Otojen Diş Transplantasyonu (Ototransplantasyon) Nedir? Körelmiş 20 Yaş Dişlerini, Avantaja Çevirmek Mümkün Olabilir!
Bu içerik tıp ve sağlık ile ilişkilidir. Sadece bilgi amaçlı olarak hazırlanmıştır. Bireysel bir tıbbi tavsiye olarak görülmemelidir. Evrim Ağacı'ndaki hiçbir içerik; profesyonel bir hekim tarafından verilen tıbbi tavsiyelerin, konulan bir teşhisin veya önerilen bir tedavinin yerini alacak biçimde kullanılmamalıdır.
Toplumda 20 yaş dişleri olarak bilinen 3. molar (3. büyük azı) dişler, 17-25 yaş arasında ağız boşluğuna sürmesi beklenen, genellikle ağıza sürme süreci problemli olan ve evrimsel süreçte körelmiş/körelmekte olan dişlerdir. 3. molar dişler özellikle doğru bir şekilde ağza süremedikleri durumlarda kişide enfeksiyon ve ağrıya sebep olabilmekte ve genelde diş hekimlerince çekimi uygun görülmektedir.
Peki ya bize zor anlar yaşatabilen bu dişlerin çürük, travma gibi sebeplerle kaybettiğimiz dişlerimizin yedeği olabileceğini söylersek? Önce kısaca bu dişlerimizin evrimsel süreçte neler yaşadığına bakalım.
20 Yaş Dişlerinin Evrimsel Süreçte Körelmesi
Homo sapiens, günümüzden yaklaşık olarak 6 milyon yıl önce şempanze ve bonobolarla ortak olan atalarından ayrılarak evrimleşmiştir. Bu uzun süreçte türümüzün fiziksel özelliklerinin yanı sıra beslenme alışkanlıkları da oldukça değişmiştir. Ağaç tepelerinde yaşamaya ve yeşillikle beslenmeye alışkın olan atalarımızın çene yapıları bizimkilerden daha genişti. Atalarımız için 3. molar dişler sindirimin ilk aşaması olan ve sindirimde büyük bir öneme sahip mekanik sindirimde görevliydi.
Ağaç tepelerinden inerek savanada yaşamaya başlamalarıyla, yeşilliklere ulaşmak artık eskisi kadar kolay olmamaya başladı. Devam eden süreçte atalarımız eti daha sık tüketmeye başladı. Et tüketiminin artması çeşitli sonuçlar doğurdu. Beynimiz yeterli enerjiye kavuştu, zekamız gelişti. Bununla birlikte beynimizin hacminin genişlemesine bağlı olarak daha fazla yere ihtiyacı doğarken, öğütmeye olan ihtiyacın azalmasıyla da çenemizin eskisi kadar büyük olmasına gerek kalmamıştı. Böylece çenelerimizin küçülmesiyle beraber beynimiz de yer kazanmış oldu.
Küçülen alt ve üst çeneler 3. molar dişlerin çeneler üzerinde sağlıklı bir şekilde yerleşmesi için yeteri kadar yer bulamamasına sebep olmuştur. Bu durum 3. molar dişlerin, diş dizilerindeki pozisyonlarının eğri olmasına zemin hazırlamıştır. Uygun pozisyonda süremeyen bu dişler, diş etlerinde bazı iltihabi durumlara yatkınlığı artırmıştır.
Günümüzde yapılan çalışmalarda toplumun 1/3’ünde 3. molar dişlerin artık hiç oluşmadığı, ağıza sürmüş 3. molar dişlerin ise ancak %15’inin semptomsuz olarak kalabildiği gösterilmiştir. Türümüz için böylesine sıkıntılı olan bu dişleri faydalı hale getirmek ototransplantasyon ile mümkün olabilmektedir.
20 yaş dişlerinin evrimiyle ilgili ayrıntılı bilgiyi buradaki yazımızdan alabilirsiniz.
Evrimsel Zararı, Bilim Sayesinde Faydaya Çevirmek: Otojen Diş Transplantasyonu (Ototransplantasyon)
Otojen diş transplantasyonu ya da ototransplantasyon; uygun donör diş varlığında, kaybedilmiş dişlerin telafisi için alternatif bir tedavi seçeneğidir. Kişinin kendi dişinin ağızdaki başka bir bölgeye naklini tanımlamaktadır. Günümüzde popülarite kazanmış olan bu uygulamanın geçmişi antik çağa kadar dayanmaktadır.
Diş transplantasyonu ile ilgili ilk kayıtlar antik Mısır’da, dişlerini firavuna vermek zorunda bırakılan kölelere dayanmaktadır. Allotransplantasyon (aynı tür içinde farklı iki birey arasındaki organ nakli) olarak adlandırılan bu yöntem doku uyumsuzluğu nedeniyle başarısız olmuş ve bu yöntem terk edilmiştir. Belgelendirilmiş olan ilk çalışma 1050'de Abulcassis tarafından yapılmış; ilk nakil ise 1564'te diş tomurcuğu nakli olarak Fransız diş hekimi Ambroise Pare tarafından yapılmıştır.
Diş hekimliği literatüründeki ilk ototransplantasyon tanımını ise 1915 yılında İsveçli cerrah Vidman yapmıştır. Ototransplantasyon yöntem olarak ilk defa 1956 yılında Hale ve ark. tarafından tanımlanmış ve metodolojinin çoğu bugün aynı şekilde uygulanmaktadır. 1973 yılında ise Fong 3. molar dişlerinin başarılı ototransplantasyonunu yayınlamıştır.
Dişler ağız boşluğuna sürmeden önce, gelişimlerine çene kemiğinin içinde başlarlar. Diş köklerin yaklaşık 2-4 mm’lik kısımları (ki bu, yaklaşık köklerin 2/3'lük gelişimine tekabül etmektedir) oluştuğunda ise dişlerin ağız boşluğuna sürme hareketi başlar. Ağız boşluğuna sürdükten sonra 1-3 yıl içerisinde diş kökleri gelişimlerini tamamlarlar. Dişler ağız boşluğuna ulaştıkları ilk 3 senelik dönemde çürüğe ve travmalara daha hassastır. Bu dönemde dişlerin nekroze olması (canlılığını yitirmesi) erken diş kayıplarına sebep olabilmektedir. 1. büyük azı dişlerimiz (1. molar dişler) ağza erken sürmeleri ve anatomik yapıları nedeniyle çürüğe yatkındır. Yapılan araştırmalarda 11 yaşındaki çocukların %50’inden fazlasında 1. molar dişlerin çürük olduğu tespit edilmiştir.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Çeşitli problemler sonrasında 1. molar dişlerin çekilmesini takriben gerektiği durumlarda gerekli önlemler alınmazsa ortodontik, estetik ve fonksiyonel problemler meydana gelebilmektedir. Hastaların 18 yaşını geçmediği (büyüme ve gelişmenin tamamen durmadığı) durumlarda implant tedavisi de mümkün olmadığı için erken yaşta diş eksikliği meydana gelebilmektedir. Bu gibi durumlarda ototransplantasyon hem ekonomik olması hem de kemik gelişiminin sorun teşkil etmemesiyle iyi bir tercih olabilmektedir.
Ototransplantasyon Ne Kadar Başarılı?
Mendes ve Rocha, 2004 yılında yayınladıkları vaka raporunda, 16 ve 17 yaşlarındaki iki hastaya çekim endikasyonu konmuş 1. molar dişlerin yerine kök gelişimleri devam etmekte olan 3. molar dişlerini tranplante etmişlerdir. Kök gelişimleri devam etmekte olan 3. molar dişlerinin köklerinin transplante edildikleri yerde rejenere olması hedeflenmiş ve başarılı olmuşlardır. Yu ve ark. 2017 yılında yayınladıkları vaka serisinde 65 dişi ototransplante etmişlerdir. 7-13 yıllık takipleri sonucunda %90’ın üzerinde başarı bildirmişlerdir. Andreason da 2004 yılında küçük azı dişlerin ön bölgeye transplantasyonlarının 13 yıllık takipte %95 oranında başarılı olduğunu rapor etmiştir.
Bu oranlara bakıldığında 5 yıllık takipte ototransplantasyonların, Jung ve arkadaşlarının implantlar için belirttiği %96’lık sağ kalım yüzdesine benzer bir sağ kalımı çok daha maliyetsiz olarak sağladıkları görülmektedir.
Ototransplantasyon Nasıl Uygulanır?
Prosedürün uygulanmasına alıcı sahadaki dişin çekilmesiyle başlanır. Donör sahadan da dişin çekilmesi ve alıcı sahanın donör dişe göre uyumlanması ve dişin alıcı bölgeye sabitlenmesiyle ilk aşama tamamlanmış olur. Prosedür kontrol seansları ve gerekli görülmesi durumunda dişe kanal tedavisi uygulanmasıyla son bulur. Prosedürdeki en önemli aşama, transplante edilecek dişin çekilmesi ve yerleştirilmesi arasında geçen süre olarak düşünülmektedir. Dişin yerleştirileceği alanın dişe göre uyumlandırılması bazen çok uzun sürmekte ve tedavinin başarısını düşürmektedir. Bu noktada tomografi ve 3 boyutlu yazıcılar devreye girmektedir.
Jop P. Verweij ve arkadaşları 2017 yılında yayınladıkları vaka raporunda 3 boyutlu yazıcıların ve tomografinin kullanımını vaka üzerinde sunmuştur. Transplante edilecek olan 3. molar dişin tomografi sayesinde modellemesi yapılmış ve 3 boyutlu yazıcıdan çıktısı alınmıştır. Bu model 3. molar dişin çekilmesinden önce alıcı sahanın donör dişe göre uyumlanmasını sağlanmış ve çekilen 3. molar diş hiç vakit kaybedilmeden alıcı sahaya sabitlenmiştir. Böylece donör diş olabilecek en kısa sürede transplante edilmiştir.
Bize, otla beslenen 6 milyon yıl önceki atalarımızdan miras olan 20’lik dişlerimiz evrimsel süreçte körelmiş olsalar da günümüzde belirli koşullar sağlandığı takdirde, çekilmesi gereken veya çekilmiş dişlerimizin yerine transplante edilebilmekte ve implant gibi modern tedavilere alternatif olmaktadır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 19
- 8
- 6
- 4
- 4
- 3
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- H.J.Yu, et al. (2017). Autotransplantation Of Third Molars With Completely Formed Roots Into Surgically Created Sockets And Fresh Extraction Sockets: A 10-Year Comparative Study. International Journal of Oral and Maxillofacial Surgery. | Arşiv Bağlantısı
- Lucia Armstrong, et al. (2020). Autotransplantation Of Third Molars: A Literature Review And Preliminary Protocols. Nature. | Arşiv Bağlantısı
- Jop P.Verweij, et al. (2020). Replacing Heavily Damaged Teeth By Third Molar Autotransplantation With The Use Of Cone-Beam Computed Tomography And Rapid Prototyping. Journal of Oral and Maxillofacial Surgery. | Arşiv Bağlantısı
- Shwetha R. S., et al. (2017). Auto Transplantation Of A Mandibular Third Molar Tooth With Immediate Root Canal Therapy: A Case Series. Oral Surgery and Endodontics. | Arşiv Bağlantısı
- M. Selim YAVUZ, et al. (2011). Dental Ototransplantasyon. Türkiye Klinikleri. | Arşiv Bağlantısı
- LucaBoschini, et al. (2020). Endodontic Management Of An Autotransplanted Mandibular Third Molar: A Simplified Approach. The Journal of the American Dental Association. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 14:42:54 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/8780
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.