırdığı, her seferinde bölgesine izinsiz ve deneyimsiz olarak giren 3 ayrı ziyaretçi, vücutlarında ölümcül yaralarla hastaneye kaldırıldı. İlk saldırıda bahçenin görevlilerinden Zhang Xinyan isimli şahıs pandaya sarılmaya çalışırken pandanın güçlü saldırısı sonucu 2 bacağından da derin yaralar aldı. İkinci saldırıda 15 yaşındaki Li Xitao yine iki bacağından da ısırıldı. Gu gu, çocuğun her iki bacağından da büyük et parçaları kopardı, iki bacağındaki kemikler de kırıldı. Üçüncü saldırıda ise Zhang Jiao isimli ziyaretçi yine bacaklarından ısırıldı, temel bağ dokusu parçalandı. Görevliler dakikalarca Gu gu'nun çenesini şahsın bacağından ayıramadılar.

Bu tür saldırı unsurları haricinde, pandalar başka davranışlar açısından da farklılaşarak diğer ayılara kıyasla yitirdikleri avantajları kapatabilmişlerdir. Bunlardan en önemlisi, pandaların kış uykusuna neredeyse hiç yatmıyor oluşudur. Örneğin boz ayılar çok uzun süren ve çok derin kış uykularına yatarlar. Normalde her hayvan kış uykusundayken gerekli uyaranlar ortamda varsa uyanabilirler. Çünkü bazı diğer hayvanlar, kış uykusuna yatan hayvanları kolaylıkla avlayabilmektedirler. Ancak boz ayılarda uyanma süresi oldukça uzundur. Örneğin tam olarak bu sebeple Kuzey Amerika yerlilerinden Kutchinler, özellikle boz ayıları avları olarak seçerler. Bu ayıları kış uykuları sırasında avlarlar, çünkü avları tamamlanana kadar ayı kolay kolay uyanamaz. Diğer canlılarda da kış uykusundan uyanmak için belli bir süre geçmesi gerekmektedir ve bu, onları kolay av konumuna düşürmektedir. Her ne kadar kış uykusunun evrimleşmesini mümkün kılacak kadar avantajları varsa da, olmayan hayvanlar da "tamamen dezavantajlı" konumda değildirler. Pandalar, ayıgiller ailesinden olmasına rağmen kış uykusuna neredeyse hiç gerek duymaz ve aktif olarak yaşantısını sürdürebilir.
Pandaların bir diğer avantajı, suya olan düşkünlükleridir. Boz ayılar da suyu severler; ancak hiçbir ayı pandalar kadar etkili yüzücüler değildirler. Boz ayılar genellikle sadece avlanmak için suya yanaşırlar; kimi zaman da alan değiştirirken nehirleri geçmek için suya girerler. Pandalar ise gerekli gördükleri zaman suya girmekten hoşlanmayan avcılarından kaçmak amacıyla suya girerler ve çok iyi yüzücülerdir. Hatta suyun altına dalabilen ve bir süre su altında kalabilen pandaların davranışları gözlenmiştir. Ancak bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.

Son olarak, pandaların belki de en önemli evrimsel avantajı, eşsiz bir ekolojik nişi dolduruyor olmalarıdır. Bulundukları bambu gövdeleri ve yapraklarını pandalar kadar aktif olarak tüketebilen hiçbir hayvan türü bulunmamaktadır. Böylece bol besin kaynaklarına sahiptirler ve rekabete girmelerine neredeyse hiçbir zaman gerek kalmaz. Bu sayede, aktif olarak avlanmak zorunda olan kuzenlerine büyük bir avantaj sağlarlar.
Bu noktada, panda yavrularının da diğer ayıların yavrularına göre daha başarılı birer tırmanıcı olduğunu söyleyebiliriz. İlk doğduklarında diğer ayı yavrularından biraz daha çelimsiz gözükseler de, onlardan daha hızlı büyürler ve güçlenirler. Daha birkaç aylıkken tek başlarına ağaçlara tırmanmaya başlayabilirler. Daha sonra bu yeteneklerini korurlar. Ancak örneğin kahverengi ayılar yalnızca yavruyken tırmanabilirler; yetişkinleri ağaçlara tırmanamaz. Bu da pandalar için avcılardan kaçmak açısından çok önemli bir yetenektir.
Pandalarda Olası Deprem Korkusu
Aşağıdaki fotoğraf gerçekten depremden hemen sonra mı çekildi ve anlatılan hikaye ne kadar gerçektir bilinmez. Ancak kesin olarak bildiğimiz bir şey, pandaların gerçekten de depreme diğer birçok hayvana göre çok daha duygusal ve hassas bir şekilde tepki veriyor olması. Örneğin pandaların depremler sonrasında "travma sonrası stres sendromu" yaşayabildikleri ve uzun süre tedavi görmeleri gerektiği biliniyor. Benzer "sarılma", "sinme", "titreme" gibi korku refleksleri daha önceden de pandalarda gözlendi.

Özellikle 2008 senesinde Çin'in Woolong bölgesinde meydana gelen depremin, panda rezervi içerisindeki büyük kayaları yerinden sökmesi ve bazı binaların hasar görerek yıkılmasına neden olduğu sırada, araştırmacıların pandaları ezilmekten kurtarmak için mücadelesinde, tıpkı insanlar gibi panikledikleri, titredikleri ve kurtarıcılarına sarıldıkları tespit edildi. Öyle ki, bu depremden sonra, Woolong rezervindeki pandaların Beijing'e gönderilerek travma sonrası özel terapi görmeleri gerekti.
Tek Panda, Dev Panda Değil!
Her ne kadar panda dendiğinde aklımıza "dev panda" gelse de, bu sevimli hayvanlar tek panda türü değillerdir. Kırmızı Panda (Ailurus fulgens) olarak bilinen bu tür, ev kedisinden birazcık büyük olan (yaklaşık 55 santimetre uzunluğundadır) otçul bir memelidir. Her ne kadar kırmızı bir rakuna benziyor olsa da, bir pandadır.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Tıpkı Dev Panda gibi yarı saklanabilir pençeleri vardır ve yine onun gibi "sahte başparmağı" bulunur. Bu sahte başparmak, esasında bilek kemiklerinden birinin çıkıntısıdır (ve Stephen Jay Gould'un meşhur "Panda'nın Başparmağı" kitabının ve Panda'nın Başparmağı Vakfı'nın esinlendiği körelmiş organdır).
Kırmızı Panda, Nepal'de bulunan Himalayalar ile Güney Çin bölgesinde bulunur.
Son bir ufak bilgi: "Panda" kelimesi Nepalcedeki "ponya" kelimesinden türetilmiştir ve bu kelime "bambu yiyen hayvan" demektir.
Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...
O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...
O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.
Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.
Soru & Cevap Platformuna Git- 22
- 5
- 4
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- WWF. Panda's Natural Enemies. (31 Temmuz 2019). Alındığı Tarih: 31 Temmuz 2019. Alındığı Yer: WWF | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/02/2025 10:15:53 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2399
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.